Şimdi Ara

Padişah Torunu Galatasaray Adasını İstiyor (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
124
Cevap
0
Favori
6.656
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Maggese

    En azından milletvekili olmalı bu kadın, iade-i itibar sebebiyle

    Katılıyorum tapuyu asıl sahiplerine de teslim etmeliyiz

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mimisbrunn


    quote:

    Orijinalden alıntı: Maggese

    En azından milletvekili olmalı bu kadın, iade-i itibar sebebiyle

    Katılıyorum tapuyu asıl sahiplerine de teslim etmeliyiz

    O kadarına katılmıyorum. Keşke imkan olsa bende Osmanoğlu soyundan biriyle evlensem
  • quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit

    Türkiyeye ne faydası varmış dedesinin?

    Mühendis mi?

    Doktor mu?

    Bir ağaç dikmiş mi?

    O resimdeki altın kadehte çok kan içmiştir dedesi.



    1600den beri kardeş katli yok osmanoğlu çoğaldıda çoğaldı boğazdaki yalıların çoğu bunlara ait sıralı sıcak sudan soğuk suya deymedielleri koca sülale oldu cephede savaşmış bir subayda mı çıkartamadı?

    Bi dakka, yani bunlar damızlık mı büyüyorlar? Anlamadım. Ne işe yarıyorlar? O zamanki nüfus yetmiyor muymuş?

    Damızlık hazineden tahsisatla saraya akraba tüccarlara torpille büyük servetler yaptılar. daha bu ada neyki istanbul anadoluda nerede kazançlı karlı topraklar var bunlara tapulu amaç bence şu Türkiye Cumhuriyeti bunlaın malına el koydu saltanattanda kovdu ya maları alırsa tahtada sahip çıkacak bunların büyükleri denedi zamanında ingilizlere malımızı kurtarmamıza yardım edin çıkan petrolü mahsülü size satalım diye anlaşmaları çıktı ortaya.


    Bunları Neslişah Sultanla son Şehzade Osman Ertuğrul Efendi yıllarca zapt etti neler çektirmişler o insanlara hatta osman Ertuğrul efendi öldüğünde Neslşah Sultan saray protokollerini bilen son Şeyhzade öldü artk ailenin taht iddası olamaz diye

    Mesajın anlamı doğru ama içeriğinde bazı yanlışlar var:

    Sarayda kimsenin hiçbir zaman serveti falan olmadı. Aksine, saraylar vs. gibi yerler zaten padişahların yahut hanedanın değil, devletin yani tacın malıdır, hiçbir hükümdarın şahsi malı değildir. Son dönemde Abdülhamid zekice bir iş yaptı. O dönem diğer şehzadeler, aldıkları maaşları günlük işlerde kullanırken o gitti borsada oynayıp kar yaptı ve yatırımları sonucunda da bazı bölgeleri kendi adına kaydettirdi. Hükümdarlığı zamanında da ileride olabilecek bazı sıkıntılar nedeniyle örneğin Musul vs. gibi bazı bölgeleri satın alarak şahsi malı haline çevirdi. İş burada kalsaydı, bu kişi gayet haklı olacaktı zira dedesinin malı olmuş olacaktı. Yani tapusu dedesinin üzerine olan, dedesinin şahsi malı olan mirasını, gayet haklı olarak talep ediyor olacaktı. Fakat Sultan Reşad, bu arazileri ve malları tekrar devlete, Hazine-i Hassa'ya devrettiği için, devredilmemiş nadir birkaç yer dışında böyle bir hakları yok zira Hazine-i Hassa malı olan herşey Cumhuriyet ile beraber millete yani Cumhuriyete intikal etmiştir.

    Neslişah Sultan ile ilgili olarak söylediklerin doğru yalnız orada mutlaka düzeltmen gereken bir yer var: Neslişah Sultan gibi biri hiçbir zaman taht iddiamız kalmamıştır gibi bir laf etmez. Orada dediği şey şuydu: Sarayda doğan, saray defterine kayıtlı son şehzade de artık vefat ettiğine göre artık hanedan değiliz, hanedan vasfımız sona erdi fakat büyük bir aile olarak varlığımızı devam ettireceğiz.
    Artık hanedan değil aileyiz demek ile taht iddiası ortadan kalkmıştır lafı arasında çok büyük fark var, aman ha Neslişah Sultan gibi biri asla öyle bir laf etmez.

    Hazinei hassa hanedan ailesinin tahsisatıdır.

    Kardeş katli dolayısı ile çoğalamayan osmanoğlu 1600den sonra kardeş katli olmaması sebebi ile genişleyince hassada genişler doğal olarak.

    Töre gereği üzerindeki tebaa dahil tüm mülk yani devlet hanedan malı olduğu için ayrıca mal edinemezler mirasları devlettir.

    devlet hazinesi beytül mal hazinei amare diye geçer.

    Hanedan vasfı sona erdi demek taht sırasında değiliz anlamına gelir buda feragat dahi sayılmaz taht iddası ve ihtimali Osman Ertuğrul efendi ile birlikte yeryüzünden kalkmıştır osmanlı tahtı yeniden kurulsa dahi osmanoğlunun meşruiyeti yoktur.

    Aile zengin olmak ve şöhret yapmak istiyorsa cem sultanın sülalesine yanaşsın sanırım onların asalet ünvanı hala devam ediyor...

    Bu aileyi tanıyan sayan tek bir soy asalet ünvan sahibi yok gezegende ingiltere tac giyme törenine suudiler bile davet edildi bunları çağırmadılar mesela


    Hazine-i Hassa resmen devletindir. Aslen tacın malıdır; padişaha yani hükümdara yahut hanedana mahsus değildir, hükümdarın kullanımındadır. Padişahlar ise şehzadelik döneminde normal biri gibi mal edinebilirler, bunda bir kısıtlama yoktur.

    Ayrıca şu yanlışı tekrar etme. Neslişah Sultan, taht iddiasında değiliz falan dememiştir ve asla da öyle bir cümle kurmaz. Taht iddiasında değiliz demek ile hanedan vasfımız sona erdi, aileyiz demek arasında anlam açısından çok büyük fark vardır. Rahmetli Türkçeyi gayet iyi bilir ve kullanırdı, ikisinin farkını da bilip ona göre kullanmıştır.

    Bu arada resmen davet almamaları kadar normal birşey yok zira Osmanoğulları resmi bir hanedan değiller. Eğer tanışıklıkları var ise şahsen davet edilmişlerdir yahut edilmemişlerdir. Bunun tanınıp sayılmakla alakası yok; tüm dünya tanıyıp sayıyor ondan şüphen olmasın. Resmi bir unvanı olmayan birini, Osmanoğulları olarak çağıracak değiller pek tabii. Habsburglar da bu şekilde bir davet almadı ona bakarsan. Zira onlar da artık hanedan değil, aile. Onların da son resmi şehzadesi Otto Von Habsburg'du ve seneler önce öldü. Suud ailesi ise resmen hanedan konumunda. Haliyle, protokol gereği, resmi davet almaları kadar normal birşey olamaz.

    Şimdi devlet zaten mülk mülkte padişahın olduğu için sen boşa inat ediyorsun hazineihassa hanedanın tahsisatıdır hazineiamare bugünkü devlet hazinesi niteliğindedir bunda karışıklık yok.

    Şehzadeler mal edinir padişah olduklarında malları hassaya aktarılır diğerleri zaten katledildiklerinde mallar amareye iradedilir.
    Padişahın 1. derece ailesi gene mal edinemez fakat hassadan vakfiye ayırıp yönetebilir...

    Hanedan değiliz demek ne anlama gelir?
    Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi?
    Bırak Türk Töresi kut vs. dünyanın hiç bir yerinde meşruiyeti olmayan biri idarede idda edemez kan bağı yeterli olsaydı eğer cem sultanın soyunda prens ünvanı var hadi seni göriym vatikanda papanın vaftiz ettiği adamları al getir taht idda ettir.

    Seni ciddiye alıyorum sulandırma bak resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun.
    tudor ailesi taç giyme törenine ahbap çavuş olduklarını mı çağırıyor suudların işi neydi peki az düşün saçma sapan konuşup asabımı bozma benim dünya tanıyormuş slogan atsaydın birde kim tanıyor hani birtane göster.

    Habsburkların olayı başka onlar meşruiyetlerini kutsal kana bağlar ve bu sebepten mesela ingiltere tahtında varis kalmadığında veya varise üstün geldiklerinde meşru olarak aynı kandan geldikleri için hak talep edebilirler.

    Arkadaşım şuan Osmanoğlu ailesi diye bir hanedan var mı Türkiye'de ? Veya Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca herhangi bir hanedan mevcut oldu mu ? Suud hanedanı resmi bir hanedandır çünkü tahttadırlar, İngiltere kraliyet ailesi resmi bir hanedandır. Osmanoğulları, Habsburg, Romanov gibi aileler ise resmi bir hanedan değil, ailedirler zira ne taht zamanı doğmuş birer bireyleri ne de ülkede taht hakları vardır.
    Osmanoğlu ailesinin taht iddiası olduğunu nereden çıkardın ben onu anlamadım... Ayrıca bizim Osmanoğlu ailesi ile Habsburg aileleri çok yakın aile dostlarıdır. Keza Mısır için de aynı şey geçerlidir, Romanovlar'dan kalanlar için de geçerlidir, Fransa'da da gayet iyi bilinirler.

    Anlamadığın şey şu; hanedan olmak için tahtta hakkın olması yahut taht iddiasında bulunman gerekmiyor, hanedan demek hükümdar ailesi demektir.

    "Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi? "

    "resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun."

    Kendinle çelişme. Bir cümlede beyaz dediğine, sonraki cümlende siyah diyorsun, ben hangisine cevap vereyim ? Benim yazdığım şeyleri de iyi oku. Ben Osmanlı hanedanı yoktur gibi birşey söylemedim. Osmanoğlu ailesi, Ertuğrul Osman Osmanoğlu öldükten sonra hanedan vasfını kaybetmiştir. Hanedan vasfı da hükümdar soyu olmasından dolayıdır, Cumhuriyet döneminde saltanat idaresi mevcut olmadığı için resmi bir hanedan da değildir. Osmanlı döneminden bahseden yok...

    Ayrıca Hazine-i Hassa tacın malıdır, hükümdarın yönetimindedir diyen benim zaten... Öyle padişahın gelişigüzel kullanmak gibi bir hakkı da yoktur. Öyle olmuş olsa bir padişah ölünce bütün saray halkı bir gecede saraydan kapıdışarı edilip postalanmaz. Çünkü saraylar Hazine-i Hassa'ya aittir.

    Yok Neslişah Sultanla mısır son Şeyhzade Osman Ertuğrulla osmanlı hanedan sıfatını kaybettiler. hanedan yoksa taht kayıtları da yoktur.

    habsburg romanov tudor aynı kandan geldikleri için kutsal kan dolayısı ile taht varisidirler yani kraliçe elizabet tahtta olduğu için onların bu taht üzerinde hak talep etme hakları vardır yani ingiliz tahtının varislerine birşekilde üstün gelirlerse meşur olarak o tahta oturabilirler.
    osmanoğlunun hiç bir asalet ünvanı yok.

    Hanedan olmak için bir makamda hak idda etmen veya meşru makamın varisi olman gerekir.

    Ortada hükümdar ve varisleri öldükleri için hanedan değiller Neslişah Sultanda resmen artık hanedan değil aileyiz diyerek ilan etti. zira bu açıklama yapılana kadar beklenen hanedanız ve taht talep ediyoruz/edeceğizdir.

    Kendimle çelişmiyorum onlar benim iddam değil hak iddası ile alakalı senin söylediklerini çürütmek için sana soru soruyorum "resmi" "gayriresmi" hanedan diye bir tenımlama yaptınya hani ona istinaden.

    Hassa tacın malı falan değil hükümdar uktesine hazinei amareden ayrılan tahsisattır. Türk Töresinde devlet üzerinde yaşayanlar ile beraber Hükümdarın malı sayıldığından dolayı ayrıca mal edinemezler. Hükümdarın mirası direkt devlettir kardeş katlinin özü burada.
    Saraylar ikamet kısmı (lojman) eğitim ve idare mekanlarının toplamına deniyorsa hassaya değil amareye aittir lojman giderleri hassadan eğitim ve idare giderleri amareden karşılanır.


    @Tarihçi yetiş

    Arkadaşım herhangi bir ülkenin tacında hak iddia etmek seni hanedan falan yapmaz; hanedan olabilmen için hükümdar olman ve o soyun devam etmesi gerekir. Şunu bir anla artık yahu. Bir türlü anlamıyorsun ama hanedan olmak demek taht iddiasında bulunmak demek değildir. Habsburg Otto ölene kadar hanedan olmasına rağmen Avusturya'da taht hakkından feragat etmişti. Yani ortada taht olmasına gerek yok.

    Resmisi gayrisi diye bir tanımlama yapmadım; Osmanoğlu ailesi resmen bir hanedan olmadığı için, resmi bir davet almaz, protokol kurallarına göre böyledir diyorum. Osmanoğlu ailesinin resmen hanedan olabilmesi için ortada saltanat olması gerekiyor. Yahut batılı anlayışıyla "bir asalet unvanı" sahibi olması gerekiyor. Bunu anlatmaya çalışıyorum.

    Ayrıca Allah aşkına şu inadından vazgeç artık. Saraylar gibi lojmanların idaresi, Hazine-i Hassa içerisindedir. Bunun Türk töresiyle falan alakası yok zira bu sistem önceki Türk devletlerinde yok ve tacın malıdır, tam anlamı da budur. En basitinden İslam Ansiklopedisi'ne bir bakıver:http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=170137

    Bu arada Tarihçi'yi çağırmana gerek yok. Osmanlı tarihçisi değil, derslerde anlatmadılarsa bilmiyordur da.




  • .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cmfalper -- 9 Nisan 2021; 21:52:43 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit

    Türkiyeye ne faydası varmış dedesinin?

    Mühendis mi?

    Doktor mu?

    Bir ağaç dikmiş mi?

    O resimdeki altın kadehte çok kan içmiştir dedesi.



    1600den beri kardeş katli yok osmanoğlu çoğaldıda çoğaldı boğazdaki yalıların çoğu bunlara ait sıralı sıcak sudan soğuk suya deymedielleri koca sülale oldu cephede savaşmış bir subayda mı çıkartamadı?

    Bi dakka, yani bunlar damızlık mı büyüyorlar? Anlamadım. Ne işe yarıyorlar? O zamanki nüfus yetmiyor muymuş?

    Damızlık hazineden tahsisatla saraya akraba tüccarlara torpille büyük servetler yaptılar. daha bu ada neyki istanbul anadoluda nerede kazançlı karlı topraklar var bunlara tapulu amaç bence şu Türkiye Cumhuriyeti bunlaın malına el koydu saltanattanda kovdu ya maları alırsa tahtada sahip çıkacak bunların büyükleri denedi zamanında ingilizlere malımızı kurtarmamıza yardım edin çıkan petrolü mahsülü size satalım diye anlaşmaları çıktı ortaya.


    Bunları Neslişah Sultanla son Şehzade Osman Ertuğrul Efendi yıllarca zapt etti neler çektirmişler o insanlara hatta osman Ertuğrul efendi öldüğünde Neslşah Sultan saray protokollerini bilen son Şeyhzade öldü artk ailenin taht iddası olamaz diye

    Mesajın anlamı doğru ama içeriğinde bazı yanlışlar var:

    Sarayda kimsenin hiçbir zaman serveti falan olmadı. Aksine, saraylar vs. gibi yerler zaten padişahların yahut hanedanın değil, devletin yani tacın malıdır, hiçbir hükümdarın şahsi malı değildir. Son dönemde Abdülhamid zekice bir iş yaptı. O dönem diğer şehzadeler, aldıkları maaşları günlük işlerde kullanırken o gitti borsada oynayıp kar yaptı ve yatırımları sonucunda da bazı bölgeleri kendi adına kaydettirdi. Hükümdarlığı zamanında da ileride olabilecek bazı sıkıntılar nedeniyle örneğin Musul vs. gibi bazı bölgeleri satın alarak şahsi malı haline çevirdi. İş burada kalsaydı, bu kişi gayet haklı olacaktı zira dedesinin malı olmuş olacaktı. Yani tapusu dedesinin üzerine olan, dedesinin şahsi malı olan mirasını, gayet haklı olarak talep ediyor olacaktı. Fakat Sultan Reşad, bu arazileri ve malları tekrar devlete, Hazine-i Hassa'ya devrettiği için, devredilmemiş nadir birkaç yer dışında böyle bir hakları yok zira Hazine-i Hassa malı olan herşey Cumhuriyet ile beraber millete yani Cumhuriyete intikal etmiştir.

    Neslişah Sultan ile ilgili olarak söylediklerin doğru yalnız orada mutlaka düzeltmen gereken bir yer var: Neslişah Sultan gibi biri hiçbir zaman taht iddiamız kalmamıştır gibi bir laf etmez. Orada dediği şey şuydu: Sarayda doğan, saray defterine kayıtlı son şehzade de artık vefat ettiğine göre artık hanedan değiliz, hanedan vasfımız sona erdi fakat büyük bir aile olarak varlığımızı devam ettireceğiz.
    Artık hanedan değil aileyiz demek ile taht iddiası ortadan kalkmıştır lafı arasında çok büyük fark var, aman ha Neslişah Sultan gibi biri asla öyle bir laf etmez.

    Hazinei hassa hanedan ailesinin tahsisatıdır.

    Kardeş katli dolayısı ile çoğalamayan osmanoğlu 1600den sonra kardeş katli olmaması sebebi ile genişleyince hassada genişler doğal olarak.

    Töre gereği üzerindeki tebaa dahil tüm mülk yani devlet hanedan malı olduğu için ayrıca mal edinemezler mirasları devlettir.

    devlet hazinesi beytül mal hazinei amare diye geçer.

    Hanedan vasfı sona erdi demek taht sırasında değiliz anlamına gelir buda feragat dahi sayılmaz taht iddası ve ihtimali Osman Ertuğrul efendi ile birlikte yeryüzünden kalkmıştır osmanlı tahtı yeniden kurulsa dahi osmanoğlunun meşruiyeti yoktur.

    Aile zengin olmak ve şöhret yapmak istiyorsa cem sultanın sülalesine yanaşsın sanırım onların asalet ünvanı hala devam ediyor...

    Bu aileyi tanıyan sayan tek bir soy asalet ünvan sahibi yok gezegende ingiltere tac giyme törenine suudiler bile davet edildi bunları çağırmadılar mesela


    Hazine-i Hassa resmen devletindir. Aslen tacın malıdır; padişaha yani hükümdara yahut hanedana mahsus değildir, hükümdarın kullanımındadır. Padişahlar ise şehzadelik döneminde normal biri gibi mal edinebilirler, bunda bir kısıtlama yoktur.

    Ayrıca şu yanlışı tekrar etme. Neslişah Sultan, taht iddiasında değiliz falan dememiştir ve asla da öyle bir cümle kurmaz. Taht iddiasında değiliz demek ile hanedan vasfımız sona erdi, aileyiz demek arasında anlam açısından çok büyük fark vardır. Rahmetli Türkçeyi gayet iyi bilir ve kullanırdı, ikisinin farkını da bilip ona göre kullanmıştır.

    Bu arada resmen davet almamaları kadar normal birşey yok zira Osmanoğulları resmi bir hanedan değiller. Eğer tanışıklıkları var ise şahsen davet edilmişlerdir yahut edilmemişlerdir. Bunun tanınıp sayılmakla alakası yok; tüm dünya tanıyıp sayıyor ondan şüphen olmasın. Resmi bir unvanı olmayan birini, Osmanoğulları olarak çağıracak değiller pek tabii. Habsburglar da bu şekilde bir davet almadı ona bakarsan. Zira onlar da artık hanedan değil, aile. Onların da son resmi şehzadesi Otto Von Habsburg'du ve seneler önce öldü. Suud ailesi ise resmen hanedan konumunda. Haliyle, protokol gereği, resmi davet almaları kadar normal birşey olamaz.

    Şimdi devlet zaten mülk mülkte padişahın olduğu için sen boşa inat ediyorsun hazineihassa hanedanın tahsisatıdır hazineiamare bugünkü devlet hazinesi niteliğindedir bunda karışıklık yok.

    Şehzadeler mal edinir padişah olduklarında malları hassaya aktarılır diğerleri zaten katledildiklerinde mallar amareye iradedilir.
    Padişahın 1. derece ailesi gene mal edinemez fakat hassadan vakfiye ayırıp yönetebilir...

    Hanedan değiliz demek ne anlama gelir?
    Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi?
    Bırak Türk Töresi kut vs. dünyanın hiç bir yerinde meşruiyeti olmayan biri idarede idda edemez kan bağı yeterli olsaydı eğer cem sultanın soyunda prens ünvanı var hadi seni göriym vatikanda papanın vaftiz ettiği adamları al getir taht idda ettir.

    Seni ciddiye alıyorum sulandırma bak resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun.
    tudor ailesi taç giyme törenine ahbap çavuş olduklarını mı çağırıyor suudların işi neydi peki az düşün saçma sapan konuşup asabımı bozma benim dünya tanıyormuş slogan atsaydın birde kim tanıyor hani birtane göster.

    Habsburkların olayı başka onlar meşruiyetlerini kutsal kana bağlar ve bu sebepten mesela ingiltere tahtında varis kalmadığında veya varise üstün geldiklerinde meşru olarak aynı kandan geldikleri için hak talep edebilirler.

    Arkadaşım şuan Osmanoğlu ailesi diye bir hanedan var mı Türkiye'de ? Veya Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca herhangi bir hanedan mevcut oldu mu ? Suud hanedanı resmi bir hanedandır çünkü tahttadırlar, İngiltere kraliyet ailesi resmi bir hanedandır. Osmanoğulları, Habsburg, Romanov gibi aileler ise resmi bir hanedan değil, ailedirler zira ne taht zamanı doğmuş birer bireyleri ne de ülkede taht hakları vardır.
    Osmanoğlu ailesinin taht iddiası olduğunu nereden çıkardın ben onu anlamadım... Ayrıca bizim Osmanoğlu ailesi ile Habsburg aileleri çok yakın aile dostlarıdır. Keza Mısır için de aynı şey geçerlidir, Romanovlar'dan kalanlar için de geçerlidir, Fransa'da da gayet iyi bilinirler.

    Anlamadığın şey şu; hanedan olmak için tahtta hakkın olması yahut taht iddiasında bulunman gerekmiyor, hanedan demek hükümdar ailesi demektir.

    "Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi? "

    "resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun."

    Kendinle çelişme. Bir cümlede beyaz dediğine, sonraki cümlende siyah diyorsun, ben hangisine cevap vereyim ? Benim yazdığım şeyleri de iyi oku. Ben Osmanlı hanedanı yoktur gibi birşey söylemedim. Osmanoğlu ailesi, Ertuğrul Osman Osmanoğlu öldükten sonra hanedan vasfını kaybetmiştir. Hanedan vasfı da hükümdar soyu olmasından dolayıdır, Cumhuriyet döneminde saltanat idaresi mevcut olmadığı için resmi bir hanedan da değildir. Osmanlı döneminden bahseden yok...

    Ayrıca Hazine-i Hassa tacın malıdır, hükümdarın yönetimindedir diyen benim zaten... Öyle padişahın gelişigüzel kullanmak gibi bir hakkı da yoktur. Öyle olmuş olsa bir padişah ölünce bütün saray halkı bir gecede saraydan kapıdışarı edilip postalanmaz. Çünkü saraylar Hazine-i Hassa'ya aittir.

    Yok Neslişah Sultanla mısır son Şeyhzade Osman Ertuğrulla osmanlı hanedan sıfatını kaybettiler. hanedan yoksa taht kayıtları da yoktur.

    habsburg romanov tudor aynı kandan geldikleri için kutsal kan dolayısı ile taht varisidirler yani kraliçe elizabet tahtta olduğu için onların bu taht üzerinde hak talep etme hakları vardır yani ingiliz tahtının varislerine birşekilde üstün gelirlerse meşur olarak o tahta oturabilirler.
    osmanoğlunun hiç bir asalet ünvanı yok.

    Hanedan olmak için bir makamda hak idda etmen veya meşru makamın varisi olman gerekir.

    Ortada hükümdar ve varisleri öldükleri için hanedan değiller Neslişah Sultanda resmen artık hanedan değil aileyiz diyerek ilan etti. zira bu açıklama yapılana kadar beklenen hanedanız ve taht talep ediyoruz/edeceğizdir.

    Kendimle çelişmiyorum onlar benim iddam değil hak iddası ile alakalı senin söylediklerini çürütmek için sana soru soruyorum "resmi" "gayriresmi" hanedan diye bir tenımlama yaptınya hani ona istinaden.

    Hassa tacın malı falan değil hükümdar uktesine hazinei amareden ayrılan tahsisattır. Türk Töresinde devlet üzerinde yaşayanlar ile beraber Hükümdarın malı sayıldığından dolayı ayrıca mal edinemezler. Hükümdarın mirası direkt devlettir kardeş katlinin özü burada.
    Saraylar ikamet kısmı (lojman) eğitim ve idare mekanlarının toplamına deniyorsa hassaya değil amareye aittir lojman giderleri hassadan eğitim ve idare giderleri amareden karşılanır.


    @Tarihçi yetiş

    Arkadaşım herhangi bir ülkenin tacında hak iddia etmek seni hanedan falan yapmaz; hanedan olabilmen için hükümdar olman ve o soyun devam etmesi gerekir. Şunu bir anla artık yahu. Bir türlü anlamıyorsun ama hanedan olmak demek taht iddiasında bulunmak demek değildir. Habsburg Otto ölene kadar hanedan olmasına rağmen Avusturya'da taht hakkından feragat etmişti. Yani ortada taht olmasına gerek yok.

    Resmisi gayrisi diye bir tanımlama yapmadım; Osmanoğlu ailesi resmen bir hanedan olmadığı için, resmi bir davet almaz, protokol kurallarına göre böyledir diyorum. Osmanoğlu ailesinin resmen hanedan olabilmesi için ortada saltanat olması gerekiyor. Yahut batılı anlayışıyla "bir asalet unvanı" sahibi olması gerekiyor. Bunu anlatmaya çalışıyorum.

    Ayrıca Allah aşkına şu inadından vazgeç artık. Saraylar gibi lojmanların idaresi, Hazine-i Hassa içerisindedir. Bunun Türk töresiyle falan alakası yok zira bu sistem önceki Türk devletlerinde yok ve tacın malıdır, tam anlamı da budur. En basitinden İslam Ansiklopedisi'ne bir bakıver:http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=170137

    Bu arada Tarihçi'yi çağırmana gerek yok. Osmanlı tarihçisi değil, derslerde anlatmadılarsa bilmiyordur da.

    Hanedan olabilmek için ortada bir hükümdarlık makamı ve o makamın sahibinin soyu olması gerekir o makam ortadan kalktığında veya kaptırıldığında hanedanlıkta biter. resmi veya gayriresmisi olmaz meşru gayrimeşrusu olur.

    Hanedan olmak demek doğuştan hak sahibi olmak demektir imparator hanedanı imparatorluk idda veya meşruiyetini yitirirse hanedan değil aile olur. Cumhuriyetten sonra sürgün edilmelerinin sebebi de budur çünkü mevcut nesil halk nazarında meşrudur ve idda sahibidir.

    Batıdaki ile Türk Töresini harman etmemek lazım bizim hanedanın meşruieti kut inancından gelir feragat edilemez onlarınki yani örnekteki ottonın meşruiyeti kutsal kan olduğu için feragat etmesi sıradan çekilmesi anlamına gelir.

    Peki eltıncon hanedan mı?

    Hazinei hassa sadece ve sadece hükümdarın tahsisatıdır ve amareden ayrılır hassadan nakit olarak mülk edinebilir ölünce buda amareye irad edilir. bunun haricinde saray değil parmağındaki yüzük dahi devlet malı yani amareye kalır. hükümdarın mirası topyekün devlettir ayrıca hassa değildir.

    Saray dediğimiz idare merkezi eğitim kışla lojmanlartın bulunduğu bina teşkilatı ise (Topkapı)
    tüm hanedan mensubunun kaldığı daireler amareye aittir bakımı amareden işletme masrafları hassadan karşılanır. cariye maaşları dahil.




  • Aga adam çöpçülük veya mühendislik veya doktorluk yapabiliyor mu? Yapamıyorsa ne işe yarar? Toprak yönetilecekse matematikçiler tarafından yönetilsin. 1000 kat verimli olur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit

    Türkiyeye ne faydası varmış dedesinin?

    Mühendis mi?

    Doktor mu?

    Bir ağaç dikmiş mi?

    O resimdeki altın kadehte çok kan içmiştir dedesi.



    1600den beri kardeş katli yok osmanoğlu çoğaldıda çoğaldı boğazdaki yalıların çoğu bunlara ait sıralı sıcak sudan soğuk suya deymedielleri koca sülale oldu cephede savaşmış bir subayda mı çıkartamadı?

    Bi dakka, yani bunlar damızlık mı büyüyorlar? Anlamadım. Ne işe yarıyorlar? O zamanki nüfus yetmiyor muymuş?

    Damızlık hazineden tahsisatla saraya akraba tüccarlara torpille büyük servetler yaptılar. daha bu ada neyki istanbul anadoluda nerede kazançlı karlı topraklar var bunlara tapulu amaç bence şu Türkiye Cumhuriyeti bunlaın malına el koydu saltanattanda kovdu ya maları alırsa tahtada sahip çıkacak bunların büyükleri denedi zamanında ingilizlere malımızı kurtarmamıza yardım edin çıkan petrolü mahsülü size satalım diye anlaşmaları çıktı ortaya.


    Bunları Neslişah Sultanla son Şehzade Osman Ertuğrul Efendi yıllarca zapt etti neler çektirmişler o insanlara hatta osman Ertuğrul efendi öldüğünde Neslşah Sultan saray protokollerini bilen son Şeyhzade öldü artk ailenin taht iddası olamaz diye

    Mesajın anlamı doğru ama içeriğinde bazı yanlışlar var:

    Sarayda kimsenin hiçbir zaman serveti falan olmadı. Aksine, saraylar vs. gibi yerler zaten padişahların yahut hanedanın değil, devletin yani tacın malıdır, hiçbir hükümdarın şahsi malı değildir. Son dönemde Abdülhamid zekice bir iş yaptı. O dönem diğer şehzadeler, aldıkları maaşları günlük işlerde kullanırken o gitti borsada oynayıp kar yaptı ve yatırımları sonucunda da bazı bölgeleri kendi adına kaydettirdi. Hükümdarlığı zamanında da ileride olabilecek bazı sıkıntılar nedeniyle örneğin Musul vs. gibi bazı bölgeleri satın alarak şahsi malı haline çevirdi. İş burada kalsaydı, bu kişi gayet haklı olacaktı zira dedesinin malı olmuş olacaktı. Yani tapusu dedesinin üzerine olan, dedesinin şahsi malı olan mirasını, gayet haklı olarak talep ediyor olacaktı. Fakat Sultan Reşad, bu arazileri ve malları tekrar devlete, Hazine-i Hassa'ya devrettiği için, devredilmemiş nadir birkaç yer dışında böyle bir hakları yok zira Hazine-i Hassa malı olan herşey Cumhuriyet ile beraber millete yani Cumhuriyete intikal etmiştir.

    Neslişah Sultan ile ilgili olarak söylediklerin doğru yalnız orada mutlaka düzeltmen gereken bir yer var: Neslişah Sultan gibi biri hiçbir zaman taht iddiamız kalmamıştır gibi bir laf etmez. Orada dediği şey şuydu: Sarayda doğan, saray defterine kayıtlı son şehzade de artık vefat ettiğine göre artık hanedan değiliz, hanedan vasfımız sona erdi fakat büyük bir aile olarak varlığımızı devam ettireceğiz.
    Artık hanedan değil aileyiz demek ile taht iddiası ortadan kalkmıştır lafı arasında çok büyük fark var, aman ha Neslişah Sultan gibi biri asla öyle bir laf etmez.

    Hazinei hassa hanedan ailesinin tahsisatıdır.

    Kardeş katli dolayısı ile çoğalamayan osmanoğlu 1600den sonra kardeş katli olmaması sebebi ile genişleyince hassada genişler doğal olarak.

    Töre gereği üzerindeki tebaa dahil tüm mülk yani devlet hanedan malı olduğu için ayrıca mal edinemezler mirasları devlettir.

    devlet hazinesi beytül mal hazinei amare diye geçer.

    Hanedan vasfı sona erdi demek taht sırasında değiliz anlamına gelir buda feragat dahi sayılmaz taht iddası ve ihtimali Osman Ertuğrul efendi ile birlikte yeryüzünden kalkmıştır osmanlı tahtı yeniden kurulsa dahi osmanoğlunun meşruiyeti yoktur.

    Aile zengin olmak ve şöhret yapmak istiyorsa cem sultanın sülalesine yanaşsın sanırım onların asalet ünvanı hala devam ediyor...

    Bu aileyi tanıyan sayan tek bir soy asalet ünvan sahibi yok gezegende ingiltere tac giyme törenine suudiler bile davet edildi bunları çağırmadılar mesela


    Hazine-i Hassa resmen devletindir. Aslen tacın malıdır; padişaha yani hükümdara yahut hanedana mahsus değildir, hükümdarın kullanımındadır. Padişahlar ise şehzadelik döneminde normal biri gibi mal edinebilirler, bunda bir kısıtlama yoktur.

    Ayrıca şu yanlışı tekrar etme. Neslişah Sultan, taht iddiasında değiliz falan dememiştir ve asla da öyle bir cümle kurmaz. Taht iddiasında değiliz demek ile hanedan vasfımız sona erdi, aileyiz demek arasında anlam açısından çok büyük fark vardır. Rahmetli Türkçeyi gayet iyi bilir ve kullanırdı, ikisinin farkını da bilip ona göre kullanmıştır.

    Bu arada resmen davet almamaları kadar normal birşey yok zira Osmanoğulları resmi bir hanedan değiller. Eğer tanışıklıkları var ise şahsen davet edilmişlerdir yahut edilmemişlerdir. Bunun tanınıp sayılmakla alakası yok; tüm dünya tanıyıp sayıyor ondan şüphen olmasın. Resmi bir unvanı olmayan birini, Osmanoğulları olarak çağıracak değiller pek tabii. Habsburglar da bu şekilde bir davet almadı ona bakarsan. Zira onlar da artık hanedan değil, aile. Onların da son resmi şehzadesi Otto Von Habsburg'du ve seneler önce öldü. Suud ailesi ise resmen hanedan konumunda. Haliyle, protokol gereği, resmi davet almaları kadar normal birşey olamaz.

    Şimdi devlet zaten mülk mülkte padişahın olduğu için sen boşa inat ediyorsun hazineihassa hanedanın tahsisatıdır hazineiamare bugünkü devlet hazinesi niteliğindedir bunda karışıklık yok.

    Şehzadeler mal edinir padişah olduklarında malları hassaya aktarılır diğerleri zaten katledildiklerinde mallar amareye iradedilir.
    Padişahın 1. derece ailesi gene mal edinemez fakat hassadan vakfiye ayırıp yönetebilir...

    Hanedan değiliz demek ne anlama gelir?
    Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi?
    Bırak Türk Töresi kut vs. dünyanın hiç bir yerinde meşruiyeti olmayan biri idarede idda edemez kan bağı yeterli olsaydı eğer cem sultanın soyunda prens ünvanı var hadi seni göriym vatikanda papanın vaftiz ettiği adamları al getir taht idda ettir.

    Seni ciddiye alıyorum sulandırma bak resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun.
    tudor ailesi taç giyme törenine ahbap çavuş olduklarını mı çağırıyor suudların işi neydi peki az düşün saçma sapan konuşup asabımı bozma benim dünya tanıyormuş slogan atsaydın birde kim tanıyor hani birtane göster.

    Habsburkların olayı başka onlar meşruiyetlerini kutsal kana bağlar ve bu sebepten mesela ingiltere tahtında varis kalmadığında veya varise üstün geldiklerinde meşru olarak aynı kandan geldikleri için hak talep edebilirler.

    Arkadaşım şuan Osmanoğlu ailesi diye bir hanedan var mı Türkiye'de ? Veya Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca herhangi bir hanedan mevcut oldu mu ? Suud hanedanı resmi bir hanedandır çünkü tahttadırlar, İngiltere kraliyet ailesi resmi bir hanedandır. Osmanoğulları, Habsburg, Romanov gibi aileler ise resmi bir hanedan değil, ailedirler zira ne taht zamanı doğmuş birer bireyleri ne de ülkede taht hakları vardır.
    Osmanoğlu ailesinin taht iddiası olduğunu nereden çıkardın ben onu anlamadım... Ayrıca bizim Osmanoğlu ailesi ile Habsburg aileleri çok yakın aile dostlarıdır. Keza Mısır için de aynı şey geçerlidir, Romanovlar'dan kalanlar için de geçerlidir, Fransa'da da gayet iyi bilinirler.

    Anlamadığın şey şu; hanedan olmak için tahtta hakkın olması yahut taht iddiasında bulunman gerekmiyor, hanedan demek hükümdar ailesi demektir.

    "Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi? "

    "resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun."

    Kendinle çelişme. Bir cümlede beyaz dediğine, sonraki cümlende siyah diyorsun, ben hangisine cevap vereyim ? Benim yazdığım şeyleri de iyi oku. Ben Osmanlı hanedanı yoktur gibi birşey söylemedim. Osmanoğlu ailesi, Ertuğrul Osman Osmanoğlu öldükten sonra hanedan vasfını kaybetmiştir. Hanedan vasfı da hükümdar soyu olmasından dolayıdır, Cumhuriyet döneminde saltanat idaresi mevcut olmadığı için resmi bir hanedan da değildir. Osmanlı döneminden bahseden yok...

    Ayrıca Hazine-i Hassa tacın malıdır, hükümdarın yönetimindedir diyen benim zaten... Öyle padişahın gelişigüzel kullanmak gibi bir hakkı da yoktur. Öyle olmuş olsa bir padişah ölünce bütün saray halkı bir gecede saraydan kapıdışarı edilip postalanmaz. Çünkü saraylar Hazine-i Hassa'ya aittir.

    Yok Neslişah Sultanla mısır son Şeyhzade Osman Ertuğrulla osmanlı hanedan sıfatını kaybettiler. hanedan yoksa taht kayıtları da yoktur.

    habsburg romanov tudor aynı kandan geldikleri için kutsal kan dolayısı ile taht varisidirler yani kraliçe elizabet tahtta olduğu için onların bu taht üzerinde hak talep etme hakları vardır yani ingiliz tahtının varislerine birşekilde üstün gelirlerse meşur olarak o tahta oturabilirler.
    osmanoğlunun hiç bir asalet ünvanı yok.

    Hanedan olmak için bir makamda hak idda etmen veya meşru makamın varisi olman gerekir.

    Ortada hükümdar ve varisleri öldükleri için hanedan değiller Neslişah Sultanda resmen artık hanedan değil aileyiz diyerek ilan etti. zira bu açıklama yapılana kadar beklenen hanedanız ve taht talep ediyoruz/edeceğizdir.

    Kendimle çelişmiyorum onlar benim iddam değil hak iddası ile alakalı senin söylediklerini çürütmek için sana soru soruyorum "resmi" "gayriresmi" hanedan diye bir tenımlama yaptınya hani ona istinaden.

    Hassa tacın malı falan değil hükümdar uktesine hazinei amareden ayrılan tahsisattır. Türk Töresinde devlet üzerinde yaşayanlar ile beraber Hükümdarın malı sayıldığından dolayı ayrıca mal edinemezler. Hükümdarın mirası direkt devlettir kardeş katlinin özü burada.
    Saraylar ikamet kısmı (lojman) eğitim ve idare mekanlarının toplamına deniyorsa hassaya değil amareye aittir lojman giderleri hassadan eğitim ve idare giderleri amareden karşılanır.


    @Tarihçi yetiş

    Arkadaşım herhangi bir ülkenin tacında hak iddia etmek seni hanedan falan yapmaz; hanedan olabilmen için hükümdar olman ve o soyun devam etmesi gerekir. Şunu bir anla artık yahu. Bir türlü anlamıyorsun ama hanedan olmak demek taht iddiasında bulunmak demek değildir. Habsburg Otto ölene kadar hanedan olmasına rağmen Avusturya'da taht hakkından feragat etmişti. Yani ortada taht olmasına gerek yok.

    Resmisi gayrisi diye bir tanımlama yapmadım; Osmanoğlu ailesi resmen bir hanedan olmadığı için, resmi bir davet almaz, protokol kurallarına göre böyledir diyorum. Osmanoğlu ailesinin resmen hanedan olabilmesi için ortada saltanat olması gerekiyor. Yahut batılı anlayışıyla "bir asalet unvanı" sahibi olması gerekiyor. Bunu anlatmaya çalışıyorum.

    Ayrıca Allah aşkına şu inadından vazgeç artık. Saraylar gibi lojmanların idaresi, Hazine-i Hassa içerisindedir. Bunun Türk töresiyle falan alakası yok zira bu sistem önceki Türk devletlerinde yok ve tacın malıdır, tam anlamı da budur. En basitinden İslam Ansiklopedisi'ne bir bakıver:http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=170137

    Bu arada Tarihçi'yi çağırmana gerek yok. Osmanlı tarihçisi değil, derslerde anlatmadılarsa bilmiyordur da.

    Hanedan olabilmek için ortada bir hükümdarlık makamı ve o makamın sahibinin soyu olması gerekir o makam ortadan kalktığında veya kaptırıldığında hanedanlıkta biter. resmi veya gayriresmisi olmaz meşru gayrimeşrusu olur.

    Hanedan olmak demek doğuştan hak sahibi olmak demektir imparator hanedanı imparatorluk idda veya meşruiyetini yitirirse hanedan değil aile olur. Cumhuriyetten sonra sürgün edilmelerinin sebebi de budur çünkü mevcut nesil halk nazarında meşrudur ve idda sahibidir.

    Batıdaki ile Türk Töresini harman etmemek lazım bizim hanedanın meşruieti kut inancından gelir feragat edilemez onlarınki yani örnekteki ottonın meşruiyeti kutsal kan olduğu için feragat etmesi sıradan çekilmesi anlamına gelir.

    Peki eltıncon hanedan mı?

    Hazinei hassa sadece ve sadece hükümdarın tahsisatıdır ve amareden ayrılır hassadan nakit olarak mülk edinebilir ölünce buda amareye irad edilir. bunun haricinde saray değil parmağındaki yüzük dahi devlet malı yani amareye kalır. hükümdarın mirası topyekün devlettir ayrıca hassa değildir.

    Saray dediğimiz idare merkezi eğitim kışla lojmanlartın bulunduğu bina teşkilatı ise (Topkapı)
    tüm hanedan mensubunun kaldığı daireler amareye aittir bakımı amareden işletme masrafları hassadan karşılanır. cariye maaşları dahil.

    İlla sözlük anlamını mı koyalım buraya...
    http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=HANEDAN

    "Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile"
    "Belli ve köklü bir soydan gelen, soylu"

    Son şehzade yani taht zamanı doğan son kişi ölene kadar hanedan kavramı devam eder. Sözlük manası dahi ortada olan birşeyin neyine itiraz ediyorsun gerçekten anlaşılabilir gibi değil. Ayrıca resmiyet ayrıdır, meşruluk ayrıdır, birbirinden tamamen uzak kavramlardır. Unvan sahibi kimse o resmi olandır.

    Avrupa'da da kutsal kan diye birşey yoktur. Olamaz da zira Avrupa'da hanedanlar değişir, ülke sabittir. Bizde ise ülke, hanedana bağlıdır anlayışı mevcuttur. 8 ülkenin hükümdar ailesinin soyu Victoria'dan geldiği için veraset savaşları çıkmıştır. Otto Von Habsburg da taht sırasından falan çekilmedi, Habsburg olarak Avusturya tahtından feragat ettiler. Çünkü ailenin başka türlü Avusturya'ya girme şansı yoktu... Taht sırasından çekilecek olsa Macaristan tahtından da feragat eder, kendinden sonrakilere bırakırdı. Saltanat zamanı doğan son erkek evlat olduğu için öyle bir durum olmadı, Macaristan tahtından da feragat etmedi, ölene kadar Macaristan üzerinde hak iddiasını sürdürdü. Bizde ise böyle birşey olmadı; Halife Abdülmecid siyaset üzerine ufak bir kitap çıkarıp taht iddiasında bulunmuş, ondan sonra gelen hiç kimse, Türkiye üzerinde hiçbir taht iddiasında bulunmamıştır.

    Ayrıca İslam Ansiklopedisi maddesi koydum, ona bile itiraz ediyorsun ya pes...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit

    Türkiyeye ne faydası varmış dedesinin?

    Mühendis mi?

    Doktor mu?

    Bir ağaç dikmiş mi?

    O resimdeki altın kadehte çok kan içmiştir dedesi.



    1600den beri kardeş katli yok osmanoğlu çoğaldıda çoğaldı boğazdaki yalıların çoğu bunlara ait sıralı sıcak sudan soğuk suya deymedielleri koca sülale oldu cephede savaşmış bir subayda mı çıkartamadı?

    Bi dakka, yani bunlar damızlık mı büyüyorlar? Anlamadım. Ne işe yarıyorlar? O zamanki nüfus yetmiyor muymuş?

    Damızlık hazineden tahsisatla saraya akraba tüccarlara torpille büyük servetler yaptılar. daha bu ada neyki istanbul anadoluda nerede kazançlı karlı topraklar var bunlara tapulu amaç bence şu Türkiye Cumhuriyeti bunlaın malına el koydu saltanattanda kovdu ya maları alırsa tahtada sahip çıkacak bunların büyükleri denedi zamanında ingilizlere malımızı kurtarmamıza yardım edin çıkan petrolü mahsülü size satalım diye anlaşmaları çıktı ortaya.


    Bunları Neslişah Sultanla son Şehzade Osman Ertuğrul Efendi yıllarca zapt etti neler çektirmişler o insanlara hatta osman Ertuğrul efendi öldüğünde Neslşah Sultan saray protokollerini bilen son Şeyhzade öldü artk ailenin taht iddası olamaz diye

    Mesajın anlamı doğru ama içeriğinde bazı yanlışlar var:

    Sarayda kimsenin hiçbir zaman serveti falan olmadı. Aksine, saraylar vs. gibi yerler zaten padişahların yahut hanedanın değil, devletin yani tacın malıdır, hiçbir hükümdarın şahsi malı değildir. Son dönemde Abdülhamid zekice bir iş yaptı. O dönem diğer şehzadeler, aldıkları maaşları günlük işlerde kullanırken o gitti borsada oynayıp kar yaptı ve yatırımları sonucunda da bazı bölgeleri kendi adına kaydettirdi. Hükümdarlığı zamanında da ileride olabilecek bazı sıkıntılar nedeniyle örneğin Musul vs. gibi bazı bölgeleri satın alarak şahsi malı haline çevirdi. İş burada kalsaydı, bu kişi gayet haklı olacaktı zira dedesinin malı olmuş olacaktı. Yani tapusu dedesinin üzerine olan, dedesinin şahsi malı olan mirasını, gayet haklı olarak talep ediyor olacaktı. Fakat Sultan Reşad, bu arazileri ve malları tekrar devlete, Hazine-i Hassa'ya devrettiği için, devredilmemiş nadir birkaç yer dışında böyle bir hakları yok zira Hazine-i Hassa malı olan herşey Cumhuriyet ile beraber millete yani Cumhuriyete intikal etmiştir.

    Neslişah Sultan ile ilgili olarak söylediklerin doğru yalnız orada mutlaka düzeltmen gereken bir yer var: Neslişah Sultan gibi biri hiçbir zaman taht iddiamız kalmamıştır gibi bir laf etmez. Orada dediği şey şuydu: Sarayda doğan, saray defterine kayıtlı son şehzade de artık vefat ettiğine göre artık hanedan değiliz, hanedan vasfımız sona erdi fakat büyük bir aile olarak varlığımızı devam ettireceğiz.
    Artık hanedan değil aileyiz demek ile taht iddiası ortadan kalkmıştır lafı arasında çok büyük fark var, aman ha Neslişah Sultan gibi biri asla öyle bir laf etmez.

    Hazinei hassa hanedan ailesinin tahsisatıdır.

    Kardeş katli dolayısı ile çoğalamayan osmanoğlu 1600den sonra kardeş katli olmaması sebebi ile genişleyince hassada genişler doğal olarak.

    Töre gereği üzerindeki tebaa dahil tüm mülk yani devlet hanedan malı olduğu için ayrıca mal edinemezler mirasları devlettir.

    devlet hazinesi beytül mal hazinei amare diye geçer.

    Hanedan vasfı sona erdi demek taht sırasında değiliz anlamına gelir buda feragat dahi sayılmaz taht iddası ve ihtimali Osman Ertuğrul efendi ile birlikte yeryüzünden kalkmıştır osmanlı tahtı yeniden kurulsa dahi osmanoğlunun meşruiyeti yoktur.

    Aile zengin olmak ve şöhret yapmak istiyorsa cem sultanın sülalesine yanaşsın sanırım onların asalet ünvanı hala devam ediyor...

    Bu aileyi tanıyan sayan tek bir soy asalet ünvan sahibi yok gezegende ingiltere tac giyme törenine suudiler bile davet edildi bunları çağırmadılar mesela


    Hazine-i Hassa resmen devletindir. Aslen tacın malıdır; padişaha yani hükümdara yahut hanedana mahsus değildir, hükümdarın kullanımındadır. Padişahlar ise şehzadelik döneminde normal biri gibi mal edinebilirler, bunda bir kısıtlama yoktur.

    Ayrıca şu yanlışı tekrar etme. Neslişah Sultan, taht iddiasında değiliz falan dememiştir ve asla da öyle bir cümle kurmaz. Taht iddiasında değiliz demek ile hanedan vasfımız sona erdi, aileyiz demek arasında anlam açısından çok büyük fark vardır. Rahmetli Türkçeyi gayet iyi bilir ve kullanırdı, ikisinin farkını da bilip ona göre kullanmıştır.

    Bu arada resmen davet almamaları kadar normal birşey yok zira Osmanoğulları resmi bir hanedan değiller. Eğer tanışıklıkları var ise şahsen davet edilmişlerdir yahut edilmemişlerdir. Bunun tanınıp sayılmakla alakası yok; tüm dünya tanıyıp sayıyor ondan şüphen olmasın. Resmi bir unvanı olmayan birini, Osmanoğulları olarak çağıracak değiller pek tabii. Habsburglar da bu şekilde bir davet almadı ona bakarsan. Zira onlar da artık hanedan değil, aile. Onların da son resmi şehzadesi Otto Von Habsburg'du ve seneler önce öldü. Suud ailesi ise resmen hanedan konumunda. Haliyle, protokol gereği, resmi davet almaları kadar normal birşey olamaz.

    Şimdi devlet zaten mülk mülkte padişahın olduğu için sen boşa inat ediyorsun hazineihassa hanedanın tahsisatıdır hazineiamare bugünkü devlet hazinesi niteliğindedir bunda karışıklık yok.

    Şehzadeler mal edinir padişah olduklarında malları hassaya aktarılır diğerleri zaten katledildiklerinde mallar amareye iradedilir.
    Padişahın 1. derece ailesi gene mal edinemez fakat hassadan vakfiye ayırıp yönetebilir...

    Hanedan değiliz demek ne anlama gelir?
    Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi?
    Bırak Türk Töresi kut vs. dünyanın hiç bir yerinde meşruiyeti olmayan biri idarede idda edemez kan bağı yeterli olsaydı eğer cem sultanın soyunda prens ünvanı var hadi seni göriym vatikanda papanın vaftiz ettiği adamları al getir taht idda ettir.

    Seni ciddiye alıyorum sulandırma bak resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun.
    tudor ailesi taç giyme törenine ahbap çavuş olduklarını mı çağırıyor suudların işi neydi peki az düşün saçma sapan konuşup asabımı bozma benim dünya tanıyormuş slogan atsaydın birde kim tanıyor hani birtane göster.

    Habsburkların olayı başka onlar meşruiyetlerini kutsal kana bağlar ve bu sebepten mesela ingiltere tahtında varis kalmadığında veya varise üstün geldiklerinde meşru olarak aynı kandan geldikleri için hak talep edebilirler.

    Arkadaşım şuan Osmanoğlu ailesi diye bir hanedan var mı Türkiye'de ? Veya Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca herhangi bir hanedan mevcut oldu mu ? Suud hanedanı resmi bir hanedandır çünkü tahttadırlar, İngiltere kraliyet ailesi resmi bir hanedandır. Osmanoğulları, Habsburg, Romanov gibi aileler ise resmi bir hanedan değil, ailedirler zira ne taht zamanı doğmuş birer bireyleri ne de ülkede taht hakları vardır.
    Osmanoğlu ailesinin taht iddiası olduğunu nereden çıkardın ben onu anlamadım... Ayrıca bizim Osmanoğlu ailesi ile Habsburg aileleri çok yakın aile dostlarıdır. Keza Mısır için de aynı şey geçerlidir, Romanovlar'dan kalanlar için de geçerlidir, Fransa'da da gayet iyi bilinirler.

    Anlamadığın şey şu; hanedan olmak için tahtta hakkın olması yahut taht iddiasında bulunman gerekmiyor, hanedan demek hükümdar ailesi demektir.

    "Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi? "

    "resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun."

    Kendinle çelişme. Bir cümlede beyaz dediğine, sonraki cümlende siyah diyorsun, ben hangisine cevap vereyim ? Benim yazdığım şeyleri de iyi oku. Ben Osmanlı hanedanı yoktur gibi birşey söylemedim. Osmanoğlu ailesi, Ertuğrul Osman Osmanoğlu öldükten sonra hanedan vasfını kaybetmiştir. Hanedan vasfı da hükümdar soyu olmasından dolayıdır, Cumhuriyet döneminde saltanat idaresi mevcut olmadığı için resmi bir hanedan da değildir. Osmanlı döneminden bahseden yok...

    Ayrıca Hazine-i Hassa tacın malıdır, hükümdarın yönetimindedir diyen benim zaten... Öyle padişahın gelişigüzel kullanmak gibi bir hakkı da yoktur. Öyle olmuş olsa bir padişah ölünce bütün saray halkı bir gecede saraydan kapıdışarı edilip postalanmaz. Çünkü saraylar Hazine-i Hassa'ya aittir.

    Yok Neslişah Sultanla mısır son Şeyhzade Osman Ertuğrulla osmanlı hanedan sıfatını kaybettiler. hanedan yoksa taht kayıtları da yoktur.

    habsburg romanov tudor aynı kandan geldikleri için kutsal kan dolayısı ile taht varisidirler yani kraliçe elizabet tahtta olduğu için onların bu taht üzerinde hak talep etme hakları vardır yani ingiliz tahtının varislerine birşekilde üstün gelirlerse meşur olarak o tahta oturabilirler.
    osmanoğlunun hiç bir asalet ünvanı yok.

    Hanedan olmak için bir makamda hak idda etmen veya meşru makamın varisi olman gerekir.

    Ortada hükümdar ve varisleri öldükleri için hanedan değiller Neslişah Sultanda resmen artık hanedan değil aileyiz diyerek ilan etti. zira bu açıklama yapılana kadar beklenen hanedanız ve taht talep ediyoruz/edeceğizdir.

    Kendimle çelişmiyorum onlar benim iddam değil hak iddası ile alakalı senin söylediklerini çürütmek için sana soru soruyorum "resmi" "gayriresmi" hanedan diye bir tenımlama yaptınya hani ona istinaden.

    Hassa tacın malı falan değil hükümdar uktesine hazinei amareden ayrılan tahsisattır. Türk Töresinde devlet üzerinde yaşayanlar ile beraber Hükümdarın malı sayıldığından dolayı ayrıca mal edinemezler. Hükümdarın mirası direkt devlettir kardeş katlinin özü burada.
    Saraylar ikamet kısmı (lojman) eğitim ve idare mekanlarının toplamına deniyorsa hassaya değil amareye aittir lojman giderleri hassadan eğitim ve idare giderleri amareden karşılanır.


    @Tarihçi yetiş

    Arkadaşım herhangi bir ülkenin tacında hak iddia etmek seni hanedan falan yapmaz; hanedan olabilmen için hükümdar olman ve o soyun devam etmesi gerekir. Şunu bir anla artık yahu. Bir türlü anlamıyorsun ama hanedan olmak demek taht iddiasında bulunmak demek değildir. Habsburg Otto ölene kadar hanedan olmasına rağmen Avusturya'da taht hakkından feragat etmişti. Yani ortada taht olmasına gerek yok.

    Resmisi gayrisi diye bir tanımlama yapmadım; Osmanoğlu ailesi resmen bir hanedan olmadığı için, resmi bir davet almaz, protokol kurallarına göre böyledir diyorum. Osmanoğlu ailesinin resmen hanedan olabilmesi için ortada saltanat olması gerekiyor. Yahut batılı anlayışıyla "bir asalet unvanı" sahibi olması gerekiyor. Bunu anlatmaya çalışıyorum.

    Ayrıca Allah aşkına şu inadından vazgeç artık. Saraylar gibi lojmanların idaresi, Hazine-i Hassa içerisindedir. Bunun Türk töresiyle falan alakası yok zira bu sistem önceki Türk devletlerinde yok ve tacın malıdır, tam anlamı da budur. En basitinden İslam Ansiklopedisi'ne bir bakıver:http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=170137

    Bu arada Tarihçi'yi çağırmana gerek yok. Osmanlı tarihçisi değil, derslerde anlatmadılarsa bilmiyordur da.

    Hanedan olabilmek için ortada bir hükümdarlık makamı ve o makamın sahibinin soyu olması gerekir o makam ortadan kalktığında veya kaptırıldığında hanedanlıkta biter. resmi veya gayriresmisi olmaz meşru gayrimeşrusu olur.

    Hanedan olmak demek doğuştan hak sahibi olmak demektir imparator hanedanı imparatorluk idda veya meşruiyetini yitirirse hanedan değil aile olur. Cumhuriyetten sonra sürgün edilmelerinin sebebi de budur çünkü mevcut nesil halk nazarında meşrudur ve idda sahibidir.

    Batıdaki ile Türk Töresini harman etmemek lazım bizim hanedanın meşruieti kut inancından gelir feragat edilemez onlarınki yani örnekteki ottonın meşruiyeti kutsal kan olduğu için feragat etmesi sıradan çekilmesi anlamına gelir.

    Peki eltıncon hanedan mı?

    Hazinei hassa sadece ve sadece hükümdarın tahsisatıdır ve amareden ayrılır hassadan nakit olarak mülk edinebilir ölünce buda amareye irad edilir. bunun haricinde saray değil parmağındaki yüzük dahi devlet malı yani amareye kalır. hükümdarın mirası topyekün devlettir ayrıca hassa değildir.

    Saray dediğimiz idare merkezi eğitim kışla lojmanlartın bulunduğu bina teşkilatı ise (Topkapı)
    tüm hanedan mensubunun kaldığı daireler amareye aittir bakımı amareden işletme masrafları hassadan karşılanır. cariye maaşları dahil.

    İlla sözlük anlamını mı koyalım buraya...
    http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=HANEDAN

    "Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile"
    "Belli ve köklü bir soydan gelen, soylu"

    Son şehzade yani taht zamanı doğan son kişi ölene kadar hanedan kavramı devam eder. Sözlük manası dahi ortada olan birşeyin neyine itiraz ediyorsun gerçekten anlaşılabilir gibi değil. Ayrıca resmiyet ayrıdır, meşruluk ayrıdır, birbirinden tamamen uzak kavramlardır. Unvan sahibi kimse o resmi olandır.

    Avrupa'da da kutsal kan diye birşey yoktur. Olamaz da zira Avrupa'da hanedanlar değişir, ülke sabittir. Bizde ise ülke, hanedana bağlıdır anlayışı mevcuttur. 8 ülkenin hükümdar ailesinin soyu Victoria'dan geldiği için veraset savaşları çıkmıştır. Otto Von Habsburg da taht sırasından falan çekilmedi, Habsburg olarak Avusturya tahtından feragat ettiler. Çünkü ailenin başka türlü Avusturya'ya girme şansı yoktu... Taht sırasından çekilecek olsa Macaristan tahtından da feragat eder, kendinden sonrakilere bırakırdı. Saltanat zamanı doğan son erkek evlat olduğu için öyle bir durum olmadı, Macaristan tahtından da feragat etmedi, ölene kadar Macaristan üzerinde hak iddiasını sürdürdü. Bizde ise böyle birşey olmadı; Halife Abdülmecid siyaset üzerine ufak bir kitap çıkarıp taht iddiasında bulunmuş, ondan sonra gelen hiç kimse, Türkiye üzerinde hiçbir taht iddiasında bulunmamıştır.

    Ayrıca İslam Ansiklopedisi maddesi koydum, ona bile itiraz ediyorsun ya pes...

    Bir toprak ağasının uydurğu veya bir şirketin sahipleride hanedan olarak adlandırılabilir fakat burada konu ayrıca kendine ait hukuku bulunan hükümdar uyruğu o sözlükteki tanım genel.

    Baştan 3. paragfraftaki ilk kanaatine itiraz etmiyorum benim savunduğum o meşru şehzade öldüğünde kalan aile breylerlerinin hükmetme ihtimali ortadan kalktığı için tıpkı Neslişah Sultanın belirttiği gibi hanedan sıfatından çıktılar.
    ayrıca bir şirket kurup o şirketin hanedanı olabilirler ama bunun o şirket özelinde ve o şirket ile alakalı kişiler üzerinde geçerliliği vardır.
    Resmiyet ve meşruiyet kavram olarak ayrı değildir biri meşru değilse resmide olamaz.

    Avrupada meşruiyet kutsal kan iddası ve isbatı ile mümkündür kendin bile aynı cümlede söylüyorsun viktorya soyundan geldikleri için diye. Batının hanedanının 2 ana akımı vardır 1. kutsal roma imparatorlarının kanı 2. Hz. İsanın kanı.
    Ottonun feragat etmeden ülkeye girememesinin feragat etmediği macaristan tahtında hak iddası ile alakalı düşünmeni tavsiye derim.

    Bizde kut inancı vardır devleti yönetme yetkisini Tanrı verir feragat veya imtina etmek yoktur ya hükümdarlığı kabul edersin ya senden sonraki hükümdara gölge etmemen için etkisiz hale getirilirsin.

    Koyduğun ansikopedi yanlış.




  • aga osmanlı has torunları vatan millet devlet sevgisilerini toprak isteyerek çok güzel gösteriyorlar mal mülk peşindeler her beşer gibi bunlarda paranın ve keyfin peşindeler dedesinin vatana verdiği zararları karşılayacakmı acaba kendisi.....
    osmanlıda sevmediğim tarafı padişahların yabancılarla evlenmesi idi Türk ırkını melez ettiler birde elin ingilizi ile kaçtı anlaştı diyoruz ama bunların anne tarafından akrabası oluyor keşke bu yabancı eş muhabbeti osmanlıda hiç olmasaydı yazık ettiler Türklüğe ve devlete ....
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Maggese


    quote:

    Orijinalden alıntı: Mimisbrunn


    quote:

    Orijinalden alıntı: Maggese

    En azından milletvekili olmalı bu kadın, iade-i itibar sebebiyle

    Katılıyorum tapuyu asıl sahiplerine de teslim etmeliyiz

    O kadarına katılmıyorum. Keşke imkan olsa bende Osmanoğlu soyundan biriyle evlensem

    Çeyiz diye senden topkapı sarayını isterler bunlar alışmış birilerinin sırtından geçinmeye bakmıyormusun yastık kılıfı tesbih satmaya çalışıyor monarşi geri gelsin istiyor e tabi başada kendini tavsiye edecek




  • quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Maggese


    quote:

    Orijinalden alıntı: Mimisbrunn


    quote:

    Orijinalden alıntı: Maggese

    En azından milletvekili olmalı bu kadın, iade-i itibar sebebiyle

    Katılıyorum tapuyu asıl sahiplerine de teslim etmeliyiz

    O kadarına katılmıyorum. Keşke imkan olsa bende Osmanoğlu soyundan biriyle evlensem

    Çeyiz diye senden topkapı sarayını isterler bunlar alışmış birilerinin sırtından geçinmeye bakmıyormusun yastık kılıfı tesbih satmaya çalışıyor monarşi geri gelsin istiyor e tabi başada kendini tavsiye edecek

    Bu durumda bende paşa falan olurum belki, giderim hareme temiz hava alırım.




  • O ada kalmadi da dinazor adasi versek. Buyrun Sultanim
     Padişah Torunu Galatasaray Adasını İstiyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ali222 -- 3 Şubat 2017; 16:0:55 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne demek tabi sultanım yalnız biz yıllarca Osmanlının borçlarını ödedik o ne olacak?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • PAdişahın torununa sesleniyorum. Yahşi batı filmindeki repliği izle: Tuttuğunu koparan bir insana benziyorsun. ALIRSIN ALIRSIN
  • quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit

    Türkiyeye ne faydası varmış dedesinin?

    Mühendis mi?

    Doktor mu?

    Bir ağaç dikmiş mi?

    O resimdeki altın kadehte çok kan içmiştir dedesi.



    1600den beri kardeş katli yok osmanoğlu çoğaldıda çoğaldı boğazdaki yalıların çoğu bunlara ait sıralı sıcak sudan soğuk suya deymedielleri koca sülale oldu cephede savaşmış bir subayda mı çıkartamadı?

    Bi dakka, yani bunlar damızlık mı büyüyorlar? Anlamadım. Ne işe yarıyorlar? O zamanki nüfus yetmiyor muymuş?

    Damızlık hazineden tahsisatla saraya akraba tüccarlara torpille büyük servetler yaptılar. daha bu ada neyki istanbul anadoluda nerede kazançlı karlı topraklar var bunlara tapulu amaç bence şu Türkiye Cumhuriyeti bunlaın malına el koydu saltanattanda kovdu ya maları alırsa tahtada sahip çıkacak bunların büyükleri denedi zamanında ingilizlere malımızı kurtarmamıza yardım edin çıkan petrolü mahsülü size satalım diye anlaşmaları çıktı ortaya.


    Bunları Neslişah Sultanla son Şehzade Osman Ertuğrul Efendi yıllarca zapt etti neler çektirmişler o insanlara hatta osman Ertuğrul efendi öldüğünde Neslşah Sultan saray protokollerini bilen son Şeyhzade öldü artk ailenin taht iddası olamaz diye

    Mesajın anlamı doğru ama içeriğinde bazı yanlışlar var:

    Sarayda kimsenin hiçbir zaman serveti falan olmadı. Aksine, saraylar vs. gibi yerler zaten padişahların yahut hanedanın değil, devletin yani tacın malıdır, hiçbir hükümdarın şahsi malı değildir. Son dönemde Abdülhamid zekice bir iş yaptı. O dönem diğer şehzadeler, aldıkları maaşları günlük işlerde kullanırken o gitti borsada oynayıp kar yaptı ve yatırımları sonucunda da bazı bölgeleri kendi adına kaydettirdi. Hükümdarlığı zamanında da ileride olabilecek bazı sıkıntılar nedeniyle örneğin Musul vs. gibi bazı bölgeleri satın alarak şahsi malı haline çevirdi. İş burada kalsaydı, bu kişi gayet haklı olacaktı zira dedesinin malı olmuş olacaktı. Yani tapusu dedesinin üzerine olan, dedesinin şahsi malı olan mirasını, gayet haklı olarak talep ediyor olacaktı. Fakat Sultan Reşad, bu arazileri ve malları tekrar devlete, Hazine-i Hassa'ya devrettiği için, devredilmemiş nadir birkaç yer dışında böyle bir hakları yok zira Hazine-i Hassa malı olan herşey Cumhuriyet ile beraber millete yani Cumhuriyete intikal etmiştir.

    Neslişah Sultan ile ilgili olarak söylediklerin doğru yalnız orada mutlaka düzeltmen gereken bir yer var: Neslişah Sultan gibi biri hiçbir zaman taht iddiamız kalmamıştır gibi bir laf etmez. Orada dediği şey şuydu: Sarayda doğan, saray defterine kayıtlı son şehzade de artık vefat ettiğine göre artık hanedan değiliz, hanedan vasfımız sona erdi fakat büyük bir aile olarak varlığımızı devam ettireceğiz.
    Artık hanedan değil aileyiz demek ile taht iddiası ortadan kalkmıştır lafı arasında çok büyük fark var, aman ha Neslişah Sultan gibi biri asla öyle bir laf etmez.

    Hazinei hassa hanedan ailesinin tahsisatıdır.

    Kardeş katli dolayısı ile çoğalamayan osmanoğlu 1600den sonra kardeş katli olmaması sebebi ile genişleyince hassada genişler doğal olarak.

    Töre gereği üzerindeki tebaa dahil tüm mülk yani devlet hanedan malı olduğu için ayrıca mal edinemezler mirasları devlettir.

    devlet hazinesi beytül mal hazinei amare diye geçer.

    Hanedan vasfı sona erdi demek taht sırasında değiliz anlamına gelir buda feragat dahi sayılmaz taht iddası ve ihtimali Osman Ertuğrul efendi ile birlikte yeryüzünden kalkmıştır osmanlı tahtı yeniden kurulsa dahi osmanoğlunun meşruiyeti yoktur.

    Aile zengin olmak ve şöhret yapmak istiyorsa cem sultanın sülalesine yanaşsın sanırım onların asalet ünvanı hala devam ediyor...

    Bu aileyi tanıyan sayan tek bir soy asalet ünvan sahibi yok gezegende ingiltere tac giyme törenine suudiler bile davet edildi bunları çağırmadılar mesela


    Hazine-i Hassa resmen devletindir. Aslen tacın malıdır; padişaha yani hükümdara yahut hanedana mahsus değildir, hükümdarın kullanımındadır. Padişahlar ise şehzadelik döneminde normal biri gibi mal edinebilirler, bunda bir kısıtlama yoktur.

    Ayrıca şu yanlışı tekrar etme. Neslişah Sultan, taht iddiasında değiliz falan dememiştir ve asla da öyle bir cümle kurmaz. Taht iddiasında değiliz demek ile hanedan vasfımız sona erdi, aileyiz demek arasında anlam açısından çok büyük fark vardır. Rahmetli Türkçeyi gayet iyi bilir ve kullanırdı, ikisinin farkını da bilip ona göre kullanmıştır.

    Bu arada resmen davet almamaları kadar normal birşey yok zira Osmanoğulları resmi bir hanedan değiller. Eğer tanışıklıkları var ise şahsen davet edilmişlerdir yahut edilmemişlerdir. Bunun tanınıp sayılmakla alakası yok; tüm dünya tanıyıp sayıyor ondan şüphen olmasın. Resmi bir unvanı olmayan birini, Osmanoğulları olarak çağıracak değiller pek tabii. Habsburglar da bu şekilde bir davet almadı ona bakarsan. Zira onlar da artık hanedan değil, aile. Onların da son resmi şehzadesi Otto Von Habsburg'du ve seneler önce öldü. Suud ailesi ise resmen hanedan konumunda. Haliyle, protokol gereği, resmi davet almaları kadar normal birşey olamaz.

    Şimdi devlet zaten mülk mülkte padişahın olduğu için sen boşa inat ediyorsun hazineihassa hanedanın tahsisatıdır hazineiamare bugünkü devlet hazinesi niteliğindedir bunda karışıklık yok.

    Şehzadeler mal edinir padişah olduklarında malları hassaya aktarılır diğerleri zaten katledildiklerinde mallar amareye iradedilir.
    Padişahın 1. derece ailesi gene mal edinemez fakat hassadan vakfiye ayırıp yönetebilir...

    Hanedan değiliz demek ne anlama gelir?
    Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi?
    Bırak Türk Töresi kut vs. dünyanın hiç bir yerinde meşruiyeti olmayan biri idarede idda edemez kan bağı yeterli olsaydı eğer cem sultanın soyunda prens ünvanı var hadi seni göriym vatikanda papanın vaftiz ettiği adamları al getir taht idda ettir.

    Seni ciddiye alıyorum sulandırma bak resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun.
    tudor ailesi taç giyme törenine ahbap çavuş olduklarını mı çağırıyor suudların işi neydi peki az düşün saçma sapan konuşup asabımı bozma benim dünya tanıyormuş slogan atsaydın birde kim tanıyor hani birtane göster.

    Habsburkların olayı başka onlar meşruiyetlerini kutsal kana bağlar ve bu sebepten mesela ingiltere tahtında varis kalmadığında veya varise üstün geldiklerinde meşru olarak aynı kandan geldikleri için hak talep edebilirler.

    Arkadaşım şuan Osmanoğlu ailesi diye bir hanedan var mı Türkiye'de ? Veya Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca herhangi bir hanedan mevcut oldu mu ? Suud hanedanı resmi bir hanedandır çünkü tahttadırlar, İngiltere kraliyet ailesi resmi bir hanedandır. Osmanoğulları, Habsburg, Romanov gibi aileler ise resmi bir hanedan değil, ailedirler zira ne taht zamanı doğmuş birer bireyleri ne de ülkede taht hakları vardır.
    Osmanoğlu ailesinin taht iddiası olduğunu nereden çıkardın ben onu anlamadım... Ayrıca bizim Osmanoğlu ailesi ile Habsburg aileleri çok yakın aile dostlarıdır. Keza Mısır için de aynı şey geçerlidir, Romanovlar'dan kalanlar için de geçerlidir, Fransa'da da gayet iyi bilinirler.

    Anlamadığın şey şu; hanedan olmak için tahtta hakkın olması yahut taht iddiasında bulunman gerekmiyor, hanedan demek hükümdar ailesi demektir.

    "Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi? "

    "resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun."

    Kendinle çelişme. Bir cümlede beyaz dediğine, sonraki cümlende siyah diyorsun, ben hangisine cevap vereyim ? Benim yazdığım şeyleri de iyi oku. Ben Osmanlı hanedanı yoktur gibi birşey söylemedim. Osmanoğlu ailesi, Ertuğrul Osman Osmanoğlu öldükten sonra hanedan vasfını kaybetmiştir. Hanedan vasfı da hükümdar soyu olmasından dolayıdır, Cumhuriyet döneminde saltanat idaresi mevcut olmadığı için resmi bir hanedan da değildir. Osmanlı döneminden bahseden yok...

    Ayrıca Hazine-i Hassa tacın malıdır, hükümdarın yönetimindedir diyen benim zaten... Öyle padişahın gelişigüzel kullanmak gibi bir hakkı da yoktur. Öyle olmuş olsa bir padişah ölünce bütün saray halkı bir gecede saraydan kapıdışarı edilip postalanmaz. Çünkü saraylar Hazine-i Hassa'ya aittir.

    Yok Neslişah Sultanla mısır son Şeyhzade Osman Ertuğrulla osmanlı hanedan sıfatını kaybettiler. hanedan yoksa taht kayıtları da yoktur.

    habsburg romanov tudor aynı kandan geldikleri için kutsal kan dolayısı ile taht varisidirler yani kraliçe elizabet tahtta olduğu için onların bu taht üzerinde hak talep etme hakları vardır yani ingiliz tahtının varislerine birşekilde üstün gelirlerse meşur olarak o tahta oturabilirler.
    osmanoğlunun hiç bir asalet ünvanı yok.

    Hanedan olmak için bir makamda hak idda etmen veya meşru makamın varisi olman gerekir.

    Ortada hükümdar ve varisleri öldükleri için hanedan değiller Neslişah Sultanda resmen artık hanedan değil aileyiz diyerek ilan etti. zira bu açıklama yapılana kadar beklenen hanedanız ve taht talep ediyoruz/edeceğizdir.

    Kendimle çelişmiyorum onlar benim iddam değil hak iddası ile alakalı senin söylediklerini çürütmek için sana soru soruyorum "resmi" "gayriresmi" hanedan diye bir tenımlama yaptınya hani ona istinaden.

    Hassa tacın malı falan değil hükümdar uktesine hazinei amareden ayrılan tahsisattır. Türk Töresinde devlet üzerinde yaşayanlar ile beraber Hükümdarın malı sayıldığından dolayı ayrıca mal edinemezler. Hükümdarın mirası direkt devlettir kardeş katlinin özü burada.
    Saraylar ikamet kısmı (lojman) eğitim ve idare mekanlarının toplamına deniyorsa hassaya değil amareye aittir lojman giderleri hassadan eğitim ve idare giderleri amareden karşılanır.


    @Tarihçi yetiş

    Arkadaşım herhangi bir ülkenin tacında hak iddia etmek seni hanedan falan yapmaz; hanedan olabilmen için hükümdar olman ve o soyun devam etmesi gerekir. Şunu bir anla artık yahu. Bir türlü anlamıyorsun ama hanedan olmak demek taht iddiasında bulunmak demek değildir. Habsburg Otto ölene kadar hanedan olmasına rağmen Avusturya'da taht hakkından feragat etmişti. Yani ortada taht olmasına gerek yok.

    Resmisi gayrisi diye bir tanımlama yapmadım; Osmanoğlu ailesi resmen bir hanedan olmadığı için, resmi bir davet almaz, protokol kurallarına göre böyledir diyorum. Osmanoğlu ailesinin resmen hanedan olabilmesi için ortada saltanat olması gerekiyor. Yahut batılı anlayışıyla "bir asalet unvanı" sahibi olması gerekiyor. Bunu anlatmaya çalışıyorum.

    Ayrıca Allah aşkına şu inadından vazgeç artık. Saraylar gibi lojmanların idaresi, Hazine-i Hassa içerisindedir. Bunun Türk töresiyle falan alakası yok zira bu sistem önceki Türk devletlerinde yok ve tacın malıdır, tam anlamı da budur. En basitinden İslam Ansiklopedisi'ne bir bakıver:http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=170137

    Bu arada Tarihçi'yi çağırmana gerek yok. Osmanlı tarihçisi değil, derslerde anlatmadılarsa bilmiyordur da.

    Hanedan olabilmek için ortada bir hükümdarlık makamı ve o makamın sahibinin soyu olması gerekir o makam ortadan kalktığında veya kaptırıldığında hanedanlıkta biter. resmi veya gayriresmisi olmaz meşru gayrimeşrusu olur.

    Hanedan olmak demek doğuştan hak sahibi olmak demektir imparator hanedanı imparatorluk idda veya meşruiyetini yitirirse hanedan değil aile olur. Cumhuriyetten sonra sürgün edilmelerinin sebebi de budur çünkü mevcut nesil halk nazarında meşrudur ve idda sahibidir.

    Batıdaki ile Türk Töresini harman etmemek lazım bizim hanedanın meşruieti kut inancından gelir feragat edilemez onlarınki yani örnekteki ottonın meşruiyeti kutsal kan olduğu için feragat etmesi sıradan çekilmesi anlamına gelir.

    Peki eltıncon hanedan mı?

    Hazinei hassa sadece ve sadece hükümdarın tahsisatıdır ve amareden ayrılır hassadan nakit olarak mülk edinebilir ölünce buda amareye irad edilir. bunun haricinde saray değil parmağındaki yüzük dahi devlet malı yani amareye kalır. hükümdarın mirası topyekün devlettir ayrıca hassa değildir.

    Saray dediğimiz idare merkezi eğitim kışla lojmanlartın bulunduğu bina teşkilatı ise (Topkapı)
    tüm hanedan mensubunun kaldığı daireler amareye aittir bakımı amareden işletme masrafları hassadan karşılanır. cariye maaşları dahil.

    İlla sözlük anlamını mı koyalım buraya...
    http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=HANEDAN

    "Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile"
    "Belli ve köklü bir soydan gelen, soylu"

    Son şehzade yani taht zamanı doğan son kişi ölene kadar hanedan kavramı devam eder. Sözlük manası dahi ortada olan birşeyin neyine itiraz ediyorsun gerçekten anlaşılabilir gibi değil. Ayrıca resmiyet ayrıdır, meşruluk ayrıdır, birbirinden tamamen uzak kavramlardır. Unvan sahibi kimse o resmi olandır.

    Avrupa'da da kutsal kan diye birşey yoktur. Olamaz da zira Avrupa'da hanedanlar değişir, ülke sabittir. Bizde ise ülke, hanedana bağlıdır anlayışı mevcuttur. 8 ülkenin hükümdar ailesinin soyu Victoria'dan geldiği için veraset savaşları çıkmıştır. Otto Von Habsburg da taht sırasından falan çekilmedi, Habsburg olarak Avusturya tahtından feragat ettiler. Çünkü ailenin başka türlü Avusturya'ya girme şansı yoktu... Taht sırasından çekilecek olsa Macaristan tahtından da feragat eder, kendinden sonrakilere bırakırdı. Saltanat zamanı doğan son erkek evlat olduğu için öyle bir durum olmadı, Macaristan tahtından da feragat etmedi, ölene kadar Macaristan üzerinde hak iddiasını sürdürdü. Bizde ise böyle birşey olmadı; Halife Abdülmecid siyaset üzerine ufak bir kitap çıkarıp taht iddiasında bulunmuş, ondan sonra gelen hiç kimse, Türkiye üzerinde hiçbir taht iddiasında bulunmamıştır.

    Ayrıca İslam Ansiklopedisi maddesi koydum, ona bile itiraz ediyorsun ya pes...

    Bir toprak ağasının uydurğu veya bir şirketin sahipleride hanedan olarak adlandırılabilir fakat burada konu ayrıca kendine ait hukuku bulunan hükümdar uyruğu o sözlükteki tanım genel.

    Baştan 3. paragfraftaki ilk kanaatine itiraz etmiyorum benim savunduğum o meşru şehzade öldüğünde kalan aile breylerlerinin hükmetme ihtimali ortadan kalktığı için tıpkı Neslişah Sultanın belirttiği gibi hanedan sıfatından çıktılar.
    ayrıca bir şirket kurup o şirketin hanedanı olabilirler ama bunun o şirket özelinde ve o şirket ile alakalı kişiler üzerinde geçerliliği vardır.
    Resmiyet ve meşruiyet kavram olarak ayrı değildir biri meşru değilse resmide olamaz.

    Avrupada meşruiyet kutsal kan iddası ve isbatı ile mümkündür kendin bile aynı cümlede söylüyorsun viktorya soyundan geldikleri için diye. Batının hanedanının 2 ana akımı vardır 1. kutsal roma imparatorlarının kanı 2. Hz. İsanın kanı.
    Ottonun feragat etmeden ülkeye girememesinin feragat etmediği macaristan tahtında hak iddası ile alakalı düşünmeni tavsiye derim.

    Bizde kut inancı vardır devleti yönetme yetkisini Tanrı verir feragat veya imtina etmek yoktur ya hükümdarlığı kabul edersin ya senden sonraki hükümdara gölge etmemen için etkisiz hale getirilirsin.

    Koyduğun ansikopedi yanlış.

    Neyse abicim İslam Ansiklopedisi yanlış dedikten sonra tartışacak birşey kalmıyor. Avrupa'nın kutsal kanıyla başarılar.




  • Ataturk olmasa halimiz nasil olurmus



    Allah senden razi olsun Ataturk

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit


    quote:

    Orijinalden alıntı: wehrmacht


    quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit

    Türkiyeye ne faydası varmış dedesinin?

    Mühendis mi?

    Doktor mu?

    Bir ağaç dikmiş mi?

    O resimdeki altın kadehte çok kan içmiştir dedesi.



    1600den beri kardeş katli yok osmanoğlu çoğaldıda çoğaldı boğazdaki yalıların çoğu bunlara ait sıralı sıcak sudan soğuk suya deymedielleri koca sülale oldu cephede savaşmış bir subayda mı çıkartamadı?

    Bi dakka, yani bunlar damızlık mı büyüyorlar? Anlamadım. Ne işe yarıyorlar? O zamanki nüfus yetmiyor muymuş?

    Damızlık hazineden tahsisatla saraya akraba tüccarlara torpille büyük servetler yaptılar. daha bu ada neyki istanbul anadoluda nerede kazançlı karlı topraklar var bunlara tapulu amaç bence şu Türkiye Cumhuriyeti bunlaın malına el koydu saltanattanda kovdu ya maları alırsa tahtada sahip çıkacak bunların büyükleri denedi zamanında ingilizlere malımızı kurtarmamıza yardım edin çıkan petrolü mahsülü size satalım diye anlaşmaları çıktı ortaya.


    Bunları Neslişah Sultanla son Şehzade Osman Ertuğrul Efendi yıllarca zapt etti neler çektirmişler o insanlara hatta osman Ertuğrul efendi öldüğünde Neslşah Sultan saray protokollerini bilen son Şeyhzade öldü artk ailenin taht iddası olamaz diye

    Mesajın anlamı doğru ama içeriğinde bazı yanlışlar var:

    Sarayda kimsenin hiçbir zaman serveti falan olmadı. Aksine, saraylar vs. gibi yerler zaten padişahların yahut hanedanın değil, devletin yani tacın malıdır, hiçbir hükümdarın şahsi malı değildir. Son dönemde Abdülhamid zekice bir iş yaptı. O dönem diğer şehzadeler, aldıkları maaşları günlük işlerde kullanırken o gitti borsada oynayıp kar yaptı ve yatırımları sonucunda da bazı bölgeleri kendi adına kaydettirdi. Hükümdarlığı zamanında da ileride olabilecek bazı sıkıntılar nedeniyle örneğin Musul vs. gibi bazı bölgeleri satın alarak şahsi malı haline çevirdi. İş burada kalsaydı, bu kişi gayet haklı olacaktı zira dedesinin malı olmuş olacaktı. Yani tapusu dedesinin üzerine olan, dedesinin şahsi malı olan mirasını, gayet haklı olarak talep ediyor olacaktı. Fakat Sultan Reşad, bu arazileri ve malları tekrar devlete, Hazine-i Hassa'ya devrettiği için, devredilmemiş nadir birkaç yer dışında böyle bir hakları yok zira Hazine-i Hassa malı olan herşey Cumhuriyet ile beraber millete yani Cumhuriyete intikal etmiştir.

    Neslişah Sultan ile ilgili olarak söylediklerin doğru yalnız orada mutlaka düzeltmen gereken bir yer var: Neslişah Sultan gibi biri hiçbir zaman taht iddiamız kalmamıştır gibi bir laf etmez. Orada dediği şey şuydu: Sarayda doğan, saray defterine kayıtlı son şehzade de artık vefat ettiğine göre artık hanedan değiliz, hanedan vasfımız sona erdi fakat büyük bir aile olarak varlığımızı devam ettireceğiz.
    Artık hanedan değil aileyiz demek ile taht iddiası ortadan kalkmıştır lafı arasında çok büyük fark var, aman ha Neslişah Sultan gibi biri asla öyle bir laf etmez.

    Hazinei hassa hanedan ailesinin tahsisatıdır.

    Kardeş katli dolayısı ile çoğalamayan osmanoğlu 1600den sonra kardeş katli olmaması sebebi ile genişleyince hassada genişler doğal olarak.

    Töre gereği üzerindeki tebaa dahil tüm mülk yani devlet hanedan malı olduğu için ayrıca mal edinemezler mirasları devlettir.

    devlet hazinesi beytül mal hazinei amare diye geçer.

    Hanedan vasfı sona erdi demek taht sırasında değiliz anlamına gelir buda feragat dahi sayılmaz taht iddası ve ihtimali Osman Ertuğrul efendi ile birlikte yeryüzünden kalkmıştır osmanlı tahtı yeniden kurulsa dahi osmanoğlunun meşruiyeti yoktur.

    Aile zengin olmak ve şöhret yapmak istiyorsa cem sultanın sülalesine yanaşsın sanırım onların asalet ünvanı hala devam ediyor...

    Bu aileyi tanıyan sayan tek bir soy asalet ünvan sahibi yok gezegende ingiltere tac giyme törenine suudiler bile davet edildi bunları çağırmadılar mesela


    Hazine-i Hassa resmen devletindir. Aslen tacın malıdır; padişaha yani hükümdara yahut hanedana mahsus değildir, hükümdarın kullanımındadır. Padişahlar ise şehzadelik döneminde normal biri gibi mal edinebilirler, bunda bir kısıtlama yoktur.

    Ayrıca şu yanlışı tekrar etme. Neslişah Sultan, taht iddiasında değiliz falan dememiştir ve asla da öyle bir cümle kurmaz. Taht iddiasında değiliz demek ile hanedan vasfımız sona erdi, aileyiz demek arasında anlam açısından çok büyük fark vardır. Rahmetli Türkçeyi gayet iyi bilir ve kullanırdı, ikisinin farkını da bilip ona göre kullanmıştır.

    Bu arada resmen davet almamaları kadar normal birşey yok zira Osmanoğulları resmi bir hanedan değiller. Eğer tanışıklıkları var ise şahsen davet edilmişlerdir yahut edilmemişlerdir. Bunun tanınıp sayılmakla alakası yok; tüm dünya tanıyıp sayıyor ondan şüphen olmasın. Resmi bir unvanı olmayan birini, Osmanoğulları olarak çağıracak değiller pek tabii. Habsburglar da bu şekilde bir davet almadı ona bakarsan. Zira onlar da artık hanedan değil, aile. Onların da son resmi şehzadesi Otto Von Habsburg'du ve seneler önce öldü. Suud ailesi ise resmen hanedan konumunda. Haliyle, protokol gereği, resmi davet almaları kadar normal birşey olamaz.

    Şimdi devlet zaten mülk mülkte padişahın olduğu için sen boşa inat ediyorsun hazineihassa hanedanın tahsisatıdır hazineiamare bugünkü devlet hazinesi niteliğindedir bunda karışıklık yok.

    Şehzadeler mal edinir padişah olduklarında malları hassaya aktarılır diğerleri zaten katledildiklerinde mallar amareye iradedilir.
    Padişahın 1. derece ailesi gene mal edinemez fakat hassadan vakfiye ayırıp yönetebilir...

    Hanedan değiliz demek ne anlama gelir?
    Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi?
    Bırak Türk Töresi kut vs. dünyanın hiç bir yerinde meşruiyeti olmayan biri idarede idda edemez kan bağı yeterli olsaydı eğer cem sultanın soyunda prens ünvanı var hadi seni göriym vatikanda papanın vaftiz ettiği adamları al getir taht idda ettir.

    Seni ciddiye alıyorum sulandırma bak resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun.
    tudor ailesi taç giyme törenine ahbap çavuş olduklarını mı çağırıyor suudların işi neydi peki az düşün saçma sapan konuşup asabımı bozma benim dünya tanıyormuş slogan atsaydın birde kim tanıyor hani birtane göster.

    Habsburkların olayı başka onlar meşruiyetlerini kutsal kana bağlar ve bu sebepten mesela ingiltere tahtında varis kalmadığında veya varise üstün geldiklerinde meşru olarak aynı kandan geldikleri için hak talep edebilirler.

    Arkadaşım şuan Osmanoğlu ailesi diye bir hanedan var mı Türkiye'de ? Veya Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca herhangi bir hanedan mevcut oldu mu ? Suud hanedanı resmi bir hanedandır çünkü tahttadırlar, İngiltere kraliyet ailesi resmi bir hanedandır. Osmanoğulları, Habsburg, Romanov gibi aileler ise resmi bir hanedan değil, ailedirler zira ne taht zamanı doğmuş birer bireyleri ne de ülkede taht hakları vardır.
    Osmanoğlu ailesinin taht iddiası olduğunu nereden çıkardın ben onu anlamadım... Ayrıca bizim Osmanoğlu ailesi ile Habsburg aileleri çok yakın aile dostlarıdır. Keza Mısır için de aynı şey geçerlidir, Romanovlar'dan kalanlar için de geçerlidir, Fransa'da da gayet iyi bilinirler.

    Anlamadığın şey şu; hanedan olmak için tahtta hakkın olması yahut taht iddiasında bulunman gerekmiyor, hanedan demek hükümdar ailesi demektir.

    "Devletin tanımadığı hiçbir asalet ünvanı ordusu makamı mevki olmayan sıradan bir ailenin nasıl olurda taht iddası olur hiç mantıklı düşünmeyi denedin mi? "

    "resmi hanedan değil de neyler hanedan değilse taht iddaları nereden ileri geliyor neye dayandırıyorsun."

    Kendinle çelişme. Bir cümlede beyaz dediğine, sonraki cümlende siyah diyorsun, ben hangisine cevap vereyim ? Benim yazdığım şeyleri de iyi oku. Ben Osmanlı hanedanı yoktur gibi birşey söylemedim. Osmanoğlu ailesi, Ertuğrul Osman Osmanoğlu öldükten sonra hanedan vasfını kaybetmiştir. Hanedan vasfı da hükümdar soyu olmasından dolayıdır, Cumhuriyet döneminde saltanat idaresi mevcut olmadığı için resmi bir hanedan da değildir. Osmanlı döneminden bahseden yok...

    Ayrıca Hazine-i Hassa tacın malıdır, hükümdarın yönetimindedir diyen benim zaten... Öyle padişahın gelişigüzel kullanmak gibi bir hakkı da yoktur. Öyle olmuş olsa bir padişah ölünce bütün saray halkı bir gecede saraydan kapıdışarı edilip postalanmaz. Çünkü saraylar Hazine-i Hassa'ya aittir.

    Yok Neslişah Sultanla mısır son Şeyhzade Osman Ertuğrulla osmanlı hanedan sıfatını kaybettiler. hanedan yoksa taht kayıtları da yoktur.

    habsburg romanov tudor aynı kandan geldikleri için kutsal kan dolayısı ile taht varisidirler yani kraliçe elizabet tahtta olduğu için onların bu taht üzerinde hak talep etme hakları vardır yani ingiliz tahtının varislerine birşekilde üstün gelirlerse meşur olarak o tahta oturabilirler.
    osmanoğlunun hiç bir asalet ünvanı yok.

    Hanedan olmak için bir makamda hak idda etmen veya meşru makamın varisi olman gerekir.

    Ortada hükümdar ve varisleri öldükleri için hanedan değiller Neslişah Sultanda resmen artık hanedan değil aileyiz diyerek ilan etti. zira bu açıklama yapılana kadar beklenen hanedanız ve taht talep ediyoruz/edeceğizdir.

    Kendimle çelişmiyorum onlar benim iddam değil hak iddası ile alakalı senin söylediklerini çürütmek için sana soru soruyorum "resmi" "gayriresmi" hanedan diye bir tenımlama yaptınya hani ona istinaden.

    Hassa tacın malı falan değil hükümdar uktesine hazinei amareden ayrılan tahsisattır. Türk Töresinde devlet üzerinde yaşayanlar ile beraber Hükümdarın malı sayıldığından dolayı ayrıca mal edinemezler. Hükümdarın mirası direkt devlettir kardeş katlinin özü burada.
    Saraylar ikamet kısmı (lojman) eğitim ve idare mekanlarının toplamına deniyorsa hassaya değil amareye aittir lojman giderleri hassadan eğitim ve idare giderleri amareden karşılanır.


    @Tarihçi yetiş

    Arkadaşım herhangi bir ülkenin tacında hak iddia etmek seni hanedan falan yapmaz; hanedan olabilmen için hükümdar olman ve o soyun devam etmesi gerekir. Şunu bir anla artık yahu. Bir türlü anlamıyorsun ama hanedan olmak demek taht iddiasında bulunmak demek değildir. Habsburg Otto ölene kadar hanedan olmasına rağmen Avusturya'da taht hakkından feragat etmişti. Yani ortada taht olmasına gerek yok.

    Resmisi gayrisi diye bir tanımlama yapmadım; Osmanoğlu ailesi resmen bir hanedan olmadığı için, resmi bir davet almaz, protokol kurallarına göre böyledir diyorum. Osmanoğlu ailesinin resmen hanedan olabilmesi için ortada saltanat olması gerekiyor. Yahut batılı anlayışıyla "bir asalet unvanı" sahibi olması gerekiyor. Bunu anlatmaya çalışıyorum.

    Ayrıca Allah aşkına şu inadından vazgeç artık. Saraylar gibi lojmanların idaresi, Hazine-i Hassa içerisindedir. Bunun Türk töresiyle falan alakası yok zira bu sistem önceki Türk devletlerinde yok ve tacın malıdır, tam anlamı da budur. En basitinden İslam Ansiklopedisi'ne bir bakıver:http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=170137

    Bu arada Tarihçi'yi çağırmana gerek yok. Osmanlı tarihçisi değil, derslerde anlatmadılarsa bilmiyordur da.

    Hanedan olabilmek için ortada bir hükümdarlık makamı ve o makamın sahibinin soyu olması gerekir o makam ortadan kalktığında veya kaptırıldığında hanedanlıkta biter. resmi veya gayriresmisi olmaz meşru gayrimeşrusu olur.

    Hanedan olmak demek doğuştan hak sahibi olmak demektir imparator hanedanı imparatorluk idda veya meşruiyetini yitirirse hanedan değil aile olur. Cumhuriyetten sonra sürgün edilmelerinin sebebi de budur çünkü mevcut nesil halk nazarında meşrudur ve idda sahibidir.

    Batıdaki ile Türk Töresini harman etmemek lazım bizim hanedanın meşruieti kut inancından gelir feragat edilemez onlarınki yani örnekteki ottonın meşruiyeti kutsal kan olduğu için feragat etmesi sıradan çekilmesi anlamına gelir.

    Peki eltıncon hanedan mı?

    Hazinei hassa sadece ve sadece hükümdarın tahsisatıdır ve amareden ayrılır hassadan nakit olarak mülk edinebilir ölünce buda amareye irad edilir. bunun haricinde saray değil parmağındaki yüzük dahi devlet malı yani amareye kalır. hükümdarın mirası topyekün devlettir ayrıca hassa değildir.

    Saray dediğimiz idare merkezi eğitim kışla lojmanlartın bulunduğu bina teşkilatı ise (Topkapı)
    tüm hanedan mensubunun kaldığı daireler amareye aittir bakımı amareden işletme masrafları hassadan karşılanır. cariye maaşları dahil.

    İlla sözlük anlamını mı koyalım buraya...
    http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=HANEDAN

    "Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile"
    "Belli ve köklü bir soydan gelen, soylu"

    Son şehzade yani taht zamanı doğan son kişi ölene kadar hanedan kavramı devam eder. Sözlük manası dahi ortada olan birşeyin neyine itiraz ediyorsun gerçekten anlaşılabilir gibi değil. Ayrıca resmiyet ayrıdır, meşruluk ayrıdır, birbirinden tamamen uzak kavramlardır. Unvan sahibi kimse o resmi olandır.

    Avrupa'da da kutsal kan diye birşey yoktur. Olamaz da zira Avrupa'da hanedanlar değişir, ülke sabittir. Bizde ise ülke, hanedana bağlıdır anlayışı mevcuttur. 8 ülkenin hükümdar ailesinin soyu Victoria'dan geldiği için veraset savaşları çıkmıştır. Otto Von Habsburg da taht sırasından falan çekilmedi, Habsburg olarak Avusturya tahtından feragat ettiler. Çünkü ailenin başka türlü Avusturya'ya girme şansı yoktu... Taht sırasından çekilecek olsa Macaristan tahtından da feragat eder, kendinden sonrakilere bırakırdı. Saltanat zamanı doğan son erkek evlat olduğu için öyle bir durum olmadı, Macaristan tahtından da feragat etmedi, ölene kadar Macaristan üzerinde hak iddiasını sürdürdü. Bizde ise böyle birşey olmadı; Halife Abdülmecid siyaset üzerine ufak bir kitap çıkarıp taht iddiasında bulunmuş, ondan sonra gelen hiç kimse, Türkiye üzerinde hiçbir taht iddiasında bulunmamıştır.

    Ayrıca İslam Ansiklopedisi maddesi koydum, ona bile itiraz ediyorsun ya pes...

    Bir toprak ağasının uydurğu veya bir şirketin sahipleride hanedan olarak adlandırılabilir fakat burada konu ayrıca kendine ait hukuku bulunan hükümdar uyruğu o sözlükteki tanım genel.

    Baştan 3. paragfraftaki ilk kanaatine itiraz etmiyorum benim savunduğum o meşru şehzade öldüğünde kalan aile breylerlerinin hükmetme ihtimali ortadan kalktığı için tıpkı Neslişah Sultanın belirttiği gibi hanedan sıfatından çıktılar.
    ayrıca bir şirket kurup o şirketin hanedanı olabilirler ama bunun o şirket özelinde ve o şirket ile alakalı kişiler üzerinde geçerliliği vardır.
    Resmiyet ve meşruiyet kavram olarak ayrı değildir biri meşru değilse resmide olamaz.

    Avrupada meşruiyet kutsal kan iddası ve isbatı ile mümkündür kendin bile aynı cümlede söylüyorsun viktorya soyundan geldikleri için diye. Batının hanedanının 2 ana akımı vardır 1. kutsal roma imparatorlarının kanı 2. Hz. İsanın kanı.
    Ottonun feragat etmeden ülkeye girememesinin feragat etmediği macaristan tahtında hak iddası ile alakalı düşünmeni tavsiye derim.

    Bizde kut inancı vardır devleti yönetme yetkisini Tanrı verir feragat veya imtina etmek yoktur ya hükümdarlığı kabul edersin ya senden sonraki hükümdara gölge etmemen için etkisiz hale getirilirsin.

    Koyduğun ansikopedi yanlış.

    Neyse abicim İslam Ansiklopedisi yanlış dedikten sonra tartışacak birşey kalmıyor. Avrupa'nın kutsal kanıyla başarılar.

    Sende hatalısın..




  • Verilmesi elzemdir. Sonucta onun dedeleri o adayi aldi. Hakki var almakta.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Darkwoods My Betrothed

    Verilmesi elzemdir. Sonucta onun dedeleri o adayi aldi. Hakki var almakta.

    Almadı. Binlerce osmanlı askerini ölüme yollayarak aldırttı. Sonuçta orada kimin kanı varsa onlarındır. Yani vatandaşın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tugrul_512bit


    quote:

    Orijinalden alıntı: Darkwoods My Betrothed

    Verilmesi elzemdir. Sonucta onun dedeleri o adayi aldi. Hakki var almakta.

    Almadı. Binlerce osmanlı askerini ölüme yollayarak aldırttı. Sonuçta orada kimin kanı varsa onlarındır. Yani vatandaşın.

    Emiri dedeleri verdi mi? Verdi. Bitmistir...

    Dedeleri birer stratejik dehaydi sonucta.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.