Ölümle sonuçlanan intihar vakasında umut satan şarlatanlara dava açabilir miyiz?

Ailemize çok yakın olan ablamız gibi gördüğümüz bir memur arkadaşımızın bir hafta öncesinde intihar etmesi sonucu vefatı gerçekleşti

bu arkadaşımıza 6 ay önce majör depresyon(melankoli) teşhisi konmuştu. 6 ay boyunca bulunduğu ildeki psikiyatri bölümüne giriyordu sürekli. EKT(Elektro Konvülsif Tedavi) uygulandı, 6 adet antidepresan içiyordu ve intihar teşebbüsü sırasında yakalandığı için ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde 1 ay boyunca kendine zarar vermemesi için yatırıldı. bütün bunları anlatmamın sebebi çok ağır bir bunalım ve depresyon halindeydi. zaten psikiyatristlerden sürekli rapor alıyor ve işe gidemiyordu. çalışabilecek durumda değildi. raporları mevcut.

intihar olayından 1 hafta önce belki sıkıntılarımdan biraz kurtulurum umuduyla gücünü toplayıp bulunduğumuz ile geldi ve iki gün kaldı. çok kötü göründü gözümüze hissettirmedik ama resmen enkaz gibiydi.

Sadede gelelim, bu arkadaşımız bize en son geldiğinde dua okuması için dinci hocalara gittiğinden bahsetti. biraz detay vermesini istedim. Zaten ara ara bu hoca kılıklı şarlatanlardan medet umduğunu ziyaretlerde bulunduğunu söyledi. ama en son gittiği hoca kılıklı şarlatan içinde bulunduğu sıkıntıyı geçiremeyeceğini onu aştığını söylüyor ve başka bir hocanın numarasını veriyor. arkadaşımız da sıkıntısını geçireceği umuduyla bu telefonunu aldığı şarlatanı arıyor. bu şarlatan içerisine 6 adet cin girdiğini söylüyor ve devam eden zamanlarda 3 ünü çıkardığını 2 sinin tekrar girdiğini söyleyerek sürekli para koparıyor. ne kadar verdin en sonuncusuna dediğimde en sonuncusuna total de 50k gitmiştir dedi ve hiç yüzünü bile görmemiş bu kadının. benim bu tip konularda çok kızacağımı bildiği için eminim miktarı az söyledi.

intihar ettikten sonra topladığımız bilgiler ışığında arkadaşımızın sürekli bunlardan medet umduğunu ve bunların telefon numaralarını vererek sürekli birbirlerine paslayıp parasını yediklerini öğrendik. bulunduğumuz yerde gezmedik köy bırakmamış. zaten psikolojisi bozuk olduğu için onların ona deva olacağını sanmış.

zamanında neden engel olmadın diye sormayın en sonunda anlattı bunları bana ve sadece en sonuncusundan bahsetti. bu kadar şarlatan gezdiğini bilmiyordum. bizden ayrılmadan telefon numarasını vermesini istedim vermedi ve hepsini sildim dedi ve o vahim olay gerçekleşti.

sorum şu ailesi bütün bu bilgileri savcılığa vererek şikayette bulunsa bir sonuç alabilir miyiz? sonuçta İBAN numaraları mevcut. kaç hocaya ne kadar para verdiği ortaya çıkar.

bu insanlar ağır depresyon tedavisi alıp psikiyatri polikliniğinde yatmış raporlu bir hastaya nasıl umut satabiliyorlar. Hiç mi inandıkları Allah'tan korkmuyorlar. kendime yediremiyorum. ağrıma gidiyor.

bu hocaların iyileştiririz seni deyip paralarını almaları ve bunun tekrar tekrar olması belki de iyice depresyona sürükledi arkadaşımızı. Nihayetinde her hocaya gidişi bir başarısızlık girişimi oldu onun için.

Sağ olsaydı bir sonuç alamazdık sonuçta kendi yardım istemiş ve kendi isteğiyle göndermiş paraları. ama arkadaşımız vefat etti geri gelmeyecek ve raporu var. yanlarına kâr kalsın istemiyorum başka insanlara da umut satamasınlar. hapise atılmazlar muhtemelen ama soruşturma açılırsa umut sattıkları kişinin hayatına mal olduklarını bilirler de belki olmayan vicdanları sızlar.

Öncelikle Allah rahmet eylesin.

Söyleyeceklerim size ağır gelmesin. Yakınımda çok sayıda vefat gördüğüm, o süreçleri yaşadığım için çok net yazabiliyorum. Ayrıca psikoterapi,psikiyatri süreçlerinin ne olduğunu da gayet iyi bilen bir forum kardeşinizim.

Yaklaşık 45 dakikadır yazıp yazıp siliyorum. Bu gibi konularda (vefat, psikoterapi, psikiyatri) oldukça dolu olduğumu (iyi anlamda) farkettim. Yazıp yazıp silmemin sebebini ise tam olarak bilmiyorum.

Size tavsiyem ise şu ki, ne zaman konuşmak isterseniz bana özel mesaj gönderebilirsiniz. Bir yabancı ile konuşmak bazen en rahatlatıcı şey olabiliyor.

İnsan yaşadığı vefatların veya kayıpların ardından, giden için yeterince şey yapıp yapmadığı gibi bir ikileme düşüyor. Bu ikilem bazen çok tehlikeli olabiliyor, bazen dipsiz kuyuya dönüşebiliyor. Pozitif yanları da yok değil tabi, zira bu düşünceler insana giden için (kaybedilen) bir şeyler yapma motivasyonunu da veriyor birçok konuda. Mesela gidenin ardından kurulan bir hayır derneği, aşevi veya bir kütüphane gibi ya da sonsuz örnekler ile düşünebilirsiniz bu dediğimi. Bunun oluşmasında sorun yok ama seviyesini normal bir yerde tutmaya çalışın. Ne eksik ne fazla olsun ki ilerleyen süreçlerde farklı sonuçlara yol açmasın. Çok da açık yazmak istemiyorum, eğer anlaşılmaz ise beni ikaz edin lütfen.

Şu an benim yazıp yazıp silme sebebim belki de hislerinizi hissetmem ve aklınızdan neler geçtiğini biliyor olmam olabilir. Derler ya damdan düşenin halini damdan düşer anlar diye işte o misal. Hal böyle olunca da çok fazla söze gerek kalmıyor.

Hukuk açısından şöyle yorumlayabilirim diye düşünüyorum.

Birilerine para gönderip göndermeme meselesine şöyle de bakabilirsiniz. Diyelim arkadaşınız birine her hafta 1000 TL göndermiş ve ona seans adı altında haftada bir saat pozitif enerji gönderilmiş. Dışarıdan bakana göre dolandırıcılık belki, ancak arkadaşınıza sorsak belki de hayatımın en iyi hissettiğim dakikaları diyecek.

Mesela çoğu insan kadın/erkek evli ya da bekar farketmeksizin hayat kadınından veya jigolodan hizmet alıyor. Diyelim bu paraları hesaplarından gönderiyorlar ve her hafta gördüğünüz biri olduğunu düşünün ve bu durumda her hafta o kişiye para yollamış oluyorsunuz.

Demek istediğim,

kimine göre enerji diye bir şey yoktur, kimine göre ise vardır veya kimine göre yoktur ama yine de kendini iyi hissettiriyordur.

Kimine göre ise hayat kadınına gitmek veya jigolodan hizmet almak mide bulandırıcıdır ama kimine göre buna herkesin ihtiyacı vardır.

Ya da örneği biraz daha değiştirirsek,

Kimi insanlar büyüye, cinlere veya şeytanlara inanıyor ve bir şekilde onların insanlara musallat olduklarına inanıyorlar ise bu durumda bunun çözümüne dair denize düşen yılana sarılır misali aktivitelerde bulunduklarını görebiliriz. Kendisi bu cin çıkarma veya adına ne denecek ise, işte bu aktivitelerden son derece memnun olabilir ve bunu iyileştirici etkiye sahip bulabilir. Kimine göre ise bunların tamamı saçmalıktan ibaret olabilir. Bu arada bildiğiniz gibi ülkemizde cin çıkarma seansları yaygın görülüyor ise, birçok ülkede de şeytan çıkarma seansları yaygın görülüyor ve bildiğiniz üzere bu durumun filmleri/dizileri de çok sayıda var. Sadece adı değişiyor ama aslında olaylar birbirine benzer şekilde gördüğünüz gibi.

Kimisi çareyi hastanede arar, kimisi cin uzmanı hocalarda arar, kimisi enerjicilerde arar. Bu listenin asla sonu gelmez bildiğiniz gibi.

Burada önemli olan, ilgilinin o süreçlerinde sevgimizi, saygımızı, desteğimizi belli etmemiz ve yanında olmamızdır. Böylece kendisine doğru şekilde destek olabiliriz.

İnsan birini kaybedince ona dair çok şey düşünür. Hiç dikkat etmediği, hiç önemsemediği detaylar dahi aklına gelir.

Onunla yeterince ilgilenip ilgilenemediğimizi sorgularız mesela.

Aslında yazılacak daha çok şey var. Bir saate doğru yaklaşırken, yazıp yazıp silmekten ötürü biraz da yorulduğumu hissettim. Normalde kendimi ifade ederken hiç zorlanmam ama bu gibi konularda kendimi çok dolu hissediyorum ve yazdıkça yazasım geliyor haliyle sonu hiç gelmiyor. Sonra silmek istiyorum hepsini birden, zira diyorum ya damdan düşenin halini damdan düşen anlar yani demem o ki kendinize çok yüklenmeyin, yasınızı tutun ve elinizden gelen tüm iyi şeyleri (kaybettiğinizin adına yapabileceğiniz hayır işleri gibi) yapmaya gayret gösterin. Desteğe ihtiyacınız olursa bana mesaj atın mesela konuşuruz. Bir de elinizden gelen tüm hukuksal mücadeleleri bir avukata vekalet vermek suretiyle yapın.

Saygılarımla