Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Kültür ve Bilim
  • Kültür, Güncel ve Tarih
  • Güncel
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

‘Otçulara’ ”Nitelikli dolandırıcılık”tan Suç duyurusu

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
5
Cevap
0
Favori
925
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Aşağıdaki haberde tohumlarla ilgili olarak bir konu ele alınmış. Bakalım mahkeme ne diyecek.

    Umarım diğer konularda da TVde istediği gibi atıp tutan şarlatanlar hakkında da suç duyuruları yapılır. Bunların başında Maranki denen kuantumcu, bitkici, kristalci,... ne olduğu belirsiz adam gelir.

    Kaynak:
    http://www.ciftlikdergisi.com.tr/otculara-nitelikli-dolandiriciliktan-suc-duyurusu.html

    Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu, televizyon kanalları, gazeteler ve internet sitelerinde yaptıkları yorumlarla halkın sağlığıyla oynadıkları iddiasıyla Prof. Dr. Ahmet Maranki ve Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

    TSÜAB Yönetim Kurulu Üyesi Zekai İlter, Prof. Dr. Ahmet Maranki ve İbrahim Adnan Saraçoğlu’nun basın yayın organları aracılığıyla kamuoyunu yanlış bilgilendirdiklerini öne sürdü. Maranki ve Saraçoğlu’nun açıklamalarında tohumculuk meslek grubunu kötülediklerini, aynı zamanda da halkın sağlığıyla oynadıklarını iddia eden İlter, birliğin Ahmet Maranki ve İbrahim Adnan Saraçoğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

    İlter, söz konusu kişilerin yaptıkları televizyon programları, internet siteleri ve beyanat verdikleri gazetelerde, ”Hibrit tohumları kullanmayınız”, ”Doğum oranlarının son yıllarda azalması ve kısırlık probleminde hibrit tohumların etkisi mutlaka araştırılmalıdır” şeklinde açıklamaları bulunduğunu anımsattı.

    İddiaların ”gerçek dışı” olduğunu savunan İlter, bu tür açıklamalarla çiftçilerin emeklerinin ”heba olduğunu” söyledi. İlter, şöyle devam etti:

    ”Yönetim kurulumuzun aldığı kararla, Ahmet Maranki ve İbrahim Saraçoğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Bundan sonra televizyoncular, yayıncılar bilgiye ve belgeye dayanmayan beyanlar konusunda daha dikkatli olurlar. Bu insanlar tarım konularında bilgi sahibi olmadıkları gibi, gerçek olmayan beyanlarda bulunarak hem üreticimizi, hem tohum ıslah firmalarımızı zan altında bırakmaktadırlar. Bundan da tüketicilerimiz olumsuz etkilenmekte ve en çok kanser önleyici maddeler olan likopen ve karoten ihtiva eden sebzeler maalesef çocuklarımıza yedirilmemektedir. Üstelik bu insanlar bu iddialarını ‘Sera sebzeleri kanserojendir’ diyerek sürdürmektedirler. Tam tersine en büyük kanser önleyici maddeler likopen ve karoten sebzelerde mevcuttur. Genç çocuklarımıza, genç nesillerimize sebze yedirmeyerek onlara en büyük kötülüğü bu tür beyanlar yapmaktadır.”

    Hibrit tohumlarla GDO’lu tohumlar arasında benzerlik kurulmaya çalışıldığını öne süren İlter, bu benzerliklerin, adı geçen kişilerce ortaya atıldığını ileri sürdü. Hibrit tohumun, doğada var olan doğal döllenme şeklinin, ar-ge çalışmalarıyla geliştirilmesiyle ortaya çıkarıldığını aktaran İlter, ”Hibrit, doğada var olan güzelliklerin insanlığın faydasına sunulmasıdır” diye konuştu.

    Zekai İlter, suç duyurusunda Maranki ve Saraçoğlu’nun ”Haksız rekabet”, ”Zincirleme suç” ve ”Nitelikli dolandırıcılık” suçlarını işlediklerini iddia ettiklerini, sözkonusu kişilerin hapis ve para cezasına çarptırılmalarını talep ettiklerini bildirdi.(aa)







  • Bu otçulardan zarar gören biçok kişi var para verip susturuyorlar diye duydum hatta bir tanesi canlı yayına bağlanıp kavga etmişti.Adını tam hatırlamıyorum bu otçunun.Kuantumu astrolojiye bilmem neye bağlayanlara da yazıklar olsun.
  • Neredeyse her derde deva otlar! AIDS'tan tutun, cinsel yetmezlikler, kanser vs. Birkaç yıl önce bir ara kanser için bir şeyler aramıştım, ve " kanser bir tür mantardır, şu otu alın 1 ayda geçer " diyen dudaklarımı uçuklatan bir ABD'li hatunla karşılaşmıştım, ikinci uçuklaması dudaklarımında kadının Almanya'da ciddi bir okuldan mezun olmasıydı.
    Destek olabilecek tedavinin neredeyse asıl tedavi yerine geçmesi çok sakıncalı. Uzun yıllar boyunca sarı kantaron otu, veya İngilizce adıyla " Saint John's Worth " kanser kemoterapisi sırasında hastalar tarafından ağrı gidermek için yatıştırıcı olarak kullanıldı. Bu otun Kemoterapinin ve tedavinin etkilerini azalttığı, neredeyse Kemoterapiyi etkisiz hale getirdiği ise yakınlarda ortaya çıktı.
    Bitkisel ürünler kullanılırken dikkatli olunmalı, ama ülkemizde bunun da çivisi iyice yerinden çıktı!




  • okuyunca şaşırdım

    ŞOK eden gerçekler! Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu gerçeği!

    http://www.hurriyetport.com/medya/sok-eden-gercekler-prof-dr-ibrahim-adnan-saracoglu-gercegi-tunc-erden-yakar-yaziyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ogameci

    okuyunca şaşırdım

    ŞOK eden gerçekler! Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu gerçeği!

    http://www.hurriyetport.com/medya/sok-eden-gercekler-prof-dr-ibrahim-adnan-saracoglu-gercegi-tunc-erden-yakar-yaziyor


    Kişilerin özel hayatlari önemli değildir , özel hayatinda ne kadar berbat durumda da olsa dedikleri doğru olabilir , o yüzden ben okuyunca hiç şaşırmadim , hatta gerice buldum.


    Fakat dedikleri konusunda da ne kadar doğrudur ne kadar yanlıştır araştırması güç şeyler -çünkü çok şey söylüyor- , eğer bir insan laflarinda toplumun kabul ettiği değeleri kullaniyor ve güven veriyor diye onun dediklerine güvenirseniz çok hata yaparsiniz , cahiller malisef eğitim, öğretim zor bir süreç olduğu için kolaya kaçıyor ahmet , mehmet , ali , velinin hacının , hocanin sözlerine çok çabuk inaniyor mutlak doğru kabul ediyorlar. Örneğin: HY

    Decartes ' in dediği gibi günlük hayatimizi sürdürebilmek içinde bazi konularda güvenmemizde gerekiyor, yoksa herkesin tıp fakultesi bitirmesi gerekirdi , ya da herkesin bilimadamlarinin yaptığı deneyleri tekrar etmesi gerekirdi. Neye güvenip , neye güvenmeyeceğimizi iyi seçmek lazim.


    Dava yerinde olmuş , insanlar artik güven temelli öznel yargilarla değilde , bilimsel deney gibi nesnel verilerle konuşmali.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LeVeL -- 12 Nisan 2011; 13:04:50 >




    • 
Sayfa: 1

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız