Şimdi Ara

maddenin en küçük yapı taşı - canlı ve cansız varlıklar (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
41
Cevap
1
Favori
4.488
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: birturk

    Elementlerin birleşmesinden, miniraller MEYDANA GELİR. Minerallerden bitkiler, bitkilerden hayvanlar, hayvanlardan da insanlar.

    Sıralama: 1. Elementler, 2. mineraller, 3. bitkiler, 4. hayvanlar, 5. İnsanlar

    Evrenin en küçük maddesi, elementtir.

    İster canlı, isterse cansız deyin, bünyesinde element olmayan hiçbir canlı veya cansız yoktur.

    En küçük ve en büyük canlı varlık kan hücresidir. DNA ve genlerin kaç bin yıllık bilgiyi ve kalıtımı taşıdığını kim bilebilir ki?

    DNA ve genler, kan hücresi haricinde başka bir canlıda var mı?

    hayvanlarla insanları neden ayrı olarak belirttin? hayvan ve insan hücreleri aynıdır ayrı olarak belirtilmez. hayvan hücresi olarak geçer diye biliyordum yanlışsam düzeltin.

    ayrıca genler dna sarmalında bulunur ve sadece kan değil tüm hücreler içersinde dna barındırır?

    bilinen en küçük hücreninde bakteriler olduğunu duymuştum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KanKoKan

    quote:

    Orijinalden alıntı: The souls migration

    bu durumda, o yapı taşlarını bir araya getirip düşünme, konuşma, plan yapma, eğlenme vb.. kısaca aklınıza gelebilecek herşeyi meydana getiren şey ne oluyor? bu noktada "ruh" karşımıza çıkıyor. şimdi ruh için bir yapı taşı da mı aramamız lazım. yani birşey aramak gerektiği aşikar. ne yapsak?

    Bunları daha öncede bir tartışmada yazdım ama tartışma silindi, gene aynıları olabilir;

    Bir deneyde özel metodlarla kanı alınıp yaklaşık -196 derecelere dondurulan bir köpek, daha sonra işlemlerin tersi uygulanarak tekrar canlandırıldı, ve bu şekilde dondurulmuş bekleyen pekçok insanda var, yani bizleri hayatta tutan organik bileşenlerimiz.
    Ruhu, yıllar boyu insanların ölümsüzlüğe olan özlemleri sonucu türemiş bir kavram olarak düşünüyorum, hissetiğimiz pekçok duygununda kaynağı beyindeki Limbik sistem, öyleki doğum sırasında belli bir süre bebeğin oksijensiz kalması zeka özürlü doğmasına sebeb oluyor, gülmemizi, hissetmemizi, düşünmemizi sağlayan bir ruh var ise, sakatlanabilirmi ...? oksijensiz kalabilirmi ...?

    Kısaca arkadaşım düşünme, konuşma, plan yapma 4 milyon yıldır evrimleşmiş gelişmiş bir beynin eseri, beyin geliştikce tiyatrolar, operalar ve mühendislik meydana çıktı, 50.000 yıl önceye ait bir Sebastian Bach yada Leonardo da Vinci yok, mağara duvarlarına çizilmiş ilkel resimler var, değişen, gelişen bir insanlık var. Cevabını bilmediğimiz soruları en az 100.000 yıllık insanlık tarihinde, son 5000 yılda meydana çıkmış Tanrı ve Ruh kavramına bağlamak ne kadar doğru ?

    Bebek oksijensiz kalınca beyin hücreleri öldüğü için zeka geriliği oluyor arkadaşım.Bunu ruhla nasıl bağdaştırabilirsin?O zaman kolumuz kırılınca da ruh yok diyelim ruhun kolu mu kırılırmış demek gibi bir şey bu.Biyolojik olayların tabii ki sonuçları olacak.Ruhla bunun alakası yok.Gülmeni, hissetmeni ruh sağlamıyor onlar biyolojik olaylar sonucu ortaya çıkıyor.Ruh kavramını ve derinliğini anlamadığınız için bu kadar sığ düşünüyorsunuz.Ruh bir varlık, bir oluş, bir "şey" değildir.Ruh diğer alemle bağlantımızı ifade eden bir semboldür.Yani bu alemde bulunan varlığımız,bedenimiz dışında bize et parçası olmak dışında anlam katar.Köpek olayının kaynağını gösterebilir misin(gerçekse buna da cevabım var)?Dondurulan insanlar da ölü insanlar diye biliyorum.Yani ölü bedenleri donduruyorlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi i miss you bro -- 16 Şubat 2012; 16:05:44 >




  • @uohk061_TS

    Sen daha konuya hakim olmadan eleştirilere başlamışsın, benim yazdıklarım, düşünme, konuşma, plan yapma faliyetlerini ruha bağlayan arkadaşa cevaptı, hem sen nasıl ruh diğer alemle bağlantımızı ifade eden semboldür diyebiliyorsun, nasıl bu kadar ruhun varlığına dair kesin konuşabiliyorsun, ruh sadece bir varsayım, kutsal kitaplar harici hiçbir bilimsel kanıtı yok, senin yaklaşımınla gidersek, eğer kutsal kitaplar ruhun, yada tanrının varlığını ispatlıyorsa, o zaman çizgi romanlarda süpermenin varlığını ispatlıyorda diyebiliriz.
  • Kan= dna ve genler (kalıtım)

    Kalıtsal hastalıklar ana-babadan geçer diyor bilim adamları!

    Her ana-babanın da ana-babaları var. Soya çekim!

    Bir insan kendi ana-babasını bildiği gibi o ana-babalarında ana-babasını bilse, o kendisine ait olarak bildiği kan hücresi ve içindeki dna sarmalı ile genetik yapısı ilk canlıya, kan hücresine varmaz mı?

    Bitki, hayvan ve insanın kan hücresinde 42 çeşit element varmış. Biyoloji ilmi: Farklı görünmelerine karşılık birbirinden farkı yoktur diyor.

    İnsanlar kan hücresindeki elementlere bakmuyorlar/düşünmüyorlar, sadece bedenlerine bakıp farklılığı görüyorlar ve farklı olduklarını söylüyorlar.

    Oysa, bitkiler topraktan, sudan ve havadan elementleri alarak onları besin yapmazlar, kan yaparlar. Hiçbir canlı beslenmez. Yediklerini kana dönüştürür ve o kan hücreleri de doku hücrelerine dönüşür ve bedenleri oluşturur.

    Bir saniyede ortalamaq bir bedende 40.000 hücre ölüp, 40.000 hücre yenileniyormuş. Bir dakikada 60 saniye var. 40. 000 X 60, Bir saatte 60 dakika var X 60. Bir gün 24 saat, bir yıl 365 gün ve 5 yıl sonunda bedende yenilenmiyen hiçbir doku hücresi kalmıyormuş.

    Yani, kan hücresi hep keni bedenini yaratıyor. Kan hücresinin ana karnında veya toprakta yarattığı bedeni, ana karnından çıkana kadar sadece erkek ve dişi olarak doğar. Doğduktan sonra ise ona bir isim, bir din, bir ırk ve milliyeti insanlar yükler. Doğumdan sonra yüklenenler ise DOĞMALARDIR!

    MEVLİTTE: Abdullah'tan OLMA, Amineden DOĞMA diye peygamberden söz edilmez mi? Olma/olan ve doğmalar!




  • canlı olmanın kriterleri var...tepki veren hersey canlı olmuyor.mesela viruslar yarı canlı yarı cansızdır..dediğim gibi canlının bilimsel bir tanımı var..ona abakarak canlı deriz..
    evrende bir sistem vardır..tabiki canlılarda bu sisteme tabidir...
    bilim ruh diye birseyi kabul etmez daha doğrusu irdelemez bile..bilim bir cevap arıyorsa bu matteryalimz cercevesinde olur..yani somut olmalı...
    olayın darwinlede alakası yok...evrim teorisi tanrının varlığı yokluğu ile ilgili değildir..evrim teorisi canlıların ortaya cıkısının acıklamaya calışmaz..evrim teorisi var olanı bir türün zamanla nasıl başka türlere dönüştüğünü acıklamaya calıısır...

    ayrıca bilim tanrı var yada yok demez...sadece aradığı cevapların somut olması gerektiğini söyler...daha fazlası öznel yorumdur bilimsel gercek değildir...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: stabwound

    quote:

    Orijinalden alıntı: KanKoKan

    quote:

    Orijinalden alıntı: The souls migration

    bu durumda, o yapı taşlarını bir araya getirip düşünme, konuşma, plan yapma, eğlenme vb.. kısaca aklınıza gelebilecek herşeyi meydana getiren şey ne oluyor? bu noktada "ruh" karşımıza çıkıyor. şimdi ruh için bir yapı taşı da mı aramamız lazım. yani birşey aramak gerektiği aşikar. ne yapsak?

    Bunları daha öncede bir tartışmada yazdım ama tartışma silindi, gene aynıları olabilir;

    Bir deneyde özel metodlarla kanı alınıp yaklaşık -196 derecelere dondurulan bir köpek, daha sonra işlemlerin tersi uygulanarak tekrar canlandırıldı, ve bu şekilde dondurulmuş bekleyen pekçok insanda var, yani bizleri hayatta tutan organik bileşenlerimiz.
    Ruhu, yıllar boyu insanların ölümsüzlüğe olan özlemleri sonucu türemiş bir kavram olarak düşünüyorum, hissetiğimiz pekçok duygununda kaynağı beyindeki Limbik sistem, öyleki doğum sırasında belli bir süre bebeğin oksijensiz kalması zeka özürlü doğmasına sebeb oluyor, gülmemizi, hissetmemizi, düşünmemizi sağlayan bir ruh var ise, sakatlanabilirmi ...? oksijensiz kalabilirmi ...?

    Kısaca arkadaşım düşünme, konuşma, plan yapma 4 milyon yıldır evrimleşmiş gelişmiş bir beynin eseri, beyin geliştikce tiyatrolar, operalar ve mühendislik meydana çıktı, 50.000 yıl önceye ait bir Sebastian Bach yada Leonardo da Vinci yok, mağara duvarlarına çizilmiş ilkel resimler var, değişen, gelişen bir insanlık var. Cevabını bilmediğimiz soruları en az 100.000 yıllık insanlık tarihinde, son 5000 yılda meydana çıkmış Tanrı ve Ruh kavramına bağlamak ne kadar doğru ?

    çok güzel yazmışsın

    Kuantum Fiziği ile ilgili bir video vardı burada ruh kavramı çok iyi bir şekilde anlatılmıştı.Ayrıca 'astral seyehat' denilen olay ruh kavramını açık bir şekilde ortaya çıkarıyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: CyBeRBoY

    quote:

    Orijinalden alıntı: stabwound

    quote:

    Orijinalden alıntı: KanKoKan

    quote:

    Orijinalden alıntı: The souls migration

    bu durumda, o yapı taşlarını bir araya getirip düşünme, konuşma, plan yapma, eğlenme vb.. kısaca aklınıza gelebilecek herşeyi meydana getiren şey ne oluyor? bu noktada "ruh" karşımıza çıkıyor. şimdi ruh için bir yapı taşı da mı aramamız lazım. yani birşey aramak gerektiği aşikar. ne yapsak?

    Bunları daha öncede bir tartışmada yazdım ama tartışma silindi, gene aynıları olabilir;

    Bir deneyde özel metodlarla kanı alınıp yaklaşık -196 derecelere dondurulan bir köpek, daha sonra işlemlerin tersi uygulanarak tekrar canlandırıldı, ve bu şekilde dondurulmuş bekleyen pekçok insanda var, yani bizleri hayatta tutan organik bileşenlerimiz.
    Ruhu, yıllar boyu insanların ölümsüzlüğe olan özlemleri sonucu türemiş bir kavram olarak düşünüyorum, hissetiğimiz pekçok duygununda kaynağı beyindeki Limbik sistem, öyleki doğum sırasında belli bir süre bebeğin oksijensiz kalması zeka özürlü doğmasına sebeb oluyor, gülmemizi, hissetmemizi, düşünmemizi sağlayan bir ruh var ise, sakatlanabilirmi ...? oksijensiz kalabilirmi ...?

    Kısaca arkadaşım düşünme, konuşma, plan yapma 4 milyon yıldır evrimleşmiş gelişmiş bir beynin eseri, beyin geliştikce tiyatrolar, operalar ve mühendislik meydana çıktı, 50.000 yıl önceye ait bir Sebastian Bach yada Leonardo da Vinci yok, mağara duvarlarına çizilmiş ilkel resimler var, değişen, gelişen bir insanlık var. Cevabını bilmediğimiz soruları en az 100.000 yıllık insanlık tarihinde, son 5000 yılda meydana çıkmış Tanrı ve Ruh kavramına bağlamak ne kadar doğru ?

    çok güzel yazmışsın

    Kuantum Fiziği ile ilgili bir video vardı burada ruh kavramı çok iyi bir şekilde anlatılmıştı.Ayrıca 'astral seyehat' denilen olay ruh kavramını açık bir şekilde ortaya çıkarıyor.

    madem bu kadar eminsin yolla bakalım videoları...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: CyBeRBoY

    ...Ayrıca 'astral seyehat' denilen olay ruh kavramını açık bir şekilde ortaya çıkarıyor.

    Astral seyahat bir yalandır
    Değil diyorsanız bu da inancınızdır derim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    quote:

    Orijinalden alıntı: CyBeRBoY

    quote:

    Orijinalden alıntı: stabwound

    quote:

    Orijinalden alıntı: KanKoKan

    quote:

    Orijinalden alıntı: The souls migration

    bu durumda, o yapı taşlarını bir araya getirip düşünme, konuşma, plan yapma, eğlenme vb.. kısaca aklınıza gelebilecek herşeyi meydana getiren şey ne oluyor? bu noktada "ruh" karşımıza çıkıyor. şimdi ruh için bir yapı taşı da mı aramamız lazım. yani birşey aramak gerektiği aşikar. ne yapsak?

    Bunları daha öncede bir tartışmada yazdım ama tartışma silindi, gene aynıları olabilir;

    Bir deneyde özel metodlarla kanı alınıp yaklaşık -196 derecelere dondurulan bir köpek, daha sonra işlemlerin tersi uygulanarak tekrar canlandırıldı, ve bu şekilde dondurulmuş bekleyen pekçok insanda var, yani bizleri hayatta tutan organik bileşenlerimiz.
    Ruhu, yıllar boyu insanların ölümsüzlüğe olan özlemleri sonucu türemiş bir kavram olarak düşünüyorum, hissetiğimiz pekçok duygununda kaynağı beyindeki Limbik sistem, öyleki doğum sırasında belli bir süre bebeğin oksijensiz kalması zeka özürlü doğmasına sebeb oluyor, gülmemizi, hissetmemizi, düşünmemizi sağlayan bir ruh var ise, sakatlanabilirmi ...? oksijensiz kalabilirmi ...?

    Kısaca arkadaşım düşünme, konuşma, plan yapma 4 milyon yıldır evrimleşmiş gelişmiş bir beynin eseri, beyin geliştikce tiyatrolar, operalar ve mühendislik meydana çıktı, 50.000 yıl önceye ait bir Sebastian Bach yada Leonardo da Vinci yok, mağara duvarlarına çizilmiş ilkel resimler var, değişen, gelişen bir insanlık var. Cevabını bilmediğimiz soruları en az 100.000 yıllık insanlık tarihinde, son 5000 yılda meydana çıkmış Tanrı ve Ruh kavramına bağlamak ne kadar doğru ?

    çok güzel yazmışsın

    Kuantum Fiziği ile ilgili bir video vardı burada ruh kavramı çok iyi bir şekilde anlatılmıştı.Ayrıca 'astral seyehat' denilen olay ruh kavramını açık bir şekilde ortaya çıkarıyor.

    madem bu kadar eminsin yolla bakalım videoları...

    Adresini hatırlasam zaten atacağım. :)




  • radyo dalgalarının hızı, ışık hızı ile aynıdır. ultraviyole ve infrared arasında yer alan görülebilir ışığın kaynak olduğu renklerin göz tarafından da algılandığını düşündüğümüzde, göz haricinde acaba vücudumuzda ışık hızında görev yapan hangi organlarımız yer alıyor? ruh kavramını düşünmek lazım. herşeyin canlı olduğu apaçık ortada. ama insan cüzi irade ile konuşuyor, yazıyor, düşünüyor vb herşeyi yapıyor. yani sallamasyon birşey yok yazdıklarımda. herşey canlı, cansız diyen ispat etsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The souls migration -- 22 Şubat 2012; 1:13:51 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    canlı olmanın kriterleri var...tepki veren hersey canlı olmuyor.mesela viruslar yarı canlı yarı cansızdır..dediğim gibi canlının bilimsel bir tanımı var..ona abakarak canlı deriz..
    evrende bir sistem vardır..tabiki canlılarda bu sisteme tabidir...
    bilim ruh diye birseyi kabul etmez daha doğrusu irdelemez bile..bilim bir cevap arıyorsa bu matteryalimz cercevesinde olur..yani somut olmalı...
    olayın darwinlede alakası yok...evrim teorisi tanrının varlığı yokluğu ile ilgili değildir..evrim teorisi canlıların ortaya cıkısının acıklamaya calışmaz..evrim teorisi var olanı bir türün zamanla nasıl başka türlere dönüştüğünü acıklamaya calıısır...

    ayrıca bilim tanrı var yada yok demez...sadece aradığı cevapların somut olması gerektiğini söyler...daha fazlası öznel yorumdur bilimsel gercek değildir...

    Keşke herkes bunu anlayabilse.




  • quote:

    radyo dalgalarının hızı, ışık hızı ile aynıdır. ultraviyole ve infrared arasında yer alan görülebilir ışığın kaynak olduğu renklerin göz tarafından da algılandığını düşündüğümüzde, göz haricinde acaba vücudumuzda ışık hızında görev yapan hangi organlarımız yer alıyor? ruh kavramını düşünmek lazım. herşeyin canlı olduğu apaçık ortada. ama insan cüzi irade ile konuşuyor, yazıyor, düşünüyor vb herşeyi yapıyor. yani sallamasyon birşey yok yazdıklarımda. herşey canlı, cansız diyen ispat etsin.


    Bir Helyum atomunu al, bu atoma milyarlarca yıl dışarıdan hiç bir etki yapmazsan o atom ilk günki halini korur. Ancak bunu hiç bir canlı için söyleyemezsin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 31.taner

    quote:

    radyo dalgalarının hızı, ışık hızı ile aynıdır. ultraviyole ve infrared arasında yer alan görülebilir ışığın kaynak olduğu renklerin göz tarafından da algılandığını düşündüğümüzde, göz haricinde acaba vücudumuzda ışık hızında görev yapan hangi organlarımız yer alıyor? ruh kavramını düşünmek lazım. herşeyin canlı olduğu apaçık ortada. ama insan cüzi irade ile konuşuyor, yazıyor, düşünüyor vb herşeyi yapıyor. yani sallamasyon birşey yok yazdıklarımda. herşey canlı, cansız diyen ispat etsin.


    Bir Helyum atomunu al, bu atoma milyarlarca yıl dışarıdan hiç bir etki yapmazsan o atom ilk günki halini korur. Ancak bunu hiç bir canlı için söyleyemezsin.

    helyum atomunun da kendine öz bir yapısı olduğunu unutmayalım. o atomların varlığı, bir araya gelmesi ve helyumu oluşturması.. yani bu bile bence herşey canlı olduğuna delil durumunda. bu duruma bilim adamları bir anlam veremez ama bıkmadan devam eden bir araştırmaları var. cern deneyine de bu çerçevede bakıyorum. yani görünür duruma bakınca normal vatandaş ne anlasın bu araştırmalardan. herşey detaylarda saklı, bunu da yapma gayretinde ıkankar bilim insanları oluyor. insan bedeni de sonuçta maddesel. yani ruh olmadıktan sonra ne farkı var kasapdaki etle? böyle deyince ayrıca insan hemen tiksiniyor değil mi.. yani.




  • En son olarak, en küçük yapı taşı diye tahmin edilen, "foton" maddesi bulunmuştu sanıyorum.
  • beyinde bir hasar oldugunda bilinçi kaybedebiliyorsun veya eskisi gibi düşünemiyorsun cocuk gibi olabiliyorsun yani beyinden ibaret düşünmemiz bilmemiz sorgulamamız. bu arada dedigin gibi geniş acıda bakarsak herşey canlı yani canlı olan bir şeyin bir parçası.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: CyBeRBoY

    quote:

    Orijinalden alıntı: stabwound

    quote:

    Orijinalden alıntı: KanKoKan

    quote:

    Orijinalden alıntı: The souls migration

    bu durumda, o yapı taşlarını bir araya getirip düşünme, konuşma, plan yapma, eğlenme vb.. kısaca aklınıza gelebilecek herşeyi meydana getiren şey ne oluyor? bu noktada "ruh" karşımıza çıkıyor. şimdi ruh için bir yapı taşı da mı aramamız lazım. yani birşey aramak gerektiği aşikar. ne yapsak?

    Bunları daha öncede bir tartışmada yazdım ama tartışma silindi, gene aynıları olabilir;

    Bir deneyde özel metodlarla kanı alınıp yaklaşık -196 derecelere dondurulan bir köpek, daha sonra işlemlerin tersi uygulanarak tekrar canlandırıldı, ve bu şekilde dondurulmuş bekleyen pekçok insanda var, yani bizleri hayatta tutan organik bileşenlerimiz.
    Ruhu, yıllar boyu insanların ölümsüzlüğe olan özlemleri sonucu türemiş bir kavram olarak düşünüyorum, hissetiğimiz pekçok duygununda kaynağı beyindeki Limbik sistem, öyleki doğum sırasında belli bir süre bebeğin oksijensiz kalması zeka özürlü doğmasına sebeb oluyor, gülmemizi, hissetmemizi, düşünmemizi sağlayan bir ruh var ise, sakatlanabilirmi ...? oksijensiz kalabilirmi ...?

    Kısaca arkadaşım düşünme, konuşma, plan yapma 4 milyon yıldır evrimleşmiş gelişmiş bir beynin eseri, beyin geliştikce tiyatrolar, operalar ve mühendislik meydana çıktı, 50.000 yıl önceye ait bir Sebastian Bach yada Leonardo da Vinci yok, mağara duvarlarına çizilmiş ilkel resimler var, değişen, gelişen bir insanlık var. Cevabını bilmediğimiz soruları en az 100.000 yıllık insanlık tarihinde, son 5000 yılda meydana çıkmış Tanrı ve Ruh kavramına bağlamak ne kadar doğru ?

    çok güzel yazmışsın

    Kuantum Fiziği ile ilgili bir video vardı burada ruh kavramı çok iyi bir şekilde anlatılmıştı.Ayrıca 'astral seyehat' denilen olay ruh kavramını açık bir şekilde ortaya çıkarıyor.

    astral seyahat bilimsel olarak doğrulanabilen bir olay değil yalnız. astral seyahati referans göstererek ruhun varlığını kanıtlayamazsınız.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HuzunSessizligi

    En son olarak, en küçük yapı taşı diye tahmin edilen, "foton" maddesi bulunmuştu sanıyorum.

    Foton bir madde değildir zaten en küçük yapı taşı olan bir maddedir dersen kendinle çelişirsin çünkü maddeyi moleküller onu da atomlar oluşturur. Fotonlar kütleleri olmayan maddeden bağımsız enerji huzmeleridir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi stabwound -- 23 Şubat 2012; 22:34:28 >
  • ilginç bir sunum var.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi olağan_şüpheli -- 24 Şubat 2012; 2:48:27 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    ilginç bir sunum var.


    mükemmel bir video çok teşekkürler =)
  • Gerçekten güzeldi,teşekkürler
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.