Şimdi Ara

nasıl öleceğimizi bilmek istermiydik?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
26
Cevap
0
Favori
960
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • nasıl öleceğimizi bilmiyoruz,yada hep yaşayacakmışız gibiyiz..
    bazen aklıma gelir insan son dakikalarında neler yaşar ben şahsi olarak birilerini görme isteğim olmayacağını düşünürüm..
    ölmeden önceki son saatlerimiz nasıl olacak?
    yaşadığımız hayata uygun bir sonlamı öleceğiz yoksa tam tersimi olacak?
    herkesin o süreyi aynı zaman dilimiyle geçirmeleri mümkün değil..
    son saatlerinizin uzun mu? yoksa kısa mı geçmesini isterdiniz?
    tabiki burada böyle bir soru sorarken bu konuda bizim belirleyici bir faktörümüzün olduğunu düşünmüyorum ama kimbilir belkide cüz i iredemizle kendi ölüm şeklimizi değiştirebiliriz..



  • nasılını da ne zamanını da bilmek istemem. Hele de kötü bir son olacaksa hiç bilmek istemem.
  • Herhangi bir şekilde, bir yolu bulunup deterministik hesaplarla nasıl öleceğimiz tespit edilse ve bize bildirilse bile, bunu öğrendiğimiz andan itibaren gelecek değişmeye başlar. mesela motosiklet kazasında öleceğimiz bildirilse ve bir daha motosiklete binmesek, Belki de bir 10 sene daha yaşarız.
  • Bazen bir saniye sonramız bile belli değil hayatta basit şeyler üzerine yaşamayalım iyi yaşayalım diye güçlü olmaya çalışıyoruz,bazen de sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi herşeyi isteyerek sorgulayarak yaşıyoruz.Niçin geldim bu hayata birilerine fayda var mı diye düşünmüyor değilim.
    Benim için nasıl öleceğim değil. acaba bu dünyada yaşarken Allaha karşı iyi bir kul,onu utandırmayacak bir kul olarak yaşayamsk önrmli.Amacımı bu dünyadaki basit şeyler üzerinekurmazsam,düşüncelerime sığınırsam ölüm belkide beni kötü karşılamaz.

    Nasıl öleceğiz diye düşünmek yerine öbür dünya için ne yapabilirim diye düşünmeliyiz bence...
  • mutlaka hepimizin vardır sevdiklerini kaybettikleri ben hep hayatımın dönüm noktalarında en sevdiğim insanları hiç beklemeden kaybettim...çok zor bişe bu........o yüzden hep ani bir ölümüm olmasından korkarım sevdiklerim değer verdiklerim için.. zaten hayat öle bişe ki aslında hersey hep sevdiğimiz insanlar için bence tüm iyilikler,kötülükler...
  • bende ölümüm dogal yollamı olucak diye merak ediyorum


    eyer kestirmeden gitmezsem ve başka bir süpriz çıkmazsa 15-20 yıl
  • insanlar hiç bi zaman kendilerine ölümü yakıştırmazlar...ve nasıl ya da ne zaman öleceğimizi bilseydik depresif bir halde olurduk sanırım...
    velhasıl ben bilmeyi istemezdim...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Herhangi bir şekilde, bir yolu bulunup deterministik hesaplarla nasıl öleceğimiz tespit edilse ve bize bildirilse bile, bunu öğrendiğimiz andan itibaren gelecek değişmeye başlar. mesela motosiklet kazasında öleceğimiz bildirilse ve bir daha motosiklete binmesek, Belki de bir 10 sene daha yaşarız.


    Eğer ölümün sadece motorskilet kazası diye belirlenir ve daha fazla bilgi verilmez ise o zaman sadece motorsiklete binmemek ile de hayatta kalınamayabilir. Mesela sen yolda yürürken bir motorsiklet sana çarpabilir. Ya da sen yolda yürürken motorsiklet yüklü bir tırın üzerindeki taşıma kayışı kopar ve motorsikletlerden birisi kayıp senin üzerine düşebilir. Ya da sen evde otururken kaçıncı katta oturduğun önemli değil bir dublör deneme atlayışı yaparken yanlışlıkla senin evinin camından içeriye girebilir. Ya da çok sıcak bir yaz günü sen tam kapının önüne çıktığında orada park halinde olan bir motorsikletin yakıt tankı patlayıverir. O nedenle dikkat etmek gerekir. Ben de amma senaryo uydurdum ha.

    @emell bana sorarsan bu arada elbetteki ben de bilmek istemem nasıl öleceğimi. Bir de ölüm süremin uzun olmasını da istemem ayrıca. Ani ölüm uzun süre yatakta kalmaktan daha bir cazip geliyor nedense. Hani bir söz vardır hızlı yaşa genç öl diye. Yalan bu söz valla. Bu arada hatırladığım bir sözü daha ileteyim ölüm ile ilgili; Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi iZCi_500 -- 21 Nisan 2006; 14:24:36 >




  • Küçük bir hikaye

    Hz. Süleyman'ın sarayına kuşluk vakti saf bir adam telaşla girer. Nöbetçilere, hayati bir mesele için Hz. Süleyman'la görüşeceğini söyler ve hemen huzura alınır. Hz. Süleyman (a.s) benzi sararmış, korkudan titreyen adama sorar:
    "Hayrola ne var? Neden böyle korku içindesin? Derdin nedir? Söyle bana..."
    Adam telaş içinde:
    "Bu sabah karşıma Azrail (a.s) çıktı. Bana hışımla baktı ve hemen uzaklaştı. Anladım ki, benim canımı almaya kararlı..."
    "Peki ne yapmamı istiyorsun?"
    Adam yalvarır:
    "Ey canlar koruyucusu, mazlumlar sığınağı Süleyman! Sen her şeye muktedirsin. Kurt, kuş, dağ, taş senin emrinde. Rüzgarına emret de beni buradan ta Hindistan'a iletsin. O zaman Azrail (a.s) belki beni bulamaz. Böylece canımı kurtarmış olurum. Medet senden!"
    Hz. Süleyman, adamın haline acır. Rüzgarı çağırır ve:
    "Bu adamı hemen al. Hindistan'a bırak!" emrini verir. Rüzgar bu... Bir eser, bir kükrer. Adamı alır ve bir anda Hindistan'da uzak bir adaya götürür.
    Öğleye doğru Hz. Süleyman, divanı toplayarak gelenlerle görüşmeye başlar. Bir de ne görsün, Azrail (a.s.) da topluluğun içine karışmış, divanda oturmaktadır. Hemen yanına çağırır:
    "Ey Azrail! Bugün kuşluk vakti o adama neden hışımla baktın? Neden o zavallıyı korkuttun?" der. Azrail (a.s) cevap verir:
    "Ey dünyanın ulu sultanı! Ben, o adama öfkeyle,hışımla bakmadım. Hayretle baktım. O yanlış anladı. Vehme kapıldı. Onu, burada görünce şaşırdım. Çünkü Allah (cc) bana emretmişti ki:
    "Haydi git, bu akşam o adamın canını Hindistan'da al!"
    "Ben de bu adamın yüz kanadı olsa, bu akşam Hindistan'da olamaz. Bu nasıl iştir, diye hayretlere düştüm. İşte ona bakışımın sebebi bu idi."




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Herhangi bir şekilde, bir yolu bulunup deterministik hesaplarla nasıl öleceğimiz tespit edilse ve bize bildirilse bile, bunu öğrendiğimiz andan itibaren gelecek değişmeye başlar. mesela motosiklet kazasında öleceğimiz bildirilse ve bir daha motosiklete binmesek, Belki de bir 10 sene daha yaşarız.

    aklıma son durak filmi geldi..etkileyici bir kurguydu..kesin izlemişsinizdir..

    ölümün yakalaması bir an....
    nedeni meçhul...
    çok ilginç bir tespiti vardı bir türk bilim adamının ismini hatırlamıyorum..
    vücuttaki hücrelerin intihara programlandığını bulmuştu..
    mesela kalbi duran insanın vücudundaki diğer hücrelerin hepsi bir anda ölüm moduna geçip kendi kendilerinin yaşamına son veriyorlardı..bulursam ayrıntılı kopyalarım buraya..
    ölüm bir muamma...




  • Bazen olacağı varmış deriz ya. Aslında nasıl öleceğimizi bilsek dahi vakti gelince o işi yapıyoruz herhalde. Dünyada ölümden başkası yalan
  • Hayatta çoğu şeyin çaresi var ama ölümün yok.. Allahın bizim ne zaman nasıl öleceğimizi bildirmemesi belki de bize en büyük lütfu...
  • bilip bilmemek bence bir önemi yok. önemli olan hayatımızı nasıl daha faydalı yaşarız düşüncesi olmalıdır...o zaman ölmemizin bile bir anlamı olacaktır.
  • hepimiz kısa bir zaman sonra öleceğiz
  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    hepimiz kısa bir zaman sonra öleceğiz


    bana doğruyu,lütfen doğruyu söyle hocam..
  • Nerede, ne zaman ,nasıl öleceğini bilmenin tek bi yolu var ama bu yolu tercih edenlerin durumlarından ve ölüm anlarında hissettiklerinden pek memnun olduklarını zannetmiyorum.ölüm sonrası ise tam bi muamma...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    hepimiz kısa bir zaman sonra öleceğiz


    ben ölmiycem.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: bgbn

    Nerede, ne zaman ,nasıl öleceğini bilmenin tek bi yolu var ama bu yolu tercih edenlerin durumlarından ve ölüm anlarında hissettiklerinden pek memnun olduklarını zannetmiyorum.ölüm sonrası ise tam bi muamma...


    Aslında bunu ölçebilmek mümkün mü bilmiyorum. Yani ölüm döşeğindeki bir insanın bir tür makineye bağlanarak sinirsel etkileşimleri grafik olarak çıkarılabilir mi? Ölüm anındaki stres durumu, heyecan durumu vs. belirlenebilir mi?

    Bir de ben ölüm ile uyku arasında müthiş bir benzerlik olduğunu düşünüyorum. Düşünün bir kere gece oldukça uykulusunuz, gözlerinizi büyük bir zorlukla açık tutabiliyorsunuz. Derken yatağa giriyorsunuz ve gözlerinizi kapatıp bir sağa ve bir sola dönüyorsunuz. En son hatırladıklarınız bunlar. Sonrasında biiiip, biiiiiip, biiiip sesleri duyuyorsunuz. Saat sizi uyandırmıştır. Artık bilinç yavaş yavaş yerine gelmeye başlar. Peki ama merak ediyorum da, insan uyuduğunda nereye gider? Kimse bunu hatırlayamaz. Bilinç nereye kaybolur? Neden uyku anındayken zaman çok çabuk geçer? Gözünü kapatırsın ve kısa bir anlık karanlık sonrasında saatin alarm sesleri irkilmeni sağlar.

    Bilincin uyku anındayken neler yaptığını merak ederim hep. İnsan uyku anındayken bilinç neden kapanmak zorundadır? Gözlerimiz açık olarak da uyuyabilirdik pekala? Uyku süresince çevremize bakabilirdik, hatta vücut dinlenirken kitap bile okuyabilirdik. Ancak insan uyurken tamamen saf dışı kalıyor dünyadan. Garip bir çaresizliğe bürünüyor insan uyku anındayken. Hatta ani bir felaket durumunda anında uyanıp ne yapabileceğini bile kestiremeyebiliyor. Hatta ne olduğunu anlayamadan hayatını kaybedebiliyor. Bilinç uyku sonrasında belli bir süre sonra ancak yer ediniyor beyinde. Konuyu saptırmış gibi olmak istemem ancak bu fikirlerimi de belirtmek istedim öylece yeni konu açmak yerine.... Klavyesi olan yazıyo işte naaaparsın.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Lacrima

    quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    hepimiz kısa bir zaman sonra öleceğiz


    ben ölmiycem.

    bedenim için üzülmem ama onun içindede ben var, o ,bende ölmeyeceğim...




  • tabi ki bilmek istemezdim nsl öleceğimi,hayatımın kalan kısmını ölüm anımı bekleyerek geçiririm yoksa
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.