Türkiye, milli savaş uçağı KAAN’ın motoru için ABD’den ortak üretim talep etti (3. sayfa)

bak sadece bu kadarını okudum. gerisine gerek görmedim temelden yanlış zırvalamışsın çünkü bir saat.

1. F-35 sadece ve sadece Lockheed Martin tarafından geliştirildi.

NATO ve Birleşik Krallık, İtalya, Avustralya, Kanada, Norveç, Danimarka, Hollanda ve eski ortak Türkiye de dahil yakın ABD müttefiği program ortağı ülkelerden ek ödeneklerle birlikte, geliştirilmesi esas olarak Amerika Birleşik Devletleri tarafından finanse edilmektedir.

tr.wikipedia.org

Lockheed Martin F-35 Lightning II - Vikipedi

https://tr.wikipedia.org/wiki/Lockheed_Martin_F-35_Lightning_II

wiki cahili olmak böyle bir şey olsa gerek. biri daha vardı ekran kartı bölümünde wiki'de yazıyorsa doğrudur diye tutturan. wiki'deki ufo ve yehova şahitleri sayfalarını göstermiştim.  yürü git çoluk çocukla uğraşmıyorum yaşın tutmaz senin benimle tarih yarıştırmana 47 yaşına giriyorum ben.

NATO'dan çıkmak birkaç emekli ve kafası karışmış şahıs hariç hiçbir üst düzey Türk yetkilinin aklından bile geçmez. Bu muhabbet yalnızca popüler düzeyde dönüyor. NATO öyle girip çıkabileceğin sıradan bir devletler kulübü değil. Aslında bağımlılık ilişkileri ve altyapı uyumluluğu üreten karmaşık bir askeri entegrasyon ağı ve en çok da ABD'nin faydalanmaya çalıştığı büyük bir ortak menfaat havuzu. NATO'ya bir kere dahil olan çıkamıyor; çıkmaya yeltenince fayda havuzunu kaybedeceğini fark edip bundan dönüyor. Ondan NATO küçülmüyor. Yıllar geçtikçe büyüyor. Tabii sıradan insan kitleleri - hangi majör gerçeği zaten araştırıp anladılar da bunu anlasınlar - bu gerçekleri bilmediği ve anlayamadığı için Türkiye NATO'dan çıksın tartışması yapıyor. Öyle bir opsiyonun olup olmadığı bile tartışılabilir. Çıkmaya yönelik bir NATO maddesi veya mekanizması bile bulunmuyor! :)

emoji koydum yahu espri tabi bazı şeyler 100 bin feet zor ama hayalden kim ölmüş ve çok ciddi takılmaya gerek yok muhabbetine olsun biraz burada birincisi, hayallerimizi yüksek tutalım ki daha güzel şeyler ortaya çıksın ikincisi yani uçak mühendisi tanıdığınız olan var mı? benim var ama ona dayandırmıyorum ben haberleri iyi takip ederim. google denen icatla geçen seneki filmlerin repliğini bile bulamıyorsun gerçi ama yine de bakabilirsiniz. f35'i sadece amerikanın yaptığını sananlar var bak hala. neden 2017 üyesi be be.

Bu motorların lisans altında Türkiye tarafından üretilebildiği haberde de verilen verilerle çelişiyor yalnız. Aksi takdirde ortak üretim için lisans peşinde koşmamamız, kendi ürettiklerimizi takabiliyor olmamız gerekirdi. Habere göre de ilgili motorun yalnızca parçalarını imal edip bakımını yapabiliyor şekilde gözüküyoruz ya da belki lisans altında motoru sadece belirli bir miktarda üretmeye veya kısmen - sadece belirli parçalarını - imal etmeye izin var. Esasında lisansı değerlendirecek ve karanlıkta kalan noktaları uzman olmayana açıklayacak bir uzmanın yorumlaması ve aktarması gerekir. Çünkü medyada dönen bilgilerde böyle çelişkiler veya muğlaklıklar var. Yeni bir uçak söz konusu olduğu için de izin talep ediliyor olabilir. Ama bana daha önce de bu motoru rahatça üretemiyorduk o sebeple tam teşekküllü izin ve ortaklık istiyoruz gibi geliyor. Üretebilseydik zaten tersine mühendislikle biz de bir benzerini yapardık ve yaptığımız oynamalarla farklı bir şeymiş gibi lisansını alırdık.

Hocam yarı cahil dedikleri bu tip işte. Adamın tartışmada haklı çıkmak için tek donesi 47 yaşındayım, böyle tartışmaya giren bir tipten ne beklenirse artık. 47 senede en fazla 47 aylık birikim yapabilmiş o da ayrı mesele. Adam kahvehanede efradıyla yaptığı muhabbetleri gelmiş burada yazıyor. Bu tiplerin ne işi olur DH'de onu da anlamış değilim, git youtube, twitter zaten yarı cahillerle dolu.

F-35, Lockheed Martin mühendisleri tarafından geliştirilmiştir, joint program denilen şey proje bittiğinde satın alma hakkı karşılığında sadece projeyi finanse etme ortaklığıdır dedim diye, güya bana muhalefet yapacak ama benim dediğimi destekler gibi bişeyler zırvalamış. Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söylermiş misali.

Bi de maçası yetmemiş tartışmaya girmeye, wiki miki diye bişeyler saçmalamış sonra da bloklamış 🤣🤣🤣🤣

Adam 5. nesil nedir desen bilmez, işin avionics, stealth, yazılım vs her boyutunu geçtim daha en basit metalurji kısmı hakkında en ufak fikri yok ama bilgisayar oyununda para topladıkça aracını upgrade eder gibi habire onu geliştiririz, bunu reverse engineering yaparız, şunun daha iyisini yaparız.

Ben de benzer şekilde düşündüm.

Umarım istenilir :). GE-132 motorun kapasitesi arttırılıp itki gücü 35K'lara dayandırılsa gayet güzel olurdu. Bu prototipler teknik anlamda daha çok şey olmuş gibi = F-22 görünümlü ama F-15EX Eagle 2'nin performansına sahip bir uçak.

Yerli motor da itki olarak nereye varabilir, soru işareti :/.

T-929 için ukrayna'yla anlamışlardı. Uçan prototip ukrayna motoruydu. Ancak teslim edemeyeceklerini deklare ettiler bir de rusya fabrikanın bazi bölümlerini vurdu. Tei ts3000 motorunu uretecek ancak daha süresi var. O sebeple T-625 gökbey'de kullanılan Ts1400 ile T-629 üretilecek. T-129'dan daha yüksek kapasiteli ve daha performanslı olanı olacak.

Ayrıca t-129'ları satarken ihracat vetosu yiyoruz birleşik devletler'den. Onun yerini alması planlanıyor. Ayrıca t-129'un lisans anlasması da bitiyor. Yenilemek istemiyorlar. Üstüne t-129'un servis irtifasi 13 bin feet seviyelerinde. Bunu 20 bin seviyelerine çekmeleri gerecek. Dağlık alanlarda sıkıntı olduğu geri bildirimi geliyormuş.

Ben de yazdıklarınızın çoğuna atılıyorum. NATO üyeliği belki zoraki olmasa da - zira bu konudaki başka bir mesajımda NATO'nun Sovyetleri caydırmak ve onlara üstün gelmek haricinde üye devletler üzerinde ortaya çıkardığı bazı bağlayıcı niteliklerinden söz ettim - NATO kapsamında kaçınılmaz olan Türkiye-ABD "müttefiklik" ilişkilerine literatürde "zoraki birliktelik" diyorlar. Bu gayet yerinde bir tabir. Türkiye aynen dediğiniz gibi ABD açısından eskisi kadar vazgeçilmez değil ama gene de ABD Türkiye'den tamamen vazgeçemiyor. Türkiye de ABD'ye geçmişin getirdiği uyumlu silah sistemlerinin tedariki gibi bağımlılık zaruriyetleriyle, Rusya, İran vs ile devletlerarası rekabette karşı karşıya kaldığı bazı zeminlerde muhtaç.

NATO'nun Doğu Bloğu çöktükten sonra devam etmesi ve genişlemesi ittifakın o mesajımda bahsettiğim özellikleriyle, aslında NATO'nun sıradan bir dengeleme ittifakından fazlası olmasıyla ilgili. Hatta Sovyetler bile tam bir tehdit değildi. NATO daha rahat biçimde oluşturulabilsin ve İkinci Dünya Savaşı ertesinde artık kendi içinde savaşmayacak bir Batı Ülkeleri Bloğu konsolide edilebilsin diye ideolojik farklılığından yola çıkılarak bir öcü olarak kullanıldı (bu anlamda Kars-Ardahan ve Boğazlarda ortak bir üs hikayesinin diplomatik arka planını biraz kurcalarsanız tekliflerin - kullanılan tabir talep değil, teklif - kasten tehdit olarak Türk kamuoyuna lanse edildiğini görebilirisiniz ve orada Sovyetlerin esasında 1925 Türk-Sovyet Dostluk Antlaşması'nın yenilenmesi adı altında Türklerin de toprak kazanabileceği - Stalin'in Türkiye'ye verilmesini teklif ettiği İtalyan egemenliğindeki Menteşe Adaları gibi - bir tür pazarlık açmaya çalıştığını, maksadın Sovyet Rusya için yumuşak karın olan boğazlarda güvenliği garantilemek ve Kurtuluş Savaşı sırasında bize vermek zorunda kaldıkları bir hattı pazarlık yoluyla geri almak olduğunu görebilirsiniz). Bu arada NATO üyesi olmamızdan ve Sovyetlerin dağılmasından bu yana bir Sovyet/Rus tehdidi dediğiniz gibi bizim için artık pek var olmasa da Batı dünyası günümüzde - dediğinizin tam aksine - bir Rus öcüsünü gene hortlattı. Rusya da aslında bu öcüleştirme tuzağına Batı dünyasına kayan bir Ukrayna'yı toptan devirmeye yeltenerek ve savaş çıkartarak atladı sayılır. Ama şimdi biz Rusya ile de "iyi geçiniyoruz" - en azından ABD'den çok daha iyi sayılır. ABD önderliğindeki Batı bloğuna askeri ve ayrıca iktisadi üyeliğimiz de - kalıcı materyal bağların tesis edilmiş olmasından dolayı - sürüyor.

Kısaca pragmatizm. :)

Zayıf ve muhtaç tutmak için yapıyor. Rus S-400 alımı gibi yanlış bir adım atınca da kendi vermemezliğine bakmaksızın F-35 programından çıkarıyor. Elbette bunlar Türkiye'ye yönelik iyi bir niyete yorulamaz. Ama tutup işgal edeceği anlamına gelmiyor. Zararı kazancından büyük + resmi müttefikini işgal etmek herhalde fazla meşru olmaz. Bir ülkede operasyonel hava üslerin, nükleer bombaların, radar tesislerin vb varken zaten neden o ülkeyi işgal etmeye yeltenmek istersin? Kendi stratejik varlıklarını riske atacak şekilde? Lütfen azıcık mantık.