Şimdi Ara

VOLVO S60-I (2001-2010): Sorular, Cevaplar ve Dostluklar (6. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
7.560
Cevap
78
Favori
606.260
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Şöyle bir kendi çapımda test ettim. Bir sorun göremedim. Gayet akıcı yavaşça ileri harekete başlıyor ve devam ediyor.
  • Merhaba Arkadaşlar,

    Bir kaç gün önce arabanın lastiklerini değiştirdim. Lastikçi ön ve arkalara 32 hava bastı. Arkalar gayet ideal gözükürken önlere bu basıncın çok az kaldığını farkettim. Biraz daha basın diye ısrar edince 34'e kadar çıkardılar. Fakat bana göre hala az gibiydi. Bu yüzden bugün bir benzin istasyonunda kendim lastik havası bastım. Önleri kademeli olarak 39'a kadar çıkardım ki bana göre hala daha basılması gerekiyor. 41 ideal gibi olur sanıyorum. Ama daha fazla basmaya da korktum. Çünkü Benzincinin hava makinesinde 205/55/16 lastikler için maksimum 36 hava basın diye uyarı levhası vardı.

    Benzinciden geldikten sonra benzin kapağındaki Volvo'nun önerdiği hava basınç değerlerini kontrol ettim. Orada da 5 kişi+bagaj yüklü olduğu zaman 38 hava basıncı olması gerektiği yazıyordu. Arabada bir veya iki kişi olduğunda ise aklımda yanlış kalmadıysa önler için 33 hava tavsiye ediliyor.

    Bu sebeple bende bir kararsızlık oluştu. Gözlerimin gördüğü olması gereken hava basıncı ile, gerek benzincideki tablo, gerekse benzin kapağındaki hava değerleri birbiri ile örtüşmüyor. O tablolara bakıp ön lastiklere 32 hava bassam gerçekten çok düşük oluyor, lastik yayılıp kalıyor.

    Sizce kendi gördüğüme göre mi hareket edeyim, yoksa o tablolara göre mi? 39-40 gibi basınç değerlerinin bir mahsuru olur mu?




  • Ben de ön sol kapı içindeki etikette gösterilen değerleri basıyorum. Bana da hep düşük basınçlı gibi geliyor ama Volvo benden daha iyi bilir deyip, etiket değerlerine uyuyorum.
  • lastikler ısınınca hava genleşir ve basıncı artar, dolayısı ile durgun ve soğuk haldeyke ideal değerinde olmasına rağmen hafif inikmiş gibi durur.

    aracın tablosunda +160 için verilen basınç değerlerinin düşük olma sebebi de budur...

    öyle göz kararı 39-40 gibi basınçlar basarsanız, kısa sürede 4 lastiğinizi patlamış ,kendinizi de hastanede bulursunuz.

    doğru değerler her zaman lastikler soğukken verilmiş değerlerdir, o yüzden lastik havalarınızı mümkün olan en yakın mesafedeki istasyonda veya bir basınç ölçerle sabah yola çıkmadan evvel ölçün.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: 19can84

    lastikler ısınınca hava genleşir ve basıncı artar, dolayısı ile durgun ve soğuk haldeyke ideal değerinde olmasına rağmen hafif inikmiş gibi durur.

    aracın tablosunda +160 için verilen basınç değerlerinin düşük olma sebebi de budur...

    öyle göz kararı 39-40 gibi basınçlar basarsanız, kısa sürede 4 lastiğinizi patlamış ,kendinizi de hastanede bulursunuz.

    doğru değerler her zaman lastikler soğukken verilmiş değerlerdir, o yüzden lastik havalarınızı mümkün olan en yakın mesafedeki istasyonda veya bir basınç ölçerle sabah yola çıkmadan evvel ölçün.

    Anlıyorum Hocam...Ölçüm yaptığımda zaten lastikler soğuktu. 50-60m yol yaptım, istasyona geldim. Fakat genelde benim arabada ya sadece ben şoför olarak yada toplam iki kişi oluyoruz. Buna uygun tavsiye edilen ayar 32-33. Uzun yolda nerdeyse hiç kullanmadığımdan lastik basıncının artma durumu da söz konusu pek olmuyor. Buna rağmen 32-33'e indireyim mi?

    Hatta şöyle bir şey yapsak: Eğer uygun bir zaman bulursam lastiğin 32 ve/veya 39 hava ile olan fotoğraflarını çekeyim. Birde öyle bakın. Çünkü 32 hava ile gerçekten baya yayık oluyor.




  • Selamlar,
    HiGHWAYMOUSE, kusura bakmayın ama okuduklarıma inanamadım.
    Neden doğru hava basıncını gözleriniz ile tayin etmeye karar verdiniz anlayamadım.
    Bütün önleyici güvenlik önlemlerini bir kenara bırakın, Volvo gibi güvenlik konusunda herşeyi apaçık söyleyen, belirten ve sizi muallakta birakmayan bir araç kullanırken.
    Eğer hala lastik havanız 35 ve üstü ve hele hele 39 veya üstü ise, tef gibi gerilmiş, omuzları yere basmayan, temas yüzeyi neredeyse yarı yarıya azalmış, düzensiz aşınmaya son derece müsait, yol tutuş, kontrolün ve konforun neredeyse berbat olduğu bir durumdasınız demektir.
    Sizin gibi pek çok insan lastiğin hava basıncını sadece lastiğe bakarak ve yanakların görünümünü yargılayarak kontrol edebileceğine inanır. Bununla birlikte lastik hava basıncını kontrol etmek için uygun bir hava ölçme aletine ihtiyacınız vardır. Benzincilerdeki hava ölçerler, açıkta bırakma, kalibrasyonlarının yeteri sıklıkta veya hiç yapılmaması ya da kötü kullanım yüzünden, ölçüm için pek veya hiç uygun olmayabilir. Lastik basıncınızı ölçmenin en iyi yolu, size en yakındaki güvenebileceğiniz bir lastik bayisini ziyaret etmektir. Aracınızın lastik basıncını kontrol ederken, lastiklerin "soğuk" olduğundan emin olun. Soğuk hava, aracın henüz kullanılmadığı anlamına gelir (unutmayın ki araç kullanılırken, lastiğin sıcaklığı ve hava basıncı artar).
    bu lastik hususu o kadar önemli bir konu ki uzun uzun yazmak ve sizi yeteri kadar uyarma ihtiyacı hissettim.
    kusuruma bakmayın.
    Eğer lastikleriniz bu yazıyı olurken hala yüksek havada ise, lütfen gidin ve normal seviyesi olan 32 psi seviyesine indirin.
    Sevgiler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ROADEVIL -- 28 Mayıs 2009; 9:19:31 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ROADEVIL

    Selamlar,
    HiGHWAYMOUSE, kusura bakmayın ama okuduklarıma inanamadım.
    Neden doğru hava basıncını gözleriniz ile tayin etmeye karar verdiniz anlayamadım.
    Bütün önleyici güvenlik önlemlerini bir kenara bırakın, Volvo gibi güvenlik konusunda herşeyi apaçık söyleyen, belirten ve sizi muallakta birakmayan bir araç kullanırken.
    Eğer hala lastik havanız 35 ve üstü ve hele hele 39 veya üstü ise, tef gibi gerilmiş, omuzları yere basmayan, temas yüzeyi neredeyse yarı yarıya azalmış, düzensiz aşınmaya son derece müsait, yol tutuş, kontrolün ve konforun neredeyse berbat olduğu bir durumdasınız demektir.
    Sizin gibi pek çok insan lastiğin hava basıncını sadece lastiğe bakarak ve yanakların görünümünü yargılayarak kontrol edebileceğine inanır. Bununla birlikte lastik hava basıncını kontrol etmek için uygun bir hava ölçme aletine ihtiyacınız vardır. Benzincilerdeki hava ölçerler, açıkta bırakma, kalibrasyonlarının yeteri sıklıkta veya hiç yapılmaması ya da kötü kullanım yüzünden, ölçüm için pek veya hiç uygun olmayabilir. Lastik basıncınızı ölçmenin en iyi yolu, size en yakındaki güvenebileceğiniz bir lastik bayisini ziyaret etmektir. Aracınızın lastik basıncını kontrol ederken, lastiklerin "soğuk" olduğundan emin olun. Soğuk hava, aracın henüz kullanılmadığı anlamına gelir (unutmayın ki araç kullanılırken, lastiğin sıcaklığı ve hava basıncı artar).
    bu lastik hususu o kadar önemli bir konu ki uzun uzun yazmak ve sizi yeteri kadar uyarma ihtiyacı hissettim.
    kusuruma bakmayın.
    Eğer lastikleriniz bu yazıyı olurken hala yüksek havada ise, lütfen gidin ve normal seviyesi olan 32 psi seviyesine indirin.
    Sevgiler.

    Tamam Hocam. Dediklerini dikkate alacagim.

    Yalniz benim bir olcude gozlemlerimle verdigim kararin az cok bir dayanak noktasi var. Cunku eger tavsiye edilen on ve arka icin 32 hava yaptigimda on ve arkadaki lastigin durumununda ayni olmasi gerekmiyor mu? Yani senin benzetmenle tef gibi gerilmis omuzlari yere basmayan lastik durumu arka lastik icinde gecerli oluyor. Cunku su anda arkalar 32 iken 39 olan onlerden daha siskin duruyor.

    Nasilki fazla sisirilmis lastiklerin senin soyledigin gibi kazaya sebebiyet verme gibi, lastik omrunun azalmasi gibi zararlari varsa az hava basincina sahip lastiklerinde benzer risklere sahip oldugunu dusundum. Aslinda soruyu sormaktaki ana amacimda o...Dogruyu bulmaya calisiyorum. Ama bazen mantigim ve bu ornekte oldugu gibi gozlerim ters dusebiliyor. Ikisini bulusturabilsek gonlum daha ferah olacak. Yoksa elbette aklim Volvo`nun tavsiyesi yonunde oy kullaniyor.

    Not: Mesaji yazdigim pc, ing.klavye oldugu icin turkce karakterlerde sorun yasadim. Kusura bakmayin.




  • Aman hocam ne yapıyorsun öyle 39-41 filan?Tır ya da otobüs değil ki bu?

    4 lastiğine de (soğukken) 31 psi yeter.Neden 32 değil de 31 diye soracaksın, ben de şehiriçi kullanımda sarsıntıyı az hissetmen için diyeceğim.32 de biraz daha bi konforsuz sürüş oluyor, araç daha çok hopluyor.Ha uzunyola çıkarsan kesinlikle yolcu ve yük durumuna göre fabrika değerlerini kullanacaksın o ayrı.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: cburakreis

    Aman hocam ne yapıyorsun öyle 39-41 filan?Tır ya da otobüs değil ki bu?

    4 lastiğine de (soğukken) 31 psi yeter.Neden 32 değil de 31 diye soracaksın, ben de şehiriçi kullanımda sarsıntıyı az hissetmen için diyeceğim.32 de biraz daha bi konforsuz sürüş oluyor, araç daha çok hopluyor.Ha uzunyola çıkarsan kesinlikle yolcu ve yük durumuna göre fabrika değerlerini kullanacaksın o ayrı.


    Senin mesajını da gördükten sonra artık duramadım, lastikçiye gittim. Önleri 32, arkaları 30'a indirdik. Ayrıca sanırım benzincinin basınç ölçeri yanlış ölçüyor. Çünkü önler 41, arkalar 37 çıktı.




  • Merhaba arkadaşlar,

    Yeni bir soru ile karşınızdayım. Yalnız Soruma geçmeden önce meraklıları için bazı bilgiler vereyim.

    Bugün s60 ile ilk defa uzun yol yaptım. Yaklaşık 940 km. Yola çıkmadan önce depoyu tamamen doldurdum. 429 km. sonra eksilen kısmı tekrar doldurdum. 36 lt. benzin aldı. Araçta toplam 5 yetişkin+ bir miktar bagaj yükü vardı. Arabayı her zamanki alışkanlığımın tersine biraz sert kullandım. Yanlış aklımda kalmadıysa 3saat 10 dakika sürdü bu yaklaşık 430km.lik yol.

    Soruma gelirsek: İlk defa bu yolculuk sırasında farkettim. Yokuşlarda araba sanki gaza bir basıp çekiyormuşum gibi bir ileri atılım yapıyor, sonra geri salınıyor. Veya şöyle anlatayım... Sanki arabanın arkasında bir dev var. Elindeki urganı arabanın arkasına bağlamış. Tam araba hızlanacakken, o geri asılıyor...(Ne benzetme ama... )

    Tabi acaba ben mi yanlış algılıyorum diye devir saatini gözlemledim. Devir saati atıyorum 2000 devirde ise ben ayağımı gaz pedalında sabit tutarken yaklaşık 1 sn.lik periyodlarla 2200 devire çıkıyor. Sonra tekrar 2000 devire iniyor. Rolantide iken böyle bir sorun yok. (Önceki Golf'umde rolantide bu tip durumlar görürdüm. Genelde "boğaz temizliği" yapılır ve düzelirdi.) Düz yolda ve rampa aşağı giderken ise bu tip bir sorun algılayamadım. Belki vardı ama belli belirsiz olduğu için ben farkedememiş olabilirim.

    Klima sebep olabilir diye onu kapattım. Sonuçta değişen bir şey olmadı.

    Aklıma hiç turbo'dan vs. anlamasam da acaba bu bir turbo sorunumu, başıma çok iş açar mı gibi sorular takıldı. Bilgisi olan varsa ve paylaşırsa çok memnun olurum.




  • Yokuş yukarı atılmadan önce vites küçültüyor mu?Yani gaza bastığında bi şahlanma hissediyor musun?
  • s60'ın 2.4 t5 diye bir modeli var mı? volvonun sitesinde sadece 2.3 t5 modeli var ama bazı sitelerde(hatta volvonun kendi 2.el sitesinde) 2.4 t5 modelinden bahsediliyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: cburakreis

    Yokuş yukarı atılmadan önce vites küçültüyor mu?Yani gaza bastığında bi şahlanma hissediyor musun?

    Onun pek farkında değilim hocam. Ama olayı biraz daha detaylandırarak anlatayım.

    Örneğin: Bolu dağı tünelinin yokuşunu çıkıyorum. Çoğu kişi bilir oldukça uzun bir yokuş. Aşağıdan 130-150 neyse artık o hızla çıkıyorum. Bu esnada araba bir anlık ileri atılıyor sanki ben gaza daha fazla basmışım gibi, daha sonra geri çekiliyor sanki gazdan ayağımı çekmişim gibi. Halbuki ayağım sabit. Buradaki durum otomatik vitesin vites küçültmesini andırıyor doğrusu. Ama yaklaşık 1-2 sn.de bir periyodik olarak bu tekrar ediyor yokuş boyunca... Devir göstergesinde de bu durum rahatlıkla gözlemlenebiliyor. 2500 devirdeyse birden 2700 devir oluyor. Hemen peşinden normal seviyesi 2500'e düşüyor.

    Düşük viteslerde (zaten otomatik olduğu için deneyip görecek kadar zaman kalmadan bir üst vitese geçiyor), rapma aşağı ve düz yolda farkına varamadım.

    Ayrıca bugün Gençler servis'e gittim. Bujiler bitmiş dedi usta ve değiştirdik. Gelirkenki güzergahta bir sorun algılamadım. Gerçi bugün giderken de algılamamıştım.

    Bir müddet daha gözlemliyeyim bakalım ne olacak?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HiGHWAYMOUSE -- 15 Haziran 2009; 18:49:05 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ceeyt
    s60'ın 2.4 t5 diye bir modeli var mı? volvonun sitesinde sadece 2.3 t5 modeli var ama bazı sitelerde(hatta volvonun kendi 2.el sitesinde) 2.4 t5 modelinden bahsediliyor.


    Evet var. 2401cc, 260bglik T5 motor.
    2300cc ve 250bg olan önceki T5, 2004 (dahil) model yılına kadar üretildi.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: HiGHWAYMOUSE

    Merhaba arkadaşlar,

    Yeni bir soru ile karşınızdayım. Yalnız Soruma geçmeden önce meraklıları için bazı bilgiler vereyim.

    Bugün s60 ile ilk defa uzun yol yaptım. Yaklaşık 940 km. Yola çıkmadan önce depoyu tamamen doldurdum. 429 km. sonra eksilen kısmı tekrar doldurdum. 36 lt. benzin aldı. Araçta toplam 5 yetişkin+ bir miktar bagaj yükü vardı. Arabayı her zamanki alışkanlığımın tersine biraz sert kullandım. Yanlış aklımda kalmadıysa 3saat 10 dakika sürdü bu yaklaşık 430km.lik yol.

    Soruma gelirsek: İlk defa bu yolculuk sırasında farkettim. Yokuşlarda araba sanki gaza bir basıp çekiyormuşum gibi bir ileri atılım yapıyor, sonra geri salınıyor. Veya şöyle anlatayım... Sanki arabanın arkasında bir dev var. Elindeki urganı arabanın arkasına bağlamış. Tam araba hızlanacakken, o geri asılıyor...(Ne benzetme ama... )

    Tabi acaba ben mi yanlış algılıyorum diye devir saatini gözlemledim. Devir saati atıyorum 2000 devirde ise ben ayağımı gaz pedalında sabit tutarken yaklaşık 1 sn.lik periyodlarla 2200 devire çıkıyor. Sonra tekrar 2000 devire iniyor. Rolantide iken böyle bir sorun yok. (Önceki Golf'umde rolantide bu tip durumlar görürdüm. Genelde "boğaz temizliği" yapılır ve düzelirdi.) Düz yolda ve rampa aşağı giderken ise bu tip bir sorun algılayamadım. Belki vardı ama belli belirsiz olduğu için ben farkedememiş olabilirim.

    Klima sebep olabilir diye onu kapattım. Sonuçta değişen bir şey olmadı.

    Aklıma hiç turbo'dan vs. anlamasam da acaba bu bir turbo sorunumu, başıma çok iş açar mı gibi sorular takıldı. Bilgisi olan varsa ve paylaşırsa çok memnun olurum.

    Ortalama 8.4lt/100 km yakıt harcamışsın,benim 1.6 Mazda3 de buna yakın yakıyor.Arabanda birde Cruise control varsa onunla da denermisin..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eczman2000 -- 16 Haziran 2009; 5:04:30 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: raifkokten

    Ortalama 8.4lt/100 km yakıt harcamışsın,benim 1.6 Mazda3 de buna yakın yakıyor.Arabanda birde Cruise control varsa onunla da denermisin..

    Ben de biraz fazla diye üzülüyordum açıkçası... Fakat bunu arabanın yüklü olmasına ve otabanda zaman zaman 180'le gitmeme bağlamış, demekki tek kişi gitsem birazda ekonomiye dikkat ederek kullansam belkide 7 lt.ortalama değere ulaşabilecektim diye düşünmüştüm.

    Arabada Cruise control yok dostum maalesef. Dün bujileride değiştirttim. Onunda sanırım artı yönde bir etkisi olur. 1 ay içinde sanırım aynı güzergahta bir yolculuğum daha olacak. Bu sefer arabanın boş olma ihtimali daha yüksek. Bakalım o zaman tahmin ettiğim değere ulaşabilecek miyim?




  • 7 litreyi görebilirsin, bu hayal değil, uzun yolda aynı güzergahta 6.5 lt yi görüyorum(cruise control 150 km hızda).Kaldı ki benim araç seninkine göre 1 fazla silindire ve 70 beygir daha fazla.İşte büyük motorun keyfi ve farkı bu yüzden uzun yolda çıkıyor.Şehir trafiğinde yakış artıyor.Sana da bir fikir veremedim çünkü tünel girişine kadar olan yokuşta araçta 5 kişi ve yük varmış.Bana yokuş yukarı tırmanırken aracın yüklü olduğu için vites bir küçülüp sonra yükseliyormuş gibi geldi.Anlattıklarından yola çıkarak bunun normal olduğunu düşünüyorum.Yokuş çıkarken küçük vites az büyük vites çok gelir, bu da bi hızlanıp sonra yavaşlarmış hissine neden olur.Bu gibi durumlarda aracı "D" den en yüksek vitesine geçirmen suretiyle (bu 4 olur) yokuş bitene dek şanzumana binen yükü hafifletirsin., böylelikle araç vites büyütmez.Araç yarısı kadar boş olsa idi yüksek viteste yokuşu rahat tırmanabilecektin.

    Umarım aklındaki sorulara cevap verebilmişimdir.Selamlar...




  • Aynı güzergahta (İstanbul-Eflani/Karabük) arasında bugün tekrar yolculuk ettim. Araba geçenkine göre daha yüksüzdü. Sadece ben ve bir çocuk. Bazen kendimi kaptırsam da öncekine göre daha itidalli bir yolculuk yapmama rağmen depoyu dönüşte tekrar doldurttuğumda tüketimin daha fazla olduğuna şahit oldum.

    Yaklaşık 56 lt. benzin harcamışım 638 km.de. Ortalama: 8,7'ye çıkmış. Yol bilgisayarını da sıfırlamıştım bu sefer. O ise 9,1 lt. ortalama gösterdi.

    Arabada olan farklılıkları düşündüm.

    1-Bujileri değiştirmiştim ki bu olumlu yönde etkilemesi gerekiyordu.
    2-Benzini farklı istasyondan aldım. Öncekini Opet'ten. Bugünkünü daha iyi netice verir düşüncesiyle Shell'den almıştım. İkiside 95 oktanlıktı.

    Başka gözümden kaçan bir unsur yoksa sanki bana sebep benzin gibi geliyor. Çünkü diğer tüm etmenler olumlu yöndeydi. Daha az yük. Daha itidalli kullanış gibi...

    Ayrıca o bahsettiğim özellikle rampalardaki durum hala devam ediyor. Ustanın "Bujiler bunun sebebi olabilir" demesi nedeniyle değiştirmiştim. Ama görünen o ki sorun ondan kaynaklanmıyor.




  • benim bir sorum olucak S60 ile ilgili;

    Bu Aracın Arka Koltuk ve ön koltukların diz mesafelerini fotograf cekip buraya koyabilirmisiniz?Yapısına baktıgımızda cok geniş bir araba gibi gozukuyor ama nedense herkes dar diyor araba için.Merak ettim Dogrusu..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: cxzc

    benim bir sorum olucak S60 ile ilgili;

    Bu Aracın Arka Koltuk ve ön koltukların diz mesafelerini fotograf cekip buraya koyabilirmisiniz?Yapısına baktıgımızda cok geniş bir araba gibi gozukuyor ama nedense herkes dar diyor araba için.Merak ettim Dogrusu..

    Önkoltuklar için sanırım kimse böyle birşey diyemez. Çünkü ön taraf çok ferah. Deneme imkanı bulabildiğim 95 model 520i BMW'den, Yeni ve eski kasa A4'ten, Golf'ten daha geniş bir ön konsol ve daha rahat koltuklara sahip. Hatta itiraf edeyim s60'ı aldığım günler sürücü koltuğuna oturduğumda araba bana devasa gelmişti. Şimdiler de ise bindiğim diğer arabalar daracık, kutu gibi geliyor.

    Arka koltuklara gelince kabul etmek gerekir ki ön taraftaki ferahlık yok. Buna rağmen dar demekte haksızlık olur. Orta halli denebilir...

    Fotoğraf için ise söz vermiyeyim ama fırsat bulursam çeker buraya koyarım.




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.