Şimdi Ara

Klimalar sağlıklımı acaba!!! (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
47
Cevap
1
Favori
4.198
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yok hocam, üşümeden değil. Klimasız açık havada durduğumda oluyor aksırık tıksırık . İzmirde oturuyorum ben.
  • kardelen ve diğer ddk arkadaş sizde allerji var sanırm allah şifa versin..

    klima konusuna gelirsek ben klimalrın sağlıksız olduğuna inanalardanım. mecburan kullnıyoruz işte. temizliğini devamlı yaptıktan sonra kolay kolay hastalık yapmaz zaten insan bir süre sonra bağışıklık kazanıyor.

    ama gel gelelim klimalı ortam alışmak çok zararlıdır. yıllarca masa başında serin ortamda çalışıp klimaya alışan adam şişmanlar benim gibi hoş kullndığım ilaçlarında yan tesiri çok yüksek. ama klima insanı tembellştiriyor. terlemeyip terle vücttaki toksinleri atmamamında mutlak etkisi vardır. ayrıca ter atmayan adam ille şişmanlar

    ahh yıllar önce suudi arabistanda çalışırken nefret ederdim klimadan. mcburen alıştım ve şimdi kurtulmanın mümkünü york artık




  • Arabistanda klimadan nefret etmek? İyiymiş

    Şu flaplar inip kalkıyor ya. Medeniyetin inip kalkan organı olarak görüyorum onları.

    Düzenleme: Fatura niyeyse flaplar kalkıkken geliyor hep.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kardelen G. -- 25 Temmuz 2012; 20:32:49 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kardelen G.

    Arabistanda klimadan nefret etmek? İyiymiş

    Şu flaplar inip kalkıyor ya. Medeniyetin inip kalkan organı olarak görüyorum onları.

    iyiydi çünkü hareket halindeyken terliyorduk işimiz farklıydı ve kötü çarpıyordu. askeri koğuş gibi olmasada odada birkaç kişi kalıyorduk. bazı deliler son gaz açıyorduklimayı. kendileride felç oluyordu onların yüzünden bizde. hele birde oda çok soğudu diye camı açtılarmı sivri sinekler canımızı okuyordu. sinirimden son zamanlarda yemekhanede kafamı masaya koyup uyumaya başlamıştım:((

    evet şimdi şu flapların inip kalkmasına klima kötü diyipte sonra medeniyet taslayan cimrilik edenlerdende nefret ediyorum. adamın 10 tane binası var ifter gitmiyorum terlemekten beynim mayışmasın diye o organ lar o cimrilerin beynine kaçıyordur mutlakaki hala cimrilik edip popularından musluk gibi ter gidip sidik gibi kokmaktan utanmıyorlar abri bir koltuk altı sprey kullansalar




  • ben açıkça sölim, cimriyimdir. ama klimayıda sevmiyorum, kendimizi bir odanın içine kapatmak zorunda kalıyoruz, çoğu zaman cümbür cemaat.
    mersin gibi yerde klima çözüm değil, en iyi çözüm yayla. yaylayı hiçbir klimaya değşmem. ve param olsa hiçbir masrafından da kaçınmam. 20 dakka gazı topukluyorsun 1000metre yüksekliktesin. neyden kötü. Artık köysel kent yerleşim alanları kuruluyor büyükşehirlerde. bunun sebeplerinden biri; havada gaz halinde dolaşan kurşun zehirlenmesinden kaçmak, ikincisi galiba klima



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi otuz3 -- 27 Temmuz 2012; 10:20:28 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ddk

    ben açıkça sölim, cimriyimdir. ama klimayıda sevmiyorum, kendimizi bir odanın içine kapatmak zorunda kalıyoruz, çoğu zaman cümbür cemaat.
    mersin gibi yerde klima çözüm değil, en iyi çözüm yayla. yaylayı hiçbir klimaya değşmem. ve param olsa hiçbir masrafından da kaçınmam. 20 gazı topukluyorsun 1000metre yüksekliktesin. neyden kötü. Artık köysel kent yerleşim alanları kuruluyor büyükşehirlerde. bunun sebeplerinden biri; havada gaz halinde dolaşan kurşun zehirlenmesinden kaçmak, ikincisi galiba klima

    heh heh cimrilik sözüm ayrı konu canım.

    benişm demek istediğimde bu işte kendine mahkum ediyor insanı klima.

    ama yaylalara yerlişim yapılıyorsa oda çok kötü be arkadaşım orda havamı kalır ben inanmıyorum köysel kent masallarına dünyada mümkün olsada bizim ülkemizde mümkün olmaz




  • Ona ben de karşıyım. Açıyorlar hayvan gibi 18 derecede sonra kapatıyorlar beklenip tekrar açılıyor. Getir 27 ye sen de rahat et ben de edeyim ama yok ille son gaz çalıştırılıp kapatılacak. Sonra birde fazla yakmasın diye derler. Tartışmaya girmem zaten orada Alsancak TCDD de çok deli saçması işler var. Adam iç üniteyi odaya koymuş tamam ama dış ünite koridorda.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kardelen G.

    Ona ben de karşıyım. Açıyorlar hayvan gibi 18 derecede sonra kapatıyorlar beklenip tekrar açılıyor. Getir 27 ye sen de rahat et ben de edeyim ama yok ille son gaz çalıştırılıp kapatılacak. Sonra birde fazla yakmasın diye derler. Tartışmaya girmem zaten orada Alsancak TCDD de çok deli saçması işler var. Adam iç üniteyi odaya koymuş tamam ama dış ünite koridorda.

    ben yemin ederim o klimanın önüne yatıp uyuyan adam çok gördüm arbistanda. ne böbrek ne ciğer kalır adamda ertesi günde çıkar yalvarır ben hastayım beni gönderin türkiyeye diye. zaten tartışma derken giremzsinizki öyle insanla tövbe yarabbi geber diyorduk. geberiyordu hemen

    şu iç ünite yerleri heryerde dert biçok büyük eski pasajlarda milletin dolaştığı alanlarda kurulu klimalar. üstelik bun binalar çok eski bile değil 20-25 yıllık. hadi eskiler neyse.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ddk

    ben açıkça sölim, cimriyimdir. ama klimayıda sevmiyorum, kendimizi bir odanın içine kapatmak zorunda kalıyoruz, çoğu zaman cümbür cemaat.
    mersin gibi yerde klima çözüm değil, en iyi çözüm yayla. yaylayı hiçbir klimaya değşmem. ve param olsa hiçbir masrafından da kaçınmam. 20 gazı topukluyorsun 1000metre yüksekliktesin. neyden kötü. Artık köysel kent yerleşim alanları kuruluyor büyükşehirlerde. bunun sebeplerinden biri; havada gaz halinde dolaşan kurşun zehirlenmesinden kaçmak, ikincisi galiba klima

    Şu an Babamlar yayladalar ama onlar bile cayır cayır yanıyorlar.Keçiler bile otlamıyormuş sıcaktan,purç kesip getiriyorlar avluda besliyorlar.Türkiye de iklim artık Tropikale doğru kayıyor..Klima kaçınılmaz olacak bu gidişle...

    Bu arada ipi koparsam benide kimse tutamayacak bu şehirde ya! mecburen buradayız işte...




  • evet mbirol, doğru saöylüyorsun, yayla daha sıcak ama gündüzleri. ondan da bir ağaccın altında durdunmu iyi serinliyorsun. mersinde ağacın altıda sıcak, hele de akşamları gündüzden daha sıcak. işte yaylada en azından gölgede veya akşamları serinleyebiliyorsun (genel olarak, istisnai olarak sıcak bastırıyor tabi)
  • Güneş girmeyen eve doktor girer. İngilizler'in de günde bir elme ye doktoru uzak tut lafı var ya, onun bir de "akşamları bir pencereyi açık bırak versiyonu" var.

    Pencereler kapalı, perdeler de. Gündüz gece. Arabada ise klima sürekli iç-çevrimde. Bunu yaşam tarzı haline getirmiş kimsenin hasta olmak için kusuura bakmasın ama klimaya ihtiyacı yok. Klima işi biraz daha hızlandırıyor o kadar.

    Split klimalarda işin havalandrıma kısmı yok. Bir iki tip varmış taze hava alabilen ama ara ki bulasın. Yani split klimalar tasarım bakımından baştan eksik. Uzaktan kumandası, onbir pozisyonlu hava yönlendirme, hafızalı timerı var ama en önemli özellik havalandırma işi bayağı bir "manuel" :)

    Sağlıklı havalandırma için otomobil firması GM'in 1960'lardaki fikri hiç cereyan yaratmadan iç havayı dakikada iki defa değiştirmek. Bu değeri kıstas alıp havalandırmanın fan kapasitelerini ona göre tasarlıyorlarmış. Herhalde yayla havasına en yakın yapay hava bu oluyor. Sağlıklı olduğuna göre.

    Ben bunu York'un hesap cetveine göre Marmara'daki ara kat 20m^2 lik bir odaya uyguladım. Cebimize kuvvet, saatte 95.000 BTU gibi bir değer çıkıyor :) Bu havayı değiştirmek için, 5000 BTU da kendi yutsa "senin hatrın için 100bin'e yuvarlarız abicim" diyecekler yani.

    Tabii otomobilde kişi başına düşen hava epey az. Odanın havasını bu kadar çok değiştirmeye gerek yok. Yani yayla havası olmasın da, su kenarı olsun bir orta yolu bulalaım. Ama temiz hava şart.

    * * *

    İkinci kıstas bence soğutma hızı. Aniden soğutacaksınız ki suyu zırt diye uzaklaştıracaksınız. Pis filtreye su buharı tekrar üflenmeyecek. Eskiden evaporatör ısıları buzlanma güvenliği için min yeterlilik olan 4°C idi. Sonra gazlar değişince ve klimalar "ekonomik" olunca kompresör kayıplarını telafi için olsa gerek evaporatör ısıları yükseldi, bunun yerine havanın sirkülasyon hızı yani fan hızları arttı. Sirkülasyon da tabii iç sirkülasyon. Bir bekleme salonunda yanlış yerde oturmak zorunda kalan için daha kötü bir durum, veya daha çok etkilenecek kimse. Buna bir de küçültülen evaporatör alanını ekleyin. Eskiden pencere tipi bir klima 60-70 kg gelirdi, şimdi aynı kapasitede çift kutulu split klima toplamda 30-35 kg gelebiliyor. Daha küçük evaporatör daha küçük kondensör, daha az gaz demek.

    * * *

    Bence üçüncü önemi olan şey de evaporatör kutusunda kullanılan malzeme. Bu su vakumla çekilmiyor yavaş yavaş süzülürken küçük göllenmeler de yapıyor. Bu nemli ortam da bakteriler için iyi bir ortam. Bu kutu eskiden galvanize metalden yapılırdı. Metaller plastiklere göre hem çok daha etkili temizlenebilir, hem de yüzeylerinde bakteri oluşumu çok daha geç olur. Plastikler hijyenik malzemeler değillerdir, bir defa kullanıldıktan sonra etkili şekide sterilize edilemezler.

    * * *

    Sonuncu konu da gaz basıncı ve temizliği sistemdeki her elemanın ısısı (ve tabii evaporatör ısısı için de) kritiktir. Split sistemlerde evaporatörün doğru döngüdeki başaırısı montajdaki ustanın yeteneğine ve özenine kalmış.

    * * *

    Filtre? Ne filtresi? Bütün bu olumsuzluklar iyi bilindiği için filtre üzerine filtre yerleştirdiler. Toshiba'da dokuz tane filtre varmış, reklamı yapılıyor. Hangisini değiştirecek, hangisini yıkayacaksınız. Bir süre sonra filtrenin kendisi bakteri jenaratörü oluyor. Bu yazdıklarım teoriyse bir kısmı da kendi tecrübem. Hiç filresi olmadığı halde en ufak rahatsızlık vermeyen klimalar da vardı eskiden. Tabii şehir havası da biraz daha iyiydi yazları. Bu kadar araba ve inşaat yoktu.

    * * *

    Neticede pencere tipi klimaları daha çok seviyorum. Biraz gürülütülü diyorlar. Doğru. Ama yeni tipleri düşük hızda 36 dB'e kadar inebiliyor, camı açarsam o kadar gürültü geliyor zaten. İstenilen oranda taze hava alabiliyor. Bakımını kendiniz de yapablirsiniz, montajda boru, basınç, tesisat derdi hemen hemen yok. Bir tek elektriği ayarlamak kalıyor, basıncına müdahale eden yok. Her odaya yerleştirmek çok daha dengeli sirkülasyon, daha eşit soğuma sağlıyor, duvarlarda nemlenme, yani küf ihtimali olmuyor. Multisplit klimayla aynı şeyi yapınca evde delinmedik yer, borunun geçmediği duvar kalmıyor. Frederick, Toshiba, Amana gibi iyi firmaların güzel yeni modellerini bulabiliyorum internetten, ama buraya getiren yok.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    Güneş girmeyen eve doktor girer. İngilizler'in de günde bir elme ye doktoru uzak tut lafı var ya, onun bir de "akşamları bir pencereyi açık bırak versiyonu" var.

    Pencereler kapalı, perdeler de. Gündüz gece. Arabada ise klima sürekli iç-çevrimde. Bunu yaşam tarzı haline getirmiş kimsenin hasta olmak için kusuura bakmasın ama klimaya ihtiyacı yok. Klima işi biraz daha hızlandırıyor o kadar.

    Split klimalarda işin havalandrıma kısmı yok. Bir iki tip varmış taze hava alabilen ama ara ki bulasın. Yani split klimalar tasarım bakımından baştan eksik. Uzaktan kumandası, onbir pozisyonlu hava yönlendirme, hafızalı timerı var ama en önemli özellik havalandırma işi bayağı bir "manuel" :)

    Sağlıklı havalandırma için otomobil firması GM'in 1960'lardaki fikri hiç cereyan yaratmadan iç havayı dakikada iki defa değiştirmek. Bu değeri kıstas alıp havalandırmanın fan kapasitelerini ona göre tasarlıyorlarmış. Herhalde yayla havasına en yakın yapay hava bu oluyor. Sağlıklı olduğuna göre.

    Ben bunu York'un hesap cetveine göre Marmara'daki ara kat 20m^2 lik bir odaya uyguladım. Cebimize kuvvet, saatte 95.000 BTU gibi bir değer çıkıyor :) Bu havayı değiştirmek için, 5000 BTU da kendi yutsa "senin hatrın için 100bin'e yuvarlarız abicim" diyecekler yani.

    Tabii otomobilde kişi başına düşen hava epey az. Odanın havasını bu kadar çok değiştirmeye gerek yok. Yani yayla havası olmasın da, su kenarı olsun bir orta yolu bulalaım. Ama temiz hava şart.

    * * *

    İkinci kıstas bence soğutma hızı. Aniden soğutacaksınız ki suyu zırt diye uzaklaştıracaksınız. Pis filtreye su buharı tekrar üflenmeyecek. Eskiden evaporatör ısıları buzlanma güvenliği için min yeterlilik olan 4°C idi. Sonra gazlar değişince ve klimalar "ekonomik" olunca kompresör kayıplarını telafi için olsa gerek evaporatör ısıları yükseldi, bunun yerine havanın sirkülasyon hızı yani fan hızları arttı. Sirkülasyon da tabii iç sirkülasyon. Bir bekleme salonunda yanlış yerde oturmak zorunda kalan için daha kötü bir durum, veya daha çok etkilenecek kimse. Buna bir de küçültülen evaporatör alanını ekleyin. Eskiden pencere tipi bir klima 60-70 kg gelirdi, şimdi aynı kapasitede çift kutulu split klima toplamda 30-35 kg gelebiliyor. Daha küçük evaporatör daha küçük kondensör, daha az gaz demek.

    * * *

    Bence üçüncü önemi olan şey de evaporatör kutusunda kullanılan malzeme. Bu su vakumla çekilmiyor yavaş yavaş süzülürken küçük göllenmeler de yapıyor. Bu nemli ortam da bakteriler için iyi bir ortam. Bu kutu eskiden galvanize metalden yapılırdı. Metaller plastiklere göre hem çok daha etkili temizlenebilir, hem de yüzeylerinde bakteri oluşumu çok daha geç olur. Plastikler hijyenik malzemeler değillerdir, bir defa kullanıldıktan sonra etkili şekide sterilize edilemezler.

    * * *

    Sonuncu konu da gaz basıncı ve temizliği sistemdeki her elemanın ısısı (ve tabii evaporatör ısısı için de) kritiktir. Split sistemlerde evaporatörün doğru döngüdeki başaırısı montajdaki ustanın yeteneğine ve özenine kalmış.

    * * *

    Filtre? Ne filtresi? Bütün bu olumsuzluklar iyi bilindiği için filtre üzerine filtre yerleştirdiler. Toshiba'da dokuz tane filtre varmış, reklamı yapılıyor. Hangisini değiştirecek, hangisini yıkayacaksınız. Bir süre sonra filtrenin kendisi bakteri jenaratörü oluyor. Bu yazdıklarım teoriyse bir kısmı da kendi tecrübem. Hiç filresi olmadığı halde en ufak rahatsızlık vermeyen klimalar da vardı eskiden. Tabii şehir havası da biraz daha iyiydi yazları. Bu kadar araba ve inşaat yoktu.

    * * *

    Neticede pencere tipi klimaları daha çok seviyorum. Biraz gürülütülü diyorlar. Doğru. Ama yeni tipleri düşük hızda 36 dB'e kadar inebiliyor, camı açarsam o kadar gürültü geliyor zaten. İstenilen oranda taze hava alabiliyor. Bakımını kendiniz de yapablirsiniz, montajda boru, basınç, tesisat derdi hemen hemen yok. Bir tek elektriği ayarlamak kalıyor, basıncına müdahale eden yok. Her odaya yerleştirmek çok daha dengeli sirkülasyon, daha eşit soğuma sağlıyor, duvarlarda nemlenme, yani küf ihtimali olmuyor. Multisplit klimayla aynı şeyi yapınca evde delinmedik yer, borunun geçmediği duvar kalmıyor. Frederick, Toshiba, Amana gibi iyi firmaların güzel yeni modellerini bulabiliyorum internetten, ama buraya getiren yok.



    sahibinden.com a girin bir iki tane hiç açılmamış vardı hatta birde mhi vardı tam japondu. belki duruyordur.
    vet zaman zaman bizde camı açıyoruz temiz hava şart.




  • abi bunlar bakır borularla soğutuluyor. ayrıca bunın ayrıca bir zararı var mı?
  • konuyu okudukca korku sardı,7 yıllık klimamı sadece 2,3 ayda bir filtresini yıkadım bunca zamandır,onun haricinde zerre kadar bi bakım vs görmedi
  • uzun uzun bu klima ve sağlık olayını okudum başından beri arkadaşlar mükemmel bilgiler vermiş. hem konuyu gündeme getirmek hem de soruma cevap bulmak amacı ile şunu sorabilirim : kendi kendini temizleyen diye satılan klimalar ne derece sağlıklı ve gerçekten kurutuyor mu ? kullanan var mı ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: blueice32

    uzun uzun bu klima ve sağlık olayını okudum başından beri arkadaşlar mükemmel bilgiler vermiş. hem konuyu gündeme getirmek hem de soruma cevap bulmak amacı ile şunu sorabilirim : kendi kendini temizleyen diye satılan klimalar ne derece sağlıklı ve gerçekten kurutuyor mu ? kullanan var mı ?

    Ben söyleyeyim,temizlemez..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mbirol

    Split ,pencere, kanallı,kaset vs acaba hangi klima daha sağlıklı ve hijyen buyrun yazın.

    serinletiyor ya istediğini yapsın bana




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kardelen G.

    Arabistanda klimadan nefret etmek? İyiymiş

    Şu flaplar inip kalkıyor ya. Medeniyetin inip kalkan organı olarak görüyorum onları.

    Düzenleme: Fatura niyeyse flaplar kalkıkken geliyor hep.

    konuyu yeni gördüğüm için 2012 yılında yazdığınız mesajdan alıntı yapıyorum ,o nedenle ne oluyor demeyin :)

    Arabistan da gerçekten klimadan nefret ediyorsunuz ,neden derseniz ;

    adamlar bizim gibi sadece bir veya iki tane klima koymamışlar neredeyse duvarlar boydan boya klima kaplı :)

    birde sonuna kadar açıyorlar o sıcak ülkede resmen soğuktan dişleriniz birbirine vuruyor

    hatta onunla da yetinmiyorlar birde tepelere vantilatörler koymuşlar onları da açıyorlar

    ben 50 gün kadar kaldım orada olduğum müddetçe hastalıktan kurtulamadım ,o klimalar insanı mahvediyor

    yani hayal bile edemeyeceğiniz bir durum var ve orada uzun süre kalsanız mutlaka klimadan nefret edersiniz :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemal1414

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kardelen G.

    Arabistanda klimadan nefret etmek? İyiymiş

    Şu flaplar inip kalkıyor ya. Medeniyetin inip kalkan organı olarak görüyorum onları.

    Düzenleme: Fatura niyeyse flaplar kalkıkken geliyor hep.

    konuyu yeni gördüğüm için 2012 yılında yazdığınız mesajdan alıntı yapıyorum ,o nedenle ne oluyor demeyin :)

    Arabistan da gerçekten klimadan nefret ediyorsunuz ,neden derseniz ;

    adamlar bizim gibi sadece bir veya iki tane klima koymamışlar neredeyse duvarlar boydan boya klima kaplı :)

    birde sonuna kadar açıyorlar o sıcak ülkede resmen soğuktan dişleriniz birbirine vuruyor

    hatta onunla da yetinmiyorlar birde tepelere vantilatörler koymuşlar onları da açıyorlar

    ben 50 gün kadar kaldım orada olduğum müddetçe hastalıktan kurtulamadım ,o klimalar insanı mahvediyor

    yani hayal bile edemeyeceğiniz bir durum var ve orada uzun süre kalsanız mutlaka klimadan nefret edersiniz :)

    Ha şimdi oldu. Uyuz olurum ben de öyle duruma. Görmemişin bi kliması olmuş...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemal1414

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kardelen G.

    Arabistanda klimadan nefret etmek? İyiymiş

    Şu flaplar inip kalkıyor ya. Medeniyetin inip kalkan organı olarak görüyorum onları.

    Düzenleme: Fatura niyeyse flaplar kalkıkken geliyor hep.

    konuyu yeni gördüğüm için 2012 yılında yazdığınız mesajdan alıntı yapıyorum ,o nedenle ne oluyor demeyin :)

    Arabistan da gerçekten klimadan nefret ediyorsunuz ,neden derseniz ;

    adamlar bizim gibi sadece bir veya iki tane klima koymamışlar neredeyse duvarlar boydan boya klima kaplı :)

    birde sonuna kadar açıyorlar o sıcak ülkede resmen soğuktan dişleriniz birbirine vuruyor

    hatta onunla da yetinmiyorlar birde tepelere vantilatörler koymuşlar onları da açıyorlar

    ben 50 gün kadar kaldım orada olduğum müddetçe hastalıktan kurtulamadım ,o klimalar insanı mahvediyor

    yani hayal bile edemeyeceğiniz bir durum var ve orada uzun süre kalsanız mutlaka klimadan nefret edersiniz :)

    ne güzel işte her taraf klima hasta olsan ne yazar ohh




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.