Şimdi Ara

Yardım!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
350
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar montaigne denemeler 4 cilt halinde çıkmiş say yayınlarından.acaba çeviri ne kadar başarılı?okuduysanız yorum yaparmısınız?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Bence Say Yayınları'nın Denemeler çevirisi, kitabın diğer çevirilerine göre -tabii ki 4 cilt olmasının da etkisi var- daha açıklayıcı, geniş ve doyurucu bir anlatıma sahip. Çeviride genel olarak uzun, karmaşık, yan anlamlara fırsat verebilecek cümlelerden kaçılmış; kavramları ve yan cümlecikleri ayırmak için de çokça virgül kullanılmış. (buna ihtiyaç duymadan cümleleri daha kısa verebilirdi, bu da kuru bir anlatıma neden olurdu, bu haliyle daha zengin)

    Çevirmen, kitabın orijinal dilindeki yoğun ve çeviriyi zorlayabilecek bazı cümlelerde anlam kaybının önüne geçmek için çevirdiği cümleyi noktalı virgülle ile tekrar açıklamış. Ayrıca anlamı zenginleştirmek için Türkçedeki kalıp ifadeleri ve deyimleri kullanmış, parantez açıp anlamını da yazmış.
    (örneğin ''serbest tabiatlı (yırtık)'' gibi)

    Bence emek verilerek yapılmış, akıcı, sade ve okurken keyif alınabilecek bir çeviri olmuş.

    Fransızcadan çeviren Engin Sunar.

    Çevirinin ilk cildinden bir bölümü aşağıya yazıyorum siz de fikir sahibi olabilirsiniz:

    Keder Üzerine

    Ben bu duyguyu tam olarak bilmiyorum; insanlar ona değer verseler de, ben bu duyguyu ne seviyorum, ne de saygıdeğer buluyorum. Onlar bundan bilgelik, erdem, vicdan kisvesi kuşanıyorlar: Aptalca ve ürkütücü bir övünç kaynağı! İtalyanlar haklı olarak bunun adına "yüreksizlik" diyorlar. Çünkü keder her zaman kötü, her zaman çılgın bir durumdur. Stoacılar, keder'i korkakça ve bayağı kabul ettikleri için, yandaşlarına bu duyguyu yasaklamışlardır.
    Oysa anlatılır ki, Pers Kralı Cambises tarafından yenilgiye uğratılan ve esir düşen Mısır Kralı Psammenitus, kuyudan su almaya gönderilen kızının, önünden hizmetçi giysileri içinde geçtiğini, tüm dostlarının içinde ağlayıp feryat ettiğini gördüğünde gözleri yere dikili, bir kelime söylemeksizin sessiz kalmış; oğlunun ölüme götürüldüğünü gördüğünde de aynı sessiz tavrını sürdürmüş. Oysa hizmetçilerinden birinin esirler arasında götürüldüğünü fark edince saçını başını yolarak, son derece büyük bir acı yaşamış.
    Bu durum geçenlerde bizim prenseslerden birinin başına gelenlerle kıyaslanabilir. Prens'in (Lorraine Kardinali, Charles de Guise) Trente'da bulunduğu sırada tüm ailenin dayanağı ve onuru olan ağabeyinin (Dük François de Guise, Orleans önünde katledildi, 24 Şubat 1563), çok geçmeden de ikinci dayanağı küçük kardeşinin (Cluny başrahibi, ölümü 6 Mart 1563) ölüm haberlerini duyduğunda bu iki acıya karşı gösterdiği metanet örnek olacak niteliktedir. Oysa Prens, birkaç gün sonra adamlarından biri ölüverince, bu son olaya kendini kaptırdı; metaneti bırakıp acıyla mateme büründü.

    ......



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Çikinova -- 28 Mart 2018; 23:33:18 >




  • Bu güzel açıklama için çok cok teşekkür ederım size.merakımı giderdiniz sağolun:-)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.