Şimdi Ara

Prey (2017) [PC ANA KONU] (15. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
361
Cevap
3
Favori
16.339
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1314151617
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • oyunu biraz önce bitirdim toplam 23 saat sürmüş

    beynim yandı
  • Oyunu daha bitirmedim,demosunu oynadıktan sonra tam sürümünü steam üzerinden aldım.Çok dolaşarak ve gezerek oynadığımdan 19 saat daha hikaye bitirmemiş halim.Oyun hakkında incelememi yazacağım ve bunu başlıklar halinde oluşturacağım.
    *HİKAYE*
    Hikaye güzel fakat ingilizce bilmiyorsanız (ben buna dahilim) tam olarak hikayeyi kavrayamıyorsunuz.Temel ingilizceden ziyade iyi bir şekilde konuşmaları ve oyundaki olayları açıklayan not vs. okumak kavramak için ingilizce lazım.Bu konuda Türkçe çevirileri bekleyeceğiz.Hikayede jhon kennedy (eski ABD başkanı) suikaste kurban gitmiyor ve yaşadığı bir zamanı konu alıyor,sonrası uzay yarışına (ABD-Rusya arasındaki yarış,soğuk savaş dönemleri) deli gibi para harcanıyor ve yatırımlar yapılıyor.Rusya ile projeye ortak devam edilip ayın yörüngesine Talos I uzay üssü kuruluyor.Bu uzay üssünü özel şirket olan TRANSTAR adlı bir şirket üsleniyor.Üzay üssünde Typhon isimli uzay yaratıkları üzerinde deneyler yapılıyor (dediğim gibi ingilizcem iyi olmadığından anladığım kadarı ile yazıyorum) deneyin amacı insanlara matrix benzeri bazı özellikleri yüklemek.Uzaylılarda bulunan şekil değiştirme,telepatik özellikler ve saldırılar.Yani şirketin amacı insanlığın kaderini değiştirmek,bir üst seviyeye taşımak.İşler yolunda gitmiyor ve uzay üssünde kan gövdeyi götürüyor,bizde bu karmaşada mücadele ediyoruz Kısacası hikaye bodoslama olaylar zincirinden değil gayette mantıklı şekilde kurgulanmış.
    *OYUN DİNAMİKLERİ*
    Oyun FPS odaklı suvivor,aksiyon,gizlilik ve craft ne isterseniz var.FPS olması oyun ile özdeşmenizi,gerilimi daha etkili şekilde yaşamanızı sağlıyor.Etrafta topladığınız çöpler bile işinize yaryor.Önceden deus Ex human rev. ve mankind div. oynadığımdan yabancılık çekmedim diyebilirim mantık hemen hemen aynı diyebiliriz (deus ex yapımında çalışan insanlar var)
    *SİLAHLAR*
    Öyle aman aman silah çeşitliliği ve craft beklemeyin Survivor diyince birilerinin aklına el feneri bantlanmış keleş yada m16 gelmesin Ateş gücü,menzil ve mermi kapasitesi arttırma gibi geliştirme özellikleri var silahlarda.pompalı ve su tabancısı diye devamlı söylediğim normal tabancadan var ve ayrıca lazer silahı (oyundaki ağır makinalı diyebiliriz)Fakat oyundaki en enteresan silah GLOO CANON yani köpük silahı bu silahla yaratıkları dondurup kafasına kafasına levye ile vurabiliyorsunuz yada çıkmak istediğiniz yerlere örümcek gibi merdiven yapabiliyorsunuz.Gönül isterdi silah çeşitliliği bol bol olsun,günümüz silahlara benzer tasarımlarda ve geliştirmeler de detaylı (aparat değişimleri namlu,dipçik,kundak vs.) olabilirdi.Kısacası silah çeşitliliği az ama oyunda sadece silah değil ileri bölümlerde elde edeceğimiz özel büyüler de var (kaba tabirle yorumlayalım)
    *YETENEK AĞACI*
    Oyun başlarında insan seviyesinde yetenekler ile başlıyoruz,bunlar;araştırmacı,mühendis ve güvenlik oluyor.Bu özellikleri madde madde açayım sizlere.
    *araştırmacı : öldürdüğünüz yaratıkların organlarını alabiliyor,bilgisayarlardaki şifreleri kırabiliyorsunuz.İlk yardım paketlerinin etkilerini arttırabiliyor ve ileri zamanda açılan ek özellik olan pisişik özellikleri geliştirebiliyorsunuz.
    Prey (2017) [PC ANA KONU]
    *mühendis ; Envanter ve ağırlık kaldırma,silah craft,ortalıkta topladığınız çel çöpü öğütme,tamir işlemleri ve giymiş olduğunuz özel kıyafeti buradan geliştiriyorsunuz.
    Prey (2017) [PC ANA KONU]
    *güvenlik ; etkili silah kullanımı,stamina gücünü arttırma ve sağlamlık,gizli saldırı,kritikal nişan alma özellikleri var.
    sonrasında açılan özellikler ise uzaylılardan elde edilen özeliklerdir,bunların şuan anladığım kadarı ile olanlarını anlatayım.Zihin kontrol metotları var robotlar ve yaratıkları kontrol edebiliyorsunuz.Yalnız bu özellikleri elde ettiğinizde Talo I uzay üssündeki güvenlik robotları (mobil makineli taretler) sizi düşman olarak algılıyor.Şekil değiştirme özelliğine sahip olabiliyorsunuz ki oyunun ilk başlarında karşınıza çıkan ''mimik'' denen yaratıkların özelliği.Elimnden geldiğince ekleme yapacağım şimdilik bu kadar,devamı gelecek



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kımyasal -- 25 Ağustos 2017; 17:57:5 >




  • Hikaye vasat olmuş.. Oynanış olayı güzel. En zor seviyede sadece insan yetenekleriyle oynadım.

    Half life ve Deus Ex'i anımsattı.

    Başlarda pek anlamamıştım hikayeyi nedir ne değildir derken,sonralarında ne olacağını ses mesajları ve mailleri okudukça anladım. Sonuna pek şaşırmadım diyebilirim.

    Yine de oynanır tabi. Devamı gelir mi sanmam. Çok az satmışlar galiba.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Heliosaga -- 19 Eylül 2017; 17:50:32 >
  • Bayağı güzel. Değer fiyatına.
  • indirim falan olsada alıp oynasak 40 tl ye falan düşse bari
  • Oyunu ilk oynadığım zamanlar yılın oyunu adayımdı. Bu yıl hala daha iyisini oynamadım.

    1-Prey
    2-Nier Automata
    3-Resident Evil 7
    4-Evil Within 2



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GATIRCAN -- 10 Kasım 2017; 21:44:31 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: GATIRCAN

    Oyunu ilk oynadığım zamanlar yılın oyunu adayımdı. Bu yıl hala daha iyisini oynamadım.

    1-Prey
    2-Nier Automata
    3-Resident Evil 7
    4-Evil Within 2

    Dishonored 2 oynadınız mı?
  • hgwxx/7 kullanıcısına yanıt
    Oynamadım
  • Yeni bitirdim oyunu. Harikaydı. Gerek konusu gerekse geçtiği mekan olarak tam benlikti diyebilirim. Çok başarılıydı

  • Herhalde bir tek ben ve Enis Kirazoğlu sevemedik şu oyunu Enis bir videosunda oyunu çok sevmek istediğinden,etrafındaki herkesin beğendiğinden ama kendisinin bir türlü ısınamadığından bahsetmişti.Ben de aynı dertlerden muzdarip olmuştum oynarken.Konusu,teması ve atmosferi çok başarılı olmasına rağmen o oynanışı yok mu o oynanışı... ''Çöp'' kelimesini kullanmaktan ve hatta kullananlardan nefret ederim ama Prey'in oynanış dinamikleri gerçekten çöp tabirine yakındı bence.Özellikle Mimic savaşları çok sıkıcıydı,silahlar çok kısıtlıydı ve sıradandı,düşmanlar hiç eğlenceli değildi,vuruş hissi çok kötüydü.Onun dışında daha önce geçtiğimiz yerlerden bir süre sonra tekrar tekrar geçiyor olmak bayıyordu.Hani hep konusu geçer ya bir oyunda en çok hangi unsur önemlidir,grafik mi oynanış mı hikaye mi falan diye.Benim için Prey'i oynayana kadar hikaye-atmosfer-oynanış üçlüsü ilk sırada gelirdi,grafik ikinci plandaydı.Prey'den sonra ise anladım ki oynanış kötü ve sıkıcıysa hikaye ve atmosfer ne kadar kaliteli ve sürükleyici olursa olsun o oyun başarılı bir yapım olamıyormuş.En azından bu soruya artık net bir şekilde ''oynanış'' diyebilmemi sağladı Prey Ayrıca hikayesi giriş kısımlarında gayet iyi olsa da bir süre sonra nereye varacağı ve neler olacağı ayan beyan belliydi bana kalırsa,o da heyecanımı azaltmıştı oynarken




  • psycho90 kullanıcısına yanıt
    Ne Enisi allesen yaw. Enisin lafına bakılıp oyun mu oynanır veya oynanmaz
    Enisin Prey ilk izlenim videosu aklıma geldi. Adam açılış kısmının en etkileyici yeri olan pencereyi kırma sahnesinde gitti koridordaki akvaryumu kırıp, küçücük delikten zorlaya zorlaya geçmişti

    Enisin Preyi beğenmeyişi normaldir çünkü o oyun oynarken uğraşmak istemiyor. Kolay-normal zorlukta çok takılmadan, aynı yerleri tekrar tekrar oynamadan, düşmanları rahatça geçip gitmek istiyor. Oyunun hikayesini, dünyasını görmeyi istiyor. Kendi öyle diyor. Ama bu şekilde oynanıştan çok şey kaçırıyor.

    Bence bir oyunun oynanışını etkileyen en önemli unsurlarından biri zorluk. Oyun sizi zorlamalı, bir challenge sunmalı. Aynı yeri tekrar tekrar denedikten sonra geçmeyle, bir kerede geçmenin zevki başka oluyor. Dark Souls o kadar zor olmasaydı, her oyuncunun oynayabileceği bir oyun olsaydı bu kadar sevilir miydi mesela? Aynı şekilde Cuphead çoğu platform oyunu gibi kolay olsaydı bu kadar tutar mıydı?

    Oyunu hangi zorlukta oynadınız bilmiyorum ama oynanışın çöp gelmesi oynadığınız zorluktan olabilir. Normalde Lets play videoları izlemem ama Preyi çok sevdiğimden 2-3 kişinin videolarına bakmıştım. Bu, oyunları dünyası, hikayesi için oynuyorumcu tayfadan. Normal zorlukta oynuyorlardı. Oynayışları şöyleydi: Köpükle düşmanı dondur, çekiçle vura vura öldür. Benim oyunun üçte birlik kısmını kaçarak geçirdiğim phantomları adamlar çekiçle vura vura öldürüyordu yaw Bir süre sonra oynanış sıradanlaşıyordu tabii. Arada sırada değişiklik olsun diye de pompalı falan kullanıyorlardı. Ben oyunu oynamadan önce bu videoları görsem oynamazdım valla. Enis de 2-3 saat böyle oynayıp bırakmıştır.

    Nightmare zorluktaysa köpükle dondur, çekiçle öldür metodu işlemiyor. Köpükle donduruyorsunuz, çekiçle vuruyorsunuz ama düşman ölmeden çekiç sallamaktan gücünüz tükeniyor ve bir şey yapamıyorsunuz. Sonra düşman bir tane geçiriyor size canınızın yarısı gidiyor. Böyle olunca oynanışı çeşitlendiren başka yollar aramaya başlıyorsunuz. Dur şuna bulaşmayayım diye gloo canonla kendinize bir yol yapıp görünmeden gitmeye çalışıyorsunuz, düşmanı elektrik kaçağının olduğu yere tuzağa çekmeye çalışıyorsunuz, etraftaki patlayıcı tüpleri kullanmaya başlıyorsunuz, turretler bunun hakkından gelir deyip mühendislik yeteneklerinizi geliştirip turetleri çalıştırıyorsunuz, cephaneye yazık olmasın diye ağırlık kaldırma özelliğinizi artırıp buzdolabı mı olur, kargo konteynırı mı elinize ne geçerse düşmana atıyorsunuz. Daha kullanılabilen bir sürü de uzaylı yeteneği vardı.

    Verdiği özgürlük ve oynanış çeşitliliğiyle Prey, benim son yıllarda en çok keyif alarak oynadığım oyunlardan oldu. Nightmare seviyesinde oynamasaydım büyük ihtimalle ben de elimde çekiçle düşmanların kafasına vurmaktan bayıp oyunu bırakırdım

    Şimdi nightmarede oynadım deyip tüm yazdıklarımı boşa çıkarsanız nasıl olur



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GATIRCAN -- 20 Şubat 2018; 15:39:46 >




  • Ben genellikle hep en zorda oynarım oyunları. Böyle alıştım böyle devam ediyorum. Prey'i de en zorda oynayıp bitirdim. F5 sağolsun

    En sevdiğim özelliklerinden birisi kesinlikle harita tasarımıydı. Gerçek anlamda bir uzay gemisi var var bu gemideki odalar bölgeler bunların yerleri tek tek düşünülüp yapılmış. Tabi bunun bir kötü tarafı var oda bir yere gitmek için gittiğiniz bir yerden tekrar geçmek durumunda kalıyorsunuz. Ve daha önce yokettiğiniz yaratıklar azalsa da tekrar karşınıza çıkıyor. Özellikle sonlara doğru biraz sıkıyor bu yüzden. Ama odalardan dolaşıp gidebildiğiniz gibi GUTS'dan kısayol yapabilir. Yada uzaya çıkıp tüm geminin etrafında beğendiğiniz noktalardan girebilirsiniz. GUTS beni nedense hep gerdiği için orayı pek kullanmamaya çalıştım ama

    Mekanikleri çok çok iyi. Bir yere ulaşmak için birden fazla seçenek sunuyor. Skilleri geliştirerek bunlardan bazılarının yolunu açıyorsunuz. Mesela yükseğe zıplama skili açık değilse glu gun ile kendinize merdiven yapabiliyorsunuz. Yada ağır eşya kaldırma açık değilse, çevredeki eşyaları materyale dönüştüren bomba yardımızıa koşabiliyor. Bunlar sadece bazıları. Oyunun en başında karşımıza çıkan cam kırma ise ilerleyen safhalarda da karşımıza çıkabiliyor. Her çıktığında yine şaşırtıyor. Süs havuzu vardı önünde yaratıkla kapışırken havuzun dibinin cam, camında kırıldığını gördüm hop hemen atladım tabi içine. Silah çeşitliliği bence gayet yeterli. 2 pistol, shotgun, stun gun, glu gun, bir tane de lazer sıkan büyük bir silah vardı. Bunların yanında yaratıcı 3-4 tane bomba çeşidi ve Neuromod yaratık skilleri var.

    Müzikleri ise tam isabet olmuş diyebilirim oyunun atmosferi için ve çok da başarılılar.

    Konusu kişiden kişiye değişir. Benim hoşuma giden konu ve mekana sahip olduğu için ekstra sevdim. Başındaki twist çok güzeldi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Final Getsuga Tenshou -- 20 Şubat 2018; 16:27:34 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: GATIRCAN

    Ne Enisi allesen yaw. Enisin lafına bakılıp oyun mu oynanır veya oynanmaz
    Enisin Prey ilk izlenim videosu aklıma geldi. Adam açılış kısmının en etkileyici yeri olan pencereyi kırma sahnesinde gitti koridordaki akvaryumu kırıp, küçücük delikten zorlaya zorlaya geçmişti

    Enisin Preyi beğenmeyişi normaldir çünkü o oyun oynarken uğraşmak istemiyor. Kolay-normal zorlukta çok takılmadan, aynı yerleri tekrar tekrar oynamadan, düşmanları rahatça geçip gitmek istiyor. Oyunun hikayesini, dünyasını görmeyi istiyor. Kendi öyle diyor. Ama bu şekilde oynanıştan çok şey kaçırıyor.

    Bence bir oyunun oynanışını etkileyen en önemli unsurlarından biri zorluk. Oyun sizi zorlamalı, bir challenge sunmalı. Aynı yeri tekrar tekrar denedikten sonra geçmeyle, bir kerede geçmenin zevki başka oluyor. Dark Souls o kadar zor olmasaydı, her oyuncunun oynayabileceği bir oyun olsaydı bu kadar sevilir miydi mesela? Aynı şekilde Cuphead çoğu platform oyunu gibi kolay olsaydı bu kadar tutar mıydı?

    Oyunu hangi zorlukta oynadınız bilmiyorum ama oynanışın çöp gelmesi oynadığınız zorluktan olabilir. Normalde Lets play videoları izlemem ama Preyi çok sevdiğimden 2-3 kişinin videolarına bakmıştım. Bu, oyunları dünyası, hikayesi için oynuyorumcu tayfadan. Normal zorlukta oynuyorlardı. Oynayışları şöyleydi: Köpükle düşmanı dondur, çekiçle vura vura öldür. Benim oyunun üçte birlik kısmını kaçarak geçirdiğim phantomları adamlar çekiçle vura vura öldürüyordu yaw Bir süre sonra oynanış sıradanlaşıyordu tabii. Arada sırada değişiklik olsun diye de pompalı falan kullanıyorlardı. Ben oyunu oynamadan önce bu videoları görsem oynamazdım valla. Enis de 2-3 saat böyle oynayıp bırakmıştır.

    Nightmare zorluktaysa köpükle dondur, çekiçle öldür metodu işlemiyor. Köpükle donduruyorsunuz, çekiçle vuruyorsunuz ama düşman ölmeden çekiç sallamaktan gücünüz tükeniyor ve bir şey yapamıyorsunuz. Sonra düşman bir tane geçiriyor size canınızın yarısı gidiyor. Böyle olunca oynanışı çeşitlendiren başka yollar aramaya başlıyorsunuz. Dur şuna bulaşmayayım diye gloo canonla kendinize bir yol yapıp görünmeden gitmeye çalışıyorsunuz, düşmanı elektrik kaçağının olduğu yere tuzağa çekmeye çalışıyorsunuz, etraftaki patlayıcı tüpleri kullanmaya başlıyorsunuz, turretler bunun hakkından gelir deyip mühendislik yeteneklerinizi geliştirip turetleri çalıştırıyorsunuz, cephaneye yazık olmasın diye ağırlık kaldırma özelliğinizi artırıp buzdolabı mı olur, kargo konteynırı mı elinize ne geçerse düşmana atıyorsunuz. Daha kullanılabilen bir sürü de uzaylı yeteneği vardı.

    Verdiği özgürlük ve oynanış çeşitliliğiyle Prey, benim son yıllarda en çok keyif alarak oynadığım oyunlardan oldu. Nightmare seviyesinde oynamasaydım büyük ihtimalle ben de elimde çekiçle düşmanların kafasına vurmaktan bayıp oyunu bırakırdım

    Şimdi nightmarede oynadım deyip tüm yazdıklarımı boşa çıkarsanız nasıl olur


    Hocam evet zorluk takıntısı olan biri olarak oyunu Nightmare’de oynadım Ama bu sonuçta yazdıklarınızı boşa çıkarmış anlamına gelmiyor,güzel yazmışsınız.



    Ben de oyunlarda genelde en zorda,hele bir de gizlilik barındıran bir oyunsa kesinlikle en zorda oynarım.Benim sorunum oyunun zorluğunda değil,eğlenceli olup olmamasında.Evet ben de aksiyon kadar gizlilik ve taktiksellikle gittim,yani benzer şekillerde ilerlemiş olmamız olası.Sizin yaşadığınız şeylerin çoğunu ben de yaşadım ama sorun zaten bu oynanışın bana zevk vermemesi oldu Daha kolay zorluklarda evet daha beter gelene geçene çekiçle vur,köpükle durdurup öldür geç.Çok monoton ve sıradan.Ama diğer türlüsü de daha eğlenceli gelmedi bana.Ayrıca nightmare’de bile sonuçta mimiclerle hep savaşılıyor çünkü her yerden her an çıkabiliyorlar ve ana taktik ya pistol veya shotgun ile saldırmak ya da köpük+çekiç.Mermiler işime yarar sonra diye mimiclere genelde harcamıyorsun ve iş yine de çoğunlukla köpük-çekiçe kalıyor (çekiç çekiç dedik de İngiliz anahtarıydı alet galiba).Ve mimicler başta çok eğlenceliyken ve tatlı bi gerilim verirken bir süre sonra baymaya başlıyor.Aynı bayma hissi dediğim gibi sürekli aynı yerlerden tekrar tekrar geçerken de geldi başıma.



    Evet Cuphead ve Dark Souls gibi yapımların tutma sebebi zorluğu ama o oyunlardaki zorluğun verdiği challange hissi bana kalırsa bu oyunda yok.Yani o yapımlardaki düşmanı geçemese hissi ve hırsı Prey’de eksik.Dark Souls’un zaten Nioh,Lords of Fallen,Surge gibi oyunlardan ayrılmasının temel sebebi de o hissiyat.O yapımlarda ana unsur zaten oynanış,Prey’de ise atmosfer ve hikaye de en az oynanış kadar ön plandalar.Yani kimsenin Prey’i almasının ana sebebinin atmosferi ve hikayesi varken oynanış olacağını sanmıyorum (üstte saydığımız oyunların aksine),oynanış iyi olsaydı ekstra olurdu o ayrı.Zaten çok sevmememe rağmen oyuna devam edip bitirme sebebim de bu olmuştu zamanında ama içimden gelmediği için bitirince birşeyler yazmamıştım.



    Prey’in kaderi Bioshock Infinite’e benziyor biraz da.Mesela Bioshock benim hayatımda oynadığım en iyi 5-10 oyundan biridir ki çok fazla oyun oynadım hayatım boyunca.Ama olukça iyi notlar alsa bile pek çok kişi de oynanışı sıradan ve eğlenceli değil diye fazla sevmemişti ve overrated bulmuştu.Ben oynanışını da çok sevmiştim ama objektif gözle baktığım zaman o yorumlara anlayış göstermiştim.Prey’de de aynı durum var ancak ben bu sefer beğenen değil biraz overrated bulan taraftayım Ha tabii oynanış olsun atmosfer hikaye olsun karakterler olsun Bioshock Infinite Prey’den 2-3 gömlek üstün bir yapımdır bence,hocam denemediyseniz mutlaka oynamalısınız.Prey’i bu kadar sevdiyseniz büyük ihtimalle ona bayılırsınız :)



    Enis konusuna gelirsek onu zaten oyunun genellikle beğenildiğini belirtmek için söyledim,Enis’in lafıyla oyun alınsın ya da alınmasın diye değil.Enis’i çok severim enerjisinden ve muhabbetinden dolayı,genelde beğendiğimiz beğenmediğimiz yapımlar da benzerdir ama evet benim de oyunculuk tarzım ondan oldukça farklıdır.Ben genelde en zorda,tüm yan görevleri yaparak,her yeri araştırarak,atıyorum 50 saate bitecek oyunu 80-90 saatte bitirecek şekilde tamamlayarak oynarım.Siz de öylesiniz sanırım.Enis ise tam tersi,dediğiniz gibi hızlıca oynayıp bitiren tiplerden.Ve evet o akvaryum sahnesini hatırlıyorum,çok gülmüştüm oyunun içine etti diye



    Sonuç olarak zorluğundan bağımsız beğenemedim genel oynanış dinamiklerini.Eğer özgürlük ve oynanış çeşitliliğini bu kadar seviyorsanız Bioshock Infinite dışında bence Prey’den daha iyi olan Deus Ex ve Dishonored serilerini de tavsiye ederim bu arada


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • psycho90 kullanıcısına yanıt
    Bioşok, Deus Ex ve ilk Dishonored ı da oynadım.

    Bioşok serisini çok severim özellikle. Onda da düşmana karşı kullanabileceğiniz bolca materyal var etrafta. Böyle oyunları seviyorum ben. Bomba atan düşmanın bombasını telekinesisle tekrar ona gördermeyi, düşmanın kafasına buzdolabı atmayı, etraftaki taretleri falan hacklemek hoşuma gidiyor Hem oyunu daha dolu hale getiriyor hem de oynanışı zenginleştiriyor. Preyde de böyle şeylerden bolca var. Normalde bu tür oyunların başında bir saatten fazla oturamam ama Prey oynarken oturdummu 3-4 saat oynardım.

    Bioşok Infinite e oynanış konusunda çok laf edildi. O zaman da ben zorda oynamıyorlar ondan sıkıcı geliyor diyordum Ben yine en zorda oynamıştım bana hiç de sıkıcı gelmemişti. Yerimde duramıyordum oynarken çünkü çok fazla hareket etmezseniz öldürüyorlardı. Kancayla oradan oraya atlıyordum, vigorları kullanıyordum, tear'ları kullanıyordum, kendim de biraz gereksiz atraksiyon yapıyordum falan ama oynanış daha zevkli oluyordu. Dümdüz ilerlersen, bir sipere geçip oradan düşmanlara sıkarsan, farklı şeyler denemezsen, zorluk seviyesinden dolayı da düşmanlar farklı şeyler denemeye itmezse oyuncuyu sıkıyor bir süre sonra.

    Deus Ex'i de severim ama onda şu her türlü oynanış için bir yol bulunuyor mantığı var ya onu sevmiyorum. Mesela ileride iki tane adam var, bulaşmak istemiyorsun; bir yerlerde gizli bir yol olduğunu biliyorsun. Sonra hırıl hırıl gizli bir yol aramaya başlıyorsun. Deus Ex in olayı bu zaten ama bu bir yerlerde bir yol olduğunu bilmen biraz bozuyor.

    Benim açımdan bu saydığımız oyunlar Preyle Bioşok serisi zirveyi paylaşır, Deus Ex arkalarından gelir, Dishonored da ondan sonra.




  • Oyunun DLC'sini oynayan var mı? Nasıl..?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hayalperest44

    Oyunun DLC'sini oynayan var mı? Nasıl..?
    Oynayamadım klavye sorunu çıktı bende kaldırdım.
  • i5 4590, r9 280 ve 8gb ram ile rahat oynayabilir miyim oyunu? ve hangi ayarlarda?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OkanDRDYK

    i5 4590, r9 280 ve 8gb ram ile rahat oynayabilir miyim oyunu? ve hangi ayarlarda?
    Oynarsın hocam,1080p de high ayarlarda bi sıkıntı yaşamazsın

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: psycho90

    Oynarsın hocam,1080p de high ayarlarda bi sıkıntı yaşamazsın

    Alıntıları Göster
    klavye sorunu yaşadınız mı sizde? basılı oluyor ya da basmıyor, klavye takıp çıkarınca düzeliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hgwxx/7

    klavye sorunu yaşadınız mı sizde? basılı oluyor ya da basmıyor, klavye takıp çıkarınca düzeliyor.

    Alıntıları Göster
    Hayır hocam yaşamadım böyle bir sorun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1314151617
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.