Şimdi Ara

Yeni Kredi Kanunu ve Sıfır ve 2nci El Araç Piyasası (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
36
Cevap
1
Favori
2.186
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rutan

    Daha önce de benzeri bir yazı yazmıştım. Ülkemizde orta direği temsil eden memur ve işçi sayısı 4-5 milyon arası. Demek ki bunların hiç birinin, ailelerini de hesaba katarsak, insanca yaşamaya ve çok az da olsa lüks içinde yaşamaya hakkı yok. O halde yaşamasın. Bu devirde para biriktirerek araba almaya kalktın mı ancak mezarda alabilirsin... Memur ve işçi ancak taksitle ve krediyle mal sahibi olabilir. Başka seçeneği yok. Bir örnek vereyim: 15 Haziranda 35.000 TL kredi çekip 33,500TL'ye bir araba alacaktım. 35 aylık ve aylık ödemesi 1165 TL idi. Toplam ödemem 42.000 TL olacaktı. Yani 3 yıllığına 7000 TL faiz vermiş olacaktım. Neyse, bir düşünceden kararsız kaldım ve Aralığı beklemeye karar verdim. Aynı araba şu anda 39.250 TL oldu. Yani 6 ay içinde 5750TL arttı. Oysa 3 yıl için ödeyeceğim faiz 7000 TL idi. Hazirandan beri para biriktirseydim, 1165*6=6990 bu paramın 5750 lirası eridiğine göre, sadece 1240 TL biriktirmiş olacaktım. Maaşınıza %3 zam gelirken, alacağınız ürüne % 17' nin üzerinde zam gelirse, sabit gelirli bir insanın para biriktirerek mal edinebilmesi mümkün müdür? Birileri deveyi hamuduyla götürürken, gerçekten üreten insanlara daha iyi koşullarda yaşamayı reva görmeyen bir düşünce, nasıl bir düşünce olabilir ki... Elbette hesap-kitap yapmadan ödeyemeyeceğimiz bir yükün altına girmek değil anlatmaya çalıştığım. Saygılarımla.

    Sorun sizin krediyle araba alıp alamamanız falan değil. Sorun, 6 ayda paranızın nasıl bu ölçüde eridiği. Sizinki olsa olsa yakınmak olur. Herhangi bir şeye çare olmaz. Çare, paranızın bu kadar kolay biçimde erimeyeceği bir ekonomiyi yukarıdakilerden talep etmek. Kredi çekip araba almak için bilenmek, bataklıkta çırpınmakla eşdeğer.




  • Evet eriyor ama bu vatandaşın elinde olan bir şey değil ki?

    Şu an bir ev niyetlenseniz 300 bin lira diyelim. Deseniz ki, 225 kredi çeksem, 75 lira da banka faiz koysa, eldeki 75'ide peşinat versem, yok yok ben biriktirim alayım derse birey.

    1 sene sonra 300 bin liralık olan ev 350 bin lira olacak. Birey ne biriktirebildi? 1 senede 50 bin lira diyelim. 2 senenin sonunda ev oldu 400-425 arası. Birey ise anca 100-120 bin biriktirebildi bu senenin sonunda. Eldeki 75 bin ile beraber 200 oldu diyelim. Bu böyle uzar gider. Ki, biriktirdiği süre boyunca hep kısıtlı olacak. 300 bin lira olan daire, 3-4 sene sonra 450 bin de olabilir. Bazı yerler birden prim yapıyor bu da var.

    Şu bir gerçek, bankalar olmasa insanların büyük bir bölümü bir şeye sahip olamazdı.

    Ev alamazdı, iş yeri açamazdı, araç alamazdı, teknolojiden faydalanamazdı, evlenemezdi derken bu böyle uzar gider.

    Bu uygulamanın faydası da var zararı da. Zaman gösterecek..




  • Bence iyi oldu. İnsanlar direk borç çizelgesini görünce öderiz diye düşünüyor. Ama araba işin içine girdiği zaman zorlanıyorsun. vergi ve yakıt giderleri malum. En azından otomobilde bari tüketim çılgınlığı önlensin.
  • Kredi bulaşmış her iş,biriktirmeye göre daha kısa sürede olmasına karşın bereketsiz bir iş,günümüz koşullarında maddi durumu alt-orta düzey olan bir aile ev ve araba alabilmek için 10'larca yılını ipotek altına aldırıyor,
    ülke üretmez sürekli ithalat ile sıcak para ile döner ise bunun bir yerde soruna dönüşeceği aşikar,üretmeli ve ihraç kalemlerini artırmadan,mal alan değilde satan olmadan vatandaşın cebine el atarak sadece bir cepten alıp bir cebe koymaktan başka bir şey değişmez.
    şu an yapılacak tek şey, herkesin kendi üstüne düşen görevi yerine getirmesi ve Allahtan güç dilemektir.

    "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" Hz.Ali.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ekonomide herhangi bir malın fiyatı arz ve talep dengesiyle belirlenir. Talep arza göre çoksa fiyat artar az sa düşer. Telep alım gücüyle desteklenmiş ihtiyaçtır, yani cebinizde paranız varsa ihtiyaçlarınız taleptir.afrikada açlıktan ölen insanın ekmek ihtiyacı talep değildir kapitalist ekonomi için . Banka ne yapıyor parası olmayan içinde talep yaratıyor bu da fiyatların genel düzeyini yükseltiyor zaman içinde 30 binlik araba 40 bin 300 binlik ev 400 bin oluyor . Ve siz tüketip habire faiz ödüyorsunuz . Bankacılık katlı bir sektör o yüzden yerli banka kalmadı hepsini yabancı şirketler aldılar . Biz fakirleştilkçe onlar zenginleşecek .Tayyip doğru yapıyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • fulsac F kullanıcısına yanıt
    Doğru bankalar çok kar yapıyor. Peki bu kadar kar getiren bir kurumu niye özele satıyoruz? Hem de yok pahasına... Ayrıca bankadan kredi çekip o bankayı satın alabileceğiniz hangi ülke var? Bana bir tane örnek verebilir misiniz? Bu olay da bu hükümet zamanında oldu. Bir ülkenin kalkınması ancak üretime yönelik yatırımların artmas ve ihracatın ithalatdan fazla olmasıyla olur. Bizde cari açık her sene katlanarak büyüyor. Bu nasıl doğruluk...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Stones

    Evet eriyor ama bu vatandaşın elinde olan bir şey değil ki?

    Şu an bir ev niyetlenseniz 300 bin lira diyelim. Deseniz ki, 225 kredi çeksem, 75 lira da banka faiz koysa, eldeki 75'ide peşinat versem, yok yok ben biriktirim alayım derse birey.

    1 sene sonra 300 bin liralık olan ev 350 bin lira olacak. Birey ne biriktirebildi? 1 senede 50 bin lira diyelim. 2 senenin sonunda ev oldu 400-425 arası. Birey ise anca 100-120 bin biriktirebildi bu senenin sonunda. Eldeki 75 bin ile beraber 200 oldu diyelim. Bu böyle uzar gider. Ki, biriktirdiği süre boyunca hep kısıtlı olacak. 300 bin lira olan daire, 3-4 sene sonra 450 bin de olabilir. Bazı yerler birden prim yapıyor bu da var.

    Şu bir gerçek, bankalar olmasa insanların büyük bir bölümü bir şeye sahip olamazdı.

    Ev alamazdı, iş yeri açamazdı, araç alamazdı, teknolojiden faydalanamazdı, evlenemezdi derken bu böyle uzar gider.

    Bu uygulamanın faydası da var zararı da. Zaman gösterecek..

    zaten problemin ana kaynağı örneklediğiniz gibi elinde 75000tl olanın 300.000tl'lik ev almak istemesi...




  • Doğru fakat istanbul'da geçerliliğini yitirmiş önerme. Konuyu pek saptirmadan istanbulda bir ev nasıl alınır (belediye rayicleri uzerinden dusunmeyelim) Tamam 20 bin lira nakitle 100 binlik arabayı kovalamamak gerekir ama olay "ev" çatısı altına girince topyekûn casio.dll not found

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tenekekutu

    Bir ayak-yorgan uzatma muhabbeti gidiyor bir süredir. Anladık diyelim anlamadıkta anlayalım yine peki bu fahiş ÖTV de yoksullar eşit derece de yoksul olması için mi yükseltiliyor.

    Herkes dünyaya birkez geliyor,herkesin dünya görüşü farklı elbette gücünün yetebildiği en iyi aracı almak isteyecek,daha kaliteli bir yaşam için mücadele edece.Dünyanın bilmem kaçıncı ekonomisi,bilmem ne kadar GSMH artmış bir ülkenin vatandaşıyız lafa gelince, duble yollar 21 vites dağ bisikleti ile gezmemiz için yapıldıysa gerek yoktu bu kadar zahmete.

    Soruya gelirsek piyasa tepe taklak olacak, sonrasında ÖTV indirimi gibi birşeyler olup yine herşey teptaklak olacak fakat olmayacak birşey söyleyeyim sana bu sistemde zenginlere hiçbirşey olmayacak fakirler ise safları sıklaştıracak,aralarındaki fark azalacak ( Doğan L, Doğan SL, Doğan SLX fark gibi olacak fakirin arasındaki fark işte,geçmişi bilenler anlamışlardır beni)

    Sonuna kadar katılıyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: rutan

    Daha önce de benzeri bir yazı yazmıştım. Ülkemizde orta direği temsil eden memur ve işçi sayısı 4-5 milyon arası. Demek ki bunların hiç birinin, ailelerini de hesaba katarsak, insanca yaşamaya ve çok az da olsa lüks içinde yaşamaya hakkı yok. O halde yaşamasın. Bu devirde para biriktirerek araba almaya kalktın mı ancak mezarda alabilirsin... Memur ve işçi ancak taksitle ve krediyle mal sahibi olabilir. Başka seçeneği yok. Bir örnek vereyim: 15 Haziranda 35.000 TL kredi çekip 33,500TL'ye bir araba alacaktım. 35 aylık ve aylık ödemesi 1165 TL idi. Toplam ödemem 42.000 TL olacaktı. Yani 3 yıllığına 7000 TL faiz vermiş olacaktım. Neyse, bir düşünceden kararsız kaldım ve Aralığı beklemeye karar verdim. Aynı araba şu anda 39.250 TL oldu. Yani 6 ay içinde 5750TL arttı. Oysa 3 yıl için ödeyeceğim faiz 7000 TL idi. Hazirandan beri para biriktirseydim, 1165*6=6990 bu paramın 5750 lirası eridiğine göre, sadece 1240 TL biriktirmiş olacaktım. Maaşınıza %3 zam gelirken, alacağınız ürüne % 17' nin üzerinde zam gelirse, sabit gelirli bir insanın para biriktirerek mal edinebilmesi mümkün müdür? Birileri deveyi hamuduyla götürürken, gerçekten üreten insanlara daha iyi koşullarda yaşamayı reva görmeyen bir düşünce, nasıl bir düşünce olabilir ki... Elbette hesap-kitap yapmadan ödeyemeyeceğimiz bir yükün altına girmek değil anlatmaya çalıştığım. Saygılarımla.

    Aynen öyle.Durumunuzun tıpkı aynısını biz yaşadık.




  • Parayı daha fazla para ödeyerek satın almanın tek mantığı o parayla daha da fazla para kazanmak olmalı. Ev yine bir yere kadar yatırım aracı olarak da düşünülebilir ama otomobil mümkün olduğunca krediyle alınmamalı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Stones

    Evet eriyor ama bu vatandaşın elinde olan bir şey değil ki?

    Şu an bir ev niyetlenseniz 300 bin lira diyelim. Deseniz ki, 225 kredi çeksem, 75 lira da banka faiz koysa, eldeki 75'ide peşinat versem, yok yok ben biriktirim alayım derse birey.

    1 sene sonra 300 bin liralık olan ev 350 bin lira olacak. Birey ne biriktirebildi? 1 senede 50 bin lira diyelim. 2 senenin sonunda ev oldu 400-425 arası. Birey ise anca 100-120 bin biriktirebildi bu senenin sonunda. Eldeki 75 bin ile beraber 200 oldu diyelim. Bu böyle uzar gider. Ki, biriktirdiği süre boyunca hep kısıtlı olacak. 300 bin lira olan daire, 3-4 sene sonra 450 bin de olabilir. Bazı yerler birden prim yapıyor bu da var.

    Şu bir gerçek, bankalar olmasa insanların büyük bir bölümü bir şeye sahip olamazdı.

    Ev alamazdı, iş yeri açamazdı, araç alamazdı, teknolojiden faydalanamazdı, evlenemezdi derken bu böyle uzar gider.

    Bu uygulamanın faydası da var zararı da. Zaman gösterecek..

    Siz de aynı şeyleri yazmışsınız. Bakın, banka denen şey, karşılığı olmayan tüm paranın kaynağıdır. Dünyanın topyekün gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biridir. Siz bir şey alamamanızı değil de, almanızı bankaya bağlıyorsunuz. Gelişmemiş ülkeler için maalesef durum böyle. Büyük çerçeveye bakarsanız, bankaların tek amaca hizmet ettiğini görürsünüz. Aksi halde banka sizin için candır.

    Olmayan parayı banka sizden bi' temiz alır, sonra ülke olarak o yoktan var olan binlerce, milyonlarca, milyarlarca lirayı da emlak balonu ve benzeri şekillerde biz öderiz. Ev fiyatları komik şekilde artar. Bizde evle birlikte birçok şeyin fiyatı artıyor. Arkadaşların yazdığı gibi, zengin hiçbir şekilde etkilenmiyor bundan. Siz seviniyorsunuz zaten enflasyon var, kazançlı çıktım diye. Fakat sormuyorsunuz, enflasyon neden var ve ben neden krediye mahkum biçimde yaşıyorum, tasarruf nedir bilmiyorum diye. Elinize geçen bir kuruşu bile krediye ve kredi kartına yatırıp, ölesiye tüketiyorsunuz. Bu gidiş iyi bir gidiş değil.

    Mesele budur.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • taşıt kredilerinde 50 bin lira üstünde arcalarda yüzde kac cekiliyor kredi yüzde 60 mışmı yüzde 70 mi iki farklı sonuç gördüm.
  • O evin arabanın fiyatının artmasından yakınıyorsun ya. İşte o evin arabanın fiyatının artması senin gibi kredi çekmekten vazgeçmeyenlerden dolayı oluyor. Talep varsa fiyatlar artar bu kadar basit. Bu konuyların fiyatlarının ilerde nasıl düşeceğine hep birlikte şahit olacağız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Krediler ve ev fiyatları konusunda dediklerinize genel olarak katılmakla birlikte eğer evde kendiniz oturacaksanız, ev için kredi çekmek bana mantıklı geliyor... Şu an zaten kira ödüyorsun, kirayı vermeme gibi bir durum yok, kredi çektiğinde kiraya verdiğim parayı takside veririm diyorsun, nasıl olsa elden çıkıyor... Ayrıca biriktirdiğin parayı değerlendirecek bir yatırım aracı yok... Biriktirdiğin para enflasyon karşısında eriyor... Bankanın verdiği faiz yetersiz diğer yatırım araçları da istikrarlı değil... Bu yüzden elde para tutmanın çok da anlamı kalmıyor... Çoğunluk bu şekilde düşündüğünden kredi çekiyor fiyatlar artıyor... Ailesi olan, çoluk çocuğu olan benim gibi vatandaş çoğunluğun bu şekilde düşünmesinden vazgeçmesini beklesin iyi güzelde insan çoluk çocuğu daha iyi şartlarda yaşasın istiyor... Kısa vadede, insanımızın bu kredi çekme hastalığından kurtulacağına inanmıyorum...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zeytinbey

    Krediler ve ev fiyatları konusunda dediklerinize genel olarak katılmakla birlikte eğer evde kendiniz oturacaksanız, ev için kredi çekmek bana mantıklı geliyor... Şu an zaten kira ödüyorsun, kirayı vermeme gibi bir durum yok, kredi çektiğinde kiraya verdiğim parayı takside veririm diyorsun, nasıl olsa elden çıkıyor... Ayrıca biriktirdiğin parayı değerlendirecek bir yatırım aracı yok... Biriktirdiğin para enflasyon karşısında eriyor... Bankanın verdiği faiz yetersiz diğer yatırım araçları da istikrarlı değil... Bu yüzden elde para tutmanın çok da anlamı kalmıyor... Çoğunluk bu şekilde düşündüğünden kredi çekiyor fiyatlar artıyor... Ailesi olan, çoluk çocuğu olan benim gibi vatandaş çoğunluğun bu şekilde düşünmesinden vazgeçmesini beklesin iyi güzelde insan çoluk çocuğu daha iyi şartlarda yaşasın istiyor... Kısa vadede, insanımızın bu kredi çekme hastalığından kurtulacağına inanmıyorum...

    1000 lira taksitli krediyle nereden ev alınıyor hocam 10 sene vadeli alsan 120 bin ödeme yaparsın 90-100 arası bi kredi çekersen o ödeme çıkar. İstanbulda bir daire alabilmek için en az 2.500 civarında aylık kredi ödeyebilecek gelir olması lazım. Kredi alışkanlığı değişmez ama bu konuttaki fiyat balonu sönecek onu diyorum. 2020lerde göreceğiz bunu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.