A Plague Tale: Requiem (2022) [PC ANA KONU] (25. sayfa)

Paranonymous a para kaptırmana gerek yok hocam ücretsiz de var bulamadıysan özelden link atayım.

Grafikler şunlar bunlar çok güzel de, konunun başlarında şu oynanışa bir şey katılmamış muhabbeti vardı, gerçekten de öyleymiş yaa.

Bazı yerlerde acayip sıkıyor, aynı tip adamların yanından geç, taş at, bilmemne yap. Hantallaştırıyor oyunu. O oynanışı biraz değiştirseler iyi olurmuş, ilk oyunu oynuyormuş gibi oluyor.

Bunun haricinde gayet iyi, keyifli.

hocam rica etsem linki bana da atabilir misin?

Hocam oyunu bitirmek üzereyim, bitince detaylı bir şeyler yazacağım ama resmen tek cümle ve resimle bütün oyunu özetlemişsin, tebrik ediyorum  

Oyunu az önce 18 saat sonunda tamamladım. İlk oyunu zamanında çok severek bitirmiştim, bana kalırsa bir devam işine gerek yoktu çünkü tam olması gerektiği gibi bitmişti fakat duyurulunca yine de sevinip beklemeye başlamıştım. Beni bilen bilir, genelde en sevilmeyen yapımların bile güzel yanlarına odaklanıp zevk almaya çalışırım ve çoğu incelemem pozitif havada geçer. Hah işte maalesef Requiem hakkında yazacaklarım o moddan biraz çıkacak çünkü ben maalesef büyük hayal kırıklığına uğradım ve bu oyunu pek sevemedim   Hemen oyunun iyi ve kötü yanlarına girişeyim çok uzatmadan :

++ Grafikler muazzam. Herhalde en son RDR2'de bir oyunun grafikleri beni tam anlamıyla büyülemişti. Özellikle ormanlık alanlarda, güneşin tepede olduğu anlarda ve kalabalık yerlerde gözümü ekrandan alamadım.

++ DLSS başarılı uygulanmış. Control ve Death Stranding dışında hangi oyunda denesem DLSS normal çözünürlük kalitesinde olmuyordu, illa bir blur oluyordu fakat bunda Quality ile kapalı arasından nerdeyse hiçbir fark yoktu.

++ Atmosfer ve mekanların görsel tasarımı aynı ilk oyundaki gibi göz alıcı ve insanı direkt içine alıyor.

++ Oynanış aslında temelde ilk oyunla aynı görünüyor fakat bence hatırı sayılır geliştirme var. Masaların altına girebilmek, crossbow, stealth kill, bıçak kullanımı, pasif skill'ler falan derken gelebilecek ölçüde çeşitlilik gelmiş bana kalırsa.

++ Hikayede bence önemli sıkıntılar olsa da genel işlenişi bir sonraki görevi merak ettirmeyi başarıyor. Hatta bazı kısımlarda bi Tomb Raider, Uncharted havası bile verdi diyebilirim.

++ İlk oyunda yan karakterler hem içi boştu hem de sunum olarak biraz silikti ama Requiem'de Lucas, Sophia, Arnaud falan hepsiyle bağ kurabiliyorsunuz.

++ Müzikler ilk oyunda olduğu gibi enfesti. Farelerin ortaya çıkacağı gerilimli anlarda gelen tınılar, kaçış müzikleri, sakin anlardaki hoş şarkılar, ana menü müziği hepsi çok başarılı.

Artılar bu kadar. Şimdi gelelim eksik kısımlara. Şunu da belirtmek istiyorum ki bazı incelemelerimde eksileri yazarken bunların aslında beni o kadar da rahatsız etmediğini ama olumsuz gördüğüm için yazdığımı belirtirim. Hah işte bu oyunda yazacağım eksilerin tamamı beni felaket irrite etti  

-- Optimizasyon leş, fiyasko, rezalet artık hangi kelime hoşunuza giderse. 3060TI - 5600X'li sistemimde 1080p'de DLSS açıkken Ultra-High-Medium karışık ayarlarda bile çok fazla fps drop ve düşük fps ile karşılaştım. Ve işin ilginci bazen yüzlerce fare olan bölgede aşırı akıcı oynarken bomboş bir koridorda ciddi takılmalar yaşadığım oldu. Bazı anlarda 30-35 fps'leri gördüğüm bile oldu ki 3080 kartı falan olanlar bile çoğu zaman sorunsuz bir deneyim yaşayamamış yorumlardan gördüğüm kadarıyla. Yani oyun hiçbir aşamada tam olarak akmıyor maalesef.

-- Bir üstteki yorumumda da bahsettiğim ve arkadaşa hak verdiğim şekilde çok ama çok fazla ölüyorsunuz ve bu durum insanı oyundan ciddi soğutuyor. Çoğu sahnede sanki Dark Souls oynuyormuş gibi yapacaklarınızı tamamen dene-yanıl yöntemiyle ezberlemeniz veya en kolay ilerleme yolunu bulmaya çalışırken yine dene-yanıl yapmanız gerekiyor. Kendimizi hikayenin akışına bırakıp gitmemiz gereken böyle bir oyunda bu durumla karşılaşınca rahatsız ediyor gerçekten. Oyun zaten optimizasyondan dolayı teknik olarak tam akmıyorken bi de bu durum işleri iyice baltalıyor.

-- Bölüm tasarımları çok kötü. Yani gizlilik odaklı oyunlarda bana kalırsa en önemli şeylerden biri level dizaynıdır, ve Requiem bu konuda çok yetersiz. Zaten sürekli ölünmesinin en temel sebebi de bu.

-- Yapay zeka yine fiyasko. İlk oyunda da çok iyi değildi ama bu kadar göze batmıyordu. Çok alakasız yerlerden görürken bazen dibinizde göremiyorlar. Hemen arkasına taş atıyorum dönüp bakmıyorlar bile ama 50 metre ötesinde görünmüyorken sapanı sallamaya başlar başlamaz daha ortada ses bile yokken falan arkasını dönüp 'noluyo' moduna giriyorlar.

-- Hikaye evet merak ettiriyor falan ama önemli problemleri var. İlk durum en başta dediğim gibi biraz yazılmış olmak için yazılmış bir senaryo var. Amicia-Hugo hikayesi ilk oyundaki gibi bitse kimse devamını merak etmezdi herhalde. Onun dışında biraz fazla acıtasyon barındırıyor. Ayrıca ilk oyunda çok sevdiğim Amicia da Hugo da bu oyunda pek çok kararları ve yaptıklarıyla beni aşırı sinir ettiler. Sırf bu yüzden sonlara doğru oyuncunun sokulması istenen duygulara zerre giremedim.

-- Oynanış evet çeşitlenmiş dedim ama şöyle de bir problemi var, ilk 3-5 saatinde oyuncuya her şeyi veriyor ve ondan sonra 10 saat boyunca hiçbir yeni dinamik eklenmiyor. Evet ilk oyunda daha kısıtlı gameplay unsurları vardı fakat oyun son anlarına kadar yeni bir teçhizat veya ne bileyim farklı bir oynanış dinamiği sunuyordu. Requiem'de ise yeni olan her şeyi en başlarda verip full öyle devam etmemizi istiyor.

-- Biraz fazla uzun olmuş süre olarak. İlk oyun 10-12 saat civarında sürüyordu ve gayet yeterliydi, tam kıvamındaydı. Bunda ise bazı yerleri sırf süreyi uzatmak için eklediklerini anlıyorsunuz ve bu sekanslar bayıyor o yüzden

İşte bu saydığım sebeplerden ötürü ben A Plague Tale Requiem'e fazla ısınamadım. Yanlış anlaşılmasın kötü demiyorum ancak beni ilk oyundaki gibi içine çekemedi maalesef. İlk oyuna doyamayıp hikayenin devamını merak edenler bir baksın ama ilk oyuna çok ısınmamış olanlara veya ilk oyunu bilmeden direkt buna girişeceklere anca Gamepass'le veya ciddi bir indirimde alarak oynamalarını öneririm.

70/100

Çok güzel inceleme, katılıyorum.

Bu tip oyunlarda uyuz olduğum tek şey, uzatmış olmak için gereksiz uzatmak. Bunda acayip var. Başka oyunlarda da vardır da bu kadar göze sokarak yapma be kardeşim. Yani bu iş artık Hollywood klişesi haline geldi. Bir oyunda mesela bir şey oluyor, şimdi kesin ya bu herif ölür, ya şuradan düşer, ya bilmemne olur diyorum, yanıltmıyor kesinlikle. Ulan bari iki kişi yan yana giderken yapma. 50 kere yanımızdaki çocukla bir şey yapacağız, bi kolu çeviriyor, gelirken ya ben düşüyorum, ya o bi yerde kalıyor. Sonrasında yine o klişe bulmacalar.

Onları geçiyoruz, önceki mesajımda da değinmiştim, bir sürü adamı yığmış, gereksiz bi parkur, evler, çalılar şunlar bunlar, uğraş dur bin tane adamı geçeceğim diye. Sonra bi geçiyorsun, kapıyı geçtin mi kimsecikler yok. Ya arkadaş, bana hikayeyi anlat, hikayeden engel çıkarma. Ama bunları yapmasa da oyun nasıl oluşacak ilerleyecek, o da ayrı konu da, bunu daha hissettirmeden yapmasını tercih ederdim.

Bu neye benziyor neye benziyor dedim, düşündüm, tam tamına Last of Us da bunu yapıyor. Tam bir yeri çözeceğiz, çaaaat bir şey oluyor, tam sonuca varacağız, hooooop zombi saldırıyor. 1-2 değil, 10 defa. Eeeeeaaaahhh yeter lan, ebeninki diyorsun. Gerçek hayatta başımıza falan gelse lan bu ne cenabetlik deriz  

Sonuç olarak, oyun güzel mi, güzel, hikayeyi merak ediyorum, Hugo'nun olayı beni heyecanlandırıyor hoşuma gidiyor vesaire vesaire ama şu gereksiz uzatma için konulmuş adam ordusu işi en çok canımı sıkan şey.

Oyunu bitirdiniz mi bilmiyorum ama sonlarında bi kısım var. Spoiler vermeden şu kadarını söyleyeyim, Amicia ile kuş heykellerini takip ediyorsunuz. Bitirdiyseniz zaten biliyorsunuzdur da eğer henüz bitirmediyseniz o kısma geldiğinizde ‘yuh artık’ diyeceksiniz bu konuda kesin  

Kuş heykellerini takip ettim de atladığım bir şey mi oldu orada, onu anlamadım. IX veya X.bölüm, kaleye girmeye çalışıyorum şu anda, önündeki mal ordusunun olduğu yerdeyim, uyuz oldum oraya o yüzden böyle yazıp duruyorum, benzer şekilde bir yerde daha böyle gereksiz sayıda adam vardı  Özelden alabilirim, yuh olan kısım nereydi diye  

Edit: haa Last of us esinlenmesi mi var  

Yok hocam final bölümünde benim dediğim kısım. Hani oyunu uzatmak için öyle bi sekans yapmışlar ki kafayı yersiniz   Oynamaya devam ediyorsanız söylemeyeyim kendiniz görün ama çok istiyorsanız özelden yazabilirim tabii :)

Haa yok yok tamam anladım, söyleme o zaman hocam bu ara biter zaten  

Grafikler iyi hoş da bir bulanıklık var özellikle ekranın kenarlarında. Ekran bulanıklığını kapatsam da değişmedi.

Sonu bence bu kadar olaya bu kadar aksiyona değmedi, kötü bitti.

Yani oyun boyunca o kadar zorla et, bilmemne yap, sonunda hiç bir şekilde uğraştırmadı. Git, şak... Bitti... Eee yav bunun için mi uğraştık. Ya da daha dramatik bitebilirdi, o sonla vermek istedikleri o duyguyu alamadım.

Demek devam, ilginç olacak.