Şimdi Ara

Kader Sırrı (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
144
Cevap
0
Favori
2.452
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bir banka sırtımı yaslayıp, ikindi güneşinde buralara gelip yazmayı ne çok özlemişim. Elhamdülillah Sahibim Rabbime. O'nun (c.c.) nimetlerini saymakla bitiremem. Burası timsah tepesi. Timsah efsanesinin anlatıldığı yer, derler ki bir çocuğun gözyaşları burada bir göle dönüşmüş.:)
    Rabbimin nimetlerini saymakla bitiremem.
    Derin bir nefes alıp, yaşadığım için şükrediyorum. Hayat ne garip bir deneyim. 'Yaşamak umrumdadır' cümlesi geliyor aklıma, İsmet Özel şiirinden. Yaşamak umrumdadır :)
    Kur'an okumasam yolumu kaybederdim. Yemin ederim ki böyle, ve dahi yolumu defalarca kaybettim. Hak ve batıl aynı anda duramıyor aslında, birisi diğerini bertaraf ediyor muhakkak. 1,5 senedir tasavvuf dünyasındaydım. Birçok kervana katıldım. Birçok rehber ile yol izledim. Hepsinin sonunda neredeyse yolum tıngır mıngır cehenneme doğru gidiyordu. O süreçlerde doğru yolda olduğumu sanarak Kur'an okumamışım. Nasıl oldu bilmem, dur şu kitaba bir odaklanayım bitirip Kur'an'ıma gecerim derken 1,5 sene geçmiş. Bu nasıl oldu bilmiyorum. 1,5 sene insan kendisinden gider mi, ne olduğunu bilmediğim bir gezegendeydim sanki. İsmim bile kalmamıştı. Bir ara ismimi arar oldum. Ben birisiydim daha evvel, o kimdi arayıp durdum. 1,5 sene kadar hiçbir yerde hiçbir şey yazmadım denilebilir. Yazdımsa da kaçtım, sildim. Kendimi, kendime dair izleri görmek duymak istemedim. Çok garip günlerdi. Durmadan kaçıp durdum. Çok şükür Rabbim tarafından anda kurtarıldım ama nasıl oldu, ne oldu hala bilmiyorum. Aklım da iade edildi. Bu süreçte çok şey öğrendim. Dinini Kur'an ve Resulullah harici kimseden öğrenme dostum, kendime nasihatim bu artık. Harici en seçilmiş, en iyi kullar dahi olsa, kendi düşüncelerini katıyor. Vahiy gibi olmuyor.

    Bugün neden yaratıldım diyordum, basit bir soru değil. Basit bir cevabı da yok. Bir sürü bilgi var belki bu konuda. Ruhumu tatmin eden hakikate ise ulaşamadım.
    Yolumu yöntemimi değiştirmeye karar verdim. ALLAH lütfetti ki böyle düşündüm. Böylece yine yolumun şaşmasından, Hz Musa Aleyhisselamin kavmi gibi 40 sene dolaşmaktan kurtarıldım. Çok şükür
    Şimdi salim bir Aklım yok ki bununla doğruya erişeyim. Neden, nasıl, niçin sorularını sormak için önce kayıtsız şartsız ALLAH'ın istediği kul olacağım. Belki bu yüzden Kur'an-ı Kerimden ahkam hükümlerini okumakla başlamalı. Kim olmam isteniyorsa o olup sonra Rabbimin rızası için cevapları aramaya başlayacağım. Belki o hale gelirsem, cevapları aramama bile gerek kalmaz. ALLAH, Rahmandır ve benim Rabbimdir.
    Selametle...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 8 Aralık 2023; 8:12:14 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Huzursuz adımların ardında yatan hikmet nedir ?
    La İlahe İllallah sırrına yeterince iman edememiş yüreklerin bulutları bunlar.
    Yoksa sahiden yağan yağmur, öten kuşlar var.

    Görüyorum ki karanlık bir dünyaya gönderilmedik.
    İmtihanlar ve iyi kötü günler dönüp dururken dahi; iman edene, huzur ve güven var.

    İnci ve mercandır bana vaad edilen, hurma ağaçları, üzüm bahçeleri ve altından ırmaklar akan nehirler :)
    Evim burası değil ki, evimi hatırladığımda dahi dağılır kara bulutlar, şurada sabredeceğim bir öğle vakti kadar :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 18 Kasım 2023; 21:1:14 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • O'nu (c.c.) kuşlarının sesinden tanırdım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Her gün, hemen her istediğimi alabilecek param vardı ama çok mutsuzdum. Ruhum ölmüştü.
    Şimdi ise bir devenin sırtında, ha düştüm, ha düşeceğim gibi gidiyorum ama Elhamdülillah çok mutluyum. Düşmekler bile tatlı bir oyuna dönüşmüş. Hakikaten mutluluk da takvada imiş:) ALLAH in istediği gibi bir kul oldukça, mutluluk oranın huzur oranın şiddetle artıyor...Binlerce kez şükürler olsun. Ruhun çiçek bahçesi olmuşken, ha un, yemişsin ha et. :) Binlerce kez şükür ve Hamd olsun.

    Üstünlük takvada imiş. Şimdi biliyorum ki dünyanın en zengini olsan ölmüş bir ruh ile mutlu olamayacaksın. Deniz suyu içmek gibi. Susuzluğun artacak sebebini bile anlamayacaksın.

    Üstünlük takvada (ALLAH'ın istediği gibi bir kul olmakta) imiş. O zaman Rabbin güzel bir dost oluveriyor, her yerden seni güldürüyor mutlu şarkılar söylüyormuş. Dostunla çok mutluysan gerisinin hiçbir önemi olmuyormuş:) Hatta Dostun yanında olunca asıl zenginlik ve tüm Dünyaların senin olma serüveni başlıyormuş.

    Ne garip. Benim istediğim gibi bir kul olursan yine sana dönüyor, sen dünyanın en mutlusu oluyorsun diyormuş Rabbim. MaşaAllah Elhamdülillah. BU HERKES İÇİN BÖYLE BANA ÖZEL DEĞİL. Bu konuda daha yazacağım inşaAllah.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Mis gibi dalga sesleri, soğuk bir günde sıcak kalorifer ve Elmalılı Osmanlıca Tefsirinden, 'Elhamdülillah' Hamd ve Şükür' tefsiri.

    Bize hamd etmeyi çok anlattılar ama Hamd kelimesinin içinde coşkun ırmakların, ikindi güneşinin, konuşan hayvan ve bitkilerin, gülümsemenin olduğunu hiç anlatmadılar.

    Hamd'ın tatsız tuzsuz bir medh değil, ya işte zor ama idare ediyoruz soğukluğu değil de; bir hâl olduğunu ve hamdin ayn'ı hâl olduğunu, hamd ederken Güneşin doğduğu, Güneş olup Rabbimize gülümsediğimizi hiç anlatmadılar. (Oysa Elmalılı öyle bir anlatmış ki...hazine imiş de meğer elimize geçmemiş. Şimdi lütfuyla hazinesini cömertçe sunan Rabbime Hamd :) olsun.

    "Hamd ve Şükrün ikisi de bir hakk u hakikat aşk-ı inşirahı ve binaenaleyh ahlâki olmakla beraber hamdde mânâ-yı şevk şükürde mâ'nâ-yı sadakat daha bârizdir." (Hak Dili Kur'an Dili/Fatiha Tefsirinden)

    "Hamd olsun denildiği zaman bütün bu tâ'zîmata şayan bir hüsn veya ihsan muvâcehesinde bir hazz-ı sa'âdet ve bir bahtiyarlık duygusu ilan edilmiş olur ki bu, bir taraftan p hüsnü ü insanın sâhib-i muhtârın övmek, diğer taraftan da bilhakkın o saadetle övünmek manalarını ifade eyler."

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Batmak üzere olan bir gemi ile denizde seyreyliyorum. Tek, öylece tek. Önce kuşlar çıkıp geliyor, onlardan Rabbimin tecellilerini görünce gülümsüyorum "demek buradasın Rabbim..." Gönlüme öylesi bir güç geliyor ki bu gemi ile tüm okyanusu aşarım. Ardından gece oluyor, dolunayı görüyorum. Çok huzurluyum, Rabbim benimle...Her yerden destekleniyorum sanki, olacak işte ya, oluyor hatta. Sonra geminin güvertesinde eski bir mektup buluyorum. İnsanların korku ve kaygılarının yazılı olduğu...Yolumun az ilerisinde 'gemileri zorla ele geçiren bir kral' olduğunu, ondan kurtulmak için de bir takım yalanlar söyleyip, onu yüceltmem; minnet etmem gerektiği yazıyor. Şu işe bak, buradan kurtulanlar ancak böyle kurtulmuş demek. Diğerlerinden bir mektup yok mu ? Rabblerinin rızasını gözetenler, korkmayıp ALLAH'a güvenenlerin mektubu yok mu hiç ? Bu yolda yapayalnız kaldım diye huzur ve güç verecek o mektubu arayıp dururken; nihayet onu da ulaştırıyor Rabbim...Öyle güçlüler ki, "Yalnızca ALLAH'a güvenip dayan, ALLAH kendisine tevekkül edenleri sever." diyor ve sebeplerden değil ALLAH'tan korkup sakınmak gerektiğini anlatıyor. Bu mektupta o güçlü kralların (kuvvetli sebeplerin), ALLAH'ın rızasını önemseyen insanların karşısında yenik düştüğü birçok kıssa da anlatıyor.


    İyi ve kötü arasında sınanacağım demek..Bir taraftan sebeplerden şiddetle korkup kaygı duyan, sebepleri putlaştırıp onların rızasını gözeterek minnet eden insanların; diğer taraftan ALLAH'a güvenip dayananların olduğu iki yol, iki mektup.

    İkinci mektup ki; hem ilkinin görünen ve görünmeyen yüzünü anlatmış, hem de zahiren yalanla minnetle o kötü kalpli kraldan kurtulan insanların, hemen az ileride büyük felaketlere maruz kaldığını ve kralın elinde kalmaktan daha kötü durumlara düştüğünden bahsetmiş. Ebedi bir hüsrandan...ALLAH'ın rızasını gözetip, yalnızca O'ndan (c.c.) korkup sakınan, ALLAH'a dayanıp güvenen insanlarında velev ki küçük bir zaman için kötü kalpli kralın zahiri işkencelerine maruz kalsın; yine de hemen o an bile kalben ve ruhen desteklendiğini, ardından da ebedi mutluluğa kavuştuğunu ve en önemlisi Rabbinin dostluğuna kavuşmuş olduğunu anlatmış.


    Yollar apaçık, seçim de senin..


    ALLAH bizi doğru yolda, kendilerine nimet verdiklerinin yolunda olmamızı nasip etsin.Sebepleri ilahlaştırıp onların rızasını gözeterek yanlış tercihleri sebebiyle kahra uğruyan ve sonsuza dek pişman olanların yoluna değil...Amin.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 21 Kasım 2023; 7:41:46 >




  • "sakinleştim...tuz bastım yarama, belki sonsuza kadar sustu yüreğim."

    kendime bile itiraf edemiyorum bazen zorlandığımı. rüyamda dargınlığımı, kendi içimde susturduğum kızgınlığımı söyleyip duruyordum aileme. önemi yok, yemin ederim ki kader sırrınca. çünkü ben O'nsuz (c.c.) yapamıyorum ya. yemin ederim üzülürsem bir bakıyorum, öyle mucizeler oluyor ki. Elhamdulillah (ama inşirah olan:))) kimse giremesin bizim aramıza. bir kul dahi, bir kul dahi. Sadece O (c.c.) çok güzel ve sadece O (c.c.) çok güzel kalsın :)

    Dün bir arkadaş ile görüştük. Rabbimle saatlerce konuşamadık. O zamandan beri yıkıldı tahtım, kalmadı benden geriye hiçbir şey. Yıkılsın tüm tahtlarım O (c.c) yoksa eğer. Sonra O'na küsmüştüm saatlerce konuşamadık diye. Bana aslında güzel rüyalar da gösterdi uzun zamandır görmediğim, ben küsüp üzülünce hemen, o perdelerin ardından çıkıp gelir. O zaman gizlenmez, saklanmaz, aşikar olur. Bir daha dünyaları verseler Rahman'ımdan bu kadar uzak kalacak gaflet dolu bir sohbeti hayatımda yer etmem inşaAllah o yâr için. Aslında zaten o yâr içindi ama demek ki :) yanlış yöntemler... bir süre sonra sohbetin amacı benim hedeflediğim yerden çıkıp gitti. Daha da olmaz, olmayacak inşaALLAH :)

    birazdan Rabbimle dışarı çıkacağım, duymayan da duysun, şeytan da hasedinden patlasın ne diyeyim O GÜZEL (C.C.) BENİM,!:)





  • ALLAH olmayınca ben yokum ya. cidden. mahvoluyorum o kadar sefil, o kadar zavallı. anlamsız amaçsız bomboş hiçbir özelliği, zerre önemi olmayan birisi. Varlığımda toz tanesi güzellik varsa O'ndan (c.c.) sebeptir.

    "Dost olarak ALLAH yeter, yardımcı olarak da..."(Nisa Suresi, 45.ayet)

  • Özlediğim Bir'i (c.c.) var
    Harflere bakıyorum, hiçbir harf yok ki öyle inci tanesi; kelimelerime bakıyorum, hiç meramımı anlatacak öyle güzel kelimeler bilmiyorum ki. LÂTİF isminden bir parça tecelli geliyor kalbime, öylesi incitmeden usul usul sevmek istiyorum..

    Derdim var...Derdim O (c.c.), derdim çok, derdim ne güzel. Elhamdülillah.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "...İnsan duygularla güzelleştiriliyor.
    Ne doğudan ne batıdan geliyor ışığı tebessümün.
    İnsanın yüzüne bilinmez yerlerden güneş doğuyor.."

    Kader Sırrı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kader Sırrı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kader Sırrı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • günlerdir bahsettiğim batmakta olan gemim, düşmek üzere olduğum bir devem vardı hani...nihayet gemi batmaya başladı da rahatladım :) hem dünya dönüyor, hem yıldızlar dönüyor. diyorlar ki; buz gibi, bir anda dibe çekermiş. çeksin, ben ömrümce bu sonu bekledim ki kavuşayım... yeniden başlayayım.

    yeniden başlarız Nasip eylediyse Nasip EDEN GÜZELLER GÜZELİ (C.C.)


    Sakinleştim tuz bastım yarama, ... :) HASBUNALLAHU VE NİMEL VEKİL.


    Yıldızları tutacağım dalgalardaki.

    sakinleştim, tuz bastım yarama...bazen mücadeleyi bırakasım geliyor, bazı bazı :) neyleyim...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 24 Kasım 2023; 19:33:1 >
  • yarın salim bir kafa ile düşünüp, yeni çıkış yollarımızı; sebeplerimizi arayalım. Ne demişti O güzel (c.c.) gemi denizleri yara yara ilerliyor ki lütfundan nasip aramamız için. sonra denizden süs eşyaları çıkıyor. bizler için nice nimetler gizleniyor.

    Hz. Süleyman geliyor aklıma; atları çağırıyor da seviyor, karıncanın sözüne gülümsüyor, hüdhüd'ü soruyor. Denizdeki inci ve mercanlar anlatılıyor , Saba melikesi Belkıs sarayın zemimini su sanıp çekiyor eteklerinin ucunu. Hz Musa Rabbisini görmek istiyor yıldırımlar süslüyor sahneyi, Hz İbrahim ateşe atılmadan sadece ve sadece ALLAH'ın onun halini görüp görmediğini soruyor O'na (c.c) münacat ediyor. Hz Nuh' su olmayan bir beldede vahyedilen gemisini inşa ediyor,

    Ey ALLAH'ın hikayeleri...:) dümdüz bir akış hiç olmadı ki, oradan oraya gidip dönüp duracağız elbet, yorulacağız da elbet, kalp ise daima ALLAH ile huzurda olacak. Akıl, kalbin huzuruna zarar gelmemesi için daima akledecek. işte ALLAH'ın murat ettiği hikayeler, senin neden çok normal olsundu ki :) Elbette ki lütuf, afiyet, selamet isteriz....

    yarın yaşamak nasip olursa, yeniden başlıycaz. daha iyi olacak inşaAllah. çünkü bu gemi hakikaten batmak üzere idi...yeni bir gemi ile devam ederiz, Lütfundan (c.c.) rızkımızı aramak için.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 24 Kasım 2023; 20:55:22 >




  • batan geminin malları bunlar :)

    gemide batan eşyalar oraya buraya dağılmış, kıyıya yakın yerlerde olanları toparlayayım dedim. bazısı bir yosuna tutunup kamufle olmuş. garip, eşyaların bile kaderi var işte. ne yapacağımı bilmez halde, biraz dinleneyim diye 3 gün kıyıdan hiç ayrılmadım. mis gibi ateş yaktım, denizden toplayabildiğim konserveleri topladım. 3 gün düşünmeden öylece durdum, OH BE burada kira falan almıyorlar. aslında hep yaşanır burada gibi düşünürken, biliyorum ki keşfedilmemiş bir adada değilim, yakında gelecekler ve yerimden edecekler. sonra bir hicret hâli daha.

    Hicret hâli, belki sahiden böyle düşünmeli. Aslında güvenli bir kıyıda demirlesem diye düşünüyorum bazen, ama pek içime sinmiyor orası. Rabbimle aram bozulur sanki, diğer taraftan da böyle oradan buraya dönüp duracağız sanırım. pek fena sayılmaz da,,? bazen yoruyor insanı. Yorulunca beni Rabbim bıraktı sanırım gibi hissetmesem hiç sorun yok ! ama aklen biliyorum ki bırakmaz, o zaman aklımız kalbimizin önüne set çekip huzuru muhafaza etsin. Akleden akıl benim ALLAH ile olan bağımı, sevgimi korumayacaksa ne işe yarar ki !

    İmtihan ! imtihandayım. "Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz ?" Sevgim ölçülecek, sadakatim ölçülecek. Kıtmir gibi sadık kalacağım O YÂR'A. Başka sahibim de, bildiğim de tanıdığım da yokmuşçasına. Yemeğimi suyumu veriyor da nereye dönsem onu arıyormuş, onu bekliyormuşçasına. Tek bildiğim, anladığım dil O'nun dili de, başka tüm kelimelere yabancıymışçasına. Tek dostum da sığınağım da, beni tek dinleyen de tek seven de O'ymuşçasına.


    Madem öyle, bize yeniden başlamak düşer. Sevgilinin (c.c.) nâzını görüp gülümsemek, İlle de Sen demek düşer. Çıkıp O'nun hatırına çabalamak düşer...


    O yüzden bugün, oturup biraz iş ilmi öğrenelim =O'nun rızası için. Madem ki bu gemiye bir şekilde tekrar bineceğim, düşman kıyılarında değil de O'nun kıyısında demirlemek için..Madem gemiyi yüzdürmek için birinden yardım dileneceğim düşmanın elleri kuruyası elinden değil de, Sevgilinin elinden olması için.


    *Günün görevi= kütüphaneye git ve geminin tekrar nasıl inşa edilebileceğini iyice araştır. Sevgilinin kıyısında demirlemek istiyorsan, bu işin ilmini öğren ve çabala= O'nun (c.c.) için !





  • "Benim işim bulutlar arşınlamak gün boyu."
    Amentü-İsmet Özel

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kalbim daima Seni (c.c.) hatırlayıp ağlıycak. Senden Sana (c.c.) geleceğim ama yine de gönlüme yara olacaksın. Bir nişane gibi taşıyacağım bu yarayı, insanıñ hiçbir yarası böyle güzel, paha biçilemez olur mu ? Bu yarayı taşımaktır insanı inci ve mercan yapan.
    Hayattaki bütün güzellikler Sen 'de (c.c.) toplanmıştı oysa, ben hasret kaldım. Geldiğimde yanına her ne varsa bırakıp, yalnızca Senin (c.c.) yanına geleceğim..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 26 Kasım 2023; 7:43:49 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.