Port sorununu fırsat bilen D-Smart'ın alenen dolandırıcılık teşebbüsü

Merhaba. D-Smart ile yaşadığım sorunu Tüketici Hakem Heyeti'ne ve BTK'ya taşıdım. Benim gibi port sorunu yaşayıp da benzer sorunlarla karşılaşma ihtimali olanlar için yaşadığım sorunu detaylı olarak açıkladığım Tüketici Hakem Heyeti şikayet metnimi aşağıya da yapıştırıyorum.

İkamet ettiğim adreste internet hizmeti almak için D-SMART tv-internet (birlikte satılan) paketlerinden bir tanesi için başvuruda bulundum. Başvurum sırasında internet hizmeti almak istediğim adreste altyapı mevcut olduğu halde yoğun internet kullanımından kaynaklanan bir port sorunu(boş port olmaması* ) yaşandığını öğrendim. Bu sorunun varlığından haberdar olduktan sonra, başvurusunda bulunacağım hizmeti onaylamadan önce D-SMART müşteri temsilcisine bulunduğum bölgedeki - kendilerinin de farkında olduğu - port sorununu hatırlattım. Bu sorunun mevcut olması ihtimalinde internet hizmeti almak için belirsiz bir süre boyunca beklemede kalacak bir başvuruyu onaylamak istemediğimi belirttim. Bunun üzerine müşteri temsilcisi port durumunu kontrol edip hâlihazırda boş port bulunduğunu ve port ile ilişkili herhangi bir altyapı sorunu yaşanmayan bölgelerdeki standart işlem süresi kapsamında internet hizmeti almaya başlayabileceğimi ifade etti. Ben de bu şartlar altında tv-internet birlikte sunulan paketi yirmi dört ay taahhütlü şekilde kullanacağımı kabul ederek başvurumu onayladım.

Başvurum resmi olarak işleme alındıktan birkaç gün(maksimum 5 iş günü) sonra söz konusu firmanın müşteri temsilcisiyle, onayladığım internet hizmetimin durumu hakkında tekrar görüştüm. Bu görüşmede başvuruda bulunduğum adreste port sorunu olduğu için internet hizmeti alamayacağım söylendi. Ben de başvurumu resmi olarak onaylamadan önce söz konusu adreste böyle bir sorun olmadığına dair aldığım teminat üzerine bu sözleşmeyi onayladığımı hatırlattım. Müşteri temsilcisi de sistemlerinde port sorununu görüntüledikleri anda herhangi bir başvurunun zaten onaylanmayacağını söyledi. Ben de benim durumumun tam da bu yanlışlıktan kaynaklandığını ifade ederek anlaşma sağladığımız konuşmanın kayıtlarının dinlenilmesini talep eden bir şikâyet kaydı oluşturdum. Ertesi gün, müşteri temsilcisi konuyla alakalı olarak tekrardan benimle iletişime geçti. Aboneliği onayladığım konuşma kaydının incelenmesi sonucunda o an için bana yanlış bilgi verildiğini ama santraldeki güncel port durumunun anlık değişkenlik gösteren bir sorun olmasından dolayı bu konuda yapabilecekleri herhangi bir şey olmadığını söyledi. Bu konuşma sonrasında da D-SMART nezdinde benim şikâyet kaydım sonuçlanmış oldu. Hâlbuki sonuçlanan tek bir şey vardı. O da D-SMART’ın söz konusu meselenin güncel takibinin yapılmasındaki zorluğunu bahane ederek, müşterilerini kasıtlı veya kasıtsız yanlış bilgilendirdikten sonra internet hizmetiyle birlikte sundukları diğer hizmetlere (bu örnekte tv hizmeti) taahhüt süresince mahkûm etme planlarının tarafımca deşifre edilmesinden başka bir şey değildi.

Bulunduğum bölgedeki yoğun kullanımdan kaynaklanan port sorunun aylardan beri süregelen bir mesele olduğunu öğrendikten sonra, hâlihazırda beklemede olan internet aboneliğimle birlikte paket olarak sunulan ama satın almak istemediğim tv hizmetini de sonlandırmak için tekrardan müşteri temsilcisiyle iletişime geçtim. Aboneliği onaylamadan önce yaptığım telefon görüşmelerinin bir tanesinde; müşteri temsilcisi, satın almak istediğim internet hizmetinin(50 mbps’ye kadar indirme hızlı) tv hizmetinden bağımsız satılmadığını söylemişti. Ben de sadece internet hizmetinden yararlanmak istememe rağmen tv hizmetini de kabul ederek aboneliğimi onayladığımı da belirttiğim yukarıda bahsi geçen bir başka görüşmeyi gerçekleştirerek başıma geleceklerden habersiz bir yakın geleceğe ilk adımımı atmış oldum.

Bugün geldiğimiz noktada port sorunundan dolayı zaten internet hizmetinden yararlanamıyorum. Diğer yandan tv hizmeti internet altyapısından bağımsız olarak sunulabilen bir servis olduğu için zaten satın almak istemediğim tv hizmetini yirmi dört ay boyunca kullanmaya mahkûm edildim. Bu mahkûmiyetten kurtulmak için tekrar müşteri temsilcisiyle iletişime geçtim ve zaten port sorunundan dolayı internet hizmeti alamayacağımı, dolayısıyla da tv hizmetinin de beraberinde basitçe sonlandırılmasını istedim fakat o da ne! Bir paket halinde sattıkları ve benim de bir paket halinde onayladığım ama internet hizmeti veremeyecekleri için bir paket hizmet olmaktan çıkan bu servisten aboneliğimin iptalini istediğimde tv hizmetini internet hizmetinden bağımsız tutarak hâlihazırda aktif görünen tv hizmetinden cayma bedeli olarak tarafıma 257 liralık bir fatura yansıtacaklarını söylediler.

D-SMART yetkili kişileri tarafından kasıtlı veya kasıtsız olarak yanlış bilgilendirildiğim için, port sorunundan muzdarip olmayacağımın garanti edilmesiyle onayladığım söz konusu tv-internet paket servisinin tv hizmetinden ibaret kısmını yirmi dört ay kullanmak ile bana çıkartılan cayma bedeli faturasını ödemek arasında yapmak istemediğim iki tercihten birine mahkûm edildim.

Sonuç olarak tv-internet birlikte satın aldığım paketin yalnızca tv hizmetinden ibaret kısmı kullanılabilir hale geldi. Bu hizmetin de daha önce belirttiğim port sorunu nedeniyle iptal olan internet hizmeti ile birlikte iptal olması gerektiğini düşünüyordum. Durumun böyle olmadığını fark ettikten sonra tv hizmetini iptal ettirmek için D-Smart ile iletişime geçtim fakat bana yansıtılan cayma bedelini ödemek istemediğimden dolayı resmi olarak iptal başvurusunda bulunmadım ve bunu da yukarıda belirttiğim telefon konuşmalarının bir tanesinde belirttim. Tüketici hakem heyeti başvurumun değerlendirme süresi boyunca internet hizmeti ile birlikte satın aldığımı düşündüğüm tv hizmetini en düşük pakete geçiren yeni bir aboneliği (D-Smart Hoş Geldin Pakedi) yirmi dört ay taahhütlü şekilde kullanacağımı da onaylamak zorunda kaldım. Tüketici hakem Heyeti başvurumun ne kadar süre içerisinde sonuçlanacağını bilmediğimden dolayı D-Smart tarafından bana herhangi bir borç çıkarılmaması için bir önceki cümlede bahsettiğim Hoş Geldin Paketi’nin iptalini henüz resmi olarak onaylamadım.

D-Smart’ın internet hizmeti ile birlikte beni mecbur bıraktığı tv hizmeti için 08.07.2019 itibarıyla bana yansıtılan üç dönemlik fatura mevcut. Bu faturalardan ilki ödemiş olduğum 47,13 (kırkyediliraonüçkuruş) Liralık yaklaşık 1,5 aylık dönemi, ikincisi de yine ödemiş olduğum 21,19(yirmibirliraondokuzkuruş) Liralık bir aylık dönemi ve üçüncüsü ise henüz ödemediğim 21,12(yirmibirliraonikikuruş) Liralık bir aylık dönemi kapsıyor. Cayma bedeli ödemek istemememi Tüketici Hakem Heyeti başvurumun değerlendirme süresi boyunca herhangi bir hukuki temele dayandıramayacağımı bildiğim için Tüketici Hakem Heyeti başvurum sonuçlanana kadar kullanmadığım bu hizmetin faturalarını ödemeyi tercih ettim. 08.07.2019 itibarıyla da hem ödediğim faturaların iadesini hem de herhangi bir cayma bedeli ödemeden söz konusu D-Smart aboneliğimi sonlandırma hakkına sahip olduğumun resmi olarak onaylanmasını istiyorum. Ayrıca daha önce de ifade ettiğim gibi port sorununun anlık olarak değişkenlik gösteriyor oluşu D-Smart tarafından müşterileri aldatmaya yönelik bir araç haline gelmiştir ve bu durumun cezai olarak bir yaptırım gerektirdiğini düşünüyorum. Taleplerimin dikkate alınmasını rica ediyorum.

Port sorununu fırsat bilen D-Smart'ın alenen dolandırıcılık teşebbüsü

Benzer içerikler