Oppenheimer (21 Temmuz 2023) | Christopher Nolan | Cillian Murphy - Matt Damon (4. sayfa)

Nolan artık sinemanın Apple'ı, Nvidia'sı, Sony'si gibi oldu ve kendine has fan kitlesi olduğu için adam ne yapsa yapsın övüyorlar.

Interstellar'dan sonra ciddi çöküşte bence Nolan. Dunkirk ortalama, Tenet ise rezalet bir filmdi benim için.

Gene ciddi bir hype var ama son iki işine baktığımda ben heyecan yapamıyorum.

Zaman atlamalarıyla bir şey anlatmak artık o kadar "cool" değil be Nolancım. Gene de fırsat versem mi diye düşünüyorum, bakalım.

Ön gösterimden çıkan yorumcular filmde bir çok zaman atlaması olduğunu söylüyor. Nolan zamanla oynamayı çok sever. Adamın ilk filminde beri bu böyle. Zamana kafayı takmış bir adam Nolan. Ama işte onun yazarken ve çekerken anladığını biz izlerken anlayacak mıyız???? Mesele orada.

Dunkirk sıkıcı, Tenet ise idare eder ancak anti entropiden dolayı yorucuydu. Nolan'ın kendisine has bir tarzı var. Kendi lisanında orijinal yapımlar çıkarıyor. Bu kesin. Ama pek de tarif edemediğim bir eksikliği var. Katıksız hayranları ve yücelticileri bu eksikliği fazla görmek istemiyorlar. Nolan'ın güçlü - addedilen - yanlarına odaklanıyorlar. Bilhassa filmlerinin akıl çalan dramatik akışına veya yerleştirdiği mesajlara. Bu anlamda mesela Nolan'ın filmlerindeki - karakterlerin icra edebildiği ve filmin inandırıcılığına zarar veren - mantıksız işleri atlıyorlar. Bu yönetmenin birazcık tehlikeli bir büyüsü var. Bir şeye zorla inandırmak istenciyle insanları büyüleyerek vermek istediği mesaja inandırmaya çalışıyor. Fakat bazen basitçe diyorsun ki, hayır. Böyle olamaz. Fazla absürt. Fazla dramatik. Fazla kasıntı. Fazla ağır. Bu kadarına da - en azından her zaman - gerek yok. Bir roman izlemiyorsun. "Film" izliyorsun. Yani oturup uzun uzun okumuyorsun. Bir oturuşta baymadan anlamlandırılabilecek kıvamda to-the-point bir ürün sunmalısın. Azı da, fazlası da zarar. Kısaca romanmışçasına film yapmaya gerek yok. Aksiyon sahneleri de maalesef Nolan'a has hantallığı rehabilite edemiyor. Bilakis Nolan esasında daha hızlı ve akılda kalıcı biçimde işlenebilecek bu sahneleri bile - gereksiz detaylar ve akıcılığı bozan sahnelerle doldurarak - hantallaştırmayı başarıyor.

Filmin imdb puanı an itibariyle 9

41 dakikaymış, hey maşallah! Filmi gibi uzun.  

Bu arada objektif olmayan bir inceleme.

Filmografyoutube

Nolan'ın merakla beklenen filmi Oppenheimer'ı nihayet izleme şansım oldu. İzler izlemez sizin için spoilersız incelemesini yapmaya başladım. Dilerim yılın en çok beklenen filminin videosu hoşunuza gider. Metin Yazarı: Ali YAŞAR Seslendirmen: Burçin DİRENCİ Kurgu: Mert Esen Beni buradan takip edebilirsiniz. https://www.instagram.com/filmograf https://www.twitch.tv/filmografmedia https://twitter.com/Filmografmedia https://discord.gg/Tv7zetKEg7

https://www.youtube.com/watch?v=_Hpw3AybG6A

İncelemelere, başkasının görüşlerine bence kendinizi çok fazla hapsetmeyin. Nihayetinde filmi izleyecek olan da, olumlu/olumsuz değerlendirecek olan da sizsiniz. Filmden önce izlenen her inceleme filmin heyecanını öldürür.

Makale ve kitap okumanızı tavsiye ederim eğer merakınız varsa. Kişisel değerlendirmelerin pek bir önemi yok bana göre.

barbie dünya çapı gişe hasılatında oppenheimer ı ikiye katladı 

Bu o kadar açıktı ki . Biyografi filmleri genel izleyiciyi çekecek filmler değil. Sırf nolan çekti diye insanlarda gereksiz bir hype oluştu ama çoğunluğu ilk yarisında sıkıntıdan çıkmış. Nolan zaten bu filmi gişe yapmak için çekmedi ödül almak için çekti .

Nolan'ın en iyi filmi mi tabii ki değil bir başyapıt mı o da değil ama iyi bir film çarpıcı bir film herkese hitap etmeyebilir ama bana kaliteli bir 3 saat geçirtti ve doyurdu. Muhtemelen Nolan en iyi yönetmen Cillian Murphy'de en iyi erkek oyuncu oscarını alacaktır

Gişe yapmak için çekmediyse barbie nin aynı güne koyulmasından niye rahatsız olduğunu dile getirdi?

Nolan bu filmle topuğuna sıktı farkında degil. Evet müthiş bir pr çalışması ile dikkati topladı insanlarda sonuçta nolan bu yapar dediler, sonuç ne ? Fragmanini izleseniz yeterli olacak bir film. İsmine yazık etti

Bu kadar PR çalışması yapan hiçbir film yönetmeni keyfi sanat olsun ödül olsun diye film çekmez. Oppenheimer çıkana kadar nereye baksan bu filmin reklamı mevcuttu.

Çünkü Barbie filmi Warner bross stüdyosuna ait . Nolan ile Warner bross şirketinin arası iyi değil . Nolan önceden Warner bross için filmler çekiyordu ama yolları ayrıldı . Warner bross sırf intikam almak için Barbie filmini nolan'ın filmi ile aynı gün vizyona soktu . Nolan bundan rahatsız olmalı . Sonuçta koskaca yönetmen bilemeyecek mı biyografi filmlerimin çok fazla gişe yapamadığını. Eğer amacı gişe yapmak olsaydı daha genel'e hitap eden hareketli bilim kurgu filmi çeker geçerdi.

Bu örneğin şuna benzemedi mi? Barbie sadece kadınların dünyasına dair herkese hitap etmeyen bir film türüne sahip ve yönetmeni de buna rağmen böyle bir yapımı üstlendi. Nolan'ın rahatsız olma sebebi bahsettiğimiz gibi aynı gün hatta aynı dönem içerisinde yaşayacağı ciro kaybıydı ki bunu özellikle dile getirdi. Türü ne olursa olsun gişeyi amaçlamayan hiçbir film bu denli kendini pazarlamaya çabalamaz. Ben hiçbir biyografi türünde filmin yapımcısı ve yönetmeni dahil bu denli reklamının yapıldığını hatırlamıyorum. Hatırlayan varsa özellikle belirtirse sevinirim. Nolan çok çok iyi bir yönetmendir kesinlikle bu tartışmasız bir gerçek ama Nolan'ın hiçbir filmi de gişe amacı olmaksızın çekilmemiştir.

Ya tabiki de adam filminin iyi gişe yapmasını da istiyordur . Tabiki filminin reklamını falan bol bol yapacak . Ama biyografi filmi çekmesinin ilk sebebi gişe yapmak dan ziyade akademiye oynamak . Bilirsiniz akademi sever bu tür Yahudileri öven biyografi filmlerine ödül vermeyi .

Haklısınız dediğiniz gibi olacaktır. Hatta ayrıca en iyi erkek oyuncu ödülü de dahil birçok dalda aday gösterilecektir.

Henüz filmi izlemediğim için Nolan Oppenheimer'ı övüyor mu bilmem. Bence Oppenheimer genel anlamda felaket bir insan ama hayatı ve bilimsel kariyeri enteresan. Bir de kendisine ve ailesine gerçekten haklarında mazlum edebiyatı yapılabilecek derecede bazı haksızlıklar da yapılmış. Projesinin hayaletleri hayatı boyunca peşini kovalamış, bir yandan projesinin mirasını durdurmak için çaba harcamış. Kısaca eldeki malzeme sinemaya "sanat" gözüyle bakan ve "sanat üretimiyle" ödül hedefleyen bir film yapımcısı açısından sağlam.

Everything Everywhere All at Once'ın oscar aldığı bir dünyada Tenet'i falan beğenmeyenler var. ne kadar garip. insanoğlu cidden aşırı nankör bunu anladım. Dunkirk'i falan sıkıcı bulup topgun'a bayılanlar var. Nolan'ın yerinde olsam Tom Hardy'nin altına bi tane hızlı yarış motoru veririm. Boş uçak pistinde Tom Cruise gibi 20dk sürdürürüm. Uçak gemisi görüntüleri, havada boş uçan f35 görüntüsü falan koyarım filme. Topgun gibi sürerim vizyona. Neden ugraşıyorsunki abi. Adam Tenet'in giriş sahnesinden itibaren bi boş sahne koymamış daha filmin açılışında hemen aksiyon gerilim başlıyor. Ona sıkıcı diyorlar. Vallahi yazık ya. Nankörler için uğraştığına değmez. Şu filme kötü diyen falan normalde ne izliyor acaba merak ediyorum. :D sanırsın 7/24 bu tip film çekiliyor da başka filmle kıyaslayıp bunu kötü buluyorlar. :.s eein