Şimdi Ara

Kader Sırrı (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
144
Cevap
0
Favori
2.452
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Rabbinin nimetlerini anlat da anlat. (Duha Suresi)


    Bismillahirrahmanirrahim.

    Selamün Aleyküm kardeşlerim,

    Yolculuğun ilk günlerinden bu yana bir sürü ayette gezdirdi Rabbim, şimdi ise bir başka ayeti yaşamaktayım.

    Bu kez Rabbimin nimetlerini anlatıp, anlatmak için geldim.

    Gerçekten zorlu sayılabilecek bir süreçten geçmiştim ama yemin ederim ki Rabbim hem öncesinde, hem o an'da, hem de sonrasında kulunun daima yanındaydı ve yardımcısıydı. Artık Müslümanların, ALLAH beni yardımsız bıraktı sözlerine ne kadar inanırım bilmiyorum, bu nankörlük olurdu gibi geliyor. Nefsen şahidim, nefsen şahidim ki yaşadığım her olayda Rabbim sınavları kolaylaştırıyordu ve yardımını asla esirgemiyordu. Hem yâr oluyordu, hem de yardımcı. Sadece bunu görecek iman lazımdı ki, karanlıklar içerisinde kalmayasın. Muhtemelen imanın derecesine göre o yakınlığı hissediyordun. Benim yerime kamil bir insan olsa belki bu süreçte çok daha fazla yardımı, yakınlığı idrak edecekti.


    Şöyle bir okudum geçmişi, 'vay be' benim bile unuttuğum duaların karşılığını almışım. 28 Eylül 2023'de yazılmış:


    “Ey rabbim! Bana lutfedeceğin her türlü hayra muhtacım!” diye niyazda bulundu. (Kasas Suresi)



    "Ey Rabbim bana lütfedeceğin her türlü hayra muhtacım."

    Bilinir ki bu duadan sonra Hz. Musa Aleyhisselamın hem kalacak yeri, hem işi, hem bir ailesi oldu."


    Evet, bu duayı yapmışım belki o an çok inanmamıştım bile duamın kabul edileceğine, nakıs yaptım. Ama ALLAH öyle bir Kerim ki, kabul etmiş Elhamdülillah.


    Bu duadan 2 ay kadar sonra hem kalacak yerim, hem işim, hem bir ailem oldu Elhamdülillah.


    ve yine 28 Eylülde yazılmış.


    "Allah'ın arzı geniş değil miydi, orada hicret etseydiniz ya!" derler. İşte bunların gidecekleri yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir. (Nisa Suresi/97.Ayet)


    Evet o yerde de, o şehirde de artık tüketmiştik birbirimizi. Ben nasıl gideceğimi, ne yapacağımı bile bilmezken, Rabbim bir bilet (sebep) gönderdi ve beni başka bir şehre aldı. Hem de bunu pek istemiyorken. Ama bu yere geldiğimde cenneti yaşadım sanki Elhamdülillah. (okuyan olursa maşaAllah ile okusun nazardan çekinen bir insanım ama sırf Allahın nimetini anlatmak istediğim için yazıyorum, çünkü insanlar zorluk anlarından hep bahseder ama nimetlerini anlatmakta gerçekten nankördür)


    Her zorluktan sonra bir kolaylık gelmişti işte. Rabbimin dediği Hak' idi. Daima ve ebeden.


    18 Ekim 2023'de yazılmış:


    Zünnûn'u da (balık sâhibi Yûnus'u da an)! Hani (kavmine) kızan biri olarak,(bizden izinsiz) gitmişti de kendisini (bu yüzden) aslâ sıkıştırmayacağımızı sanmıştı; derken(balığın karnında) karanlıklar içinde (kalıp): “Senden başka ilâh yoktur; seni tenzîh ederim! Gerçekten ben (nefsine) zulmedenlerden oldum!” diye nidâ etmişti.


    Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. İşte biz mü’minleri böyle kurtarırız.

    (Enbiya Suresi 87-88.Ayet)


    Bu ayet ara sıra hâlâ kulaklarımda çınlamakta ama hep farklı bir kısma odaklanmışım. Asıl "Hani (kavmine) kızan biri olarak,(bizden izinsiz) gitmişti de kendisini (bu yüzden) aslâ sıkıştırmayacağımızı sanmıştı; kısmı imiş...:) Ben idrak bile edememişim. Muhtemelen başıma gelen her kötü iş kendimden dolayı gelmiş. Ben de Rabb'imden izinsiz gitmiştim. Belki başıma gelen her şey bu sebeple idi.


    ama bu duayı yapmıştım işte. Başıma gelelerin sebebini anlamamıştım ama yine de kurtulmak için bu dua ile seslenmiştim Rabbime. Kerim olan ALLAH (c.c.) da benim bilinçsiz yaptığım bu duaya yine icabet etmiş ve


    "Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. İşte biz mü’minleri böyle kurtarırız."


    demişti...Ve en güzel ile kurtardı da Elhamdülillah.


    29 Kasım 2023'de yazılmış:


    "Oradan oraya koşuşturup durursun. Ey Rabbim, zemzemini bekliyorum Hz Hacer validemiz gibi. Eyüp Aleyhisselama dediğin gibi;

    "(Biz ona): 'Ayağını yere vur! İşte sana yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su' dedik." (Sâd Suresi/42.ayet)

    (Rahatsızlanan Eyyub (a.s.), bu su ile yıkanmış, mucize olarak iç ve dış hastalıklarının hepsinden bu sayede kurtulmuştu.)

    demeni bekliyorum...Bir Gün, Bir Güneş bekliyorum, yaralarımı tedavi edecek Rahmetini bekliyorum. "


    Bir Gün, bir Güneş bekliyorum. Yaralarımı tedavi edecek rahmetini bekliyorum demişim ve Eyüp Aleyhisselamın duası ile yalvarmışım bu kez. Neden hasta olduğumu bile bilmeden, ama şimdi görüyorum ki kendimi hasta eden, kalbime yaralar açan yine benmişim.

    Rabbim Bir Gün, Bir de Güneş nasip etti, yaralarımı tedavi edecek Rahmetini de bir sebep aracılığı ile gönderdi. Eyüp Aleyhisselama gönderilen su gibi ben de gönderilen o sebep vesilesi ile hastalığımdan şifa bulmaya başladım ve daha nice gün güzellikler nasip oldu. Ruhuma da bir Güneş açtı Elhamdülillah



    Dualar...

    "(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!"

    (Furkan Suresi 77. ayet.)


    Varsa eğer bir derdiniz, neden olduğunu bile bilmiyorsanız, hatta kalbiniz yeterince dualara itimat dahi etmiyorsa; ben yaşadım ve gördüm ki, duaların hiçbiri karşılıksız kalmamış Elhamdülilah. Ama bugün, ama yarın AMA en güzel zamanda, en hayırlı, en olması gereken zamanda...

    Kur'an ayetleri ile seslenin Rabbinize. ALLAH sizi yalnız bırakmayacak !


    Selametle.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 3 Nisan 2024; 10:14:9 >




  • 'Pencelerelerden bak ama içlerine girme."


    Bismillahirrahmanirrahim.

    Rüzgardan seslenen Rabbime şükürler olsun.

    Duymak, görmek için ümmi bir kalp yeterli.

    Ben ne zaman yitirmiştim ?

    Bi hayli zaman oldu, insanın kendisinden gitmesini güzel sanmıştım. Belki de O'na varmak için bir kul, hatta benlik verdiği bir ben gerekiyordur. Bilemiyorum...

    Hak batıl ile o kadar iç içe giriyordu ki, doğru yanlış ayırt edilmeyen birkaç senelik imtihan. Hâlâ da pek bilemiyorum, ama artık yalnızca kalıplardan temizlenmek istiyorum. Puzzle gibi. Yalnızca Sahibin (c.c.) kulu gibi, kölesi gibi. Kim 'Ol' derse O olmak gibi.

    Belki cesaret edebilirsem bir gün 'ben' derim, ben varım, ben varım, ben varım. Ben'i var etti, ben varım. Ben O'nun kuluyum. varım ve O'na koşacağım...


    Merhameti görmüyor değilim, böylesi derin imtihanların içinde bile idrak ettiğim tertemiz bir anne şefkatini kim görmezden gelebilir ? Öylesi bir zamanda benden beni almıştı ki, ne üzüleceğim bir şey kalmıştı, ne bir anım, ne bana ait bir şey. Şimdi ise belki 'beni bana iade ediyor', ama artık 'pencelerelerden bak ama içlerine girme" dercesine, tüm anılar geride kalmış, üzüleceğim bir şey kalmamış Elhamdülillah. Uzaklardan bakıyorum. O dönem için önemseyip, üzüleceğim şeyler de; uzun bir yolcuğun bir durağı olarak, güzel anıları olarak kalmış şükürler olsun :) O anılarda ne ben, ne bir insan, ne bir bir topluluk önemli; Rabbimin rüzgardan bile seslenen, aklın hayrette kalacak güzellikte tecellilerini görüyorum. Bana ait bir şey yok, yalnızca hediye edilmiş bir seyr hâli. O'nu (c.c.) izlemek aslolan...Elhamdülillah...


    Selametle.





  • "Doğrusu hak kendilerine geldiği zaman tekzib ettiler de şimdi karma karışık bir ızdırap içindeler."

    (Kaf Suresi 5.ayet)

    ....

    "Bütün bunlar, içtenlikle Allah'a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir."

    (Kaf Suresi 8. Ayet)




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kader Sırrı -- 29 Nisan 2024; 19:52:37 >
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.