Sevgilim sürekli cinsellik konuşuyor ve sevişmek istiyor (3. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: amashe

Birincisi kendinle çelişiyorsun, hem zar önemli değil diyorsun hem namusu bacak arasında aramam diyorsun hem de bir başkası ile sevişmesine katlanamam diyorsun. Senin tabirin ile bir başkası zıplatmadığı sürece o zar nasıl bozulacak? ki bu çok yakışıksız bir anlayış. Farzı misal, evlendin ve karınla kol kolasın, sizi tanımayan insanlar arkanızdan vay be bu adam bu kadını zıplatıyor dese ve bu senin kulağına gelse ne hissedersin? Bu ne perhiz bu ne lahana.
Güzel kardeşim, cehalet yaşta değil karakterde saklanır. Son yazdıklarına nispeten, Allah affetsin fakat şu bir gerçek ki gerek yaşadıklarım gerek diğer etkenler sebebi ile senden çok daha olgun olduğumu söylersem hata etmiş olmam... Kendim ile çelişmiyorum, başta ne dediysem hala ondan ısrarcıyım. Ben kimseyi kullanıp kenara atmadım eğer merak ettiğin ve bana bu denli kızmana sebep olacak eylem buysa bil istedim. Ettiğin beddua hakkında pek bir şey diyemeyeceğim, eğer nasip olacak eş, bana bir ömür sadakat gösterecekse, örnek bir eş olacaksa başımın üstünde yeri vardır, önceden ne yaşadığı beni zerre alakadar etmez. Herkes hata yapabilir, herkes yanlış yapabilir, ve herkes değişebilir. Sahabelerin çoğu eski kalpsizlerdir unutma!
Şunu da unutma: ''Dünyanın en cahil insanı, en çok şey bildiğini düşünenidir.''
''Senin kafanda şu var, benim gireceğim ''deliğe'' benden önce kimse girmemiş olmalı. Ben 18 yaşındayım, henüz cinsel anlamda aktif olamadım, o da olmasın... ''

Allah sana dilediğin gibi bir eş nasip etsin. Umarım böyle birini bulur ve çok mutlu olursun.

Ben kaderci bir insanım, karım diyeceğin insanı, canından çok seveceğin insanı şükür ki sen seçmiyorsun. Bu tamamen kader ve kaderin de önüne geçemiyorsun. Eğer kaderinde ki insan senden önce istemediğin şeyler yapmışsa ve bu sebeple sen onu kabul etmez isen, Allah'a şirk koşmuş, hediyesini reddetmiş olmaz mısın?.
Anladığım kadarı ile sen de müslümansın, ve dolaylı yoldan her müslüman kadercidir, yani sen de kadercisin, dinin gereği öyle olmalısın...
Bir önceki yazımda sana henüz olgunluğuna erişemediğin bir nasihatte bulunmuşum, şimdi ise daha farklı daha basit bir nasihatte bulunacağım, alıp almamak yine sana kalmış.
Allah insanı istemediği şey ile sınar. Sen sen ol yutamayacağın lokmayı ağzına koyma. Eğer hala anlamadıysan şu şekilde açıklayayım. Bir şeyi hayel ederken '' onu istiyorum fakat onun için şunu asla yapmam deme. '' O Gün gelir ve istediğin şey- hayalin - karşında belirir ve sen yapmam dediğin ne varsa köpekler gibi yaparsın.

Bir şair aşkı şöyle tanımlamış '' aşk köpekliktir, kemikleri kemirir, yağmur sularına itibar edersin, bir okşamasıyla sevdiğinin, Allah'ı unutur onu tanrı bellersin''
işte gerçek aşk böyle büyülü bir şey. Mesele nereden geldiğini ve nereye gideceğini unutmamakta. Kalbinde önce kaskatı değişmez bir Allah sevgisi varsa, gerisi için çok da fazla sert olmaya gerek yok. Sonuçta beden sonlu bir nesneden başka bir şey değil. Onun ki de öyle, senin ki de. O yüzden yüreğine sokulacak insanın bedeni özellikleri bir yana ruhi özelliklerine aşık olmalısın. Karım diyeceğin şey 60 kiloluk et ve kemik parçasından ziyade 21gramlık ruh olmalıdır. Ve ruh: hiçbir zaman öyle başkalarının hoplatmasıyla kirlenecek türde bir şey değildir. Önemli olan hatayı ruhun mu bedenin mi yaptığını bulabilmek. Bu çok uzun bir mevzu fakat senin beni can kulağı ile dinleyeceğin konusunda tereddütlerim var. Bu yüzden fazla uzatmıyorum. Yanlış anlaşılma var ise beni affet.

Bu yüzden güzel kardeşim, sert olup yapmam diyeceğine - ya nasip, senden gelene eyvallah, lakin gönlümdekini de en iyi sen biliyorsun'' demeyi öğrenmelisin. Köpek olacaksan eğer bir şeye yani gönlünde değişmez bir aşk ile bağlanacaksan, önce Allah'a bağlanacaksın... Sonrasında ondan gelecek olana da kapını kapamayacaksın. Onun senin için seçtiğini reddetmeye gücün var ise eğer, buyur meydan senin.
Son bir tavsiye; Tekrar ediyorum, belki söylediklerim sende zerre kıymete binmeyecek, fakat olurda bir gün dediklerimi bir nebze yaşar ve pişman olursan, hiçbir şey için geç değil, hala ellerini açıp Allah'tan af dileyebilirsin.
Büyük hatalar, büyük fedakarlıklar gerektirir. Umarım hata ettiğini çok ileri gitmeden anlarsın. Ben zara bakmam değil de, ben Allah'tan geleni sorgulamam, isyan etmem diyebilmeyi öğrenirsin. Belki o zaman geceleri rahat uyuyup bir ömür rahat geçinirsin.

Tek solukta yazdım, devrik cümleler için özür dilerim düzeltmeye zaman bulamayabilirim. Ve konu sahibinin sıkılma ihtimalinden mütevellit, konuyu daha fazla uzatmayacağımı söylemek isterim, Saygılarımla...

quote:

Orijinalden alıntı: amashe

Kızın tutumu normal de, senin ki pek normal gelmedi bana. Tam dönemindesiniz, biribirinizi merak etmeli ve biribirinize zarar vermeyecek her şeyi tatmalısınız. Tabiki olayı yaşayan ve tecrübe edinen sensin, durumunda ciddi bir sıkıntı hissediyorsan kız arkadaşına bu durumu dile getir. Aksi halde ufkuna sığınmanı tavsiye ederim.

'' Hayat: 70 yaşına geldiğinde edindiğin deneyimlerin,yaşantıların hafızandaki yeri kadardır...''

quote:

Orijinalden alıntı: amashe

Birincisi kendinle çelişiyorsun, hem zar önemli değil diyorsun hem namusu bacak arasında aramam diyorsun hem de bir başkası ile sevişmesine katlanamam diyorsun. Senin tabirin ile bir başkası zıplatmadığı sürece o zar nasıl bozulacak? ki bu çok yakışıksız bir anlayış. Farzı misal, evlendin ve karınla kol kolasın, sizi tanımayan insanlar arkanızdan vay be bu adam bu kadını zıplatıyor dese ve bu senin kulağına gelse ne hissedersin? Bu ne perhiz bu ne lahana.
Güzel kardeşim, cehalet yaşta değil karakterde saklanır. Son yazdıklarına nispeten, Allah affetsin fakat şu bir gerçek ki gerek yaşadıklarım gerek diğer etkenler sebebi ile senden çok daha olgun olduğumu söylersem hata etmiş olmam... Kendim ile çelişmiyorum, başta ne dediysem hala ondan ısrarcıyım. Ben kimseyi kullanıp kenara atmadım eğer merak ettiğin ve bana bu denli kızmana sebep olacak eylem buysa bil istedim. Ettiğin beddua hakkında pek bir şey diyemeyeceğim, eğer nasip olacak eş, bana bir ömür sadakat gösterecekse, örnek bir eş olacaksa başımın üstünde yeri vardır, önceden ne yaşadığı beni zerre alakadar etmez. Herkes hata yapabilir, herkes yanlış yapabilir, ve herkes değişebilir. Sahabelerin çoğu eski kalpsizlerdir unutma!
Şunu da unutma: ''Dünyanın en cahil insanı, en çok şey bildiğini düşünenidir.''
''Senin kafanda şu var, benim gireceğim ''deliğe'' benden önce kimse girmemiş olmalı. Ben 18 yaşındayım, henüz cinsel anlamda aktif olamadım, o da olmasın... ''

Allah sana dilediğin gibi bir eş nasip etsin. Umarım böyle birini bulur ve çok mutlu olursun.

Ben kaderci bir insanım, karım diyeceğin insanı, canından çok seveceğin insanı şükür ki sen seçmiyorsun. Bu tamamen kader ve kaderin de önüne geçemiyorsun. Eğer kaderinde ki insan senden önce istemediğin şeyler yapmışsa ve bu sebeple sen onu kabul etmez isen, Allah'a şirk koşmuş, hediyesini reddetmiş olmaz mısın?.
Anladığım kadarı ile sen de müslümansın, ve dolaylı yoldan her müslüman kadercidir, yani sen de kadercisin, dinin gereği öyle olmalısın...
Bir önceki yazımda sana henüz olgunluğuna erişemediğin bir nasihatte bulunmuşum, şimdi ise daha farklı daha basit bir nasihatte bulunacağım, alıp almamak yine sana kalmış.
Allah insanı istemediği şey ile sınar. Sen sen ol yutamayacağın lokmayı ağzına koyma. Eğer hala anlamadıysan şu şekilde açıklayayım. Bir şeyi hayel ederken '' onu istiyorum fakat onun için şunu asla yapmam deme. '' O Gün gelir ve istediğin şey- hayalin - karşında belirir ve sen yapmam dediğin ne varsa köpekler gibi yaparsın.

Bir şair aşkı şöyle tanımlamış '' aşk köpekliktir, kemikleri kemirir, yağmur sularına itibar edersin, bir okşamasıyla sevdiğinin, Allah'ı unutur onu tanrı bellersin''
işte gerçek aşk böyle büyülü bir şey. Mesele nereden geldiğini ve nereye gideceğini unutmamakta. Kalbinde önce kaskatı değişmez bir Allah sevgisi varsa, gerisi için çok da fazla sert olmaya gerek yok. Sonuçta beden sonlu bir nesneden başka bir şey değil. Onun ki de öyle, senin ki de. O yüzden yüreğine sokulacak insanın bedeni özellikleri bir yana ruhi özelliklerine aşık olmalısın. Karım diyeceğin şey 60 kiloluk et ve kemik parçasından ziyade 21gramlık ruh olmalıdır. Ve ruh: hiçbir zaman öyle başkalarının hoplatmasıyla kirlenecek türde bir şey değildir. Önemli olan hatayı ruhun mu bedenin mi yaptığını bulabilmek. Bu çok uzun bir mevzu fakat senin beni can kulağı ile dinleyeceğin konusunda tereddütlerim var. Bu yüzden fazla uzatmıyorum. Yanlış anlaşılma var ise beni affet.

Bu yüzden güzel kardeşim, sert olup yapmam diyeceğine - ya nasip, senden gelene eyvallah, lakin gönlümdekini de en iyi sen biliyorsun'' demeyi öğrenmelisin. Köpek olacaksan eğer bir şeye yani gönlünde değişmez bir aşk ile bağlanacaksan, önce Allah'a bağlanacaksın... Sonrasında ondan gelecek olana da kapını kapamayacaksın. Onun senin için seçtiğini reddetmeye gücün var ise eğer, buyur meydan senin.
Son bir tavsiye; Tekrar ediyorum, belki söylediklerim sende zerre kıymete binmeyecek, fakat olurda bir gün dediklerimi bir nebze yaşar ve pişman olursan, hiçbir şey için geç değil, hala ellerini açıp Allah'tan af dileyebilirsin.
Büyük hatalar, büyük fedakarlıklar gerektirir. Umarım hata ettiğini çok ileri gitmeden anlarsın. Ben zara bakmam değil de, ben Allah'tan geleni sorgulamam, isyan etmem diyebilmeyi öğrenirsin. Belki o zaman geceleri rahat uyuyup bir ömür rahat geçinirsin.

Tek solukta yazdım, devrik cümleler için özür dilerim düzeltmeye zaman bulamayabilirim. Ve konu sahibinin sıkılma ihtimalinden mütevellit, konuyu daha fazla uzatmayacağımı söylemek isterim, Saygılarımla...

quote:

Orijinalden alıntı: ZindanadaM

Ya bu soruyu burda 31 cekmekten cildiran adamlara soruyosun. Bence duzgunce al karsina konus, ilk sevismeden sonra istemesi dogal. Kirma onu.

quote:

Orijinalden alıntı: oceans21

burda konu açıp da milletin moralini bozma

herkes senin ben derdini s...yim modundadır zaten

quote:

Orijinalden alıntı: straptezlo

quote: Orijinalden alıntı: amashe Hehehe, asıl sizin yaptığınız tam anlamıyla bir ayrımcılık. Psikolojinin kanaati gereği, 18-19 yaşında bir birey ( kadın-erkek ) kendi sınırlarını denemeye, keşfetmeye ayakları üzerinde seyirmeye hazır sayılmaktadır. Bu sebeple dünya erişkinlik sınırını ''18 yaş'' kabul etmektedir. Kadın yada erkek fark etmez, insan tıpkı diğer canlılar gibi: ''cinsel hayatı olan bir varlık.'' Tıpkı sizin yaptığınız gibi eğer ben erkeğe değil de kadına anormal deseydim, işte şüphesiz ki bu bir ayrımcılık olurdu- -. Bahsi geçen kadın tam da olması gerektiği gibi, güvendiği partneri ile her duygusunu tatmin etmeye yeltenmiş, ne büyük hata yaptığının farkında bile değil. Belki çok masum duygulara sahip, bilemeyiz... Kaldı ki kimse kimseye zorla bir şey yaptırmıyor. Bir taraf bundan şikayetçi olsaydı eğer kalkıp bir foruma konu açmaz, gider partnerine bu sorununu dile getirirdi- Sağlıklı olan da bu değil midir?- Konuyu açan arkadaşımız ciddi bir ego tatmini yapıyor, fakat ben yorumlarımı bu konuda gerçekten ihtiyaç duyabilecek insanları düşünerek yazmaya çabalıyorum. Şükür ki o yaşlarda (18/19)insanlar evlenmek adına birbirlerini bulmuyorlar, uyanalım artık sene 2015... Sağlıklı her birey eril yaşa eriştiğinde cinsel anlamda ihtiyaçlarının farkına varır, belki daha da erken. Bahsi geçen çiftte bu eril olma durumuna çokten gelmişler. Demem o ki duygusal ihtiyaçları da dağil, cinsel ihtiyaçlarını da partnerinden talep edecek yaştalar. Bu mu size anormal geldi? İşte biz erkekler bunu yapamadığımız için birer sapığa dönüşmüyor muyuz? Kendi kadınımıza jartiyer giymeyi yakıştırmıyor, fakat porno filmlerde jartiyer giymiş kadınların karşında mastürbasyon yapmıyor muyuz? Unutulmamalıdır ki kadınlarında tıpkı erkekler gibi cinsel hayatları ve fantezileri var. Bir kadının cinsel ihtiyacını gidermesini partnerinden talep etmesi ne derece yanlış? Aksine erkek eğer gözünü açıp olan biteni görebilse, bunun ne kadar sağlıklı ve olması gereken olduğunu görebilirdi. Erkek zaten böyle bir meyile sahip değilse, o bir ilişki değil bir arkadaşlık olurdu. İlişki: İnsanların biribirlerinin özeline temas ettiği nokta değil mi? Sadece el ele tutuşan kaç eş tanıyorsunuz? Eğer varsa böyle çiftler etrafınızda ya çok küçüktürler, yada ciddi anlamda psikolojik desteğe ihtiyaçları vardır. Erkek yada kadın fark etmez, psikolojide, cinsel arzusuzluk bir hastalık kabul edilmektedir. İleriki yaşlarda aktivite düşebilir fakat 18-19 yaşlardan bahsediyoruz. Neyse yine çok uzattım, sadede geleyim... Erkek yada kadın, fark etmez. Kişilik haklarını ihlal etmeyen sınırlar dahilinde cinsel olarak partnerinden talepte bulunması kadar normal bir şey yoktur. Karşı cins bu talebi bir şekilde karşılamak durumundadır. Yada makul bir dil ile sorununu yada isteksizliğini karşı tarafa bildirmek.

18-19 yaşında bireylerin evlenmeden sevişmesine karşıyım. Ben bakirim ve mantıklı olarak bakire bir kız isterim. Sizin yüzünüzden piyasada bakire kız kalmadı.

Ne kadar geniş mezhebiniz var karıcım dediğin sevgilini senden önce zıplatmış olacaklar ve sevgilin zevk alacak sen onu seveceksin. Değişikmiş kardeşim.

Tecavüze uğrasa evlenirim çünkü isteyerek yapmamış olur. Bu da benim namusu bacak arasında aramadığımın işaretidir. Ama zevk alarak arkadaşıyla yapmış ve sonra hiç bir şey yokmuş gibi benimle evlenme niyeti var ise benden uzak allaha yakın olsun.

quote:

Orijinalden alıntı: Untertail

Numarasını özelden yaz 24 saat cinsel konuşmassam neyim