🇹🇷TSK'nın Suriye - Irak Harekatları💥(Erdoğan, Irak-Erbil'e gidiyor...)-[ANA KONU] (277. sayfa)

bunlar genel geçer şeyler değil bugün müslüman kardeşler desteklenir, yarın da yakın bir zamanda olduğu gibi mısırda indirilir bu iş böyledir.

Mehmet Ali Güller

Kaçak Petrol Ortaklığının Sonu

Erdoğan ile Barzani, Kuzey Irak’ta çıkan petrolün Irak merkezi hükümetine rağmen Türkiye üzerinden dünya piyasalarına satılması için 2014’te bir anlaşma imzaladı. Irak hükümeti, Türkiye-Irak Anlaşması’na aykırı bu alışverişi dava etti.

İşte o dava sonuçlandı ve Uluslararası Ticaret Odası bünyesindeki Tahkim Mahkemesi, Türkiye’yi 1.4 milyar dolar (artı faiz) ödemeye mahkûm etti. 25 Mart 2023 tarihli kararın ardından Türkiye’ye petrol sevkıyatı durdu.

Ankara sonuçtan memnun. Zira Bağdat 30 milyar dolarlık bir ceza bekliyor, Ankara da 10 milyar dolarlık cezayla kurtulmayı umuyordu. Anlaşılan AKP hükümetinin ABD’li avukatı King&Spalding süreci iyi götürdü. Zira Irak da boru hatlarını zamanında tamir etmediği için Türkiye’ye bir miktar tazminat ödeyecek.

TÜRKİYE ÜZERİNDEN İSRAİL’E PETROL SEVKIYATI

Meselenin buraya geleceği ilk günden belliydi. Ekim 2014’te yayımlanan IŞİD: Kara Terör kitabımda öyküsünü anlattım:

Kuzey Irak’taki petrol 2013’ten itibaren tankerlerle taşınarak Türkiye’de Barzani adına depolanıyordu. Irak Petrol Bakanlığı, petrolünün peşine düşmüş ve Barzani yönetiminin Türkiye üzerinden petrolünü İsrail’e sattığını saptamıştı. Bakanlığın resmi internet sitesinden şu duyuru bile yapılmıştı: “Karşılaştığımız gerçekler karşısında hayretler içinde kalıyoruz. Kuzey Irak bölgesinin sattığı petrolün İsrail rafinerilerine ulaştığını ispatlayan belgeler var.”

Erbil petrolü Ceyhan’a gönderiyor, Ceyhan’dan kalkan gemiler, petrolü Akdeniz’in ortasında bir başka gemiye aktarıyordu. Palmali Shipping’e ait gemiler başta pek çok gemi Yunanistan-Türkiye-İsrail hattında bu şekilde çalışıyordu.

Bağdat, o tarih itibarıyla 34 milyar dolar zarara uğradığını, Türkiye’nin Irak’la 2010 yılında imzaladığı (1973’ün güncellenmişi) anlaşmaya uymasını istiyordu.

Ancak AKP hükümeti uyarılara uymadı, hatta işi 2014 yılında doğrudan Erdoğan-Barzani anlaşmasına taşıdı. Nasılsa arkasında ABD vardı, çünkü projenin asıl sahibi ABD’ydi.

ABD’nin Nabucco Projesi Haziran 2013’te çökünce, 21-22 Kasım 2013’te İstanbul’da yapılan Atlantik Konseyi Enerji Zirvesi’nde Kuzey Irak petrol ve gazının Türkiye üzerinden sevki gündeme geldi. Bunun yolu da Bağdat’a rağmen Ankara-Erbil ekseni oluşturulmasıydı. İşte Erdoğan-Barzani anlaşması böyle doğdu. Ardından AKP onaylı Türk şirketleri hızla Kuzey Irak’ta petrol arama faaliyeti yürütmeye başladı.

Irak Kürt Bölgesi Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, 4 Haziran 2014’te yaptığı açıklamada, Erdoğan ile 50 yıllık anlaşma imzaladıklarını, sürenin daha da uzatılabileceğini söylüyordu. Yani Erdoğan bu anlaşmayla fiilen Irak Kürdistan’ının da sponsoru oluyordu.

Tankerlerle taşınarak depolanan petrolün ilk satışı 22 Mayıs 2014’te yapıldı. IŞİD’in 9 Haziran 2014’te Musul’u işgal etmesi Irak’taki tabloyu iyice değiştirdi. Irak Başbakanı Maliki dört bir yandan sıkıştırılıyordu. Bu süreçte Barzani, petrolü tankerle taşıma aşamasından boru hattıyla taşıma aşamasına geçti.

Dileyen geniş öyküyü kitabımdan okuyabilir, uzatmayıp sonucu yazayım: Barzani kazandı, AKP onaylı şirketler kazandı, İsrail kazandı; büyük gelir kaybeden Irak devleti ve vatandaşları kaybetti, tazminatı cebinden ödeyecek Türk vatandaşları kaybetti...

- Terör Örgütü PKK'nın elebaşısı Murat Karayılan:

"Önümüzdeki günlerde Irak'ta büyük bir savaş başlayacak. Türkiye Devleti bu savaşı başlatmaya hazırlanıyor."

Biz Türk Devletinin karşılık beklemeden sevdik 

- Türkiye, Avrupa'da 32 yıl önce imzalanan silah üretimi kısıtlaması getiren Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması AKKA'dan çekildiğini açıkladı.

Türkiye konvansiyonel silah kategorisinde olan silahlardan ne kadar ürettiğini kimseye bildirmeyecek. Anlaşmanın üretim sınırı koyduğu silahlar için sınır ciddiye almayacak. İstediği silahtan, istediği kadar üretebilecek ve sayısını kimseyle paylaşmayacak.

NATO Rusya ile savaşacak.Türkiye de Polonya ile beraber AKKA'dan çekildiğini açıkladı.Muhtemelen Türkiye NATO'nun yanında Rusya'ya karşı savaşacak.Ülkenin kasası tamtakır kurubakır olduğu için RTE batıdan sıcak para bulabilmek adına ABD,AB ve İsrail'in yanında yeni maceralara girecek.Olan bizim Mehmetciklere olacak.Yazık...

ankasam | ankara kriz ve siyaset araştırmaları merkezi

Polonya Cumhurbaşkanı, AKKA Anlaşması’nı askıya alan yasayı imzaladı — ANKASAM | Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi

https://www.ankasam.org/polonya-cumhurbaskani-akka-anlasmasini-askiya-alan-yasayi-imzaladi/

Nato’nun yanında yer alacaksa niye Nato’nun anlaşmasını askıya alsın. Burada içte ve dışta olağandışı gelişmeler etkili. Rusya ile savaşmak mantıklı değil. Bizim ne çıkarımız var ki? Moskovaya gireceksek bir çıkarımız olur.

- Tunceli Ovacık ilçesi Doludibek kırsalında, SİHA ve Atak Taarruz Helikopterleri ile Jandarma Özel Harekat Timlerinin katılımıyla operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında 2 PKK'lı

terörist öldürüldü.

Operasyonda öldürülen teröristlerden Ece Yılmaz'ın cenazesine DEM Batman Milletvekili Zeynep Oduncu'da katıldı ve Yılmaz'ın tabutunu taşıdı.

Fiiliyatta evet ama Türkiye'nin ekonomik anlamda atom bombasını yapıp onları güvenli şekilde stoklayacak imkanı yok. Her yapılan atom bombasını güvenli şekilde korumak ve stabil şekilde her an ateşlenecek şekilde hazır tutmakda ciddi maliyet gerektiriyor.

Siyasi tarafda ise atom bombasına sahip her ülke askeri açında şampiyonlar liginde sayılıyor. Misal ABD geçmişte çok kez Pakistan yada K.kore'yi işgal etmeyi planladı ama bu ülkelerde olan atom bombaları yüzünden bu işgalden vazgeçti. Irak'da eğer atom bombası olsaydı ABD Irak'ıda işgal edemezdi. Saddam 90lı yıllarda Irak'ın işgal edilme riskinin önüne geçmek için atom bombası yapma planları vardı ama gücü yetmedi. ABD'de sanal bir algı oluşturarak Saddam'ın sadece fikriyatında kalan nükleer güç olgusunu sanki ülkede varmış gibi bahane ederek Irak'ı işgal etmişti.

Türkiye ise ordu gücünü her alanda ilk etapda en üst çıtaya çıkarıp son kertede pastadaki çilek misali atom bombası olayına girmek istiyor diye yabancı bir çok ordu analizi yapan yayın yazılar yazmıştı.

Türkiye'nin zaten Avrupa silah anlaşmasından çıkma sebebide bu. Kalıbına sığmayan silah üretim tesislerimiz oldu ve ihraacat kısmında fazla satış yapamamak adına bu tür takoz olan ulusalarası anlaşmalar bulunuyor. Zaten Ukrayna savaşı sonrası Avrupa ülkeleride fiilen bu anlaşmayı bozdu, birkaç ülke resmi olarak ayrıldığını açıkladı. Yani tek çıkan yada anlaşmayı bozan ülke Türkiye'de değil. Sadece 2024 yılı için cumhuriyet tarihinin en büyük savunma sanayi ödeneği çıkarıldı 22 milyar dolar olarak. Bu rakam gelecek yı 30 milyar dolar ve üstüne çıkarılabilir zira satış yaptıkça bütçelerde artar.

Pek yapacak bir şey yok adamlar bu PKK lilara oy veriyor.

Artık sınır ötesi operasyonun bu belediye dagilimda biraz zor olduğunu düşünüyorum..

Hainler bu ülke ilk dara düştüğünde bizi sırtımızdan vurmak için hazır bekliyorlar. Düşmanımız her kimse onunla anında birleşecekler.

Tabiki bunu bu kadar açık ettikleri için elbette bu ülkeninde bir planı vardır günü geldiğinde bu işbirlikçi hainlerin kolunu kırmak için.

-Terör Örgütü YPG Sözde yöneticisi Ferhad Şami:

"Türk ordusu, önümüzdeki yaz Suriye'ye kara harekatına hazırlanıyor."

İddialara göre TSK bayram sonrasında ilk etapda K.Irak'da kara harekatını Irak ordusu ile ortaklaşa düzenleyecek ve PKK'nın Kandil dahil tüm yuvaları temizlenerek Irak ordusunun kontrolüne bırakılacak. Irak ordusunun buralarda kuracağı askeri üslerin yapımınada Türkiye destek verecek. TSK'nın Irak'daki askeri üsleri ise sabit kalacak ve Irak ordusuyla birlikte bu bölgede devriye görevleri icra edilecek.

Sınırda Türkiye ile Irak merkezi yönetiminin askeri güçleri sorumluluk alacak ve bu bölgelerde herhangi bir terör saldırısına Irak ordusu cevap veremesse TSK koşulsuz şekilde askeri operasyonlar düzenleyebilecek.

Yaz aylarında ise Irak harekatının başarılı bitirilmesi halinde Suriye'de yarım kalan Barış pınarı harekatı tamamlanacak ve güvenli bölge oluşumu hayata geçirilecek.

TSK Irak'da başlatacağı kara harekatı esnasında Suriye'deki YPG'nin olası karşı saldırısı yaşanırsa eş zamanlı olarak Suriye'ye de harekatın başlatılabilceği ancak bunun ilk başta daha çok şiddetli hava saldırıları ile yapılacağı, sonra kara harekatına geçileceğide konuşuluyor.

Nisan ayı bitmeden Cumhurbaşkanı Irak ziyareti var. Diplomatik olarak Cumhurbaşkanın ziyareti aslında yapılan bütün anlaşmaların tasdiki gibi bir ziyaret oluyor.

Ekonomik, siyasi , askeri bir çok anlaşma ve mütabakat yapılacaktır diye düşünüyorum.

Özellikle Irak ile ortak askeri koordinasyon merkezi kurulması önemli. Iraktaki operasyonların başlaması , Irak ile ortak ve eşgüdümlü yapılması için gerekliydi böyle bir şey.

Mayıs ayında da Cumhurbaşkanının ABD ziyareti var. Suriye'ye operasyon bu ziyaret olmadan başlamaz.

Bunlar belediyeleri vatandaşa hizmet olarak kullanacaksa bir sıkıntı yok .

Zaten bundan ötesi düşünülemez.

Zaten belediyelerden bir sinek dahi pkkya yardım ettiği tespit edilirse direk bunlar paket yapılır ve kayyum atanır.