10 Senelik dizüstünü tamir edip kızıma Paint bilgisayarı yaptım :) (13. sayfa)

Azını topla. Ne hakla kızıma itham edersin. Toton yese karşımda diyemezsin bunu. toto ister.

Nasıl bir ruh halin var da böyle yazmayı başarıyorsun? Seni ney rahatsız etti. O rengi kızım istedi.

İyi değilsin. Sorunların var.

Pembe rengi beğenmedim, demek neyine yeterli gelmedi ? Acıtarakmı büyüttüler seni. Gerçekten yazık sana acıdım. Düşündükçe daha da acıyorum.

Sana da ilk ve son yazımda budur.

Normalde böyle tiplere cevap bile vermemek lazım da... Neyse,

Çocuğum olsa ve hurdadan laptop topluyor olsam, laptopun üstünde kullanımdan dolayı boya atması varsa ve boyayacaksam veya canım istediği için boyayacaksam kullanacak kişi çocuğum olduğu için çocuğuma sorarım: "Ne renk olsun istersin?"

"Bok kahverengisi isterim" derse bok kahverengine boyarım. Simli isterse üstüne de sim dökerim.  Pembe isterse de "bak evladım, bu öğrenilmiş bir kadın ayrımcılığıdır. Sana dayatılan herşey pembe, o yüzden pembeyi seviyor sanıyorsundur." gibi bir felsefeye girmem 4 yaşındaki kızla. Ek olarak bu kafalar ikinci dünya savaşı sonrası kafaları. Onları aştık biz. Yıl 2020 oldu. Aynı memlekette 200 yıllık bir zaman yelpazesi içinde aynı anda yaşıyoruz ya la!? Çok enteresan yani.

------------

Cinsel eğilim, cinsel tercih muhabbetlerine girip de kendini "gelişmiş" görenlere de hayranım. Hele ki renge cinsiyet atfedip muhabbete böyle giren sensin. Milleti itham eden gene sensin. Enteresan bir şey yani.  Hayatımda hiç bir renge bakıp kız işi demedim ya la? Rengin cinsiyeti mi olur?  Sonra bunlar kendini gelişmiş sanar. Halbuki, 1945 sonrası yükselen fikirler bunlar. Yıl olmuş 2020. Yirmibirinci yüzyıldayız. Rengin cinsiyeti yok. Bana ver şeker pembesi 911'i. Güzel görünüyorsa mutlu mutlu binerim.  Pembe moda olmamışken pembe converse'im vardı benim. Giyerdim. Hiç de anlamam bu "rengin cinsiyeti" muhabbetini.

Eh, mal da çocuğun malı. Rengini de o seçer abi. Ne gibi bir garabet var bunda? Sana sormadan hep alıp önüne mi attılay çocukken? Kıyamam şana!  Eve araba alınacaktır mesela. "Kırmızısı daha çok değer kaybeder gri alalım." kafası. Lan araba çocuğun. Bırak herif seçsin. Yok. Soba borusu rengi olsun...

Mesela, Pelinsu arabam var benim. Krem rengi bir Mini Cooper. Mutlu mutlu biniyorum. Bit kadar motorla gezeceksen araba küçük olacak ki gitsin. Ömrüm boyunca binmişim 2 litre turbo arabalara. Şimdi binesim yok. Yakıtı, vergisi, bela yani... O yüzden arabayı küçülttüm. Montofon ineği gibi arabalara taktıkları dikiş makinesi gibi 1.5 motoru buna takmışlar. O yüzden gidiyor. Az gelişmiş beyinlere göre dışarıdan bakınca Pelinsu arabası. Ben çok mutluyum. Çünkü tipi yerinde, oyuncaklı, bastın mı gidiyor. Chip tuning de yaptırdım. 150 beygir biniyorum. Temiz.  Malın cinsiyeti mi olur?

------------

Kızım lezbiyen olursa da üzülürüm tabii. Türkiye'de lezbiyen olduğu için hayatı biraz zor olur diye düşündüğümden üzülürüm. Yoksa bana ne lan? Sevsin, sevebilsin de, kimi severse sevsin.  Muhtemelen alırım önüme konuşurum: "Bak kızım, burada bu işler daha zor olur. Ya kal bu ülkeyi değiştirmek için çabala. Ama acılı olur benden söylemesi, ya da mücadele edesin yoksa seni rahat edeceğin bir ülkeye yollayalım. Kaç yaşına geldim. Ben de yarı emekli sayılırım. Gider gider geliriz annenle hem, bize de eğlence olur." falan.  Yemin ederim bu rahatlıkta bir adamım yani. 39 yaşındaki ağabeyimin bir kız arkadaşını duymadım, tanımadım. 2 yıl önce kendisine "abi ben rahat adamım, varsa erkek arkadaşın, onu getir tanıştır. Bana o da olur. Yeter ki tanıştır lan birini." dedim. "Hoştur git" dedi adi.  

Neyse, özetle senin bu kafalar eskide kaldı. Benden söylemesi.

@Huseyin-ZST

Düşüncelerin için teşekkür ederim arkadaşım. İçime tercüman olmuşsun. Hassas adamım. Sinirden yazamadım. Dediğin ve dediğim gibi cevaba bile gerek yok.

Çalışma ortamına gelince. Süper. Tam istediğim L masa. Lakin benim ortam pek te böyle müsait olamıyor gibi. Toplama masalar ile idare ediyoruz. Ev kira. Semt bizim  

Misali, kendi evim olsa idi muhtemelen komple bir tezgah, masa ve dolap 3 lüsünü modüler tasarlardım. Gel gör ki burada olan bir tasarımı bir başka mekanda kullanamayacağımdan girişemedim.

En azından işimi, ihtiyacımı karşıladı. Benimki tamamen hobi ve öteberi işi :D ,işler hafifle se de tezgaha geçip o lehim kokusunu içime çekesim var yeniden.

Edit:

Yok, bir daha baktım. Bende üst bölüme kapaklı kapaksız raf yapmalıyım.

Bende paylaşayım bari geri kalanı:

Senin bu dediklerin, 4 yasindaki bir cocugun ben muslumanligi sectim demesi gibi bir sey. Oysa biliyoruz ki toplum ve de en oncelikle ebeveynler bunu dikte etti. Burada da cocuga degil, babasina hitap ediyorum dikkat edersen. Yani bosu bosuna o kadar sacmalamissin.

Lezbiyen olmayi ikiniz de itham edilecek bir sey olarak lanse etmissiniz. Kimin kafasi kirik belli, gizli lubunya seni :)

Labunyaymış, değilmiş, dediğim gibi, 70 yıl öncesinin seslerini 2020'de duymak süper ha. Bu tarihten gelen seslerin de değerini bilmek lazım. Normalde bunun için pikap falan almak gerekiyor. Nihihihihi! Velev ki labunyayız? Ne olacaksa?  

Konuş konuş. Rahatlarsın.  

Senin ulkende cinsel devrim halen yasanmadi lubunya :) Bati dunyasina fazla kaptirma kendini, Turkiye o asamada degil henuz :)

Benim için çoktan yaşandı. Dediğim gibi, aynı coğrafyada, aynı zaman diliminde, 200 yıllık bir düşünce yelpazesiyle yaşıyoruz. Lubunya ya da değil. Bana farkmaz. Farkan da benim çevremde olmaz. Beni de ilgilendirmez.  

Özetle: Çok da fifi. Ne kimseye dokunacak gücün var, ne becerin, ne maçan sıkar. Benim de kimseye dokunacak gücüm yok, ne becerim, ne maçam sıkar. Yaşar gideriz.  Sen kendi kalıbında yaşarsın. Ben kendi kalıbımda.

Bu yüzyılda su çok güzel. Tavsiye ederim.

Eşim de bu kafada. Arkadaşlarım da bu kafada. Dediğim gibi. Bizim için bu meseleler tamamlandı. Senin için tamamlanmadıysa bu beni ilgilendirmez güzel kardeşim.  

---------------

Lubunyayı da hakaret olarak kullanma eğiliminde olman gerçekten ne kadar da medeni olduğunu çok güzel ortaya koyuyor yani.  Lubunya aşağı, lubunya yukarı... Şuraya buruna yapışan tatak gibi yapıştığından beri hoş giden bir sohbetin içine kamikaze yapan sinek havası estirdin yani. Ama işte, arada bir çıkar sinek çorbadan. O hesap. Eğliyoruz seni burada. Beğenmeyen çıksın, kasıyor diyeceğim. Kal hadi. Tadı tuzudur. Protein olur.  Huzurumun kaçık olduğu bir anıma denk gelsen bulaşırdım da, bulaşasım bile gelmedi.  

Sen yaz, ben yazayım. Eğlenelim böyle. Gırgır şamata. Dalgamızı geçelim. 22 göbeğime...

Bence bu kadar laf ebeligi yapacagimiza seviselim.

Oooo! "Filiz Sevişelimmi?" diyorsun yani?

Ben de diyorum niye salça oluyor?

Abi ben evli barklı adamım. Gururum okşandı teşekkür ederim ama, hemcinsime ilgi duymuyorum. İlgi duysam emin ol bir yükselirdim yani, demir tavında dövülür hesabı da, kader... Biz de böyle gelmişiz dünyaya.

Umarım gönlüne uygun birini bulursun gelecekte.  

Evet, mesajlarima methiyeler duzen ve gormedigim bir huseyin lubunyasina sulaniyorum, onunla yatmak istiyorum :) Cok safsin lubunyam, ama kendi bubble'inda rahat birakacagim seni, buyuyu bozmayacagim :)

Ay canım. Kıyamam.  

'Laf ebeligi yapmayalim, seviselim'i direkt senle yapilacak bir istes fiil olarak anlamak istemen bile gizli kimligini gosteriyor, kac mesajdir buna vurgu yapiyorum :) Forumdan umutlanmak ise ayri bir yokluk lubunya, gerci begenmissindir sen :)

Konu sahibinin konusunu baltalamakta da ustume yok yalniz. Ben kacar :)

Gitmeseydin yahu? Eğleniyorduk. Neyse, gerçi dalga geç geç nereye kadar. Ben de sıkıldım seninle dalga geçmekten. Kaçın zaten hep. Sıkışınca hep kaç.  

Şaka bir yana amaç buydu. Kırk yılın başında düzgün bir konu gelmiş foruma. Ne işin varsa bu konuda? Git başka yerde otlan, yoksa sana yavşarım falan mazaalah...  

Amfi etkilenmiyor kasadan. Denedim. Hoparlörler dandik. Amfi de iyi değil de, Hoparlörler çok dandik. Amfi ile uyum içindeler. Eşit dandiklikteler.  

Çok sinir oldum Logitech'e. Z5500 gerçekten rezil bir alet. Çok ayıp yani. Amiral gemisi diye sat. Artistlik uğruna kaliteden feragat et.

Uydularda tiz sürücüsü yok. Çok iyi tiz veren bir mid hoparlörü koymuşlar. Hoparlörün midi zayıf. Arkadaş, iki artistlikten feragat et. Tiz sürücüsü ayrı, mid sürücüsü ayrı olan uydu yap. Hiç olmazsa iki uydun böyle olsun. Center da böyle olsun. Arka iki önemli değil.

Eşek gibi, 30cm woofer sürücüsü koymuş. Sürücünün gücü düşük, 30cm olmasından ötürü iyi vuruyor. Sürücünün gücü ve kabin büyüklüğüne göre çok büyük port koymuş. Woofer böğürüyor. Detay yok. Sadece böğürtü. Mid de zayıf zaten. Sesi bastırıyor. Amfiden wooferı kısıyorsun, bu sefer de bas gitarların falan kalan detayı da kaçıyor.

Orjinal sistemde kontrol ünitesi hem preampli devresini, hem decoder devresini barındırıyor. Woofer'daki elektronik tamamen power ampli. Başka bir şey yok wooferın içinde. Ses bağlantısını kontrol ünitesine yapıyorsun. Sonra preampli'den geçirilmiş sinyal, VGA kablosu benzeri bir kablo ile woofer'daki power amfiye aktarılıyor. Böyle bir salaklık yok. Analog sinyal çok hassastır. Kaliteli RCA boşa mı kullanıyoruz? Bunda hem kabloyu uzatıyor. Hem kablo kalitesini düşürüyor. O kabloda üniteyi beslemek için gereken voltaj, 6 kanalın ses sinyali, tetik devresi için bir voltaj geçiyor. Hepsi için tek blandaj var. Konnektör de VGA. Biz malız çünkü RCA kullanıyoruz. Bu pre-ampli ile ampliyi uzaklaştırma "tıssss" sesini de arttırıyor hali ile. Şu an kullandığım amplide arkaplan sesi orjinalinden daha düşük. 100TL'lik ampli.

Kullandıkları op-ampler ucuz. Kullandıkları kondansatörler ucuz. Ucuz derken Kore değil. Çin. Japon kullan demiyorum. Git bilindik Çin kullan. Xiangyonhua (sıkıyorum) kullanma yani. Çok ayıp yani. Amiral gemisi bu.

-------------------------

Bunun yerine, THX sertifikası almaya kasma. Ön hoparlörleri iki yollu yap. Daha derli toplu woofer kullan. Daha güçlü 25cm mesela. Portu küçült. Wooferın detaylı çalmasını sağla. Kontrol ünitesi koyma. Ekranı woofera monte et. Dekoder kullanma. Dolby digital, DTS dekoderi olmasın. Kaliteli malzeme kullan. Opamp'ler kaliteli olsun. Kondansatörler kaliteli olsun. Çiçek gibi sesi olur aletin. Sinemada da süper olur. Artistlik yapacağız diye, ellerine yüzlerine bulaştırmışlar. PC haparlörü olsun tam manası ile. Ama amiral gemisi iddiasının hakkını versin.

-------------------------

Neyse, nefretimi kustum.  

Not: Bu arada kurduğum sistem bir PC hoparlörüne göre çok iyi. Z5500 satıldığı dönem fiyatı gereği limitte bir arkadaş. PC hoparlörü olarak değerlendirmemek, giriş seviyesi bir HT sistem olarak değerlendirmek lazım. O yüzden yani bu acımasızlığım. Yoksa mevcut dandik amplimle de gayet güzel çalışıyor. Hatta LG'nin ev sinema sistemleri gibi sistemlerin alayını gömer. Ama bir Hi-Fi olmaya veya gerçek bir ev sinema sistemi olmaya çok uzak bir alet. Çok abartılmış bir alet Z5500. Yıllar öncesinin, kendisinden çok daha zayıf ve çok daha eski olan Cambridge Soundworks FPS2000 çok daha detaylı, çok daha parlak, çok daha iyi ses veriyor. Bass güçsüz evet. Ama alet çok daha iyi. Çünkü belli bir akılla dizayn edilmiş. "Bulabildiğimiz tüm oyuncakları koyalım" mantığı ile düşünülmemiş. Ona sinir oldum. FPS 2000'de, muhtemelen satıldığı dönem Z5500'ün yarı fiyatına falandır. Sinir olduğum şey bu yani.

Yıllar önce Logitech övüle övüle bitirilemezken gittim Edifier aldım. S730, hayatımda dinlediğim en iyi 2+1 olabilir. 150 watt RMS sub, 75 watt RMS uydular, toplamda 300 watt çıkış veriyor.

Sonra edifier Türkiye'den çıktı, sonra gene geri geldi filan. Şu an buna yakın S530D satılıyor, o da 3500 tl. Nasıl bir sistem oradan anlayın.

Kutusundan çıkarıp bir dinleyeyim bari.  

Elinize kolunuza sağlık.

Amacından saptıranlara prim vermeyelim, biz gerekeni yaparız.

Teşekkür ederim. @Jeolog.

Sataşanların doğrudan bunu yapmasına her zaman anlam veremedim. Niyetleri iyi olsa, özel mesajdan atabilir. Yazabilir. İnsan gibi biz de konuşuruz.

Amaçları doğrudan baltalamaktan, sataşmaktan, kızıştırmaktan öteye gitmiyor.

@Huseyin-ZST evde bilgisayara bağlanabilecek ucuz amfi ve orta kalitede bir hoparlör sistemi tavsiyesi versene bir. Yurtdışiında "budget" denilen cihazlar burada budget delen cinsten oluyor. Amaç adam gibi müzik dinlemek, çocuklar bilgisayarda oyun oynuyor onları zaten tatmin edecektir. Basit bir bas, amfi ve hoparlör. Hoparlörler tiz ve mid ayrı olmalı tabii.

Ben pek anlamıyorum bu işlerden. bir ara yabancı forumlarda takıldım da bana biraz uzak, kafa almıyor bu konuları.