Şimdi Ara

Yavuz Sultan Selim, Osmanlı İmparatorluğunun yüz karasıdır

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
20
Cevap
0
Favori
1.382
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Yavuz Sultan Selim, Mısır'ı fethediyor, Suriyeyi fethediyor.. Şimdi beyler Mısır'ı fethettiğiniz zaman burnunuz dibi Kızıl deniz. Selim Ortadoks İslamı getirerek Osmanlı geleneğini yıkıyor. Bu gelenek de Ahmedi Seyfi'lerden gelen gelenektir..

    Yavuz deniz siyasetini hiç başlatmamıştır. Şimdi googleda o zamanın (1520) haritasını açın. Kızıl Deniz'e bakalım, Portekiz de burnunuzun dibinde. Portekiz'le çatışmak zorundasın arkadaşım. Şimdi Yavuz'a sorarsanız, her yerin sultanı ama hiçbir b*k yaptığı yok burayı Portekiz kontrol ediyor.. Yani bir Osmanlı donanması taa Gucarat'a kadar gidiyor (H.S Paşa) hiçbir şey yapmadan geri geliyor.. Öteki tarafta Seydi Ali Reis'in donanması parçalanıyor Kanun zamanında, adam geri gelip rapor bile vermiyor ne oldu ne bitti diye.. Niye böyle oldu vs.vs.

    Yavuz Sultan Selim Hint okyanusunun daha doğrusu dünya okyanusunun önemi anlamıyor. Bu konuda zır cahil! Sonra ne oluyor efendim Avrupa coğrafi keşiflere başlıyor. Her gittikleri yere bi haç dikiyorlar. Ha efendim bu hristiyanlık değil üstünde Portekiz arması var..

    Osmanlı'nın bu dönemde müslüman coğrafı bilgisinden bile haberi yok.. Yavuz Çaldıranı kazanmış Mercidabık ı kazanmış adam ya ama bu kadar bilgisiz ve cahil.. Şah İsmayıl (şimdiki Azerbaycan) ile savaşması bile zaten komikti.. Tamam alevi savaşı kızıştı ama iki Türkün bir biriyle savaşması sadece Batı'ya yaramıştır. Bu iki türkün ikisi de zır cahildi. Varsa yoksa ağa benim savaşıydı bu.. Neyse..

    Yani bu adam Avrupa'nın gelecek planlarından bihaber.. Keşifler olsun savaşlar olsun herşeyden abicim. He bi de bunun oğlu var ciddiye alınmayacak birisi yani I. Süleyman abimiz.. Osmanlı mızın çöküşünün başlangıcı... Fatih Mehmet'in tırnağı bile olamaz bu iki baba oğul







  • Bu ülkede tarihsel karakterlere hakaret etmek çok kolay bir iş haline geldi. Her seviyeden insan yapıyor bunu. Celal Şengör çıkar Kanuni'ye salak der, dh'de biri gelir Yavuz Sultan Selim'i yüz karası ilan eder, zır cahil der. Tarih sizin perspektifinizden ibaret değil. Figürlere hakaret etmekten vazgeçin. Böyle tarih olmaz. Varsa çok güçlü bir fikriniz üslubunuza tartışın onu.
  • Deniz gücü kurmak ve denizleri idare etmek sanıldığı kadar kolay değildir, denizcilik tecrübe ve devamlılıkla olur. Deniz gücü demek denizci yetiştirmek (yada devşirmek) demektir, Okyanus'a açılmak için önce Okyanus denizciliğini öğrenmek gerektir. 100 tane kalyon 100 tane çektiri yaptım hadi gidin şurayı burayı fethedin demekle olmuyor. Yavuz'un Kızıldeniz'de Portekizlileri yenememesinin ana sebebi de budur, Portekizliler denizci millettir ve denizle Türkler'den çok çok önce tanışmışlardır.

    Türklerde denizciliğin başlaması 1081'de Çaka Bey'in donanma kurup Bizansı yenmesiyle başlar, Türk denizciliğin gelişmesi belli dönemlerde ortaya çıkan denizci beylerle olmuş. 1081'de Çaka Bey çıkıyor kendine donanma kurup İzmir'den başlayıp Çanakkale'nin dibine kadar denizleri fethediyor ama 1096'da Haçlı seferleri başlayınca Anadolu Selçuklularında denizcilik büyük oranda engelleniyor ne zamane kadar 1300'lerin başında Ege'deki denizci beyliklere kadar. Bu 5 beylik aynı zamanda Osmanlı denizciliğinin altyapısını oluşturur. Bu beyliklerin birisinden Umur Bey çıkıp Rodos'tan Çanakkale Boğazı'na kadar kontrolü sağlamış 2. denizci Bey olmuştur. Ondan sonra Osmanlı Anadolu'da yayılıp bu beylikleri bünyesine katıyor ve nihayetinde İstanbul'u fethediyor. Boğazlar faktörüyle Ege ve Karadeniz birer Türk denizleri haline geliyor.

    Yavuz Sultan Selim Mısır'ı fethedince Osmanlı Okyanus'la tanışıyor. Okyanus Akdeniz'e, Karadeniz'e benzemiyor dalgaları yüksek, havası sert, suyu farklı ve Osmanlı'nın gemilerine uygun değil. Öte taraftan düşman Portekiz okyanuslar için kavela dedikleri gemileri inşa edip keşiflere başlamışlar, okyanus şartlarına hazır hale gelip tecrübe kasmaktalar.

    Yavuz'un da tabi hataları oldu ama denizcilik henüz istenilen seviyeye çıkmaya başlamıştı, haritacılık yeni yeni geliyor ve deniz stratejisi kavramı yeni çıkıyordu. Yıldırım'ın denizcilik teşkilatlanması ile başlayıp Preveze Deniz Zaferi'ne kadar olan süreçte Osmanlı denizciliği yükselmekteydi, Yavuz zamanında denizci beylerden sonra kaptan-ı derya kavramına uygun denizci paşalar henüz çıkmaya başlamıştı Kemal Reis yeni vefat etmiş, Piri Reis Çanakkale'ye yeni gelmiş, Turgut Reis ile Salih Reis henüz çok bilinen denizciler değiller, Barbaros Hayrettin de daha Osmanlı hizmetine girmemiş. Yani Yavuz Okyanus hedefleri için gerekli altyapıya henüz sahip değildi. Onun haricinde diğer dediklerinize kısmen katılıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Eski Açık Sarı Desene -- 25 Nisan 2020; 15:14:35 >




  • Bu ülkede tarihsel karakterlere hakaret etmek çok kolay bir iş haline geldi. Her seviyeden insan yapıyor bunu. Celal Şengör çıkar Kanuni'ye salak der, dh'de biri gelir Yavuz Sultan Selim'i yüz karası ilan eder, zır cahil der. Tarih sizin perspektifinizden ibaret değil. Figürlere hakaret etmekten vazgeçin. Böyle tarih olmaz. Varsa çok güçlü bir fikriniz üslubunuza tartışın onu.
  • Y9t konuyu açan arkadaş Şengör'ün konuşmalarının transkriptini alıp konu açmış zaten ama eklemeler de yapmış okurken kahkaha attım.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • HIGHER kullanıcısına yanıt
    Celal şengör'ün hızına yetişemiyorum ne ara demiş ya

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2015 ya da 13 olması lazım.
    https://m.youtube.com/watch?v=Iy33sFI76e0&t=3s

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Coğrafya bilmek bu nedenle önemli

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gerçeklikten kopuk bir biçimde tarihi karakterleri yargılamak yanlış.

    Adam neden okayanus denizciliğini bilmiyor demiş. Osmanlı kuruluşundan yüzyıllar boyun hiç okyanusa çıktımı da okyanus denizciliğini bilece ? Adam zaten orayı fethedeli 1 yıl olmuş veya olmamış okyanusa daha yeni ulaşılmış okyanus denizciliğini 1 günde nasıl öğrensin ?

    Osmanlı sürekli oralarda aktif bir biçimde bulunsaydı ancak denizciliği o bölgeye adapte olabilirdi. Keza Osmanlı'nın hint okyanusu politikasıda benzer şekilde. Osmanlının merkezine çok uzak ve yabancı bölgelerde politika geliştirip uygulamak oldukça zorlu bir iş.

    Son olarak yukardaki bir arkadaşın yazdığı gibi donanma oluşturmak öyle strateji oyununda tersane kurup gemi basmaya hiç benzemez. Denizciliğe aşina tayfa bulmanız gerekir, usta gemi yapımcıları bulmanız gerekir. Osmanlı'nın donanmasını en şanlı günlere eriştirenler Osmanlı devletinin içinden çıkmış denizcilerden ziyade Akdeniz'de bağımsız bir şekilde korsanlık yaparak işin içinde pişmiş olan Barbaros, Turgut, Salih reis gibi insanlardır. Bu adamların denetiminde Osmanlı donanması yıkılmaz bir güce dönüştü. Keza o dnemde denizci ülkelerden pekçok tayfa para karşılığı donanmaya katılıyordu yabancı olmalarına rağmen çünkü denizci olarak kalifiye eleman bulmak zor iştir.

    Şimdi sen gidip Arap çöllerini aşıp elin Hint Okyanusunda sana tamamen yabancı bir deniz ve coğrafyada donanma kuracaksın ? Bu işin birazda evrim boyutu vardır, adaptasyon boyutu vardır. Osmanlının o bölgede hatırı sayılır bir deniz gücü kurabilmesi için belki 100 yıllar süren deniz geleneği kurması gerekiyordu bu olmadı. Zaten Yavuz kaç yıl padişahlık yaptı da Hint Denizinde neden donanma kurmadı diye suçluyabiliyoruz adamı ?

    Öte yandan Şah İsmail döneminde Osmanlı Safevilere keyfinden savaş açmadı. Şah İsmail oldukça otoriter ve yayılmacı bir siyaset güdüyordu. Açıkça Osmanlının doğu eyaletlerini karıştıran politikaları vardı. İki lider arasında savaşda bu yüzden kaçınılmaz hale gelmiştir.




  • Komedi, komedi, komedi... Yavuz Sultan Selim'e böyle atıflarda bulunman? Yavuz Sultan Selim zaten tahtta az durdu, adamın ömrü savaş meydanlarında geçti. Ki zaten Osmanlı'nın okyanusla alakası yok. Coğrafya bilmekle de alakası yok.

    Osmanlı bir Akdeniz ülkesidir. Gemileri de ona göredir. Osmanlı'da Akdeniz'e uygun olacak şekilde kürekli yelkensiz gemiler vardır. Çünkü Akdeniz'de rüzgar yoktur, bunun için yelkene gerek yoktur, gemiler kürekle gider. Osmanlı'nın okyanuslara yelken açabilmesi için ilk önce okyanus gemilerini üretmek gerekiyordu. Bu da o kadar kolay bir şey değil; zira coğrafi keşif yapan ülkeler için bu bir adetti. İngiltere mesela, yüzlerce yıl yelkenli gemiler kullanıyordu, keza Portekiz ve İspanya.

    Bunlardan teknolojiyi alıp kullanmak kolay değil. Bir kültür gerekli. Bir de bu gemileri kontrol edecek kaptan ve mürettebat gerekli Bunları kim eğitecek? İspanya'dan İngiltere'den hoca mı getireceksin, oldu!

    Konu hakkında yeterli bilgiye sahip olamadan okyanusa açılamazsın. Ki zaten Fransa gibi Avrupa'da güçlü bir devlet bile erken sömürgeciliğe başlayamadı. Savaşlardan vb dolayı bu oldu. Osmanlı da bunun daha ötesi, devamlı savaşıyoruz. Bir de bu neden var, aynı anda kasvetli savaşlara girip, uzaktaki yerlere koloni yapmak kolay değil. Zaten Osmanlı'nın toprak büyüklüğü fazlaydı, koloni işi zordu.

    Siteme beklerim tarih,felsefe,bilim ile alakalı yazılar yazıyorum: kulturistan.com




  • Arkadaş zaman makinesi icat edip o döneme gitmiş görmüş beyler kesin bilgi yayalım
  • Yavuz entelektüel donanım ve vizyon olarak Fatih düzeyinde değil ama Osmanlı'nın en becerikli ve hırslı asker sultanlarından birisine yüz karası demek de çok abartılı. Yavuz'un vizyonu belki denizlere, okyanuslara açılmıyor ama Fatih'ten daha başarılı bir mareşal / asker. Daha geç bir dönem Osmanlı ve Modern Türkiye üzerinde olumsuz etkileri olmuş faaliyetlerde bulunmuş bir tarihsel karakter olmasına rağmen Yavuz'u böyle karalama hakkına sahip değiliz ve milliyetçiliğin konsept ve ideoloji olarak varolmadığı ve dinin, hilafetin çok çok önemli olduğu çağının özelliklerine göre Yavuz'u değerlendirmeliyiz. Yavuz'un Mısır'dan akli değil literal yorum / nakil yanlısı eşari alimlerini getirmesi, mezhepsel karşıtlıktan ötürü Alevi Türkmenleri kaçırıp bugünkü Güneydoğu Anadolu bölgesine Kürtleri tampon olarak yerleştirmesi bugün bize negatif olarak dönmüştür ama bunlar ya Yavuz'a pozitif olarak dönmüştür ya da Yavuz'un elde ettiği başarıların sonuçlarıdır. Atalarının, özellikle de Fatih'in Osmanlı ordusunda barut kullanımının yaygınlaştırılmasına verdiği önemden istifade ettiği gerçektir ancak elindekileri efektif şekilde kullanmak, her ne kadar Osmanlı gibi ateşli silah kuvvetine sahip olmasalarda Safevi veya Memlük kuvvetlerini yenmek, uzun mesafeler katederek Sina Çölü'ne ulaşıp çölü geçmek Yavuz'a mal edilmesi gereken başarılar. Yavuz Osmanlı'yı Avrupalıların deyimiyle Türk İmparatorluğu'nu İslam aleminin en güçlü devleti yapmış kişi. Venediklilerin muhteşem dedikleri babasından daha üstün bir idareci ve asker olduğuna inanıyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • konuyu açana:

    Yavuz Sultan Selim, Osmanlı İmparatorluğunun yüz karasıdır
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

    Yavuz entelektüel donanım ve vizyon olarak Fatih düzeyinde değil ama Osmanlı'nın en becerikli ve hırslı asker sultanlarından birisine yüz karası demek de çok abartılı. Yavuz'un vizyonu belki denizlere, okyanuslara açılmıyor ama Fatih'ten daha başarılı bir mareşal / asker. Daha geç bir dönem Osmanlı ve Modern Türkiye üzerinde olumsuz etkileri olmuş faaliyetlerde bulunmuş bir tarihsel karakter olmasına rağmen Yavuz'u böyle karalama hakkına sahip değiliz ve milliyetçiliğin konsept ve ideoloji olarak varolmadığı ve dinin, hilafetin çok çok önemli olduğu çağının özelliklerine göre Yavuz'u değerlendirmeliyiz. Yavuz'un Mısır'dan akli değil literal yorum / nakil yanlısı eşari alimlerini getirmesi, mezhepsel karşıtlıktan ötürü Alevi Türkmenleri kaçırıp bugünkü Güneydoğu Anadolu bölgesine Kürtleri tampon olarak yerleştirmesi bugün bize negatif olarak dönmüştür ama bunlar ya Yavuz'a pozitif olarak dönmüştür ya da Yavuz'un elde ettiği başarıların sonuçlarıdır. Atalarının, özellikle de Fatih'in Osmanlı ordusunda barut kullanımının yaygınlaştırılmasına verdiği önemden istifade ettiği gerçektir ancak elindekileri efektif şekilde kullanmak, her ne kadar Osmanlı gibi ateşli silah kuvvetine sahip olmasalarda Safevi veya Memlük kuvvetlerini yenmek, uzun mesafeler katederek Sina Çölü'ne ulaşıp çölü geçmek Yavuz'a mal edilmesi gereken başarılar. Yavuz Osmanlı'yı Avrupalıların deyimiyle Türk İmparatorluğu'nu İslam aleminin en güçlü devleti yapmış kişi. Venediklilerin muhteşem dedikleri babasından daha üstün bir idareci ve asker olduğuna inanıyorum.
    Aynı zamanda Yavuz Mısır seferinde orduya denizden ateş gücü ve büyük lojistik destek sağladı, donanmayı kara seferlerinde en efektif kullanan padişahlardandı.




  • +1



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-67E984F0C -- 9 Ocak 2021; 20:21:24 >
  • Konudan bağımsız. Yazdığın bir bölüm ile ilgili eksik bir yer var. Gucerat'a Kanuni'nin piri reisin gemileri basra da bırakması sebebiyle idam edildiği ve kendisine verilen görevle gemileri tamir ettirip uygun deniz zamanını bekleyen denizci seydi ali reis basra körfezi yakınlarında portekizlilerle karşılaşarak savaştıktan sonra yakalandığı fil tufanı sayesinde sürüklenerek gidiyor yani oraya direk yapılan bir sefer yok. gucerat sultanı şeydi ali reise gel benimle savaş diyince seydi ali reis kanuni nin fermanını gösteriyor ve seydi ali reyisi 50 adamı ile birlikte serbest kalıp gucerattan ayrılıyor. Diğer adamları guceratta kalıp oranın askeri oluyor. Devam eden süreçte Gucerat Osmanlıdan bir kaç defa da yardım istiyor ve Osmanlı da yardım ediyor. Devamında seydi ali reyis 4 yıl (bazı kaynaklarda 6) yıl yürüyerek Edirne ye anca gidiyor.
    Ayrıca bir programda hatırladığım, denizcilik gerçek anlamda fatih ile başladığı ancak denizcilik Osmanlı için bir lüks olduğu ve halkın genelinin de deniz ile bir bağı olmadığının da düşünülmesi de gerektiği söylenmişti.
    Edit. düzenleme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Paco de Lucia -- 22 Mayıs 2020; 5:9:51 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.