|
Turizm Rehberliği okumak?
-
-
Turizm işletmeciliği okuyan biri olarak bildiğim kadarıyla cevap vereyim. Bu bölümde bu konuya zor cevap alırsın, konu dışına ya da sınav bölümüne aç konuyu.
1) bölüm ders içeriğini bölümü okumak istediğin üniversitenin Web sitesinde bulabilirsin. Ders kataloğu falan diye bakın.
Tarih seven biri için kolay ve zevkli olduğunu düşünüyorum.
2) dil konusunda benim düşüncem kesinlikle Çince. Dünyanın sonuna kadar grup halinde turlara katılacak bir millet varsa bence bu Çinliler. Turizm harici birçok alanda da iş kapısı açabilir Çince bilmek.
3) olabilir bilmiyorum :d
4) bir bilgim yok.
5) deneyim+ bir gün kendi seyahat acentanı açabilirsin. Ve kitaplar yazabilirsin.
6) kışın iş bulabilirsin. Kültür turları kışın da gayet yapılıyor. Ve turu sadece ülkeye gelenler için yaptığını düşünme. Türkleri yurtdışına götürürsün?
Başarılar.
-
hocam bende okumak istiyorum peki sınavları nasıl oluyor örnek vercek olursan alan derslerinden bir kaç sınav sorusu verebilirmisiniz yani ne tip soruyorlar staj falan gerekiyormu ? bitirdikten sonra kokart almak gerekiyormuş o nasıl alınıyor bilgilendirirseniz sevinirim ?quote:
Orijinalden alıntı: mrsmrc
Turizm işletmeciliği okuyan biri olarak bildiğim kadarıyla cevap vereyim. Bu bölümde bu konuya zor cevap alırsın, konu dışına ya da sınav bölümüne aç konuyu.
1) bölüm ders içeriğini bölümü okumak istediğin üniversitenin Web sitesinde bulabilirsin. Ders kataloğu falan diye bakın.
Tarih seven biri için kolay ve zevkli olduğunu düşünüyorum.
2) dil konusunda benim düşüncem kesinlikle Çince. Dünyanın sonuna kadar grup halinde turlara katılacak bir millet varsa bence bu Çinliler. Turizm harici birçok alanda da iş kapısı açabilir Çince bilmek.
3) olabilir bilmiyorum :d
4) bir bilgim yok.
5) deneyim+ bir gün kendi seyahat acentanı açabilirsin. Ve kitaplar yazabilirsin.
6) kışın iş bulabilirsin. Kültür turları kışın da gayet yapılıyor. Ve turu sadece ülkeye gelenler için yaptığını düşünme. Türkleri yurtdışına götürürsün?
Başarılar.
-
Ben turizm rehberliği okumuyorum hocam. Sınavları konusunda bir bilgim yok.quote:
Orijinalden alıntı: Alemdar11
hocam bende okumak istiyorum peki sınavları nasıl oluyor örnek vercek olursan alan derslerinden bir kaç sınav sorusu verebilirmisiniz yani ne tip soruyorlar staj falan gerekiyormu ? bitirdikten sonra kokart almak gerekiyormuş o nasıl alınıyor bilgilendirirseniz sevinirim ?
Alıntıları Göster
Staj vardır diye düşünüyorum. Kesin vardır. Okumak istediğiniz okulun sitesinde bu bilgileri bulursunuz. -
hmm eyvallah hocam sağolun ilginiz içinquote:
Orijinalden alıntı: mrsmrc
Ben turizm rehberliği okumuyorum hocam. Sınavları konusunda bir bilgim yok.
Staj vardır diye düşünüyorum. Kesin vardır. Okumak istediğiniz okulun sitesinde bu bilgileri bulursunuz.
Alıntıları Göster -
hocam siteye sırf bu post için kayıt oldum çünkü aynıyız ilk 20bin yaptım ve öğretmenlik okumama konusunda okul konusunda aynı fikirlere sahibiz ve ben de antalya turizm rehberlik istiyorum aynı bölüm aynı düşünceler lütfen benimle iletişime geçer misiniz ya da ben sizinle iletişime nasıl geçerim foruma yabancıyım ve bu mesleği ben de araştırıyorum
mesleğin şu ana kadar duyduğum kötü yanları
1-ilk 5 yıl yeni rehber olduğunuz için taban ücretleri dahi vermeden sizi süründürüyorlar(mış)
2-bu kadar -
Mobilden yazıyorum o yüzden zor olabilir. İngilizce keyifli tam Hakimiyet varsa ekstra bir dil ihtiyacın yok gibi. Ama bizim kronik problemimiz İngilizce bildiğini zannedip, bilmemek.
Taban yevmiye Günübirlik Tur içi 2020 yılı için 581 TL.
Ancak.. 12.500 civari rehber var. Yani yeni bir rehber ayın 3-4 günü iş bulsa şanslı bana göre.
Şuan turizm pandemi sebebiyle sıkıntılı geçiyor. -
Ege Üniversitesi 4 Yıllık Turist rehberliği Mezunu (2003 giriş - 2008 mezun) birisi olarak açıklayayım
Öncelikle şunu belirteyim ben Liseyi'de Turizm Meslek Lisesinde Okumuştum, Benim Kariyer hedefimde Tur Operatörü Operasyon biriminde kariyer yapmak vardı ve Masa Başı Ofis işi olan Operasyonda, Rehberlik mesleğini öğrenmek, kokart sahibi olmak ve rehberliği deneyimleyip, ana kariyer hedefimde işlerin kolaylaşması için okudum. İngilizce Eğitimimi de ilkokuldan itibaren Özel okulda (İTK) okuyan birisi olarak, Hazırlığa giriş sınavını da geçip, direkt 1. sınıftan başlamıştım.
1)Dersleri çok zevklidir. Mitoloji, Arkeoloji, Dinler Tarihi, Sanat Tarihi gibi dersler hem zevklidir, hemde genel kültürünü arttırır. Hatta Hayata olan bakış açını bile değiştirir. Tabi burada öğretim görevlileri, kaliteleri, işlerini ne şekilde yaptıkları (mevcut düzen ideolojisine göre mi yoksa siyasetten ve idolojiden uzak olması gerektiği gibi yalın şekilde mi?) Ayrıca staj için Tura çıkmış olacaksın, çok zevklidir bütün sınıfla birlikte hocalarınla Türkiye turu yapacaksınız. (Bu arada benim zamanımda bu turu kendimiz finanse ediyorduk)
2)Piyasada 13 Bin'e yakın Rehber var Bunların Çoğu İngilizceci. Fakat Turizm'de kitlesi fazla ama dil olarak az olan ülkelerin dillerini öğrenirsen işte o noktada arz-talep dengesinde nadir dil bilen bir rehber olarak hem aranan olursun. Hemde bu dili kokortlı olarak az bilen bir rehber olduğun için fiyat tarifesinde fiyatı sen belirlersin. Bakanlığın verdiği fiyatın üzerine çıkabilirsin. Mesela bir tur operatörü olarak, yoğun anlamda talebi olup, rehberini bulamadığım 5 dil Lehçe Portekizce Mandarin Çincesi, Japonca ve Çince
Yada tur lideri olursun. 1618 saylı Seyahat Acenteleri Birliği Kanuna göre, Tur faaliyetine giren her türlü turizm faaliyetinde Kokartlı rehber bulundurmak zorunludur. Ama Lehçe bir grup var diyelim ve sen Lehçe bilen rehber bulamadın, o zaman O grubun başında bir tane tur lideri geliyor, sende rehber olarak o gruba rehber olarak atanıyorsun, sen anlatıyorsun, onların tur lideri ona çeviriyor, sorumlulukta sende. (Bu arada rehberlik kokartları uluslar arası değildir. Yani sen de bir Türk Grupla Atıyorum İtalya'ya bir tura çıktığında, İtalya'ya vardığın anda oranın kokartlı rehberi seni karşılar, senle gezer, sorumlu odur, senin boynundaki kokartı takmaz bile, İtalyan'ı muhattap alır) ama tabi 2 rehber olduğu için genellikle yevmiyeyi 2'ye bölerler.
3)Bana göre ortalamayı yüksek tutmanın bir anlamı yok, bu aynı ehliyet sınavında 90'ile geçmenle, 70 ile geçmen gibi bir şey. sonuçta not değil, senin bilgi hazinen, dil akıcılığın, sosyalliğin yani iş esnasında yaptıkların önemli. Çok ararştırırsın, öğrenirsin, ama notu belirleyen sınavda bildiklerinin hepsini yazmaya üşenirsin. Ama dediğim gibi ortalamadan ziyade, doğru onaylanmış, kabul görmüş anektod ve bilgilere erişmen ve bunları akıcı bir şekilde grubundaki misafirlere aktarman gerekir. Tabi bunu sadece akademik bilgi, müze, örenyeri, tarihi eser, bina bilgisi olarak düşünme, örneğin İstanbul'da tur yaparken, grubundan birisi yolda Erguvan Ağacını görür, bu ne ağacı diye sorar, onunla ilgili de bilgi vermen gerekir.
4) Benim turist rehberliği bölümü okumamın sebebini açıklamıştım. Rehberliği hiç bir zaman ana meslek olarak yapmak değildi amacım. Bunun en temel durumlarından biriside Bakanlıkça belirlenen Rehber ücretlerinin acenteler, tur operatötleri tarafından ödenmemesi ile ilgiliydi. Bu aada Rehber Ücretlerini Türsab belirlemez. Turizm Bakanlığı ile TUREB belirler. Bakanlık sadece Türsab'tan görüş alır. ZAten rehber ücretlerini Türsab belirleseydi, rehberlik ücreti acenteler & operatörler için ciddi bir maliyet kalemi olduğu için, çok komik ücretler çekerlerdi.
Yine kendi adıma söyleyeyim, operasyonunu yaptığım tüm turlarda, anlaştığım rehberlere Bakanlığın belirlediği ücret ne ise onu verdim, vermeye de devam edeceğim.
Maaş konusu teori ve pratikte şöyle; Teoride Bakanlık her sene rehberlik ücretlerini belirler.(günlük tur / Paket turlarda günlük bedel /Maaşlı olarak acente ile iş sözleşmesi yapacak rehberler için aylık ücret) Acente & Tur operatörleri bu rakamı ödemekle yükümlüdür. Sigortanı yapmak zorundadır.
Ancak Teoride olan şu: Sana günlük ücret olarak örneğin 200 - 250 TL gibi bir ücret önerir. Üstü içinde Gruba işte deri, halı, kuyum, vs. gibi satışa yönlendirip, yaptığın satış üzerinden hakediş teklif eder.
Bu durum da Turist rehberliği mesleğini hanutçuluğa çevirdi zaten, kalite düştü, Turist küstü. Her Şey Dahil sistem bu yüzden tavan yaptı.
Bu yüzden benim gibi, Taban ücret uygulamasını kendisine prensip haline getiren ve hem turisti, hemde Rehberi kollayan acenteler & Operatörlerle çalışman gerekir onlarda 2 elin parmağını geçmez.
Ben mesela rehbere taban ücreti verir ve rehberi de uyarırım, misafirin talebi olmadıkça, soru sormadıkça satış için yönlendirme yapma, üzerinden para kazanma, ben zaten sana taban ücretin ne ise onu veriyorum. Bunun yanında eğer misafir bir şeyler satın almak istiyorsa da misafirden yana ol, fahiş fiyat çektirme, alışverişi kendine yapıyormuş gibi yap. Çünkü özünde örneğin 60 usd olan bir deri ceket, yönlendirilen acentenin kendisine komisyon, rehbere komisyon, araç sürücüsüne ayak bastı parası, vs. si derken oluyor sana 120 USD. Turizm komisyonculuk değildir. Bu yüzden gerek acentecilik kariyerimde gerekse rehberlik yaparken bu duruma her daim karşı çıktım, çıkmaya da devam ederim
5) Bu meslekte isim yapmak o kadar kolay olmuyor maalesef. öncelikle belirttiğim gibi iyi hocaların yetiştirdiği bir öğrenci olman gerek, sonrasında bu hocaların referansı önemli. Ayrıca kendini geliştirmen çok önemli hemde her anlamda. yani bir müzenin içindeki eserlerin özellikleri,bir ören yerindeki binaların ebatları vs.leri değildir önemli olan. Önemli olan o eseri yapanın neyden etkilendiği, etkilişim içindeki durumun, insanın vs. nin hikayesi, tarihsel olayı vs.
bu durumlar çok önemli. Bu durumlar seni rehberlikte 1 tık ileri taşır, zaman içerisinde de tecrübelenip isim yapmış olursun. ve bu şekilde sen bir isim yaptıkça acente & operatöre karşı kuralı sen koyarsın, yada benim gibi ilke & prensip sahibi acente & operatörlerin dikkatini çeker, onlar tarafından aranırsın.
6) Pandemi yokmuş gibi konuşuyorum, bu iş ölmez. Yazın Avrupalı gelir, Kışın Asyalı gelir tur liderliği yaparsın. Kurumsal firmaların üst düzey yetkilileri gelir, gelmişken bir tur yapalım der, günü birlik tur alırsın. Eğer kendini daha da geliştirmiş ve yurt dışına da çıkabiliyorsan, Türk gruplarla Yurt dışı turlarına çıkarsın. Cruise rehberliği yaparsın, gemi şirketlerinin rehberi olursun. Mesela Liseler falan tur gezisi yapıyor, onların başında gidersin.
Günlük tur ücreti 587 TL 10 gün tur alsan 5870 TL yapar. yaşam standartına göre yeter mi yetmez mi sen karar ver. Ama ayda 10 tur almak bile ciddi bir durumdur, ancak belirttiğim gibi kendini geliştirip, feedbacklerde rehberden memnuniyet yüksek gelip, acente için vazgeçilmez olursan alırsın ayda 10 turu. tabi birde taban ücreti veren acente bulman gerekecek.
Aklıma gelenler bunlar, sorarsan yazarım vakit buldukça
-
Merhaba meslek etiğine karşı bakışınız beni çok etkiledi ileride bahsettiğiniz değerlere sahip bir rehber olmak istiyorum sizce hangi üniversiteye gitmeliyim? Okurken de aynı zamanda turizmin içinde olup bolca dil pratiği yapmak istiyorum.
-
Çok güzel açıklamışsın hocam emeğine sağlık.quote:
Orijinalden alıntı: winwin35
Ege Üniversitesi 4 Yıllık Turist rehberliği Mezunu (2003 giriş - 2008 mezun) birisi olarak açıklayayım
Öncelikle şunu belirteyim ben Liseyi'de Turizm Meslek Lisesinde Okumuştum, Benim Kariyer hedefimde Tur Operatörü Operasyon biriminde kariyer yapmak vardı ve Masa Başı Ofis işi olan Operasyonda, Rehberlik mesleğini öğrenmek, kokart sahibi olmak ve rehberliği deneyimleyip, ana kariyer hedefimde işlerin kolaylaşması için okudum. İngilizce Eğitimimi de ilkokuldan itibaren Özel okulda (İTK) okuyan birisi olarak, Hazırlığa giriş sınavını da geçip, direkt 1. sınıftan başlamıştım.
1)Dersleri çok zevklidir. Mitoloji, Arkeoloji, Dinler Tarihi, Sanat Tarihi gibi dersler hem zevklidir, hemde genel kültürünü arttırır. Hatta Hayata olan bakış açını bile değiştirir. Tabi burada öğretim görevlileri, kaliteleri, işlerini ne şekilde yaptıkları (mevcut düzen ideolojisine göre mi yoksa siyasetten ve idolojiden uzak olması gerektiği gibi yalın şekilde mi?) Ayrıca staj için Tura çıkmış olacaksın, çok zevklidir bütün sınıfla birlikte hocalarınla Türkiye turu yapacaksınız. (Bu arada benim zamanımda bu turu kendimiz finanse ediyorduk)
2)Piyasada 13 Bin'e yakın Rehber var Bunların Çoğu İngilizceci. Fakat Turizm'de kitlesi fazla ama dil olarak az olan ülkelerin dillerini öğrenirsen işte o noktada arz-talep dengesinde nadir dil bilen bir rehber olarak hem aranan olursun. Hemde bu dili kokortlı olarak az bilen bir rehber olduğun için fiyat tarifesinde fiyatı sen belirlersin. Bakanlığın verdiği fiyatın üzerine çıkabilirsin. Mesela bir tur operatörü olarak, yoğun anlamda talebi olup, rehberini bulamadığım 5 dil Lehçe Portekizce Mandarin Çincesi, Japonca ve Çince
Yada tur lideri olursun. 1618 saylı Seyahat Acenteleri Birliği Kanuna göre, Tur faaliyetine giren her türlü turizm faaliyetinde Kokartlı rehber bulundurmak zorunludur. Ama Lehçe bir grup var diyelim ve sen Lehçe bilen rehber bulamadın, o zaman O grubun başında bir tane tur lideri geliyor, sende rehber olarak o gruba rehber olarak atanıyorsun, sen anlatıyorsun, onların tur lideri ona çeviriyor, sorumlulukta sende. (Bu arada rehberlik kokartları uluslar arası değildir. Yani sen de bir Türk Grupla Atıyorum İtalya'ya bir tura çıktığında, İtalya'ya vardığın anda oranın kokartlı rehberi seni karşılar, senle gezer, sorumlu odur, senin boynundaki kokartı takmaz bile, İtalyan'ı muhattap alır) ama tabi 2 rehber olduğu için genellikle yevmiyeyi 2'ye bölerler.
3)Bana göre ortalamayı yüksek tutmanın bir anlamı yok, bu aynı ehliyet sınavında 90'ile geçmenle, 70 ile geçmen gibi bir şey. sonuçta not değil, senin bilgi hazinen, dil akıcılığın, sosyalliğin yani iş esnasında yaptıkların önemli. Çok ararştırırsın, öğrenirsin, ama notu belirleyen sınavda bildiklerinin hepsini yazmaya üşenirsin. Ama dediğim gibi ortalamadan ziyade, doğru onaylanmış, kabul görmüş anektod ve bilgilere erişmen ve bunları akıcı bir şekilde grubundaki misafirlere aktarman gerekir. Tabi bunu sadece akademik bilgi, müze, örenyeri, tarihi eser, bina bilgisi olarak düşünme, örneğin İstanbul'da tur yaparken, grubundan birisi yolda Erguvan Ağacını görür, bu ne ağacı diye sorar, onunla ilgili de bilgi vermen gerekir.
4) Benim turist rehberliği bölümü okumamın sebebini açıklamıştım. Rehberliği hiç bir zaman ana meslek olarak yapmak değildi amacım. Bunun en temel durumlarından biriside Bakanlıkça belirlenen Rehber ücretlerinin acenteler, tur operatötleri tarafından ödenmemesi ile ilgiliydi. Bu aada Rehber Ücretlerini Türsab belirlemez. Turizm Bakanlığı ile TUREB belirler. Bakanlık sadece Türsab'tan görüş alır. ZAten rehber ücretlerini Türsab belirleseydi, rehberlik ücreti acenteler & operatörler için ciddi bir maliyet kalemi olduğu için, çok komik ücretler çekerlerdi.
Yine kendi adıma söyleyeyim, operasyonunu yaptığım tüm turlarda, anlaştığım rehberlere Bakanlığın belirlediği ücret ne ise onu verdim, vermeye de devam edeceğim.
Maaş konusu teori ve pratikte şöyle; Teoride Bakanlık her sene rehberlik ücretlerini belirler.(günlük tur / Paket turlarda günlük bedel /Maaşlı olarak acente ile iş sözleşmesi yapacak rehberler için aylık ücret) Acente & Tur operatörleri bu rakamı ödemekle yükümlüdür. Sigortanı yapmak zorundadır.
Ancak Teoride olan şu: Sana günlük ücret olarak örneğin 200 - 250 TL gibi bir ücret önerir. Üstü içinde Gruba işte deri, halı, kuyum, vs. gibi satışa yönlendirip, yaptığın satış üzerinden hakediş teklif eder.
Bu durum da Turist rehberliği mesleğini hanutçuluğa çevirdi zaten, kalite düştü, Turist küstü. Her Şey Dahil sistem bu yüzden tavan yaptı.
Bu yüzden benim gibi, Taban ücret uygulamasını kendisine prensip haline getiren ve hem turisti, hemde Rehberi kollayan acenteler & Operatörlerle çalışman gerekir onlarda 2 elin parmağını geçmez.
Ben mesela rehbere taban ücreti verir ve rehberi de uyarırım, misafirin talebi olmadıkça, soru sormadıkça satış için yönlendirme yapma, üzerinden para kazanma, ben zaten sana taban ücretin ne ise onu veriyorum. Bunun yanında eğer misafir bir şeyler satın almak istiyorsa da misafirden yana ol, fahiş fiyat çektirme, alışverişi kendine yapıyormuş gibi yap. Çünkü özünde örneğin 60 usd olan bir deri ceket, yönlendirilen acentenin kendisine komisyon, rehbere komisyon, araç sürücüsüne ayak bastı parası, vs. si derken oluyor sana 120 USD. Turizm komisyonculuk değildir. Bu yüzden gerek acentecilik kariyerimde gerekse rehberlik yaparken bu duruma her daim karşı çıktım, çıkmaya da devam ederim
5) Bu meslekte isim yapmak o kadar kolay olmuyor maalesef. öncelikle belirttiğim gibi iyi hocaların yetiştirdiği bir öğrenci olman gerek, sonrasında bu hocaların referansı önemli. Ayrıca kendini geliştirmen çok önemli hemde her anlamda. yani bir müzenin içindeki eserlerin özellikleri,bir ören yerindeki binaların ebatları vs.leri değildir önemli olan. Önemli olan o eseri yapanın neyden etkilendiği, etkilişim içindeki durumun, insanın vs. nin hikayesi, tarihsel olayı vs.
bu durumlar çok önemli. Bu durumlar seni rehberlikte 1 tık ileri taşır, zaman içerisinde de tecrübelenip isim yapmış olursun. ve bu şekilde sen bir isim yaptıkça acente & operatöre karşı kuralı sen koyarsın, yada benim gibi ilke & prensip sahibi acente & operatörlerin dikkatini çeker, onlar tarafından aranırsın.
6) Pandemi yokmuş gibi konuşuyorum, bu iş ölmez. Yazın Avrupalı gelir, Kışın Asyalı gelir tur liderliği yaparsın. Kurumsal firmaların üst düzey yetkilileri gelir, gelmişken bir tur yapalım der, günü birlik tur alırsın. Eğer kendini daha da geliştirmiş ve yurt dışına da çıkabiliyorsan, Türk gruplarla Yurt dışı turlarına çıkarsın. Cruise rehberliği yaparsın, gemi şirketlerinin rehberi olursun. Mesela Liseler falan tur gezisi yapıyor, onların başında gidersin.
Günlük tur ücreti 587 TL 10 gün tur alsan 5870 TL yapar. yaşam standartına göre yeter mi yetmez mi sen karar ver. Ama ayda 10 tur almak bile ciddi bir durumdur, ancak belirttiğim gibi kendini geliştirip, feedbacklerde rehberden memnuniyet yüksek gelip, acente için vazgeçilmez olursan alırsın ayda 10 turu. tabi birde taban ücreti veren acente bulman gerekecek.
Aklıma gelenler bunlar, sorarsan yazarım vakit buldukça
Ilkeli ve dürüst oluşunuz takdire şayan.
-
quote:
Orijinalden alıntı: readerxxxMerhaba meslek etiğine karşı bakışınız beni çok etkiledi ileride bahsettiğiniz değerlere sahip bir rehber olmak istiyorum sizce hangi üniversiteye gitmeliyim? Okurken de aynı zamanda turizmin içinde olup bolca dil pratiği yapmak istiyorum.
eğitimimi tamamladıktan sonra sempozyum, konferans, fuar vs. lerle kişisel gelişimimi devam ettirdim tabi ancak üniversite - kampüs - eğitim kadrosu anlamınmda hangisi iyidir, tabi bilemem. benim zamanımda Ege Üni iyiydi. hocalarımızın hepsi kendi dalında uzman akademik kariyeri olan, kitaplar yazmış kişilerdi. az önce girip Ege'nin kadrosuna baktım, sadece 1-2 hoca kalmış. o yüzden üni için maalesef yardımcı olamayacağım.
ben ilk okuldan itibaren yabancı dil eğitimi aldığım için İngilizce artık benim için içgüdüsel bir olgu oldu. Şunu tecrübe ettim, beyin ne kadar taze ise öğrenmesi kolay oluyor. mesela 25'li yaşlarda Almanca öğrenmek istedim, Almanca seviyemin ne kadar kassamda İngilizcem kadar iyi olamayacağını idrak edince bıraktım (yada belkide üşendim ama bununda yaşla ilgisi var bence) o yüzden dil öğreniminde pratik evet önemli bir durum ama öncelik boş yani 0-8 yaş bir çocukla / 8-11 yaş arası çocuğun kıyaslamasındaki fark için boş kelimesini kullanıyorum önemli olan durum bu. Pandemi gerçeği dil pratiğini olumsuz etkiler diye düşünüyorum. o yüzden yorum yapamam
ama bir turizmci olarak şunu net bir şekilde söylemek isterim, pandemi ile birlikte bu sektör şu anda ölü ve pandemi sonrası nasıl evrilir kestiremiyorum. o yüzden benim naçizane tavsiyem şu an için eğitim ve kariyer planlamını turizm üzerine kurma derim.
-
teşekkür ederim. iyi forumlar
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X