Şimdi Ara

TUS’a hazırlık sürecinde yaşananlar (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
54
Cevap
4
Favori
12.364
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
18 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neutumn

    E zor olacak tabii, bence birkaç sınav daha olmalı, teorik ve uygulamalı sınavlar da eklenmeli. Ve son aşamada sabır ve insanlık testi de yapılsın. İletişim nedir, güler yüz nedir öğrenmeden uzman, hatta pratisyen de olmasınlar. İnsanlara yardımcı olmak, onların sıhhati, sağlığı ve mutluluğu için fedakarlık yapacak metanette olmalılar.



    Masa başı, salla başını mesleği değil bu, hayat, capcanlı bir hayat görevi. Katlanamıyorsanız, sevmiyorsanız okumayın, uzman da olmayın; hastalara yazık. Tüm doktorların ve aday doktorların öğretim dışında eğitim almaları gerekiyor, insan ilişkileri konusunda bilhassa.
    36 saat nöbet yap ertesi gün çalışmaya devam et mesleği de değil. Günde 200 hasta bak mesleği hiç değil. Doktorlar doktorluğunu yapamıyor ki devlette.




  • Syronwar kullanıcısına yanıt
    Bu konuda sonuna kadar haklısın, bu durumda olanlar için sözlerim pek geçerli değil. Çünkü uygun şartlarda sağlıklı düşünebilir ve karar verebilirler, gönül isterdi ki yine dayanıp sabırlarını kontrol etmeleridir. Ama unutmamak gerekir ki nöbet kaçınılmaz.



    Ben daha çok bunun dışındakiler için demek istedim. Suçu, hastalığı olan insanlar ve onların yakınlarında değil, toplumun genelinde aramak gerek. Laflarımı üzerine alınacak arkadaşlar bilirler, umarım fark ederler.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neutumn

    Bu konuda sonuna kadar haklısın, bu durumda olanlar için sözlerim pek geçerli değil. Çünkü uygun şartlarda sağlıklı düşünebilir ve karar verebilirler, gönül isterdi ki yine dayanıp sabırlarını kontrol etmeleridir. Ama unutmamak gerekir ki nöbet kaçınılmaz.



    Ben daha çok bunun dışındakiler için demek istedim. Suçu, hastalığı olan insanlar ve onların yakınlarında değil, toplumun genelinde aramak gerek. Laflarımı üzerine alınacak arkadaşlar bilirler, umarım fark ederler.
    Kusura bakma hocam biraz sert yazdıysam. Çünkü insan bir süre sonra artık hassaslaşıyor bu konuya. Keşke gerekli düzenlemeler yapılsa da doktor da hasta da rahatlasa.
  • Syronwar kullanıcısına yanıt
    Aslında sen kusura bakma, diğer arkadaşlarım da mazur görsün beni. Birkaç olay yaşadığım için dolu dolu içimi döktüm. Umarım sorgulayan, araştıran, empati kuran, saygılı ve sevgili bir toplum oluruz. Toplum neyse, diğer tüm oluşumlar da öyledir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neutumn

    Aslında sen kusura bakma, diğer arkadaşlarım da mazur görsün beni. Birkaç olay yaşadığım için dolu dolu içimi döktüm. Umarım sorgulayan, araştıran, empati kuran, saygılı ve sevgili bir toplum oluruz. Toplum neyse, diğer tüm oluşumlar da öyledir.
    Önemli değil hocam, iyi sabahlar.
  • neutumn N kullanıcısına yanıt
    Hocam dedikleriniz ve arkadaşla olan konuşmanız çok hoşuma gitti. Haklısınız dediklerinizde hastalara karşı her zaman çok iyi niyetli olmalı ve yardımsever bir şekilde yaklaşmalıyız. Benim tanıdığım birçok doktorun yapmaya çalıştığım da o. Çünkü biliyorum bir insanın kendisi veya bir yakını hasta olunca daha hassaslaşır ilgi bekler. Beklemese bile başımızın üstünde tutmamız lazım. Ama iki uç noktayı geçersem. Bu noktalardan biri doktorları köle olarak gören, şikayet ederim diyen, emir veren, agresiflikle çözebileceğini düşünen hastalar ve yakınları ki bu davranışları çoğaltmak mümkün. Diğer ucu hastanın yüzüne bakmayan işimi yapayım gideyim diyen doktorlar ve benzeri birçok davranış daha. Şimdi bu uç noktalar iki tarafta da var. Bu insanların sayısı da arttı son zamanlarda. Ama bunun dışında çalışma koşulları olarak şunu söyleyebilirim çok fazla yoğunluk olunca arkadaşın da dediği gibi veya sizden bir önceki girmiş olan hasta bağırmış olunca biz de insan olduğumuz için ister istemez modumuz değişebiliyor. Tabi ki bu bir bahane değil ve bunu yansıtmamız lazım ki bu yüzdendir fark ederseniz birçok doktor hissiz ifadesiz davranır. Ama yine de insan olduğumuz için olabiliyor. O yüzden koşulların düzeltilmesi bu gerginliği azaltmak için ilk adım olacaktır bizim adımıza. Tabi ki doktor olacak kişilerin davranış eğitimi hasta yönetimi konusunda da ders alması gerekir. Bir çoğumuz bunu usta çırak ilişkisi şeklinde öğreniyoruz. Bir çoğumuz insan olarak kişiliğimizi yansıtıyoruz. Ben kendi adıma her hastaya ilgiyle yaklaşmaya çalışıyorum. Ama bazı hastalar agresiflikle daha iyi hizmet alabileceklerini düşünüyor en baştan. Bu hastaları doğru yönetmek gerekse de, tıbbi olarak değil tabi ama ilgi alaka olarak doktor olarak istediğim davranışta bulunamıyorum ve bu aslında hasta için de daha kötü oluyor. Tabi ki bu benim düzeltmem gereken bir davranış ama dediğim gibi biz de insanız duygularımız var, işin en zor kısmı belki onca bilgi yoğunluğundan çok bu davranış yönetimidir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Therah kullanıcısına yanıt
    Anlayışın için teşekkür ederim. Katılıyorum ifadelerine, doktor-hasta ilişkisi karşılıklı olarak saygı ve belli bir seviye çerçevesinde olmalıdır. Ben hep şuna inanırım, karşı taraf saldırgan ve üslup yoksunu ise ona aynı şekilde yanıt vermemeye gayret ederim. Bunu denediğim zamanlarda karşı taraftan olumlu geri bildirimler aldım. Hastalar ve yakınları, yaşadıkları psikolojinin etkisiyle kendilerini çabuk kaybedebiliyorlar. Gün içerisinde onlarca defa buna dayanmak elbet zordur, ister istemez tepki verilebiliyor.

    Ayrıca, daha çok doktorun hasta psikolojisini gözden kaçırdığına dikkat çekmeye çalışıyorum. Hastalığı ciddi olan insanlara hastalığını açıklarken karşı tarafın beklentisini ve tepkisini iyi ölçmek gerek. Tedavi süresince psikolojilerini sekteye uğratmamak adına bilinçli olmak daha makul bir tavır olur. Hasta psikolojisinin ne kadar önem arz ettiğini herkesten çok çok daha iyi biliyorsunuz. Anlıyorum, bu da zor; her hastaya karşı açıklama yaparken ve tedavi ederken bunu atlayabiliyorlar. Bu zorlukların üstesinden gelmek de insanı sevmekten ileri geliyor, tabii insanlar da doktorlara yardımcı olunca çok daha başarılı bir tablo çıkıyor. Koşullarınızın iyileşmesi kesinlikle bunda fayda sağlayacaktır.

    Kolaylıklar dilerim.




  • hocam hala konuya girip okuyor musunuz bilmiyorum. ama umarım görürsünüz.

    ben de yakında anlattığınız sürece başlayacağım. bu sene 5 bitiyor. dahiliye istiyorum. puan hedefim 60-65 aralığı. hırsım 0 ve bundan büyük de mutluluk duyuyorum açıkçası. çünkü 1-2-3'te beraber vakit geçirdiğimiz arkadaşlarım off-line'da 1-2 ders eksik dinledim diye gece uyuyamadım diyor. korkunç bir şey bu. tus'a değil de sanki cennet-cehenneme giriş sınavına hazırlanıyor. kazanamazsa sonsuza kadar azap çekeceğini düşünüyor. sanki tus'u kazanamazsa aç kalıp sokakta yatacak. yoo, gayet de mesleğe başlayıp az biraz para kazanmaya başlayacak.

    bu tus işi beni üzmüyor ama biraz sinirlendiriyor. sınavın bu zorluğu, puanların uçukluğu, artık 80'lerin görülmeye başlanması tamamen biz tıp öğrencileriyle ilgili bir şey.

    yahu bi' salın. 6 sene zaten imanımızı gevretiyorlar. son sene 8-10 saat ayakta dikilip eve geçince derse oturmaya çalışıyoruz. hasta baskısı bir yandan, çevrenin bitmedi mi okul hezeyanları bir yandan. yahu salın bi' yeter!


    bir de şu dershane işi. allah'ım bitirecek bu çocukları. yahu, cuma günü saat 6 gibi ameliyathaneden çıkmışız. haftaya cuma üroloji sınavı var. herifler cuma akşamını offline'da geçirip cmts sabah 8'de dershaneye gidiyor. akşam çıkışları 8'de. aynısı bir sonraki gün tekrar ediyor.

    bu insancıl bir süreç değil. hani size haksızlık edilmiyor beyler, siz kendinize haksızlık ediyorsunuz. 17.yüzyılda yaşayan zirai köleler değiliz. sabah tekmeyle uyandırılıp karın tokluğuna tarlaya sürülmüyoruz. ama siz böyle davranıyorsunuz. ve böyle davranarak, kendinize zarar verdiğiniz kadar başkalarının işini de zorlaştırıyorsunuz. bu hiç insancıl değil, ayıp ediyorsunuz.

    bi' salın. biraz rahatlayın. siz fevkalade bir işi zaten başardınız. bırakın da sınavı ilk seferinde kazanamayıverin. yeter yahu! hepinize laflar hazırladım.

    hayatında hiçbir sınav için antidepresan vs. hiçbir ilaç kullanmamış biri olarak yeni challenge'ım tus olacak sanırım. hedef 60-65 arası. dahiliye.

    kılıçları kuşandık biz de. bakalım.




  • tomthejeer kullanıcısına yanıt
    Hocam benim düşüncelerimi dile getirmişsiniz. Hayatımın belki de en verimli dönemlerini, gençliğimin 2 yılını kapanıp ders çalışarak geçirmek istemiyorum. Bu yüzden yüksek puanlı olmayan yerleri hedefliyorum. Benim de hedefim sizin bahsettiğiniz puanlar ama daha sürece uzağım birkaç sene daha var TUS çalışmalarıma, hem hayatı yaşamaya çalışıp hem ders çalışarak bu puanlara ulaşılabilir mi? Tıp okuyan meslektaşlarımız malum hayatsız olduklarından sürekli ve sürekli ders çalışıyorlar, o hallerini görünce çok zor olacakmış gibi geliyor benim de oturup sürekli ders çalışmam gerekiyormuş gibi hissettiriyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kara Komite -- 19 Şubat 2020; 20:7:56 >
  • nereyi kazandın hocam ben de eylülde gireceğim
  • Şükür geride kaldı o günler şu anki tayfa 3. sınıftan başlıyormuş çalışmaya Allah muhafaza

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kara Komite

    Hocam benim düşüncelerimi dile getirmişsiniz. Hayatımın belki de en verimli dönemlerini, gençliğimin 2 yılını kapanıp ders çalışarak geçirmek istemiyorum. Bu yüzden yüksek puanlı olmayan yerleri hedefliyorum. Benim de hedefim sizin bahsettiğiniz puanlar ama daha sürece uzağım birkaç sene daha var TUS çalışmalarıma, hem hayatı yaşamaya çalışıp hem ders çalışarak bu puanlara ulaşılabilir mi? Tıp okuyan meslektaşlarımız malum hayatsız olduklarından sürekli ve sürekli ders çalışıyorlar, o hallerini görünce çok zor olacakmış gibi geliyor benim de oturup sürekli ders çalışmam gerekiyormuş gibi hissettiriyor.
    olmazsa olmaz napalım, canımızdan kıymetli değil ya.

    ben böyle düşünüyorum açıkçası. birkaç sene acilde ya da aile hekimliğinde filan çalışırım. bir şekilde sonunda olur gibi geliyor.

    ama tus'u kazandıktan sonra hiçbir şey bitmiyor ki. dermatoloji, ftr ve göz gibi birkaç bölüm dışında tus sürecinden daha yorucu bir zaman dilimi bekliyor t*siyerleri. farkında değiller mi sanki? ama o güzelim insanlar tus lafını duyunca beyni gitmiş zombilere dönüyor.

    valla hiç canını sıkma bence. olmazsa olmaz. hayır kazanınca başımız göğe filan da ermeyeceğine, bizi elinde sopalarla kıdemli terör örgütü beklediğine göre? siz kaçıncı sınıfsınız? kliniğe geçtiniz mi? ben 2 senedir klinikteyim ve kıdemli denen canlı organizmalar üzerinden bir insanın ne denli iğrenç, ne denli alçak davranışlarda bulunabileceğine şahit oldum. 25 yaşında el kadar boyuyla 35 yaşındaki 'kıdemsizini' anasına küfrederek azarlayan, türkiye derecesi yapmış insanı önce lahmacuncuya gönderip sonra da 'soğanı nerede bunun' diye çemkiren çok canlı bomba adayına şahit oldum.

    tus için sarfettiğimiz sözler bunlar için de geçerli ama. kıdemli olacak hayatsızlardan birisi hadi bakalım aşağılayıcı bir laf etsin. ertesi gün plastik cerrahiye yollamazsam.

    hadlerini bilecekler. bildireceğiz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cosmic Love

    Şükür geride kaldı o günler şu anki tayfa 3. sınıftan başlıyormuş çalışmaya Allah muhafaza
    hepsi manyak. hepsi.

    dersahaneye gitmiyorum diye, onun çalışma sürecini zedelerim diye benimle konuşmayan insanlar var.

    delirmiş bunlar. korkunç olan bu insanlar kafayı sıyırdıktan sonra ülkeye salınıp hastaları tedavi etmeye çalışacaklar.

    tus süreci korkunç bir noktaya gidiyor.

    benim ilk önerim tüm dershaneler derhal kapatılmalı. olayı köpürten muhtemelen oralar.

    oradan çıktıktan sonra, örgüt evinden çıkmışlar gibi beyinleri yıkanıyor zavallıların.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tomthejeer

    olmazsa olmaz napalım, canımızdan kıymetli değil ya.

    ben böyle düşünüyorum açıkçası. birkaç sene acilde ya da aile hekimliğinde filan çalışırım. bir şekilde sonunda olur gibi geliyor.

    ama tus'u kazandıktan sonra hiçbir şey bitmiyor ki. dermatoloji, ftr ve göz gibi birkaç bölüm dışında tus sürecinden daha yorucu bir zaman dilimi bekliyor t*siyerleri. farkında değiller mi sanki? ama o güzelim insanlar tus lafını duyunca beyni gitmiş zombilere dönüyor.

    valla hiç canını sıkma bence. olmazsa olmaz. hayır kazanınca başımız göğe filan da ermeyeceğine, bizi elinde sopalarla kıdemli terör örgütü beklediğine göre? siz kaçıncı sınıfsınız? kliniğe geçtiniz mi? ben 2 senedir klinikteyim ve kıdemli denen canlı organizmalar üzerinden bir insanın ne denli iğrenç, ne denli alçak davranışlarda bulunabileceğine şahit oldum. 25 yaşında el kadar boyuyla 35 yaşındaki 'kıdemsizini' anasına küfrederek azarlayan, türkiye derecesi yapmış insanı önce lahmacuncuya gönderip sonra da 'soğanı nerede bunun' diye çemkiren çok canlı bomba adayına şahit oldum.

    tus için sarfettiğimiz sözler bunlar için de geçerli ama. kıdemli olacak hayatsızlardan birisi hadi bakalım aşağılayıcı bir laf etsin. ertesi gün plastik cerrahiye yollamazsam.

    hadlerini bilecekler. bildireceğiz.

    Alıntıları Göster
    gençler tus falan boş benim gibi salın pratisyen kalın mis gibi




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.