Patiswiss Şirketinin Bir Yılda Verdiği Vergiyi Bordrolu Çalışan Olarak 1 Ayda Ödemem Sorunsalı (3. sayfa)

Daha öncede dediğim gibi bunun adı gelirden düşmektir dostum. Vergiden düşmek denilince zaten hiçbir haltı anlamayan halk hepsi bedavaya geliyor diye düşünüyor.

Yıllık 10 milyon lira gelirleri varsa, aldıkları 3 arabanın toplam 5 milyon lira bedelini, bir de benzin masrafı falan onları da düşünce kazandıkları net para 4 milyon lira gibi gözüküyor.

Sadece 4 milyon liraya vergi ödüyorlar.

Yani 3,5 milyon lira vergi ödeyeceklerine 1,4 milyon lira ödüyorlar. Hemen hemen 1 araba bedavaya geliyor.

Bu açıklamayı yapıyorum ki H.A.L.K denen şey biraz öğrensin de neye itiraz edeceğini görsün.

Eskiden ÖTV, Çöp Vergisi, çift MTV yoktu. Gelir vergisi oranları ve dilimleri de makul idi.

KDV oranı da %12, %15 gibiydi. Zaten yazarkasa sistemi de olmadığı için çoğu esnaf fiş de kesmezdi. Vatandaş fiş kestirsin diye TRT'de sürekli kamu spotları dönerdi. Toplanan fişler üzerinden KDV vergi iadesi yapılırdı.

Kira geliri olup da beyan edip vergi veren de nadirdi.

O zamanlar insanlar şöyle düşünüyordu;

Tamam ülke Avrupa gibi değil ama zaten Avrupalı gibi vergi de ödemiyoruz.

Sonra

- Araç alırken ödenen vergiler aracın fiyatını geçti

- ÖTV geldi, çöp vergisi gibi zaten verilen vergilerle yapılması gereken işlere ayrıca vergiler geldi.

- Bugünün parası ile 100-150 liraya yaptırılıp ön cama pulu yapıştırılan araç muayeneleri 1800 liraları geçti

- Bordrolu çalışanın ödediği gelir vergisi Avrupa standartlarına geldi. Belli bir maaşın üzerindeyseniz; zaten elinize geçmeden kesilen vergi için bir de beyanname verip 460 TL damga vergisi ödeme işi çıktı bu sene.

- Almanya'da bedava olan otoyollara 10-15 dakika süren yolculuklarda 40-50 TL ödemeye başladık

- Vergi memurları herkesin boştaki evini, hesabına yatan kira ödemelerini incelemeye aldı (olması gerektiği gibi)

- Yazarkasa zorunluluğu geldi. Kredi kartı kullanımı yaygınlaştığı için zaten çoğu durumda fiş kestirip KDV ödemeye başladık.

- Tanıdığım bir çok insan çocuğunu okutmak içiin senelik 400-600 bin lirayı gözden çıkarıp özel ortaokul ve liselere gönderiyor. Çünkü devlet okulu olarak en yakın adresteki okul imam hatip. Onun dışındaki okullardan da iyi bir üniversite kazanma işi eskisi gibi değil. Eskiden ortalamanın biraz üstü bir devlet lisesinden, İstanbul/Ankara/İzmir'de devlet üniversitelerinde tıp ve mühendislik bölümleri kazanılabiliyordu. Dar ve orta gelirli insanların çocuklarını biraz ışıltı varsa okutup kurtarmaları mümkündü.

- Yine bir çok insan iş seçerken özel sağlık sigortası arıyor. Yoksa da bütçelerini zorlayıp yaptırıyor. On binlerce lira SGK primi ödedikleri halde hizmet alamadıkları için ayrıca bir sağlık güvencesi arıyorlar.

Şu anda geldiğimiz durum,

Avrupa standartlarının üzerinde vergi verip Ortadoğu düzeyinde hizmet alıyoruz.

Bu açıdan dünyada başka pek benzerimiz yok. Gelişmemiş ülkelerde vergiler böyle değil.

Hayat pahalılığının, şaşırdığımız fiyatların yanında bir çok insan bu değişimin farkında değil.

2000 öncesine göre muaazzam bir vergi toplanıyor, buna rağmen böyle bir ekonomik gidişat kabul edilebilir gibi değil.

Almanya'da yaşayan birinin aldığı çocuk başına 250 Euro yok.

Kira yardımı yok, vergi iadesi yok.

Karı koca çalışıyorsa avantajlı vergi diliminden vergi ödeme yok.

Buzdolabı alır gibi sadece %19 KDV ödeyip araba almak yok

Ücretsiz kaliteli devlet okulu son derece az, çocuklar bir yabancı dili bile öğrenemeden liseyi bitiriyor