Şimdi Ara

Türkiye Önderliğinde ' İslam Barış Gücü '

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
0
Favori
1.259
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Endonezya'da temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, burada mevkidaşı Susilo Bambang Yudhoyono ile bir araya geldi. Gül, İslam ülkelerinde başgösteren krizler için kurulması tartışılan 'İslam Barış Gücü' konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti


    CAKARTA
    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Endonezya'nın başkenti Cakarta'da Cumhurbaşkanı Susilo Bambang Yudhoyono ile bir araya geldi. Özgürlük Sarayı'ndaki görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Gül, kamuoyunda bir süredir tartışılmakta olan 'İslam Barış Gücü' ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Gül, Endonezyalı mevkidaşı ile bu konuyu geniş bir şekilde konuştuklarını kaydetti.

    HER TÜRLÜ KATKIYI VERİRİZ

    Libya'da her şeyden önce akan kanın durdurulmasının önemli olduğunu dile getiren Gül, şu an NATO çatısı altında hareket yürütüldüğünü hatırlatarak, ateşkesin sağlanmasıyla ilgili Türkiye ve Endonezya'nın her türlü katkıyı vermeye hazır olduğunu ifade etti. "Aslında bununla ilgili çok yoğun bir diplomasi trafiği yaşanmaktadır. Dışişleri Bakanımız yoğun bir şekilde konunun içinde. Ankara'ya Libya'dan hem muhalefet hem eski iktidar olmak üzere her iki tarafın ziyaretleri söz konusudur. Ateşkesin sağlanmasıyla ilgili her türlü katkıyı vermeye hazırız" diyen Gül, Akdeniz kıyısında kapalı rejimlere yer olmayacağını belirtti.

    16 YIL ARADAN SONRA

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ziyareti, 16 yıl önce Süleyman Demirel'in bu ülkeye gelişinden beri bir ilk. Gül, mevkidaşı Yudhoyono'nun 25 yıl sonra geçen yıl Türkiye'yi, kendisinin de 16 yıl sonra Endonezya'yı ziyaret eden ilk cumhurbaşkanları olduğunu anımsattığı konuşmasında, Endonezya'da bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Karşılıklı olarak bir yıl içinde ziyaretlerin gerçekleştiğini belirten Gül, "Türkiye ve Endonezya ilişkilerini 'stratejik ortaklık' seviyesine çıkartmışlardır" dedi.

    İSLAM DÜNYASI İÇİN OLUMLU BİR ADIM

    Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Sedat Laçiner: İslam Barış Gücü konusunun iki cumhurbaşkanı tarafından konuşulmasının olumlu bir adım. Böyle bir oluşum İslam Konferans Örgütü (İKÖ) bünyesinde kurulabilir. Ancak İKÖ, ilk iş olarak Müslüman ülkelerin demokratikleşmesi için bir program yapmalı. Bu güç, barışı koruma adına inisiyatif alabilir, arabulucu olabilir. Türkiye buna öncülük edebilir.

    ÇOK SEVİNDİRİCİ BİR GELİŞME

    İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Genel Koordinatörü Cihangir İşbilir: Cumhurbaşkanlarının İslam Barış gücü konusunu gündemlerine alması önemli. Bu çok sevindirici bir adımdır. Böyle oluşumlarda mutabakat çok önemlidir. Önümüzdeki 10 ile 15 yıl İslam ülkelerinin kendi aralarındaki birlik arayışlarıyla geçecek diyebiliriz. Çünkü konjonktür bunu zorluyor. Bu hayali bir şey değil, ulaşılabilecek bir oluşumdur. Zaten cumhurbaşkanımızın da buna temas etmesi bunu gösteriyor.

    MÜSLÜMANLARI RAHATLATIR

    Anadolu Sanayici ve İşadamları Konfederasyonu (ASKON) Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Abdullahoğlu: Böyle önemli konunun cumhurbaşkanları seviyesinde gündeme gelmesinden dolayı çok memnunuz. Biz ASKON olarak bu konuda daha önce açıklamalar yaparak bir ihtiyacı gündeme getirmiştik. Böyle bir şey gerçekleştirilirse İslam ülkeleri adına son derece doğru bir adım atılmış olur. Ayrıca Müslümanları da gönülden rahatlatacak bir karar olacağını düşünüyoruz.

    KAYNAK : yenisafak

    Bence çok zekice.Tarihten beri süregelen Haçlı zihniyeti günümüzde de halen devam etmekte.Unutmayalım ki tarih her zaman tekerrür ediyor.Bugün bazı siyasi ve demokratik nedenleri sebep gösteren Batılı devletler, İslam cografyasının zenginliklerini söz konusunu bu sebepleri gerekçe göstererek sömürüyor.İslam devletleri varlık içinde yokluk çekiyor.Üstünde oturdukları siyah altına rağmen halk aç, yoksul, geri kalmış.Ülkemizin öncülüğünde kurulacak bu oluşum Türkiye'nin önemini daha da artıracaktır.İslam ülkelerine öncülük edebilecek tek ülkede ekonomik askeri ve demokrasisi açısından Türkiye'dir.







  • quote:

    Orijinalden alıntı: uranos50
    Bence çok zekice.Tarihten beri süregelen Haçlı zihniyeti günümüzde de halen devam etmekte.Unutmayalım ki tarih her zaman tekerrür ediyor.Bugün bazı siyasi ve demokratik nedenleri sebep gösteren Batılı devletler, İslam cografyasının zenginliklerini söz konusunu bu sebepleri gerekçe göstererek sömürüyor.İslam devletleri varlık içinde yokluk çekiyor.Üstünde oturdukları siyah altına rağmen halk aç, yoksul, geri kalmış.Ülkemizin öncülüğünde kurulacak bu oluşum Türkiye'nin önemini daha da artıracaktır.İslam ülkelerine öncülük edebilecek tek ülkede ekonomik askeri ve demokrasisi açısından Türkiye'dir.


    Çok zekice olduğu kesin doğru da gerisi boş. Zekice; çünkü, kendileri kayıp vermeden Müslüman görünümlü maşaları kullanarak amaçlarını gerçekleştirmek istiyorlar. Bizimkilerin halini görmüyorsanız/bilmiyorsanız orası başka tabi. Müslümanlar sorunlarını kendileri çözecek sanabilirsiniz.




  • bence olumlu bir gelişme, bir yerde düzen sağlanması gerekiyorsa gavur işgal edeceğine müslüman işgal etsin kardeşim, bari ahlaksızlık cinayet tecavüz olmaz. halka baskı olmaz...
  • "İslam Barış Gücü" ismiyle olmaz bence. Din, dil, ırk , renk ayrım gösterilmeden karma barış gücü oluşturulursa çok daha iyi olur.
  • Türkiye, Endonezya, Pakistan dışında başka hangi ülke katılmayı ister?
  • Müdahale etmesinde adı geçen İslam ülkelerinin hangisi ABD kontrolünde değil?
    Hangi politikalarını kendileri belirliyor?

    Bu sadece yemlemedir. Tamamen kullanılmadır. Hedef İslam coğrafyalarını coniler sömürecek diye bırakın bari coniler ölsün, mehmetler değil. Bundan daha zekice bir plan olamaz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35

    Müdahale etmesinde adı geçen İslam ülkelerinin hangisi ABD kontrolünde değil?
    Hangi politikalarını kendileri belirliyor?

    Bu sadece yemlemedir. Tamamen kullanılmadır. Hedef İslam coğrafyalarını coniler sömürecek diye bırakın bari coniler ölsün, mehmetler değil. Bundan daha zekice bir plan olamaz.





    yani lehrer
    ne olursun ALlah rızası içn bir kerde olumlu bak şu işlere yahu...

    yani abd seni o kadar etkisi altına almış ki onsuz bir şey düşünemiyorsun.

    BU proje yıllar öncesinden rahmetli hocamın projesiydi. İlk adımı D8 ler olarak atılmış hemen ardından islam birleşimiş milletleri, ortak para birimi, ortak üretim hedefleri gibi projeler hala gündemde. İlk seçimde inşallah iktidar olup en kısa zamanda bu projeler gerçekleştirilecektir.

    Sevgili lehrer

    emin ol

    bu adamlar kağıttan kaplan

    o kadarda gözünde büyütme. Dikkatli ol tamam ama büyütme, korkma. Onların planları varsa allahında bir planı var emin ol bütün planları alınır başlarına çalınır.




  • EXETER LOBİSİ NEDİR?


    İngiltere’de bir Exeter Üniversitesi vardır. İngiliz Üniversiteleri arasında “Kürt Araştırmaları Enstitüsü” olan tek yüksek öğretim kurumudur. Exeter Üniversitesi’nde ayrıca Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü de bulunuyor! Başında, Abdullah Gül’e fahri doktora unvanı veren Tim Niblock vardır.


    İngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı görevlere gönderilecek ajanlarının önemli bir bölümü Exeter Üniversitesi’nde eğitim görür. Ayrıca Arap ve İslam Dünyası ile Kürtler hakkında uzmanlaşması gereken İngiliz ajanlar da bu üniversitenin hocaları tarafından eğitilir. Üniversite yayınlarında, Irak’ın kuzeyinden “Irak Kürdistanı” diye söz edilir.

    Green Peace (Yeşil Barış) örgütü de Exeter Üniversitesi’nde bir laboratuvar sahibidir!


    Exeter Üniversitesi’nden mezun olan veya doktorasını burada yapan kişileri, daha sonra özellikle İslam ülkelerinde önemli ekonomik ve siyasi kuruluşların başında veya devlet görevlerinde görmek mümkündür. Mesela İslam Kalkınma Bankası’nın bütün önemli yöneticileri Exeter Üniversitesi’nde yüksek lisans veya doktora yapmıştır! Tabii buraya gönderilecek öğrencileri de kendi ülkelerindeki “İslami kuruluşlar” seçer!


    İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş seneler önce İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın kendisini Londra’ya ve güneye Exeter Şatosuna davet ettiğini, burada medyanın demokrasiyi tahrip etmesi üzerine bir beyin fırtınasına katıldığını bir Meclis konuşmasında açıklamıştır. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Exeter Üniversitesi’nde iki yıl eğitim-öğretim görmüştür. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da Abdullah Gül’ün bu üniversiteden arkadaşıdır! Abdullah Gül, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ve Prof. Sebahattin Zaim gibi hocalarının teşviki ve sağladıkları Milli Kültür Vakfı bursu ile 1976-1978 yıllarında Fehmi Koru ve Şükrü Karatepe ile birlikte İngiltere’ye gönderilmiştir.


    Gül, burada İslam ülkelerinde ileride görev alacak olan doktora öğrencileri ile sıkı bir arkadaşlık kurmuştur. Dönüşte Sebahattin Zaim’in daveti ile Sakarya Üniversitesi’nde görev almıştır. Abdullah Gül, 12 Eylül’den birkaç gün sonra evinden alınıp götürülür ve İstanbul’da Metris Askeri Cezaevine kapatılır!


    Çıktıktan bir süre sonra Merkezi Cidde’de olan ve 48 İslam ülkesinin üye olduğu İslam Kalkınma Bankası’nda diğer Exeter mezunu arkadaşları ile birlikte ekonomi uzmanı olarak görev alır. İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğu, Exeter Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yapmıştır.


    Exeter Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ian Markham’ın “Said Nursî’nin başarısı: Hakikat ve hoşgörü” başlıklı bir makalesi vardır! Yani bu üniversite “dinlerarası diyalog” un kurgulanmasında da vardır.
    Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Gül, görüldüğü gibi özellikle ABD ve İngiltere’nin derin devleti ile yakın ilişkiler içinde olan bir kişidir.


    Üniversiteyi bitirdikten sonra İngiliz istihbaratına eleman yetiştiren Exeter Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan Abdullah Gül, CIA istasyon şefi Graham Fuller ile gizli bir görüşme yaptıktan sonra Yenilikçi Hareket’in başına geçti!

    İslam ülkelerine yönetici yetiştiriyorlar

    İngiltere’de bir Exeter Üniversitesi vardır. İngiliz Üniversiteleri arasında “Kürt Araştırmaları Enstitüsü” olan tek yüksek öğretim kurumudur. Exeter’de Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü de bulunuyor! Başında, Abdullah Gül’e fahri doktora unvanı veren Tim Niblock vardır. İngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı görevlere gönderilecek ajanlarının önemli bir bölümü Exeter’de eğitim görür. Ayrıca Exeter’den mezun olan veya doktorasını burada yapan kişileri, daha sonra özellikle İslam ülkelerinde önemli ekonomik ve siyasi kuruluşların başında veya devlet görevlerinde görmek mümkündür.


    İsrail ile özel ilişki

    Abdullah Gül, İsrail ile ilişkileri çok sıkı tutan bir politikacı olarak dikkat çekti. Kasap Şaron olarak bilinen ve sonradan İsrail Başbakanlığı da yapan Ariel Şaron ile de görüşen Abdullah Gül, ABD derin devletine hizmetleriyle tanınan Ahmet Ertegün’ün Özbekler tekkesindeki cenaze töreninde ön saftaydı.


    25.04.2007, Arslan BULUT




  • Bu tarz olaylarda Türkiye önderliğinde birleşilmesi bütün dünya için çok iyi bir gelişmedir bence.
  • Bazı arkadaşlar haklı olabilir isminde '' İslam '' ibaresi ile kucakladığı kişilerin kısıtlanmış olabileceğinden.

    Müslüman olmayanlar kendilerini dışlanmış hissedebilir.
  • eğer islamın haklı olanın hakkını korumak olduğunun bilseydin bu tür konuşmlar yapmazdınız. Mesela almanların fransızlardan korunmak için osmanlıdan yardım istemesi, padişahında" banane sen gevursen" demeyip sadece yeniçeri elbiseleri ile bu zulmü durdurması, bunun en güzel örneğidir. Rahmetli hocamın satır aralarında kalan bir sözünü hatırlatarak durumun sizin düşündüğünüz gibi olmadığını açıklamak isterim. Cennetmekan hocam; teşkilata siz sadece müslüman ülkelerde yaşayan müslümanlardan sorumlu değilsiniz. Eğer new york ta sokakta kalmış aç kalmış biri varsa onlardan da sorumlusunuz. Yaşanabilir türkiye, yeniden büyük türkiye ve yeni bir dünya derken "dünyadaki bütün insanların saadetini sağlamak için çalışmalısınız" diye milli görüşün sınırlarının bütün insanların saadeti olduğunun belirtirdi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi combaba -- 9 Nisan 2011; 21:02:27 >




  • "hristiyan barış gücü" isminde bir oluşum kurulsaydı ona ne gözle bakardık acaba? Buna da dışarıdan o gözle bakılacak...
  • nereden çıktı bu "islam barış gücü" anlamadım..
    ne zaman kurulacakmış bu güç..hemen değil herhalde..
    15 yıl birlik arayışı içinde geçecekmiş! arayacaz, bulacaz ve sonra birlik kuracaz!
    hazırlık mazırlık falan bu iş 20 yılı bulur..
    be mübarek 20 yıl sonra bir birlik kuracaksan şimdiden hangi akla hizmetle bunu konuşuyorsun...
    ama belli olmaz bulduk bulduk ! diye çıkarlar ve ay sonuna kalmaz bu iş biter belkide...
    ya ciddiyetsiz bir ayaküstü sohbet yada bir çapanoğlu var bu işte
    bana göre tabi...
  • İslam , Barış , Güç ! Ortadoğu coğrafyasında birbiriyle çelişkili üç kavram...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ZinedineZidane

    İslam , Barış , Güç ! Ortadoğu coğrafyasında birbiriyle çelişkili üç kavram...


    islamla kölelik- itaat - biat kavramları birbirlerini yakışıyor bence.
    Amerika'nın kuklası rolündeki ülkelerden anca "uzaktan kumandalı" lider olur..
  • Ölü doğmuş , kurulsa bile fazla dayanmaz.
  • Nasıl olsa beni oraya almazlar, gidecek olanlar düşünsünler!
  • ismi ile gelismeyecek,faliyetleriyle...
  • Şöyle düşündükçe bana da sadece kağıt üzerinde kalır gibi geliyor.Batılı güçler böyle bir oluşuma asla izin vermezler bence...Bu gücün oluşabilmesi için birilerinin yumruğunu masaya vurması gerekiyor ancak bunu yapabilecek bir babayiğit göremiyorum...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: onlyone
    bence olumlu bir gelişme, bir yerde düzen sağlanması gerekiyorsa gavur işgal edeceğine müslüman işgal etsin kardeşim, bari ahlaksızlık cinayet tecavüz olmaz. halka baskı olmaz..



    Şaka gibisiniz ya. Sudandan yapılan etnik temizliği, tecavüz ve baskıyı hindular yaptı değil mi. Diğerleri her haltı yer biz Müslümanlar kanatsız melektir masalını ancak biat külütürü ile yoğrulmuş sivilceli erginler yer.




    quote:

    Orijinalden alıntı: uranos50
    Şöyle düşündükçe bana da sadece kağıt üzerinde kalır gibi geliyor.Batılı güçler böyle bir oluşuma asla izin vermezler bence...Bu gücün oluşabilmesi için birilerinin yumruğunu masaya vurması gerekiyor ancak bunu yapabilecek bir babayiğit göremiyorum...

    İstediğin yerini istediğin yere vur yinede olmaz daha kullandığımız mermilerin kalibreleri bile bir değil iken, bağımsız operasyonel kabiliyeti olan birleşik bir ordudan nasıl bahsedebiliriz. Hoş ama boş işler.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.