Okulda cep telefonu sorunu. (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Wabisuke

Selam arkadaşlar,

Ben bir öğretmen lisesinde okuyorum. İki hafta kadar önce telefon yasağı başladı; okul içinde telefonlar açık olmayacakmış. Bugün boş derste müdür yardımcısı içeri dalınca elimde gördüğü telefonu aldı. Telefonu geri vermek için velimi çağırmam gerekiyormuş ama yakın zamanda bunu yapamam. Telefona bu şekilde el koyma gibi bir hakları var mıdır acaba ?

Bu sene değişen müdür yardımcıları sıkı yönetim ilan etti resmen. Okulumuz kalabalık ve zapt edilemeyecek bir okul değil. Son sınıfız sınava hazırlanıyoruz ama bunlar bu sene okulu bize cehennem yapacak anlaşılan.

quote:

Orijinalden alıntı: albati

quote: Orijinalden alıntı: ghost911 quote: Orijinalden alıntı: albati quote: Orijinalden alıntı: HakikiVisco quote: Orijinalden alıntı: Aslında Ben Yogum telefona el koyamazlar not : benden sana tavsiye o müdürün mutlaka bi arabası vardır çaktırmadan 2 çizik at kim vurduya gitsin delikanlı adam gidip gizli gizli arabaya çizik atmakla uğraşmaz. çeker vurur. suçu hafif olduğu için topuğa sıkılabilir. ama bence sen gidip de ki: "şimdi ben karakola gidip, gaspa uğradım diye şikayet etmeye kalksam ve adınızı versem en azından ifade almak için çağırırlar. bi telefon yüzünden başınıza neler gelebileceği hiç belli olmaz. iyisi mi verin telefonumu da anlaşalım." (alttan da alma sakın. sahiden de durum aynen böyle ve şikayet durumunda başına neler geleceği hiç belli olmaz. gasptan yargılansa, cezası çok ağır. siciline de işlenir ve hayatı kayar resmen..) Ben de öğretmenim, inan o dediğini yemesi için öğretmenin ya da idarecinin gerizekalı olması lazım. Bu tür durumlarda polis herzaman idarenin yanındadır, olmalıdır da. Ha gerçekten çok haksız bir durum olur, öğrencinin kafası gözü kırılır, o zaman şikayet olabilir. Ben ilköğretimdeyim ama gördüm mü cep telefonunu affetmem alırım. Öğrenci milleti rahat durmaz, derste video kaydeder, resim çeker, kızların altını çeker vs. gazeteye verir, rezil olursun okulca, hiçkimse okuluna böyle bi leke sürülsün istemez, sen dürüstsündür gerçekten ihtiyacın olduğu için o gün okula telefon getirirsin ama bi başkası art niyetle getirebilir, bunu ayırdetmek çok zor. Tabiiki tel görünce alırsınız,nedenide belli derslerde yapılan hakaretleri filan videoya çekemeyelim diye,çünkü biliyorsunuz geri zekalısınız siz diyenleri bile şikayet olunca görevden alan bir meb var,ondan korktuğunuz için çoğu hoca daha ilkden video çekimi yasak diyor. Bunu genelleme yaparak yazıyorum,sizi kastederek yazmıyorum(Tabiiki yukarıda dediklerimi yapıyorsanız sizde onu bilemem) Ama hakikaten görevini hakkıyla yapan öğretmenlerde azımsanmayacak kadar fazla. Derste telefon kullanılmasına karşıyım,ama tenefüslerde filan kimsenin karışma hakkı yok. Mesela bizim sınıfta gıcık bir hoca var ingilizceci,her daim gerizekalısınız,mallar,lan daha buraya yazmadığım hakaretleri ediyor ve o hocanın görüntülerini alıcaz ve görevden aldırcaz büyük ihtimal.Bütün girdiği sınıftaki öğrencleri ingilizceden soğuttu kadın olucak işmi ya böyle kendini birşey sanan,4 yıl okudu diye bir yeri kalkanları kınıyor ve buradan saygılarımı (!) iletiyorum

Ben karşılaştığım öğrencilerle genelleme yapacak olsaydım karşıma çıkan her öğrencinin topuklarına sıkardım inan.
ve MEB'den zerre kadar korkum yok, hani derler ya haram lokma yemedim ki neyden korkayım.
Meb'den korkan öğretmen ya idarecilik düşünüyodur ya yukarılara oynuyodur, ya da gerçekten korkaktır.
Mesele o değil, mesele, sizin öğretmenleri kendinize rakip görmeniz, aşık atmaya çalışmanız.
Öncelikle, kesinlikle ve kesinlikle her öğretmen kayıtsız, şartsız saygıyı hakeder. (öğretmen olduğum için söylemiyorum, öğrenciyken de aynıydım, içimden küfür etsem de kesinlikle saygıda kusur etmezdim, her öğretmenin kendini sevdirmesi zor ama saygı duydurması gerekir. Eğitimin temelinde karşılıklı sevgi-saygı olmalıdır)
Öğrenciye aşırı tepki veren hakaret eden arkadaşlar da görüyorum, kendilerini parçalıyorlar, boğazları yırtılana kadar bağırıyorlar, bu doğru demiyorum, burdaki hata, öğretmenin karşısındaki kişinin hormonlarıyla hareket eden bir ergen varlık olduğunu unutması. Ben çok kızdığımda öğrenciyi hemen dışarı çıkarırım, arkadaşları arasında zorda kalmadıkça tepki vermem, bu hem öğrenciyi hem de beni olumlu etkiler.
Telefon konusunda yukarıda söylediğim gibi okulda telefonun işi yok, ister ağla ister gül, çok telefon ihtiyacı olan çıkar idareden telefon ister ya da herhangi bir öğretmenden isteyebilir. Benim günde en az 2-3 öğrencim annesini babasını arar benim telefondan, hiç de gocunmam.

quote:

Orijinalden alıntı: albati

quote: Orijinalden alıntı: HakikiVisco quote: Orijinalden alıntı: Aslında Ben Yogum telefona el koyamazlar not : benden sana tavsiye o müdürün mutlaka bi arabası vardır çaktırmadan 2 çizik at kim vurduya gitsin delikanlı adam gidip gizli gizli arabaya çizik atmakla uğraşmaz. çeker vurur. suçu hafif olduğu için topuğa sıkılabilir. ama bence sen gidip de ki: "şimdi ben karakola gidip, gaspa uğradım diye şikayet etmeye kalksam ve adınızı versem en azından ifade almak için çağırırlar. bi telefon yüzünden başınıza neler gelebileceği hiç belli olmaz. iyisi mi verin telefonumu da anlaşalım." (alttan da alma sakın. sahiden de durum aynen böyle ve şikayet durumunda başına neler geleceği hiç belli olmaz. gasptan yargılansa, cezası çok ağır. siciline de işlenir ve hayatı kayar resmen..)

Ben de öğretmenim, inan o dediğini yemesi için öğretmenin ya da idarecinin gerizekalı olması lazım.
Bu tür durumlarda polis herzaman idarenin yanındadır, olmalıdır da.
Ha gerçekten çok haksız bir durum olur, öğrencinin kafası gözü kırılır, o zaman şikayet olabilir.
Ben ilköğretimdeyim ama gördüm mü cep telefonunu affetmem alırım. Öğrenci milleti rahat durmaz, derste video kaydeder, resim çeker, kızların altını çeker vs. gazeteye verir, rezil olursun okulca, hiçkimse okuluna böyle bi leke sürülsün istemez, sen dürüstsündür gerçekten ihtiyacın olduğu için o gün okula telefon getirirsin ama bi başkası art niyetle getirebilir, bunu ayırdetmek çok zor.

quote:

Orijinalden alıntı: HakikiVisco

quote: Orijinalden alıntı: albati quote: Orijinalden alıntı: HakikiVisco quote: Orijinalden alıntı: Aslında Ben Yogum telefona el koyamazlar not : benden sana tavsiye o müdürün mutlaka bi arabası vardır çaktırmadan 2 çizik at kim vurduya gitsin delikanlı adam gidip gizli gizli arabaya çizik atmakla uğraşmaz. çeker vurur. suçu hafif olduğu için topuğa sıkılabilir. ama bence sen gidip de ki: "şimdi ben karakola gidip, gaspa uğradım diye şikayet etmeye kalksam ve adınızı versem en azından ifade almak için çağırırlar. bi telefon yüzünden başınıza neler gelebileceği hiç belli olmaz. iyisi mi verin telefonumu da anlaşalım." (alttan da alma sakın. sahiden de durum aynen böyle ve şikayet durumunda başına neler geleceği hiç belli olmaz. gasptan yargılansa, cezası çok ağır. siciline de işlenir ve hayatı kayar resmen..) Ben de öğretmenim, inan o dediğini yemesi için öğretmenin ya da idarecinin gerizekalı olması lazım. Bu tür durumlarda polis herzaman idarenin yanındadır, olmalıdır da. Ha gerçekten çok haksız bir durum olur, öğrencinin kafası gözü kırılır, o zaman şikayet olabilir. Ben ilköğretimdeyim ama gördüm mü cep telefonunu affetmem alırım. Öğrenci milleti rahat durmaz, derste video kaydeder, resim çeker, kızların altını çeker vs. gazeteye verir, rezil olursun okulca, hiçkimse okuluna böyle bi leke sürülsün istemez, sen dürüstsündür gerçekten ihtiyacın olduğu için o gün okula telefon getirirsin ama bi başkası art niyetle getirebilir, bunu ayırdetmek çok zor.

öğretmen olmakla bilgili olmaz arasında azıcık fark var maalesef. türkiye cumhuriyetinde kuralları öğretmenler veya idareciler ya da polis belirlemiyor. polis onu korumalıdır bunu korumalıdırla olmaz bu işler. sadece öğretmen olmak yetmiyor, eğitim de şart. bu ülkenin yasaları var. cahil bir öğretmene denk gelir de "ben yemedim vermiyorum" derse, öğrenci de polise (polis yasaları uygulamakla yükümlü, keyfine göre bişi yaparsa o da suç. bunu öğretmen diye geçinip de bilmeyenler olabilir) veya uğraşıp savcıya dilekçeyle şikayet edilirse, savcı da görevini yasalar gereği yerine getireceği için, o öğretmeni ifade vermeye çağırır ve öğretmen de paşa paşa (olmadı yakalama emriyle) gidip ifadesini verir. sonrası da ifaedeye ve savcının inisiyatifine kalır. evet maalesef öğretmen olmakla bilgili olmak ayrı şeyler ve türkiye cumhuriyeti öğretmenlerin keyfine göre değil yasalara göre yönetiliyor. (ayrıca yasalar gereği okula telefon sokmak suç değil. eğer o telefonla bir suç işlenirse bunun için yine yasalar var.) yani öğretmenler değil yasalar üstündür. evet, kesinlikle "öğretmenim" diyene bile eğitim şart ve öğretmenler de yasalara tabii!..

quote:

Orijinalden alıntı: albati

quote: Orijinalden alıntı: HakikiVisco quote: Orijinalden alıntı: albati quote: Orijinalden alıntı: HakikiVisco quote: Orijinalden alıntı: Aslında Ben Yogum telefona el koyamazlar not : benden sana tavsiye o müdürün mutlaka bi arabası vardır çaktırmadan 2 çizik at kim vurduya gitsin delikanlı adam gidip gizli gizli arabaya çizik atmakla uğraşmaz. çeker vurur. suçu hafif olduğu için topuğa sıkılabilir. ama bence sen gidip de ki: "şimdi ben karakola gidip, gaspa uğradım diye şikayet etmeye kalksam ve adınızı versem en azından ifade almak için çağırırlar. bi telefon yüzünden başınıza neler gelebileceği hiç belli olmaz. iyisi mi verin telefonumu da anlaşalım." (alttan da alma sakın. sahiden de durum aynen böyle ve şikayet durumunda başına neler geleceği hiç belli olmaz. gasptan yargılansa, cezası çok ağır. siciline de işlenir ve hayatı kayar resmen..) Ben de öğretmenim, inan o dediğini yemesi için öğretmenin ya da idarecinin gerizekalı olması lazım. Bu tür durumlarda polis herzaman idarenin yanındadır, olmalıdır da. Ha gerçekten çok haksız bir durum olur, öğrencinin kafası gözü kırılır, o zaman şikayet olabilir. Ben ilköğretimdeyim ama gördüm mü cep telefonunu affetmem alırım. Öğrenci milleti rahat durmaz, derste video kaydeder, resim çeker, kızların altını çeker vs. gazeteye verir, rezil olursun okulca, hiçkimse okuluna böyle bi leke sürülsün istemez, sen dürüstsündür gerçekten ihtiyacın olduğu için o gün okula telefon getirirsin ama bi başkası art niyetle getirebilir, bunu ayırdetmek çok zor. öğretmen olmakla bilgili olmaz arasında azıcık fark var maalesef. türkiye cumhuriyetinde kuralları öğretmenler veya idareciler ya da polis belirlemiyor. polis onu korumalıdır bunu korumalıdırla olmaz bu işler. sadece öğretmen olmak yetmiyor, eğitim de şart. bu ülkenin yasaları var. cahil bir öğretmene denk gelir de "ben yemedim vermiyorum" derse, öğrenci de polise (polis yasaları uygulamakla yükümlü, keyfine göre bişi yaparsa o da suç. bunu öğretmen diye geçinip de bilmeyenler olabilir) veya uğraşıp savcıya dilekçeyle şikayet edilirse, savcı da görevini yasalar gereği yerine getireceği için, o öğretmeni ifade vermeye çağırır ve öğretmen de paşa paşa (olmadı yakalama emriyle) gidip ifadesini verir. sonrası da ifaedeye ve savcının inisiyatifine kalır. evet maalesef öğretmen olmakla bilgili olmak ayrı şeyler ve türkiye cumhuriyeti öğretmenlerin keyfine göre değil yasalara göre yönetiliyor. (ayrıca yasalar gereği okula telefon sokmak suç değil. eğer o telefonla bir suç işlenirse bunun için yine yasalar var.) yani öğretmenler değil yasalar üstündür. evet, kesinlikle "öğretmenim" diyene bile eğitim şart ve öğretmenler de yasalara tabii!..

İyi bir cevap verdiğini düşünerek yazmışsın haklı olarak ama unuttuğun birşey var o da "kurallar".
Kuralları bilmeden ezbere yapılan yorum yaparsan sonucuna katlanırsın.
Önce okula telefon getirilemeyeceğiyle ilgili kanunu oku aşağıdan:
http://okulweb.meb.gov.tr/55/01/195154/haberler/haberler4.html

"Cep telefonlarını okula getirmek kesinlikle yasaktır. İlk defa cep telefonu alınan öğrencinin velisi okula çağrılır, telefon ancak veliye verilir. Bu olay ikinci defa tekrar ederse cep telefonu 1 ay okulda muhafaza edilir, tekrar etmesi durumunda sene sonuna kadar telefon verilmez."

Hala "alamaz, anayasaya göre tırıvırısı" yapacaksan okulların kamu kurumu olduğunu, her kamu kurumunda kendi içtüzüklerine göre belirlenen kuralları olduğunu hatırlatırım. SBS,YGS Açıköğretim sınavlarına neden cep telefonuyla giremediğinin cevabını da verirsin, ya da kapıda cep telefonunu alan polise de yukarıda bana verdiğin ders gibi konuşmayı da yapmanı dilerim.

quote:

Orijinalden alıntı: HakikiVisco

quote: Orijinalden alıntı: albati quote: Orijinalden alıntı: HakikiVisco quote: Orijinalden alıntı: albati quote: Orijinalden alıntı: HakikiVisco quote: Orijinalden alıntı: Aslında Ben Yogum telefona el koyamazlar not : benden sana tavsiye o müdürün mutlaka bi arabası vardır çaktırmadan 2 çizik at kim vurduya gitsin delikanlı adam gidip gizli gizli arabaya çizik atmakla uğraşmaz. çeker vurur. suçu hafif olduğu için topuğa sıkılabilir. ama bence sen gidip de ki: "şimdi ben karakola gidip, gaspa uğradım diye şikayet etmeye kalksam ve adınızı versem en azından ifade almak için çağırırlar. bi telefon yüzünden başınıza neler gelebileceği hiç belli olmaz. iyisi mi verin telefonumu da anlaşalım." (alttan da alma sakın. sahiden de durum aynen böyle ve şikayet durumunda başına neler geleceği hiç belli olmaz. gasptan yargılansa, cezası çok ağır. siciline de işlenir ve hayatı kayar resmen..) Ben de öğretmenim, inan o dediğini yemesi için öğretmenin ya da idarecinin gerizekalı olması lazım. Bu tür durumlarda polis herzaman idarenin yanındadır, olmalıdır da. Ha gerçekten çok haksız bir durum olur, öğrencinin kafası gözü kırılır, o zaman şikayet olabilir. Ben ilköğretimdeyim ama gördüm mü cep telefonunu affetmem alırım. Öğrenci milleti rahat durmaz, derste video kaydeder, resim çeker, kızların altını çeker vs. gazeteye verir, rezil olursun okulca, hiçkimse okuluna böyle bi leke sürülsün istemez, sen dürüstsündür gerçekten ihtiyacın olduğu için o gün okula telefon getirirsin ama bi başkası art niyetle getirebilir, bunu ayırdetmek çok zor. öğretmen olmakla bilgili olmaz arasında azıcık fark var maalesef. türkiye cumhuriyetinde kuralları öğretmenler veya idareciler ya da polis belirlemiyor. polis onu korumalıdır bunu korumalıdırla olmaz bu işler. sadece öğretmen olmak yetmiyor, eğitim de şart. bu ülkenin yasaları var. cahil bir öğretmene denk gelir de "ben yemedim vermiyorum" derse, öğrenci de polise (polis yasaları uygulamakla yükümlü, keyfine göre bişi yaparsa o da suç. bunu öğretmen diye geçinip de bilmeyenler olabilir) veya uğraşıp savcıya dilekçeyle şikayet edilirse, savcı da görevini yasalar gereği yerine getireceği için, o öğretmeni ifade vermeye çağırır ve öğretmen de paşa paşa (olmadı yakalama emriyle) gidip ifadesini verir. sonrası da ifaedeye ve savcının inisiyatifine kalır. evet maalesef öğretmen olmakla bilgili olmak ayrı şeyler ve türkiye cumhuriyeti öğretmenlerin keyfine göre değil yasalara göre yönetiliyor. (ayrıca yasalar gereği okula telefon sokmak suç değil. eğer o telefonla bir suç işlenirse bunun için yine yasalar var.) yani öğretmenler değil yasalar üstündür. evet, kesinlikle "öğretmenim" diyene bile eğitim şart ve öğretmenler de yasalara tabii!.. İyi bir cevap verdiğini düşünerek yazmışsın haklı olarak ama unuttuğun birşey var o da "kurallar". Kuralları bilmeden ezbere yapılan yorum yaparsan sonucuna katlanırsın. Önce okula telefon getirilemeyeceğiyle ilgili kanunu oku aşağıdan: http://okulweb.meb.gov.tr/55/01/195154/haberler/haberler4.html "Cep telefonlarını okula getirmek kesinlikle yasaktır. İlk defa cep telefonu alınan öğrencinin velisi okula çağrılır, telefon ancak veliye verilir. Bu olay ikinci defa tekrar ederse cep telefonu 1 ay okulda muhafaza edilir, tekrar etmesi durumunda sene sonuna kadar telefon verilmez." Hala "alamaz, anayasaya göre tırıvırısı" yapacaksan okulların kamu kurumu olduğunu, her kamu kurumunda kendi içtüzüklerine göre belirlenen kuralları olduğunu hatırlatırım. SBS,YGS Açıköğretim sınavlarına neden cep telefonuyla giremediğinin cevabını da verirsin, ya da kapıda cep telefonunu alan polise de yukarıda bana verdiğin ders gibi konuşmayı da yapmanı dilerim.

bu kuralı bilmiyordum ve orada belirtilmediği için bilme şansım yok. ancaak, evet burada "yasaktır" ve "ilk defa telefonu alınan" şeklinde ifadeler var. ama orada yasağa uymamanın müeyyidesi falan belirtilmemiş. şu pozisyondaki şu kişiler el koyabilir de dememiş. yani hukuki olarak el koyabilme şansı yok hiç kimsenin bu kurala göre. şikayet edilirse, öğretmeni savcı yine çağırır ifadesini alır. büyük ihtimal telefonu alan kişi bu maddeye ilişkin savunmasını mahkemede yapmak zorunda kalır. hakim kuralın niyetinden kaynaklanarak ve sonradan verileceğine ikna olabileceği için gibi sebeplerle, yüzdesini belirleyemeyeceğimiz bir olasılıkla (garantisi verilemez) beraate karar verir. önceden bu konuda içtihat varsa o da örnek teşkil eder. ama telefona el koyan kişi o şikayetle birlikte mutlaka bir ifade vermek zorunda kalır. en iyi ihtimalle takipsizlik kararı çıkar. ama illa ki -en azından- ifadesi alınır.

("o zamansa polis de sınavdan önce toplamasın" falan gibi savunmalar fayda etmez, her koyunu kendi bacağından asıverirler.)

düzenleme: bir de anayasanın iletişim özgürlüğü maddesi konusu var ki, ona da ayrıca dayandırılır. (kurallar anayasaya ile zıt olamaz diye itiraz edilebilir. bu da ayrı.)