Şimdi Ara

Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
81
Cevap
6
Favori
5.546
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
17 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yukarıda linkini verdiğim paylaşım metnini aşağıya da aktarmak arzu ettim ve bunda fayda görüyorum. Evet gönüllü veya ücretli elle çeviri ideal olansa da, beklemeden ve çok karmaşık senaryosu olmayan oyunları elle yamaya yakın bir seviyede anlayarak deneyimlemek için, özellikle düzenlenmiş makine çeviri ciddi ve tercih edilebilir bir alternatiftir.


    https://forum.donanimhaber.com/anonymous-ceviri-turkce-yama-fiyatinin-fazla-olmasi--158089642


    "Asıl problem fiyatının yüksekliği değil. Makul olmayacak aşırı uzun sürelerde yama çıkışını bekletmeleri. (1 sene bekleyen yama oluyor.) Çok sayıda işe başlayıp, bir kısmını (popüler oyunları) kısa sürede yayınlayıp, diğerlerini aşırı uzun sürelere yayıyorlar. Yama çıksın diye uzun sürelerde beklemek tercih edilebilecek bir şey değil. Bu kadar çok sayıda işi aynı anda yapmaya çalışmayın veya yama başına ücret belirleyin diye önerdiğinizde çok agresif bir şekilde "işimizi bize öğretmeyin! biz ne yaptığımızı biliyoruz!" diye karşılık alıyorsunuz. Allah selamet versin. Fakat ben kullanılmayan yamalara ve yama kullanmadığınız sürelerde ücret ödemenin adil olduğunu düşünmüyorum. Tabi onlar bu sistemin işe yaradığını, başarılı olduğunu, Xbox game pass gibi bir nevi Pass sistemi olduğunu söyleyerek kendilerini savunuyorlar. Evet, kendileri açısından öyle olabilir! Ama kullanıcılar açısından öyle olduğunu düşünmüyorum. Aşağıda bununla ilgili gerekçelerimi ve kendi kanaatimi yazdım.


    Bu vesileyle sizlere makine-translate yama diyerek geçmemenin ve hafife almamanın ve Sinnerclown Türkçe yama platformu'nun yaptığı işin neden önemli olduğunu ve çok önemli bir boşluğu doldurduğunu ve ihtiyacı karşıladığından bahsetmek istiyorum. Benim kanaatime göre çok daha makul ve tercih edilebilir bir alternatif teşkil ediyor.


    Sitedeki yamalar çoğunlukla translate olmakla birlikte, çoğu zaman da düzenlenmiş translate (makine çevirisi) olduğu ve bazen de elle çeviri ile de yapıldığı bilgisini vermemiz lazım öncelikle.


    * Özellikle çok karmaşık ve uzun diyalogları olmayan oyunlar için translate yamanın anlama konusunda elle yamayı çok da fazla aratmadığını,


    * Dolayısıyla aylarca bazen 1 sene elle çeviri beklemek yerine ve elle çevirisi belki de hiçbir zaman yapılmayacak birçok oyun için, gecikmeden sunulabilen translate yamanın (özellikle düzenlenmiş translate yamanın) çoğu zaman daha makul ve tercih edilebilir bir alternatif olduğunu ve


    * Artık yapay zeka ve çeviri programları da geliştiği için, makine çevirilerin kalitesinin önceki yıllara göre bariz düzeyde artmış durumda olduğunu düşünerek, Sinnerclown'ın çok önemli bir hizmet verdiğini ve bu hizmete de maddi olarak da katkıda bulunmamızın gerekli olduğunu söylemek çok doğru olacaktır.


    Daha önceki zamanlarda Sinnerclown yamaları hakkındaki düşüncelerimi şöyle ifade etmiştim. Belki sizlere bir fikir verebilir:


    "Türkçe yamalarınızdan gayet memnunum. Şimdi kötülemek gibi olmasın elle yapılan ücretli yamaları ama (ben de ücretli yama alıyorum ve hem de ücretli aboneliğim de var) gerçekten özellikle imkan nispetinde düzenlenmiş makine çeviri yamalar çok ama çok büyük bir boşluk dolduruyor. Zamanında ve gecikmeden yayınlanan Türkçe yama gibisi var mı? Hem önemli oranda da iş görüyor. Elle yamayı beklemek yerine (çünkü çok bekletiyorlar, göbeğimiz çatlıyor beklemekten) sizin yamanız yayınlandığı zaman beklemeden başlıyorum. Elle yama yayınlandığı zaman da ona geçiyorum. Mesela Hogwarts Legacy için yama önemli oranda iyi. Öyle ciddi bir rahatsızlık yok. Elle yamadan farkını genelde hissetmeden oynuyorum. Dead Space, Forspoken, Deliver Us Mars, Calisto Protokol, Marvel Guardians of galaxy, Evil West, Halo, Deathloop, The Dark Pictures Anthology: The Devil in Me, High on Life. Bunların hepsine önce makine çeviri ile başladım. Bunların en az yarısının hala daha yaması çıkmıyor ve bekleyip duruyoruz. Tekrar vurguluyorum, çok büyük bir boşluğu dolduruyor ve ihtiyacı karşılıyorsunuz. Zaten öyle her oyuna veya sizler kadar kadar çok sayıda oyuna ve bu kadar gecikmeden kimse elle yama yapamaz ve yetiştiremez. Çok teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız."


    Alfred Hitchcock - Vertigo Türkçe Yama için yazdığım yorum:


    "Türkçe yamada çok ufak tefek ve çok nadiren bazı devrik ifadeler olsa da kesinlikle manayı anlamanıza engel olmayacak düzeyde. Hakikaten bu kadar diyalog ağırlıklı ve uzun bir oyunda (yaklaşık 8 saat) hikayenin tamamını gayet iyi bir düzeyde anlayarak oynayabildim. Çok başarılı bu nedenle Türkçe yama. Gerçekten 8 saat oyunun tamamında, hiç anlama sıkıntısı olmadan akıcı bir şekilde ilerleyebildim. Ve bu derece diyalog yoğun ve senaryosu karmaşık ve çetrefil olan bir yapımda bu Türkçe yama cidden övgüyü ve teşekkürü hak ediyor."


    https://sinnerclownceviri.net/





  • lostideas L kullanıcısına yanıt

    Hocam, sizler bu şekilde yapılan yamalara tamamen zaman/performans olarak bakıyorsunuz ve bu tür yamaların taşıdığı her şeyden önce semantik (anlamsal) olan hataları algılayamıyor oluşunuzu kıyas yapacak bir yabancı dil bilginiz olmamasına (yanlışım varsa bağışlayın) yoruyorum bir çevirmen olarak. DeepL dahi başta olmak üzere hiçbir yapay zekâ/makine çeviri motoru gördüğü metni bağlamına, öncesi ve sonrasına göre bir insan gibi yorumlayamadığı için devrik cümleler, yanlış çevrilmiş söz öbekleri, tamamen kaçırılan nüanslar ve göndermeler gibi yanlışlıklar gırla beliriyor bu araçlarla yapılan “çeviri”lerde. Önceki yorumlarımda da belirttiğim gibi (ve bu araçları resmî çevirilerde kullanmak zorunda bırakılan bir dil uzmanı olarak tekrar söylüyorum), bu teknolojilerin alt yapısı tamamen veri eşlemeye dayalı. Yani, bu teknolojilere yedirilen bağlamdan koparılmış karşılaştırmalı veriler ışığında bu tür araçlar sadece bildiği kadar şeyi eşleştirebildiği kadar Türkçeye dönüştürüyor, çeviri yapmıyor. İnsan elinin muaf olması sebebiyle esas metinde bulunan pek çok ayrıntıyı kaybetmekle birlikte kimi zaman tamamen yanlış olarak çevriliyor lakin gramatik açıdan hatasız gibi göründüğü için metinler, size bir hata yokmuş gibi geliyor. Siz istediğiniz kadar bu teknolojileri bulanık veriyle besleyin, elde edeceğiniz sonuç asla ama asla değişmeyecek ve her daim yaratıcılıktan, kaliteden uzak işler ortaya koyacak çünkü bu alt yapının sağlayabileceği kalite ve yaratıcılık, alt yapının kendisinden ötürü sınırlı.


    Ben ise bu duruma tamamen mesleki ve kalite bazlı olarak baktığımda Sinnerclown da dâhil olmak üzere pek çok “düzenlenmiş makine çeviri”nin pek çok konuda başarısız olduğunu görüyorum. Sinnerclown nezdinde bir eleştiri yapmam gerekirse: ekiplerinde çalışan herkesi bir bir tanımasam da birçoğunun çevirmenliğin ilkeleri ve kalite standartlarından haberdar olmayan kişiler olduğunu, yaptıkları yamaları test bile etmediklerini ve bilakis insanlardan test etmeleri için “erken erişim” adı altında (lütufmuş gibi) para aldıklarını da görüyorum. Para verip bu yamaları test edenlerin çoğu zaten dil bilmiyor, “çeviri yapan” olarak geçen pek çok kişi de çevirmenlikten uzak, İngilizceyi ne kadar bildiği aşikâr, ondan da öte “çevirdikleri” oyunları ne kadar bildikleri ve oynadıkları daha da aşikâr. Ekip üyelerinin kimisinin İngilizce yazı yazdıkları yerler var bazı platformlarda, lise öğrenimini tamamlayıp adamakıllı dil öğrenmiş pek çok kişi daha az hatasız yazıp derdini dile getirir, o biçim. Bundan da öte, projelerine koydukları ekran görüntülerinde dahi envai çeşit hata var, projelerine verdikleri özen de buradan belli oluyor. Yamalarını test etmiyorlar, “çeviri yaptıkları” oyunları oynamıyorlar, yüksek ihtimalle yaptıkları maksimum şey dosyaları Notepad++’ta açıp yazım doğruluğu aracıyla SADECE gramatik hataları düzeltmek, virgül gerekiyorsa virgül koymak (şanslıysanız). “Erken erişim” konusunda da şöyle bir bilgilendirme yapayım, paragözlüğüne dem vurduğumuz EA dahi yaptıkları oyunların (yaptıkları oyun diyorum bakın, öyle dil desteği testi falan değil) beta sürümlerini ücretsiz sunuyor, sizler ise adamların denemeye erindiği şeyleri kısıtlı bilginizle test etmeye para veriyorsunuz üstüne. Bu etiketle çıkarılan yamalar daha sonra ücretsiz olsa ne olmasa ne? Sizlerden para almaya kılıf bulmuşlar. Deneyicilik, gerek oyun geliştirme projelerinde olsun gerekse de çeviri projelerinde, insanların para karşılığı yaptığı, belli bir yazılım ve dil yetkinliğine sahip kişilerce yapılan bir meslek dalı esasında. Oyunu İngilizce oynamamış kullanıcılardan gelen “abi, şurada sayı yerine kod yazıyor” tipi geri bildirimlerin çevirinin yanlışlıklarını giderdiği yok, en fazla gramatik açıdan düzeltim uygulanabiliyor hâliyle. Her anlamda tamamen kaliteden uzak işler bunlar.


    Şuna kesinlikle değinmeliyim ki, sizlerin övdüğü Alfred Hitchcock’s Vertigo çevirisi zaten el çevirisiydi, çeviriyi güzel yapan taraf da buydu ve Sinnerclown’ın Vertigo ile Blasphemous projeleri dâhil olmak üzere el çevirilerinde çalışmış olan Topal Şeytan bizim ekibimizde de (BakaYume Çeviri Ekibi) bir çevirmen. Topal Şeytan’ın kabiliyetlerini ve başarısını genel olarak Sinnerclown’a bağışlamanız her şeyden önce Topal Şeytan’a bir hakaret olur. Yaptıkları makine çevirilerde Topal Şeytan’ın kalitesini zaten göremiyorsunuz.


    Sinnerclown’ı hedef göstermek gibi olmasın, bu belirttiğim kalitesizlikler Calypso, Team NINJA ve daha nice makine çeviri sunan kişiler için de geçerli; tek farkları Sinnerclown gibi “erken erişim” vesaire adında para istemektense isteğinize bağlı olarak bağış seçeneği sunmaları size. İnanın ki bu teknoloji sizlerin de dediği gibi işlerimizi kolaylaştırsa veya bizim girdimize gerek olmadan tam manasıyla kaliteli işler ortaya koyabiliyor olsa en başta biz kullanırız. Biz kullanmıyorsak yegâne sebebi insan elinin kalitesini veremiyor, dolayısıyla da çevirdiğimiz eserlerin hakkını veremiyor ve bizleri sebep olduğu hatalarla haddinden fazla uğraştırıyor oluşu. Bizlerin el çevirisi yapmamızı uzun süre beklemenizin de en büyük sebebi pek çoğumuzun hayatlarının meşgul oluşu; makine çeviri yapanların yaptığı gibi DeepL’den dönüt alıp “çeviri yapacak” bir API bağlantısı kurup yaratıcılıktan uzak işler yapmıyor oluşumuz. DeepL’in işlediği metinden elde edilen sentetik proje ilerlemesine ilerleme denmez. Ha ayrıca, daha da kısa sürede iş yapmıyor oluşlarının da yegâne sebebi DeepL’in ücretsiz sürümünün aylık 500.000 harf sınırı oluyor oluşu ve DeepL Pro’nun ülkemizde satın alınamıyor oluşu. DeepL Pro alabilseler daha hangi oyunları batıracaklar kim bilir.


    Çevirmenlik öyle ucundan dil bilenin, usül ve kalite standartlarından uzak olan kişilerin yapabileceği bir şey değil. Herkes çevirmen olmalı diye bir şey de yok. Her meslek dalı gibi bu da işini bilen, kendini geliştirebilen, uğraştığı şey üzerinde belli miktar bilgi sahibi olan kişilerin yapması gereken bir şey. Ne Sinnerclown’ın, ne Calypso’nun ne de Team NINJA’nın üzerine düşen bir görev bu, hele ki bu denli kalitesizce hallediliyorsa giriştikleri projeler. Bu durumdan uzun vadede siz kullanıcıların deneyimi zedeleniyor ve sizler sırf daha az bekliyorsunuz bir “ürün” için diye çok daha kalitesiz işlere maruz kalıyorsunuz. Vaktinize de yazık, Türkçe oynamak istediğiniz oyuna verdiğiniz paraya da yazık.


    Bu işin adı gönüllü çevirmenlik diye böylesine kalitesiz, yetersiz, özensiz girişimlere destek verilmemeli. Siz bunları destekliyorsunuz diye emin olun bizim gibi özene bözene iş yapan insanlar daha az hevesli oluyor. “İnsanlar zaten özen gösterilmemiş makine çevirilerini tüketecekse ve tüketip bizim yapacağımız kaliteli işlere bakmayacaksa neden zaten az olan boş zamanımızı bu tür işlere harcayalım?” Yine sizler bu tutuma destek verdikçe dil bilmeyip bizlerle aynı işi yapabileceğini sanan bilgisiz kişiler de daha çok oyuna musallat olup hepten o mevzubahis oyunların kaliteli çevirilere sahip olmasını engelliyor. Eğri oturup doğru konuşun, makine çeviriyle oynayıp bitirdiğiniz oyunu daha sonra çıkan kaliteli el çevirisiyle oynar mısınız bir daha? Yeminim olsun, keşke bu işlere ilk başladığım yaşlarımdaki gibi pek az sorumluluğum ve bolca zamanım olsa da her günümü sevdiğim ve sizlerin de sevdiği/seveceği oyunları hakkını vererek çevirebilsem ama maalesef ki pek çoğumuz geçinmek zorunda olduğumuz için sizler gibi çalışıp aile geçindirmekle mükellefiz, hâliyle vaktimiz de enerjimiz de kısıtlı. Sizleri bekletmeyi biz de istemiyoruz ancak sizlerin de tabi olduğu hayat şartları, ekonomik faktörler ve ülke yönetimi değişip gelişmedikçe maalesef bizlerin sizlere sağlayabileceği hız değişemeyecek, bunun için de sizlerden para toplayacak, toplamış dahi olsak bu toplanan paraların bize yeteceği zaten yok.


    Gönüllü işleri de geçtim, sizlerin bu tutumu inanın ki resmî çevirileri de etkiliyor. Pazar araştırması yapan şirketler hedef demografinin kaliteli çeviri beklemek istemiyor oluşunu bilip el çevirisi yaptırmaya daha fazla para vermemek de işlerine geldiğinden çok daha kısıtlı bir süre tanıyıp bizlere makine çeviri düzelttirmeye çalışıyorlar ve bu durumun yol açtığı kalitesizliğin bedelini de yine bize ödetiyorlar bizleri aceleye getirip. Tekrar ve tekrar örneğini verdiğim Persona 3 Reload sektörümün geldiği noktanın sadece bir fragmanı maalesef. Sizler bu tür kalitesiz prosedürleri destekledikçe, hakkınızı aramadıkça şirketlerden, şirketler de sizlere düzenlen(eme)miş makine çeviriyle oyun satmaya devam edecek, herkesin verdiği 60-70 doları verip hak etmediğiniz bir dil desteğiyle oynayacaksınız. Microsoft’la da çalıştım, Sega’yla da çalıştım, iki şirket de Keywords Studios adlı taşeron bir dil hizmeti sağlayıcısıyla anlaşarak özellikle Türkçe için el çevirisi yaptıracak bir bütçe ayırmıyor asla (diğer dillerin durumunu bilmiyorum); şirketlerin dahi gözünde bu kadar düşüğüz.


    Üzerine alınan alınsın lakin şöyle biline ki çevirmenlik düşünsel bir zanaattır ve aynı zamanda bir sanattır da. Kuralları, belli yaklaşımları ve bu işin tabi olduğu kalite standartları ve belli kalite yönetim prosedürleri vardır; hâliyle kaliteli ve yetkin kişilerce gerçekleştirilmesi en uygunudur, gönüllülük esasıyla olsa dahi. Öyle Google Çeviri’den, DeepL’den metin geçirip dil bilmeden o çıktıyı yalapşap oyuna entegre etmek çevirmenlik değildir. Ben zaten işimdeyim gücümdeyim, çok şükür üzerinde çalıştığım resmî çeviri projeleri de var parasıyla yaptığım; kimsenin üstüne konduğu parada gözüm yok asla. Benim tek kaygım tamamen yaptığım mesleğe, çevirdiğim eserlere olan saygımdan kaynaklanan bir kalite kaygısı; bu tür girişimlerin kalitesizliğini (kendilerince haklı sebeplerle) algılayamayan değerli tüketici kitlesinin daha da maruz kalacağı bir faciaya duyduğum kaygı. Siz kalitenin peşinde koşmayı amaç edinmedikçe, böyle girişimlere izin verip çevirmenliğin değerini düşürdükçe söz gelimi doku dosyalarına kadar düzenlenmiş Fallout 4 Türkçe yaması, en ince ayrıntısına kadar işlenmiş bir TES V: Skyrim Türkçe yaması veya gönüllü çeviri ekibim olan BakaYume’nin yaptığı gibi en ince, en “veriye dayalı” oyun gizine kadar tamamen elden geçmiş, oyunun kendisinde bulunmamasına rağmen dil desteği için ekstra kodlanan özellikleri barındıran Doki Doki Edebiyat Kulübü Türkçe yaması gibi yamaları belki bir daha hiç göremeyeceksiniz bizleri desteklemedikçe. Hevesinizi anlıyorum ama lütfen sabırlı olmayı öğrenin. Nice Japoncadan İngilizceye yapılan gönüllü çeviriler var 7 sene kadar süren, nice Japoncadan İngilizceye yapılan resmî çeviriler var 188 bin dolar toplayıp 8 senedir çıkmamış olan. Yabancılar kaliteli işler için beklemeyi biliyor, sizler de bekleyebilirsiniz, lütfen. Beklemeyi yine de istemiyorsanız da lütfen neyi deneyimlediğinizin bilincinde olarak deneyimleyin.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi farty -- 8 Mayıs 2024; 6:47:15 >




  • farty kullanıcısına yanıt

    Çok teşekkür ederiz. Tamamını dikkatle okudum ve yanlış bildiğim şeyleri de tashih etmeme vesile oldunuz. (Vertigo gibi) Elbette aktardıklarınızı kabul ediyorum. Bunlar yanlış şeyler değiller. Belki ideal olandır. Fakat ben meselenin (bize bakan) diğer tarafını aktarmış oldum. (Vertigo örneğini makine çevirinin ne kadar iyi olabildiğini göstermek için değil, Sinnerclown platformu bünyesinde ne kadar kaliteli ve elle çeviri olan işler de çıktığını göstermek ve desteklemeye gerekçe olarak kullanabiliriz.)


    Zaten kendi mesajımda da belirttiğim gibi bahsettiğim alternatif ve makul tercih meselesi, birçok oyun için geçerli saydığım bir hususdur. Siz de takdir edersiniz ki, oyunlar edebi eserler, entellektüel, bilimsel makaleler değiller ve çoğu da basit ve çok karmaşık olmayan diyaloglara sahip, düzenlenmemiş makine çevirisi bile olsa büyük oranda veya tamamen anlaşılabilir nitelikte oyunlardır. Oyunlar tek kategoride değil tabi. Mesela gayet basit birkaç diyalogtan ibaret olan bir korku oyunu düşünün. Bunu beklemeden, tercihen düzenlenmiş veya düzenlenmemiş makine çevirisiyle deneyimlemeyi tercih ederim. Çünkü biliyorum ki, o oyuna ya hiç yama gelmeyecek veya gelirse de, kimbilir ne zaman gelecek. Zamanında özellikle ücretli yamalar için malum grup çok aşırı bekletti bizi ve ben de tercihimi bu yana kaydırdım. 1 sene yama beklediğimi bilirim. (Tabi ücretli üyeliği devam ettirmenin maliyetini sürekli ödemenin ama karşılığını çok sonra almanın iyi hissettirmemesi; çok sayıda iş almamaları ve yamaların gecikmemesi önerimize "bizim işimizi bize öğretmeyin!" şeklinde kaba ve sert cevaplar almamızdan sonra bu işten iyice soğuduk.) Ama o kadar zaman içinde, imkan nispetinde düzenlenmiş makine çevirisi çıktı ve satın aldım oyunu 1 sene beklemeden oynama imkanı buldum. Ki zaten memnun olmasam, anlama konusunda ciddi, kayda değer bir sıkıntı, kayıp hissetsem elbette o şekilde oynamayı bırakır, ücretli yamayı beklerdim ama beklemedim. Şimdi siz diyorsunuz ki, fark etmiyorsunuz ama anlam kaybı var. Bunu da kabul ederim. İlla ki vardır ve hatta hiç hissetmiyor da değilim. Ama bakın, bunu o derece önemsemiyorum ve hem benim için hem de hakikat noktasında önemli de değil. Karşımdaki bir oyun, bir edebi eser veya akademik makale değil. (Yani işin aslında sizin tabirinizle "neyi deneyimlediğimin bilincindeyim" hocam, bu yüzden tercihim bu yönde şekillendi. Sizin de anlayışla karşılamanızı beklerim. Ve her zaman siz gibi arkadaşları nerede görsek, maddi-manevi desteğimiz hazırdır. Kıymet de biliriz, takdir de ederiz, minnet de duyarız.)


    Fakat tabi bazı oyunlar sadece bir oyun olmanın ötesinde filmlerin bile ötesinde muhteşem kurgu ve senaryolarıyla bambaşka bir deneyim yaşatıyorlar. Örn: Detroit Become Human, Witcher 3, Beyond: Two Souls vs gibi. Şimdi ancak bu tarz oyunlar için (ki bunların zaten resmi dil desteği var ama tarz olarak örnek olsun diye zikrettim) elle çeviri beklemeye değebilir. Hatta ancak kaliteli elle çeviriyle oynanmalılar, başka türlü asla. Fakat hikaye ve senaryo anlamında bu tarz ve kalitede oyunlar ancak nadiren ve binde bir çıktıkları için, bizce kaliteli makine çeviri tercih etmemek için makul bir sebep kalmıyor.


    Zaten o tarz kaliteli ve senaryosu zengin ve kaliteli oyunlar çok popüler oldukları için üzerlerinde hemen ciddi çalışmalar yapılıyor, gerek ücretsiz gerek ücretli yama yapanlar bir an önce ve mümkün olduğu kadar kaliteli yama çıkarmak için çok gayret sarf ediyorlar. Örneğin Banishers Ghosts Of New Eden oyununda böyle oldu. Makine çeviri yapan bir arkadaş vardı. Yamanın tam 13 versiyonunu yayınladı. Yani o kadar çok kez elden geçirip düzenledi ve arkasından da çok uzun bir zaman geçti, elle çevirisi hala çıkmadı ve çıkacak daha hala, ki popüler bir oyun olduğu halde. (Ben bu oyunda tercihimi düzenlenmiş makine çeviriden yana kullandım ve anlama konusunda herhangi bir sıkıntım olmadı.)


    Dediğim gibi bu bir tercih meselesi, ben kim olursa olsun rakip gözüyle bakmadan emek ve katkı sunanın desteklenmesi taraftarıyım. Siz mesleki hassasiyetle idealist düşünmekte elbette haklısınız. Şimdi mesela düzenlenmiş makine çeviri yapanların kalitesinin artması için belli hikaye odaklı, kaliteli oyunlara odaklanmalarını ve bizlerin de maddi destekte bulunmalarını düşündüm kendimce. Her ne ise. Zaten sizin de, bizim de sakalımız yok, sözümüz de dinlenmez. Kendimiz çalar, kendimiz dinleriz. Hayırlısı olsun.


    DeepL konusunda Pro versiyonunun birkaç aydır artık Türkiye'de de satın alınabilir olduğunu bildirmek isterim. DeepL Pro Türkiye pazarına girmiş bulunuyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lostideas -- 8 Mayıs 2024; 7:19:10 >




  • lostideas L kullanıcısına yanıt

    En başta düzgün üslubunuz ve bilgilendirmeleriniz için minnettarım hocam, DeepL Pro’nun ülkemizde kullanıma açıldığını bilmiyordum.


    Tüm bu dedikleriniz pek az sayıda metne ve karmaşıklığa sahip oyunlar için kesinlikle geçerli, katılıyorum. Söz gelimi tamamen nesnel açıklamalardan oluşan bir simülasyon oyunu içerdiği jargona dair yerinde düzenlemeler yapılabildikçe çoğunlukla anlaşılabilir bir kıvamda makine çeviriyle oynanabilir lakin hikâye bazlı, metni bol ve kültürel göndermeler, yerelleştirilmesi gereken ağızlar, terimler barındıran bir oyuna sıra geldi mi emin olun ki elinizde patlıyor, “işimi kolaylaştırır” derken makine çeviri/yapay zekânın tutarsızlıklarını, hatalarını saptamaya çalışıp daha çok zaman ve kaynak harcıyorsunuz bu hataları düzeltmeye. Her oyun birer sanat eseri değil, olmak zorunda da değil ancak en çok çevirisi beklenen oyunlar da bu minvalde fakat buna rağmen özensiz makine çeviriler daha çok öne çıkıyor insanlar beklemek istemediği için. Söz gelimi hamurunu yoğurduğunuz ekmeği fırında 2 dakika pişirip hamuru çiğ çiğ yemek neyse Judgment veya Yakuza oyunlarına yapılan makine çeviriler de aynı buna benziyor: ham, özensiz ve içerdiği kültürel göndermelerin motamot işlendiği çalışmalar. İnanın ki sizlerin de kabul ettiği bu minvalde olan oyunlar sandığınız kadar nadir ortaya çıkan yapımlar değiller. Bir şeyleri “anlarsınız” ama anladığınız şeyin doğru olup olmadığını maalesef asla bilemezsiniz, hak ettiğiniz gibi bir deneyim olmaz. Sinnerclown’ın bünyesinden çıkan kaliteli el çevirileri Sinnerclown’ın kendisinden ziyade bu projelerde çalışan çevirmenlerin başarısı. Sinnerclown genel manada çeviri için araç sağlamakta sadece ve bir yayın organı görevi görmekte. Kendilerinin esas odağı maalesef ki makine çevirileri, yoksa çeviri konusunda gördüğüm kadarıyla pek az özgün girdileri var.


    Prosedürlerimizin aldığı zamana dair bazı durumları açmak istiyorum. Her şeyden önce, sizler de takdir edersiniz ki, her oyunun dil yükü, metin uzunluğu ve yazılımsal güçlükleri bir olmayabiliyor. Biz bazen tek bir terim için bile kimi zaman 1-2 saat kafa patlatıyoruz, araştırıyoruz, fikir üretiyoruz “bu terimi dilimizde en iyi ifade eden karşılık ne olabilir?” diye. Aşamalara bölüyoruz işimizi “çeviri”, “redaksiyon”, “test ve görsel düzenleme” başta olmak üzere ve her aşamada kabiliyeti yeten, kendini kanıtlamış kişiler çalışıyor. Normal şartlarda olması gereken bu, “çeviriyi yap gitsin, ardına arkana bakmadan bir şey yayınla” olmamalı. Makine çeviriyle hazırlanmış dahi olsa sizin de örneğini verdiğiniz Banishers: Ghosts Of New Eden yaması da mesela bizim verdiğimiz özeni içeren bir yapım olmuş; konuyu baştan sona inceledim, Story Master özenli bir iş çıkarmış gibi görünüyor, kutlarım kendisini.


    Bizlerin gerçek hayattaki sorumlulukları bir yana bu tür durumlar da hızımızı etkiliyor bir de. Bizzat çevirdiğimiz oyunların lisansını alıp yapımcı/yayımcı şirketlerden ödeme alarak hayatımızın merkezine oturtabiliyor olsak üzerinde çalıştığımız oyunları, inanın ki her şey bu kadar uzun sürmeyecek. Günde 8-10 saat sabit çalışanımız da var, benim gibi projeden projeye koşup yeri geldiğinde haftalarca aralıksız olarak çalışanımız da var. Bu durum zaman olarak kısıtladığı gibi harcayabildiğimiz enerji ve kafa dinlginliğini de kısıtlıyor. Tüm bu yaşam silsilesine harcanan vakit yaptığımız projelere harcanabilse sizler de bu kadar beklemiyor olurdunuz. Tekrar değinmek istiyorum ki, beklemek sadece biz Türklere özgü değil hocam. Size 1 sene beklemek çok geliyor direkt olarak işin içinde olmadığınız ve neyin ne kadar zaman aldığını ilk elden deneyimlemediğiniz için, yabancılar yeri geliyor senelerce bekliyor ve beklediklerine değiyor. Bunu tekrar hatırlatmak istiyorum.


    Dediğiniz gibi, en nihayetinde sizlere zorla bizi aylarca yıllarca bekleyin diyecek hâlimiz yok. Bilinçli olarak bu yamaları tükettiğiniz ve memnun olduğunuz sürece ne mutlu. Keşke elimizden faha fazlası gelse de bekletmesek sizleri. Benim de yetiştiğim ve direkt sektörde kavrulup dil öğrenen nesil ben de dâhil çoluk çocuğa karışıp işe güce yoğunlaştığı için sayıca az olduğumuz gibi imkân ve zamanlarımız da kısıtlı olduğundan hızlı ilerleyemiyoruz, hâliyle de saha böyle çalışmalara kalıyor. Sizler bilincinde olup önemsemiyorsunuz, bir başkası bilincinde olmayıp önemsemiyor; sonuç maalesef iki durumda da aynı, ham şeyler tüketiyorsunuz ve bu direkt olarak siz farkında olmasanız da sektörel bir etkiye yol açıyor. Tercih yine en nihayetinde sizlerin, deneyimleyeceğiniz şeyin kalitesini belirlemek de sizin elinizde. Tüm bunların bilincinde olup bilinçli kararlar verdiğiniz ve makine çeviri tüketiyor olsanız da bizlerin de emeğini hiçe saymayıp desteklediğiniz için teşekkür ederiz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi farty -- 8 Mayıs 2024; 9:58:57 >




  • Aslında sizin de ifade ettiğiniz gibi resmi çevirilerle bu iş hallolsa en doğrusu bu ama ne yazık ki bunun için bizlerde birlik olup talepte bulunma gibi bir durumumuz yok. Aslında oyun satın alınmadığı için dil desteği yok mantığı bence çok doğru değil. Tam tersinin doğru olduğunu, satılabilir ve gelir seviyemize uygun yani bizce alınabilir fiyat belirlenen ve dil desteği sağlanan oyunların pekala da satın alınacağını firmalara taleplerimizle ve icraatımızla bizler bildirmedik belki. Bunu yapmadığımız için çevirmenler de bu firmalarla çalış(a)madığı için, ücretli bir iş şeklinde olmadığı için, tam bir mesaiyi bu çeviriler için kullanamadı vs. Hayırlısı, dileriz düzelir bir şekilde.


    Bir de ilaveten şunu söylemek aklıma geldi, hani demişsiniz ya, kaliteli oyunlar o kadar da nadir değil diye, aslında bu tamamen subjektif bir şey. Yani örneğin bana göre öyle değil çoğu oyun. Standartlara göre AAA sayılan ve hikaye odaklı pek çok oyunda ilerledikçe hikaye ve oynanışında pek çok sıkıcı, monoton, anlamsız, çok sayıda tekrar düşen vs. yani kaliteli bir deneyim sunmayan unsurlar görüyor ve hayal kırıklığına dönüşüyor ve çoğu zaman da yarıda bırakabiliyorum. Detroit gibi mükemmel deneyim sunan oyun sayısı benim için çok az. Örneğin Avatar da önce güzel geldi ama ilerledikçe hikayesinin pek de anlamlı olmadığı, kayda değer ve iz bırakacak bir mana ifade etmediği ve oynanış ve görevlerde ise çok fazla benzer şeyler yaptırıp monotonlaştığını gördüm ve bu oyunu erkenden makine çeviriyle oynamaktan hiç de pişman değilim. Hatta Banishers için bile öyle. Çoğu oyun o derece uzun sürelerde beklemeye değecek bir kaliteyi içermiyor nazarımda. Dediğim gibi uzun sürelerde beklemeye değecek oyun tarzı Detroit ve saydığım birkaç oyun gibi olanlar ki, o kalitede ve tarzda olanlar çok ama çok nadir çıkıyor ve resmi dil desteğiyle de geliyor hepsi olmasa da çoğu. Oyun firmaları şu anda geldiği noktada kaliteli, özgün ve mükemmel hikayeli bir yapım sunmak yerine, oyun süresini uzun gösterme maksadıyla çok tekrara düşen, para tuzağı olan, özünde ucuz yapımlarla değirmen döndürmeye odaklandı. Böyle bir ortamda zaten nadir sunulan bir kalite var. Sıklıkla rastlanan düşük kaliteli işler için de uzun süreler beklemek hiç uygun düşmüyor.


    Yani işin özünde elle çeviriyi değil, oyunları ve (özellikle kalitesi yüksek olmayan oyunları) beklemeye değer görmüyoruz. Her ne ise. Bunları da ekstradan paylaşmak istedim.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lostideas -- 8 Mayıs 2024; 10:31:11 >




  • farty kullanıcısına yanıt

    Dragon's Dogma 2 oyunu 22 Martta piyasaya sürülmüş. 1.5 ay olmuş çıkalı. A.ç grubu yüzde 70 çeviri yapmış bile. Sizin dediginize katılırsak şuan bu çeviriyi berbat ötesi kalitede olması lazım. Zaten çeviri çıkarsa bile beta olarak çıkacak ve hatalar düzeltilecek. İşin içinde olan sizsiniz ben sadece şuan dışardan görüneni söylüyorum. Şimdi bu çevirinin 1.5 ayda yüzde 70 çevirilmesine yorumunuz nedir?

  • harunefetr kullanıcısına yanıt

    Hocam, normal şartlarda ve benim mantığıma göre evet, 30-50 kişinin çalıştığı bir projeden alınacak kalite verimi yüksek değil. İnşaat yapmıyoruz çünkü; çeviri yapıyoruz. Ortada dediğiniz miktarda bir ilerleme olabilir ama kalitesini bilemem ben çeviriyi görmeden. Ne oyunun kendisine sahibim, ne oyunun metin yükünü biliyorum ne de bu oyunu test edecek bir donanımım var; bu oyun minvalinde bir yorumda bulunamam oyunu görmeden. Oyunun kendi oynanış süresi ile oyunun metin yükü aynı şeyler olmadığından direkt dosyalarını görmem gerekir. Belki sandığımız kadar uzun değildir, belki de daha uzundur, orasını zaman ve Anonymous yamayı yayınlayınca sergileyecekleri yamanın kalitesinin ilk elden deneyimi gösterir.


    30-50 kişinin hepsinin görevi çevirmenlik değilse, aralarında redaktör ve deneyiciler de varsa yahut hepsi çevirmen olsa dahi oldukça kıdemli ve oyunu bilen kişilerse pek tabii ortaya kaliteli bir şey çıkabilir lakin her oluşum Anonymous’un performansını gösterebilir veya gösterecek diye bir şey yok. Anonymous yıllardır ücretli çevirmenliğin mihenk taşı, kendi yazılımcıları da var, bağlantıları geniş; benim neslimde ve öncesinde yetişen kaliteli çevirmenleri kadrosuna toplamış olabilir ve bu sayede yaptıkları işler kaliteli olabilir ama şu da bir gerçek ki ortada bir para mevzusu olduğu için, ekip üyeleri bizzat para aldığı için ve Anonymous da projelerini sallapati olmayacak şekilde, bizzat kıdemli proje yöneticilerini de görevlendirerek gerçekleştirdiği için korudukları bir kalite standardı vardır elbet ama istisnalar kaideyi bozmaz. Anonymous dışında böylesine organize ve gerek maddi gerek insani kaynakları bol başka kaç tane oluşum var veya böyle başka bir oluşum bir daha oluşturulabilir mi onu düşünmek lazım. Günümüz DonanımHaber mecrasında dahi ben dâhil el çevirisiyle öne çıkan gönüllü çevirmen pek az. Benim neslimin pek çoğu resmî oluşumlara geçti bile (23 Studios buna bir örnek). BakaYume olarak biz de 40-45 kişiyiz çevirmeniyle redaktörüyle lakin Anonymous’tan iki farkımız var: 1) gönüllü projelerimiz bizim yegâne kazanç kaynağımız ve hayatımızın merkezi değil ve bu sebeple ayırabileceğimiz vakit kısıtlı; 2) çevirmekte olduğumuz oyunların henüz Türkiye’de belli bir kitlesi yok, bu sebeple biz istesek dahi gerek maddi gerek manevi bize destek verecek potansiyel bir kitle de bir hayli az kişiden oluşuyor.


    Öte yandan LocPick’in Disco Elysium çevirisi de bir sene sürdü mesela ve resmî bir çeviriydi. Bir sene sürmesine rağmen (sizlere göre uzun, bana göre oyunun bir milyon kelimeden oluştuğunu düşününce mucizevi bir süre, her şeyiyle değerlendirdiğimde) ortaya çıkan çevirinin kalitesi muazzam, adeta edebî bir esere gösterilen bir özen sergilenmiş bu projeye. İzledikleri çeviri prosedürlerine dair de detaylı bir çeviri güncesi yazmışlar, özellikle LQA’in (dil kalite kontrol safhası) değerine değinmişler. Herkesin okumasını tavsiye ederim:


    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiğilocpick | turkish game localization & audio
    Locpick | Disco Elysium Yerelleştirme Günlüğü
    https://locpick.com/discointurkish/



    Ben mesela Tencent ve alt şirketleri olan Level Infinite ile nispeten büyük mobil oyunlarında çalışmaktayım an itibarıyla (isim veremiyorum gizlilik anlaşmasından ötürü). Çevirmen kadrosu kaç kişi bilmiyorum ancak ben dâhil bu büyük projelerden birinde görevli sadece iki LQA uzmanı var koca projede. İkimiz de bize verilen stil rehberleri, terminoloji belgeleri ve kaynak dokümanları yalayıp yuttuğumuz için muazzam bir tutarlılık sergileyebiliyoruz çünkü müşteri zaten en önceden belirletmiş neyin nasıl çevrileceğini. A’ya herkes her yerde A demekle yükümlü, belli bir tutarlılık var ve bizzat şirket bize oyunu deneyerek test etmemiz için, çevirinin kalitesini yükseltmemiz için para veriyor. Projelerin çeşitli ve ayrı ayrı safhalardan oluşması bir projenin kalitesinin en önemli belirteçlerinden. Anonymous’un çeviri prosedürlerini yine Anonymous’a sormak lazım. Benim deneyimimle çelişiyor olsa dahi sizlere ısrarla söylediğim ütopik dengeyi kurmuşlardır belki. Kendi alanında tek, şartları kolay replike edilemeyecek ücretli bir çeviri ekibini maalesef bu sebeplerle bir norm olarak kabul edemeyiz. O ekipte çalışan herkesin yüksek ihtimalle yegâne görevi zaten ekibin projeleri üzerinde uğraşmak. Biz gönüllü çevirmenler böylesine bir zamanımız ve organizasyonumuz olamadığı için yavaş kalıyoruz.





  • lostideas L kullanıcısına yanıt

    Hocam henüz maruz kalmadığınız ve keşfetmediğiniz türlü türlü oyunlar var. En bilinen oyunların ötesine gidince mesela “görsel roman” dediğimiz oyun türünü keşfedeceksiniz. Bu yapımlar metin ağırlıklı, oynanış olarak basit seçim yapma mekaniklerine dayalı yapımlar olsa da bu türde olan kült yapımlar var ki aynı derinlikte başka bir hikâye bulmanız pek zor. Kimisinin uzunluğu da bir hayli fazla. Fate/stay night, STEINS;GATE, Danganronpa, Little Busters, CLANNAD, Tsukihime, Kara no Şoğco, Saya no Uta gibi yapımlar siz şans verdiğiniz sürece hikâyesiyle, atmosferiyle, tasarımıyla kendinizi bir hayli içine çekecek yapımlar mesela. Detroit: Become Human ve The Walking Dead kadar interaktif olmasalar da kurgu derinliği ve hikâye anlatımı olarak benzer minvalde ve hatta çok daha üstün kalan pek çok görsel roman var. Şu aşamada hangi oyunun ne denli değerli olduğu elbette ki sizlere kalıyor lakin ufkunuz açıldıkça daha keşfedeceğiniz oynamaya ve özellikle kaliteli bir çeviriyle oynanmaya değer oyunlar cidden az değil, sadece ülkemizin ana akımına yansıyanları pek az. Doki Doki Edebiyat Kulübü de bu türde bir oyun ama bu oyun dışında başka hiçbir kült görsel roman pek bilinmiyor İngilizce bilip takip eden kişilerin bilgisini saymazsak. Elbette ki nispeten basit, metin olarak az şey içeren, kurgusu pek derin olmayan, oynanış ağırlıklı, dili kolay oyunlar için çok beklemeyin ama neyin beklemeye değer olup olmayacağını da dikkatlice düşünün lütfen.


    İnsanların oyun satın alıp almaması ve bunun olası dil desteklerini etkilemesi tamamen firmadan firmaya değişen bir durum hocam. Bizlerin oyun sektörüne olan pazar kapsamındaki yatırımı ve pazarımızın hacmi firmaların bize olumlu veya olumsuz bakmasını kesinlikle etkiliyor. Söz gelimi, Türkiye pazarını incelediğimizde mobil oyunlar, çok oyunculu oyunlar ve bu oyunlar vesilesiyle yapılan oyun içi harcamaların toplamı oyun satın alımlarının 4 katı kadar bir hasılat sağlıyor pazara. Bu sebeple Tencent, miHoYo vb. mobil oyun odaklı şirketler pazarımıza daha çok yatırım yapıyor ve hatta bizlere özel kültürel etkinlikler düzenleniyor oyun içinde (PUBG Mobile oynuyorsanız millî bayramlarımıza özel etkinlikler olduğunu göreceksiniz).


    Öte yandan, çok daha büyük bütçeli yapımlar ve hatta indie oyunlara sıra gelecek olursa, burada firmalar yine pazarımızı ve oyuncuların dil desteğine olan tutumlarını incelediğinde uzmanlarca, görecekleri manzara maalesef çok iç açıcı değil. İnsanımıza bir oyuna 1.5-2 bin lira vermek (GTA, FIFA/EA FC, CoD, NFS’den vs. bahsetmiyorsak) genel manada koyuyor ve oyuna para vermek istemediği gibi aynı şekilde “ne olursa olsun, Türkçe bir şeyler görelim” kafasıyla yaklaştığından oyunlara, bu noktada firmaların gözden geçireceği birkaç seçenek oluyor:


    1) Özenli bir el çevirisi projesi için yerel yerelleştirme firmalarıyla anlaşmak (CDPR, Riot Games ve 23 Studios -> The Witcher 3, Cyberpunk 2077, League of Legends, VALORANT vb.; Larian Studios ve AiBell -> Baldur’s Gate 3; ZA/UM ve LocPick -> Disco Elysium gibi). Bu seçenek hem zaman hem de bütçe olarak en masraflısı lakin kalite olarak da en iyisini garantiliyor. Mevzubahis oyunlar özellikle dil yükü bazında ağır oldukları ve yapımcı şirketlerin korumak istedikleri bir kalite düzeyi olduğu için el çevirisini önceliklendirdiğini görüyoruz Yukarıda örneğini verdiğim yapımcıların Türkiye ve Türklerle olan ilişkisi burada çok önemli. Riot Games’in oyunları ülkemizde çok tutuluyor ve maddi olarak da bir hayli destekleniyor; bu sebeple Riot Games sadece metin çevirisi yapmakla kalmayıp aynı zamanda Türkçe seslendirme desteği de sunuyor ve hatta Türk karakterler ekleyebiliyorlar oyunlarına. CDPR’ın Türkiye’yle olan ilişkisi her şeyden önce kendilerinin de birer oyuncu olmalarından ve hâlimizden anlamalarından kaynaklandığı gibi 2011’de çıkardıkları The Witcher 2’ye kadar dayanıyor; 23 Studios’un da kendini kanıtlamışlığı bir hayli yüksek. Larian da keza CDPR gibi alçakgönüllü ve oyuncusever bir firma, AiBell gibi Unutulmuş Diyarlar/D&D seven kişilerin oluşturduğu bir yerelleştirme şirketiyle anlaşarak ve buna bütçe ayırıp zaman tanıyarak çok güzel bir yerelleştirme projesine imza attılar. ZA/UM zamanında topluluğa oyuna eklenmesini istedikleri dil için bir anket düzenlediğinde çoğunluk oyuyla Türkçe çıkmıştı ve böylece LocPick’le karşılıklı iletişime geçerek bir dil desteğinde hemfikir oldular. LocPick sağ olsun bu geçen süreç için bilgilendirici ve detaylı bir günce tutmayı ihmal etmedi. Şuradan okuyabilirsiniz:

    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiğilocpick | turkish game localization & audio
    Locpick | Disco Elysium Yerelleştirme Günlüğü
    https://locpick.com/discointurkish/

    Bu bahsettiğim ilk seçenek, dediğim gibi, tamamen firmaların inisiyatifi, pazarımıza dair içgörüleri ve tabii ki de oyuncularımıza olan inancına bağlı. Bu şirketlerin bu yoldan gitmesi her şirketin aynısını yapacağı anlamına gelmiyor ve bu sebeple bir diğer seçenek olarak da şu var:


    2)Makine çevirisi düzenlettir, LQA bile opsiyonel olsun (Microsoft ve Keywords Studios -> Age of Empires IV, Minecraft, Forza Horizon oyunları, Microsoft Flight Simulator; Sega, Atlus ve Keywords Studios -> Persona 3 Reload, Shin Megami Tensei V: Vengeance, Persona 5 Strikers). Bu seçenek hem maddi hem de zamansal maliyet olarak en kârlısı lakin en kötü taviz verdiği yer de kalite. Bu tür projelerde genelde Keywords Studios veya başka bir yabancı bir taşeron şirketlerle anlaşıyor şirketler. Bu taşeronlar da hem maliyetten hem de zamandan kısmak adına, kaliteden taviz verilse dahi tüm metni makine çeviriden geçirip bilumum düzenletiyorlar. Çevirinin kalitesi tamamen projede görevli olan çevirmen ve redaktörlerin insafına, hata tespit edebilme kapasitelerine ve her şeyden önce Keywords ve ilgili müşterilerinin bu dil uzmanlarına tanıdıkları zaman aralığına bağlı. Bu projelerde işin kapsamı “makine çeviri düzenleme” olduğundan bir el çevirisinin gerektireceği kadar zaman tanımıyorlar, bu da pek çok semantik ve gramatik hatanın tabiri caizse halı altına süpürülmesine sebep oluyor. %90 ihtimalle yapılan çeviri olduğu gibi kalıyor ve şirketler düzeltim için Keywords ve dil uzmanlarına tekrar para vermemek adına güncelleme de uygulamıyor. Hadi Microsoft’un oyunları daha dinamik olmayan bir dil içeriyor diyelim, Persona ve SMT oyunları sizin dahi ilginizi çekmiştir elbet ve ülkemizde bir JRYO olarak böylesine kıymetli bir seri için Sega’nın gösterdiği maksimum kıymet makine çeviri düzenletmek. 70 dolar verip oynadığınız oyunun makine çeviriden düzenlenmiş resmî dil desteğinin ne kadar vasat olduğunu size ne kadar göstersem yetmez. Ama birkaç örneğini aşağıda bulabilirsiniz:

    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği


    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği
    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği



    Bir de şu var en son olarak: 3) “bırak topluluk çevirsin, kalite kontrolden falan da geçirmeyelim, kendi kendilerine yapıp bozsunlar” yani namıdiğer “yapımcı/yayıncı izinli topluluk çevirileri”. Allah ne verdiyse o kadar kişinin giriştiği, girişen kişilerin dil bilgisinin asla hesaba katılmadığı ve hatta makine çeviri destekli olarak herkesin her şey, kafasına göre çevirerek yapıldığı dil desteği projeleri. Subnautica ve Black Mesa gibi oyunlara, Valve oyunlarına verilen dil destekleri bunun en büyük örneklerinden. Bir ekip öncülüğünde yapılmadığı için kalite de, tamamlanacağı zaman da hak getire. Bu firmalar için tamamen masrafsız olsa da kalite olarak en çok çuvallayacak yöntem. Özellikle büyük olan firmalar itibarlarını korumak adına böyle çalışmalara resmî izin vermek istemeyebilirler, o yüzden olsa olsa indie oyunlarda görürüz bu tür çeviri projelerini. Buradaki gönüllü çevirilerden tek farkı izin alınmış olması, başka bir şey değil. Bir kalite kontrol mekanizması maalesef yok.


    Yani diyeceğim o ki hocam, siz neyi nasıl oynamak istiyorsanız oynayın yine ama lütfen bilip bilmeden makine çeviri övmeyelim, el çevirilerine ağırlık verelim. Benim zamanında yetiştiğim gibi yeni çevirmenler yetiştirelim, heveslendirelim. Oyunları seven, dil bilgisi iyi olan, hevesli elbet çok genç vardır bizim kadar meşgul olmayan. Bari onlar yeşerebilsin de ortalık emek tüccarlarına kalmasın. Aynı dediğim şey el çevirileri için de geçerli. El çevirisi dahi olsa def edilsin, makine çeviri dahi olsa kaliteliyse yutulsun; ama burada işte ortak kaide “kalite”, o da siz istemekte ısrarcı olduğunuz sürece. İyi geceler diliyorum.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi farty -- 9 Mayıs 2024; 0:0:4 >




  • farty kullanıcısına yanıt

    Hocam hayatını kısa videolar ve günlük bin kelime dağarcığı ile yaşamını sürdüren topluma makine çevirileri bırak demeniz -haklı olsanız da- boşa çaba bence. Makine çevirinin cümlelerini bizim toplumdaki(oyuncu kitlesi) insanların %90 ının söyleyemeyeceği durumdayız. Su anki durumda makine çeviriye türkçe öğretmeni bile diyebilirim.

  • farty kullanıcısına yanıt

    Birçok yazını okudum bahsettiğin sinnerclown "çeviri ekibi" tırnak içerisine aldım meçhul çünkü,dediğin gibi yama yapmaktan anladığını hiç zannetmiyorum. Berbat çevirileri dolu resmen bir çöplük olmuş sürekli seri üretim gibi yama paylaşıyorlar ve kullananlar o kadar kötüye tamah etmekte kafayı yemişler ki gördüğüm çevirilerinin %95 i rezalet.Bunu işkembeden sallamıyorum merak eden varsa gidip rastgele 5-10 çevirisini kullansın.El çeviri yaptıklarını söyledikleri nintendo yamaları var kullanmadığım için bilemiyorum ne kadar güvenilir oda onuda bilmiyorum.Makine çevirilerini lekeleyen bir yer varsa oda burası hem ücretli yayınlayıp erkenden hem de bu kadar kötü nasıl yayınlıyorlar,inanılır gibi değil.Yine makine çeviri yapıp gayet eli yüzü düzgün yama yapan kişilerde var onları kullanıyorum açıkçası.Onun dışında dediğin gibi "Türkçeleştirilmiş çeviri" oluyor.El çeviri olmadığı konuşmalardan belli oluyor.DeepL bir insan gibi çeviri yapmasına daha çok zaman var.


    Gerçek hayatta kısa cevaplar vererek yaptığımız konuşmaları,çevirmekte zorlanıyor.Belli bir mantığı var o mantıkta çeviriyor.Yani derin bir hikaye anlatan oyun için DeepL yetersiz kalır.Çok fazla düzeltilmesi gerek neredeyse her cümlenin.Diğer çeviri gruplarıda aynı terane yani hepsi deepl kullanıyor o yüzden.Girip kullanınca ne kadar vasat altı oldukları çok belli oluyor.Tamamen fabrika üretimi gibi deepl'ye atıp atıp çeviriyorlar.1 kişi hata yeri atmassa tenezzül bile etmiyorlar nerelerde ne hatalar var diye.Bunu yapmak zorunda değiller.Öyle bir zorunlukları yok ama ben çeviri yapan bir grubum diyorsan kusura bakmada sen düzeltmessen ben mi düzeltecem ? Günün şartları, bu denli irili ufaklı bir sürü oyunun çıktığı bir zamanda el çevirilerin kıymetinin azaldığını gösteriyor.


    Bunun en büyük sebeplerinden biri çoğu el çevirinin ya iptal olması bir şekilde ve de çok yavaş çıkması.Oynayayım aradan çıksın kafasında düşünüyor herkes."El çeviriyi bitirdiler,yazıklar olsun" nidasında serzenişte bana çok yersiz geliyor onuda belirteyim.El çeviri yapanlar dönemin hızına ayak uyduramadılar.Kullanıcı nankör oraya birşey demiyorum zaten.Bir yerde "8 yıl da bekliyorlar bilmem kaç yıl bekleyen de var".Kaliteyi önemsiyorlar yazmışsın.Gerçekten bunu ciddi ciddi yazman çok saçma geldi bana.Bir oyunun çevirisini bilmem kaç yıl beklemek ne demek ? Kaç tane oyun çıkıyor her yıl.Bunların hepsini yıllarca kim bekler el çevirisini ,aklına ve mantığına sığıyor mu ? Yani yazarken keşke serzenişten çok birazda mantık kurarak yazsaydın keşke.Oyunların %95'i LOTR evreni gibi bir lore içermiyor.Çok fazla tribe girmeye gerek yok.Kaliteli DeepL çevirileri var o yüzden, kullan geç diğer oyuna bak mantığına alıştı oyuncular.Gayette anlaşılır bir kafa yapısı.


    Türkçe yazmayı ve konuşmayı beceremeyen kişilere.İlmek ilmek işlenmiş el çevirisi yapmak ne kadar doğru o da apayrı bir soru işareti.DeepL'yi doğru şekilde kullanıp düzenleme yapan kişilerin sayısı artarsa bu rezalet çeviri yapan gruplar o zaman söner.Oralara prim veren kişiler sorguya çeksin kendini.İngilizceyi %5 kadar bildiklerini bile zannetmiyorum.Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği 





  • Sever Night kullanıcısına yanıt

    Çoğu konuda ve özellikle makine çeviri teknolojisinin yetersizliği konusunda hemfikir olabildiğimize sevindim Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği 


    El çevirisi serzenişimde özellikle yabancıların tutumundan örnek vermemin sebebi şu: senin de dediğin gibi, maalesef insanımızın büyük çoğunluğu oyunlara “bitir, bir sonrakine geç” kafasıyla herhangi bir derinlik veya estetik kaygı gütmeden tamamen ürün olarak görüyorlar ama bu görüşün ayrımını hangi oyunlara karşı yapıp yapmamalarının daha iyi olduğu gerektiğini bilemiyorlar. Pek çoğu kişi yaptığımız işin ayrıntı ve gerekliliklerini, hangi oyunun daha özenli bir çeviriye ihtiyaç duyup duymayacağını bilmedikleri gibi merak da etmiyor, her şeye aynı gözle bakıyorlar ama sıkıntı şu ki, oyunları geçtim çeviri kalitesine dair olan bu bakışın şu anki gibi daha tüketimsel ve hız açısından değerlendirilmesi geçtiğimiz son 5 seneye dayanıyor en fazla, bu da özellikle GPT ve DeepL gibi teknolojilerin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan bir şey.


    Bu teknoloji sadece bize has olmadığı hâlde yabancılar hak ettiği deneyimi beklemesini cidden biliyorlar. İnanması zor bir şey değil. Adam “tamam la, ben bunu bekleyeyim, oynayacak zaten tonla şey var” deyip oynayabildiğini oynuyor. Aradan x ay, y yıl geçmiş olsa da bizim insanımızın küstahlığını sergilemiyorlar, en fazla “ne kadar bitirebildiniz, ne kaldı” gibi sorular yöneltiyorlar veya aradan geçen zaman daha çok şaka konusu oluyor iki taraf için de, gülüp eğleniyorlar. Bizde aynı durum çok daha kısa zaman aralıkları için gerçekleştiğinde (söz gelimi proje başlamış, aradan 2 ay geçmiş) bizimkiler “höt ulan nerde kaldı bu çatladık senin ben ananı avradını” gibi saydırmayı kendine hak görüyor. Her şeyin başı vizyon, eğitim, karakter. Aşağıda örneğini attığım girişimin başlangıcıyla bitişi arasında 7 sene var, bitişine kadar her aşamasını takip ettim ben, adamlar konsola özel olan bir oyunu bildiğin bilgisayarlarda çalışacak şekilde uyarlayacak bir girişim başlatmışlar, oyunun geçtiğimiz sene çıkan resmî çevirisini de muazzam oranda düzeltmişler, resmî sürümde eksik olan şeyleri de yenilemişler. Tüm bu 7 senelik bekleyişin meyvesini de herkes seve seve yedi. İstenince ve fırsat verince güzel şeyler oluyor


    Türkçe Yamaları Kimlerin Bitirdiği


    Bu gibi durumlar yabancılar arasında örnekleri pek az olan şeyler değil. Onların bize kıyasla oyunlara ve kaliteye olan bakış açısı da bir değil. Tüketimcilikten ziyade her daim kaliteyi hedefliyor onlar ve ilgi alanları çok daha geniş bizimkilere kıyasla, bizim de arta kalır bir yanımız olmamalı bu gibi durumlarda. Ne eksiğimiz var veya ne acelemiz var ki anlayışlı olup daha kaliteli şeyleri beklemiyoruz?


    Her oyun, kitap, film, dizi vs. aynı özeni hak etmeyebilir ancak yaptığı işe, işi gerçekleştirdiği şeye ve değerini bilmese dahi bu işi sunduğu kişilere saygısı olan, kendine çevirmen demeyi hak eden herkes işini ciddiyet ve titizlikle yapmalı ki aynı tutum her daim sergilensin herkesçe ve kalite artsın, kaliteli olmayan şey yuhalanabilsin. Şu anki bakış açısıyla insanlar ikimizin de yakındığı ekiplerin “çevirisine” methiyeler diziyor, daha iyisi var mı diye bakınmaya icazet bile etmiyor. Bu prim verilen ve aldığı primi hak etmeyen kişi ve kişiler özeni hak eden işlere de musallat olup berbat ediyor ve işini kaliteli yapanların ne hevesi kalıyor ne de o musallat olunan oyuna girişeceği. Böyle böyle ortam bu kişilere kaldıkça ve insanlar bilinçsizce çer çöp şeyler tükettikçe kaliteli girişimleri göremiyor oluyoruz. Burada dahi ne zaman yeni bir çeviri girişimi olsa %90 oranla zattırı zort makine çevirisi olarak çıkıyor. Biraz geçmiş konulara dönüp bakıyorum, müthiş şeyler yapılmış mesela Fallout 4’e, Watch Dogs’a ve türevi nispeten büyük çaplı oyunlara. O eski konulara ama zamanında insanlar da güzel destek vermiş, o çalışmaları yapan kişiler de işlerinin kapsamını daha da artırmaya heveslenmiş. Zaman alsa dahi ortaya güzel şeyler çıkabiliyor ama insanlar bunun değerini bilmemekte ısrarcı.


    “Kaliteli DeepL çeviri” olayı çoğunlukla şehir efsanesinden başka bir şey değil yalnız ve sebeplerini önceki yorumlarımda da açıkladım. Bu teknoloji önden ayarlı kimi gramatik kurallara ve kelime bazlı çevirilere göre veri veriyor sadece ve bir insan misali iş yapabilmesinin önünde upuzun yıllar var. Teknolojik bir devrim yaşanmadıkça bu maalesef böyle devam edecek ve bu teknoloji kullanılsa da biz çevirmenler hâlâ en başta semantik hatalarıyla mücadele ediyor olacağız. Bu inanın ki en baştan adamakıllı bir insan çevirisi yapmaktan daha zahmetli ve hata payı daha yüksek bir şey. Söz gelimi yukarıda konuştuğumuz Banisher: Ghost of Eden yamasını hazırlayan arkadaşın bir de bir Sonic Frontiers işi var hazırladığı, pek redakte edilmemiş olsa gerek ki eğrelti gelen çok fazla yeri vardı incelediğim kadarıyla. Yapay zekânın inceliksiz ve şekilsiz çevirisini daha “insani” hâle getirmek için daha çok uğraşıyor insan.


    İnsanımız her konuda istemesi gerektiği gibi bu konuda da kaliteli bir iş istemeli ama kaliteyi beklemeyi de bilmeli. “O ya da bu sebeple” diyoruz da pek çoğumuz tabiyiz bu sebeplere, tüketiciler de çevirmenler de. DeepL’e sırtımızı dayayınca kaliteli bir iş çıkmıyor ortaya, kaliteli bir iş çıkarmak da zaman alıyor. İnsanlar bunu kabullenip ona göre beklese, aradan 1-2 ay geçti diye hemen “ağbe bizi dolandırıyolar” yaftalaması yapmasa ben ortada bir sıkıntı göremiyorum. Beni geren, üzen, sinirlendiren şey insanların kalitesiz her şeyi sırf önünde diye tüketip üstüne üstlük kalitesiz şeyleri bir de tepeye çıkarması.





  • farty kullanıcısına yanıt

    Evet hocam bunları düşünmemiz gerekiyor. Bizlere üzerinde düşünmeye değer şeyler verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Oldukça kayda değer noktalar var. Muhtemelen ürüne göre şekillenen ortada bir yerde buluşulması daha uygun olabilir. Zaten her bir makine çevirinin açıklamasına kaliteli translate, düzenlenmiş makine çeviri diye yazılmasının, belki çok defa şablon açıklamadan ibaret olduğunu hesaba katmak da gerekli. İyi niyet, birlikte hareket etme vs. birçok şey eksik bizde. Hayırlısı.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lostideas -- 11 Mayıs 2024; 22:45:10 >
  • lostideas L kullanıcısına yanıt

    Biraz olsun açıklayıcı olabilip bir şeyler katabildiysem sizlere ne mutlu hocam. İnanın ki derdim kimsenin parası, itibarı, osu-busu değil. Ben sadece milletim kaliteli şeylerin peşinde koşsun, kaliteli şeyler bu topraklarda yetişebilsin istiyorum. Bu sektörün en önemlisi benim gibi bir iddiam falan yok, eskisi gibi kaliteli şeyler değer görsün istediğimden tüm bu şikâyetim sadece. Makine çeviri dahi olsa yok test edilmeden yok düzeltilmeden falan çıkmamalı. Her şeye ürün gözüyle, her şeye değersiz bir gözle bakıp şımarırsak olmaz. Minnettarım desteğiniz için, teşekkürler. Hayırlısı olsun hakkımızda, umarım milletimiz geç olmadan uyanabilir.

  • farty kullanıcısına yanıt

    Kaliteli türkçe yama isteyen arkadaşları translate çevirilere savaş açan ve %100 organik el çevirisi yapan trgamestudio.com sitesine davet ediyorum, emin olun pişman olmazsınız.

  • yahu çoğunuzun geleceği bell ideğil bu ülkede ekonomide bunu dert mi ediyorsunuz 2 senedir aynı tantana. Kardeşim isteyen parasını verir yama kullanır isteyen translate yama kullanır kime ne? Başörtülü bir kadın gördüğünde niye buna para veriyon da kullanıyon zengin ediyon demekten fark yok. Hayır zamanında amkine çeviri yapan kalitesiz çevirileri el üstünde tutan bir gurüh vardı burada o makine çevirileri bile parayla satar olmuşlar siz ne anlatıyonuz ya?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sasua -- 12 Mayıs 2024; 18:25:37 >
  • En kötüsü burda gönüllü yama linçlemişler beş para etmez gibi bir ifade kullanmışlar. Linci yapan üst düzey çeviri yöneticisi.

    https://www.technopat.net/sosyal/konu/fallout-4-100-tuerkce-yama.1808573/page-12#post-24579683


    Söylenenlerde haklılık payı var. Bu konuyu açan arkadaşa zaten hak veriyordum şimdi onaylanmış oldu.

  • Tersten T kullanıcısına yanıt

    Linç demek bence isabetli değil. Verilen örneklere baktım. Gerçekten çeviri oldukça kötü görünüyor. Elle çeviri denilemez. Veya düzgün düzenlenmiş makine çeviri de denilemez. Hasılı gayet kötü. Bununla oynayıp gayet iyi anladım diyen için, ona öyle gelmiş olduğunu düşünmek gayet mantıklı ve ortada olan bir gerçek. O kişi de bu açık gerçeği belgelemiş. Berbat demiş. Hakkıdır. Bu linç sayılmaz. Siz o gözle bakmak istemiş ve linç olarak görmüşsünüz demek daha mantıklı. Neticede konudan etkilenip okumuşsunuz. Onun etkisi. Abartılara karşıyım. İstikamet çoğu zaman iki uç ortasındadır. Yama pek çok kusurlu ama işe yaramaz denilemez tabi. Belki o kadar yapabilmiş. Tabi elle çeviri diye servis edilmişse o yanlış. Ama hiç olmamasından yine iyidir.


    Ki evet şimdi baktım da, 13 kişiden oluşan bir çeviri ekibiyle takdim edildiği ve takdim metninde makine çeviri kullanıldığından bahsedilmediği için kötü ve berbat demek haksız bir yakıştırma değil, bir gerçeğin ifadesi olur. Ki aynı yama, şimdi baktım forumdonanımhaber'de makine çeviriler bölümünde yayınlanmamış. Ücretsiz çeviriler kısmında yayınlanmış. Ve makine çevirisi kullanıldığından bahsedilmediği için de, elle çeviri takdimi anlamına gelir. 13 kişinin güya elle ekip çevirisi diye takdim ettiği bir yamada böylesi vahim ve düzenlenmiş makine çeviri için bile kabul edilemez, manayı anlamaya mani hatalar elbette ciddi eleştirilmelidir. Bunun emeğe saygı göstermemekle ve linçle ilgisi yok. Gösterilmeyen özenin ve yeterince verilmemiş emeğin mükemmel bir çalışmaymış gibi takdim edilmesine bir karşı çıkış var. O da bana gayet makul geliyor. Tabi yine de üslup ılımlı olmalı. O derece uç ve sert, rencide edici, hakarete varan bir üsluba gerek yok.


    Benim tahmin ve kanaatim; o yamayı eleştiren kişinin, gönüllü yapılan yamaları linç niyetiyle değil, çevirinin belli bir kalite ve özeni içermesi gerektiği hassasiyetiyle yaptığı yönünde.


    Not: O eleştiren kişi sonradan yanıldığını, başka başka yamaları karşılaştırdıklarını ifade etmiş. Enteresan.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lostideas -- 14 Mayıs 2024; 0:6:34 >




  • lostideas L kullanıcısına yanıt

    Yooo linç etmiş işte basbaya. Ücretli ücretsiz yama yapan herkese translate demiş. Sende bu grubun sözcüsü oluyorsun galiba burayı okuyorlar seni yönlendiriyorlar bu kadar savunduğuna göre bu kadar yandığınıza bakarsak.

  • Tersten T kullanıcısına yanıt

    Hocam sizin gözünüzde anlaşılan olayları olduğundan farklı görüp gösteren, çarpıtan bir gözlük var. Çıkarın onu lütfen. Kimseden taraf olmadığımı, sadece doğru olarak neyi gördüysem onu söylediğimi açıkça gösteren ifadelerimi görmenize mani olmuş. Hadi selametle.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lostideas -- 14 Mayıs 2024; 0:43:33 >
  • Fallout 4 çevirip satsaydınız iyi para sağcaktınız şimdi. Bu kadar savunduğuna göre seninde kazancın vardır kardeşim.

  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.