Şimdi Ara

On binlerin vicdan mahkemesi (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
144
Cevap
1
Favori
3.034
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bu memlekette "Milliyetçilik" en ucuz ama en karlı yollardan biridir.Amerikalı Fox tv'si gelir burada tv açar,sonra sözüm ona Türk milliyetçiliği yapar,sonra benim vatandaşım,vay be ne "milliyetçi" bir kanal diye izler.
  • Hrank Dink'i öldürdüler, ermeni olmayı canlandı. Dink'in ölümü Ermenilerin işine yaramıyor mu?

    Ermeni soykırmı diyorlar. Bu olayların olduğu yer Güney doğudur. Yani kürtlerin yoğunlukta olduğu bölge. Bir soykırım yaşandı ise ermenilerile kürtler arasındadır. Kürtlere göre o yörede ermeniler azınlıkta olduğu için ve İngilizler, Fransızlar, Yunanlılarla da savaş halindeiken ermenileri kürtlerden korumak için devlet ermenileri beyrut'a göndermiş.

    Bütün Ortodoks hıristiyanlar zaten müslümanmışlar (Jean-Paul Roux, Türklerin Tarihi kitabı) Müslümanlar Kutsal ANA diyorlar, Ortodoks hıristiyanlar da Kutsal Meryem ANA diyorlar! 1857'den itibaren Ortodoks hıristiyanlar Kutsal Haççı kullanarak Katolik oldular. Kiliselerin üstüğnde nasıl Haç varsa, patrikhanelerin üstünde de Haç var.

    İşte bundan dolayı bazı hıristiyanlar Haççı kabul etmiyerek müslümanlığa geçtiler!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: birturk

    Hrank Dink'i öldürdüler, ermeni olmayı canlandı. Dink'in ölümü Ermenilerin işine yaramıyor mu?



    Hrantın öldürülmesi en çok diaspora ve onun halaydaşı siyonistlere yaradı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SVGA


    Tüm bunların yanı sıra, eski klişeler yavaş yavaş başgösteriyor: "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günlerde öyle sloganlar atma, öyle eylemler yapma", "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günler sona erene dek düşüncelerini kendine sakla", "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günlerde daha fazla çalış, daha fazla fedakarlık yap", "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günlerde daha fazla sabır göster"... İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günler geçene kadar sırf Ermeni olduğu için suikasti unutturulmaya, hatta mazur gösterilmeye çalışılan bir gazeteciyi "Hepimiz Ermeniyiz" sloganlarıyla unutturmamaya çalışmak da olmaz o zaman değil mi? E, o zaman, en iyisi içinden geçtiğimiz bu buhranlı günler geçene kadar susalım biz...

    Son olarak, görüş frekansınızı öğrenmek için şu soruları kendinize bir sorun: Gerçekten de "hoşgörülü" müsünüz, değil misiniz? "Hepimiz Ermeniyiz" sloganını sansürleyenlerden misiniz, değil misiniz? Ermeni olmak sizin için hakaret mi, değil mi? Sizin için tüm insanlık bir midir, yoksa bir milletin çıkarları diğerlerinin üstünde midir? "Bir Türk dünyaya bedeldir" diyenlerden misiniz, yoksa "Bu dünya hepimize yeter" diyenlerden mi? Bu sorulara vereceğiniz cevaplar frenkansınızı belirleyecektir.

    Gönül adamları, hoşgörü insanları, sevgi pıtırcıkları... Selam olsun sizlere, yeni güne selam, dünya barışına, kardeşliğine selam olsun. Lay lay lom...

    Hoşgörü nutukları atmayın, sizden öğrenecek değiliz. Hoşgörü metre icat oldu da haberimiz mi olmadı ? Aynı sofrayı paylaşmadığınız, oturup iki bardak çay içip diyalog kurmadığınız insanlar; "hepimiz ermeniyiz" sloganına karşı çıkıyorlar diye mi "hoşgörüsüz" oldular ? Hadi bakalım şu soruyu sorun kendinize; "Hoşgörülü müsünüz yoksa değil misiniz ?" şaka gibi !

    Sen, hep hoşgörülü ol...
    Yanağına tokat mı attılar, diğerini de sen çevir...
    Söz gümüşse, suküt altındır...
    Kusurları örtmede gece gibi ol...

    Bilindik söylemlerin alâsı bunlar.
    Yahu ! Ol da hep sen ol, ne yapacaksın ? Konuşma, bilme, görme, duyma...

    Toplum mühendisliğinde de bazı kesimin üzerine yok maşaallah ! Toplumu iyi tetkik et, duygu dünyası ile oyna ve ayar ver sonrada kendi içinde birbirine kırdır. Sivil toplum örgütleri adı altında milleti "sivil itaatsizliğe" sevk et, "şirin" görünümlü eylemler düzenle ve o eylemlerde ne idüğü belirsiz adamlarla aynı safta yer al. Sabahtan akşama kadar kadın programları ile içini boşalttığın, muhakeme mekanizması çökmüş insanları sokağa topla... Gelenler, vicdan mahkemesinden aklanırken, gelmeyenler faşist olsun. İslam kavramının içi boşaltıldı, şimdi milliyetçiliğe mi musallat oldunuz ? Ilımlı milliyetçilik kelimesi bir yerde çarptı gözüme de, o da yeni bir kavram mı ?

    Sözün özü, hoşgörü nutku atıp, kendinizce "akıl" vereceğiniz dünya üzerindeki son coğrafyadır burası. Bu toprağın insanı kime, nerde ve ne zaman sahip çıkacağını, yanında olacağını çok iyi bilir. Boşa zahmet etmeyin, hoşgörünüz sizin olsun. Gün gelir farklı mecralarda kullanmanız gerekir, bu sebepten engin hoşgörü deryanızı buralarda israf etmeyin.


    Düzeltme: İmlâ.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Vakkas. -- 30 Ocak 2012; 0:56:32 >




  • @nocen

    hı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nocen

    quote:

    Orijinalden alıntı: hakanto

    bu insanları hedef tahtasına koyuyorsunuz...

    edit :imla

    pkk itlerini askeri güç olarak görenler
    Bu gücü bana karşı kullanabilsinler diyemi önünü açmaya çalışacağız
    Ya sapla samanı karıştırıyorsunuz
    Yada polyanacılık masalınıza inanmamızı isteyecek kadar safsınız

    yaptıkları suçsa savcı var hakim var...... galiba bir de sizin gibi şovenler var...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hakanto

    quote:

    Orijinalden alıntı: nocen

    quote:

    Orijinalden alıntı: hakanto

    bu insanları hedef tahtasına koyuyorsunuz...

    edit :imla

    pkk itlerini askeri güç olarak görenler
    Bu gücü bana karşı kullanabilsinler diyemi önünü açmaya çalışacağız
    Ya sapla samanı karıştırıyorsunuz
    Yada polyanacılık masalınıza inanmamızı isteyecek kadar safsınız

    yaptıkları suçsa savcı var hakim var...... galiba bir de sizin gibi şovenler var...

    Türk kılığına girmiş truva sütçü beygirleri de var




  • dünyadaki tüm din ve milliyetçiliğin insanlığın enerjisini boşa harcayan gereksizlik olduğunu düşünüyorum. dünya enerjisini eşitlik, insan yaşam kalitesini artırmak, haksızlıkları ortadan kaldırıp insanca yaşam için çalışmalı. bunun önünde en büyük engel bana göre egoizmin forveti din ve millietçiliktir(4-4-2). dünyanın tüm insanlarını sevmemiz gerekiyor, hepsinin özgür yaşama hakkına ve kimliğine kültürüne saygı duyumamız gerekiyor. türk, roman, kürt, ermeni, eşcinsel, dinci, afrikalı hepsi bizler için aynı derecede haklara sahip olduğunu düşündüğümüz gün egoizm bir gol yiyecek. iki gündür facebokta bir resim yüzünden gözyaşlarımı tutamıyorum... bak bu çocuk bu ülkede yaşıyor... bizim enerjimizi harcamamız gereken nokta bu.. gençler insanların iyliği için değil faşizm için enerji harcıyor.. duyarlı adana demirspor taraftarına selam olsun link aşağıda
    adana demirspor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-058B8D3E6 -- 31 Ocak 2012; 22:06:20 >




  • Dileklerine katılmayacak bir insanoğlu yoktur
    Ama dileklerin bir o kadar da masalsı
    Gerçek dünyaya ait değil
    Sevgi kelebeği oyunlarıyla sadece çocukları
    Hatta onları birkaç yıllığına inandırabiliriz
    Sonrası acı ve gerçekler...
    Link için teşekkürler, etkilendim

  • Yeteri kadar yazmış olduğumu düşündüğüm için sessiz kalacağımı belirtmiştim fakat şahsıma yöneltilen deli saçması iddialardan, ithamlardan ve iftiralardan fazlasıyla sıkıldım. Üstelik, görüyorum ki fazlasıyla yanlış anlaşılmışım. Aşağıda, sırasıyla bana ithamlarda bulunanlara -gecikmiş de olsa- bekledikleri cevapları vermeye çalıştım, umarım hakkımda oluşan olumsuz kanıları yıkmayı başarırım.





    1881'e cevaben:

    quote:

    Orijinalden alıntı: 1881

    quote:

    Orijinalden alıntı: SVGA

    Ben hiçbir millete nefret kusmuyorum, çünkü ne bir ılımlı milliyetçiyim, ne de bir aşırı milliyetçi. Ben milliyetçilere, bir milleti diğer milletlerden üstün göstermeye çalışan hoşgörü fakirlerine nefret kusuyorum, bu bir. İkincisi; Serap'ı 16 yaşında katledenleri de bir gazeteciyi sokak ortasında katledenleri de lanetliyorum. Sormak isterim; peki siz de aynı sağduyuyu gösteriyor musunuz? Dersim olaylarının, 6-7 Eylül olaylarının, Sivas, Maraş, Çorum, Bahçelievler katliamlarının yıldönümlerinde neredeydiniz ey tabusever milliyetçi Kemalistler? 1942 Varlık Vergisi, 1946 Azınlıklar Raporu, 1936 Azınlık Vakıfları Yasası denince neden bir anda sus pus oluyorsunuz? Bir güne bir gün "Kanını taşıyandan başkasına inanma" sözünün muhteviyatını düşündünüz mü? Size göre Ermeni olduğu için suikasti mazur, hatta gerekli gösterilen bir gazeteciyi unutturmamak adına kullanılabilecek en etkili sloganı, "Hepimiz Ermeniyiz" sloganını kullanmak ırkçılık; ama insanları "Bu Ermeni dönmesidir, bu bilmem hangi milletin kırmasıdır" diyerek fişlemek ve bu fişleme üzerinden rant elde etmeye çalışmak ırkçılık değildir öyle değil mi? Hepiniz çok yüce insanlarsınız, hepiniz hümanistsiniz ki zaten hümanistliğin birinci şartı da milliyetçi olmaktır ve sizler de büyük "milliyetçi hümanistlersiniz(?)", hepiniz tarihe nam salmış, üç kıtada at koşturmuş bir milletin öz evlatlarısınız; ama sizi eleştirenler, sizi vicdan muhasebesine davet edenler hep "dönme", öyle değil mi? Şu fikriyatın gudubetliğine de bakın hele!

    Aslına bakarsan evet ben Türk olmakla gurur duyuyorum, bilmemkaç yüzyıl dünyayı yönetmiş olmak da güzel bir haz veriyor elbette. Ha tabii son zamanlarda şuursuz halkım yüzünden bir kaç kıçı kırık bize kan kusturuyor orası ayrı konu.


    Mesela Sivas katliamını ''eeaabiiee olması gerekiyodu, oldu'' diye yorumlayan bir Atatürkçü mü var sizce?

    ''Hepimiz ermeniyiz'' diyecek kadar gözü dönmüş insanları (Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyorsa elbette) her türlü yaftalamak hakkımdır kimse kusura bakmasın.

    ASALA olaylarında vicdan muhasebesi nedense yapılamıyor, Azeriler katledilince tık yok, Türk askeri kahpece şehit edilince ağzını açan yok ama 100 yıl öncesi hatırlatılıp Türk ismine saldırı yapmak moda!

    Tekrar söylemek isterim ki bir şeylerin ardına saklanarak genlerde var olan nefreti kusmak doğru değil.

    Tarihle gurur duymak -kusura bakmayın fakat- yalnızca geleceğe dair planları olmayan, idealleri salt bir-iki cümle ile(Dünya, Türk olsun vb.) sınırlı, tarih adı verilen beşerî bilimin nesnel gelişiminden bîhaber, koca bilimi sadece bir millet/ırk üzerinden açıklamaya çalışan, çeşitli siyasal, kültürel ve ekonomik gelişmeler sonucu dönem dönem farklı zümrelerin, grupların ya da milletlerin yükselişe geçebileceği gerçeğini istismar ederek milliyetçilik yapan pasifistlerin, konformistlerin işi olabilir. Bu nedenle, yaptıklarınızı yadırgamıyorum.

    Mesela, Sivas Katliamı'nı -sizin deyiminizle- ''eeaabiiee olması gerekiyodu, oldu'' diye yaklaşan var mıdır, bilemem. Ben milliyetçi Kemalistlerin, Sivas, Maraş, Çorum, Bahçelievler, Dersim katliamlarının yıldönümlerinde nerede olduklarını sordum. Eğer, bu katliamlara ''eeaabiiee olması gerekiyodu, oldu'' şeklinde ukala, aptal ve utanmaz bir üslupla yaklaşan varsa onlara söylenecek söz kalmamıştır zaten. Üstelik, ben sorumu tekrarlıyorum: Dersim olaylarının, 6-7 Eylül olaylarının, Sivas, Maraş, Çorum, Bahçelievler katliamlarının yıldönümlerinde neredeydiniz ey tabusever milliyetçi Kemalistler? 1942 Varlık Vergisi, 1946 Azınlıklar Raporu, 1936 Azınlık Vakıfları Yasası denince neden bir anda sus pus oluyorsunuz? Ben kendi inandığım değerler doğrultusunda Dağlık Karabağ bölgesinde katledilen Alevilerden de, sürgün edilen Tatarlardan da, asimile edilmekte olan Uygurlardan da bahsetmiş, zulüm kayırmamıştım. Söylediklerimin ispatını önceki mesajlarımda fazlasıyla bulabilirsiniz. Lakin, siz de şu sorduğum sorulara -"onlar yapınca bir şey diyen yok, biz yapınca konuşuyorlar" vb. cümlelerle kıvırmadan- cevap verin de ne kadar insan olduğunuzu görelim.

    İnsanları milliyetlerini bahane edip yaftaladıkça, üstelik utanmazca bunlara hakkınız olduğunu iddia ettikçe bu uygulamanın, Hitler'in, yani fikirdaşlarınızın milliyetçi olarak kabul etmediği bir manyağın Yahudi yaftalamalarından ne farkı kalır? Yani, uzun lafın kısası, hiç "biz ırkçı değil, milliyetçiyiz; ikisi apayrı şeyler" diyerek üçkağıtçılık yapmayın. Ne yaptığınız, neye inandığınız gün gibi ortada! Tıpkı daha önceki bir mesajımda bahsettiğim gibi, sıkıştığınızda ırkçı oluyorsunuz, tehlike geçince de Atatürk milliyetçiliğine geri dönüyorsunuz. Okurlara duyurumdur: İşte bu kadar karakterli, ilkeli ve saygıya layıktır bu adamlar, tanıyın!





    gokhantug'a cevaben:

    quote:

    Orijinalden alıntı: gokhantug

    quote:

    Orijinalden alıntı: SVGA

    Ben hiçbir millete nefret kusmuyorum, çünkü ne bir ılımlı milliyetçiyim, ne de bir aşırı milliyetçi. Ben milliyetçilere, bir milleti diğer milletlerden üstün göstermeye çalışan hoşgörü fakirlerine nefret kusuyorum, bu bir. İkincisi; Serap'ı 16 yaşında katledenleri de bir gazeteciyi sokak ortasında katledenleri de lanetliyorum. Sormak isterim; peki siz de aynı sağduyuyu gösteriyor musunuz? Dersim olaylarının, 6-7 Eylül olaylarının, Sivas, Maraş, Çorum, Bahçelievler katliamlarının yıldönümlerinde neredeydiniz ey tabusever milliyetçi Kemalistler? 1942 Varlık Vergisi, 1946 Azınlıklar Raporu, 1936 Azınlık Vakıfları Yasası denince neden bir anda sus pus oluyorsunuz? Bir güne bir gün "Kanını taşıyandan başkasına inanma" sözünün muhteviyatını düşündünüz mü? Size göre Ermeni olduğu için suikasti mazur, hatta gerekli gösterilen bir gazeteciyi unutturmamak adına kullanılabilecek en etkili sloganı, "Hepimiz Ermeniyiz" sloganını kullanmak ırkçılık; ama insanları "Bu Ermeni dönmesidir, bu bilmem hangi milletin kırmasıdır" diyerek fişlemek ve bu fişleme üzerinden rant elde etmeye çalışmak ırkçılık değildir öyle değil mi? Hepiniz çok yüce insanlarsınız, hepiniz hümanistsiniz ki zaten hümanistliğin birinci şartı da milliyetçi olmaktır ve sizler de büyük "milliyetçi hümanistlersiniz(?)", hepiniz tarihe nam salmış, üç kıtada at koşturmuş bir milletin öz evlatlarısınız; ama sizi eleştirenler, sizi vicdan muhasebesine davet edenler hep "dönme", öyle değil mi? Şu fikriyatın gudubetliğine de bakın hele!

    Sureti haktan görünmeye çalışan
    Ama içindeki öfkenin dışarıya akan salyalarını saklayamayan kalemşör özentisi
    Senin daha 'soros aydıncığı' olman için çok ekmek yemen lazım

    "Bu Ermeni dönmesidir, bu bilmem hangi milletin kırmasıdır"

    Bu sözler sadece ve sadece yaptıklarına bakılarak bir kısmı için söylenebilir
    Hepsi için söylenebilecek söz değildir
    Vatanını seven Türk olmasa bile ben bu toprağın çocuğuyum diyen bir sürü insanımız var

    Sen bizim tanımladığımız, milletin her ne olursa olsun,
    Potansiyel bir asker ve savaş kaçkınısın
    Sen ilk fırsatta ülkeni,devletini milletini satabilecek karaktere sahipsin
    Bu coğrafyada makyajlı yada maskeli milliyetçilik yapıl-a-maz
    Bu coğrafyanın insanları senin okuduğun batılı toplum yazarlarının
    Hitler, mussolini gibi zalimlerin travmasını yaşamış insanların
    Milliyetçilik karşıtı olmaları bu durumu izaha yetmez

    Nereye baksan bu milletin büyüklüğünü
    Tarihini görüp çıldırıyorsun sanırım
    Ve çokiyi biliyorsun Türkler olmasa tarih bile güdük kalır

    Gördüğüm kadarıyla siz benden daha büyük bir kalemşörsünüz, zira adeta bir şiir gibi döktürmüşsünüz içinizdeki pisliği. Örümcekleşen beyninizin mahsüllerini gülümseyerek okudum, sinirlenmedim, merak etmeyin. Sizin gibi bir ciddiyetsizin yazdıklarını ciddiye alıp sinirlenmek yapılabilecek en gereksiz hareket olurdu herhalde.

    Nazım Hikmet kendisine manşetlerden çemkiren -sizinle fikirdaş- gazetelere ithafen yazdığı "Vatan Haini" adıyla bilinen o meşhur şiirinde tam da sizin kafanızdaki bu vatan hainliği hususuna değiniyordu. Bilmiyorum, okudunuz mu; okumadıysanız acilen bulun, okuyun. "Muasır medeniyetler seviyesine" ulaşabilmek amacıyla, ülkesinin emekçilerini, fakirlerini, işsizlerini, evsizlerini hiçe sayıp IMF ile, Dünya Bankası ile, Avrupa Birliği ile, küresel sermaye üyeleri ile hısım-akraba olan idarecilerin ve onların kraldan çok kralcı tebaalarının icraatleri mi vatana ihanet, yoksa bu gerçek ve aslî ihaneti görüp okurlara duyurmak mı, dönüp kendinize bir sorun derim. Yirmi birinci asırda yaşıyoruz, artık savaşlar sadece siperlerde yaşanmıyor; artık savaşlar ağırlıklı olarak tahviller, bonolar, senetler, çekler, ihaleler, ekonomik anlaşmalar, ambargolar, kısacası ulusal ve uluslararası ekonomik faaliyet alanları üzerinden yürütülüyor. Hâlâ on dokuzuncu asırda yaşadığınızı zannediyorsanız, yazık size, açın bir kitap, bir gazete okuyun. Çağın gerisinde kalan tahlillerinizle deli saçması şeyler yazıp kendinizi de daha fazla gülünç durumlara düşürmeyin.

    Ben Batılı toplum yazarlarını da, Doğulu fikir adamlarının eserlerini de okudum, merak etmeyin. Tahlillerim bir sentez sonucu oluşmaktadır ve tıpkı sizin gibi her baktığı yerde milletinin büyüklüğünü gördüğünü iddia eden hayalperest bir milliyetçi de değilim. Ayrıca, milliyetçilik karşıtı filozoflar sadece Batılılardan ibaret değildir. Darfur'da, Halepçe'de, Sabra ve Şatilla'da, Dağlık Karabağ'da yapılan katliamları görmek, doğulu bir düşünürün milliyetçilik karşıtı olmasına yeter de artar bile. Yani milliyetçilik, ırkçılık karşıtlığı sadece Hitler ve Mussolini'nin zulmünü gören Batılı toplum yazarlarına özgü bir özellik değildir. Milliyetçi/ırkçı katliamların doğusu, batısı olmaz!





    Vakkas.'a cevaben:

    quote:

    Orijinalden alıntı: Vakkas.

    quote:

    Orijinalden alıntı: SVGA


    Tüm bunların yanı sıra, eski klişeler yavaş yavaş başgösteriyor: "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günlerde öyle sloganlar atma, öyle eylemler yapma", "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günler sona erene dek düşüncelerini kendine sakla", "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günlerde daha fazla çalış, daha fazla fedakarlık yap", "İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günlerde daha fazla sabır göster"... İçinden geçtiğimiz bu buhranlı günler geçene kadar sırf Ermeni olduğu için suikasti unutturulmaya, hatta mazur gösterilmeye çalışılan bir gazeteciyi "Hepimiz Ermeniyiz" sloganlarıyla unutturmamaya çalışmak da olmaz o zaman değil mi? E, o zaman, en iyisi içinden geçtiğimiz bu buhranlı günler geçene kadar susalım biz...

    Son olarak, görüş frekansınızı öğrenmek için şu soruları kendinize bir sorun: Gerçekten de "hoşgörülü" müsünüz, değil misiniz? "Hepimiz Ermeniyiz" sloganını sansürleyenlerden misiniz, değil misiniz? Ermeni olmak sizin için hakaret mi, değil mi? Sizin için tüm insanlık bir midir, yoksa bir milletin çıkarları diğerlerinin üstünde midir? "Bir Türk dünyaya bedeldir" diyenlerden misiniz, yoksa "Bu dünya hepimize yeter" diyenlerden mi? Bu sorulara vereceğiniz cevaplar frenkansınızı belirleyecektir.

    Gönül adamları, hoşgörü insanları, sevgi pıtırcıkları... Selam olsun sizlere, yeni güne selam, dünya barışına, kardeşliğine selam olsun. Lay lay lom...

    Hoşgörü nutukları atmayın, sizden öğrenecek değiliz. Hoşgörü metre icat oldu da haberimiz mi olmadı ? Aynı sofrayı paylaşmadığınız, oturup iki bardak çay içip diyalog kurmadığınız insanlar; "hepimiz ermeniyiz" sloganına karşı çıkıyorlar diye mi "hoşgörüsüz" oldular ? Hadi bakalım şu soruyu sorun kendinize; "Hoşgörülü müsünüz yoksa değil misiniz ?" şaka gibi !

    Sen, hep hoşgörülü ol...
    Yanağına tokat mı attılar, diğerini de sen çevir...
    Söz gümüşse, suküt altındır...
    Kusurları örtmede gece gibi ol...

    Bilindik söylemlerin alâsı bunlar.
    Yahu ! Ol da hep sen ol, ne yapacaksın ? Konuşma, bilme, görme, duyma...

    Toplum mühendisliğinde de bazı kesimin üzerine yok maşaallah ! Toplumu iyi tetkik et, duygu dünyası ile oyna ve ayar ver sonrada kendi içinde birbirine kırdır. Sivil toplum örgütleri adı altında milleti "sivil itaatsizliğe" sevk et, "şirin" görünümlü eylemler düzenle ve o eylemlerde ne idüğü belirsiz adamlarla aynı safta yer al. Sabahtan akşama kadar kadın programları ile içini boşalttığın, muhakeme mekanizması çökmüş insanları sokağa topla... Gelenler, vicdan mahkemesinden aklanırken, gelmeyenler faşist olsun. İslam kavramının içi boşaltıldı, şimdi milliyetçiliğe mi musallat oldunuz ? Ilımlı milliyetçilik kelimesi bir yerde çarptı gözüme de, o da yeni bir kavram mı ?

    Sözün özü, hoşgörü nutku atıp, kendinizce "akıl" vereceğiniz dünya üzerindeki son coğrafyadır burası. Bu toprağın insanı kime, nerde ve ne zaman sahip çıkacağını, yanında olacağını çok iyi bilir. Boşa zahmet etmeyin, hoşgörünüz sizin olsun. Gün gelir farklı mecralarda kullanmanız gerekir, bu sebepten engin hoşgörü deryanızı buralarda israf etmeyin.


    Düzeltme: İmlâ.



    Hoşgörülü olmak, zulme boyun eğmek, zulme, zulmedene karşı durmamak demek değildir. Hoşgörü gösterilecek durumlar bellidir; ırkçılığa, ayrıştırıcı ve fişleyici milliyetçiliğe ve bu fikirlere gönül verenlere, milliyetleri ne olursa olsun hoşgörü beslenemez. Ekonomik, siyasal ve kültürel tahakküm çeşitlerine hoşgörü beslenemez. Bir gazeteciyi sokak ortasında vuranları kollayan, yücelten hayasızlara hoşgörü beslenemez. İnsanları üstün ırk-aşağı ırk şeklinde sınıflandıran kafatasçılara hoşgörü beslenemez, üstelik onların bu eylemlerine izin verilemez de. Hoşgörü, bir milletin tekeline bırakılmışsa, zaten orada hoşgörü çoktan ortadan kalkmıştır. Ayrıca, uluslararası ekonomik tahakküm zümrelerinin ya da diğer bir deyişle küresel sermayenin boyunduruğuna girmek ve bu durumu görmezden gelmek de hoş görülemez. Yani, hoşgörü tokat yenildiği vakit diğer yanağı uzatmak değildir. Hoşgörü, hangi milliyetten olursa olsun tüm insanların eşit olduğunu bilmek ve yapılması gerekenin salt bir milletin ezilmişlerini, açlarını, fakirlerini değil, tüm dünyanın fakirlerini, ezilmişlerini, açlarını kurtarmak olduğu düşüncesini taşımaktır. Bu tahakküm karşıtı hareketler bölgesel farklılıklar gösterebilirler, üstelik tüm dünyada aynı anda başarıya ulaşamazlar da. Fakat burada yapılması gereken, bir milleti diğerinden aşağı ya da üstün görmek değil, tüm insanlığı boyunduruklardan kurtarmaktır.

    "Hepimiz Ermeniyiz" sloganlarının kullanıldığı eylemlere katılanların, televizyonda çıkan kadın programlarının illüzyonik etkisi sonucu muhakeme yeteneklerini kaybederek sokağa indiklerini iddia etmek başlı başlı bir gülünçlük abidesi. Televizyonun etkisinden kendilerini kurtaramayanlar, bu eylemler sırasında, kendilerine sunulan taraflı yayıncılığın etkisiyle tabiri caizse dünyadan bîhaberlerdi. Değil Hrant Dink suikastinden haberdar olmak, Hrant Dink'in kim olduğundan bile haberdar değillerdi. Sonra aynı kişiler, yine taraflı yayıncılığın enjekte ettiği nefret sonucu, olayın ve olay sonrasında meydana gelen gelişmelerin muhteviyatını çözemeden orada burada "Biz Ermeni değiliz" diye mızıldanmaya başladılar, hâlâ da mızıldanıyorlar. Bu insanlara sivil itaatsizlik kavramının bir suç değil, uluslararası hukuk kurumlarınca temel insan hakkı olarak kabul edilmiş bir pasif direniş şekli olduğunu söylemeye kalktığınızda suratlarında oluşan o kekremsi ifade gülümseticidir. Üstelik, bu mâlum şahıslar, kendi ülkelerinin de bu hakkı tanıyan sözleşmelere imza attığından bîhaberdirler. Onların bu fikirlerine bakacak olursak, Malcolm X, Gandi, Ali Şeriati gibi büyük fikir ve eylem adamlarına da terörist demek zorunda kalırız. Bu mâlum şahısların fikirleri işte bu kadar örümcekleşmiştir.

    Sayın Vakkas., aslında size cevaben bu kadar şey yazmak gereksiz; zira "Dar kafalar, dar düşünceler..!" şeklindeki imzanızı okumanız ve o imzanız üzerinde kafa yormanız, böylece imzanız ile aranızdaki çelişkiyi farketmeniz sizin için yeterlidir. Tabii o imzayı sırf "artistik" kaygılarla yazmadıysanız...




  • Konuyu açan arkadaşa soruyorum verilmek istenen mesaj HEPİMİZ İNSANIZ DİL DİN IRK MEZHEP AYIRMAYIN FİKRİ ÖZGÜRLÜKLERE KARŞI ÇIKMAYIN ,DÜŞÜNCESİ YÜZÜNDEN İNSANLARI KATLETMEYİN ,EVET BUNLARIN HEPSİNE BENDE KATILIYORUM AMA ;NEDEN ERMENİYİZ BİLEREK ÖN PLANA ÇIKARTILYOR BİLEREK KAŞINIYOR BU KELİME EEE TABİ NORMAL VATANDAŞTA RAHATSIZ OLUYOR ŞİMDİ HEPİMİZ___ İNSANIZ___ YAZMAK İSTEMEYENLER HEPİMİZ ERMENİYİZ DİYE YAZARAK TOPLUMDA NİFAK TOHUMLARI EKİYORLAR BU SLOGAN TEMİZ İYİ NİYETLİ BİR SLOGAN DEĞİL VATANDAŞTA SALAK DEĞİL SAĞDUYULU SES ÇIKARMIYOR AMA O SLOGAN ÇOK AGRESİF BİR SLOGAN AMAÇ KÖTÜ İYİ NİYET DEĞİL KONUYU AÇANDA KİME NEYE HİZMET ETTİĞİNİN PEK FARKINDA DEĞİL BENCE
  • Kürde Ermeniye gelince hepimiz Hırantız,hepimiz Apo'yuz,hepimiz pekekeyiz...İnsan hakları barış kardeşlik,kırda çiçekler,gökyüzünde güvercinler...

    Türkiye Cumhuriyeti'ne Türk'e gelince kahrolsun "TECE" kahrolsun faşistler...

    Sakat kalan vatan evlatları,öldürülen diplomatlar,şehitler...

    Kırda çiçekler,gökyünde güvercinler,saklambaç oynayan vatan hainleri...Nereye saklanmışlar acaba aha bakın orda hepsi Ermeni olmuş,aha bakın barış yüryüşünde pkkyle el ele kol kola...Aha hepsi insan görünümüne bürünmüş riyakarlar...
    Görmeyeceğimizi bulamaycağımzı mı sandınız...
    Sayıyoruz bir iki üç...Buluyoruz görüyoruz,

    Özenle ve titizlikle not ediyoruz tek tek hepsini...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ürüng ayıg toyon -- 7 Şubat 2012; 1:13:57 >




  • Aslında bu olayı çözmenin bir diğer yolu da doğru tarih anlatılması genç nesle mesela hanginiz karsta ölen 90 bin askerin 20binin ermeni olduğunu biliyorsunuz?

    veya hangi tarih hocanız öğretti size.
  • nocen verdiğin örneklerdeki kişiler gibi milliyetçi konuşutyorsun, batı toplumundaki ırkçı önyargılı örnekleri verekek ülkemizdeki ırkçı önyargıyı haklı yapmış olmazsın, aksine her toplumdaki ırkçı ötekiye hoşgörüsüzlüğü gözler önüne sergiliyorsun.
    " Yok öyle bir dünya yok " diyorsun ...senin gibi barışa kardeşliğe inanmayanlar yüzünden yok. dünya oldu olalı malesef iktidar sahipleri biz halkları iktidarları uğruna ölmlere acılara sürüklemişlerdir, bizim bu gerçekleri görmememiz içinde bazı kavramlar yaratmışlardır, vatan sevgisi, şehitlik vs vs . .. sen ölmekten korkma yeterki savaş eğer ölürsen cennete gidecen orda bir dediğin iki olmayacak (yersen )... sen öl ki vatan yaşasın ...bu böyle gelmiş böyle gidecek... oysa barış dolu bir dünya mümkün , bütün enrjimizi barışa ve kardeşliğe versek gencecik çocuklar ölmese yaşasa ve yaşatsa paralar silahlanmaya akmasa, bilimadamklar silah için değil sağlık için uğraşsa ne güzel olur ... bunun olması için hepimizin artık rüya ütopya laflarını bırakıp adım atması lazım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-058B8D3E6 -- 8 Şubat 2012; 22:01:52 >




  • İsveç’in önceki Türkiye Büyükelçilerinden Eric Cornel’in,
    “Bir İslam ülkesinin kutsal Roma İmparatorluğu” başlıklı makalesinden satırlar:
    “Avrupalılık bilinci, Türklerin İslami yayılmacılığının önlenmesi için yürütülen mücadele sürecinde gelişmiştir.
    Dolayısıyla, Hıristiyanlığın İslam’a karşı konumu, Avrupa’nın Türklere karşı tutumu gibi, soğukluk ve umursamazlık temelindedir.”

    Bunlar dün öyleydi de bugün mü değiştiler
    Hayır onlar dün neyse bugün de öyleler
    Peki onlar böyleyken bizi sadece iyi niyetimiz koruyabilir mi

    Ayrıca konunun başında da söylemiştim
    Bir insana ermeni rum vs diyerek kızılmaz
    Kimse anasını atasını ülkesini seçme lüksüne sahip değil
    Ama bu ülkenin bu ulusun yada halkın ülküsünün sinir uçlarıyla oynanmasına da seyirci kalınmaz
    Ve sadece insanları yaptıklarıyla değerlendirmek tarftarıyımdır
    Milliyetiyle inancıyla değil
    Şu yada bu olalım neticede hepimiz hzuzuru arıyoruz




  • herkezin Hırant olduğu yerde Hasan olmak.....
  • nocen, adam haksız mı? sen git elalemin vatanını cihat edecem diye elegeçirmeye çalış savaşlar ver adam seni eleştirince sende çemkir. işte SVGA üstadın dediği gibi yapsak şiddet olmasa dünyanın iliği için mücadele versek, enerjimizi insanlığın iyliği için harcasak, gencecik çocuklar savaşlar için kan akıtmasa daha güzel olmaz mı?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-058B8D3E6 -- 8 Şubat 2012; 14:54:57 >
  • Ne güzel olur,tadından yenmez
    Ya sen neyin kafasını yaşıyosun ne içirdiler sana
    Yoksa kafan güneş enerjisiyle çalışıyordu da kış şartlarından dolayı mı mala bağladın
    Seninki hayalden de öte bir rüya
    Rüyada ırzına geçseler aynı rüyayı tekrar görmek istercesine uykuda ısrar etmek hangi beynin pekmezi
    Yok öyle bir dünya yok
    Sok şu olmayan kafana
    Horoz Mike
  • Dünyada bir ilk deneniyor Anadolu'da. Irkçı azınlıklar demokrasi silahı ile Türk vatanını fethetmeye kalkıyor. Başarabilirler mi yoksa sadece beyin mastürbasyonu mu yapıyorlar yakında görülecek.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nürnberger

    Dünyada bir ilk deneniyor Anadolu'da. Irkçı azınlıklar demokrasi silahı ile Türk vatanını fethetmeye kalkıyor. Başarabilirler mi yoksa sadece beyin mastürbasyonu mu yapıyorlar yakında görülecek.


    Elinize sağlık.
    Kendilerini soyutlayıp, azınlık olarak gösterip, ırkçılığın daniskasını yapıyorlar. Ama kendilerinden hariç herkes ırkçı oluyor!

    "Bir FRANSIZ müfrezesiyle ÜÇ ERMENİ TABURU Mersin'e çıkarak Adana ilini işgale başlamıştı (Aralık 1918); sonra da mevzileri tutan İngilizlerin yerini almak üzere Maraş, Antep ve Urfa'ya yönelmişti. Fransa Birinci Dünya Savaşı sonunda elbetteki zaferin meyvelerini toplamak istiyordu, ama herhangi bir (Ermeni uşakları varken) askeri çabaya girme niyetinde değildi. Bölgedeki gücleri yetersizdi. Dolaysıyla düzensiz TÜRK BİRLİKLERİYLE karşı karşıya geldiğinde onurunu kurtarmakla yetindi: bir yardım birliği kuşatma altındaki MARAŞ'ı kurtardı ve 10 Şubat 1920 günü İKİ YÜZ kayıp vererek ÜÇ YÜZ YARALIYLA (üç TABUR Ermeni ne oldu?) yol üzerinde AÇLIK, YORGUNLUK ve SOĞUKTAN ÖLMÜŞ iki bin (2000) ERMENİNİN CESEDİNİ BIRAKARAK geri çekildi."

    Çeviriye ve yayıma katkı programı çerçevesinde yayımlanan bu yapıt,

    Fransız Dışişleri Bakanlığı'nın, Türkiye'deki Fransa Büyükelçiliği'nin ve İsanbul FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nin desteğiyle gerçekleştirilmiştir. (TÜRKLERİN TARİHİ, Jean paul ROUX)

    Adana, Antep, Urfa, Maraş!
    Ermeniler, bu bölge insanlarına negibi zararlar verdiler, sayın Hrankçılar?




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.