Şimdi Ara

YAŞAMI DURDURAN NE? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
78
Cevap
0
Favori
3.444
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: PrinceOfPersia

    İslam hakkında bilgisi olmayan,islamı da araştırdım diyerek kendini kandıran sonra da islamı karalamak için kulis yapmaya çalışan insanlardan tiksiniyorum.Bilyorsanız konuşun birşey sansınlar bilmiyorsanız konuşmayın adam sansınlar


    Arkadaşım düşüncende haklı olabilirsin ki bende aynı düşüncedeyim. Ama biraz sakin olalım. Birbirimizin düşünceleri ilede düşünmeliyiz
  • Sakin olmak mı? Bıkmadınız mı hala sakin olmaktan?Sizin gibi düşünen insanlar bu ülkede olduğu sürece inanan kesim ezilmeye devam edecetir.
  • sakin olmaktan neden bıkalım? sence sükunet pasiflik mi peki dostum? ne yapalım, sövüp sayalım mı karşı fikir sahiplerine?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    sakin olmaktan neden bıkalım? sence sükunet pasiflik mi peki dostum? ne yapalım, sövüp sayalım mı karşı fikir sahiplerine?


    C4 haklı arkadaşım bu güne kadar neleri çözdük bu tavırla. Bak burada uzun süredir C4 ve Kaotika yı takip ediyorum ikiside karşıdaki insana oldukça uygun cevap veriyorlar ve saygılılar. PrinceOfPersia ne yapalım siyasetçiler gibi birbirimizemi girelim. Bari bırakında burada fikirlerimizi paylaşalım. Birileri ile tartışmaya gireceksen yeri burası değil
  • A
    quote:

    Orjinalden alıntı: PrinceOfPersia

    Sakin olmak mı? Bıkmadınız mı hala sakin olmaktan?Sizin gibi düşünen insanlar bu ülkede olduğu sürece inanan kesim ezilmeye devam edecetir.

    Arkadaşım inanan insanlar düşüncelerini kendileri ifade edebilirler. Bunun kararını vermek sana düşmez. Ayrıca sakinlikten kastettiğimi anlamamışsın bile. Bir dinle arkadaşları belki senin bilmediğin ve bilmen gereken bir şekilde cevap verecekler
  • quote:

    ruh haricinde fikri olan arkadaşlar vardır muhakkak.


    bir organizmayı anlamak için hücrenin davranışı emsal oluşturabilir. iki çeşit hücre ölümü vardır: hücreler ya çeşitli nedenlerle hasarlanarak nekroz'a giderler, ya da yine iç ya da dış sinyallerle apoptoz'a giderler.
    birini kaza ya da katle kurban gitmek diğerini intihar olarak alabilirsiniz.
  • ruh Allah (C.C.) ın ilmindendir ve bu konuda çok fazla bilgi sahibi değiliz..hayvanlarda ve bitkilerde durum insanlardakinden farklıdır...kimisi hayvanda ve bitkide ruh yok can vardır der..kimisi hayvanlarda hayvani ruh bitkilerdede nebati ruh var ama mahiyeti farklıdır der...ama insandaki ruh akıl sahibidir..güvercini o hale getiren şey tabii ki canının çıkmış olmasına bağlı olarak meydana gelen hızlı hücre ölümüne bağlı fizyolojik vede morfolojik değişiklik...yaşayan bir insanında hiçbir sebep yokken ruhu Azrail (A.S.) tarafından kabzedilse o kişinin bedeni anında soğumaya başlar...Bilen ruhdur,gören ruhdur,zevk alan ruhdur,acıyı hisseden ruhdur,sevinen ruhdur,üzülen ruhdur,öğrenen ruhdur...Birtakım kişilerin dediği gibi beyin lobunda ilgili kısımlar değildir yani...
  • Allah dünyayı ve içindeki varlıkları yaratmadan evvel, öncelikle gelmiş ve gelecek bütün insanların ruhlarını yaratmıştır. Bunları ruhlar âlemi denilen bir âlemde bir araya getirmiştir. Daha sonra hepsini birden huzurunda toplayarak kendilerine hitâben:

    Ben sizin Rabbiniz değil miyim? diye sormuştur.

    Ruhlar da: Evet, sen bizim Rabbimizsin, diye cevab vermişlerdir. "Ancak sana ibâdet eder, senden yardım dileriz" demişlerdir. İşte bu konuşmanın vuku' bulduğu zamana, Kâlû Belâ denir. Allah daha sonra insan ruhunun bu sözünde ne derece samimî ve doğru olduğunu ortaya çıkarmak için, şu dünyayı bir imtihan yeri olarak yaratmıştır. Ve her bir ruhu ayrı bir bedene yerleştirerek, onları belli zaman aralıklarıyla şu imtihan meydanına göndermiştir. Böylece insanın önüne iki yol açılmıştır: Ya akıl ve iradesini iyiye kullanarak Kâlû Belâ'daki gibi Allah'ı Rab tanımakta devam edecektir. Yahut da iradesini ve aklını kötüye kullanarak Rabbini ve Allah'ını inkâr edecek, O'na kulluktan kaçacak, şeytan'ın yoluna sapacaktır. Allah'a sonsuz şükürler olsun ki, biz Müslümanlar, Kâlû Belâ zamanında Rabbimize verdiğimiz sözde duran kimseleriz. İnşâallah son nefesimize kadar da bu sözümüzde durmaya devam edeceğiz.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mmengi

    Allah daha sonra insan ruhunun bu sözünde ne derece samimî ve doğru olduğunu ortaya çıkarmak için, şu dünyayı bir imtihan yeri olarak yaratmıştır.

    dünyanın yaratılma amacı sadece bu dersek yanılabiliriz diye düşünüyorum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4


    quote:

    Orjinalden alıntı: mmengi

    Allah daha sonra insan ruhunun bu sözünde ne derece samimî ve doğru olduğunu ortaya çıkarmak için, şu dünyayı bir imtihan yeri olarak yaratmıştır.

    dünyanın yaratılma amacı sadece bu dersek yanılabiliriz diye düşünüyorum.




    Kumsalda ki kum tanesi kadar bile değil Dünyamız tanımlayabildiğimiz Evrende,

    Tüm bu Evreni ve içindeki canlı cansız herşeyi sadece o kum tanesi büyüklüğündeki gezegende yaşayan, o kumtanesine göre yine kum tanesi kadar küçük olan bizim İnsan diye adlandırdığımız canlıları İMTİHAN etmek için mi yarattı Yüce Yaratıcı. ???

    Diyelim ki insanoğlunun imtihana ihtiyacı var kabul ,

    peki yaratıcının seni imtihan etmesine neden ihtiyacı olsun ki ?

    sence o güce sahip olan neden böyle bir şey yapar ?




  • Beden yorulur, organlar tek tek iflas etmeye başlar. Ölüm de haliyle gelir. Bunun dışında bir şey aramayın. Ne öncesinde ne de sonrasında...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: khanturks1


    quote:

    Orjinalden alıntı: C4


    quote:

    Orjinalden alıntı: mmengi

    Allah daha sonra insan ruhunun bu sözünde ne derece samimî ve doğru olduğunu ortaya çıkarmak için, şu dünyayı bir imtihan yeri olarak yaratmıştır.

    dünyanın yaratılma amacı sadece bu dersek yanılabiliriz diye düşünüyorum.




    Kumsalda ki kum tanesi kadar bile değil Dünyamız tanımlayabildiğimiz Evrende,

    Tüm bu Evreni ve içindeki canlı cansız herşeyi sadece o kum tanesi büyüklüğündeki gezegende yaşayan, o kumtanesine göre yine kum tanesi kadar küçük olan bizim İnsan diye adlandırdığımız canlıları İMTİHAN etmek için mi yarattı Yüce Yaratıcı. ???

    Diyelim ki insanoğlunun imtihana ihtiyacı var kabul ,

    peki yaratıcının seni imtihan etmesine neden ihtiyacı olsun ki ?

    sence o güce sahip olan neden böyle bir şey yapar ?


    gerçi konudan biraz uzaklaşağız ama, yerinde sorular bunlar.
    bana sorarsan, öncelikle insanların ebatları ile alakası yok bu olayın. evet haklısın ya insanlar çok küçük ya da evren çok büyük. ama insanların gezegenlere-galaksilere orantılı olması gerekmezdi Allah tarafından yaratılırlarken. biz de bir karıncaya bir sineğe oranla çok büyük değilmiyiz?
    belki de, eğer karınca bu meseleyi düşünseydi "vay be şunlardaki boya posa bak. bunlar kesinkes Allah tarafından yaratılmıştır zira başka türlü bu cüsseye sahip olamazlardı" diyecekti.

    insanoğlunun imtihan edilmeye ihtiyacı olabilir derken, insanların o alemdeki icraatleri sonucu bir imtihana tabi tutulmayı hak ettikleri sana mantıklı geliyor anladığım kadarıyla,
    peki Allah'ın yaptıkları icraatlerin sonucunda oluşan o ortamı mütekip "sen gel sen de gel, sen şuraya sen de suraya " diye orada bunları ayırıp tasnif etmek yerine, bir fırsat dünyası yaratarak bu insanları burada tamamen kendi özgür iradeleri ile başbaşa bırakıp nelere yöneleceklerini kendilerinin dahi görmelerini istemesi neden mantıksız olsun?

    bence iş her zaman dönüp dolaşıp şurada düğümleniyor;
    "madem bu kadar güçlü, neden bu insanları muhatap alıyor? neden bunlarla uğraşıyor? bunlarla uğraşmaya bunlara ceza mükafat vermeye muhtaç mı?

    Allah kullarını elbette muhatap alır zira insanlar kendi yarattığı canlılar neden muhatap almasın?
    aslında Allah bunlarla uğraşmıyor. bilakis insanlar Allah ve birbirleri ile uğraşıyorlar"
    Allah kimseye ceza-mükafat vermeye muhtaç değil elbette. ama adaleti onu gerektiriyor.

    bir de "aciz küçücük insancıklarla ne uğraşır ki bir tanrı? tanrılığın gereği görmezden gelse ya" diyenler var. Allah zaten affedici. yaptığınız yanlışlara pişman olduğunuzda o yanlışların yok sayılacağını bildirmiyor mu? bundan iyi es geçmek mi olur? yeter ki sen pişman ol. ama sen pişman olup "yahu neden yaptım ki ben bu icraatleri, keşke yapmasaydım " demeden ve hala uygunsuz işler peşindeyken ölüme yakalanıp sonra da "e tamam yaptık ama sen de bir tanrısın, ne var canım görmezden geliver işte" dersen, bilmiyorum bunun neresinde bir mantık olur.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4


    quote:

    Orjinalden alıntı: khanturks1


    quote:

    Orjinalden alıntı: C4


    quote:

    Orjinalden alıntı: mmengi

    Allah daha sonra insan ruhunun bu sözünde ne derece samimî ve doğru olduğunu ortaya çıkarmak için, şu dünyayı bir imtihan yeri olarak yaratmıştır.

    dünyanın yaratılma amacı sadece bu dersek yanılabiliriz diye düşünüyorum.




    Kumsalda ki kum tanesi kadar bile değil Dünyamız tanımlayabildiğimiz Evrende,

    Tüm bu Evreni ve içindeki canlı cansız herşeyi sadece o kum tanesi büyüklüğündeki gezegende yaşayan, o kumtanesine göre yine kum tanesi kadar küçük olan bizim İnsan diye adlandırdığımız canlıları İMTİHAN etmek için mi yarattı Yüce Yaratıcı. ???

    Diyelim ki insanoğlunun imtihana ihtiyacı var kabul ,

    peki yaratıcının seni imtihan etmesine neden ihtiyacı olsun ki ?

    sence o güce sahip olan neden böyle bir şey yapar ?


    gerçi konudan biraz uzaklaşağız ama, yerinde sorular bunlar.
    bana sorarsan, öncelikle insanların ebatları ile alakası yok bu olayın. evet haklısın ya insanlar çok küçük ya da evren çok büyük. ama insanların gezegenlere-galaksilere orantılı olması gerekmezdi Allah tarafından yaratılırlarken. biz de bir karıncaya bir sineğe oranla çok büyük değilmiyiz?
    belki de, eğer karınca bu meseleyi düşünseydi "vay be şunlardaki boya posa bak. bunlar kesinkes Allah tarafından yaratılmıştır zira başka türlü bu cüsseye sahip olamazlardı" diyecekti.

    insanoğlunun imtihan edilmeye ihtiyacı olabilir derken, insanların o alemdeki icraatleri sonucu bir imtihana tabi tutulmayı hak ettikleri sana mantıklı geliyor anladığım kadarıyla,
    peki Allah'ın yaptıkları icraatlerin sonucunda oluşan o ortamı mütekip "sen gel sen de gel, sen şuraya sen de suraya " diye orada bunları ayırıp tasnif etmek yerine, bir fırsat dünyası yaratarak bu insanları burada tamamen kendi özgür iradeleri ile başbaşa bırakıp nelere yöneleceklerini kendilerinin dahi görmelerini istemesi neden mantıksız olsun?

    bence iş her zaman dönüp dolaşıp şurada düğümleniyor;
    "madem bu kadar güçlü, neden bu insanları muhatap alıyor? neden bunlarla uğraşıyor? bunlarla uğraşmaya bunlara ceza mükafat vermeye muhtaç mı?

    Allah kullarını elbette muhatap alır zira insanlar kendi yarattığı canlılar neden muhatap almasın?
    aslında Allah bunlarla uğraşmıyor. bilakis insanlar Allah ve birbirleri ile uğraşıyorlar"
    Allah kimseye ceza-mükafat vermeye muhtaç değil elbette. ama adaleti onu gerektiriyor.

    bir de "aciz küçücük insancıklarla ne uğraşır ki bir tanrı? tanrılığın gereği görmezden gelse ya" diyenler var. Allah zaten affedici. yaptığınız yanlışlara pişman olduğunuzda o yanlışların yok sayılacağını bildirmiyor mu? bundan iyi es geçmek mi olur? yeter ki sen pişman ol. ama sen pişman olup "yahu neden yaptım ki ben bu icraatleri, keşke yapmasaydım " demeden ve hala uygunsuz işler peşindeyken ölüme yakalanıp sonra da "e tamam yaptık ama sen de bir tanrısın, ne var canım görmezden geliver işte" dersen, bilmiyorum bunun neresinde bir mantık olur.





    Dostum

    öncelikle
    Büyüklük küçüklük derken fiziksel manada demek istememiştim,


    "peki Allah'ın yaptıkları icraatlerin sonucunda oluşan o ortamı mütekip "sen gel sen de gel, sen şuraya sen de suraya " diye orada bunları ayırıp tasnif etmek yerine, bir fırsat dünyası yaratarak bu insanları burada tamamen kendi özgür iradeleri ile başbaşa bırakıp nelere yöneleceklerini kendilerinin dahi görmelerini istemesi neden mantıksız olsun?"
    Bu kıtayı açıkcası anlayamadım ama eğer dediğin ortamı oluşturan yaratıcı ise bence mantıksız .


    Daha öncede bir yerlerde yazdığımı hatırlıyorum onu kısaca tekrar edeyim,

    Dünyamızdaki din kavramının benim açımdan çözülmesi için bir tek şart var oda kitaplarda belirttiği üzere üstünde canlı yaşayan bir çok gezegen olması lazım ve bilim insanlarının şu anki şartlarda en erken 75-175 yıl arasında başka bir canlı ile irtibata geçeceğimize kesin gözüyle bakıyorlar.
    İşte bu din sırrı o zaman çözülecek eğer o gezegende de yaşayan varlıkların bizim ile aynı bir din kavramları var ise DOĞRULUĞU şüphe götürmez olur,
    ama tam tersi olma ihtimalide var,

    o yüzden dini konuları tartışmaktan kaçmak en mantıklısı gelir bana yıllarca tartıştım yada tartışıldı ama hiç bir sonuca ne yazıkki varılamadı çünkü ,

    tabiki o kadar süre benim görmeme yetmeyeceği için ,
    her koyunda kendi bacağından asılacağı için ,

    neme lazım kapıları şimdiden kapatmayalım açık kalsın lazım olur gitme vakti geldimi :)




  • Öncelikle sizlerden özür diliyorum bir önceki mesajımda yazdığım şey bir alıntıdır ve ruhların yaratılış olayını anlatmak istemiştim. Diğer bir özürde konuyu saptırdığım için.

    Elbette insanların yaratılış sebebi ve dünyaya gönderiliş sebebi sırf bu değil ama en önemlisi bu, Allaha olan kulluğumuzu yerine getirmek diğer bir sebep ama sonuçta hepsi bu imtihan noktasında buluşuyor. Ben sanmıyorum yaradan bizleri dünyaya indirip birbirinizi öldürün kötü ve fena işler yapın, yarattığım cennet misali dünyayı ve hizmetinize sunulan canlı cansız varlıkları katledin, her şeyi harvurup savurun dediğini. Eğer içimizde çok özel gizli görevlerle dünyaya gönderilen varsa bilemiyorum ama ben böyle bir görevle geldiğimi sanmıyorum buradaki görevim önceden söz verdiğim gibi imtihan dünyasında hatalara düşmeden Allahın rızasını kazanarak yaşamak vatanıma milletime aileme faydalı bir birey olup mümkünsede neslimi sürdürüp günü geldiğindede canımı teslim edip yaradana dönmek.

    Ruhun bedenden çıkışı sırasında görülen manzaralar fiziki şeylerdir asıl ruh teslim edilirken ruhun çektiği ızdırap dünya gözüyle görülememektedir. Bu konu hakkında din alimlerinin birleştikleri şey bir insan dünyaya ne kadar bağlı ise giderken değer verdiği ne kadar dünyevi şey fazla ise o derece ruh bedenden ayrılmakta zorlandığıdır. O yüzdendir ki bunu bilen müslümanlar ölürken arkalarında çok fazla mal mülk ve dünyevi sevgilerden uzak olmak ister.


    Bir önceki yazımda alıntı yaptığım site :http://www.islammerkezi.com/ilmihal/kalu.htm

    quote:

    Orjinalden alıntı: C4


    quote:

    Orjinalden alıntı: mmengi

    Allah daha sonra insan ruhunun bu sözünde ne derece samimî ve doğru olduğunu ortaya çıkarmak için, şu dünyayı bir imtihan yeri olarak yaratmıştır.

    dünyanın yaratılma amacı sadece bu dersek yanılabiliriz diye düşünüyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mmengi -- 25 Mayıs 2007; 17:37:06 >




  • ölüm bir şeylerin eksikligidir,şimdilik

    ilerde ölüm olacagına inanmıyorum,yaşam formu değişecek belki ama ölüm olmayacak(bazı kesime)eksikligimizdir bizi öldüren o bulununca yaşam ,inançlar herşey degişecek
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gurcan1

    ölüm bir şeylerin eksikligidir,şimdilik

    ilerde ölüm olacagına inanmıyorum,yaşam formu değişecek belki ama ölüm olmayacak(bazı kesime)eksikligimizdir bizi öldüren o bulununca yaşam ,inançlar herşey degişecek

    Birde ölene sormak lazım veya geri gelene. parantez içindeki "bazı kesime" Tekrar yaşamı hak edenler neyi buluyorlar...
  • Karanlık madde, maddeye karşı bir zafer daha kazanmıştır
    Ama o da karanlık enerjiye yenik düşecektir...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nocen

    Karanlık madde, maddeye karşı bir zafer daha kazanmıştır
    Ama o da karanlık enerjiye yenik düşecektir...

    Ya karanlık enerji neye yenik düşecek?
    Sonsuza kadar karanlık enerji mi kalacak?

    Aslında sonsuzluk dediğimiz çember üzerinde koşmamızdan ibaret. Aynı noktalardan defalarca geçiyoruz.
  • Ya beyin naklini gerçekleştirebilsek, Ölümsüzlüğü bulmuş mu olacağız ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    quote:

    Orijinalden alıntı: nocen

    Karanlık madde, maddeye karşı bir zafer daha kazanmıştır
    Ama o da karanlık enerjiye yenik düşecektir...

    Ya karanlık enerji neye yenik düşecek?
    Sonsuza kadar karanlık enerji mi kalacak?

    Aslında sonsuzluk dediğimiz çember üzerinde koşmamızdan ibaret. Aynı noktalardan defalarca geçiyoruz.

    İyiki beynimiz var
    İyiki felsefe var
    Bunlar da bilimi üretiyor
    Ama garip olan
    Tam olarak öyle olmasa bile
    Dinlerin yada kişisel inançların
    Hep bilimin önünde gittiğidir
    Acaba düşünüp felsefe yaparken mi yada inanırken mi
    Gerçeği maddeleştiriyoruz
    Madde neydi
    Hareketini,salınımını yoğunlaştırmış,hatta durdurmuş enerji...
    Eeee
    Eesi bu kara deliği patlat
    Yani,yani düşün,yani yarat
    Neyse...

    Ha birde "ektoplazma" var
    Konusunu da açmıştım ama ilgi çekmedi nedense




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.