Şimdi Ara

Takıntılarımdan nefret ediyorum!! Kafayı yemek üzereyim!!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
61
Cevap
0
Favori
4.213
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yıllardır buradayım, ilk defa şahsi bir sorunumla ilgili bir konu açıyorum lütfen mazur görün. Ben artık kafayı yemek üzereyim diye düşünüyorum. Küçücük şeyleri düşünüp büyüte büyüte kendimi çıkmazlara sokuyorum.

    Mesela aldığım bir sigara pakedine kırışmasın büzüşmesin diye gözüm gibi bakıyorum.

    5 yıl önce alıp çoktan sattığım bir ürünün paketleri, faturası hala evde durur, nedense atamam.

    Yeni aldığım birşeye en ufak bir zarar gelirse(mesela yeni aldığım bir kitabın üzerine azıcık çay dökülse) hemen o kitabı atıp ya da satıp yenisini almak isterim, bunu yapmasam bile unutana kadar kendimi yer bitiririm. Yeni bir cep telefonu alırım, çizilir, günlerce içim yanar. Yeni bir güneş gözlüğü alırım, iç tarafı hafif soyulur, yine soğurum ondan da.

    Tam sayı takıntım vardır. Mesela 6 megapiksellik bir fot. makinasını 7.2'ye her surette tercih ederim. 102.72ytl olan birşeyi almak yerine 105ytl olan bana daha sempatik gelir nedense.

    İnsanlarla olan ilişkilerimde aşırı hassasım. Yani alıngan falan değilim ama insanları kırmaktan çok korkarım. Birşey söylerim, acaba alınmış mıdır diye mutlaka uzun uzun düşünürüm. Birisi bir mesaj atar, yolladığı saate falan bakarım saçma saçma.

    Yeni aldığım birşey o kadar kıymetlidir ki, en ufak birşey dahi olsa kimseye vermek istemem, hatta kendim bile kullanmaya kıyamam. Oysa ona verdiğim para benim için o kadar da değerli değildir, yani verdiğim para sorun değil ama birşey benim olunca ona gözüm gibi bakma arzusu içindeyim.

    Yaptığım işlerde çok ince çalışır çok ince ayrıntılara dikkat ederim ama çoğu zaman karşımdaki insan bunun farkına bile varmaz.

    Kapıyı kapatırım eminim ama nedense dönüp bir daha bakarım acaba gerçekten kapattım mı diye.

    Kaldırımlarda yürürken çizgilere basmamaya çalışırım.

    Bir gün herşeyin süper gittiğine diğer gün berbat gittiğine inanıyorum. Gerçekten de bu doğru. Mesela berbat geçecek dediğim günde yemekhanede berbat bir yemek çıkar, otobüsü kaçırır yarım saat beklerim, şemsiyem yoksa yağmur yağar, birisinden kötü bir haber alırım ya da mutlaka işlerim ters gider.

    Geçen aldığım fotoğraf makinasında 1 tane ölü piksel çıktı, aslında hiç belli bile olmuyor yani içine düşmek gerekir farkedebilmek için. Ama ben her seferinde resmen içine düşüyorum onu farkedebilmek için ve bu yüzden makinadan soğudum, günlerdir aklımda. Başka birşey düşünsem bile bir anda aklıma geliyor ve unutamıyorum. Sırf bu yüzden birisine hediye edip yenisini almayı bile düşündüm, ama yenisinde de aynı durum olabilme ihtimali var.

    Mesela aldığım bir diş fırçasıyla diş macununun markası aynı olması, evimdeki tüm eşyaların markası aynı olması falan şarttır. Ayrıca evdeki takım olan herhangi birşeyin bir tanesine birşey olursa diğerleri de benim için biter.

    edit: Ayrıyeten çok kararsızım. Birşeye karar vermek günlerimi alır, es kaza birşeye karar veririm, gider alırım. Sonra eve gelir pişman olurum ve götürür değiştiririm. Ya da ne bileyim forumdaki mesajlarımın yarısından fazlası editlenmiştir, mutlaka birşeyler eklenmiş ya da çıkarılmıştır.

    Bunlara saplandım çıkamıyorum. Lütfen yardım edin bana arkadaşlar. Lütfen Ben de normal insanlar gibi yaşamak istiyorum. Umarsızca yaşamak istiyorum. Bunun bir çözümü var mı olabilir mi, lütfen birşeyler önerin birşeyler söyleyin. Hepinizi çok seviyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nJOY -- 23 Temmuz 2007; 6:36:03 >







  • Keşke profesyonel birisi beni hipnoz etse, bundan sonra yapmam ve yapmamam gerekenleri söylese. Sonra uyansam ve küçük şeylere takılmadan mutlu mesut bir yaşam sürsem.
  • çok kötü bence bir profosyonel yardım al
  • of arkadaşım aynı sorun bendede var. Yurt dışında yaşıyorum. Mesleğim araba boyacısı. bu tik bu meslekte başarılı olmana yarıyor gerçekten. çünki arabanın boyadığın yeri cillop gibi olmalı

    mesela bende olan birkaç takıntıyı sayayım sana. Yemek yerken hamur işinden ısırdığım kısım sistematik olmalı. düz yada yuvarlaklığı tam olacak şekilde birkaç kere ısırırım. kendimi tutabiliyorum ama tv izlerken falan farkında olmadan yaptığım oluyor.

    arabayı park edince kaldırıma tam parallel olmalı. evde tamir işleri yapacağım zaman detayları ve gönyesi tam olmalı. Uzakttan bakınca güzel gözükmesi yetmiyor, yakına gelincede pürüz gözükmemeli.

    hele sakal traşı olurken çile oluyor. en ufak yamukluk olmamalı. Diş doktoruna dolgu yaptırınca iyi yapamadı diye kafama takılır durur. Ama gerçektende iyi yapamıyor.

    başkalarının yaptığı işler beni çileden çıkarıyor. hep baştan savma. bahçemiz biraz meyilli, düzlemek için toprak dolgu yaptırmak hep niyetimdir.

    cdlere kalemle yazı yazarken yazı hafif şekilsiz olsun cdyi atıp yenisine yazıyorum.

    bilgisayarın kabloları hep gözüme takılır. tuhaf karşılanmasa duvarın içinden borulardan geçiririm kabloları.

    kitaplarıma bazan arkadaşlar bakarlar. kitabın kabını bakarken bükünce içim parçalanır. Ses etsen yanlış anlaşılmaktan korkarım hep. ama içim cız eder yaw.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mr.respect -- 23 Temmuz 2007; 7:10:14 >




  • Sanırım babamın gelişmiş bir versiyonuyum, az evvel nette bu sorunu araştırırken genetik olduğunu öğrendim. Ayrıyeten bunların gülüp geçilecek şeyler değil baya "hastalık" olduğunu öğrendim.
  • Babam değil ama dedem çok titizmiş. Marangozdu benim dedem. Yaptığı eşyalar 50-60 yıllık resmen daha insanlar kullanır. Çok sağlam yaparmışdı.
    Hiç kar hesabı yapmadığındanda cebinde parası olmazmış. Sattıkları kırılıp dökülmediği için.
  • dediğim gibi profosyonel yardım şart bence.Bilmiyorum ama benim babam annem çok titiz düzenli sorumluluk sahibi kişiler ama ben tam tersleriyim.Bende de sorumluluk alamama sorunları var.Bencilim biraz ama gene de sizin halinizden iyidir diye düşünüyorum
  • Son cümle çok güzel, bizi çok seviyormuş
  • anlattığın sorun, birçok kişide görünmesine rağmen ileride başını ağrıtabilecek türden... anksiyete (bunaltı) hastalığına tutulman olası. bu dünyada rahat ve huzurlu yaşayabilmen için biraz vurdumduymaz olman şart. yoksa senin sergilediğin türden davranışlar strese yol açarak kalbini ve diğer organlarını etkileyecek, sonucunda da daha kalitesiz ve kısa bir yaşamın olacak. sen en iyisi zaman geçmeden bir psikoloğa görün...
  • çok güzel bir söz "İnsan düşündüğüdür"
  • obsesif kompulsif davranış bozukluğu deniyordu galiba buna. ilaç falan veriyorlar,ama bir psikiyatr a görünmen uygun olur.
  • Zaman kaybetmeden bir uzmana görün arkadaşım , şimdiden geçmiş olsun...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fuducuk

    Son cümle çok güzel, bizi çok seviyormuş


    Bizde takıntılarından biriyiz galiba
    İşin şakası bir yana biran önce iyi bir uzmana git. Sakın bilinçsizce ilaç kullanma. İnternetten şifa bulamayacağını unutma. Yoğun çaba ve konsantrasyon ile bu davranışlarını bastırabilirsin. Tabi ki uzman bir doktor yardımı ile. Yaşın ilerledikçe septomlarda artacaktır. Vakit kaybetme. Umarım istem dışı davranışlarını kontrol altına alabilirsin.
  • Bende de böyle alışkanlık var ama fazla değil allah'tan.
    Sana tavsiyem bunları yapmamaya çalış, inadına ters tepki vermeye çalış o şekilde kurtarabilirsin aslında.
    Baktın ki olmuyor Psikolojik yardım al derim ben mutlaka yardımı dokunacaktır...
  • Psikoloğa gitmende fayda olucaktır. Psikolog sana yol gösterir. Bazen bende de oluyor bu tarz takıntılar.
  • Ben de aşırı titizimdir bazı konularda. Odamı düzenli tutmam pek ama çalıştığım ortamda en ufak dağınıklığı kaldıramam. Üzerimdeki her hangi bir şey beni bir kere rahatsız ettiyse imkanı yok unutamam. Mesela düşünce olarak acaba üstüme birşey döküldümü diye düşündüğüm an bitmiştir o olay. Üzerimi değiştirmezsem rahat etmem sürekli üstümü kontrol ederim. Kaldırımda yürürken karelerin içine basmaya dikkat ederim.Sürekli düz yürümeye çalışırım ama hiç düz yürüyemem. Sürekli farklı yönlere saparım bu da yoldaki kareler ve kaldırım taşlarıyla alakalı. çizgilerden kaçtığım için düz yürüyemem. Aklımda olan şeyi çözmediğim vakit rahat edemem. Gecelerce uyumadığımı biliyorum bu yüzden. Daha çok şey var da aklıma gelmiyor. Alınan şeyin kıymeti de benim için geçerli. Paraya değer vermem ama para verip aldığım şeyi çok sakınırım. İnsanların bana deli dediği çok nokta var böyle. Takıntılımıyım bilmiyorum ama bir çok şeye acaip dikkat ederim. Ortam içindeki değişikliği çok çabuk farkeder acaip rahatsız olurum. Yadırgarım. Uzun süredir alışkanlığım olan bir şey var ki herkes çok kızar. Eğer önümde yuvarlak veya dönmeye yatkın birşey varsa mutlaka alır onu döndürmeye çalışırım. Bu uzun süredir ben de olan birşey. Etrafımdaki bir çok insan da rahatsız bu konuda



    Bu da demek oluyor ki dh takıntılar grubu kurulabilir




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Alpertunga

    çok güzel bir söz "İnsan düşündüğüdür"


    Hayır değildir.
    İnsan yaptığını düşündüğü şekilde uygulamayı başarandır.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: nJOY
    Ayrıca evdeki takım olan herhangi birşeyin bir tanesine birşey olursa diğerleri de benim için biter.






    http://forum.donanimhaber.com/blog_tm.asp?m=13331071&cat=412&mem=39947
    http://forum.donanimhaber.com/m_12520758/mpage_1/key_tak%25FDnt%25FD//tm.htm#12565695




  • bende şu var çok sinir bişey mesela bugün staj yerine gitcem paramı almak için cuma gününden beri kafamda çıkartamıyorum içimde bir huzursuzluk var sanki ıssız bir yere gitcem alt tararafı 15 dakka gitcem gelcem ama unutamıyorum başka yerlere giderkende hep böyle oluyor melela babam akşam 6 gibi şuraya gel diyor sabahtan akşama kadar o aklımda çok kötü bişey
  • Bunları okuduktan sonra bendekilerin takıntı olmadığını anladım. :))

    Benim en büyük sorunum şu, mesela vücudumun sağ tarafına bir şey değdi hatta bazen değecek kadar yaklaşması da yeterli.
    O şeyin vücuduma değdiği zaman verdiği hissi aynı şekilde sol tarafımada yapmam lazım.

    mesela kaldırımın köşesine sağ ayağımla bastım, bir iki adım atar tekrar yola iner bu sefer sol ayağımla basarım ama artık böyle olacağını bildiğim için daha olmadan önce sanki sağ ayağıma bir şey değmiş gibi oluyor ve baştan sol ayağımı çarpraz basmassam, yani ayağımın ortası tam kaldırımın köşesine gelecek şekilde basmassam rahat olmuyorum.

    Bazen parmağımı kütletirken, sol elimde ki tırnakların yanlışlıkla sağ elimin üstüne değer, ben hemen sağ elimin tırnakları ile sol elime değerim. Bu arada aynı şey ilk önce sol tarafa olması durumunda geçerli değil. Önce sol tarafıma olan herşey normal.

    Ama ben bu durumun hep üstüne gitmeye çalışıyorum. Bazen kendimi çok zorluyorum ama kendimi gıcık edecek şekilde evden dışarı çıkarken kapının eşiğine sağ ayağımla basıyorum.

    4-5 çekmeceli komidonlardan bir tanesi açıksa eğer, normalde çok üşengeç bir insan olmama rağmen, kalkar kapatırım onu.

    Birde bu tiklerimi kimseye belli etmem. Ben bunları yaparken benim tikim yüzünden yaptığımı anlamazlar. :))




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.