Pfizer ve BioNTech'in COVID-19 aşısı için gönüllü denek olan Türk Doçent, aşının yan etkilerini anlattı (2. sayfa)

akademik (hakemli) dergiden vereyim size;

https://link.springer.com/article/10.1186/2190-4715-23-10?error=cookies_not_supported&code=299bc23f-a233-4368-b851-e67ed7be151d

ayrıca kanser riskini arttırdığını kanıtlamış çalışmalar var, arjantin brezilya gibi ülkelerde halen ekilip satılıyorken Almanya ingiltere gibi bir çok ülkede yasaklandı. https://enveurope.springeropen.com/articles/10.1186/s12302-014-0014-5

https://www.newscientist.com/article/dn28283-more-than-half-of-european-union-votes-to-ban-growing-gm-crops//

meraklıysanız Osman Nuri Koçtürk kitaplarını (60'a yakın kitabı vardır sadece toprakla ilgili) ve Soner Yalçın'ın saklı seçilmişlerini okuyun. Soner mevzuyu politikleştirmeyi sever, orasına takılmayın ama hangi ürün, nerede hangi mahkeme kararıyla ne zaman yasaklanmış belgeleriyle beraber yayınlamış.

Hülooğğ? Bunu hangi bilimsel makaleden aldınız? Bu soruya mı cevap bekliyorsun. Anlamayacaksın ama hadi yazalım.

İstediğin kadar gdo'lu yiyebilirsin. İnsanın tüketimine uygun olduğunu düşünmeniz bile başlı başına cahillik mi diyeyim ön kabul mü diyeyim.

iki farklı buğdayı alıp melez bir buğday elde edebilirsin. Elinde genetik olarak başka bir buğday olur. Bu başka bir bir şeydir bir buğdayın genetiğini değiştirip sadece değiştirdiğin yerin etkileneceğini düşünmek başka bir şeydir. Madem GDO o kadar iyi hastalıklar neden artıyor? Ben süt içmiyorum, çünkü dediğin gibi endüstriyel beslenen hayvanlara gdolu yem, hormon ve antibyotik veriliyor. Yarardan çok zararı var. Besi hayvanı bulursam sütünü içerim, etini yerim. Asla marketten sucuk,salam,peynir, süt ve ürünleri almıyorum. Yani biz işimize geldiği gibi beslenmiyoruz. İşin farkındayız, zincirin her halkasını araştırıyoruz. 7 yaşında çocuklar adet geçiriyor süt yüzünden. google da küçük bir aramayla istediğin kadar kanıt bulabilirsin. DDT, hormon, gdo çocukluktan itibaren tehdit olmuş durumda. Allah her şeyi bir ölçüye göre yaratmış. kahve uykunu kaçırır ama içinde yüksek miktarda melatonin vardır (uyku hormonu). Uykusuz kalırken bile hormonsuz kalmıyorsun (gerçi serotonin sentezi engelliyor, geç saat içmeyip uykunu almalısın mutlaka). Her şeyin içinde bir denge var. Bunları bozup hiç etkilemeyeceğini düşünmek için filozof olmaya da doktor olmaya da gerek yok. Genetiğinde ufak bir değişiklikle kuyruk sahibi olabilirsin mesela :)

https://enveurope.springeropen.com/articles/10.1186/s12302-014-0034-1

şunu oku yeter :) araştırılmasına bile izin verilmiyor.

soner yalçın "saklı seçilmişler"de buğdayı derinlemesine anlatıyor. Anlayana sivri sinek anlamayana hastanede anlatıyorlar :)

@435 @fotifoti Attığınız araştırmaları mı okumadınız? Yoksa benim yazdığım ve istediğim şeyi mi anlayamadınız?

İddanıza göre insanlara zararı olan bir şey konuşuyoruz ve bilimsel kaynak istediğimde "Hayvan yemi" üstüne yapılmış araştırmalar görüyorum. Sanırım marketten et,süt v.s almaya almaya tüketiminiz biraz hayvan yemlerine kaymış.

Son olarak aşı karşıtı şarlatan S.Y. kitabı da önerildiğine göre bana müsade. Bundan sonra bu konuda yazmayacağım. Lütfen bundan sonra bilimselliğinizi kendinize saklar mısınız?

Soner'in kitabını okumadan yorum yaptığınız çok belli. Aşı karşıtı olmadığını ayrıntılarıyla yazmış durumda, ancak bu onu her çıkan aşıya gözü kapalı güvenmesi gerektiği anlamına gelmiyor. konuyu da dağıtmayın, bir daha cevap yazmayarak bize büyük iyilik yaparsınız.

hakemli dergide yayınlanmış makale insanlardan bahsediyor, okumanız yok galiba.

insana yedirilen gdo'lardan zararlı olduğuna dair bilimsel kanıt var mı dediniz? ABD başta olmak üzere Amerika kıtasının çoğu ülkesinde yasal olup, avrupada yasak olanları örnek verdik.

Bir tane bilimsel makale dediniz, hakemli dergi dahil olmak üzere bir sürü link verdik.

şimdi bu çalışmalar hayvanlar üstünde yapılmış diyor ve küçük aklınızla dalga geçmeye çalışıyorsunuz da makaleyi okumamışsınız;

"This was also the case for hepatic human cell lines in a comparable manner, inducing nuclei and membrane changes, apoptosis and necrosis"

"Even transgenerational effects occur after epigenetic imprinting by a pesticide [28]. These effects cannot be detected by classical 90-day feeding trials and will be visible after many decades by epidemiology in humans if any, as illustrated in the case of diethylstilbestrol, which induced female genital cancers among other problems in the second generation"

GDO'nun insan sağlığına zararıyla ilgili bir çok yayın var, okuyun diyeceğim ama okumayacaksınız tabii ki. gdo'lu gıdayla beslenip kilosu 2 liradan satılan tavuğumsu şeyi yiyin, normalde 7-10 litre süt vermesi gereken hayvanın 30 litre vermesi için gdo'lu gıda verilip sürekli ostrojen basılan ineklerin sütünü için. afiyet olsun

Boş ver adamın niyeti bozuk. Attıklarımıza bakmıyor bile. Adamlar gdo araştırılmasın diye her türlü oyunu yapıyorlar. O yüzden doktorlar arasında bir fikir birliği bile yok. Buna basacan hormonu basacan hormonu akıllanacak bi gün :)

Burada nerede yem ifadesi var?

https://enveurope.springeropen.com/articles/10.1186/s12302-014-0034-1?utm_campaign=DonanimHaber&utm_medium=referral&utm_source=DonanimHaber

Sabit fikirli olman önemli değil, istediğin kadar hormonlu gdolu süt ve ürünleri de tüketebilirsin ki bimden alıyorsan tüketiyorsun zaten :)

He biz yulaf yiyoruz organik. Eskiden eşeklere verirlermiş :) Hayvanlar işi biliyor. bir hayvanın bile yemediğini ben niye yiyeyim?

Kendi dediğimi yutup gerçekten son kez yazıyorum. Umarım bu sefer anlarsınız.

Bakın size yazdığım şeyin ilk paragrafını aynen kopyalıyorum ve lütfen ricam o'dur ki iyice okuyup, attığınız makaleyle bir ilgisi olup olmadığını birazcık düşünün. Neden "Hayvan yemi bu ya" dediğimi anlamış olacaksınız.

"İnsanın tüketimine izin verilmiş herhangi bir gdolu ürünün, yine insanlarda "herhangi bir hastalığa sebep olduğuna" dair tek bir bilimsel araştırma kaynağı verir misiniz?

İnsanın tüketimine izin verilmiş herhangi bir gdolu ürünün

İnsanın tüketimine izin verilmiş

İnsanın tüketimine"

Attığınız yazıda "Gdo insanları kanser yapar, hasta eder, bilmem ne yapar" şeklinde bir katiyen görüş yok.

Ayrıca herkes organik yulaf yese, bimde o tavuk satılmasa(yararlı ve sağlıklı olduğunu asla söylemiyorum); dünyadaki açlığın ne kadar artacağına dikkatinizi çekerim. Tüm dünya, 2 litre süt vermesi gereken ineğe kalırsa yandık zaten. Bu da ilk savımı zaten doğruluyor. Bu sefer gerçekten bu tartışma benim için bitmiştir. İyi geceler

 Irrespective of contradictory evidence in the refereed literature, as documented below, the claim that there is now a consensus on the safety of GMOs continues to be widely and often uncritically aired.

aşağısında

 GDO güvenliğinin titiz bir şekilde değerlendirilmesi, özel çıkarlardan bağımsız finansman eksikliği nedeniyle engellenmiştir. Kamu yararına yönelik araştırmalar, mülkiyet hakları meseleleri ve geliştiricilerle sözleşme imzalamaya isteksiz araştırmacıların araştırma materyallerine erişiminin engellenmesi nedeniyle daha da kısıtlanmıştır; bu da, mülkiyet çıkarlarına yayın üzerinde kabul edilemez bir kontrol kazandırır.

300'den fazla bağımsız araştırmacı tarafından geliştirilen ve imzalanan ve aşağıda çoğaltılan ve yayınlanan ortak beyan, GDO'ların güvensiz veya güvenli olduğunu iddia etmemektedir. Daha ziyade, beyan, bugüne kadar yayınlanan bilimsel kanıtların kıtlığı ve çelişkili doğasının, GDO'ların kesin güvenlik veya güvenlik eksikliği iddialarını engellediği sonucuna varmaktadır. GDO'ların güvenliği konusunda fikir birliği iddiaları, hakemli literatürün objektif bir analizi ile desteklenmemektedir.

Kısaca GDO üzerinde araştırmalar engelleniyor ki insanların kafası karışık kalsın.

Az yiyin günde 2lt süt yeter. Obez olmazsınız işte fenamı

anlamakla kalmayıp cevap verdim, kitapları alıp okumaya üşeniyorsunuz, burada insanların gereksiz zamanını harcıyorsunuz. İnsan tüketimine dünyada uygun olup avrupada yasak olan GDO'lu gıdalar mevcut. zararı yoksa niye yasak deyip merak edin araştırın. Neden yasak olduğunu kitapta birbir yazmış diyorum. Siz ise kendi aksini iddia etmesine rağmen aşı karşıtı şarlatan deyip hiç okumadığınız biri hakkında fikir yürütüyorsunuz, tıpkı GDO hakkında yürüttüğünüz gibi. Kaldı ki Sonerle kişisel meseleniz varsa(!) Osman Nuri Koçtürk ismini de verdim. Sizin için kitabı tekrar elime alıp ilgili bölümü bulmak üzere okuyup hangi dergiden ne zaman yayınlanmış veya mahkeme kararlarını bulup buraya yazacak değilim, gerçekten merak ediyorsanız alıp okuyun. bütün sorularınıza cevap belgelerle, kaynaklarla verilmiş. Kaynaklar öyle posta gazetesi haberi değil bilimsel makalalerden oluşuyor.

mRNA dediğiniz şey DNA ya etki edecek bir şey değil sen içtiğin parasetamol ne kadar genini değiştirme özelliğine sahipse mRNA aşılarıda o kadar sahip.

Artan hastalıklara gelirsek

Hastalıklar arttı ve çeşitlendi. Çünkü 200 yıl önceye göre insan ömrü arttı. Bizim tanı sistemlerimiz gelişti. Artık daha hiç bir belirti vermeden bir sürü hastalığı tespit edebiliyor. Bu da bildiğimiz hastalıkların sayısını arttırıyor.

Bilim de kesin bilgi diye bir şey yok geleceği göremeyiz. Şuan ki bilgiler uzun vadede bir zararı olmayacağı yönünde

Açıkçası Tıp konusunda çoğumuz uzman değiliz. O yüzden bu konu hakkında yorum yapamayız ancak demokrasi konusunda öne çıkmış ülkeler belli. Bu ülkelerin yaptıkları aşıya ben daha çok güveniyorum. Mesela Alman aşısında bir sorun tespit edilirse bir Alman uzman bunu rahatlıkla dile getirebilir. Ama aynı şey mesela Rus aşısı için de söylenebilir mi orası muamma. Aşı sırası bana geldiğinde umarım alternatif aşılar da gelmiş olur. Tek seçeneğe bağlı kalmak istemem. Alternatif önemli.

Bunun için yabancı Tıp dergilerini takip etmekte yarar var. Oralarda makaleler yayınlanıyor. Aşılarla ilgili yorumları takip edebilirsiniz.

Hocam şimdi sorun şu. Hepimiz bilimin kesinliği konusunda gerekli öngörüye sahibiz. Buna en çok bilim adamları sahip. Mesela yediğimiz içtiğimiz, t6ereyağıdır, yumurtadır kolesteroldür bilgilerimiz bile sürekli değişiyor. Kesinliği konusunda fikirler değişiyor, bilim zaten bunu gerektiriyor. Ama iş ilaç firmalarına geldiği zaman basının ve bilim camiasının bastırması, ifadelerdeki kesinlik şüpheye düşürüyor bizi. Belki panik olmaması için belki ticari nedenlerden bilmiyorum. aşı olmuşum olmamışım çok da umurumda değil. Zaten çocuk sahibi olmak gibi bir planım da yok. O yüzden aşı konusunda bende yeni başlayan tereddüttüm için bağışla :) aşı karşıtlığı yeni bir şey değil aslında. Düzinelerce komplo teorisi içinde aşı karşıtlığını körükleyen toplumu riske sokan eylemler de var. Bütün aşılarımı oldum ama kovid konusu en başından şüpheli. Ne zaman çıktı, nereden çıktı o bile belli değil. Mesela bu tür virüsler daima! mutasyon geçirip buluşacılığı artıp etkisi zayıflamışken kovid için mutasyonun öldürücü olduğunun açıklanması, tersten gitmesi bile kafa karıştırıyor. Ben risk grubundayım, çağırırlarsa bakarız ne diyim.

Bu amcanın kitapları neden basmıyorlar. Çok ilginç, epub varsa paylaşır mısın?

Bu tereddütler tabi ki olacak ama bazı durumlar da medyanın çarpıtması oluyor daha fazla tıklanma almak için cezbedici başlıliklar atıyorlar.

İlaç firmalarına gelirsek çok büyük şirketler basını devletleri manipüle etmek için ciddi paralar harcıyorlar ama şöyle bir durumda var rekabet halinde ki bir çok şirket var ve bunlar sürekli birbirinin açıklarını kolluyor. Kendi ilacını öne geçirmek için. Bunun haricinde bu şirketler çalışmalarını yayınlıyor ve bağımsız firmalara incelettiriyor ve bunları açıklıyorlar Bilim insanları bu açıklamalara göre yorum yapıyor. Bilim insanların mRNA aşısı yada vektör aşı olsun Avrupalı şirketlere daha çok güveniyorlar bu şeffaf açıklamaları yayınladıkları için. Çin aşısına gelirsek zaten daha düşük koruyuculuk olmasını beklenen bir şeydi üretim yönteminden dolayı ama açıkladıkları sonuçları şeffaf değildi bu yüzden hala güvensizlik var. Ben sağlık çalışanı olduğum için cuma günü aşı oldum.