PEYGAMBERSİZ İSLAM OLMAZ

Arkadaşlar son zamanlarda bilhassa her şeyi biliyorum sanan yüksek gurur ve ego sahibi İlahiyat profesörlerine göre Hadis ve Sünnetlerin hepsi uydurma ve yalan halbuki gerçekler çok farklı örneğin Buhari, Tirmizi gibi büyük İslam hadis alimlerine göre hadislerin hepsi doğru gerçek ve sahih

Bi yerden başlamak lazım sorgulamaya, bahsettiğiniz ilahiyat profesörleri de hadis ve sünnetlerden başlamışlar...

Hadis kitaplarını yazanların "yazdıklarım gerçek ve sahih değil" demelerini beklemiyorsun heralde...

Senin sahih saydıklarını şia cephesindekiler sahih görmüyor. Onların sahih hadis kaynakları da ehli sünnet tarafında makbul değil. Sadece bu iki cephenin hadisleri bile birbiri ile zıtlıklar içeriyor. Keza aynı hadis kitabında dahi birbiri ile veya kuranla çelişik bir çok hadis var.

İzahı mümkün olmayanın inkarı kolay olur...

Çelişkiler hakkında bir kaç örnek verirmisin

Örnek mi?

İslamda mut'a nikahı var mı yok mu?

İslamdan irtidat edenler (mürtedler) öldürülmeli mi öldürülmemeli mi?

İslamda zina edenin hükmü ve delili nedir?

Bunların cevabını yaz, karşıt görüşleri ve delillerini göstereyim.Tuhaf ve ilginç hadislere ise bir kaç örnek vereyim...

Buhari Tecridi Sarih (Diyanet İşleri 2019-Basım) 139 nolu hadis---

Cinsel ilişki üzerindeyken çağrılan bir ensarın aletinden meni damlaya damlaya peygamberin yanına gelmesi...

Buhari Tecridi Sarih (Diyanet İşleri 2019-Basım) 1596 nolu hadis---

Savaşta sahabelerin yine bir azgınlık neticesi esir kadınlarla cinsel ilişkide nereye boşalacaklarını sormaları... 

Buhari Tecridi Sarih (Diyanet İşleri 2019-Basım) 1697 nolu hadis---

Savaşa giden sahabenin azgınlığı üzerine ücretli kadın kiralamalarına peygamberin izin verilmesi...

Belki de farkında değilsin ama bilgi sahibi olduğunu sandığın islama ait mevcut kaynaklarda o kadar çarpık bilgiler var ki bir çoğu akla aykırı, mantığa aykırı, ahlaka aykırı, birbiri ile çelişkili...

Mesela meşhur islam tarihçisi İbn İshak'ın Siyer/Siret (peygamberin hayatı) kitabında Abdulmuttalip, oğlu Abdullah ile beraber giderken bir kadın Abdullah'ı yanına çağırır fakat Abdullah babasının yanında onun yanına gidemez. Akabinde Abdullah Amine ile gerdeğe girdikten sonra o kadının yanına döner (?) fakat bu seferde kadın Abdullah'a yüz vermez.Nedenini sorduğunda ise (Amine ile zifafa girmeden önce) alnında nur olduğunu şimdi ise o nurun olmadığını vs... anlatıyor.

Bu yazılmış tarihe göre Ortada Muhammed doğmamışken, doğumundan 5 ay önce babası, 6 yaşında iken de annesi vefat ettiğine göre bu detay nereden?

(Bunların ekran görüntüleri ile ekran kalabalığı yapmak istemiyorum.)

E şimdi bunları yazanların yazdığı islam tarihindeki her bilginin, benzer şekilde hadis diye (hatta birbiri ile zıt) yazılanların doğru olduğunu mu düşünüyorsun? 

Kardeş bu yazdıklarına sadece güldüm, Allah katında tek geçerli ve son din İSLAM hakkında ve son peygamber kainatın efendisi Hazreti Muhammed Mustafa'ya ( S.A.V ) ve örnek şahsiyetler sahabeler hakkında ileri geri konuşma cesaretini nereden buluyorsunuz ?

E gülersin tabii gevrek gevrek...

Herkes sana islamın muteber kaynaklarının Kuran'dan sonra hadisler olduğunu, hadislerin de kütübü sitte olduğundan bahsetmişlerdir de mesela o kütübü sitte içindeki en meşhuru Buhari'nin sahih sayıp kitabına aldıkları bazı hadislerden kimse bahsetmemiştir muhakkak...

Bak o Sahih-i Buhari'nin Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlarından çıkan 1976 basımının kapağı şu...

aha da hadis...

Burada anlatılmak istenen hikmet şu: Cinsel ilişkiye girip meni gelmemişse gusül almana gerek yok, sadece namaz abdesti alman gerekir.

İbn İshak Siret kitabından

Siz ateistmisiniz ?

Hayır ateist değilim de neden inancımı merak ettin?

Çünkü ancak bir ateist sizin gibi pervasızca İslam dinine saldırabilir

Öyle yaaa...

İslamı sen yaymaya çalışırken diğer dinleri batıllıkla suçlaman ve islamın güllük gülistanlık kısmını anlatman tebliğ/irşad oluyor değil mi ?(Tebliğin, irşadın yetmediği yerde şayet gücün de varsa cihat ederek, savaşarak, kan dökerek islamı yayma kısmına girmiyorum bile bak... )

Fakat aynısı sana yapıldığında "islama saldırı" kabul et, hiç adil değil bu...

Kaldı ki ben senin başka dine girmen için bi çabam da yok, sadece islamın pek anlatılmayan kısmından bahsediyorum.

Mesela hristiyanların hristiyanlığı yaymak için yaptıkları misyonerlik olsun, Allah'a inanmamak olsun, başka tanrılara inanmak olsun bunlar bir nevi "islama saldırı"dır ve fitne olarak tanımlanır. Sen islamı anlatırken karşındaki sadece dinlemeli ve kabul etmeli değil mi? Kabul etmeyip bir de karşılık veriyorsa "islama saldırı" olarak görmen normal çünkü islamın ana kaynağı Kuran'da böyle tanımlanıyor ve islama saldıranlara karşı fitne ortadan kalkıncaya kadar ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar savaşın der, işte islam bu...

Bütün dinler hoşgörü ile başlar, güçlendikçe, tutundukça kendilerinden olmayanların yaşam hakkını tecavüzle bitirir.

paşa sen önce bir meselenin yasaklanmadan önceki durumundan sonuç çıkarmayı bırakman lazım.

nasih - mensuh var.

birinin peygamberimiz huzunura elbisesinde meni akıntısı ile gelmiş olması edeben muhaliflik olabilir, dinen olmaz.

mut'a nikahı sonradan kaldırılmıştır. önceden bu geçici nikah ile zina fiilinin işlenmesine engel olunmuş.

köle kadın cariye olduğundan hukuku evlilik hukukundan üstündür, istediği ile aile fiili kurması nehyedilmemiştir.

peygamberimizin babasının amine validemiz ile nikahlanmaya giderken önünün kesilmesi ilk olay değildir.

burada zina fiili ile ilgili söz edilmez, edilemezde zaten.

onunla evlenmediği için 100'e yakın kadının intihar ettiği söylenir. sebebi de alnında peygamberimizin taşıdığı nurudur.

kadının artık ilgilenmemesi de Amine annemizin hamile kalarak nurun peygamberimize aktarılmasıdır.

Amine Annemize de meleklerin tebrikte bulunduğu

"hiç bir anneye nasip olmayan bu devlet" diye tebrik edildiği bildirilir.

bunlar cevap bulamayacağınız şeyler değil. ya modernitenin size dayattığı kültürle yorumlar içinden çıkamazsınız, ya da mantığa oynayıp kandırılmış cevaba ulaşamayacağınız şeylerdir.

modernitenin kandırılmasına bir örnek vereyim,

bir kız 18 den önce evlenmez çocuktur. ama o kız babasını evden attırıp erkek arkadaşı ile fuhuş yapabilir.

bir tabur erkekle fuhuş yapabilir. cinsiyetini değiştirebilir.

evlenince çocuk, evlenmezse her haltı yiyen kevaşe olabilir. kanunla da korunur.

sen burada ne ile ilgilenirsin? sadece evlenemeyeceği ile, işte buna mükemmel algı yönetimi denir.

bunu anlamayan sana kitabın bir ucundan bir meseleyi sorunmuş gibi göstererek istedikleri gibi yönlendirirler.

sen hala kızın 18 yaşından önce evlenemeyeceğine duyarlısındır. ama o kız fahişelik yapıyordur.

Kuranda var ama hükümsüz... (Metni mensuh hükmü baki)

Kuran'da yok ama hüküm geçerli... (hükmü mensuh metni baki)

Kuran'da bazı hükümlerin birbiri ile çelişkisini açıklamanın en güzel yolu...

-Bunu da şuna bağlarsınız değil mi?

"Biz, bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak (ertelersek) mutlaka daha iyisini veya benzerini getiririz." 

-E peki "ötedenberi süregelen kanunu budur.Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın" ayetini nasıl açıklayacaksın?

Madem ki Allah'ın kanunlarında asla bi değişiklik yok o halde neden bazılarının unutturulmak istendiği ve değiştirilmiş olduğu yazılmış?

şu anlatın bile senin dininin, senin tanrının insanlar arasındaki ayrımcılığının apaçık göstergesi.

Alnındaki nurmuş, şu kadar kadın evlenememiş diye intihar etmiş, melekler tebrikte bulunmuş....

Bu masallarına cevap vermeye değmez.

18 yaş altı kızların evlendirilmemeleri halinde yapabilecekleri hakkında ve ailenin sorumsuzluğuna dair yazdıkların saçmalıkta nirvana.

O zaman bende sana şunu diyeyim, babasının yanında yapacağını yapan çocukken evlendirildiğinde kocasının yanında da yapar...

cevapları aldığında algın devreye giriyor.

kısaca vakit kaybettiriyorsun.

sayfaların köşelerinden mini mini istediğin tarafa çekeceğin kelimelere boş yere vakit ayıracak değilim.

her şeye cevap versekk dinazorlar kitapta yazmıyor bak gördün mü ye gelir iş.

çünkü amacın yanlış olduğuna delil aramak, gerçek olup olmadığına değil.

Konuyu neshe mensuha bağlayan sensin, cevabını alınca da

sözlerin sıvışma taktikleri bunlar...