Şimdi Ara

Deprem ovada yıkar-Rehberiniz (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
143
Cevap
0
Favori
23.431
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Enerji konusuna değinmek istiyorum.

    Öyle bir yazmışsınızki rüzgar ve güneş enerjisi mükemmel enerji üretim yöntemleridir ve Türkiye için yeterlidir, yok öyle birşey bunların 2 avantajı varsa 20 de dezavantajı var, iki enerji üretim yöntemide çevrecilerin hiçbir teknik bilgisi olmadan zırvaladığı ütopik söylemler bence.

    Yazıda klasik nükleer enerji yerden yere vurulmuş güzel de ardından su santrallerine laf atılması güldürdü beni. Bu ikiside olmazsa nasıl enerji üretilecek? Bütün bu ideallerin uğruna bütün lükslerinden vazgeçip elektriksiz kalmaya razı mısın? Türkiyeyi baştan başa rüzgar türbinleri ve güneş petekleriyle donatsan ne bunun maliyetinin altından kalkabilirsin ne bakımını yapabilirsin ne de yeterli enerjiyi üretebilirsin.

    Bana ilginç gelen bir diğer nokta ise DOĞALGAZ santrallerine bu tür yazılarda hiç toz kondurulmamasıdır. Tertemiz su santrallerine bile çamur atılıyor ama doğalgaza laf yok... Neyse anlayan anladı.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: -Sojo-

    Enerji konusuna değinmek istiyorum.

    Öyle bir yazmışsınızki rüzgar ve güneş enerjisi mükemmel enerji üretim yöntemleridir ve Türkiye için yeterlidir, yok öyle birşey bunların 2 avantajı varsa 20 de dezavantajı var, iki enerji üretim yöntemide çevrecilerin hiçbir teknik bilgisi olmadan zırvaladığı ütopik söylemler bence.

    Yazıda klasik nükleer enerji yerden yere vurulmuş güzel de ardından su santrallerine laf atılması güldürdü beni. Bu ikiside olmazsa nasıl enerji üretilecek? Bütün bu ideallerin uğruna bütün lükslerinden vazgeçip elektriksiz kalmaya razı mısın? Türkiyeyi baştan başa rüzgar türbinleri ve güneş petekleriyle donatsan ne bunun maliyetinin altından kalkabilirsin ne bakımını yapabilirsin ne de yeterli enerjiyi üretebilirsin.

    Bana ilginç gelen bir diğer nokta ise DOĞALGAZ santrallerine bu tür yazılarda hiç toz kondurulmamasıdır. Tertemiz su santrallerine bile çamur atılıyor ama doğalgaza laf yok... Neyse anlayan anladı.


    bilinçsiz çevreciler. evet ilk olarak buna bir cevap verelim. o verdiğim belge bilinçsiz çevrecilerle alakalı değildir. bir profesör hazırlamıştır ve projeleri hazırlamıştır. hiçbir konuşmasını dinledinmi bilmem

    rüzgar türbünleriyle değil nehirlere, her yere. türkiye baştan başa barajlarla çevrili de neoluyor. verdiğim hiçbir şeyi incelemeden kavga çıkarma

    hangi su santreline neden karşı çıktık, hocamız orda munzur su kaynakları demiş gördün mü? aşağıdaki tabloyu gördün mü? kaynağın yarısıyla 700 milyon isnanın günlük su ihtiyacının karşılanacağını vermiş, bunu engellemek için yapılmıştır o çoğu baraj. birçok ovamızı sular altında bırakıyor barajlar. doğal gaz santrallerinin ne sakıncası var bunun yanında?




  • yukarı
  • Amacım tartışma çıkarmak değil olayı tek bir bakış açısıyla bakılmış onu eleştirdim sadece.

    Şöyle izah ediyim Prof. Dr. İlyas YILMAZER bir jeoloji mühendisi, yine aynı kalitede başka bir Prof çevre mühendisi ise sana su santrallerini övecektir veya gaz santrallerini kötüleyecektir. Ortak noktaları her ikiside güneş ve rüzgara mükemmel der nükleeri sevmez jeoloji su santralini kötüler veya gazı över, çevre ise gazı kötüler veya su santralini över. Düşünsene adam hayatını ona adamış biri çıkıp bu enerji kaynağından bir nane olmaz diyor, yenilir yutulur bir durum olmaz tabi. Umarım anlatabilmişimdir.

    Objektif bir yanıt almak istiyorsan elektrik mühendisine soracaksın çünkü hepsini inceler ve analizini yapar bir konuda yoğunlaşmaz. Alacağın cevap büyük ihtimalle TR için su santralinin mantıklı olacağıdır
  • quote:

    Orjinalden alıntı: -Sojo-

    Amacım tartışma çıkarmak değil olayı tek bir bakış açısıyla bakılmış onu eleştirdim sadece.

    Şöyle izah ediyim Prof. Dr. İlyas YILMAZER bir jeoloji mühendisi, yine aynı kalitede başka bir Prof çevre mühendisi ise sana su santrallerini övecektir veya gaz santrallerini kötüleyecektir. Ortak noktaları her ikiside güneş ve rüzgara mükemmel der nükleeri sevmez jeoloji su santralini kötüler veya gazı över, çevre ise gazı kötüler veya su santralini över. Düşünsene adam hayatını ona adamış biri çıkıp bu enerji kaynağından bir nane olmaz diyor, yenilir yutulur bir durum olmaz tabi. Umarım anlatabilmişimdir.

    Objektif bir yanıt almak istiyorsan elektrik mühendisine soracaksın çünkü hepsini inceler ve analizini yapar bir konuda yoğunlaşmaz. Alacağın cevap büyük ihtimalle TR için su santralinin mantıklı olacağıdır


    sen anlamadım beni herhalde, yılda 550 milyar dolar gelir elde etmemizi engelliyor o barajlar tüm barajlara bir söz söylenmiyor. o kapakta verdiğim resimler yazılar videodaki konuşmanın metnidir, videoyu izlemeden yorum yapıyorsan bu yanlış, daha da bilgi almak istiyorsan geçen pazarki konuşmasını dinleyeceksin.

    kötülenen yanlış yere yapılmış barajlardır
    bu arada rüzgar enerjisi için biçilmiş kaftan sinop, yerine göre santral kurulması ordaki asıl amaç, akdenizdeki yazlıklarda güneş enerjisinin kurulması, sinopta rüzgar enerjisinin kurulması. munzur su kaynakları demiş hocam, yılda 550 milyar dolar gelir diyor, o su için israilin yaptıklarını görüyoruz. ama bu kaynakları kullanamayalım diye 7 baraj yapıldı. bu barajlar doğru mu? bunu sorguluyoruz. daha çok gelir getirecekken ovaların sular altında kalmasını, hasankeyfte tarih katliamı yapılmasını. hasankeyfte alternatif de sunuluyor, iki kat enerji vereceğim diyor. hiçbir şey alternatifsiz değil.

    nükleer santralin tehlikesi ne kadar büyük, atıkları nerede depolayacaksın? karadenizde yaşananları bilir misin? ben karadenizliyim, komşularımın kanser oldu, hayatlarını kaybettiler. bu riski kim yaşamak ister?

    kömür santralleri de aynı, o konuya da karşıyız, daha zararsız şeyler varken neden zarar görelim?

    videoları izle, pazar günkü konuşmanın da 5 bölümlük halini youtube da bulabilirsin




  • süper konu arkanızdayız
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ozancon95

    süper konu arkanızdayız


    yalnız arkada kalmayın, herkese iletin, görmeyen kalmamalı, herkes görmeli ki o zaman bir ses getirebiliriz




  • quote:

    Orjinalden alıntı: CanTuran



    hocam sadece biz okuyacaksak ohooo çok işimiz var. kafalarını duvarlara daha çooook vururlar
  • Olsun hocam, biz okuruz üç kişiye aktarırız! O üçünden birini kazanabilirsek ne mutlu bize!
  • quote:

    Orjinalden alıntı: CanTuran

    Olsun hocam, biz okuruz üç kişiye aktarırız! O üçünden birini kazanabilirsek ne mutlu bize!

    mecburen öyle yapıyoruz, anca. başkalarının umrunda bile değil
  • şimdi bolu dağına yapılan yol için açılan tazminatla ilgili paylaşımda bulunacağım, ama başlık rağabet görmediğinden ayrıca bir konu açarım, bu konu hepsinin birleşimi olmuş olur. sence öyle mi yapmalıyım?
  • Bence buradan devam et......
  • EMPERYALİZM VE UŞAKLARININ BOLU DAĞI TRAFİK TERÖRÜ
    Bu kaçıncı ihbar unuttuk. Geciken adalet adaletsizliğin ta kendisidir. “Güncelliğini 1985 yılından beri koruyan ve kanayan bir yara olan saldırıyı” Şek. 1 ile tekrar gündeme getirmek istiyoruz. Bilip de susanları da bu katliama ortak sayıyoruz. Katledilen ulusal servetler ve daha da önemlisi yurtseverler için acımıza tuz basıyoruz.
     Deprem ovada yıkar-Rehberiniz

     Deprem ovada yıkar-Rehberiniz


    A. Dünyada ulaşım politikası
    Avrupa birliği ülkelerinde iç ve dış ticaretin yaklaşık %99’u demiryolu ve suyoluyla yapılmaktadır. Ülkemizde ise karayoluyla yapılmaktadır. Neden mi? 50 milyon dolara alınan bir yük gemisi 250 milyon dolara alınacak olan kamyon filosunun yükünü güvenli bir şekilde taşır. Benzer şekilde bir deniz otobüsü daha pahalı olan otobüs filosundan daha güvenli olarak toplu taşımacılık yapar. Devreye demir yolu da sokulduğunda ülke genelinde ulaşım sorunu çözülüverir. Çevre korunur ve geliştirilir. Kapıdan kapıya ulaşım ise standartları yüksek karayollarıyla az sayıda araçla konforlu olarak sağlanır. Gerici uşakların itirazını duyar gibiyim. Bire zihinsel özürlü, 10 tonluk kamyona 15 ton yük atarsan şekilde olduğu gibi bir kamyon 20 arabandan daha fazla trafik yükü anlamına gelir. Ayrıca otoyol demiryolundan 4 kat daha pahalıdır (Şek. 2). Denizyolu ise 80 kat daha ucuzdur. Yazıklar olsun uşaklar size.
     Deprem ovada yıkar-Rehberiniz


    B. Türkiye’de ulaşım politikası
    26 Kasım 1938. Atatürk öleli 16 gün olmuş. Emperyalizmin uşakları meclise sokulur. 1946 IMF’den ilk borç alınır. İtiraz yasından dolayı Aziz Nesin hapse atılır. Bursa’ya sürülür. Orada imamlık yaparak yaşamını sağlar. 1947’de Hasanoğlan’la başlayan Köy Enstitülerinin kapatılması gerçekleştirilir. 1949’da mezhep okulları açılır ve bugün yaşanan faşist, köleci ve ilkel işleyişin tohumları yurtiçinde de atılır. 1924 yılında Shell tarafından desteklenen Fas-Endonezya kuşağında ki İslamlaştırma Yeşil Kuşak projesi ülkemizde de kendini göstermeye başlar. “Siz isterseniz şeriatı bile getirirsiniz” diyecek kadar pervazsızlaşacak AMenderes ve yandaşları büyütülür. Daha sonraki kara perdeleri sahneleyecek SDemirel henüz 5 yıllık mühendisken 1954 yılında DSİ’nin başına getirilir. Yedekleme tamamdır. 1974’te öğretmen okulları ve 1978’de yüksek öğretmen okulları kapatılır. 1982’de de YÖK ile birlikte evrenkentlerde bilime son verilir. İngilizceden 70 alma ve yarattığın sonuçları öncelikle yurtdışı hakemli dergilerde yayınlatma koşulu bilim insanını ülkesinden koparıvermiştir.

    İşte böyle ortamda ulaşım politikasının da güdümlü olması ve çağdışı kalması zorunludur. Bugün dünyada yolun boyuna göre para veren tek ülkeyiz. Fazla söze gerek var mı?

    C. Bolu Dağı Geçişinde Katliam
    12 Mart faşist darbesiyle birlikte 10 ülke için 10 bin km uzunluğunda planlanan TEM otoyolunun 3600 kilometresi ülkemize dayatılır. 12 Eylül faşist darbesiyle de zorla uygulamayı başlattılar. Demirel, Özal, Sefa Giray, Cengiz Altınkya ve şürekası bize 10 bin yetmez 50 bin km …. dediler. Demiryollarını bitirirken son gemimizi de 1996 yılında sattılar. Okyanustaki filomuz, kıta ortası İsviçre’den bile daha az. Utanınnnn…!

    Ülkemizin trafiğinin ticari anlamda %60’ını ilgilendiren bir konuyu sizlerle paylaşacağız. Bu bağlamda sayısız yazılarımız ve demeçlerimiz oldu. Şek. 1’i bir kez daha okuyunuz. İpekyolu geçkisinde önerdiğimiz otoyol 160 km daha kısadır. 80 kilometresi fiziki ve 80’i geometrik standarttan dolayıdır. Emperyalizm ve uşakları; 250 kilometresi Kuzey Anadolu Fay Kuşağı üzerinde giden ve Bolu Dağında fayın yarattığı Ördek Gölü altından tünelle geçen geçkiyi seçtiler. Çünkü burasının her 20 yılda bir yıkılacağını, her yağışlı dönemde zincirleme kazalarla canlarımızı ve mallarımızı kaybedeceğimizi açıkça biliyorlardı. Zaten kazma-küre vurulmadan “Bu kıyımlarınızı ulusumuza dayatmayın” diye TMMOB tarafından sürekli bilgilendirilmişlerdir. Emperyalizm görevini yapıyordu. Mazlum halkların kanını emmeliydi. Ya bizim köle huylu uşaklara ve yerli işbirlikçilerine ne dersiniz (Şek. 3)...?
     Deprem ovada yıkar-Rehberiniz


    Şek. 1. ve Şek. 3’te görüldüğü gibi Kocaeli’de sıfır olan kot, Düzce ovasında ancak 130 ve Kaynaşlı ovasında 200 metreye ulaşır. Sağında Almacık dağı ve solunda Akçakoca-Bolu Dağları olan Kocaeli-Düzce çukurluğu Kuzey Anadolu fayının öğütmesiyle 12 milyon senede oluşmuştur. Marmara’dan kalkan hava akımı 200 kilometrede 0 kotundan 200 kotuna ulaşır. Ancak Kaynaşlı vadisinde 5 km içerisinde 200 metreden 1000 metreye tırmanmak zorunda kalınca sis, duman, kar, boran, buzlanma ve benzeri tüm olumsuz koşulları ortaya çıkarmaktadır. Bunların danışmanı 18 profesörün bu yalın fiziksel olayı bilmemeleri, hele de binlerce kez yazılı ve sözlü olarak bilgilendirmemize karşın, anlamamaları söz konusu olabilir mi? Bu noktada NKemal şöyle der “.. İnsafsız avcıya hizmetten zevk alan ittir ……”.

    20 yıl içerisinde deprem nedeniyle tekrar yaşanacak yapay katliamı düşünmek bile istemiyoruz. Bu kıyıma neden olan bakan, başbakan ve cumhurbaşkanlarını yargılamak söz konusu değil. Çünkü vatana ihanet eden bu makamdaki kişiler olayın üzerinden 5 yıl geçmişse suçları zaman aşımına uğruyor. Bu bağlamda da dünyada tek demokratik ülkeyiz.

    RTE, Baykal’ın da desteğiyle başbakan olduktan buyana; Bolu Dağına harcanan paranın bugünkü değerinin yarısına ipek yolu üzerinden Ankara - Akyazı otoyolu yapılabilecekti. Böylece 160 km daha kısa, coğrafik ve jeolojik engeli de olmayan bir otoyol (2x2) olacaktı (bkz., Şek. 1). Biz ne yapalım ey halkım. Çalmadık ve başvurmadık kapı bırakmadık.

    Bugüne kadar olduğu gibi bugün de yineliyoruz. Derhal Şek. 1’de sunulan projemizi yaşama geçirip bu acılara son verelim….!

    Tüketiciyi koruma, insan hakları, TMMOB, TTB, Birleşik Taşımacılık Sendikası ve benzeri kurumlar Bolu Tüneli açıldığı günden buyana yaşanan ve yaşanacak olan tüm maddi ve manevi kayıplarımız için tazminat davalarını RTE ve ekibi için açmalıdır. Elimizde sayısız bilgilendirme belgesi var [Not: Basından “İlyas YILMAZER” ve “Otoyol” anahtar sözcüklerini kullanarak bu belgelere ulaşabilirsiniz.]. Gelin Bolu dağına tek kuruş harcamayın (Şek. 4). Çünkü harcayacağınızın yarısına ipek yolu otoyolumuzu yapabiliyorsunuz diye feryat ettik durduk. Hiç olmazsa bundan sonraki acılarımıza son veririz.
     Deprem ovada yıkar-Rehberiniz

    Şekil 4. 2003 tarihinde yeşil hattımızın önünü kesmek için planlanan ve dayatılan Kırmızı hat hızlı (?) tren projesi.


    Bu yazı tüm basın yayım kuruluşlarına, demokratik kitle örgütlerine ve TBMM başkanı aracılığıyla tüm milletvekillerine, Parti başkanlıklarına ve kamuoyunun dikkatine sunulmuştur.


    Saygılarımızla,

    Munzur ve Çevresini Koruma Dernekleri Federasyonu Bilim Kurulu,
    Yusfeli – Allianoi – Hasankeyf – Ergene havzası – Karadeniz sahillerini ve benzeri ulusal servetlerimizi koruma kurulları ve Van YYÜ EDU Ulusal Çalışma Gurubu adına başkan Prof.Dr. İlyas Yılmazer




  • yok yahu bu böyle olacak mı? ben ayrıyeten bir de konu açsam da herkes görse? deprem başlığı altında kim bakarki değil mi?
  • Eline emeğine sağlık dostum!

    Hepsini dinlemişliğim vardı... Okudum satır satır sayende...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: CanTuran

    Eline emeğine sağlık dostum!

    Hepsini dinlemişliğim vardı... Okudum satır satır sayende...

    usta, bolu dağıyla ilgili geçici bir başlık açıyorum, bir de oraya koymak istedim, bu başlık depremle ilgili her zaman durur, orada da bu konuyu tartışırız- tabi okuyan olursa- sonra başlık gider. katılıyor musun?
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.