Şimdi Ara

Welcome to the NHK! (2006) (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
146
Cevap
7
Favori
8.004
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ababa ubaba odoru akachan ningen heahh!!!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şimdi bitirdim.Bu animeye bakılacak olusa ben %90 sosyalim abi

    Bu nedir ? Resmen asosyalliğin dibi..Bu kadar kötü durumda insanlar varsa tedavi görmeliler bence

    Fakat gerçekten güzel bir animeydi..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Doqac. -- 25 Ağustos 2012; 0:48:08 >
  • bende zamanında izledim bana etki yapmadı sebebini bilmiyorum o aralar asosyaldim şu anda her gün dışarı çıkıyorum ama kendimi hala asosyal görüyorum japonya hayalim var hala 6 sene var gün sayıyorum öyle işte ama birileri için çok anlamlı olabilcek bir seridir izleyin derim japonyada güzel bir hayat hayalim var ama bu anime aklıma gelince bir an duraksadım acaba güzel olcakmı diye hayırlısı
  • Bu traz animeler arıyorum. asosyallik gibi bir konusu olan. veya böyle eğitici, hayata bakışımız değiştiren, toplumu eleştiren... Lütfen.. önerilerinizi bekliyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: krampon kelebeği

    Bu traz animeler arıyorum. asosyallik gibi bir konusu olan. veya böyle eğitici, hayata bakışımız değiştiren, toplumu eleştiren... Lütfen.. önerilerinizi bekliyorum.


    Flowers of Evil mangasını oku. İlkbahar 2013'de animesi yapılacak, onu izle yada.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Akuma_Blade -- 6 Aralık 2012; 10:41:42 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Akuma_Blade

    quote:

    Orijinalden alıntı: krampon kelebeği

    Bu traz animeler arıyorum. asosyallik gibi bir konusu olan. veya böyle eğitici, hayata bakışımız değiştiren, toplumu eleştiren... Lütfen.. önerilerinizi bekliyorum.


    Flowers of Evil mangasını oku. İlkbahar 2013'de animesi yapılacak, onu izle yada.

    şu an manga'ya zaman ayıramam herhalde ama bu aklımda bulunsun. sağol.
    başka önerileri de beklerim.




  • off nasıl görmemişim bu seriyi hemen indirmek lazım çok geç kalmışım çok
  • Up!, Güzel anime
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Akuma_Blade

    quote:

    Orijinalden alıntı: krampon kelebeği

    Bu traz animeler arıyorum. asosyallik gibi bir konusu olan. veya böyle eğitici, hayata bakışımız değiştiren, toplumu eleştiren... Lütfen.. önerilerinizi bekliyorum.


    Flowers of Evil mangasını oku. İlkbahar 2013'de animesi yapılacak, onu izle yada.

    Onun animesi çıkacağını bilmiyordum, gerçekten çok iyi oldu bu haber.




  • Mükemmel ötesi bir anime daha 1. bölümü izledim ve bunu söyleyebiliyorum. 24 bölümü var sadece ama niye bu kadar az kişi izlemiş onu anlamış değilim. Bitince tekrar izlemeyi düşünüyorum. İyicene bilinçaltıma yerleşsin diye.
  • Romanının PDF'ini birkaç gün önce bulabildim. Gün boyu yazı yazmaktan bir hayli yorgunum ama şunu söylemeliyim. Anime'nin aksine burada gerçek olaylardan, gerçek isimlerden yada hala TVde politikacılardan duymaya devam ettiğimiz tarzdan komplo teorilerine teğet geçmekten korkmamışlar. Konuşma diline yakın bir dili var ve sıkmıyor. Tavsiye ediyorum.

    WELCOME TO THE NHK! İngilizce Romanı
  • Ben bir iki bölüm izleyip bırakmıştım tekrar bakayım
  • İzlemeye yeni başladım sayılır bu seriyi 4. bölümdeyim iyi gülüyoruz eğleniyoruz felan ama satou ya fena üzülüyorum Misaki de denek muamelesi yapıyo zaten Bitince ben gene yazarım neyse

    Not: Şimdi bitirdim gerçekten çok güzel bir seriydi bunca yıldır nasıl fark etmemişim ona yanıyarum ama böyle bir zamanda izlediğimede sevinmedim değil sanki eskiden izlesem hiç etkilenmezmişim gibi hissettiim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi YamiNoGame -- 16 Haziran 2013; 1:49:37 >




  • Bu Animeyi izleyenler çok şanslı.
  • 14. bölümü izledim biraz önce. Geceleri etrafta kimsecikler yokken izlemek daha iyi etki yapıyor bunu izlerken. İlk başlarda eroge falan derken saçma bir yapım diye düşündüm ama şu an oldukça iyi ilerliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Akuma_Blade

    Romanının PDF'ini birkaç gün önce bulabildim. Gün boyu yazı yazmaktan bir hayli yorgunum ama şunu söylemeliyim. Anime'nin aksine burada gerçek olaylardan, gerçek isimlerden yada hala TVde politikacılardan duymaya devam ettiğimiz tarzdan komplo teorilerine teğet geçmekten korkmamışlar. Konuşma diline yakın bir dili var ve sıkmıyor. Tavsiye ediyorum.

    WELCOME TO THE NHK! İngilizce Romanı

    Sayin akuma ben bu animeye senin tavsiyelrinden gecen senelerde baslamaya karar vermistim.Fakat 4-5 bolum izleyince icimde bir korkuyla beraber bir endise ve bir kararma olustu.Acaba ilerde ben de boyle olucak miyim diye.Ben bu kadar asosyal degilim allaha sukur ama olabilirim diye korktum ve su an hic izleyesim gelmiyor
    Liseyi yeni bitirdim.Bu seneye kadar derslerime filan agirlik verdim.Bos zamanlarda anime izlemeyi filan tercih ettim.Lisenin yurdunda kaldigim icin arkadaslardan ayrilip kendi icimde bir hayat yasama sansim olmadi.Ama sanirim yurtta kalmasaydim hikikimorilige dogru yol alirdim.Ama yurtta kaldigimda bile okul tarafina kacip gizlice mudur yardimcilarinin bilgisayarindan anime filan izledimSeneye ins tip okuycam sence animeleri abartmadan mi izlemeliyim.Ve karirinda birakip haftada 5-6 tane anime takip etmeliyim?Simdi tip okuyunca derslerden de vakit kalmiycak hikikimorilige dogru gider miyim?Bana ne tavsiye edersin korkuyorum acikcasi bu anime de beni korkuttu




  • quote:

    Orijinalden alıntı: comand.com kardeş

    quote:

    Orijinalden alıntı: Akuma_Blade

    Romanının PDF'ini birkaç gün önce bulabildim. Gün boyu yazı yazmaktan bir hayli yorgunum ama şunu söylemeliyim. Anime'nin aksine burada gerçek olaylardan, gerçek isimlerden yada hala TVde politikacılardan duymaya devam ettiğimiz tarzdan komplo teorilerine teğet geçmekten korkmamışlar. Konuşma diline yakın bir dili var ve sıkmıyor. Tavsiye ediyorum.

    WELCOME TO THE NHK! İngilizce Romanı

    Sayin akuma ben bu animeye senin tavsiyelrinden gecen senelerde baslamaya karar vermistim.Fakat 4-5 bolum izleyince icimde bir korkuyla beraber bir endise ve bir kararma olustu.Acaba ilerde ben de boyle olucak miyim diye.Ben bu kadar asosyal degilim allaha sukur ama olabilirim diye korktum ve su an hic izleyesim gelmiyor
    Liseyi yeni bitirdim.Bu seneye kadar derslerime filan agirlik verdim.Bos zamanlarda anime izlemeyi filan tercih ettim.Lisenin yurdunda kaldigim icin arkadaslardan ayrilip kendi icimde bir hayat yasama sansim olmadi.Ama sanirim yurtta kalmasaydim hikikimorilige dogru yol alirdim.Ama yurtta kaldigimda bile okul tarafina kacip gizlice mudur yardimcilarinin bilgisayarindan anime filan izledimSeneye ins tip okuycam sence animeleri abartmadan mi izlemeliyim.Ve karirinda birakip haftada 5-6 tane anime takip etmeliyim?Simdi tip okuyunca derslerden de vakit kalmiycak hikikimorilige dogru gider miyim?Bana ne tavsiye edersin korkuyorum acikcasi bu anime de beni korkuttu

    Seriyi bitirirsen zaten herşeyin özgür irade noktasında sonuçlandığını görebilirsin. İleride ne olurum diye korkup endişelenme sadece seriyi bitirdiğinde almak istediğin herşeyi hazmetmeye çalış derim ben.




  • 21. bölümü izledim de şimdi (bu gece bitiririm sanırım), ilk bölümlerdeki havası yok gibi son 5-6 bölümdür. Hep önemli olaylarda tesadüflerin olması falan pek hoşuma gitmedi.

    Oyunu yaparlarken Yamazaki'nin durumu,
    Satou, Misaki-chan'ı kaybettikten sonra senpai'yi bulması
    Senpai'nin Satou'yu Akakibara'da görmesi
    Natsucomi'nin ilk günü senpai'nin adaya çağırması gibi
    Tamam her animede olan şeyler bunlar ama slice of life türüne yakın bir anime olduğu için ben rahatsız oldum açıkçası. Umarım son 3 bölümü iyi işlemişlerdir.


    Ekleme: Son 2 bölümü oldukça beğendim. Özellikle 23. bölüm animenin en güzel bölümüydü. O dedğim 5-6 bölümlük "bence" sıkıcı periyot olmasaydı tamamen mükemmel olurdu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kangaetemo -- 7 Temmuz 2013; 5:39:39 >




  • Tesadüfler aslında sadece sonda yok başta da var. Ben bunu seri adına bir eksi olarak görmüyorum. Aksine empati yapan bir izleyici için bu faktörün daha önemli olacağını düşünüyorum. Sabahtan akşama, akşamdan sabaha, dört duvar arasında, kimsenin sizi arayıp sormayacağı ve artık yaşın pek çok şeyi yapmanız için size engel olmaya başlayacağı bir durumu, başka türlü izleyicinin kafasında nasıl oluşturabilirlerdi ki?

    Dahası Satou aslında bu açıdan düşünülürse şanslı biri. İlla örneklemek gerekirse, ben okuldan mezun olduktan sonra tek bir "arkadaşın" (?) telefon numarasını bile almamıştım. O yıllarda bile o kadar doluydum aslında, topluma ve tektipleşmiş insanlara karşı. Yıllar sonra sanal hayatın dışına da çıkmak ihtiyacını duyduğumda da bu yüzden çok pişman olmuşumdur. "Okuldan filan biri arasa beni, çıksak bir yerlere gezsek filan" düşüncesi zamanla "Lan hakikaten onları yoksaymasa mıydım? Hata mı yaptım?" haline geliyor, canlı tanığıyım, çalıştığım işyerinde biri beni tesadüfen tanıyınca sarılıp ağlamadığım kalmıştı sırf bu yüzden. Tersine empati kurarsanız da, bu seriyi neden henüz liseyi bile bitirmemiş insanlara önermemi anlayabilirsiniz. Yarın bir gün tesadüfler eseri tanışıp arkadaşınız olacak insanlar yada eski okul arkadaşlarınızın yeniden karşınıza çıkmasıyla yalnızlığınızı unutmanız sözkonusu olmayabilecek çünkü.

    Sabahın köründe yazdığım için yer yer kopuk olabilir ama bazen böyle seriler de izlememiz/izletmemiz gerekiyor aslında. Yetmez, böyle kitaplar da okumalıyız. Empati yapıldığında "neyim ben, ne yapıyorum, ne olacağım?" diyebilmeliyiz, dedirtebilmeliyiz. Zira o 8. sınıf sendromu denilebilecek, stresten kaçmak için yan hobilere, kurgulara sığınan bir insanın yalnızlığının ne kadar yaralayıcı olabileceğini ben biliyorum. Benzer durumla ilgili yenilerden Chūnibyō demo Koi ga Shitai! var mesela, yakın zamanda birşeyler karalarım bununla ilgili.

    not: "Welcome to God" en favori bölümümdür, hıçkıra hıçkıra ağlamıştım o bölümde ben.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Akuma_Blade -- 7 Temmuz 2013; 7:52:05 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Akuma_Blade

    Tesadüfler aslında sadece sonda yok başta da var. Ben bunu seri adına bir eksi olarak görmüyorum. Aksine empati yapan bir izleyici için bu faktörün daha önemli olacağını düşünüyorum. Sabahtan akşama, akşamdan sabaha, dört duvar arasında, kimsenin sizi arayıp sormayacağı ve artık yaşın pek çok şeyi yapmanız için size engel olmaya başlayacağı bir durumu, başka türlü izleyicinin kafasında nasıl oluşturabilirlerdi ki?

    Dahası Satou aslında bu açıdan düşünülürse şanslı biri. İlla örneklemek gerekirse, ben okuldan mezun olduktan sonra tek bir "arkadaşın" (?) telefon numarasını bile almamıştım. O yıllarda bile o kadar doluydum aslında, topluma ve tektipleşmiş insanlara karşı. Yıllar sonra sanal hayatın dışına da çıkmak ihtiyacını duyduğumda da bu yüzden çok pişman olmuşumdur. "Okuldan filan biri arasa beni, çıksak bir yerlere gezsek filan" düşüncesi zamanla "Lan hakikaten onları yoksaymasa mıydım? Hata mı yaptım?" haline geliyor, canlı tanığıyım, çalıştığım işyerinde biri beni tesadüfen tanıyınca sarılıp ağlamadığım kalmıştı sırf bu yüzden. Tersine empati kurarsanız da, bu seriyi neden henüz liseyi bile bitirmemiş insanlara önermemi anlayabilirsiniz. Yarın bir gün tesadüfler eseri tanışıp arkadaşınız olacak insanlar yada eski okul arkadaşlarınızın yeniden karşınıza çıkmasıyla yalnızlığınızı unutmanız sözkonusu olmayabilecek çünkü.

    Sabahın köründe yazdığım için yer yer kopuk olabilir ama bazen böyle seriler de izlememiz/izletmemiz gerekiyor aslında. Yetmez, böyle kitaplar da okumalıyız. Empati yapıldığında "neyim ben, ne yapıyorum, ne olacağım?" diyebilmeliyiz, dedirtebilmeliyiz. Zira o 8. sınıf sendromu denilebilecek, stresten kaçmak için yan hobilere, kurgulara sığınan bir insanın yalnızlığının ne kadar yaralayıcı olabileceğini ben biliyorum. Benzer durumla ilgili yenilerden Chūnibyō demo Koi ga Shitai! var mesela, yakın zamanda birşeyler karalarım bununla ilgili.

    not: "Welcome to God" en favori bölümümdür, hıçkıra hıçkıra ağlamıştım o bölümde ben.

    Zaten benim de seriyi izleme amacım hemen hemen sizin yazdığınız gibi şeylerden ötürü. Ama üst üste izleyince sanırım o kadar tesadüf rahatsız etti. Haftada bir izlesem belki bu kadar sıkıntı vermezdi. Gerçi o tesadüfler ufak detay, önemli olan resmin tamamını görebilmek.
    Chuunibyou demo Koi ga Shitai'yi ben de izledim. Gerçi komedi diye başlamıştım, ancak o 8. sınıf sendromu denen şey iyisiyle, kötüsüyle daha iyi anlatılmazdı sanırım.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.