Şimdi Ara

Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi. (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
941
Cevap
51
Favori
275.298
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Keşke acele etmeseydin,
    Sana söylediğim gibi bir planlama yaptıktan sonra başlasaydın çok daha iyi olacaktı !!!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MEMOX ENERJİ

    Keşke acele etmeseydin,
    Sana söylediğim gibi bir planlama yaptıktan sonra başlasaydın çok daha iyi olacaktı !!!

    yok daha malzemelerimi toparliyorum hesap kitap yapiyorum.

    otomobil frendiski buldum 2 tane cnc de işledik incellttik.
    poryamda hazır.
    miknatislarimda var 40x20x5

    strator için gerekli çizimimi de yaptim.

    sadece kullanılacak bakır tel genişliği kaldı.

    belki bu noktada seninle görüşüp gerekli güce göre tel seçebilriiz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WebFaresi

    bu akım taşımada nereyi referans alacağız.

    buradaki mm2 başına taşıma kapasitelerini yazmışlar.

    fakat tirbünlerde ise mm2 basına 3A taşıma kapasitesi yazılmış.

    Şimdi 0.6mm çapındaki bir bakır tel;

    Yarıçap = 0.6 / 2 = 0.3 mm

    Alan = pi x r2
    Alan = 3.14 x (0.3 x 0.3)
    = 0.282 mm2

    Tabloya göre;
    3.5 Amper geçebilir bu telden.

    Ama forumlarda 1mm2 den 3 amper geçebildiği yazıyor.

    30 derece yazılmış. Bu tablo ısınarak maksimum geçtiği değerlermi normalde 1mm2 den gerçekten ısınmadan 3 ampermi geçebiliyor)

    Birde bobin teli hangi gruba giriyor?

     Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi.


     Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi.


    Tablonun altında grup açıklamasında yazıldığı gibi bu değerler;
    1. grup için tek damarlı minumum 14 lük pvc boru (yaklaşık 1cm2 çaplı) içinde
    maksimum iki adet 1mm2 iletkenden geçebilecek akım 11 amper olarak gözüksede,
    motor sargılarında bir oyukta (yine yaklaşık 1cm2 çaplı) oyukta 70-80-90 spir bulunmakta.
    Trafo sargılarında ise spir sayısı primer ve ya sekonder olmasına göre değişmekle beraber 100 ila 1500 spir gibi rakamlara çıkmaktadır.
    bu da iletkenin güvenli iletebileceği 11 amper değerini aşağıya çekmektedir.

    Uzun lafın kısası trafo ve motor sargılarında kullanılan her 1 mm2 den güvenli geçireceğiniz akım 3,6 amperden öteye geçemez.
    Geçerse motorunuz ya da trafo bobinleriniz için yeni sargı hazırlamaya başlamanız gerekir.

    J=3,6 amper/mm2
    değeri uzun araştırmalar ve deneylerin sonucunda ortaya çıkmış, genel kabul gören bir değerdir.
    Yani Pi sayısı gibidir.
    Kafanıza göre izin verilen değeri arttıramazsınız.

    Nasıl Pi sayısını kafamıza göre arttırdığımızda hedeflediğimiz daire çapından uzaklaşırsak,
    akım yoğunluğu yani <J> değerini arttırdığımızda da bobinlerimiz için çanlar kimin için çalıyor serenadı devreye girer.
    Sevgi ve saygıyla.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MEMOX ENERJİ
    Keşke acele etmeseydin,
    Sana söylediğim gibi bir planlama yaptıktan sonra başlasaydın çok daha iyi olacaktı !!!



    Form sistemi ard arda mesaj atmama izin vermediği için senin mesajından alıntı yaptım Mehmet kardeşim affola.

    Yukarıda Başol bey gayet güzel açıklamış,
    flanş alternatörlerde bobin tasarımı sanıldığından daha önemlidir.
    Başol bey makul bir yaklaşımla <V> stil bobini önermiş.

    Mümkünse bacakları uzun Victorya Secretin meleklerinin ki gibi uzun bir <V> olmalı.
    Dış kenar da mümkün olduğunca dar bir bobin şekli.

    Aslında en uygun tasarım mekik formudur.
    İki kenardan oluşan bir mekik formu.

    Nedenine gelecek olursak

    u= B x L X v x sin fi x 10 üzeri -8 (değeri volt)

    Formülden anlaşılacağı gibi flanş alternatördeki en büyük avantaj,
    iletkenin N S kutuplarının arasındaki kuvvet çizgilerini herzaman 90 derecelik açı ile kesmesiydi.

    dolayısı ile sin fi herzaman 1 değerini alıyordu.

    Ancak L değeri yani kutuplar arasındaki iletken boyu hesaplanırken N ile S arasında hareket eden iletkenin boyu alınır.




    Yani bizim bobinimizin toplam boyu L değerini oluşturmaz
    çünkü sadece iki yanal kenar toplamı L değerini verir.
    Kuvvet çizgilerini 90 derece açıyla kesen normalde bu iki kenardır.

    Daha açık bir örnekle 10 x 5 cm uzunluğunda dikdörtgen tek sipirlik ve 1 mm kesitli bir bobini incelediğimizde
    kuvvet çizgilerini kesen iletken boyu olarak
    L = 2 x 10 + 2 X 0,1
    L = 20 + 0,2
    L = 20, 2 cm lik iletken kuvvet çizgilerini 90 derece ile kesmekte olduğunu görürüz.

    çünkü içteki ve dıştaki 5 cm lik bobin uzunluğu, kuvvet çizgilerini ancak iletkenin çapı oranında kesmektedir.

    Dolayısı ile mekik formunda bir bobin şekli bize gereksiz iletken sarfiyatından, gereksiz uzunluğun oluşturacağı gereksiz iç dirençten,
    bu da I2(Ikare) X R formülünden giderek,
    gereksiz güç kaybından koruyacaktır.




  • Yine başka önemli bir konu bobinlerimizi hazırlarken
    bobinlerimizi mümkün olduğunca yüzeye yaymalıyız.
    Söz gelimi birinci katta 10 spir toplam 10 katta 100 spir sarma yerine,
    birinci katta 5 spir 20 katta 100 spir sarma yoluna gitmeliyiz.
    Ayrıca bobinlerimizi trafo sarma sistemindeki gibi iletkeni belirli bir gerginlik mekanızması ile sarmalı
    ve kalıbı açmadan önce bobini ekstrafor ya da bantla sabitlemek yerine ince bir sıvı yapıştırıcı ile sabitlemeliyiz ki
    kalıp açıldığında bobin gurubu esneyerek şişmesin.
    Son bir nokta 2 x 1,05 mm2 iletken yerine tek tel 1,8 mm2 iletken kullanmak bobinimizin gereğinden kalın olmasını önler.

    Böylelikle N S kutupları arasında minimal boşluğu yakalamış olursunuz.

    kutuplar ne kadar birbirine yakın olursa < B > değeri o kadar büyük olur bu da alacağımız gerilim değerini büyütür.

    Kısaca örnek vermek gerekirse 100 spirlik tek bir bobinden 10 volt alıyorsak bunu 20 volta çıkarmak için bir yüz spir daha sarmamız gerekir.

    Oysa kutup aralığını yani N ve S arasını 5 mm daraltsak aynı 100 spir iletkenden 25-30 volt alabilmemiz mümkün olucaktır.




  • Son bir bilgi
    Mıknatıslarımızı yapıştıracağımız yüzey (iyi yataklanmış olmak koşuluyla) ne kadar kalın olursa
    sistem ataleti stabil olucaktır bu da her nekadar ilk hareketi daha büyük rüzgar hızlarında başlatacak gibi görünsede
    atalet momontiyle rüzgarın düzensiz estiği anlarda stabil bir gerilim elde etmenize imkan tanıyacaktır.

    Ayrıca mıknatıslarını sadece yapıştırma ile bırakmamalısınız.
    Mıknatıs aralarını da epoksi ile doldurduğunuzda gereksiz rüzgar freni oluşumunun da önüne geçeceksiniz.
    Her ne kadar bazı dostlar,
    bu rüzgar freni gibi değilde sanki asenkron motorun rotorundaki alüminyum çubuk çıkıntıları gibi vantilasyon sağlıyor ve
    soğutmaya katkı sağlıyor deselerde düşük rüzgar hızlarında önemli bir kayıp olucaktır.
  • Son söz,
    Uzundur işlerim nedeniyle uzak kalmıştım sohbet odasından.

    Başta Mehmet Turhan beyi ve Sayın Şiranlıyı çabalarından ve paylaşımlarından dolayı kutluyorum.

    Umarım el birliğiyle daha verimli, daha yenilikçi ve daha ekonomik alternatörler üretebiliriz.

    Sevgi ve saygıyla
  • S ayın Drokya hazır sizi forumda bulmuşken bir soru sormak istiyorum;


    sinçap kafesli asenkron motorun rotorunda ki iletkenlerin sayısı nasıl belirleniyor teşekkür ederim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Drokya

    Daha açık bir örnekle 10 x 5 cm uzunluğunda dikdörtgen tek sipirlik ve 1 mm kesitli bir bobini incelediğimizde
    kuvvet çizgilerini kesen iletken boyu olarak
    L = 2 x 10 + 2 X 0,1
    L = 20 + 0,2
    L = 20, 2 cm lik iletken kuvvet çizgilerini 90 derece ile kesmekte olduğunu görürüz.




    buradaki 2 x 10 = 20 doğru fakat tel kesitini eklediğiniz 2 x 0.1 yanlış, çünkü o kesit yatay gidiş kesitidir ve zaten orada bir manyetik alan çizgisi olmaması gerekir, varsa da o manyetik alan çizgisi akımı yatayda değil dikeyde yürütmeye çalışacağından + değil - katkı sağlayacaktır.

    Daha önemli olan konu ise şu: yukarıda voltaj formülüne koyduğumuz L uzunluğu, manyetik alana giren tel uzunluğudur, buna göre bulduğumuz voltaja çıplak voltaj diyelim. kendi aramızda "çöp kol" tabir ettiğimiz kısmın uzunluğunu da ayrıca bir kenara yazıp, toplam bobin uzunluğunu göz önüne alarak, sonuçta bobinin 2 ucunda oluşan net voltajı şu şekilde hesaplamak gerekir:

    u (çıplak) = B x L X v x sin fi x 10 üzeri -8 (değeri volt)

    u (net) = u (çıplak) x (L / (L+çöp kol uzunluğu (2x5=10)))
    u (net) = u (çıplak) x 20/30 (net voltaj çarpanı)

    işte bu yüzden bu çöp kol dediğimiz kısmın azaltılması, ancak tasarımla mümkündür, sözkonusu olan bir V bobini ise, V nin kollarını ne kadar uzatırsanız ve/veya açısını daraltırsanız, voltaj da o denli artacaktır. sözgelimi 10x5x5 mıknatıs yerrine 20x5x5 mıknatıs kullandığınızda çıplak voltaj 2 kat artacak ve net voltaj çarpanı da 20/30 yerine 40/50 olacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 23 Kasım 2012; 23:07:25 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: musa_ay



    S ayın Drokya hazır sizi forumda bulmuşken bir soru sormak istiyorum;


    sinçap kafesli asenkron motorun rotorunda ki iletkenlerin sayısı nasıl belirleniyor teşekkür ederim.

    Kısa devre çubuklu ya da diğer adıyla sincap kafesli asenkron motorların,
    birçok üstünlükleri yanında kalkış momentinin DC seri motora göre oldukça düşük olması
    ve kalkınma akımının yüksek olması gibi dezevantajları vardır.

    Kalkınma momentini yüksek tutabilmek ve manyetik gürültüyü azaltabilmek için genel kural;

    Kısa devre çubukları mile belirli bir açıyla rotor oyukları içine yerleştirilir.
    Bazı motorlarda VV formunda yerleştirmeyle kalkınma momenti yükseltilmesi amaçlanır.

    Bazı tip asenkron motor rotorlarında iki adet kısa devre çubuklu kafes oluşturulur.
    Ve böylelikle kalkınma momentleri yüksek
    kalkınma akımları düşük tutulması amaçlanır.
    Ancak bu motorların güç katsayısı ve dolayısı ile verimleri de düşüktür.

    Genel olarak kısa devre çubuklarının sayısı motor stator oyuk sayısının % 60 ı ile % 120 si arasında değişir.
    Ancak çift sayı olması manyetik gürültüyü önemli ölçüde azaltır.

    Rotordaki kısa devre çubuk sayının belirlenmesi motor gücünden, silisli saçların Gaus değerine,
    kutup sayısından, kayma değerine kadar birçok veriye dayanır.

    Öğrencilerimizin sardığı normal spir sayısının 3/1 ya da 4/1 değerlerinde ki motorların denenmesi amacıyla
    atölye şartlarında oluşturduğumuz bakır çubuklu kısa devre flanşlı hafif deney rotorları kullanılır.
    Böylelikle düşük gerilimle rotorun kalkınması düşük akım çekerek sağlanmış olur.
    Düşük spirli sargıların denenmesinde normal rotor kullanıldığı takdirde kalkınma momentinin düşüklüğü nedeniyle
    rotor yol almadan stator sargıları kavrulur.

    Normal sarımlı bir statorda deney rotoru kullanılacak olur ise, bu kez de deney rotoru motordan istenen torku sağlayamaz.
    Bunun yanında zıt emk istenen değerde oluşmayacağı için stator sargılarımız yine kavrulur.

    Anlıyacağınız konu, çok bilinmeyenli 2. hatta 3. derece denklem gibidir.
    Kayma açısını tutturamadığınız anda motor senkron hızı ile asenkron hızı sık sık eşitlenir ve motor bir durur bir çalışır.

    Bu bilgiler ışığında amatör alternatör üretecek dostlara naçizane tavsiyem flanş tip alternatör.
    Ancak iyi hesaplanmış, handikapları için önlem alınmış, rotorları dengeli,
    iyi yataklanmış ve gerekli ağırlıkta oluşturulmuş bir Flanş alternatör.

    Sevgi ve saygıyla




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cokenerjik

    quote:

    Orijinalden alıntı: Drokya

    Daha açık bir örnekle 10 x 5 cm uzunluğunda dikdörtgen tek sipirlik ve 1 mm kesitli bir bobini incelediğimizde
    kuvvet çizgilerini kesen iletken boyu olarak
    L = 2 x 10 + 2 X 0,1
    L = 20 + 0,2
    L = 20, 2 cm lik iletken kuvvet çizgilerini 90 derece ile kesmekte olduğunu görürüz.




    buradaki 2 x 10 = 20 doğru fakat tel kesitini eklediğiniz 2 x 0.1 yanlış, çünkü o kesit yatay gidiş kesitidir ve zaten orada bir manyetik alan çizgisi olmaması gerekir, varsa da o manyetik alan çizgisi akımı yatayda değil dikeyde yürütmeye çalışacağından + değil - katkı sağlayacaktır.

    Daha önemli olan konu ise şu: yukarıda voltaj formülüne koyduğumuz L uzunluğu, manyetik alana giren tel uzunluğudur, buna göre bulduğumuz voltaja çıplak voltaj diyelim. kendi aramızda "çöp kol" tabir ettiğimiz kısmın uzunluğunu da ayrıca bir kenara yazıp, toplam bobin uzunluğunu göz önüne alarak, sonuçta bobinin 2 ucunda oluşan net voltajı şu şekilde hesaplamak gerekir:

    u (çıplak) = B x L X v x sin fi x 10 üzeri -8 (değeri volt)

    u (net) = u (çıplak) x (L / (L+çöp kol uzunluğu (2x5=10)))
    u (net) = u (çıplak) x 20/30 (net voltaj çarpanı)

    işte bu yüzden bu çöp kol dediğimiz kısmın azaltılması, ancak tasarımla mümkündür, sözkonusu olan bir V bobini ise, V nin kollarını ne kadar uzatırsanız ve/veya açısını daraltırsanız, voltaj da o denli artacaktır. sözgelimi 10x5x5 mıknatıs yerrine 20x5x5 mıknatıs kullandığınızda çıplak voltaj 2 kat artacak ve net voltaj çarpanı da 20/30 yerine 40/50 olacaktır.





    Başol bey uzun bacaklı V tasarımı konusunda aynı şeyleri söylüyoruz.

    Ancak V formundaki kısa kenardaki iletken demetlerinde bahsettiğim gibi çap uzunluğunda gerilim indüklenmektedir.
    Bu tahmini bir bilgi olmayıp labaratuvar koşulunda deneylediğimiz bir olgudur.

    N - S arasından tek bir iletkeni kuvvet çizgilerini 90 derecelik açıyla kesecek şekilde v hızında geçirdiğimizde
    iletken boyuyla ilintili bir gerilim indüklenmesini,
    iletkeni dikey olarak yine v hızıyla geçirdiğimizde ise iletken çapıyla ilintili bir indüklemeyi defalarca gözlemledik.

    Ancak bu bahsettiğim düzgün doğrusal bir kesme işleminde deneylendi.
    Düzgün dairesel bir kesme işleminde dış kenarlarda az da olsa gerilime katkı beklenir.

    Tüm bu olumsuzlukların önüne geçmek için mekik formunda iki uzun koldan oluşan bobin çok daha verimli olucaktır.




  • hazırlayacağım alternatör böyle bişi herşeyini hesapladim. 2x1.2 lik telden 80 spir sarmayı düşünüyorum. (önerilerinize kesinlikle açığım bobin telini henüz almadım bobin kol genişliği 12mm)
    disklerin ağırlıklarını oldukça düşürdük.

    bazı videolarda adamlar flanşın üzerinede polyester gibi bişey döküyor orasıda kalıp oluyor. Flanşla miknatıslar kalıp içerisinde gibi oluyor oraya döktüğü malzeme statora döktüğümüz malzemeyle aynımı acaba?

    birde ilk defa bu işi yaptigimiz için eksiklerimizi mazur görün, ben gidip ne diye statora malzeme alacağım. yani ismi nedir (polyester, polyester reçine, izolasyon sıvısı, o döktüğünüz maddenin net adını bilmiyorum tek bir maddeme 2-3 maddeyi birleştirerek mi hazırlıyoruz)



     Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi.



     Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi.


     Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi.


     Rüzgar Türbini Uygulamalarinda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Ve Flans Alternatör Yapimi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi WebFaresi -- 23 Kasım 2012; 23:48:48 >




  • sayın webfaresi;
    bu linkihttp://www.youtube.com/channel/UCdlEMcxh5mRHUNbuYRZJUWQ incelerseniz faydalı olabilir ama yinede başka cevaplarada gözatın.

    sayın drokya hocam, tavsiye ettiğiniz mekik formu nasıl birşey acaba.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi svat -- 24 Kasım 2012; 0:26:10 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: svat

    sayın webfaresi;
    bu linkihttp://www.youtube.com/channel/UCdlEMcxh5mRHUNbuYRZJUWQ incelerseniz faydalı olabilir ama yinede başka cevaplarada gözatın.

    teşekkürler buna rastlamamiştim hiç inceleyim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Drokya

    quote:

    Orijinalden alıntı: cokenerjik

    quote:

    Orijinalden alıntı: Drokya

    Daha açık bir örnekle 10 x 5 cm uzunluğunda dikdörtgen tek sipirlik ve 1 mm kesitli bir bobini incelediğimizde
    kuvvet çizgilerini kesen iletken boyu olarak
    L = 2 x 10 + 2 X 0,1
    L = 20 + 0,2
    L = 20, 2 cm lik iletken kuvvet çizgilerini 90 derece ile kesmekte olduğunu görürüz.




    buradaki 2 x 10 = 20 doğru fakat tel kesitini eklediğiniz 2 x 0.1 yanlış, çünkü o kesit yatay gidiş kesitidir ve zaten orada bir manyetik alan çizgisi olmaması gerekir, varsa da o manyetik alan çizgisi akımı yatayda değil dikeyde yürütmeye çalışacağından + değil - katkı sağlayacaktır.

    Daha önemli olan konu ise şu: yukarıda voltaj formülüne koyduğumuz L uzunluğu, manyetik alana giren tel uzunluğudur, buna göre bulduğumuz voltaja çıplak voltaj diyelim. kendi aramızda "çöp kol" tabir ettiğimiz kısmın uzunluğunu da ayrıca bir kenara yazıp, toplam bobin uzunluğunu göz önüne alarak, sonuçta bobinin 2 ucunda oluşan net voltajı şu şekilde hesaplamak gerekir:

    u (çıplak) = B x L X v x sin fi x 10 üzeri -8 (değeri volt)

    u (net) = u (çıplak) x (L / (L+çöp kol uzunluğu (2x5=10)))
    u (net) = u (çıplak) x 20/30 (net voltaj çarpanı)

    işte bu yüzden bu çöp kol dediğimiz kısmın azaltılması, ancak tasarımla mümkündür, sözkonusu olan bir V bobini ise, V nin kollarını ne kadar uzatırsanız ve/veya açısını daraltırsanız, voltaj da o denli artacaktır. sözgelimi 10x5x5 mıknatıs yerrine 20x5x5 mıknatıs kullandığınızda çıplak voltaj 2 kat artacak ve net voltaj çarpanı da 20/30 yerine 40/50 olacaktır.





    Başol bey uzun bacaklı V tasarımı konusunda aynı şeyleri söylüyoruz.

    Ancak V formundaki kısa kenardaki iletken demetlerinde bahsettiğim gibi çap uzunluğunda gerilim indüklenmektedir.
    Bu tahmini bir bilgi olmayıp labaratuvar koşulunda deneylediğimiz bir olgudur.

    N - S arasından tek bir iletkeni kuvvet çizgilerini 90 derecelik açıyla kesecek şekilde v hızında geçirdiğimizde
    iletken boyuyla ilintili bir gerilim indüklenmesini,
    iletkeni dikey olarak yine v hızıyla geçirdiğimizde ise iletken çapıyla ilintili bir indüklemeyi defalarca gözlemledik.

    Ancak bu bahsettiğim düzgün doğrusal bir kesme işleminde deneylendi.
    Düzgün dairesel bir kesme işleminde dış kenarlarda az da olsa gerilime katkı beklenir.

    Tüm bu olumsuzlukların önüne geçmek için mekik formunda iki uzun koldan oluşan bobin çok daha verimli olucaktır.


    hocam 0.1 mm için kalbinizi kıramam:)

    ancak eğer mıknatısımızın boyu 10mm ve dikdörtgenin uzun kolunun boyu da 10mm ise, gelin bu taşan kesit uzunluğunu dikkate almayın derim. laboratuvarda neyi nasıl gözlemlediğinizi bilmiyorum ama dediğim gibi, eğer 10mm üstünde de bir manyetik alan çizgisi varsa, o çizgi düşünün ki taa diğer mıknatısa kadar uzanacak (karşılıklı koyduk mıknatıslarımızı malum) ve o geçtiği üstteki/yataydaki telin içindeki elektronları da tavana sürükleyecektir, tüm bobini olduğu gibi manyetik alandan geçirmiş olmak doğru değil ve ölçümde de bu mutlaka görülmeliydi). teorik olarak böyle... ki pratikte elbette 10mm lik mıknatıs bir hayli yukarı doğru da manyetik alan çizgisi mutlaka gönderecektir. bu 2. ve 3. kat sarımlarda etkili de olacaktır çünkü o kollar mecburen daha uzun olacaktır ama verdiğiniz örnekte bu bence kafa karıştırıcı bir hesaplama yöntemi. yine de merak ettim, o 0.1mm kesitte neler olup bittiğini, laboratuvar ortamında nasıl incelediniz? çıkan voltaj sonucuna göre, burda 0.1 mm lik bir uzunluğa denk gelen artık voltaj mı vardı, yoksa tam o 0.1 mm kesitteki voltajı ölçebilen bir donanım mı vardı? bunu gerçek bir merakla soruyorum...


    burayı anladım "N - S arasından tek bir iletkeni kuvvet çizgilerini 90 derecelik açıyla kesecek şekilde v hızında geçirdiğimizde
    iletken boyuyla ilintili bir gerilim indüklenmesini,"

    ama

    "iletkeni dikey olarak yine v hızıyla geçirdiğimizde ise iletken çapıyla ilintili bir indüklemeyi defalarca gözlemledik. " bu cümleyi tam anlayamadım sanırım, buradaki dikey kelimesi acaba yatay mı olacaktı? yani teli uzunluğu boyunca hareket ettirerek mi geçirdiniz?

    aşağıda konuştuğumuz şeyin temsili çizimi var



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 24 Kasım 2012; 0:53:16 >




  • Abilerim, öncelikle konu çok yararlı, teşekkürler bunun için. Yarın vakit bulup baştan sona okuyacağım fakat aklımda bir soru var, maliyet tahminen ne kadar oluyor ortalama bir rüzgar türbininde? (Eğer sorulduysa/cevaplandıysa özür diliyorum.)

    İyi forumlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: stormleon2

    Abilerim, öncelikle konu çok yararlı, teşekkürler bunun için. Yarın vakit bulup baştan sona okuyacağım fakat aklımda bir soru var, maliyet tahminen ne kadar oluyor ortalama bir rüzgar türbininde? (Eğer sorulduysa/cevaplandıysa özür diliyorum.)

    İyi forumlar.

    ortalama verebilirim net birşey cikaramazsin.

    200 tl mıknatıs
    50 tl rulman vs.
    10 tl flanş
    50 tl polyester yapıştırıcı vb.
    50 tl bakır tel
    70 tl diğer mekanik parçalar

    ortalama 430 - 500 tlye geliyor diyebilirim.

    yine söylüyorum ortalama değerdir bu yapacağın sisteme göre fiyatlar artar-azalır

    Not: fiyatlar yalnızca tirbünün fiyatıdır. Şarz kontrol, akü vb. sistemler yok.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WebFaresi

    quote:

    Orijinalden alıntı: stormleon2

    Abilerim, öncelikle konu çok yararlı, teşekkürler bunun için. Yarın vakit bulup baştan sona okuyacağım fakat aklımda bir soru var, maliyet tahminen ne kadar oluyor ortalama bir rüzgar türbininde? (Eğer sorulduysa/cevaplandıysa özür diliyorum.)

    İyi forumlar.

    ortalama verebilirim net birşey cikaramazsin.

    200 tl mıknatıs
    50 tl rulman vs.
    10 tl flanş
    50 tl polyester yapıştırıcı vb.
    50 tl bakır tel
    70 tl diğer mekanik parçalar

    ortalama 430 - 500 tlye geliyor diyebilirim.

    yine söylüyorum ortalama değerdir bu yapacağın sisteme göre fiyatlar artar-azalır

    Not: fiyatlar yalnızca tirbünün fiyatıdır. Şarz kontrol, akü vb. sistemler yok.



    Evet, yazarken benim de aklıma geldi, elektrik ihtiyacına ve rüzgar şiddetine vs göre değişir tabi ki fiyat, sadece Türk aklı işte fiyat ne olur diye merak etmiştim hemen Teşekkür ederim




  • bu stator bağlantılarını yaptıktan sonra çıkış ve girişler için

    parlak bir baglantı elemani kullanmışlar aliminyum gibi. onun adı nedir. yağmura vb. şeylere karşı saglammı. yani baglantı çıkışlarının ıslandığında paslanmamasi icin ne tip uçlar kullaniyorsunuz
  • şef34

    çöp kolu olmayan bir bobin için voltaj hesabını drokya hocamız vermişti:

    B x L X v x sin fi x 10 üzeri -8 (değeri volt)

    bunu daha anlaşılır şöyle formüle edebiliriz:

    Voltaj = Tesla şiddeti x tel uzunluğu x m/s cinsinden hız x sin (a) (kesme açısı)

    sin (a) değerini karşılıklı kutupta sin (90) = 1 alıyoruz, nüveli sistemlerde ise benim hesabıma göre, 0 dan 180 dereceye giden değişken bir açı varsa, ortalama açı 45 derece olur, bunun sin değeri 0.7dir. ve bu sadece kuvvetten kayıptır. sabaha kadar tartışabiliriz ki asıl verim, kuvvet x yol (burada yoldan da aynı oranda kayıp vardır) sin (a) nin karesi (0.7 x 0.7) yani 0.5 tir. dolayısı ile nüveli sistem, 90 derece sabit kesme yapan bir sisteme göre olaya 1-0 yenik başlıyor. büyük sistemlerin nüveli yapılmasının nendeni, öncelikle 50hz olayı ve voltajın sinüs eğrisi çizmesinin şart olması ve bir de konstrüksiyonel sorunların olmamamsı. düşünün ki epoksiye güvenip 300mW kapasiteli bir alternatör yapmak cesarte ister. ve genel kuraldır, çalışan sistemi bozmayacaksın.

    çöp kol varsa, bu fazladan direnç demektir ve nasıl ki alternatörün çıkışından aküye 10m kablo çekersen voltaj düşer, (ve mesela bunu alternatör çıkışından aküye kadar kalın tel çekerek bir şekilde telafi edebilirsin), ama alternatörün içinde, çöp kol dediğimiz teli kalınlaştıramayacağın için, (ki bunu yapabilsen yine yüksek voltaj alırsın), bu fazlalık teller bize voltaj düşümü olarak geri gelecektir.

    aslında verimli alternatörün kuralı çok basit: kullandığın telin tamamanını (10kg), kullandığın manyetik alanın tamamından (en şiddetli noktasından, en az şiddetli olan noktasına kadar sağarak) , olabilecek en az çöp kolla (gözden kaçmış çok verimli tasarımlar olabilir), ve kuvvet çizgilerine 90 derece olacak şekilde geçirebilirsen (bu da nüvesiz olmak zorunda) bundan daha mükemmeli yapılamaz derim.

    öncelik sırasına dizersek

    1- açı 90 derece olmalı (yani nüvesiz olmalı)
    2- çöp kol olabildiğince az olmalı (fisher-peykel'de çöp kol yok sanıyorum ama nedense buna yönelik bir ilgi göremedim)
    3- karşılıklı kutup olmalı (hatta fazlası!)
    4- mıknatısların manyetik alanını dibine kadar sömürmeli (en pahalı bileşeni en verimli kullanmalıyız, bu maddeyi başa da alabilirsiniz...)
    5- hız sorunu 50/60 hz üstünde ya da 3000 dd civarında sıkıntı yaratmamalı, ısınma problemine erken girmemeli (bu da nüvesizi işaret ediyor)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cokenerjik -- 24 Kasım 2012; 21:15:06 >




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.