Şimdi Ara

maddenin en küçük yapı taşı - canlı ve cansız varlıklar

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
41
Cevap
1
Favori
4.488
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • şimdi genel anlamda varlıkları, canlı ve cansız varlıklar olmak üzere iki bölüme ayırıyoruz. maddenin en küçük yapı taşını düşündüğümüzde, bu yapı taşı sonlu veya sonsuz olmak üzere her iki varlıkta da karşımıza çıkıyor. yani insan vücudunu canlı varlık sınıfına alsak bile maddesel olarak düşündüğümüzde beden için de en küçük yapı taşını arama durumu söz konusu. bu durumda şöyle desek: bu dünya ve hatta bu evren ve evren içindeki herşey için de geçerli olmak üzere cansız olmayan hiçbirşey yok. yani her şey canlı. farklardan en belirgin olanlarından biri, cansız varlıkların konuşamaması. plan yapamaması, tatile çıkmayı, eğlenceyi düşünememesi. fizik, maddenin en küçük yapı taşının varlığını kabul ediyor galiba? diyelim ki en küçük yapı taşını bulduk. bu durumda, o yapı taşlarını bir araya getirip düşünme, konuşma, plan yapma, eğlenme vb.. kısaca aklınıza gelebilecek herşeyi meydana getiren şey ne oluyor? bu noktada "ruh" karşımıza çıkıyor. şimdi ruh için bir yapı taşı da mı aramamız lazım. yani birşey aramak gerektiği aşikar. ne yapsak?







  • :)
    ""bu noktada "ruh" karşımıza çıkıyor. şimdi ruh için bir yapı taşı da mı aramamız lazım""

    arayalımmı ne dersin :))
  • darwin amcamıza soralım önce. o çok araştırma yapmış bilir o.
  • Dini açıdan arıyorsan İslam a göre herşey canlıdır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: The souls migration

    şimdi genel anlamda varlıkları, canlı ve cansız varlıklar olmak üzere iki bölüme ayırıyoruz. maddenin en küçük yapı taşını düşündüğümüzde, bu yapı taşı sonlu veya sonsuz olmak üzere her iki varlıkta da karşımıza çıkıyor. yani insan vücudunu canlı varlık sınıfına alsak bile maddesel olarak düşündüğümüzde beden için de en küçük yapı taşını arama durumu söz konusu. bu durumda şöyle desek: bu dünya ve hatta bu evren ve evren içindeki herşey için de geçerli olmak üzere cansız olmayan hiçbirşey yok. yani her şey canlı. farklardan en belirgin olanlarından biri, cansız varlıkların konuşamaması. plan yapamaması, tatile çıkmayı, eğlenceyi düşünememesi. fizik, maddenin en küçük yapı taşının varlığını kabul ediyor galiba? diyelim ki en küçük yapı taşını bulduk. bu durumda, o yapı taşlarını bir araya getirip düşünme, konuşma, plan yapma, eğlenme vb.. kısaca aklınıza gelebilecek herşeyi meydana getiren şey ne oluyor? bu noktada "ruh" karşımıza çıkıyor. şimdi ruh için bir yapı taşı da mı aramamız lazım. yani birşey aramak gerektiği aşikar. ne yapsak?

    Eğlenme, konuşma, plan yapmayı başka bir insandan öğrenmeden de yapın. O zaman ruhunuzun size bu özellikleri kazandırdığını düşünelim. Ama olmaz ne yazık ki. İstediğiniz amaca varmak için uğraşırsanız emin olun çok daha zor ulaşırsınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TRojka -- 8 Şubat 2012; 10:06:51 >




  • bence evrenın sadece %1 ını bıle olusturmayan gorunen/ışınan maddeyı arayacağınıza

    evrenın %99 undan fazlasını oluşturan görunmeyen yanı ışımayan eser madde yı aramak lazım ruh gıbı seylerden önce.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yetter

    bence evrenın sadece %1 ını bıle olusturmayan gorunen/ışınan maddeyı arayacağınıza

    evrenın %99 undan fazlasını oluşturan görunmeyen yanı ışımayan eser madde yı aramak lazım ruh gıbı seylerden önce.

    Eser maddeden kastınız karanlık madde mi ? Bu yorumu biraz açar mısınız.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: l0rdtayrinus

    quote:

    Orijinalden alıntı: yetter

    bence evrenın sadece %1 ını bıle olusturmayan gorunen/ışınan maddeyı arayacağınıza

    evrenın %99 undan fazlasını oluşturan görunmeyen yanı ışımayan eser madde yı aramak lazım ruh gıbı seylerden önce.

    Eser maddeden kastınız karanlık madde mi ? Bu yorumu biraz açar mısınız.

    Evet , karanlık madde. bunların yogunluğu tahmın edılememekle beraber, çok az da olsa kutlesı olduğu tahmın edılıyor. ayrıca bırde evrendekı renk dınamıgını sağlayan bır faktor var, yapısal olarak bozon kumesı olarak tahmın edılıyor fakat bunlarında bır kutlesı olduğu tahmın edılıyor. işin ilgiç tarafı bu karanlık madde ıle lebaleb dolu evren nasıl oluyorda içe basmıyor dersenız , bızım bıldığımız kuvvetler dısında baska bır kuvvetın bu dınamıgı sağladığı dusunulmekte. bu kuvvet tek yönlu kuvvet olmalıdır.

    gercı evrende her tek yonlu kuvvetın bırde zıttı olmalı prensıbı var ama eger tahmın edılenler doğru ıse, bılınen tum fızık kuralları değişiecektir. zıra bu kuvvetın zıttının varlığı yoktur ve olamaz. buda suana kadar varlığına ınanılan yada ıspatlanmıs çok kuralı değiştirecektir.

    dediğim gibi aslında evrenın sırlarının kapıları bence karanlık maddenın ardında saklı. bu oyle bırsey kı, varlığını bılmek yetmez, nasılkı her karadelık yutarken-ardındakı akdelık de yutulanı değişik nitelık ve nıcelık ıle baska yer-yada zamana nakler bu bılınsede, bunun nokta kadar bır delık ıcerısınde nasıl gerceklestığı muammadır.

    çok uzun sohbetler bunlar, bırbırlerıne baglı seyler uzar gıder.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: yetter

    quote:

    Orijinalden alıntı: l0rdtayrinus

    quote:

    Orijinalden alıntı: yetter

    bence evrenın sadece %1 ını bıle olusturmayan gorunen/ışınan maddeyı arayacağınıza

    evrenın %99 undan fazlasını oluşturan görunmeyen yanı ışımayan eser madde yı aramak lazım ruh gıbı seylerden önce.

    Eser maddeden kastınız karanlık madde mi ? Bu yorumu biraz açar mısınız.

    Evet , karanlık madde. bunların yogunluğu tahmın edılememekle beraber, çok az da olsa kutlesı olduğu tahmın edılıyor. ayrıca bırde evrendekı renk dınamıgını sağlayan bır faktor var, yapısal olarak bozon kumesı olarak tahmın edılıyor fakat bunlarında bır kutlesı olduğu tahmın edılıyor. işin ilgiç tarafı bu karanlık madde ıle lebaleb dolu evren nasıl oluyorda içe basmıyor dersenız , bızım bıldığımız kuvvetler dısında baska bır kuvvetın bu dınamıgı sağladığı dusunulmekte. bu kuvvet tek yönlu kuvvet olmalıdır.

    gercı evrende her tek yonlu kuvvetın bırde zıttı olmalı prensıbı var ama eger tahmın edılenler doğru ıse, bılınen tum fızık kuralları değişiecektir. zıra bu kuvvetın zıttının varlığı yoktur ve olamaz. buda suana kadar varlığına ınanılan yada ıspatlanmıs çok kuralı değiştirecektir.

    dediğim gibi aslında evrenın sırlarının kapıları bence karanlık maddenın ardında saklı. bu oyle bırsey kı, varlığını bılmek yetmez, nasılkı her karadelık yutarken-ardındakı akdelık de yutulanı değişik nitelık ve nıcelık ıle baska yer-yada zamana nakler bu bılınsede, bunun nokta kadar bır delık ıcerısınde nasıl gerceklestığı muammadır.

    çok uzun sohbetler bunlar, bırbırlerıne baglı seyler uzar gıder.

    Anladım. Haklısınız. Bence araştırmada iki seçenek var ya bilinmeyeni araştıracaksınız ya da bilinenin bilinmeyenlerini araştıracaksınız. Benim tercihim bilinenin bilinmeyenlerini araştırmak ama bilinmeyenlerle de bağımı koparmış değilim.

    Mesajı tekrar okuduğumda kavram kargaşası yaratmış hissine kapıldım. Açıklık getireyim. Bilinmeyeni araştırmaktan kastım karanlık madde idi. Bilinenin bilinmeyenlerini araştırmaktan kastım ise insan vücudunun sınırları ve açıklanamayan özellikleri.




  • İnsanin evrenin minyaturu oldugunu dusunursek bencede baslamak icin dogru yer
  • sicim teorisi vardı maddenin en temel yapıtaşına sicim mi ne diyorlardı ipliksi birşey böyle atomdan bile milyarlarca kat daha küçük siz hesaplayın artık :D
  • Bu yazdiklarinizda bile bi guc var siz iyi bilirsiniz :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yetter

    quote:

    Orijinalden alıntı: l0rdtayrinus

    quote:

    Orijinalden alıntı: yetter

    bence evrenın sadece %1 ını bıle olusturmayan gorunen/ışınan maddeyı arayacağınıza

    evrenın %99 undan fazlasını oluşturan görunmeyen yanı ışımayan eser madde yı aramak lazım ruh gıbı seylerden önce.

    Eser maddeden kastınız karanlık madde mi ? Bu yorumu biraz açar mısınız.

    Evet , karanlık madde. bunların yogunluğu tahmın edılememekle beraber, çok az da olsa kutlesı olduğu tahmın edılıyor. ayrıca bırde evrendekı renk dınamıgını sağlayan bır faktor var, yapısal olarak bozon kumesı olarak tahmın edılıyor fakat bunlarında bır kutlesı olduğu tahmın edılıyor. işin ilgiç tarafı bu karanlık madde ıle lebaleb dolu evren nasıl oluyorda içe basmıyor dersenız , bızım bıldığımız kuvvetler dısında baska bır kuvvetın bu dınamıgı sağladığı dusunulmekte. bu kuvvet tek yönlu kuvvet olmalıdır.

    gercı evrende her tek yonlu kuvvetın bırde zıttı olmalı prensıbı var ama eger tahmın edılenler doğru ıse, bılınen tum fızık kuralları değişiecektir. zıra bu kuvvetın zıttının varlığı yoktur ve olamaz. buda suana kadar varlığına ınanılan yada ıspatlanmıs çok kuralı değiştirecektir.

    dediğim gibi aslında evrenın sırlarının kapıları bence karanlık maddenın ardında saklı. bu oyle bırsey kı, varlığını bılmek yetmez, nasılkı her karadelık yutarken-ardındakı akdelık de yutulanı değişik nitelık ve nıcelık ıle baska yer-yada zamana nakler bu bılınsede, bunun nokta kadar bır delık ıcerısınde nasıl gerceklestığı muammadır.

    çok uzun sohbetler bunlar, bırbırlerıne baglı seyler uzar gıder.

    karanlık madde değilde herşeyin temelinin sicimler olduğu düşünülüyor şuan bilim dünyasında. herşeyin cevabının sicimlerde yattığı düşünülüyor yani karanlık madde vs.. bunlar tırt konular. bilim dünyasının görüşüne göre sicimleri anlamak, evreni yani hayatı herşeyi anlamak anlamına geliyor. karanlık maddeden tut enerjiye ve onun yoğunlaşmış ve kütle kazanmış hali maddeye, aklına gelebilecek herşeye cevap verebilecek bir kuram olduğu düşünülüyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi stabwound -- 13 Şubat 2012; 1:54:23 >




  • Materyalist misin?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: The souls migration

    bu durumda, o yapı taşlarını bir araya getirip düşünme, konuşma, plan yapma, eğlenme vb.. kısaca aklınıza gelebilecek herşeyi meydana getiren şey ne oluyor? bu noktada "ruh" karşımıza çıkıyor. şimdi ruh için bir yapı taşı da mı aramamız lazım. yani birşey aramak gerektiği aşikar. ne yapsak?

    Bunları daha öncede bir tartışmada yazdım ama tartışma silindi, gene aynıları olabilir;

    Bir deneyde özel metodlarla kanı alınıp yaklaşık -196 derecelere dondurulan bir köpek, daha sonra işlemlerin tersi uygulanarak tekrar canlandırıldı, ve bu şekilde dondurulmuş bekleyen pekçok insanda var, yani bizleri hayatta tutan organik bileşenlerimiz.
    Ruhu, yıllar boyu insanların ölümsüzlüğe olan özlemleri sonucu türemiş bir kavram olarak düşünüyorum, hissetiğimiz pekçok duygununda kaynağı beyindeki Limbik sistem, öyleki doğum sırasında belli bir süre bebeğin oksijensiz kalması zeka özürlü doğmasına sebeb oluyor, gülmemizi, hissetmemizi, düşünmemizi sağlayan bir ruh var ise, sakatlanabilirmi ...? oksijensiz kalabilirmi ...?

    Kısaca arkadaşım düşünme, konuşma, plan yapma 4 milyon yıldır evrimleşmiş gelişmiş bir beynin eseri, beyin geliştikce tiyatrolar, operalar ve mühendislik meydana çıktı, 50.000 yıl önceye ait bir Sebastian Bach yada Leonardo da Vinci yok, mağara duvarlarına çizilmiş ilkel resimler var, değişen, gelişen bir insanlık var. Cevabını bilmediğimiz soruları en az 100.000 yıllık insanlık tarihinde, son 5000 yılda meydana çıkmış Tanrı ve Ruh kavramına bağlamak ne kadar doğru ?




  • Karpuz çekirdeğindeki Allah yazısıyla gaza gelenler gibisin.
  • Sicim çıktı şimdide aslında sicim kavramı yeni

    neyi kastettikleri açık atomdan sahada küçük bozon ve notrino parçaları zaten keşfedilmişti , amac bu parçaları bir arada tutan yine bir bağ miydi yoksa bunları bir araya getiren bir dinamik kuvvetmiydi, bilimadamları bukuvveti aramaktansa, Bir bağ aramanın, sicim adını verecekleri yapı tasının aranip bulunmasının daha reel olacağına inandılar ve suanki tüm cabaları bu.

    İnsanlık bilim adamlarının hüsran yasama korkusu yüzünden enaz 1000 yıl geriden gidiyor bence

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Elementlerin birleşmesinden, miniraller MEYDANA GELİR. Minerallerden bitkiler, bitkilerden hayvanlar, hayvanlardan da insanlar.

    Sıralama: 1. Elementler, 2. mineraller, 3. bitkiler, 4. hayvanlar, 5. İnsanlar

    Evrenin en küçük maddesi, elementtir.

    İster canlı, isterse cansız deyin, bünyesinde element olmayan hiçbir canlı veya cansız yoktur.

    En küçük ve en büyük canlı varlık kan hücresidir. DNA ve genlerin kaç bin yıllık bilgiyi ve kalıtımı taşıdığını kim bilebilir ki?

    DNA ve genler, kan hücresi haricinde başka bir canlıda var mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KanKoKan

    quote:

    Orijinalden alıntı: The souls migration

    bu durumda, o yapı taşlarını bir araya getirip düşünme, konuşma, plan yapma, eğlenme vb.. kısaca aklınıza gelebilecek herşeyi meydana getiren şey ne oluyor? bu noktada "ruh" karşımıza çıkıyor. şimdi ruh için bir yapı taşı da mı aramamız lazım. yani birşey aramak gerektiği aşikar. ne yapsak?

    Bunları daha öncede bir tartışmada yazdım ama tartışma silindi, gene aynıları olabilir;

    Bir deneyde özel metodlarla kanı alınıp yaklaşık -196 derecelere dondurulan bir köpek, daha sonra işlemlerin tersi uygulanarak tekrar canlandırıldı, ve bu şekilde dondurulmuş bekleyen pekçok insanda var, yani bizleri hayatta tutan organik bileşenlerimiz.
    Ruhu, yıllar boyu insanların ölümsüzlüğe olan özlemleri sonucu türemiş bir kavram olarak düşünüyorum, hissetiğimiz pekçok duygununda kaynağı beyindeki Limbik sistem, öyleki doğum sırasında belli bir süre bebeğin oksijensiz kalması zeka özürlü doğmasına sebeb oluyor, gülmemizi, hissetmemizi, düşünmemizi sağlayan bir ruh var ise, sakatlanabilirmi ...? oksijensiz kalabilirmi ...?

    Kısaca arkadaşım düşünme, konuşma, plan yapma 4 milyon yıldır evrimleşmiş gelişmiş bir beynin eseri, beyin geliştikce tiyatrolar, operalar ve mühendislik meydana çıktı, 50.000 yıl önceye ait bir Sebastian Bach yada Leonardo da Vinci yok, mağara duvarlarına çizilmiş ilkel resimler var, değişen, gelişen bir insanlık var. Cevabını bilmediğimiz soruları en az 100.000 yıllık insanlık tarihinde, son 5000 yılda meydana çıkmış Tanrı ve Ruh kavramına bağlamak ne kadar doğru ?

    çok güzel yazmışsın




  • quote:

    Orijinalden alıntı: yetter

    Sicim çıktı şimdide aslında sicim kavramı yeni

    neyi kastettikleri açık atomdan sahada küçük bozon ve notrino parçaları zaten keşfedilmişti , amac bu parçaları bir arada tutan yine bir bağ miydi yoksa bunları bir araya getiren bir dinamik kuvvetmiydi, bilimadamları bukuvveti aramaktansa, Bir bağ aramanın, sicim adını verecekleri yapı tasının aranip bulunmasının daha reel olacağına inandılar ve suanki tüm cabaları bu.

    İnsanlık bilim adamlarının hüsran yasama korkusu yüzünden enaz 1000 yıl geriden gidiyor bence

    Sicim çok kapsamlı bir teoridir ve yeni ortaya atılmış bir teori değildir, temel bilgilerle yorum yapma lütfen. İlk ortaya atıldığı tarihten bu yana tüm bilimadamları, düşüncelerini bu yönde toplamıştır. Varlığı matematiksel temellere dayanan bir teoridir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi stabwound -- 16 Şubat 2012; 15:59:45 >




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.