Şimdi Ara

Türkiye'nin 'T'si (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
24
Cevap
0
Favori
1.002
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Eagle_eyed

    Başkent Beyrut'ta bir telekom elemanı arıza gidermeye çalışıyor !!!!

    Telekom satılsın diye diye sattırdınız sonunda.

    Alanlar da işte bunlar.

    Gözünüz aydın.





    bu ne?

    hem telekomdaki memurlari islerinden mi cikaracaklar?Yine bizimkiler calismayacak mi?




  • telekomu alan alan şirket yani ''OGER'' ERMENİ lerin paravan şirketi...

    DÜŞÜNÜN ARTIK NE KADAR YARARLI OLUR NE KADAR ZARARLI OLUR.............
  • quote:

    Orjinalden alıntı: blackfear

    walla abiler şimdiye bkadar devletteydide doğru dürüst ne hayrını gördünüz

    personel sayısı az yada çok mühim olan bunların (verimli) çalışıp çalışmadığı
    oh neala memleket her gelen iktidar kendi adamını yerleştirsin sonra da bankamatik memurlar türesin

    YOOOOOOOOOOOOOK ÖYLE YAĞMA özelleşecek bu kurum arkadaş başka yolu yok

    ( malum hemen hemen her türk insanında devletin malı deniz yemeyen keriz mantığı var )




    Arkadaşımın dediği gibi bu ülkeyi bu dumuma biz getirdik. Bu ülkeye hangi siyasetçi gelirse gelsin önemli değil. Önemli olan halkın birşeylerin farkına varması.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Eagle_eyed

    Telekom, satıcılar ve Mümtaz Hoca hakkında...

    Necati UYAR - Evrensel

    1990’lı yılların başından bu yana, Özelleştirme, PTT’nin T’si ya da Telekom denilince akla ilk gelen isimlerden biri oldu Mümtaz Soysal. Seveni de sevmeyeni de adını çok sık anar oldu. Ne yıllarca hocalık yaptığı Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yetiştirdiği öğrencileri nedeniyle, ne çok kısa süren onurlu Dışişleri Bakanlığı deneyimi nedeniyle, ne bir gazetede yazdığı yazıları nedeniyle, ne de bir partinin (Bağımsız Cumhuriyet Partisi) genel başkanlığı nedeniyle anılıyor Mümtaz Hoca’nın adı. Bunca insanın adını sayıklamasının, köşesinde adını kalınca yazmasının tek nedeni; Hoca’nın özelleştirme karşıtı duruşu ve KİGEM (Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi Vakfı) başkanı olarak geçmişte bu yolda elde ettiği başarılar.
    Kalbi özelleştirme ateşiyle yanan(!), ne varsa satıp kurtulma meraklısı pek çok kesimin yeniden dilinde bugünlerde Mümtaz Soysal. Medyada hakim anlayışın gazetelerinde yer alan ve eleştiriyi aşıp, açıktan hakarete dönüşen bazı saldırgan yazılar, yağ ve salya suyuyla basılmış gibi. Bu saldırgan metinlerin ortak olan bölümü ise kısa bir cümle; “Satacak ve kurtulacaktık ama Mümtaz Hoca sattırmadı.”
    Bu tür yazılara bakıldığında, özelleştirme adı altında yürütülen peşkeşlere karşı çıkmak, yargı yoluna başvurmak büyük ayıp. Yargı tarafından alınmış olan ve tümüyle kamu yararına olan bu kararlar ise tam anlamıyla terbiyesizlik.(!) Saldırılar, özelleştirme karşıtı olan, özelleştirme karşıtı kararlarda imzası olan herkese, her kuruma yöneliyor. Fakat bu konuda en çok saldırıyla karşı karşıya kalan kuşkusuz Mümtaz Soysal.
    Telekomun yüzde 55 hissesinin blok satışının gerçekleştirildiği günün öncesinde, köşelerde hiç adı anılmayan Mümtaz Hoca, ihale sonrası her gün çok sayıda gazete köşesine konuk oluyor. Halkın birikiminin üç kuruşa satılmasının hesabının bir gün sorulmasının yarattığı korku ve bunun yanında, açılacak davalar sonucunda kamu yararına olmadığı açık olan satışın, yargıda durdurulması olasılığının yarattığı endişe, savunma mekanizmalarının istem dışı harekete geçmesine neden olmuş, parmaklar klavyeye kontrolsuz dokunmuş gibi.
    İhaleden bugüne, hemen her gazetede birkaç kez yer aldı Mümtaz Soysal ve KİGEM ismi. Kiminde tarafsız haber niteliğiyle, kiminde destekler ve “iyi ki varsınız” diyen içeriğiyle. Kiminde ise, neredeyse bugüne kadar ülke kaynaklarının çalınmasının, çırpılmasının, hortumlanmasının tek sorumlusuymuş gibi. Bu türden yazıların birkaçını tarihe not olarak düşmekte yarar var.
    İhalenin hemen ardından, 2 Temmuz günlü Radikal gazetesinde İsmet Berkan tarafından düzülen methiyede (!) hedef salt Mümtaz Hoca değil. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay da doğrudan topun ağzında. Yazının düzeysiz, alaycı “Satmayalım turşusunu kuralım” başlığı, darbe günlerinin ünlü lafı “Asmayalım da besleyelim mi”yi andırıyor.
    3 Temmuz günü ise sıra, her konudan anlayan bir yazarımıza gelmiş. Deniz Gökçe’nin Akşam gazetesindeki yazısının başlığı, “Mümtaz Hoca’ların değeri 20 milyar dolar” diye belirlenmiş. Yazıda, Telekom’un 60 bine yakın çalışanının olduğu belirtilirken, “şirketin verimli hale gelebilmesi için zaman içinde bazı işten çıkarmalar olacak” tespiti yapılarak, Telekom satışına yönelik karşı çıkışların salt bu nedenle olduğu izlenimi yaratılmaya çalışılmış. Yazıda; “Mümtaz Soysal gibi özel sektör düşmanlarının veya kamu çalışanlarının sendikalarının engelleme yapması gündeme gelecek” denilirken, diğer tüm benzer yazılarda olduğu gibi, aslında satışın geciktiği, geçmişte satılmış olsaydı, ülke kurtulmuş olacaktı (!) deniliyor.
    Seri saldırılardan biri de 6 Temmuz tarihinde Hürriyet gazetesinde Ertuğrul Özkök tarafından kaleme alınmış. Başbakan’ın Amerika seyahatindeki yol arkadaşlarından olan Özkök; “Bu insanları iyi tanıyın” başlıklı yazısında isim vermeden saldırıyor Mümtaz Soysal ve özelleştirme karşıtlarına. Satış için; “bu şartlarda iyi para” yorumu yapan Özkök, özelleştirme karşıtları “yaygaracı” olarak nitelenirken, sopa göstermeyi de ihmal etmiyor yazısında.
    Bir başka saldırgan metin, aynı gazetede bir gün sonra, bu kez Başbakan ile en sık görüşen yazarlardan bir diğeri olan Fatih Altaylı’nın köşesinde yer almış. Altaylı, “Yapmak suç. Peki ya yapmamak” başlıklı yazısında adeta kin kusmuş Mümtaz Soysal’a, hem de açıkça isim vererek. Fatih Altaylı’nın ruh hali, “sallandır iki tane özelleştirme karşıtını Kızılay Meydanı’nda” düzeyinde.
    Hürriyet gazetesinin tiraj endişesini de gözden ırak tutmadığı görülüyor bu tür konularda. Hafiften de olsa farklı görünen görüşlere de yer vermiyor değil. Çarşamba günü Ertuğrul Özkök’ün kalemiyle, perşembe günü Fatih Altaylı’nın kalemiyle Mümtaz Soysal’a hakaretler yağdırır ve saldırırken, cuma günü Emin Çölaşan’ın kaleminden günah çıkarmış gazete. Ancak sayın Emin Çölaşan, “Ayıptır yahu, ayıptır ayıp” diye sonlandırdığı yazısında, geçtiğimiz haftalarda Mümtaz Soysal’ı aşağılamaya çalışan Başbakan’ı eleştirirken, muhtemelen yazıyı yazdığı gün ve bir gün öncesinde kendi gazetesinde Mümtaz Soysal hakkında yazılan hakaret dolu “sözde yazıları” ise görmezden geliyor.
    1995-2005 yılları arasında elde ettiği k
    âr, 15 milyar doları geçen, her yıl 2,5 milyar dolar kâra geçen Telekom’u yıllık kârının yarısı kadar taksitlerle, 2,5 yılda elde edeceği kâr karşılığında satmaya çalışanlar ve yağdanlıkları bilmeliler ki, ne Telekom çalışanları ne de satışı iptal ettirmek isteyen özelleştirme karşıtları bu yolda hiç de yalnız değiller.


    evrensel gazetesini kale almıyorum.




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.