Şimdi Ara

Şeytan Ağlayabilir 4 (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
40
Cevap
0
Favori
2.292
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • üstüne tıklayın daha bi janjanlı oluyomuş yahu. Ama bu resimlerin en fazla 1024 olması lazım, yoksa ekrandan dışa taşıyor.
  • Güzel, fakat her durumda kotalılar için sorun, sanırım.

    Millet görmemişlik edip çok resim dizerse can sıkabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Castle Bravo -- 5 Şubat 2008; 1:46:08 >
  • Kotalı olanlarda girmesin o zaman canımBaktı ki resimler açılıyorda açılıyor, açılıyorda açılıyor hemen çıktın o konudan
  • Kaçın resimler yükleniyor. Yaktın len bizi Telekom
  • quote:

    Orjinalden alıntı: HeLLgaTe

    Kotalı olanlarda girmesin o zaman canımBaktı ki resimler açılıyorda açılıyor, açılıyorda açılıyor hemen çıktın o konudan


    :)

    Önizleme kısmında biraz daha düşük kalite olsa da kotalılar rahat girebilse keşke.


    Bu TTNet'e ve oluşan durumun tüm sorumlularına ne diyeyim bilmiyorum. Paylaşımı ve bu paylaşımın kalitesini baltalıyor, bilginin yayılmasını ve bunun sonucunda, gelişimi de engellemiş oluyorlar.


    quote:

    Kaçın resimler yükleniyor. Yaktın len bizi Telekom





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Castle Bravo -- 5 Şubat 2008; 2:24:17 >




  • Yeni ve denemeleri sürüyor şimdilik yeterince iyi ama etrafında kolaylaştırmak için yapmamız gerekenler var.
  • güzel ama resimler için thumbnail olmaması büyük eksik olmuş
  • Yeni konu açarken oldukça işe yarar.
  • Resimlere tıklayınca animasyonla açılıyor bir de.
  • şeytanlarda ağlar

    arkadaşlar şu konu başlığı için güzel bir albüm yapılabilir

    << GAME WALLPAPERS 15+ >> Dikkat! Yüksek Kaliteli İçerik!!

    http://forum.donanimhaber.com/m_20382377/tm.htm



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi venomtrk -- 5 Şubat 2008; 15:25:22 >
  • " Devil May Cry 4 "

    Orijinaline dokunmayın lütfen
    Atatürk'ün gençliğe hitabesi nin türkçeleştirilmiş halini koyarım ne demek istediğimi anlarsınız


    quote:

    ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE HİTABESİ
    (Orijinal)

    Ey Türk Gençliği!

    Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

    Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

    Ey Türk istikbalinin evladı!

    İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

    Nutuk'dan Ankara, 20 Ekim 1927


    ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE SESLENİŞİ
    (Yeni Türkçe)

    Ey Türk Gençliği!

    Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır.

    Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli güven kaynağıdır. Gelecekte de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen kötücüller bulunacaktır. Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan; ödeve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanaklar ve koşullar çok elverişsiz olabilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir utku kazanmış olabilirler. Zorla ve aldatıcı düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemilikleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesine düşman girmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve korkunç olmak üzere, yurdunda, iş başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık içinde olabilirler. Üstelik, hainlik de yapabilirler. Daha kötüsü, iş başında bulunan kişiler, kendi çıkarlarını, yurduna girmiş olan düşmanların siyasal erekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.

    Ey Türk geleceğinin gençliği!

    İşte, bu ortam ve koşullar içinde bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda vardır!

    Söylev' den 20 Ekim 1927




  • yenilikler guzeldır
  • quote:

    Orjinalden alıntı: canss89

    yenilikler guzeldır


    Her yenilik güzel olamaz
    Örnek istersen saymakla bitmez
  • quote:

    Orjinalden alıntı: F0NDiP


    quote:

    Orjinalden alıntı: canss89

    yenilikler guzeldır


    Her yenilik güzel olamaz
    Örnek istersen saymakla bitmez

    say bakalim...
  • beğendim bu özelliği. güzelmiş...
  • Herşeyin Türkçeye çevirilmesine karşıyım. Oyun ismide olsa isimler özeldir. Çevrilemez
  • quote:

    Orjinalden alıntı: F0NDiP

    " Devil May Cry 4 "

    Orijinaline dokunmayın lütfen
    Atatürk'ün gençliğe hitabesi nin türkçeleştirilmiş halini koyarım ne demek istediğimi anlarsınız


    quote:

    ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE HİTABESİ
    (Orijinal)

    Ey Türk Gençliği!

    Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

    Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

    Ey Türk istikbalinin evladı!

    İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

    Nutuk'dan Ankara, 20 Ekim 1927


    ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE SESLENİŞİ
    (Yeni Türkçe)

    Ey Türk Gençliği!

    Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır.

    Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli güven kaynağıdır. Gelecekte de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen kötücüller bulunacaktır. Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan; ödeve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanaklar ve koşullar çok elverişsiz olabilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir utku kazanmış olabilirler. Zorla ve aldatıcı düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemilikleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesine düşman girmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve korkunç olmak üzere, yurdunda, iş başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık içinde olabilirler. Üstelik, hainlik de yapabilirler. Daha kötüsü, iş başında bulunan kişiler, kendi çıkarlarını, yurduna girmiş olan düşmanların siyasal erekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.

    Ey Türk geleceğinin gençliği!

    İşte, bu ortam ve koşullar içinde bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda vardır!

    Söylev' den 20 Ekim 1927


    @FONDİP sana özel veya şahıs olarak birşey demiyorum üstüne alınma....Böyle şeylere gerek yok arkadaşlar lütfen...eğer bi gençliğe hitabe çevirömek istiyorsanız buyurun aşağıdakini çevirin...

    Gençliğe Hitabe
    Bir gençlik,bir gençlik, bir gençlik...
    ''Zaman bendedir ve mekan bana emanettir!'' şuurunda bir gençlik...
    Devlet ve milletin büyük çaba ermiş yedi asırlık hayatında; ilk iki buçuk asrını aşk,vecd, fetih ve hakimiyetle süsleyici ; üç asrını kaba softa ve ham yobaz elinde kenetleyici; son bir asrını, Allah'ın Kur'an'ında ''belhüm adal'' dediği hayvandan aşağı taklitçilere kaptırıcı; en son yarım asrını da işgal ordularının bile yapamayacağı bir cinayetle,Türkü madde planında kurtardıktan sonra,ruh planında helak edici tam dört devre bulunduğunu gören... Bu devreleri yükseltici aşk, çürütücü taklitçilik ve öldürücü küfür diye yaftalayan ve şimdi, evet şimdi... Beşinci devrenin kapısı önünde dimdik bekleyen bir gençlik...
    Gökleri çökertecek ve yeni kurbağadiliyle bütün ''dikey'' leri ''yatay'' hale getirecek bir nida kopararak ''Mukaddes emaneti ne yaptınız?'' diye meydan yerine çıkacağı günü kollayan bir gençlik...
    Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı bir gençlik...

    Halka değil Hakk'a inanan, meclisinin duvarında ''Hakimiyet Hakk'ndır'' düsturuna hasret çeken,gerçek adaleti bu inanışta ve halis hürriyeti Hakk'a kölelikte bulan bir gençlik...
    Emekçiye "Benim sana acıdığım ve yardımcı olduğum kadar sen kendine acıyamaz ve yardımcı olamazsın! Ama sen de, zulüm gördüğün iddiasıyla, kendi kendine hakkı ezmekte ve en zalim patronlardan daha zalim istismarcılara yakanı kaptırmakta başıboş bırakılmazsın!", kapitaliste ise "Allah'ın buyruğunu ve Resul ölçüsünü kalbinin ve kasanın kapısına kazımadıkça, serbest nefes bile alamazsın!" ihtarını edecek... Kökü ezelde ve dalı ebedde bir sistemin, aşkına,vecdine, diyalektiğine, estetiğine, irfanına, idrakına sahip bir gençlik...

    Bir buçuk asırdır yanıp kavrulan, bunca keşfine ve oyuncağına rağmen buhranını yenemeyen ve kurtuluşunu arayan Batı adamının bulamadığını, Türkün de yine birbuçuk asırdır işte bu hasta Batı adamında bulduğunu sandığı şeyi, o mübarek oluş sırrını çözecek ve her sistem ve mezhep, ortada ne kadar hastalık varsa tedavisinin ve ne kadar cennet hayali varsa hakikatinin İslam'da olduğunu gösterecek ve bu tavırla yurduna, İslam alemine, bütün insanlığa numunelik teşkil edecek bir gençlik... "Kim var?" diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert "Ben varım!" cevabını verici, her ferdi "Benim olmadığım yerde kimse yoktur!"duygusuna sahip bir dava ahlakını pırıldatıcı bir gençlik...

    Can taşıma liyakatini, canların canı uğurunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara ve o nisbette strateci ve taktik sahibi bir gençlik...
    Büyük bir tasavvuf adamının benzetişiyle, zifiri karanlıkta, ak sütün içindeki ak kılı farkedecek kadar gözü keskin bir gençlik...
    Bugün komik üniversitesi, hokkabaz profesörü,yalancı ders kitabı, çıkartma kağıdı şehri, muzahrafat kanalı sokağı, fuhş albümü gazetesi, şaşkına dönmüş ailesi ve daha nesi ve nesi, hasılı, güya kendisini yetiştirecek bütün cemiyet müesseselerinden aldığı zehirli tesiri üzerinden silkip atacabilecek, kendi öz talim ve terbiyesine, telkin ve temmiyesine memur vasıtalara kadar nefsini koruyabilecek, tek başına onlara karşı durabilecek ve çetinler çetini bu işin destanlık savaşını kazanabilecek bir gençlik...

    Annesi, babası, ninesi, ve dedesi de içinde olsa, gelmiş ve geçmiş bütün eski nesillerden hiçbirini beğenmeyen, onlara "Siz güneşi ceketinizin astarı içinde kaybetmiş marka Müslümanlarısınız! Gerçek Müslüman olsaydınız bu hallerden hiçbiri başınıza gelmezdi!" diyecek ve gerçek Müslümanlığın "ne idüğü"nü ve "nasıl"ını gösterecek bir gençlik...
    Tek cümleyle, Allah'ın kainatı yüzü suyu hürmetine yarattığı Sevgilisinin alemleri manto gibi bürüyen eteğine tutunacak, O'ndan başka hiçbir tutanak, dayanak, sığınak, barınacak tanımayacak ve O'nun düşmanlarını ancak kabur farelerine denk muameleye layık görecek bir gençlik...

    Bu gençliği karşımda görüyorum. Maya tutması için otuz küsür yıldır, devrimbaz komadanların viski çektiği kamıştan borularla ciğerimden kalemime kan çekerek yırtındığım, kıvrandığım ve zindanlarda çürüdüğüm bu gençlik karşısında, uykusuz,susuz, ekmeksiz, başımı secdeye mıhlayıp, bir ömür Allah’a hamd etme makamındayım. Genç adam! Bundan böyle senden beklediğim,manevi babanın tabutunu musalla taşına, Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını da gediğine koymandır.

    Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes!
    Ey kahbe rüzgar, artık ne yandan esersen es!..

    Allah’ın selamı üzerine olsun!

    Necip Fazıl Kısakürek




  • ortam kızışacak
    nese bazı bölümler için güzel uygulama
  • çoktandır var bu uygulama zaten
  • evet çoktandır var bu uygulama
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.