Tahmin Ediyoruz YÜZDE KAÇ Evet/Hayır olacak? 16 Nisan

cemsinan

Yarbay

2244 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

1Teknik

kullanıcısına yanıt

tropeus77

Yüzbaşı

891 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Emyn1907

Yüzbaşı

830 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Playas

Yüzbaşı

748 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Playas

Yüzbaşı

748 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Playas

Yüzbaşı

748 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Cole Trickle

Yüzbaşı

560 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Playas

kullanıcısına yanıt

Akabey

Binbaşı

1471 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

yiğido__58

Yüzbaşı

639 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_GRKM_

Yarbay

2513 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Playas

Yüzbaşı

748 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

1Teknik

Yüzbaşı

789 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Starin

kullanıcısına yanıt

Ben seni kimseyle karşılaştırmadım, ortada olan bir davranış için senin fikrini öğrenmek istedim. "Şu şöyle yapıyordu" dediğimden şikayet ediyorsun, aynı cümleleri sen kuruyorsun, bir çelişkin yok mu sence ?

Benim yaşım 40+. dolayısı ile çok sayıda başbakan ve cumhurbaşkanı gördüm. Sen bana TARAFSIZ cumhurbaşkanını söyle, ben de sana bildiğim konuları anlatayım. Bugün şikayet ettiğin cumhurbaşkanlığı ne kadar taraflıymış hep beraber görelim.

Bugüne kadar başörtüsü (türban) yüzünden okuyamayan, çalışamayan binlerce insan mağdur oldu bu ülkede. Onları mağdur edene laf söylediğinizi hiç duymuyorum.

Kabataş'da mağdur olan başörtülü kadına yapılanları mı onaylıyorsun, anlamadım ? "100 kişinin tecavüzü" ne demek ? Kimse öyle bir cümle kurmadım. Müsait bir yerinizden element uydurmayın. "Camiye ayakkabı ile girilmedi" diyorsan, sen videolarda izlediklerini bile anlamıyorsundur, adamlar camide öpüşüyor bile. Gir youtube'a bak, izle. Eğer bulamazsan o görüntüler bende var, atarım internete. Bu olayların nesini savunuyorsun anlamıyorum, iğrenç olaylar işte...

Ses kaydı diyorsan al sana ses kaydı. Açıklamasını yaparsın herhalde...
https://youtu.be/oLix42p7VoM

Bak sen "çalıp çırpıyor" diye son cumhurbaşkanımız için yalan/iftirayı istediğin gibi dile getirebiliyorsun. Polis kapına dayanmıyor. Ben ise ilk cumhurbaşkanımız için bu yalan/iftira cümlelerini kuramıyorum, çümkü 3 yıl hapis cezası alırım. 5816 sağ olsun. Hani eşitlik ? Hani adalet ? Hani fikir özgürlüğü ? Sen tek taraflı salla, beni susturmak için de kanun orada dursun ?

"İslam ve hoşgörü"den bahsediyorsun ? Bence sen kendi ülkesinin başbakanını asma cüretinde olan kendi zihniyetini bir sorgula da, sonra gel bana "hoşgörü" dersi ver...

Sıradan bir Osmanlı ailesinden olan, sıradan bir Osmanlı askeri eğitim alıp, sıradan bir Osmanlı subayı olan, Çanakkale'de Alman komutanı Liman Von Sanders'in emri altında sıradan bir Osmanlı askeri olarak savaşan birisinin nasıl olup da tek başına ÜLKEYİ KURTARDIĞINI düşünüyorsun ? "Kurtarıcı" olsa Osmanlı'yı kurtarırdı. Osmanlı yıkıldığına göre neyi kurtardığını söyle ben de öğreneyim.

NOT : Sultan Abdulhamit Han Hazretlerinin 1909 yılında "hal edildiğini" (görevden alındığını) biliyorsunuzdur herhalde.

1Teknik

Yüzbaşı

789 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

cemsinan

kullanıcısına yanıt

Ah ah ah, "cahil adamın cesareti" denilen şey de bu olsa gerek.

Bak bakalım 1800 yılından itibaren Osmanlı'nın yaptığı savaşlar neymiş öğren.
1798-1801 Fransa'nın Mısır Seferi
1801-1805 Birinci Berberi Savaşı
1803 Suliot Savaşı
1803-1807 Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın Mısır'ı ele geçirmesi
1804–1813 Birinci Sırp İsyanı
1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı
1807 Kabakçı Mustafa isyanı
1807-1809 Osmanlı-İngiliz Savaşı
1811-1818 Osmanlı-Suudi Savaşları
1815 İkinci Berber Savaşı
1815–1817 İkinci Sırp İsyanı
1816 Cezayir Bombardımanı
1821–1832 Yunan İsyanı
1821 1821 Eflak İsyanı
1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı
1828–1829 Osmanlı-Rus Savaşı
1829-1830 Atçalı Kel Mehmet Efe İsyanı
1830 Cezayir'in Fransa tarafından işgali
1831–1832 Boşnak İsyanı
1831-1833 Osmanlı-Mısır Savaşı
1833–1839 1833–1839 Arnavut İsyanları
1834 1834 Filistin Arap İsyanı
1838 1838 Dürzi İsyanı
1839-1841 Osmanlı-Mısır Savaşı
1843–1844 1843–1844 Arnavut İsyanı
1847 1847 Arnavut İsyanı
1848 1848 Eflak Devrimi
1853–1856 Kırım Savaşı
1854 1854 Epir İsyanı
1858 Grahovac Muharebesi
1860 Şam Olayı
1861-1862 Osmanlı-Karadağ Savaşı
1866–1869 Girit İsyanı
1876 Razlovtsi İsyanı
1876-1878 Osmanlı-Karadağ Savaşı
1877–1878 93 Harbi
1878 1878 Epir İsyanı
1878 Avusturya-Macaristan'ın Bosna-Hersek'i İşgali
1894 Sasun İsyanı
1895-1896 Zeytun İsyanı
1897 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı
1903 Ilinden–Preobrajeni İsyanı
1904 Sasun İsyanı
1904–1908 Macedonya İsyanı
1909-1910 Havran Dürzi İsyanı
1910 Arnavutluk İsyanı
1911–1912 Trablusgarp Savaşı
1912–1913 Birinci Balkan Savaşı
1913 İkinci Balkan Savaşı
1914-1918 I. Dünya Savaşı
1918-1920 Azeri-Ermeni Savaşı
1918-1920 Anzavur Ayaklanması
1920 Kuva-i İnzibatiye
1919–1923 Kurtuluş Savaşı
https://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanlı_İmparatorluğu_ile_ilgili_savaş_listesi

O dönemde büyük devletsin ve yabancı ülkeler kendi topraklarındaki azınlıkları kışkırtıyor, Osmanlı hem onlarla mücadele ediyor, hem de teknolojik gelişmesini en üstte tutuyordu. Balkan savaşlarında Osmanlı'nın elinde savaş uçağı olduğunu bile bilmiyorsundur sen. Ki o dönemde (1912-1913) Padişah koltuğunda yoktu.

Topraklarımız işgal edilmişti ama bu ABD'nin Irak'a girmesi gibi bir konuydu, elbet çıkacaklardı. Tabii aklı evvel biri (Sağır İsmet gibi) Lozan anlaşmasını imzalayıp o toprakları peşkeş çekmeseydi...

Sana küçük bir olay anlatayım, yapılan hataları gör.
Tapu hakkı ülke hakkının üzerindedir. O ülke işgal edilse bile birinin tapusuna işgalci ülke dokunamaz. Örnek : Kıbrıs'ı Türkiye "işgal" etti, Rum tarafında yaşayan biri, "benim tapulu malım işgal altında ve toprağıma gidemiyorum" dedi ve Türkiye tazminat ödemeye mahkum edildi.

Filistin toprakları da Padişahın tapulu malıydı, İngilizler işgal etti. Lozan da o topraklar da İngilizlere peşkeş çekildi. Türkiye Cumhuriyeti kurucuları da Padişah mallarını "devletleştirdi". Abdulhamit Han'ın torunlarından biri olayı dava etti ve Türkiye devletinden tapulu malını istedi, mahkeme hak verdi ve "topraklarının iadesine" karar verdi. Türkiye döndü İngilizlere "verin padişahın topraklarını" dedi. İngilizler "şahsi malı olsaydı verirdik ama siz devletleştirdiniz ve devletiniz de bu toprakları bize verdi" dedi. Alın size ÇAĞDAŞ, MEDENİ, AKILLI, AYDIN bir yönetim...

Sen sevr'e, Mondoros'a laf edeceğine, 1 kere de olsa Lozan'ı oku...

DİPNOT : "Yeni Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye'nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye'ye geçmiştir." 20 Temmuz 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi
https://tr.wikipedia.org/wiki/Montrö_Boğazlar_Sözleşmesi

Evet ya, 1923 yılında işgalden kurtardı bizi...

NOT 2: O resimlere baktım, 1919 veya 1920 yıllarından alınma. Ben sana 1925, 1930'lu yıllarda aynı görüntüleri göstersem ne düşüneceksin ? Bu arada o yıllarda (1919-1920) ülkeyi padişah değil, İttihat ve Terakki denen bir grup yönetiyordu. Nefret edecekseniz onlardan edin...

Starin

Onbaşı

25 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

1Teknik

kullanıcısına yanıt

Güzel abiciğim ya siz benimle dalga geçiyorsunuz ya okuduğunuzu anlamıyorsunuz ya da anlayıp anlamamazlıktan geliyorsunuz. Her koşulda herkesin ulaşabileceği bir ortamda tartışıyoruz, dolayısıyla benim yazdıklarıma cevap verirseniz memnun olurum.

Öncelikle benim lütfen geçmiş x'i örnek vermeyelim dememdeki amaç belli; x daha kötüydü, y o yüzden kötünün iyisi diyorsunuz. Bu savunduğunuz argüman için son derece zayıf bir gerekçe. Lütfen herkesin huzurunda bu konuda mutabık kalalım.

Benim öncesini eleştirmediğimi, kafanızda kurduğunuz kalıplara göre söylüyorsunuz. Halbuki ben size, sizin yazdıklarınız dışında bir ithamda bulunmadım.

Önceki cumhurbaşkanları tarafsız değildi ve anayasaya karşı geliyordu diye, Tayyip Erdoğan'ın davranışları meşru kılınmıyor.

Şimdi gelelim en önemli mevzuya. Değerli abim, 40 üzeri yaştanız. Kullandığınız Türkçe ve imla kurallarına uygun üslubunuza sığınarak verdiğim örneklerin, failleri suçlamak adına değil, bu olayları siyasetçiler dile getirirken belli bir dini jargonu kullanmaları. Mesela kadın vatandaşımıza tecavüz ettiler değil ama "türbanlı bacıma" tecavüz ettiler. Bu durumda pekala türbanlı olan kesim karşı tarafa kim duyacaktır, sahiplenilmiş hissedecektir. İşte bu da tam olarak dini kullanmadır.

Cami konusunda ise, dikkat ederseniz böyle bir olay olmadı demedim. Ancak yine üslubunuza güvenerek yazdıklarımı artık anlayacaksınız ümidiyle tekrar edeyim. O kadar olay olurken, gündem başbakanın, geziciler camiye ayakkabı ile girdi söylemi olmamalı. Burada camiyi kutsal saymış bir kesime, bakın bunlar sizin düşmanınız, sizin dininizi yok etmek istiyorlar; ben de sizin koruyucunuzum mesajı veriliyor. Zaten uzun zamandır Türkiye'de atılan ayrıştırıcılığın, hem solcusu olsun, hem sağcısı olsun temeli budur. Herhalde bunlarda mutabık kalabileceğiz.

Son olarak, sizin deyiminizle Mustafa Kemal Paşa, sıradan bir komutan değildir. Çanakkale'deki başarıyla halk arasında Milli Mücadele öncesi zaten Anafartalar Kahramanı olarak bilinir. Bu krediyi de Milli Mücadele sırasında bolca kullanmıştır. Ayrıca dünya savaş tarihi açısından da çok büyük bir komutandır, zira Yunan taarruzu sırasındaki "hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır" taktiğiyle meydan muharebelerini büyük ölçüde etkisiz kılmıştır. Bu etki Guderian'ın meşur mobilize panzer birlikleri ve Ardenler taarruzu ile bambaşka bir boyuta geçmiştir.

Bana yakıştırdığınız "zihniyette" başbakan asmayı uygun görmüşsünüz. Halbuki ben hukukçuyum, bundan daha önceki konularda da birçok arkadaş karşı şeriat ve idam kararının, bireyi merkezine alan ve asıl amacı ıslah olan modern hukuk sistemlerine uygun olmadığını defalarca yazmıştım. Buna mukabil, darbeler zaten toplumları yıllarca geri götüren şeyler. Zira soruna geçici bir çözüm bulup akabinde yarattığı hukuksuzluktan daha kalıcı çözümlere sebebiyet veriyor. Bıraksalardı da Menderes ve hükümeti dini sömürmeye, halkı ayrıştırmaya, kendilerine olmayan kesime baskı yapmaya sonuna kadar devam etseydi. O zaman belki toplum kendi kendine bazı şeylerin faşkına varır ve kendi hakkını kendi arardı. Zira kendimiz kazıyarak almadığımız zaman hakların değerini pek iyi kavrayamıyoruz.

Tam tersine darbe ile bu liderler kahramanlaştırılmıştır. Bu sebeple darbeler de, tıpkı hükümetler gibi kendisine bakan, ekonomik anlamda destek veren emperyal güçlerin maşalığını yapmıştır.

Eklemek istediğim son şey, Tayyip Erdoğan'ın polis baskını ile bulunmasını istemediği, malvarlığında gözükmeyen paraları olduğu ve bu paraları kaçırmak için ailesine talimat verdiği ses kayıtları ile sabittir. Siz de Mustafa Kemal Atatürk'ün hırsızlık yaptığına dair güvenilir kaynaklardan bir belge sunarsanız sizin de arkanızda olurum, kendisine de saygımı kaybederim.

Kaldı ki, rica ediyorum hakaret edemiyoruz mağduriyetini bırakın. Takip ettiğim bir çok AKP sayfasında neler neler diyorlar, mesela "Erdoğan Gönüllüleri" adlı sayfaya bakabilirsiniz.

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

cemsinan

Yarbay

2244 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: 1Teknik

Ah ah ah, "cahil adamın cesareti" denilen şey de bu olsa gerek.

Bak bakalım 1800 yılından itibaren Osmanlı'nın yaptığı savaşlar neymiş öğren.
1798-1801 Fransa'nın Mısır Seferi
1801-1805 Birinci Berberi Savaşı
1803 Suliot Savaşı
1803-1807 Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın Mısır'ı ele geçirmesi
1804–1813 Birinci Sırp İsyanı
1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı
1807 Kabakçı Mustafa isyanı
1807-1809 Osmanlı-İngiliz Savaşı
1811-1818 Osmanlı-Suudi Savaşları
1815 İkinci Berber Savaşı
1815–1817 İkinci Sırp İsyanı
1816 Cezayir Bombardımanı
1821–1832 Yunan İsyanı
1821 1821 Eflak İsyanı
1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı
1828–1829 Osmanlı-Rus Savaşı
1829-1830 Atçalı Kel Mehmet Efe İsyanı
1830 Cezayir'in Fransa tarafından işgali
1831–1832 Boşnak İsyanı
1831-1833 Osmanlı-Mısır Savaşı
1833–1839 1833–1839 Arnavut İsyanları
1834 1834 Filistin Arap İsyanı
1838 1838 Dürzi İsyanı
1839-1841 Osmanlı-Mısır Savaşı
1843–1844 1843–1844 Arnavut İsyanı
1847 1847 Arnavut İsyanı
1848 1848 Eflak Devrimi
1853–1856 Kırım Savaşı
1854 1854 Epir İsyanı
1858 Grahovac Muharebesi
1860 Şam Olayı
1861-1862 Osmanlı-Karadağ Savaşı
1866–1869 Girit İsyanı
1876 Razlovtsi İsyanı
1876-1878 Osmanlı-Karadağ Savaşı
1877–1878 93 Harbi
1878 1878 Epir İsyanı
1878 Avusturya-Macaristan'ın Bosna-Hersek'i İşgali
1894 Sasun İsyanı
1895-1896 Zeytun İsyanı
1897 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı
1903 Ilinden–Preobrajeni İsyanı
1904 Sasun İsyanı
1904–1908 Macedonya İsyanı
1909-1910 Havran Dürzi İsyanı
1910 Arnavutluk İsyanı
1911–1912 Trablusgarp Savaşı
1912–1913 Birinci Balkan Savaşı
1913 İkinci Balkan Savaşı
1914-1918 I. Dünya Savaşı
1918-1920 Azeri-Ermeni Savaşı
1918-1920 Anzavur Ayaklanması
1920 Kuva-i İnzibatiye
1919–1923 Kurtuluş Savaşı
https://tr.wikipedia.org/wiki/Osmanlı_İmparatorluğu_ile_ilgili_savaş_listesi

O dönemde büyük devletsin ve yabancı ülkeler kendi topraklarındaki azınlıkları kışkırtıyor, Osmanlı hem onlarla mücadele ediyor, hem de teknolojik gelişmesini en üstte tutuyordu. Balkan savaşlarında Osmanlı'nın elinde savaş uçağı olduğunu bile bilmiyorsundur sen. Ki o dönemde (1912-1913) Padişah koltuğunda yoktu.

Topraklarımız işgal edilmişti ama bu ABD'nin Irak'a girmesi gibi bir konuydu, elbet çıkacaklardı. Tabii aklı evvel biri (Sağır İsmet gibi) Lozan anlaşmasını imzalayıp o toprakları peşkeş çekmeseydi...

Sana küçük bir olay anlatayım, yapılan hataları gör.
Tapu hakkı ülke hakkının üzerindedir. O ülke işgal edilse bile birinin tapusuna işgalci ülke dokunamaz. Örnek : Kıbrıs'ı Türkiye "işgal" etti, Rum tarafında yaşayan biri, "benim tapulu malım işgal altında ve toprağıma gidemiyorum" dedi ve Türkiye tazminat ödemeye mahkum edildi.

Filistin toprakları da Padişahın tapulu malıydı, İngilizler işgal etti. Lozan da o topraklar da İngilizlere peşkeş çekildi. Türkiye Cumhuriyeti kurucuları da Padişah mallarını "devletleştirdi". Abdulhamit Han'ın torunlarından biri olayı dava etti ve Türkiye devletinden tapulu malını istedi, mahkeme hak verdi ve "topraklarının iadesine" karar verdi. Türkiye döndü İngilizlere "verin padişahın topraklarını" dedi. İngilizler "şahsi malı olsaydı verirdik ama siz devletleştirdiniz ve devletiniz de bu toprakları bize verdi" dedi. Alın size ÇAĞDAŞ, MEDENİ, AKILLI, AYDIN bir yönetim...

Sen sevr'e, Mondoros'a laf edeceğine, 1 kere de olsa Lozan'ı oku...

DİPNOT : "Yeni Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye'nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye'ye geçmiştir." 20 Temmuz 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi
https://tr.wikipedia.org/wiki/Montrö_Boğazlar_Sözleşmesi

Evet ya, 1923 yılında işgalden kurtardı bizi...

NOT 2: O resimlere baktım, 1919 veya 1920 yıllarından alınma. Ben sana 1925, 1930'lu yıllarda aynı görüntüleri göstersem ne düşüneceksin ? Bu arada o yıllarda (1919-1920) ülkeyi padişah değil, İttihat ve Terakki denen bir grup yönetiyordu. Nefret edecekseniz onlardan edin...

Bunca itiraftan sonra yazmasam da olur

Gavuristandan alınmış uçaklar işte - övünülecek ne var
Hatırlarsanız madam curie'nin atomu parçaladığını da yazmıştım
İşte o teknik ve teknolojik altyapı sayesinde binlerce altına uçak satıyorlar bize

O sırada harvard princeton yale ve u-penn de çoktan kurulmuş çatır çatır bilim üretiyor

Biz mi

İşte gavuristandan alınanlarla övünüp moratoryum ilan ediyoruz

Zaten lağveden anlaşmaya da imza atıyor osmanlı sonrasında
Ordumuzu terhis ediyor daha ne konuşuyoruz- tayyare bölüklerini de lağvediyor
Üstelik de övündüğünüz tayyareciler ittihatçılar zamanı değil mi
Karar verin ittihatçılarla övünecek misiniz hainlikle mi suçlayacaksınız

Tarblusgarp savaşında italyanlar kullanırken biz sıfır uçaktayız örneğin

Abd'nin Bağdata girmesi kısmı çok acı olmuş

Bugün Irak bir Mustafa kemal çıkaramadığı için öyle bir bölündü ki

Kürdistan bi tarafta işidi bir tarafta

Şiisi bir tarafta

Sünnisi bir tarafta

Mustafa Kemal çıkmasaydı bizi de o akıbet bekliyordu işte

Bizi Irak'a çevirenler utansın ne diyeyim

Ağzınıza sağlık

Ama dediğim gibi çok acı ve haklıya yakın bir benzetme olmuş

İsmet paşanın ve Atatürkün kumandasında kazandığımız zaferlere şükredelim

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cemsinan -- 22 Şubat 2017; 21:47:0 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

1Teknik

Yüzbaşı

789 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Starin

kullanıcısına yanıt

Merak etmeyin okuduğumu anlıyorum, sadece sizinle benim bakış açımız farklı.

Ben "o daha kötüydü", "bu kötünün iyisi" demiyorum. Geçmiş Cumhurbaşkanları anayasaya aykırı davranmıyordu ki, belli bir kesimi (halkın çoğunluğunu) sürekli aşağılayarak siyaset yapıyorlardı. Ama tamamen anayasal hakları vardı. O yüzdendir ki Ecevit'in seçtiği cumhurbaşkanı Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlatmıştır ("yetkilerim burada yazıyor" demek için yapmıştır bunu). (Bunlar yaşanmış örnektir, size daha kötüsüdür demiyorum)

Konu cumhurbaşkanının tarafsızlığı ise Mustafa Kemal "Türkiye Cumhuriyetinin Anayasası, CHP'nin tüzüğüdür" demiştir. Bugünkü Cumhurbaşkanı aynı cümleyi kursa........ Ayrıca 1927 (tarihten emin değilim) yılında cumhurbaşkanı CHP'nin kongresinde açılış konuşması yapmıştır. Örnekler o kadar çok ki.

Sizin gibi TARAFSIZLIK isteyenlerin bu isteklerini daha önce (iktidar kendilerinde iken) uygulamış olmasını beklemek fazla mı geliyor size ? Ki ben şimdiki cumhurbaşkanımızın daha önceki hiç bir cumhurbaşkanının olmadığı kadar tarafsız olduğuna inanıyorum. Örnekler ortada. (İtirazınız varsa KIYAS noktasını gösterirseniz sevinirim, (tarafsızlığı neyle kıyaslayacağımızı öğrenmek istiyorum)).

Anladığım kadarıyla siz cumhurbaşkanının halkı, insanları sahiplenmiş olmasına kızıyorsunuz.
Şikayet ettiğiniz konuyu (kıyafetine göre insanları sınıflandırmayı) en çok sol zihniyetin yaptığını söylesem bana inanırmısınız ? (Aklıma gelen ilk konu 15 Temmuz gecesinde müezzinleri döven şortlu kadına CHP'nin avukat tutması ve cüzi para cezaları almalarını sağlamaları). Bu CHP mi iktidar olmayı HAK EDİYOR ? Bu mu tarafsızlık ? Bu taraflı sahiplenmeyi yapana 2 kelime etseniz keşke. Örneği buradan verseydiniz daha da saygımı kazanırdınız.

Cami konusuna girelim. Camiye ayakkabı ile girmek başta SAYGISIZLIK. Bu konuda hem fikiriz sanırım. Mesela kiliseye ayakkabı ile giriliyor. Taksim bölgesinde ise camiden çok kilise vardır. Hiç kiliseleri rahatsız ettiklerini duymadım bu grubun. (Tekrar ediyorum, "kiliseye gitsinler" demiyorum, "oraya gitseler rahatsız etmezler" diyorum. Ama dine saygı göstermişler ve kapısından bile girmemişler. Ben de SAYGI istiyorum. Kilisede öpüşseler emin ol aynı şahıs "kiliseye saygısızlık yapıldı" derdi. YANLIŞ NEREDE ?

Bu cümle espridir : CHP "Hattı müdafaa" yaparak 2 milyonluk tel faturasını millete itelemiştir :))))

Tabi ki siz lider olduğuna inandığınız kişiyi övebilirsiniz. Kişisel fikrinizdir. 5816 kaldırılırsa bizler de fikrimizi söyleyebiliriz.

Hukukçu olmanıza sevindim, en azından BİLEN BİRİ ile konuşuyorum. Siz hiç MECELLE'yi okudunuz mu ? Maddelerini biliyor musunuz ? Modern hukuk dediğiniz nedir ? Modern hukuka sahip ülkeler hangi tarihlerde o kanunları kabul etmiştir ? Osmanlı'da o modern kanunlar (mesela ticaret hukuku) ne zamandır kullanılıyordu ? Bunların hepsini biliyorsunuzdur herhalde. Bu sorular bir imtihan değildir, yanlış anlamayın, sizden eğitimini aldığınız konudaki bilgilerinizi öğrenmek istiyorum... Halka açık bir forumda herkes de öğrensin...

"kalıcı çözümlere" demişsiniz, sanırım "kalıcı sorunlara" diyecektiniz. Emin olmak için soruyorum.

Menderes'in dini sömürmesinden bahsetmişsiniz. Bir arkadaş ile iddia ettim, kazandım, sizinle de iddia edelim bakalım ne olacak ? Mustafa Kemal'in Erzurum ve Sivas Kongresinde ettiği yemin metnini buraya koyabilirmisin ? Forum yetkilileri ben bu metni koydum diye beni 15 gün uzaklaştırdılar. Bakalım sana ne olacak. Yemin metnini buraya koy, bakalım kim dini kullanıyormuş, kim tarafsızmış, gel konuşalım.

ABD Dışişleri bakanı, ABD başkanına 12 Eylül 1980 darbesini "Our guys did it" (bizim çocuklar darbe yaptı) diyerek haber vermiştir. Başka bir şey yazmaya gerek yok.

Sizin "sabittir" dediğiniz konuyu gelin açalım. Sanırım evinde olduğu ve kaçırıldığı iddia edilen 100 milyar $'dan bahsediyoruz.
"1 milyar dolar ne kadar yer tutar" isimli şu videoyu izleyelim.
https://www.youtube.com/watch?v=Qbr1r4zEf1o

Hukukçu olduğunuz için sizin adalet duygunuza güveniyorum. 100 milyar $ yaklaşık 50 tır dolusu para ediyor, bu paranın evde saklandığına inanıyorsunuz. Sonra telefon kayıtları ile evin boşaltılacağını haber alıyorsunuz. Hemen bütün emniyet, istihbarat ve adalet sistemi elinde olan grupsun ama ne hikmetse 50 tırlık konvoyun 100 milyar dolar para taşıdığını tespit edip o paraya el koyup millete gösteremiyorsun. Ama işi gizlilik olan MİT'e ait bir tırda silah olduğunu biliyorsun ve o tırı ülkenin yarısında takip edip durdurup içini açabiliyorsun. Sence de garip bir durum yok mu ? Bu, "Menderes 12 uçak dolusu altın ile kaçacaktı" haberine benzemiyor mu ? Hani o altınlar ? Neden hiç ortaya çıkmadı ???

Sen Mustafa Kemal hakkında söylenen sözlerle (ki küfür ediyorlarsa suç işliyorlar), şimdiki Cumhurbaşkanımız için söylenenleri mi kıyaslıyorsun ? Lütfen ekşisözlük'e bir girin ve herhangi bir konuyu açın bakalım neler söyleniyor. Ben de bu özgürlüğüm olsun istiyorum, seninle eşit olmak istiyorum. Çok şey mi istiyorum. Senin sahip olduğun şeye, benim sahip olma hakkım yok mu ? 5816 adil bir kanun mu ?

1Teknik

Yüzbaşı

789 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

cemsinan

kullanıcısına yanıt

cemsinan

Yarbay

2244 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

1Teknik

kullanıcısına yanıt

1Teknik

Yüzbaşı

789 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

cemsinan

kullanıcısına yanıt

Cahillikte sınır tanımadığınızı söylesem bana kızar mısınız ? Elindeki cep telefonu senin mi ? Ya kapındaki araba ? Ya kullandığın TV ? Sana ait teknolojik bir şey söyle bana. Demek ki senin KURTARICI dediğin şahıs ülkeye hiç bir şey yapmamıştır (rakı, bira fabrikalarını teknoloji sanıyorsan başka). Yoksa bugün bunların hepsini ülkemizde üreten fabrikalarımızın oması gerekirdi.

Al sana tarihi bir gerçek :
"6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul'da doğdu. I. Dünya Savaşı'na katıldı. Yaralanınca İstanbul'a dönerek Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'ne girerek pilot olarak mezun oldu. Birinci Dünya Savaşı sırasında pilot brövesi alarak 7. Tayyare Bölüğü'nde Ruslara karşı harekata katılan Vecihi Bey, başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağını indirmiştir. Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk Türk tayyarecidir. Daha sonra Ruslara esir düşen Vecihi Bey, Hazar Denizi'nde bulunan Nargin Adası'ndan yüzerek İran üzerinden kaçmayı başarmış ve yurda dönerek 1918 yılı yaz başında Yeşilköy'de konuşlanmış bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü'nde görev almıştır."
https://tr.wikipedia.org/wiki/Vecihi_Hürkuş

Senin kurtarıcın bu tarihlerde ne iş yapıyordu ?

1915 yılında yapılan Çanakkale savaşında kazanmamızı sağlayan ve o zamanın son teknolojisi topların Gelibolu yarımadasına nasıl gittiğini ve zamanında orada hazır bulunduğunu açıklar mısın ? Padişahımızın zamanın ötesini görerek ülkeyi savaşa yıllar öncesinden hazırlamış olmasını takdir etmek gerekir. Bu cevap size kim kimdir anlatabilmişimdir umarım, anlamadıysanız daha açık anlatabilirim.

Türkiye kurulduğunda zaten elinde her şeyi olan bir ülkeydi. Rakı, bira, likör fabrikaları yoktu, yeni gelenler onları da açtı, sorun kalmadı.

Siz elma ile armutu birbirine karıştırıyorsunuz.
Dünyada ilk hava saldırısı, Trablusgarp savaşı sırasında Osmanlı askerine yapılmıştır. Aynı savaşta silahla ilk savaş uçağını düşürme başarısını da Osmanlı askeri başarmıştır. İlk savaş uçağını da bir türk pilot indirmiştir.

"23 Ekim 1911'de Osmanlı toprakları üzerinde uçan İtalyan Yüzbaşı Carlo Piazza, tarihteki ilk keşif uçuşunu gerçekleştirmiştir. Giulio Gavotti ise 1 Kasım günü Etrich Taube model bir uçakla Libya'daki Osmanlı kuvvetlerine karşı bir hava saldırısı düzenlemiş ve bu saldırı, ilk hava saldırısı olarak tarihe geçmiştir.[10] Herhangi bir hava taşıtı savunma silahı olmayan Osmanlı askerleri ise tüfek atışıyla bir uçak düşürmeyi başarmıştır."
https://tr.wikipedia.org/wiki/Trablusgarp_Savaşı

Trablusgarp savaşının, Tobruk muharebesi kısmında Mustafa Kemal de vardı. Bilmeyenler için yazmak istedim.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Tobruk_Muharebesi_(1911)

Senin verdiğin örnekten gideyim. Osmanlı'dan ayrılmış ve veya komşumuz ülkelerin kuruluş tarihlerini bir incelersen hepsinde bir KURTARICI olduğunu göreceksin. O kurtarıcıların başka ülkelerin adamı olduğu gerçeğini değiştirmez, sadece "kurtarıcı" olarak adlandırılırlar...

"Mustafa Kemal çıkmasaydı bizi de o akıbet bekliyordu işte" en çok bu cümlene güldüm :))))))
Mustafa Kemal çıktı da Osmanlı parçalanmadı mı ? 12 milyon kilometre kare toprağımız 780 bin kilometre kareye nasıl düştü ? Osmanlı ile bugünkü Irak aynı işte. Irak 50 parçaya bölünse eminim her parça için tarih yazıldığında o 50 parçanın her birinde bir "kurtarıcı" olacaktır :))))))

Kemalistlerin yapmadığı 2 şey vardır.
1- Asla nutuk'u okumamışlardır.
2- Asla Lozan'ın maddelerini okumamışlardır.
Ben bu insanlarla neyi nasıl konuşabilirim ki ?

cemsinan

Yarbay

2244 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

1Teknik

kullanıcısına yanıt

bira fabrikasını bomontide hangi hünkar açmış bakın da ağlayın

Ayrıca Atatürkü cep telefonundan sorumlu tutmak bayağı zorlama olmuş

Gelmiş geçmiş müthiş bir nobel ödüllü bilimadamımız var Aziz Sancar

O da Atatürk'e armağan etti ödülünü- o günden beri muhtemelen uyku girmiyordur gözünüze

Açıklamalarınızda

1. Moratoryum yok - osmanlı moratoryum ilan etti yani borçlarını ödeyemeyeceğini - Atatürk ise ödeyeceğini deklare etti ve ödedi

2. Ordu terhis edildi tayyare okulu lağvedildi yok

Bunların hepsini yeniden kurdu Atatürk

3. Tersaneler yabancı devletlere verildi yok

ATATÜRK hepsini geri aldı

4. İstediğiniz yeri gerekli görürseniz işgal edin maddesi yok

İngilizler musulu bu maddeye dayanarak işgal etti

Atatürkün hiç bir anlaşmasında böyle ihanetçi bir madde yok

5. İstanbula hem rus hem de ingilizler zaferle girdiler

Üstüne fransız komutan beyaz bir at ile zaferle girdi

Atatürk döneminde böyle bir onur kırıcı kepazelik yok

6. Kaç tane fabrika yazdım - şişe cam

Tekstil, şeker fabrikaları

Top tüfek fabrikası gibi fabrikalar saydım

Hala osmanlı döneminde bile açılan içki fabrikasından bahsediyorsunuz

Hem o fabrika daha yeni halka gelir de getirerek satıldı eh biraz hazinemiz para gördü sağolsun atamız

7. Fransızlar ingilizler yunanlılar burada beyaz atlarla gezecek

Galata kulesinin tepesinde ingiliz askeri bekleyecek

Ama buna cevabınız yok

O dönem istanbul basını zaten alkış tutuyordu bu olaylara alkış

Ben tutmam abicim kurşun tutarım

Aramızdaki fark bu işte

Ayrıca hakaretleriniz daha çirkinleşmesin abdülhamit toprak kaybetmemiş neden çünkü sırbistan zaten sırp prensininmiş
Bu kafayla siz kürdistan kürt prensinin
Van ermeni prensliğinin
İzmir yunan prensinin diyecek adama da alkış tutup toprak kaybetmedik diye sevinirsiniz - ne kadar kolay yav sizi kandırmak-

Ben sevinmem bunu da toprak kaybı olarak görürüm

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cemsinan -- 23 Şubat 2017; 1:21:50 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Tahmin Ediyoruz YÜZDE KAÇ Evet/Hayır olacak? 16 Nisan (39. sayfa)