Şimdi Ara

Gün Gün Madde Madde Beklenen III. Dünya Savaşı (74. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
17.063
Cevap
535
Favori
1.096.264
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
431 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7273747576
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Peki senin beklentin ne ne zaman cikar bu savaş ne yapmalıyız

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Türk-Amerikan ilişkilerinin özeti!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi çiko miko -- 23 Ekim 2018; 11:30:19 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • II. Dünya savaşını bankerler (banka patronları) düzenledi. Adolf Hitler, bankerlerin adamıydı; bu konuda birçok belge ve kitap var. II. Dünya savaşındaki tüm tarafları bankerler kontrol etti. Medya bankerlerin medyası. Dünya liderleri denilen Franklin Delano Roosevelt, Josef Stalin, Chiang Kai-shek, Winston Churchill, Adolf Hitler, Benito Mussolini ve Hirohito, bankerlerin birer kuklası, bu kuklalar bankerlerin ajandasına uydukları için ve bankerler tarafından öne sürüldüğü için adlarını biliyoruz.



    II. Dünya Savaşı sonrası "COLD WAR" / "SOĞUK SAVAŞ" denilen bir dönem var. Nerden cıktı bu soğuk savaş demi? Bankerler tarafından yine ve amacı insanların daha cok vergi ödemesi ve silah sektörünü canlı tutmak. KDV denilen vergi çeşidinin ilk olarak 1953'te Michigan eyaletinde devreye alındığını sonraki yıllarda Avrupa dahil dünyanın 120+ ülkesinde uygulanmaya başlandığını ve devletlerin gelirlerinin artık 25% 'inin KDV gelirlerinden oluştuğunu biliyor muydunuz?



    II.Dünya Savaşı - Soğuk Savaş - Silah Sektörü - KDV derken... 11.Eylül saldırısı ki o saldırıyı afgan teröristlerin yapmadığı 100% ispatlandı ve 2010'larda yeni terör eylemleri.



    III. dünya savaşının başlangıç tarihi için sembolik tarih 2021 fakat son kararı bankerler verecektir. ABD, Rusya ve Çin, İngiltere/UK ve AB, Vatikan, Mekke, İsrail... bunlar bankerlerin kontrolünde ise III. dünya savaşı başlangıcı da onların kontrolünde.



    Fakat bu savaşta önemli bir ayrıntı olacak: Silahlarla konvansiyonel savaş ve endüstri/üretim ile ekonomik savaş olarak bildiğimiz savaşa ek olarak ülkelerde bir de iç savaş gerçekleşecek. Onca mülteci, göç neden gerçekleşti sanıyorsunuz? Nitekim Almanya'da Avrupa'da onca terör haberi ve sorumlu olarak medyada (=banker yayın organları) çıkarılan islami teröristler. Türkiye'de evsahibini öldürdü, sokakta kızları taciz etti, 10 kişi bir araya gelip Türk'ü dövdü, vs haberlerin sorumlusu olarak çıkarılan Suriyeliler. Toplumlar belli bir yöne doğru itiliyor. Almanya'da Almanlar göçmenlere karşı bileniyor, Türkiye'de Türkler Suriyelilere karşı bileniyor. Tabi ki hepsi özel üretilmiş senaryo haberlerle, belli bir master plan dahilinde. Yani silahlı savaş ve ekonomik savaşa ek olarak bu sekilde bir de iç savaş da çıkacak, bankerler purolarını keyifle tüttürecek.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Konu Güncelleme;



    Trump: Rusya ve Çin aklını başını toplayana dek nükleer cephaneliğimizi güçlendireceğiz


    Soğuk Savaş'ın son yıllarına denk gelen 1987'de ABD ile Sovyetler arasında imzalanan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekilme kararını duyurmuş olan ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ve Çin'e yeni nükleer tehditte bulundu.


    https://tr.sputniknews.com/abd/201810231035793479-trump-tan-rusya-cin-e-nukleer-tehdit/
  • Konu Güncelleme;


    Peskov: ABD’nin yeni bir anlaşma yokken INF’den çekilmesi tehlikeli bir yaklaşım


    Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan (INF) çekilmesinin tehlikeli bir yaklaşım olduğunu, yeni bir anlaşma planı yokken, kusurlu da olsa mevcut anlaşmadan vazgeçilmesini olumlu karşılamadıklarını ifade etti.


    https://tr.sputniknews.com/rusya/201810231035803016-peskov-rusya-abd-inf-anlasmasi-cekilme-aciklamasi/
  • SON DAKİKA!

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rahip Brunson krizinin çözülmesinin ardından ABD Başkanı Donald Trump ile ilk yüz yüze görüşmeyi 11 Kasım’da yapması bekleniyor.



    11-12 Kasım tarihlerinde Paris Barış Konferansı için Fransa’ya gidecek olan Erdoğan'ın, Cemal Kaşıkçı olayını görüşmek üzere telefonda konuştuğu ABD Başkanı Donald Trump ile 11 Kasım’da biraraya gelmesi bekleniyor.



    Görüşmede Suriye'deki gelişmelerin, Cemal Kaşıkçı olayının ve Halkbank davasının gündeme gelmesi bekleniyor.



    Zaten yüce Dinimiz İslamda uzun süren küslükler,dargınlıklar caiz değildir!Elhamdülillah! Allahu Akbar!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konu Güncelleme;


    Altın’ varil: ABD dünya petrol pazarını çökertmek istiyor


    Dünya pazarında giderek artan petrol fiyatlarının ileride yol açabileceği sorunlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Rus analistler, ABD’nin saldırgan ve öngörülemeyen politikasının petrol fiyatlarında hiçbir ülkeye faydası olmayan büyük dalgalanmalara yol açtığını vurguladı.


    https://tr.sputniknews.com/analiz/201810241035820143-abd-petrol-pazari-cokertmek-istiyor/
  • Konu Güncelleme;


    Soros'un ardından Obama, Clinton ve CNN'e de patlayıcı düzenek gönderildi


    ABD'de Obama ve Clinton'a gönderilen patlayıcı cihazlar ele geçirilirken Beyaz Saray'a da gönderildiği iddiası daha sonra yalanlandı. Ama CNN'in ofislerinin bulunduğu New York'taki Time Warner Merkezi'nin boşaltılmasına neden olan şüpheli paketten boru bombası çıktı.


    https://tr.sputniknews.com/abd/201810241035818430-clintonlar-patlayici-cihaz-gonderildi/



    tahminim birilerine suikast yapılacak yakın zamanda




  • Konu Güncelleme;


    Rusya: Suriye'deki hava üssümüze İHA saldırısını ABD koordine etti


    Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin, Suriye'nin Lazkiye kenti yakınlarındaki hava üssü Hmeymim'e saldırı girişiminde bulunan insansız hava araçlarının, buraya, ABD'nin Poseidon-8 tipi keşif uçağı tarafından yönlendirildiklerini söyledi.

    https://tr.sputniknews.com/rusya/201810251035830199-rusya-suriye-hava-iha-saldiri-abd/
  • Konu Güncelleme;



    NATO'nun en büyük askeri tatbikatı başladı


    NATO'nun Soğuk Savaş'tan bu yana en büyük askeri tatbikatı olan 'Trident Juncture 18' Norveç'te başladı.


    Katılımcılar tüm müttefiklere kolektif savunma taahhüt eden ittifakın 5'inci maddesini "hayali" ancak "gerçekçi" bir senaryoyla canlandırıyor.

    https://tr.sputniknews.com/dunya/201810251035839120-natonun-en-buyuk-askeri-tatbikati-basladi/



    ARTIK HERKES HAZIR OLSUN DERİM YAKINDA OLABİLECEKLERE ADAMLAR AÇIK AÇIK 5. MADDEYİ UYGULAMAYA HAZIRLANIYORLAR



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C72FBB06E -- 25 Ekim 2018; 18:54:59 >




  • Konu Güncelleme;


    Şoygu: NATO tatbikatları Rusya sınırlarına giderek daha fazla yaklaşıyor


    Rusya sınırları yakınında tatbikat düzenleyen NATO'nun saldırı faaliyetleriyle ilgili çalışmalar yaptığını söyleyen Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, İttifak'ın tatbikatları Rusya sınırına yaklaştırmaya devam ettiğini vurguladı.



    https://tr.sputniknews.com/savunma/201810241035818098-soygu-nato-rusya-sinir-yaklasiyor/
  • KONU GÜNCELLEME;



    EVET ARTIK HER ŞEY ADIM ADIM RESMİLEŞMEYE BAŞLADI




    ABD’li general: Önümüzdeki 15 yıl içinde Çin’le savaş olasılığı çok yüksek


    ABD'nin eski Avrupa Kara Kuvvetleri Komutanı Ben Hodges, ABD’nin önümüzdeki 15 yıl içinde Çin’le savaşa girme olasılığının çok yüksek olduğunu söyledi.



    https://tr.sputniknews.com/abd/201810251035838137-abd-general-ben-hodges-cin-ile-savas-15-yil-icerisinde/




  • Konu Güncelleme;


    Putin: Rusya’nın dünyada rakipsiz silahları olacak


    ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan (INF) çekileceklerini açıklamasının ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın dünyada rakibi olmayan yeni silahlara sahip olmayı planladığını söyledi.


    https://tr.sputniknews.com/rusya/201810261035851650-rusya-putin-inf-rus-silahlari/


    -------------------------------------------------------------------------------------


    Konu Güncelleme;



    Gorbaçov: ABD'nin INF'den çekilmesi yeni bir silah yarışının ilanı



    Sovyetler Birliği'nin son lideri Mihail Gorbaçov, ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekilme kararının yeni bir nükleer silah yarışı ilanı anlamına geldiğini, ancak masaya oturup farklılıkları gidermek için de henüz geç olmadığını ifade etti.



    https://tr.sputniknews.com/analiz/201810261035852329-gorbacov-abdnin-infden-cekilmesi-yeni-bir-silah-yarisinin-ilani/




  • Konu Güncelleme;




    ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) savunma şirketlerinden mega kentlerde savaşmayı mümkün kılan kesintisiz haberleşme, güvenli GPS, makine-insan entegrasyonu sağlayan teknolojileri geliştirmelerini talep etti.


    https://tr.sputniknews.com/abd/201810261035860175-abd-orudusu-pentagon-megakentler-iletisim-teknolojileri/


    -----------------------------------------------------------------


    Konu Güncelleme;


    Rusya, ABD'nin INF'den çekilmesi halinde atacağı adımı açıkladı


    Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Belousov, ABD'nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekilmesi halinde Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) başvuracağını ifade etti.



    https://tr.sputniknews.com/rusya/201810261035859444-rusya-abd-inf-anlasmasi-bmgk/




  • Pentagon demişken küçük bir soru: 2001 Eylül 11'de Pentagon binasına Afgan teröristler Boeing uçakla saldırmıştı, o saldırı gerçek miydi yoksa Pentagon/hükümet tarafından düzenlenmiş bir senaryo muydu?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • senaryoydu hiçbir uçak o kadar çelik ve beton yığınını delip geçemez bunun resimli pek çok örneği var uçağın kafası sapasağlam çıktığına dair görüntüler var ayrıca ikiz kulelerin zemininde ki kayaç eriyik yapıya ulaşmış zemin kazılınca ortaya çıktı patlatma ile yıkımın doktorasının yapıldığı yerde yani amerikada bile videoyu izleyen uzmanlar bunun kontrollu yıkım olduğunu belirtti termit kullanıldığına dair onlarca görüntü var olay bölgesinde iş yeri olan onlarca yahudi kepenk açmamış binaya ait bütün metal aksamı alel acele eritilip gemi yapıldı vs.... aynı şekil sorduğunuz pentagon sorusundada cevap aynı oraya atılan bir füze idi bununla ilgili olarakda kanıt var videosu var ama basın uçak diye yutturdu vurduğu yeri resmen mermi delişi gibi delip geçmiş bir tane iz bırakmamış koca uçak ne bir parça ne bir ceset buhar olup gitmiş 11 eylül senaryoydu pentagonda aynı şekil




  • CIA Başkanı işkence teknikleri uzmanı Gina Haspel(Cina Teyze) geçen hafta Ankara'ya gelerek Reis'e sopa gösterme cüretinde bulundu?



    CIA Başkanı Gina Haspel'den Kanal İstanbul tehditi

    Eski İngiliz diplomat Craig Murray, Kaşıkçı cinayeti için hafta başında Ankara'ya gelen CIA Başkanı Gina Haspel'ın, Türkiye'yi kanıtları açıklamaması için tehdit ettiğini öne sürdü. Murray'in kaynaklarına dayandırdığı yazısına göre, tehdit konusu Kanal İstanbul oldu.

    Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ülkesinin İstanbul başkonsolosluğunda öldürülmesinin ardından Ankara-Washington-Riyad hattında yaşanan görüşme trafiğine ilişkin yeni bir iddia ortaya atıldı.



    Gazeteduvar'ın haberine göre, pazartesi günü Ankara’yı ziyaret eden CIA Başkanı Gina Haspel, Donald Trump yönetiminin Ortadoğu politikasında kilit rol oynayan Suudi Arabistan aleyhindeki kanıtların açıklanmaması için Türk yetkilileri tehdit etti.



    Haspel’ın yanında, ‘Kanal İstanbul Projesi’nde üst düzeylerde ve çok büyük çapta yolsuzluk yapıldığına dair istihbarat dinlemelerini’ getirdiği öne sürülüyor.







    İddia, eski bir İngiliz diplomat olan, istihbarat servisleriyle olan ilişkileriyle tanınan ve İngiltere’nin insan hakları politikasına tepki göstererek Dışişleri’nden ayrılıp siyasi aktivizme yönelen Craig Murray’e ait. Murray kendi internet sitesinde yayımladığı analizde, kaynaklarına dayanarak bir dizi iddiada bulundu.

    ‘HER BİR DETAY DOĞRU’



    Analizine Türkiye’nin Kaşıkçı cinayetine dair anlatısının ‘her bir detayıyla doğru olduğunu’ belirterek başlayan Murray, “Ses ve görüntü kayıtları var” dedi; bunların, ABD, İngiliz, Rus ve Alman istihbaratının yanı sıra Türkiye ile ilişkisi bulunan veya etkili olduğu düşünülen istihbarat kurumlarıyla paylaşıldığını belirtti. “Böyle yapmayı istememelerine rağmen hiçbir Batılı ülkenin Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a destek çıkamamasının sebebi bu” dedi.



    Murray, kendisinin de bir videodan dondurulmuş olabilecek bazı fotoğraflar gördüğünü, bu karelerin bizzat Kaşıkçı tarafından içeri sokulmuş bir cihazdan alınmış olabileceğini yazdı.



    Makalesinde Suudi Arabistan’ın başka ülkelerdeki muhaliflerini ülkeye kaçırdıktan sonra öldürme ‘geleneğinin’ yaygın olarak bilindiğini ancak Batılı ülkelerin buna bugüne dek ses çıkarmadığını yazan Murray sözü bu noktada CIA Başkanı Haspel’a getirdi.



    Haspel’ın CIA’in işkencelerine onay verdiğini ve 11 Eylül sonrası ABD dışındaki zanlıların kaçırılma programına şahsen nezaret ettiğini belirttikten sonra da şu iddiayı dile getirdi:

    “Haspel, Erdoğan’ın konuşmasında Muhammed bin Selman’a doğrudan suçlama yöneltmesini önlemek için Donald Trump tarafından hızla Ankara’ya gönderildi.



    Şii Müslümanlara karşı fanatik nefreti bağlamında İsrail’le içinde bulunduğu fiili ittifak, Muhammed bin Selman’ı Trump’ın Ortadoğu politikasının köşe taşı haline getiriyor.

    ‘KANAL İSTANBUL’ İDDİASI



    Haspel’in brifingi basitti. Yanında, Kanal İstanbul Projesi’nde üst düzey yetkililer tarafından devasa boyutta yolsuzluk yapıldığına dair istihbaratı götürdü ve Erdoğan’ın, istihbarat kurumlarının ellerindeki tüm bilgileri kamuoyuna açıklamasının iyi bir fikir olmadığını düşünebileceğini belirtti.



    Erdoğan’ın konuşmasında Haspel’in müdahalesi nedeniyle kendini tutup tutmadığını bilmiyorum. Erdoğan, özellikle de telefon dinlemeleri ve katillerin doğrudan prensin ofisine yaptığı Skype aramalarına ilişkin bilgiler olmak üzere, kozlarını kendi amaçları için elinde tutmaya devam ediyor olabilir. Haspel’in brifingini güvenilir bir kaynaktan dinledim ama sonrasında kiminle görüştüğü ya da Türklerin ona ne dediği konusunda bilgi almadım. Trump’ın prensin dahli olabileceğini ima etmesinden sonra, Haspel’in Türklerin ellerinde daha da güçlü kanıtlar bulunduğuna ve bunları kullanabileceklerine ikna olduğuna ikna olmuş olması muhtemel.”

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Aynen. Pentagon 'a çimenlerin üzerinden yatay uçarak Boeing girmesi imkansız. İkiz kulelerde de uçak yoktu, çarpmadı cunku 800km hızla çarpan uçak arkasından rüzgar da taşırdı ve patlama anında alevler o rüzgarla girdaplar oluştururdu fakat patlama anında en ufak rüzgar yok.



    Fakat bu soru teknik ve mantık sorusu olmaktan cok insanlar TV'de medyada çıkan herşeye inanıyor mu sorusu aslında. Yani TV-medyada çıkan herşeyi doğru kabul eden bir kişi isterse fizik profesörü olsun, Pentagon'a ikiz kulelere gerçekten uçaklar çarptı diye iddia eder ve hatta bunu fizik mantık ile ispata çalışır ki bunun örneğini geçen ay forumda da gördük. Bir akademisyen ve bir mühendis binalara gerçekten uçakların girdiğini iddia edip durdu!



    bu soruyu sana sormamın sebebi de, Sputnik News veya Hurriyet veya CNN Türk vs 'deki haberleri takip etmen ve cok büyük ihtimalle onları doğru kabul ediyor olman dolayısıyla. 9/11 senaryo olduğunu düşünüyorsan o zaman örnek verdiğim bu 3 kanaln haberlerinin de senaryo olduğunu düşünmen gerek cunku o 3 kanalda 9/11 olayının senaryo olduğuna olabileceğine dair en ufak haber dahi yok. Cunku o kanallar, tüm kanallar birbirine bağlı, hiçbiri bağımsız değil, içindeki elemanlar bağımsız düşünür, araştırmacı değil. Hepsi belli bir yayın yapmak üzere para alan elemanlardan kurulu. Sistem cok güzel tasarlanmış.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ben onların havuz medya ve toplumları belli bir yöne doğru güden çoban olduğunu biliyorum belli bir amaca hizmet ediyorlar sadece siyasi ve politik askeri gelişmeleri konu takipçilerine sunuyorum daha önceden belirttiğim gibi bu şarlatanları ne desteklıyorum ne de onların görüşlerini paylaşıyorum ne de bunlara hizmet amacındayım bu konu başlığında sadece gelişmeleri güncelliyorum ekliyorum ötesi yok
  • Konu ile Bağlantısı olan Güncelleme;











    Bilgisayar Programı Dünyanın Sonunu Tahmin Etti





    1972 yılında bir bilgisayar programı dünyanın sonunu tahmin etti. 1970’lerin başında kullanılan World1 adında bir bilgisayar programının tahminine göre, 2040 yılında medeniyet büyük olasılıkla çökecek. Massachusetts Institute of Technology (MIT) araştırmacıları, bilgisayarı dünya için bir sürdürülebilirlik modeli olarak programlamıştı.



    Bir grup bilim insanı ve hükümet yetkilisi tarafından geliştirilen programın amacı, dünyanın -o dönemdeki mevcut bilgilere dayanarak- ne oranda büyüyebileceğini bilmekti. World1 programının babası olan Jay Forrester, karmaşık sistemlerin nasıl çalıştığını anlamaya yönelik bir metodoloji geliştirdi. Böylece uygarlığın kaderini belirlerken kirlilik seviyesi, nüfus artışı, doğal kaynakların kullanılabilirliği ve yaşam kalitesi gibi çeşitli değişkenler göz önünde bulunduruldu. Dünya sorunlarının birbirine bağlı olduğu tezinden yola çıkarak bu değişkenler de birbirleriyle uyumlu olacak şekilde ele alındı. 1970’li yıllarda World1 programının öngörüleri kesin olmasa bile büyük bir gelişmeydi. Program, iklim değişikliği gibi olayları hesaba katmadan gelecekte yaşanabilecekleri gösteren grafikler üretti. Fakat tüm grafikler dünyamız için pek de iyi olmayan bir sonu gösteriyordu.



    World1 programına göre 2020 yılı, tüm dünya için bir dönüm noktası olacak. 2020 yılı civarında, gezegenin durumu son derece kritik bir hal alacak. Eğer bu sorunun önüne geçmek için adım atmazsak yaşam kalitesi neredeyse sıfıra inecek. Kirlilik seviyesi öyle boyutlara ulaşacak ki insanlar kirlilik nedeniyle ölmeye başlayacak ve nüfus git gide azalacak. Tahminlere göre nüfus, 1900’lü yılların başındakinden bile az olacak. Dünyanın o dönem büyük bir savaş içinde olduğunu ve her gün yüzlerce insanın öldüğünü göz önünde bulundurursak durum bir hayli ciddi görünüyor. 2040 ve 2050 yılları arasında gezegende bildiğimiz uygar yaşam var olmaya devam edecek ancak bu sorunları da beraberinde getirerek.

    Programı geliştirenler tarafından 1972 yılında “The Limits to Growth” isimli bir kitap yayınlandı. World3 programının geliştiricileri Donella ve Dennis Meadows, World1 programının daha gelişmiş bir halini bu kitapta anlattı. Bu kez değişken olarak nüfus, gıda üretimi, sanayileşme, kirlilik ve yenilenemeyen doğal kaynakların tüketimi kullanıldı. Kitapta uygarlığın çöküşü için 2072 yılı verildi. Ancak kitap piyasaya çıktığı an çok sert eleştiriler aldı. New York Times, keyfi varsayımlar ile gerçekçi olmayan sonuçların bilim halkasına eklendiğini, kitabın boş ve yanıltıcı olduğunu yazdı. Diğer eleştirilerde ise kitaba kaynak oluşturan maddelerin zamanla değişebileceği, tüketim alışkanlıklarında olası değişiklerin olabileceği ileri sürüldü.



    Melbourne Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Graham Turner, Birleşmiş Milletler, Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi ve diğer kuruluşlardan topladığı veriler ile World3 modelinin bulgularını karşılaştırdı. Turner’ın verilerine göre, World3 modelinin çizdiği istatistikler 2010 yılına kadar doğru bir düzlemde hareket etti. Bu da World3 modelinin gerçekten bir şeyler yakalayabildiğini açığa çıkardı.

    Melbourne merkezli bir gazeteci olan Cathy Alexander ve Turner, The Guardina’a yazdıkları yazıda, World3 modelinin ve Turner’ın tahminlerinin dünyanın çöküşünün teminatı olmadığını belirtti. “Bizim araştırmamız dünya ekonomisinin, çevrenin ve nüfusun çöküşüne dair bir kesinlik içermiyor. MIT araştırmacılarının 1972 yılındaki ögörüleri gibi bir iddiamız yok. Savaşlar patlak verebilir ve dünya çok daha farklı şekilde etkilenebilir. Ancak elimizdeki bulgular alarm zillerinin çalması için yeterli düzeyde. Sürekli artan büyüme arayışının olumsuz etkilere neden olmadan, 2100 yılına kadar kontrolsüz şekilde devam etmesi mümkün değil. Araştırma sonuçlarındaki etkiler düşündüğümüzden daha çabuk gelebilir.”




  • 
Sayfa: önceki 7273747576
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.