Şimdi Ara

NASA yüzlerce esrarengiz kara delik buldu ! (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
73
Cevap
0
Favori
1.869
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Zaman kavramı gerçekten çok ilginç.


    Bu konuyu elde tutmaya çalışalım lütfenBöyle konulara çok ihtiyaç var

    ekleme: sayfa başı bu ilk



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi b3yTR -- 28 Ekim 2007; 12:58:51 >
  • kara deliklerle ilgisi yok ama .Bu verecegim seyin evrenle ilgisi var.Bi bakın 10 milyon ısık yılı uzaktan dünya ve 1 femtometre yakından...

    http://uploaded.to/?id=89sbkh
  •  NASA yüzlerce esrarengiz kara delik buldu !
    İZAFİYET TEORİSİ NEDİR ?

    Bilindiği gibi Einstein'ın görelilik(izafiyet) teoremi ışık hızının evrende hiçbir şekilde aşılamayacağını söyler. Bu nedenle yakın yıldızları bile görme umutlarımız büyük engellerle karşılaşıyor demektir. Bize en yakın yıldızın yaklaşık 4 ışık yılı uzaklıkta olduğunu biliyoruz. Işık hızında hareket eden bir araca sahip olsak bile böyle bir yıldızın yakınına gidip gelmemiz 8 yıl kadar sürecektir. Halihazırdaki teknolojinin bu yüksek hıza ulaşma konusunda çok yetersiz olduğunu düşünürsek evrendeki komşumuza yapabileceğimiz bir ziyaret için bile uzun yıllara ihtiyacımız var demektir.

    Einstein'ın teoremine rağmen, bir çok kişi ışık hızının aşılabileceğini düşünmekte ve bunun üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Üstelik bugüne kadar bir şeylerin ışıktan hızlı gittiği bazı olaylar öne sürülmüş ve bunlar fiziksel olarak deneylerle de saptanmıştır. Ancak bu deneylerdeki detaylı analizler sonunda bunların hiçbirisinin görelilik kuramına aykırı olmadığı ve olamayacağı saptanmış.

    Işık hızının geçilemezliğini şu şekilde gösterebiliriz: Bir uzay gemisiyle uzak yıldızlardan birine bir sehayat planladığımızı varsayalım. Gemimizin hızının ışık hızını geçip geçemeyeceğini merak ediyoruz elbette. Buradaki olay, duran bir cismi hızlandırıp ışık hızını geçirmeye çalışmaktır. Uzay gemimizn motoru itme sağlarken aslında araca enerji kazandırmaktadır. Hareketten kaynaklanan bu enerjiye kinetik enerji diyoruz. Einstein'ın ünlü enerji-kütle bağıntısı yasasını gözönünde bulunduracak olursak (E=m*c2) enerjisi, yani hızı artan cismin kütlesinde de bir artış meydana gelecektir. Formüldeki "c" ışık hızı her zaman sabit olduğu için enerjinin artmasına karşılık kütlenin de artması zorunluluğu bulunduğu gayet açık görülmektedir. Fakat formülde, ışık hızının büyüklük bakımından enerji ve kütleye göre çok daha fazla baskın olması, düşük hızlarda çok büyük bir değişiklik gözlenmediği anlamına gelir. Bu durumda, kütledeki artış düşük hızlarda (relativistik olmayan hızlarda) ihmal edilebilir. Fakat ışık hızına yakın hızlarda (relativistik hızlarda) kütledeki artış ihmal edilemeyecek ölçüde belirginleşir. Öyle ki, ışık hızına ulaştığımızda maddenin enerjisi ve dolayısıyla kütlesi sonsuz olur. Görebildiğimiz evdende bile bütün bildiğimiz enerjilerin sonlu miktarda olduğunu düşünürsek, sonsuz miktarda enerjiden bahsetmek imkansızdır. Dolayısıyla Einstein'ın ünlü formülüne göre her şey ışık hızından yavaş hareket etmek zorundadır. Bir cismin durma konumunda başlayıp ışık hızına eşit ya da daha fazla hıza ulaşma imkanı yoktur.

    Einstein'ın teoremi karşılaşacağımız her duruma açıklık getiremiyor ne yazık ki. Burada dikkat edilmesi gereken şey cisimlerin durağan bir halden başlayıp kademeli olarak hızlanması. Kademeli hızlanma halinde ışık hızına ulaşmak imkansız. Fakat Kademesiz olarak, yani ani bir hızlanmayla ışık hızının üzerine çıkılıp çıkılamayacağı hala bir tartışma konusu. Teorik olarak hesaplanmış fakat varlığı deneysel olarak ispatlanamamış yüksek enerjili egzotik parçacıklardan biri olan takyonların hızının ışık hızından büyük olması gerektiği öne sürülmüş. Eğer bu deneysel olarak da ispatlanırsa anlık hız artışıyla ışık hızının geçilebileceği ispatlanmış olur. Fakat henüz böyle bir ispat yok.

    Einstein'ın bu gibi durunları açıklamak için kullandığı bir başka düşüncesi nedensellik ilkesi olarak bilinmektedir. Nedensellik ilkesi ile ilgili detayları önümüzdeki yazılarda açıklamaya çalışacağız.

    Kaynak: Turgut, Sadi; ODTÜ Fizik Bölümü. Bilim ve Teknik Dergisi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi forum123 -- 28 Ekim 2007; 13:06:50 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: forum123

    ZAMAN NEDİR?

    Zaman, iki hareket arasındaki süredir.


    Tanıma bak çay demle
    Süre nedir?
  • Karadelikle alakalı birşeyler isteyen Stargate izleyebilir.Yaklaşık 10-15 defa işlediler karadeliği.Bir keresinde tesiste 6 saat geçmişti ama yukardan gelen birisi 2 haftadır yukardayız demişti.

    Einstein'a göre karadeliğin etkilerinden korunan bir gemi ile içine girip çıkılsa,zaman da yolculuk yapılabilir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Burak[Alper]


    quote:

    Orjinalden alıntı: forum123

    ZAMAN NEDİR?

    Zaman, iki hareket arasındaki süredir.


    Tanıma bak çay demle
    Süre nedir?

    SÜRE eşitdeğil ZAMAN (simge bulamadım)
    SÜRE=BİRİM
    ZAMAN=İŞARETxBİRİM
    işin formülü bu. Yani bizim belirlerdiğimiz iki nokta arasındaki hareket sayısının yine bizim belirlediğimiz birim ile çarpılması sonucu elde edilen sonuç zamandır. Dikkat ederseniz burada formüldeki birim ve işaretleri biz belirliyoruz.
    Bir başka kurama göre de
    ZAMAN=BOYUT
    Aslında "İplikçik Teorisi" ne göre zaman 4. boyuttur. Biz hali hazırda kendi kuramlarımız çerçevesinde nesnel olarak 3 boyut hakkında bilgi sahibiyiz. Tüm yaşamsal olgularımızı bu 3 boyut üzerine şekillendiriyoruz. Oysa kainatta çok daha fazla boyut olduğunu yeni yeni kavramaya başladık. Şimdi geçmişteki tüm kuramlarımızı bu bilgiler ışığında yeniden şekillendirimeye çalışıyoruz.




  • İzafiyet Teorisi pulsarda sınanıyor !

    Dünya’ya 2.000 ışık yılı uzaklıktaki çiftli nötron yıldızları inceleyen uzmanlar, Einstein’ın İzafiyet Teorisi’nin öngörülerini deniyor.

    Bilim adamları, Einstein’ın İzafiyet (görecelik) Teorisi’ni iki ölü yıldız üzerinde deniyor. Çiftli halde bulunan nötron yıldızları gözlemleyen araştırmacılar, bir yıldızın diğer yıldız üzerinde yarattığı etkiyi ve uzay-zaman eğrisindeki davranışlarını İzafiyet Teorisi’ne veri olarak kullanıyor. Bilim ekibi, gözlemlerin Eintein’ın teorisiyle yüzde 0.05 hata payıyla örtüştüğünü vurguluyor.

    Araştırma ekibinden Manchester Üniversitesi Jodrell Bank Gözlemevi uzmanı Michael Kramer, çiftli pulsar sistemin bazı kozmolojik (Kozmoloji:"Evren Bilim") teorileri sınamak için uygun bir deney nesnesi olduğunu belirtiyor. Einstein’ın İzafiyet Teorisi, kütle ve kütleçekimin uzay-zamanın bir getirisi olduğunu, maddelerin fiziksel 3 boyut kadar aynı zamanda 4’üncü bir zaman boyutunda varlık bulduklarını savunuyor. Zaman boyutu sayesinde aynı nesne, kendisine izafi hale gelebiliyor.

    ÇİFTLİ-PULSAR SİSTEMİ
    Kramer ve ekibi, 2.000 ışık yılı uzaklıktaki çiftli pulsar sistemi 3 yıl önce keşfetti, sistem iki dev yıldızın nötronlaşmış kalıntılarından oluşuyor. Nötron çekirdekleri birbirlerinin etrafından 2.4 saatte bir tur atıyor, nötron çekirdekleri saatte 1 milyon km’den daha yüksek bir hızla dönüyor. İki nötron yıldızı her gün birbirlerine 7 mm yaklaşıyor. Hızlı dönüşleri esnasında nötronlar Güneş’ten daha ağır hale geliyor; uzmanlar yıldızların her birinin ‘bir kent büyüklüğünde’ olduğunu tahmin ediyor. Bu uzay için oldukça yoğun bir ebat.

    KÜTLEÇEKİM VE RADYO DALGALARI
    Nötronların açığa çıkardığı radyo dalgaları Dünya’ya kadar ulaşıyor. Bilim insanları, nötronların çıkardığı radyo dalgalarını bir saatin tik-tak’larına benzetiyor. Dünya’ya ulaşan radyo dalgalarını inceleyen uzmanlar, bir nötronun çıkardığı radyo dalgasının eş-yıldızın uzay-zaman bükümünden nasıl etkilendiğini, ne gibi değişimlere uğradığını anlamaya çalışıyor.


    Araştırma ekibinden ABD’nin West Virginia Üniversitesi uzmanı Duncan Lorimer BBC’ye yaptığı açıklamada, nötronların yörüngelerinin birbirine teğet olduğunu belirterek “Bir nötrondan gelen radyo sinyalinin diğerinin uzay-zaman bükümünde nasıl bir gecikmeye uğradığın ölçebiliyoruz” dedi. Gözlemlere göre, bir radyo sinyalinin diğer nötronun uzay-zaman bükümünde uğradığı gecimke saniyenin 90 milyon’da biri kadar, artı/eski 0.0005, diğer bir deyişle yüzde 0.05 kadar.

    EİNSTEİN’IN RESMİ, KUANTUMUN DETAYLARI BİRLEŞMELİ
    Bir pulsar diğerinin kütleçekiminin arkasında kaldığında, arkadakinin radyo sinyali yavaşlıyor. Einstein’ın teorisine göre, çiftli pulsar sistemler uzay-zamanda kütleçekimsel dalga veya titreşim olarak tanımlanabilecek hareketler yaratıyor. Bu hareketler evrende ışık hızıyla yayılıyor. Nötronlar her bir dalga gönderiminde güç yitiriyor ve sonuçta birbirlerine giderek yaklaşıyorlar.

    Bilim dünyası Einstein’ın teorilerini genel hatlarıyla kabul ederken, evrenin büyük resmi ile Kuantum fiziğinin atom-altı parçacıkların dünyasını örtüştürmeye çabalıyor. Bilim ekibinin başkanı Kramer, İzafiyet Teorisi’nin öne sürdüğü ilkelerin kara delikler üzerinde de sınanması gerektiğini vurguluyor.

    Kaynak: BBC , NTVMSNBC
    http://gokyuzu.org/index.php?option=com_content&task=view&id=66&Itemid=2




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Erwin


    Einstein'a göre karadeliğin etkilerinden korunan bir gemi ile içine girip çıkılsa,zaman da yolculuk yapılabilir.




    Bence mantıklı

    Bu arada İzafiyet Teorisi çürütülmüş demişti az önce bi arkadaşımız onun kaynağını bulan var mı
  • IŞIK HIZI 300 MİSLİ AŞILDI !

    ABD'li bir bilim adamı şimdiye kadar saniyede 300 bin km hızla yol aldığı bilinen ışığın laboratuvar ortamında 300 kat daha büyük bir hıza ulaşmasını sağladı.

    Albert Einstein'in izafiyet teorisine temel teşkil eden ve evrende hiçbir şeyin saniyede 300 bin km'lik ışık hızını geçemeyeceği şeklindeki varsayım çürütüldü. ABD'nin Princeton NEC Enstitüsü bilim adamlarından Dr. Lijun Wang, fizik kurallarını altüst eden bir deneyde, laboratuvar koşullarında ışık hızının, bilinen sınırı olan saniyede 300 bin kilometreyi 300 kat aştığını açıkladı.
    Dr. Wang, laboratuvar deneyinin, bir ışık demetinin, içinde özel olarak hazırlanmış sezyum gazı bulunan test ortamına gönderilmesiyle yapıldığını söyledi. Wang'ın verdiği bilgiye göre, aşırı hassas zaman ölçme cihazlarının kullanıldığı deneyde, ışık demeti, daha sezyum gazlı test ortamına girmeden ortamdan çıktı. Işık demetinin test ortamından çıkıp yoluna 20 metre daha devam ettikten sonra, ortama daha o anda girdiği belirlendi. Wang, bir başka deyişle, ışık demetinin, daha test ortamına girmeden dışarıya çıktığını belirtti.

    Uzay - zaman ayrımı yok
    Test sonuçlarını inceleyen Berkeley Üniversitesi fizik profesörü Raymond Chiao, deney verilerinin "inanılmaz bir duruma işaret ettiğini" söyledi. Wang'ın deneyinin fiziksel dünyanın şimdiye kadar doğru kabul edilen kurallara göre davranmadığını kanıtladığını ifade eden Chiao, modern bilimin, atomdan küçük parçacıkların aynı anda iki ayrı yerde birden bulunduğunu keşfetmeye başladığını bildirdi. Chiao, böylelikle uzay - zaman ayrımının ortadan kalktığını vurguladı.
    Bilinen fizik kurallarına göre her türlü veri, en fazla, saniyede 300 bin kilometre olarak kabul edilen ışık hızıyla iletilebiliyor ve zaman da, bu ışık hızıyla göreceli olarak hesaplanıyor. Wang'ın deneyinin geçerli kabul edilmesi halinde, Albert Einstein'ın ünlü izafiyet teorisi çökerken fiziğin temel kanunlarından olan ve "nedensiz sonuç olmaz" veya "bir olgu ya da sürecin sonu başından sonra gelir" şeklinde özetlenebilecek "etki-tepki yasası"nın geçersiz kalacağına dikkat çekiliyor.
    Bu durumda, bir olgunun başlamadan önce bitmesinin mümkün olabileceği, yani bir olgunun sonunun, başından önce meydana gelebileceği ve bilinen zaman kavramının ''çökeceğine'' işaret ediliyor. Lijun Wang'ın araştırmasının ayrıntılarının, ünlü bilim dergisi Nature'ın yeni yayınlanacak sayısında yer alacağı belirtildi.

    Avrupa'daki deneyler
    Bu arada, İtalya'da Ulusal Araştırma Konseyi'nden bir grup fizikçinin mikrodalgalar üzerinde yaptığı araştırmalar da ışık hızının aşılabileceğini gösterdi. İtalyanlar ışık hızını yüzde 25 oranında geçtiler. Almanya'nın Köln Üniversitesi uzmanlarından Dr. Guenter Nimtz de yaptığı deneylerde benzer sonuçlara ulaştı.

    Işık hızı aşılınca neler olacak :

    * Evrenin yapısı hakkındaki tüm bilgiler değişecek, yeni bir model geliştirilecek.
    * Zamanda yolculuk mümkün olabilecek.
    * İnsan ömrü binyıllarla ifade edilebilecek, ölümsüzlüğe adım atılacak.
    * Öteki yıldızlar veya galaksilere gidilebilecek.

    ABD’li bir bilim adamı, fizik kurallarını altüst eden bir gelişmede, laboratuvar koşullarında ışık hızının, bilinen sınırı olan saniyede 300 bin kilometreyi 300 kat aştığını açıkladı. Bu deneyin sonucunun doğrulanması halinde bile, ünlü fizik bilgini Albert Einstein’ın izafiyet teorisi geçerliliğini yitirmeyecek

    Princeton NEC Enstitüsü’nün uzmanlarından Dr. Lijun Wang, açıklamasında, laboratuvar deneyinin, bir ışık demetinin, içinde özel olarak hazırlanmış sezyum gazı bulunan test ortamına gönderilmesiyle yapıldığını söyledi. Wang’ın verdiği bilgiye göre, aşırı hassas zaman ölçme cihazlarının kullanıldığı deneyde, ışık demeti, daha sezyum gazlı test ortamına girmeden ortamdan çıktı. Işık demetinin test ortamından çıkıp yoluna 20 metre daha devam ettikten sonra, ortama daha o anda girdiği belirlendi. Wang, bir başka deyişle, ışık demetinin, daha test ortamına girmeden dışarıya çıktığını belirtti.
    Test sonuçlarını inceleyen Berkeley Üniversitesi fizik profesörü Raymond Chiao, deney verilerinin “inanılmaz bir duruma işaret ettiğini” söyledi. Bilinen fizik kurallarına göre her türlü veri, en fazla, saniyede 300 bin kilometre olarak kabul edilen ışık hızıyla iletilebildiği gibi, zaman da, bu ışık hızıyla göreceli olarak hesaplanıyor. Wang’ın deneyinin geçerli kabul edilmesi halinde, fiziğin temel kanunlarından olan ve “nedensiz sonuç olmaz veya bir olgunun sonu başından sonra gelir” şeklinde özetlenebilecek “etki-tepki yasası”nın da yoğun tartışmalara yol açacağına dikkat çekiliyor. Bu durumda, bir olgunun başlamadan önce bitmesinin mümkün olabileceğini belirten kimi uzmanlar, bilinen zaman kavramının “çökeceğini” öne sürerken bazı uzmanlar ise ünlü fizikçinin teorisinin geçerliliğini sürdüreceğini söylüyor. Bu bilim adamlarının tezine göre, Wang’ın deneyi, şu örnekle açıklanabilir. Camdan dışarı baktığınızda bir adamın buza basarak düştüğünü görüyorsunuz, ama aslında o adam hala yürüyor. İşte bu durumda zamanı geri çevirip o insanı düşmeden önce uyaramayacağınız için Einstein’in teorisi geçerliliğini yitirmeyecek.
    Lijun Wang’ın araştırmasının ayrıntılarının, ünlü bilim dergisi Nature’ın yeni yayınlanacak sayısında yer alacağı belirtildi.

    15 Eylül 2006 Milliyet Dış Haberler Servisi




  • Hepsini ben planladım.Sıra Samanyolunda. Bekleyin...
  • Sizce benim hipotezim mantıklı mı ?

    Bence evrendeki her olay (Hizafiyete görede) Işık hzında geciyor.Ozaman sizce Işık hızını aşarsak Gecmişe gidebiliriz.
    Sizce ?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: palikan

    Sizce benim hipotezim mantıklı mı ?

    Bence evrendeki her olay (Hizafiyete görede) Işık hzında geciyor.Ozaman sizce Işık hızını aşarsak Gecmişe gidebiliriz.
    Sizce ?



    Bunu bazen bende düşünüyorum.Gayet mantıklı
  • quote:

    Orjinalden alıntı: palikan

    Sizce benim hipotezim mantıklı mı ?

    Bence evrendeki her olay (Hizafiyete görede) Işık hzında geciyor.Ozaman sizce Işık hızını aşarsak Gecmişe gidebiliriz.
    Sizce ?


    geçmişe gitmek teorik olarak mümkün gibi görünüyor, ya gelecek???



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi luckyone -- 28 Ekim 2007; 18:36:41 >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.