Şimdi Ara

Kabul Edin: İnsanların %99'u Cahildir (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
114
Cevap
4
Favori
4.647
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
26 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozgunozgur

    Nerede hata yaptığımı anlayamadım. Bu arkadaş ne demek istedi? ''Bilgi darağacı'' yanlış bir telaffuz değil diye biliyorum.

    Bilgi dağarcığı olacak doğrusu.Sanırım aşırı zeka bu tarz sorunlara yol açıyor.Sizin de işiniz zor

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sen de aynısının lacivertisin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: celades


    quote:

    Orijinalden alıntı: Erich Fromm


    quote:

    Orijinalden alıntı: celades


    quote:

    Orijinalden alıntı: ozgunozgur

    Evrime sadece anlatılan haliyle bakmak eksik kalır, insanoğlu her geçen gün bilim yardımıyla yeni şeyler öğrenir ve gelişir. Bu da bilgi darağacının gelişmesini sağlar. Orada onu belirtmek istedim.

    Başlıkta da belirttiğim gibi zekiler azınlıkta olduğu için normal karşılanmaz veya değişiktir. Buna ister göreceli deyin ister topluma göre azınlıktır deyin. Sonuçta yine de değişiktir. Zekilerin ister ahlaki ister mutlak doğru olsun her durumda da en fazla doğruyu bildiğini varsayabiliriz. Kişisen kişiye değişen bir şeyin de yanlışlığı ve doğruluğu tartışılabilir. Bu yüzden hukuk kuralları oluşturuldu.

    Ahahaha zeki olduğunu zannedene de bak





    Bilgi darağacı qyejwkw





    Yaş 15 di mi? Dil sürçmesi ayrı sorgulamamak ayrı

    Dil sürçmesi değil bu bilgisizlik.Kendisi de itiraf etmiş yukarıda zaten.Avukatlık kariyerinde başarılar

    Ne alaka avukatlıkla? Sen de davacı oluyorsun o halde?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • celades kullanıcısına yanıt
    Karıştırdım sanırım. Kusura bakmayın o zaman. Zekayla bunun alakası olmadığı için sıkıntı yok. Konuda felsefeden bahsediyoruz ve sürekli genel kültürün çok da önemli olmadığını söylüyorum ama profilin açık olsa senin 10 tane yanlışını bulurum. ''Senin aklın da laf atmaya yer aramaya çalışıyor.'' diyor muyum ben?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ozgunozgur -- 21 Ağustos 2017; 17:55:19 >
  • Felsefe ve bilimin kaynağı genel olarak aynı: merak. Yani bilim yapan insanların çoğu bunu refahı artırmaktan önce merak ve sorgulama uğruna yapıyor. Aristoteles gibi yaşa demişsin. Aristoteles'in felsefe dışında 10-15 farklı dalda o dönem için oldukça uzman bir insan olduğunu biliyor musun? O aynı zamanda bir fizikçi, matematikçi, biyolog, zoolog, gökbilimci, mantıkçı, siyaset bilimci, bir açıdan da edebiyatçıydı ve başka birçok şeydi. Zaten felsefe bana bilim dallarını ve farklı düşünce sistemlerini kapsamaktadır gibi gelir. Felsefe dediğimiz şey bilgelik sevgisidir, yani bilgiye (hakikate) ulaşma yolunda durmadan ilerlemektir. Felsefe sorgulamaktır, düşünmektir, araştırmaktır, merak etmektir, keşfetmektir. Felsefe pozitif bilimlerin doğuş kaynağıdır, matematiğin ve mantığın kardeşi, siyaset bilimi ve diğer sosyal bilimlerin de babasıdır. Sen bir şeyleri eleştirel bir bakış açısıyla sorgularken, çözümleyemediğin bazı meseleler hakkında düşünürken ve hatta matematikteki bazı teoriler üzerine kafa yaparken felsefe yapıyorsun.



    Yani felsefe, maddiyatçı bir bakış açısıyla bakarsak bile herzaman işe yaramaz değildir (işe yaramaktan kast ettiğin refah seviyesi ve daha rahat bir yaşam sağlamak). Bilime öncülük etmiş olması, farklı siyasal düzenlerin bulunmasını sağlaması, dini sorgulamaya olanak vermesi ve daha birçok bakımdan maddi yararları da yadsınamaz. Ama burada gözden kaçırılan şey, bir yararı olsun diye düşünüldüğünün sanılmadıdır. Hayır, bana göre düşünmek ve sorgulamak sadece kendileri için yapılır, yararı ve yararsızlığından bağımsız olarak onlar birer amaçtır ve başka bir amacs hizmet etmeyen nihai amaçlardır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Orak ve çekiçten nefret ederiz. Yanına bir de ''a'' ekleyeceksin. Bu sayede anarşizm yolunda komünizmi araç olarak kullanıyoruz. Sizin sömürülmemeniz için ortaya çıkan bu fikiri de neden beğenmediğini bana aynı evrim gibi kanıtlayamazsın.
  • ozgunozgur kullanıcısına yanıt
    Komunızm bugune kadarkı en buyuk emek somuru sıstemıdır.



    Ne ınanc ozgurlugu ne seyahat ozgurlugu var komunızmde.



    Kı komunızm yuzunden olen 120 mılyon ınsandan bahsetmıyorum bıle

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Anlatamıyor muyum? Komünizm değil benim dediğim. Anarşist komünizm çok farklı bir şey. Ben sadece üretim araçlarının da bilim gibi insanlığa ücretsiz olarak hizmet verip dağıtılmasını savunuyorum. Bundan daha muhtemel bir şey olmamalı. Bunun dışında neredeyse her şey sınırsız özgürce yapılmalı. Bu durumda inanç, seyahat özgürlüğünün kralını elde etmiş olursun. Kuşlar gibi dünyanın istediğin yerine yaşamaya gidebilirsin. Bu dünya hepimizin, üretimler de öyle. Sınırların kalkmasıyla birlikte ülkelere girerken para vermen gerekmez, askerler seni tüfeklerle taramaz veya başına nükleer bomba düşmez. Başında devlet olmayacak. Olsaydı dediğin gibi SSCB, Kuzey Kore gibi diktatörlüklere neden olurdu. Şirinleri'i izlersen biraz anlayabilirsin. Oradaki tembel şirin iş yapmasa bile eşit haklara sahiptir. Şu anki sistemde benim hak ettiğimi elde ettiğime inanıyor musun? Saçma sapan platformlarda milyonlarca liralık reklam alan ünlülerin olmasına, 200 milyon eurodan fazla ücretin bir kişinin transferine verilmesine ama Güney Afrika'da insanların açlıktan, susuzluktan ölmesine siz neden oldunuz! Bugün dünyadaki paraların %80'ini sadece küçük bir yüzdedeki kesim elinde bulunduruyor. O parayı eşit dağıtsaydık inan herkes istediği her şeyi elde edebilecek seviyeye gelirdi. Bu dünyaya gelen bir çocuk neden tavla gibi şansına oynasın ki? Bana bunların cevabını ver! Bu sektöründen bir isim olan Angelina Jolie'nin fakir ülkelerden aldığı çocukların ne hale geldiklerini görebilirsin. O çocuklar doğduğu yerde kalsaydı açlıktan ölebilirdi. Bunlara çözümler bulacağınıza çevrendeki atıp tutanları dinlersen daha muhafazakar olmaya devam edersin. Bu ise en büyük felakettir.

    Bilip bilmeden yorum yapma.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ozgunozgur -- 21 Ağustos 2017; 20:25:19 >




  • öncelikle bu konuyu açtığın için teşekkür ederim salak saçma survivor işte futbol yada gereksiz tipim nasıl konularını görmekten ciğerim soldu çoğu kez neden buradayız yada neden böyleyiz diye düşünmüşlüğüm oluyor çalışıyoruz eve geliyor da yani bu muydu hayat bizi önemli kılan husus bu mu olmadı diye düşünüyorum bazen eskiden bir şekilde insanlar bir buluş bir şey ortaya attıklarında ötekileştiriliyordu ama buluşun yada fikrin durumu olayı lehine çeviriyordu az buçuk mesela eskiden engizisyon mahkemeleri yüzünden dünya merkezli bir sistemin olduğuna inanılırmış nedir bu dünya merkezde gezegenler ise dünya etrafında dönüyor olayı varmış bunun yanlış olduğunu aslında güneş merkezli bir yörünge olayı olduğunu söyleyen astrofizikler çok acılar çekmiş ölmüş yada öbür insanlardan uzaklaştırılmıştır ama bir şekilde zamanla yada başka koşullarla kabul görmüştür şuan ise ya benim ol yada bir şekilde şanş mı kader mi bilmiyorum kurtul kendini ispatla olayına döndü en son ise elinde şanşı parası tadıkları olmayan insanlar köşede çürüyen birisi olup dünyadan siliniyor ve şu çok açık insanın büyüme şekli de az çok zeki insan rolünde önemli bir etken türkiye de bir insan cocuklugunda annesi teyzesi halası kim varsa cocugun etrafını sarar ve öyle büyür kendi ayakları üstünde durmasına gerek yoktur onu taşıyacak elbet biri muhakkak orda olacaktır mantığıyla büyür ve büyüyünce özgüven eksikliği meydana gelir yada adım atmakta tereddütleri vardır zeki ise zekasını kullanmaya yönelmez ama yurt dışında bir çok ülkede böylemi zamanında büyük annesinin verdiği 1000 doları bitcoine yatırıp milyon dolar kazanan 12 yaşında cocuklar var bizim ülkemizde bu çok zordur ve onu bir cocuk asla yapmaz ailesi bir birey olarak cocugu büyütmediyse paraya hükmetmekte bir zakadır bence zeka tek başına bence bir hiçtir özgüven gerektirir aneliz etmek gereklidir hayal gücü en önemli etkendir bizim insanımızda genelde beyin göcü yaşayan cocukların büyük kısmı özel okullardan çıkmış cocuklardandır genelde ve milletin tepkisini sallamayanda insan lazım bilmiyorum aslında her insanda bir cevher bir zeka vardır ama dünya sistemi kapitalist sistem bunu kör etmektedir yaşam şartlarımız hayal gücümüzü kör etmektedir sosyal topluluk insanları bir anda silmekte ve linç etmektedir e haliyle insanlarda buna kalkışmamaktadırlar




  • Görüşürüz cahiller!
  • ozgunozgur kullanıcısına yanıt
    "O parayı eşit dağıtsaydık inan herkes istediği her şeyi elde edebilecek seviyeye gelirdi."

    Hocam, burda yanlışınız var. Herkes aynı miktarda paraya sahip olsaydı bile, kaynaklar sınırsız değil ki herkes istediğini alsın. Var mı 6 milyar yat? Var mı 6 milyar malikane ? Süper lüx malları bir kenara koysak da, temel ihtiyaç malzemeleri bile herkese yetecek kadar yok. Üstelik aynı işlevi gören mallar, aynı kalitede değiller: Diyelim ki herkese yetecek kadar işlemci var ama bazıları i7, bazıları i5 ve i3; bunları neye göre paylaştıracağız?

    Kısacası, herkes aynı miktarda paraya sahip olsaydı, arz-talep dengesine göre o para tekrar orantısız bir şekilde dağıtılıp şu anki haline benzer bir duruma gelecektir.

    Sizin istediğiniz sistemin işlemesi için sınırsız kaynakların olması ya da insanların bencil olmaması şart, çünkü şirinlerin aksine, ortalama insan önce kendisini düşünür.




  • strategen kullanıcısına yanıt
    Kardeşim herkes her şeyi ortak kullanacak diyorum. Herkese bir tane düşecek demiyorum. Neden bilimi herkes ortak kullanıyor? Bunun gibi diğer malzemeleri de ortak kullanarak para amacı gütmemeliyiz. Bu sistem ileride kesinlikle geelcektir. Bunu kahinler de söylüyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ozgunozgur -- 22 Ağustos 2017; 18:26:56 >
  • Şimdi uplamalıyım.
  • ozgunozgur kullanıcısına yanıt
    Herkesin her şeyi ortak kullanması, herkesin her istediğini elde etmesi demek değildir. Herkesin her istediğini alabilmesi için potansiyel olarak herkese en az birer tane düşüyo olması gerekir ki, birden fazla isteyecek olanları saymıyorum bile.

    Bunun yanısıra, bilgi bir defa üretilince, sınırsız kopyası yapılabilir ve tüketilen bir şey değildir; madde ile aynı kefeye koymanız çok mantıksız.

    Ayrıca herşeyin ortak olması gibi bir durum söz konusu olamaz, çünkü daha önce de dediğim gibi her mal eşit kalitede olmadığından ve sınırlı sayıda olmasından dolayı, ne eşit dağılım ne de eşit kullanım olabilir. Yok, yine de olur diyorsanız, İstanbul'daki binaları 15 milyonluk nüfusa ortak kullandırın bakalım işin içinden çıkabilecek misiniz? Hadi bütün binaları yıkıp aynı Şirinler'deki hepsini eşit kalitede tekrar yaptık diyelim, bu sefer de binaların yapıldığı arsa eşit değil. Boğaz kıyısına yapılmış bir binayla, Esenyurt'da yapılmış olan bir bina eşit olabilir mi?




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.