TOFAŞ'ın dört marka için Bursa'da üreteceği K0 modelleri ilk kez sahnede

Gostersene o kaynağı

Koç grubu yerinde girişimci başka bir grup olsaydı ya da Koç uzakdoğuda bir ülkedeki endüstri gurubu olsaydı,şimdiye çoktan kendi markasını oluşturmuş,dünyaya açılmış Hyundai-Kia gibi bir global marka olmuşlardı. Ancak onlar tıpkı Sabancı gibi risksiz temiz para kazanmayı seçtiler. Olabilir ,bu onların tercihi.

Ancak ülkede 40-50 yıl öncesinde şimdiye göre girişimci sayısı ve kredi imkanları çok sınırlı olduğundan eldeki girişimci Koç-Sabancı ikilisi de bu işe sıcak bakmadıklarından o zamandan bir yerli markamız olamadı.

Aslında 80'li ya da 90'lı yıllarda bu 2 grubun birer marka yaratmaları ülke için çok büyük bir atılım olurdu.

Ama onlar kolayı ve garantiyi seçtiler ve ülkenin bu konuda gelişmesinin önünü de tıkadılar.Çünkü kendilerinden başka bu işlere girişebilecek insan ve sermaye kaynağı geniş ve know-how sahibi alternatif yoktu ve o zamanlar otomobil piyasası marka yaratmak için çok uygundu.

Tabi o zamanın hükümetleri bunların bu çekingen hallerini görüp ya bir kamu kuruluşu kurup o yoldan ya da niyetlenen ama sermayesi yetmeyecek bir başka gruba destek vererek bu işe destek verebilirdi.O da olmadı.

Şu an elektrikli otomobil işi eski birikimleri sıfırladı.

Eskinin köklü firmaları da motor konusunda yeni başlayan örneğin TOGG gibiler.Dolayısıyla da bir fırsat daha var önümüzde.İnşallah bu sefer de fırsat kaçmaz.

Türkiye gibi bir ülkenin en az 2 otomobil markası olması lazım.

Sadece ülke içi satışı düşünmeyin

İran,Azerbaycan,Gürcistan,Ermenistan,Balkan ülkeleri,pek çok Arap ülkesi,pek çok Afrika ülkesi potansiyel pazarlardır.Böyle bir marka(lar) içten yanmalı benzin motorlu B-C araçları şimdiye kadar o pazarlarda baya yerleştirmişlerdi.

Şimdi bunların hiç birisi olmadı.Kendimizi neyle avutuyoruz?

Merkezi firmanın bize layık gördüğü bir modeli üretmek.

Bu,övünülecek bir şey değil.Tersine üzülmemiz gereken bir şey.

Potansiyelimizin çok gerisinde kaldık.

Yazık oldu. Hiç de iyi ki varlar diyemiyorum.Ülkemizin gelişmesinin önünde engel oldular

Tofaş devlet desteğiyle kurulmuş bir yapıdır. Hatta ilk kuruluşunda Koç'un payı %20 ler seviyesinde olup hakim ortak bile değildir. Yani devlet desteği yoktur demek doğru değildir.

Ha Devlet destekli olmaları markalaşma için bir önem arz etmiş mi? Hayır. Tofaş, Oyak gibi markaların hepsi yabancı ortaklarla, lisans ile üretim yapmışlar. Kendine olan güvensizlik ve yabancılardan hazıra almak, üretmek ve geliştirmekten daha basit olduğu için markalaşılmamıştır. Bunun bir istisnası Anadoldur. Koç'un kurduğu bir markadır ve gerçek anlamda tek markalaşma girişimidir ama bu da devam ettirilmemiştir.

Ford'un kamyon bölümü uzun zamandır Ford-Otosan'ındır. Ürünleri neredeyse %100 yerlidir. Motor ve şanzuman dahil olmak üzere fikri lisansları da Ford-Otosan'a aittir. Ama bu da %50 %50 Ford-Koç ortaklıdır.

Yine Bmc de yerlidir. Ama motor Cummins lisanslıdır. Şanzumanları da tabiki yabancıdır. İzmir Pınarbaşında motor dahil yerli üretilir.

Daha başka markalarda yerlidir ama neredeyse hepsi, lisansla üretim yapmışlar ve yabancı ortaklıdırlar. 80 ve 90 larda ülkenin siyasi yapısı, iç piyasa odaklı bir düşüncenin olmuş olması ve Cumhuriyet öncesi dönemden gelen "biz yapamayız gauvr yapar algısı" bu durumun temel nedenidir. Bunu ülke olarak ancak yeni yeni kırabiliyoruz.

Ram Promaster'in fisi cekilmis

Özetle bir tane bile yerli markamız olamamıştır.Bence en önemli sebebi de ülkede bunu yapabilecek sermaye sahiplerinin ülkeyi değil ceplerini düşünmeleridir. TOGG daha yolun çok başında ve bana göre sadece elektrikli araç üreterek yanlış yapıyorlar.Önceki mesajımda yazdığım ülkeler elektrikli araç işinden hala çok uzaktalar

Dolayısıyla içten yanmalı motorların ülkemizde ve TOGG'un potansiyel pazarlarında rahat 20 yılı daha var

Bir de şu konuyu tartışmamız gerek; tüm araçlar elektrikli olursa(olunca) bu kadar araca yetecek elektriği ülkemiz ya da diğer az gelişmiş ülkeler nereden üretecekler? Eğer kömür/doğalgaz gibi fosil yakıtlardan üretilecekse o zaman elektrikli aracın çevreciliği nerede kaldı?

Bana sanki 20 yıl önceki dizel aldatmacasına benzer bir dümen dönüyor gibi geliyor.

Bu işi ben çok sürdürülebilir görmüyorum, eğer ki güneşten elektrik üretme işi basit,ucuz ve kolay depolanabilir hale gelmezse.

Örneğin araçların tavan ve ön kaputlarının güneş paneli olması gibi bir çözüm yapılamazsa bu iş bence yaygınlaşamaz

u hev drim but, realiti hits yu.

bende iterdim valla, illa ultra lüks araç üretmemi gerekmiyor ki, modern güvenli, 131 şahin vs, şuan kolaylıkla yapılabilir yani. bursa zaten deli gibi araba üretiyor.

ama vizyon yok vizyon. adamların derdi daha çok nasıl vergi alırım.