Şimdi Ara

YAYGIN ANKSİYETE VE MORAL BOZUKLUĞU,PANİK ATAK VE PROZAC...!!!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
31
Cevap
2
Favori
40.337
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Evet arkadaşlar bu çağımızın hastalığı ve maalesef pek çogumuzun hayatlarının belli dönemlerinde baş belası...


    Klinik özellikler
    Bu bozukluk toplumda "evhamlılık" olarak nitelenmektedir.
    Ekonomik durum, muhtemel iş yükümlülükleri, sağlık sorunları, çocukların yaşayabileceği olaylar, ev işleri, onarımlar, randevulara yetişememe gibi günlük konularla ilgili olarak aşırı/ölçüsüz bir endişe ve kuruntu vardır.

    YKB'de özellikle önemli olan ruhsal süreç, kişinin "çevre üzerinde denetiminin olmadığı" inancıdır. Denetlenemez olaylardan kaynaklanabilecek tehlikeler (kazalar, hastalıklar, felaketler v.s.) zihni sürekli meşgul etmektedir. Kişi sürekli olarak potansiyel tehlike yaratan uyaranları izlemekte, tehlike oluşturmayan (hoş) uyaranları ise dikkate almamaktadır. Bu durum, hastalarda otomatik ve farkında olunmadan işleyen bir zihinsel düzenektir.

    Hastalar endişelerinin aşırı ve yersiz olduğunu her zaman kabul etmeyebilirler.
    Kişi yoğun endişesini durduramadığı için dikkatini olağan işlere odaklamada güçlük çeker, dalgınlaşır.
    Hastalar huzursuz, çabuk heyecanlanan ve sabırsız kimselerdir. Yüz ve beden gergin, eller genellikle titremektedir. Kas gerginliğine bağlı seyirmeler, titreme, ağrı ve sızılar olabilir. Baş, sırt, omuz ağrıları ve sertliği sıktır. Kas gerilimi özellikle alın kaslarında çok yoğundur. Çoğu hasta uyku sorunları, kabus ve karabasanlar yaşar.

    Kolay yorulma, ağız kuruluğu, aşırı geğirme, soluk alma ve yutma güçlüğü, çarpıntı, sık idrara çıkma, erken boşalma- ereksiyon güçlüğü, kulak çınlaması, baş dönmesi, uyuşmalar gibi yakınmalar ayırıcı tanı problemleri doğurmaktadır.

    Kaygı belirtilerinin hastalar tarafından bedensel hastalık kaygılarına yol açması kaygıyı daha da ağırlaştırmaktadır. Bu durumda hipokondriyazis (hastalık hastalığı) İle ayırdetmek güçlük arz edebilir.
    Yaşın ilerlemesi ile genellikle kaygı bozukluklarının görülme sıklığı ve belirtilerin şiddeti azalmaktadır. Yine de yaşlılık döneminde karşılaşılan kaygı hastalıklarının % 60-70'ini YKB oluşturmaktadır.


    Tedavide tam düzelmeyi hedeflemekten ziyade belirtileri azaltmayı amaçlamak daha gerçekçi bir hedef olacaktır. Başlangıçta her tedavide olduğu gibi hasta bilgilendirilmesi önem taşır. Kaygıyı artırabilen kafeinli maddelerin (çay, kahve, kola, çikolata) azaltılması önerilmelidir. Kullanılıyorsa teofilin, stimülan ve dekonjestan ilaçlarla esrar, alkol, kokain gibi maddeler kesilmelidir.



    ya ben de bugün doktora gittim bi prozac yazdı bu nasıl bir rahatsızlıktır prozac insanı nasıl etkiler arkadaşlar paylaşalım...bilmemek ayıp değil ,öğrenmememek ayıp..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vaynett -- 6 Aralık 2007; 13:18:05 >







  • össye girdiğim sene rapor almıştım son haftalarda anksiyete bozukluğu yazmışlardı...
  • prozac biraz ağır ama iyi ilaçtır bende 1bçk yıl kullandım aksatmamaya dikkat etmen gerek..
  • prozac yan etkisi orta olan antidepresan ilaçlardan biridir. bir zamanlar içmiştim, 1 ay sonra etkisini gösteriyor

    1 ay sonra hiçbişeyi umursamassın, dünya yansa umrunda olmaz, etrafa devamlı gülücükler saçarsın.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Tai-chi

    prozac yan etkisi orta olan antidepresan ilaçlardan biridir. bir zamanlar içmiştim, 1 ay sonra etkisini gösteriyor

    1 ay sonra hiçbişeyi umursamassın, dünya yansa umrunda olmaz, etrafa devamlı gülücükler saçarsın.


    peki bu gülücükler anormal mi ben zaten normalde de gülücükler saçan biriyim sadece çok kötü bir yere tayinim çıktı bu açıdan zorlandım biraz ...
  • belirtilerin neler? aynı dert uzun zamandır (yaklaşık 5 yıl) benim başımda da var.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vaynett


    quote:

    Orjinalden alıntı: Tai-chi

    prozac yan etkisi orta olan antidepresan ilaçlardan biridir. bir zamanlar içmiştim, 1 ay sonra etkisini gösteriyor

    1 ay sonra hiçbişeyi umursamassın, dünya yansa umrunda olmaz, etrafa devamlı gülücükler saçarsın.


    peki bu gülücükler anormal mi ben zaten normalde de gülücükler saçan biriyim sadece çok kötü bir yere tayinim çıktı bu açıdan zorlandım biraz ...


    Yani neşeli olursun, anksiyeteyi falan kafaya takmassın.
  • zararı yoktur, faydasını görürsün. ama en önemlisi sende başlıyor çözüm. rahat olmaya ve rahatlamaya çalış.
  • okk anladım ama bazı olaylar ve bununla hergün karşılaşmam düzelmemi çok zorlaştırıyor ve mmalesef burası tam dağın başı gezip tozacak vakit geçirecek hiçbir yer yok( gezecek yer olsa çok sosya birylimdir)6 ay zamanım kaldı burada işte dayanmam gereken zaman tam 6 ay ...Yine de herşeye rağmen kullanamayacağım bu PROZAC denen ilacı...
  • arkadaşlar ilaç kullanmaktan kaçının bence..insanın ruh halini daha da bozuyor bünyeye zararlı bence..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: CARNIVALE

    arkadaşlar ilaç kullanmaktan kaçının bence..insanın ruh halini daha da bozuyor bünyeye zararlı bence..




    İlaçsız bu hastalığın tedavisi mümkün değildir arkadaşım. Deneyimlerimden yola çıkarak; Eğer konulan tanı doğru ise, Yaygın Anksiyete Bozukluğu doğruysa; Kesinlikle alkolden uzak durulmalı çünkü ertesi gün yaşanan hangover hastalığı tetikleyecek, anksiyete semptomlarını fazlalaştırıcak, belkide semptomik sakinleştirici bir ilaç (atarax, xanax, rivotril vs.) almadan geçmiycek duruma getiricektir(panik atak). Aynı şekilde esrarda alındığı anda tansiyonu yükselticeğinden (hele sağlamsa) uzun süren bir huzursuzluk hali yada panik atak tarzı durumlar yaratacaktır. Uyarıcı her tür maddeden; Kokain, kafein vb. uzak durmakta yarar var. Hatta öleki sigara içiyorsanız bırakmakta yarar var. Anti-Depresan tedavisi bu hastalıkta iyi sonuç vermektedir. Genelde önce düşük yada orta etkili düşük doz bir anti depresan verilir ve doz gittikce arttırılır (ilk dozun 4-5 katı kadar bile olabilir) daha sonra daha yüksek etkili bir anti depresana geçilir ve doz arttırılarak tedavi edici dozda sabitlenip ilaç bir süre (6 ay - 2 sene) kullanılıp aynı şekilde yavaş yavaş bırakılır. İlacını aldıkça kafana takmana gerek yok, zaten ilaç alıyorsan kafana takmıyorsun




  • quote:

    Orjinalden alıntı: CARNIVALE

    arkadaşlar ilaç kullanmaktan kaçının bence..insanın ruh halini daha da bozuyor bünyeye zararlı bence..



    Biraz zorlar tabi bırakınca kötü olur bu tür haplarda yaydan fırlamış ok gibi düşün kişiliğin değişiyor neredeyse ya kolay değil 1 sene sonra bıraktın tekrar eski huylarına dönüyon
  • quote:

    Orjinalden alıntı: geberit


    quote:

    Orjinalden alıntı: CARNIVALE

    arkadaşlar ilaç kullanmaktan kaçının bence..insanın ruh halini daha da bozuyor bünyeye zararlı bence..



    Biraz zorlar tabi bırakınca kötü olur bu tür haplarda yaydan fırlamış ok gibi düşün kişiliğin değişiyor neredeyse ya kolay değil 1 sene sonra bıraktın tekrar eski huylarına dönüyon


    karşı çıkanlar olabilir saygı duyarım ama bu benim görüşüm, sakın ola arkadaşlarınızdan veya akrabalarınız tarafından verilen "al iç şunu rahatlarsın" tarzı ilaçları kullanmayın, ben çok mecbur kalmadıkça ilaç, hap kullanmaya karşıyım. Başım ağrıdığında hap atmam çıkar temiz hava alırım.




  • Hepimiz sağlam bir tetkikten geçsek kim bilir neler çıkacak bizde?
    Herkeste bir şeyler var..
    Allah ruh sağlığımızı korusun.
  • 1 aydır kullanıyorum prozac ama çok bi yararını gördüm desem yalan olur..belkide ben farkedemiyorum
  • istemediğin bir yere tayin,
    istemediğin bir okulda okumak,
    aile ve toplum baskısı,
    yetersiz maddi imkanlar,
    ve üzüntü .üzüntü üzüntü

    bende bir zamanlar babamı kaybettiğimde ankisiyete bozukluğu yaşamıştım iyi bilirim

    evet bugüne kadar gelmiş geçmiş hükümetler insanlar üzerinde buna benzer baskılar uyguladılar ve düşünün bir kere açlık sınırı 750-800 ytl ve verilen asgari ücret 420 ytl. şimdi bu insanlarda psikolojik dengeler bozulmazmı,

    bu kış gününde ayağına ayakkabı sırtına bir kaban alamayan insanlar, masraf olmasın maaşımı aybaşına kadar yetireyim yada öğrenciyse harçlığımı yetireyim aileme yük olmayayım diyerek kendini sıkıntıya sokan insanların psikolojileri bozulmazmı,

    işte gün geçtikce hasta bir toplum olmaya devam ediyoruz... ve suçlu arıyoruz... suçlu kim peki.......



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi engin_er_26 -- 6 Aralık 2007; 10:28:10 >




  • Prozac iyi ilac ben sporcuyken iciyodum ... yatistiriyor yani guzel ilac doktor iyi demis...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vaynett

    Evet arkadaşlar bu çağımızın hastalığı ve maalesef pek çogumuzun hayatlarının belli dönemlerinde baş belası...


    Klinik özellikler
    Bu bozukluk toplumda "evhamlılık" olarak nitelenmektedir.
    Ekonomik durum, muhtemel iş yükümlülükleri, sağlık sorunları, çocukların yaşayabileceği olaylar, ev işleri, onarımlar, randevulara yetişememe gibi günlük konularla ilgili olarak aşırı/ölçüsüz bir endişe ve kuruntu vardır.

    YKB'de özellikle önemli olan ruhsal süreç, kişinin "çevre üzerinde denetiminin olmadığı" inancıdır. Denetlenemez olaylardan kaynaklanabilecek tehlikeler (kazalar, hastalıklar, felaketler v.s.) zihni sürekli meşgul etmektedir. Kişi sürekli olarak potansiyel tehlike yaratan uyaranları izlemekte, tehlike oluşturmayan (hoş) uyaranları ise dikkate almamaktadır. Bu durum, hastalarda otomatik ve farkında olunmadan işleyen bir zihinsel düzenektir.

    Hastalar endişelerinin aşırı ve yersiz olduğunu her zaman kabul etmeyebilirler.
    Kişi yoğun endişesini durduramadığı için dikkatini olağan işlere odaklamada güçlük çeker, dalgınlaşır.
    Hastalar huzursuz, çabuk heyecanlanan ve sabırsız kimselerdir. Yüz ve beden gergin, eller genellikle titremektedir. Kas gerginliğine bağlı seyirmeler, titreme, ağrı ve sızılar olabilir. Baş, sırt, omuz ağrıları ve sertliği sıktır. Kas gerilimi özellikle alın kaslarında çok yoğundur. Çoğu hasta uyku sorunları, kabus ve karabasanlar yaşar.

    Kolay yorulma, ağız kuruluğu, aşırı geğirme, soluk alma ve yutma güçlüğü, çarpıntı, sık idrara çıkma, erken boşalma- ereksiyon güçlüğü, kulak çınlaması, baş dönmesi, uyuşmalar gibi yakınmalar ayırıcı tanı problemleri doğurmaktadır.

    Kaygı belirtilerinin hastalar tarafından bedensel hastalık kaygılarına yol açması kaygıyı daha da ağırlaştırmaktadır. Bu durumda hipokondriyazis (hastalık hastalığı) İle ayırdetmek güçlük arz edebilir.
    Yaşın ilerlemesi ile genellikle kaygı bozukluklarının görülme sıklığı ve belirtilerin şiddeti azalmaktadır. Yine de yaşlılık döneminde karşılaşılan kaygı hastalıklarının % 60-70'ini YKB oluşturmaktadır.


    Tedavide tam düzelmeyi hedeflemekten ziyade belirtileri azaltmayı amaçlamak daha gerçekçi bir hedef olacaktır. Başlangıçta her tedavide olduğu gibi hasta bilgilendirilmesi önem taşır. Kaygıyı artırabilen kafeinli maddelerin (çay, kahve, kola, çikolata) azaltılması önerilmelidir. Kullanılıyorsa teofilin, stimülan ve dekonjestan ilaçlarla esrar, alkol, kokain gibi maddeler kesilmelidir.



    ya ben de bugün doktora gittim bi prozac yazdı bu nasıl bir rahatsızlıktır prozac insanı nasıl etkiler arkadaşlar paylaşalım...bilmemek ayıp değil ,öğrenmememek ayıp..





    ABİ ANKSİYETE DE NE ?

    ONUN ASLI ŞU ANXİETY DEĞİL Mİ ? HER ŞEYİ TÜRKÇELEŞTİRE
    TÜRKÇELEŞTİRE MAHVETTİLER DİLİ YA

    yok angaje yok anksiyete yok konjünktür
    yok konsensus.....

    yok ajite




  • zanax iyidir tsk suan emekli vefat etmis subaylarin yasli eslerine surekli zanax veriyor :):) bizde daraldik mi iciyoruz ruhani lider gibi dolaniyosun etrafta:
  • ya bir arkadaşıjm vardı o da depresyona girmişti bundan yaklaşık 3 yıl kadar önce o da ilaç tedavisiyle başladı sanırım ondaki majör depresyondu ve kendisini çok iyi tanıyorum...ne aldıysa düzelmedi hatta şu anda durumu daha da kötü denebilir hiçbir tepki vermiyor,komik bişey olduğu zaman boş boş gülüyor ve en önemlisi çok daha durgun bir insan haline geldi sürekli düşünüyor ...off ya bu prozac beni de böyle yapar diye çekiniyorum...
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.