Şimdi Ara

Neden yeni şeyler öğrenmek istiyoruz?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
14
Cevap
0
Favori
182
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar merhaba yaklaşık 3-4 senedir düzenli bir şekilde felsefe, tarih, Siyaset ve bilim gibi konularda kendim okumalar yapıp, gelişmeye çalışıyorum.

    Belki çok saçma bulacaksınız ama tam olarak bu motivasyonumun kaynağını hala çözemedim, neden entelektüel iyi oluşa erişmek istiyorum? Mesleki olarak bana çok şey katmayacak çünkü bu sosyal alanlardan epey uzak alanlara yöneleceğim belki de. Ama anlamlandıramadığım bir şekilde sorgulamayı, sorguladığım şeyin doğrusunu bulduktan sonra onu geliştirmeye yönelik bir tutkum var.

    Bugün çoğu toplumda üst düzey yerlere gelmiş insanlara baktığımızda da, mesleki alanlarından çok bağımsız alanlara yoneldiklerini ve kendilerini bu konularda da gelistirdiklerini farkettim. Bill Gates'in kütüphanesinde pek çok Felsefe, Tarih kitabı olması gibi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi axelrhaynr -- 30 Nisan 2024; 21:35:41 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Can sıkıntısı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Merak (curiosity) ve hayranlıkla karışık huşu duygusundandır (fascination). Eski dilde tecessüs diyorlar. Ne kadar bol ve geniş spektrumda bir tecessüsün varsa zaman ve mekan derinliğiyle beraber çevrene karşı o kadar ilgin, haliyle eğer yeterince zekiysen ve akıllıysan genelde de o geniş ilgi alanlarına karşılık o kadar büyük bir kelamın var. Kelamdan kasıt, birikim, bilgi, bilginin temsil ettiği veya bilgiyi ortaya koyan nesnelerin ilişkisellikleri, kendi içinde bileşenleri ve diğerleriyle bağlantıları.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Periah kullanıcısına yanıt

    Can sıkıntısı bu soruya verilmiş kişisel bir cevap olabilir ama bence can sıkıntısı kendi başına yeterli değil çünkü her canı sıkılan bunu yapmıyor. Özel bir ilgi, yönelim, merak veya huşu gibi daha güçlü duyguların devreye girmesi gerek. Bir konuya başka türlü ilgi duymak - hele sübjektif olarak bir de can sıkıcı bir şeyse can sıkıntısından dolayı buna ilgi duymak - biraz zor. Kimse araba motorunun işleyişini canı o an sıkıldığı için öğrenmeye kalkışmıyor. Bilakis çoğu insan için sıkıcı veya zahmetli bile olabilir. Ama bazısı kaputun altında ne var, nasıl çalışıyor, mantığı nedir merak ediyor. Açıp bakmaya başlıyor. Bu konuda kılavuzları, rehberleri, kitapları okuyor, video varsa videoları izliyor vs. Birikimi çoğaldıkça kendi başına yorumlar yapmaya, kendi başına düşünmeye başlıyor. Konunun uzmanlarının ve öncüllerinin yardımıyla Isaac Newton'ın ünlü deyişindeki gibi "devlerin omuzlarından" dünyaya bakmaya başlıyor.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Einstein'e neden diğer insanlardan bu kadar zeki olduğu sorulduğunda Einstein'in yanıtı şu olmuş

    Ben kendimi hic kimseden zeki hissetmiyorum sadece fizikle uğraşmayı çok sevdiğim için bu noktaya varabildim.


    Çoğu insan , insanları birbirinden ayıran bir deha zeka farkı olduğunu düşünür ancak bu doğru değildir insanlar arasındaki bazı alanlarda bu uçurumu oluşturan şey aramızda zeka farkı olması değil blakis bazılarımızın toplumun çok değer verdiği bazı konulardan doğal biçimde zevk alması, bu nedenle bu alanla çok fazla uğraşması, çok fazla uğraştığı için beyninin bu alana çok fazla ozellesmesidir.


    Bütün toplumlar üç aşağı beş yukarı benzer miktarda dahiyi bünyesinde barındırır fakat bazı uluslarda istenen bilimsel atılım ortaya cikmazken bazı dönemlerde bazı uluslarda nedense bilimadami fışkırmaya başlar bunun nedeni o ulusun tarihin bir cilvesi olarak o kadar fazla bilim insanı doğurması falan değildir. Toplumsal yapının zaten her toplumda bulunan bu tarz insanların sıyrılmasina elverecek toplumsal yapıyı rastgele oluşturmasidir.


    Can sıkıntısı dehanın ardındaki itici güçtür. Burada sorduğunuz soru biraz evrimi çağrıştırıyor. Evrim sadece iyi tarafa doğru gerçekleşmez her tarafa doğru gerçekleşir sadece iyi tarafa doğru giden evrim tür içindeki bireyi avantajlı hale getirdiği için yayıldığından biz evrimi olumlu birseymis , iyiye doğru giden birseymis gibi algılarız. Ayni şekilde can sikintisi da her insanı bu sıkıntıyı farklı bir biçimde gidermeye yönlendirir. Kimisi top oynar , kimisi manga okur , kimisi fiziğe merak sarar , kimisi motorlarla uğraşır ancak için kökündeki itici etken can sıkıntısını gidermektir. Bu nedenle birseyi iş icin yaoan , zoraki yapan , memur olan kimselerden pek fazla yaratıcı işler göremezsiniz ancak işi ile ilgi alanını kesistirebilen veya toplumun onun ilgi alanında iş saglayabildigi kişiler bir anda parlayarak büyük başarılar sağlarlar.


    Bu konu büyük oranda bilinçsizce gelişen rastgele süreçlerin etkisi altındadır ve aynı bilincsizlikle o ortam oluştuğu gibi ortadan kalkabilir. Nitekim bu tarz etmenler görünürde olan değil kaputun altında görünmeyen süreçlerdir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 30 Nisan 2024; 22:49:40 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Sizin anladığınız herseyi bende anlayabilirim, benim anladığım herseyi ise sizde anlayabilirsiniz. Fakat sizinle benim aramdaki fark ikimizinde anlayabildiği bu ortak küme içindeki birikimin içinde hoşlandığımız şeylerin farklı oluşudur.


    Buda özünde sizinle benim aynı olmamıza karşın farklilasmamiza neden olur.


    Bu tüm insanlar için geçerlidir. Can sıkıntımızi nasıl giderdigimiz bizim kim olduğumuzu belirler .


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yeni şeyler öğrenmeyi iki türe ayırabiliriz. İlki enformasyon ikincisi düşünce. Enformatif bir şey öğrendiğin zaman dünyayla kurduğun iletişime bir araç kazandırmış olursun. Örneğin gün içinde aç kalma süreni artırdıkça kan şekerinin vücudun tarafından düzenli bir seviyede tutacağı bilgisi bedenine dair bir şeyi anlamanı ve yemek yeme alışkanlıklarını düzenlemeni sağlayabilir. Ya da bir düşünce öğrendiğinde, mesela "tarih sınıf mücadelesinin tarihidir" gibi bir düşünce. O zaman çevrende olan politik ve ekonomik olayları bu bakış açısına göre yorumlayıp ona göre konumlanabilirsin. Öğrendiğin düşünce ve edindiğin enformasyon adedi arttıkça dünyaya yönelik düşüncen farklı açıları kavrayabilir hale gelecektir. Yani kendi konumlanışını genişletebilme imkanın doğacaktır. Dolayısıyla dünya ve yaşamla kurduğun ilişki daha gelişmiş bir hal alacaktır. Benim sebebim bu  





  • Aprın Çor Tigin kullanıcısına yanıt

    Hocam peki dediğiniz tamamen bilgiyi pragmatiklik ile özdeşleştirmek, yani bilgi işime yaramıyorsa ben onu bir tartışmada; hayatımda vs. kullanmıyorsam neden öğrendiğimi temellendiremiyorum diye anladım ben. (yanlışsam affedin.)

    Ama gündelik hayatımda veya bir tartışmada kullanmasam da öğrenmek istediğim bilgiler var, bunlar ne olacak?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • axelrhaynr A kullanıcısına yanıt

    Aslında söylemek istediğim şey işine yaraması değil, öğrendiğin her şeyin bakış açını ve düşünce biçimini etkilemesi. Bu doğru bir şey öğrenirsen de öyle yanlış bir şey öğrenirsen de öyle yani bir şeyi öğrenme nedenimi şu ya da bu şekilde işime yarayacak olması, beni etkilemesi değil aksine öğrendiğim her şeyin beni etkileyecek olmasıdır.

  • İnsan gerçekten durmak bilmeyen bir canlı. Bizi bu kadar geliştiren yeni bilgiler öğrenmemiz. Bu kadar öğrenmeseydik sanırım bir kedi kadar kalırdık. 

  • Bu arada bilgi felsefesi yani epistemoloji'ye dair kitaplar da okunabilir. Felsefe bilgelik sevgisi demektir. Felsefe güzel bir disiplin aslında. 

  • Denamint kullanıcısına yanıt

    Pek çok hayvan türü var ve hepsinin kendine has özellikleri var, ama hiçbirinde insanda olan bilinç ve sorgulama yok.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • axelrhaynr A kullanıcısına yanıt

    Biz bunlara genelde içgüdüsel bilgi diyoruz, bazen nesilden nesile genetik aktarılan bilgiler de olabiliyor. Örümceğin ağ yapması ya da arının petek yapması, ya da çamur arısının yuva yapması gibi. Ama insan kadar gelişmiş komplike çoğunlukla soru sorduran dilleri ve anlaşma sistemleri evet aslında yok.


    Edit: Bazı hayvanlarda basit dil sistemi var. Kediler, köpekler, kurtlar ya da maymunlar gibi.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Denamint -- 9 Mayıs 2024; 23:2:56 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.