Şimdi Ara

Türkiye gerçekten Laik bi ülkemi (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
243
Cevap
0
Favori
9.364
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • cidden ve samimi şekilde ilettim davetimi şüphe etmeyin dünya görüşümüz farklı olabilir maksadı aşan cümlelerden ötürü anlık sinirlenmeler de olabilir bu doğal !!ancak kin tutmamaya özen gösteririm ve en az farklı düşüncede olanlar kadar vatanımı milletimi severim !!hizmet etmektende şeref duyarım

    yozlaşma hayatın her alanında mevcut her görüşten bu hastalığa yakalanan insanlar var

    bizzat necip fazıl ham softa kaba yobaz sıfatı ile anmakta bu gibi kimseleri mesela yani bağnazlığın sadece bir gruba yada anlayışa aid olduğunu dile getirmek helede bunu örtü üzerinden dillendirmek de yakışık almaz adilane de olmaz

    ayrıca örtü dinin emridir (uyarsınız uymazsınız ayrı mesele)

    lehrer bakın linkini verdiğim öss 2. kızımız örtülü olması onun başarısına engel olmamış okumasında engel olmamalı

    yani üzerimizde taşıdığımız örtü de olabilir fötr de ancak bu bizlerin aydınlık bir gelecek kurma hakkımızı elimizden almamalı..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sinuhe.s -- 17 Temmuz 2009; 18:48:30 >




  • quote:


    Orjinalden alıntı: neverlate

    2. Nihayet bana hak verdiğinize sevindim.

    1. Soruları numaralandırdım

    a) Üniversite eğitiminin amacı konumuz değil. Üniversiteye kabul şartları konumuz. Çünkü türbanlı öğrencinin üniversite okumasını bir hak ihlali olarak gördünüz. Ben de diyorum ki üniversiteye kabul edilirken ileride çalışma şartı aranıyor mu? Buna cevap vermeniz gerekli.

    b) Bu biraz "Giyiniştir kişinin ayinesi, lafa bakılmaz" oluyor. Hem üniversite okumalarına engel ol, hem çalışmalarına engel ol sonra çıkıp zaten çalışmıyorlar de...Soruya gelince... İspat edemezsiniz. Çalışmamanın sebebinin türban olduğunu da ispat edemezsiniz. Bu durumda bir takım ispat edilemeyen iddialar ile bir insanın okuma hakkını elinden almak insan haklarına aykırıdır. Diğer mesleğini yapmayanlar için böyle bir uygulamanın olmaması da çifte standart olduğundan insan haklarına terstir.

    c) Dayatma riski! Dayatma varsa yasalarla o kişiyi yargılarsınız. Dayatma bir sorun ise bu devlet "başını aç" diye dayatıyor. Yoksa okuyamazsın, çalışmana, milleti temsil etmene izin vermem diyor. Bu bir risk değil, bir gerçek.


    quote:


    Orjinalden alıntı: lehrer35

    Sizin amacınız bilgi paylaşmak değil neverlate. Amaçsız hiç bir şey olamaz. Olursa akılla işi olmaz. Üzgünüm. Yanıtlarınızın hepsi bir önceki gönderide var.


    Üzgünüm hiçbirinin yanıtı önceki iletinizde yok. Evet şu an amacım bilgi paylaşmak değil. Bilgi paylaşım kısmını bir önceki sayfadaki mesajımda yaptım. Şu anki amacım sizin haksız olduğunuzu ve yanıt veremediğiniz noktalarda tartışmadan kaçtığınızı vurgulamak.(tı)
    Ve amacıma ulaştığımı düşünüyorum. Umarım en azından kendi fikirlerinizi ve söylediklerimi bir kez daha sorgularsınız. İyi akşamlar...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: neverlate

    quote:


    Orjinalden alıntı: neverlate

    2. Nihayet bana hak verdiğinize sevindim.

    1. Soruları numaralandırdım

    a) Üniversite eğitiminin amacı konumuz değil. Üniversiteye kabul şartları konumuz. Çünkü türbanlı öğrencinin üniversite okumasını bir hak ihlali olarak gördünüz. Ben de diyorum ki üniversiteye kabul edilirken ileride çalışma şartı aranıyor mu? Buna cevap vermeniz gerekli.

    b) Bu biraz "Giyiniştir kişinin ayinesi, lafa bakılmaz" oluyor. Hem üniversite okumalarına engel ol, hem çalışmalarına engel ol sonra çıkıp zaten çalışmıyorlar de...Soruya gelince... İspat edemezsiniz. Çalışmamanın sebebinin türban olduğunu da ispat edemezsiniz. Bu durumda bir takım ispat edilemeyen iddialar ile bir insanın okuma hakkını elinden almak insan haklarına aykırıdır. Diğer mesleğini yapmayanlar için böyle bir uygulamanın olmaması da çifte standart olduğundan insan haklarına terstir.

    c) Dayatma riski! Dayatma varsa yasalarla o kişiyi yargılarsınız. Dayatma bir sorun ise bu devlet "başını aç" diye dayatıyor. Yoksa okuyamazsın, çalışmana, milleti temsil etmene izin vermem diyor. Bu bir risk değil, bir gerçek.


    quote:


    Orjinalden alıntı: lehrer35

    Sizin amacınız bilgi paylaşmak değil neverlate. Amaçsız hiç bir şey olamaz. Olursa akılla işi olmaz. Üzgünüm. Yanıtlarınızın hepsi bir önceki gönderide var.


    Üzgünüm hiçbirinin yanıtı önceki iletinizde yok. Evet şu an amacım bilgi paylaşmak değil. Bilgi paylaşım kısmını bir önceki sayfadaki mesajımda yaptım. Şu anki amacım sizin haksız olduğunuzu ve yanıt veremediğiniz noktalarda tartışmadan kaçtığınızı vurgulamak.(tı)
    Ve amacıma ulaştığımı düşünüyorum. Umarım en azından kendi fikirlerinizi ve söylediklerimi bir kez daha sorgularsınız. İyi akşamlar...



    Hiç bir şekilde kaçma sözkonusu değil. Sizin algınızda problem var. Bir daha deneyelim.

    a. Hiç bir şey amaca aykırı olamaz. Bu temel kuraldır. Ayrıca konumuz üniversiteye kabul şartları değil türbanlı kızların yüksek öğrenim görmesi. Yüksek öğrenimin amacı üretimse üretmeyecek olanların burada olması kaynak israfıdır.

    b. Burada sözkonusu olan kamuda çalışmadır ki kamu zaten artık neredeyse alım yapmamaktadır. Zaten tüm bölümler öğrencilerini dışarıda iş bulmaya yönlendirmektedirler. Hatta hükümet bile. Kamunun koşulları ortadadır. Bunlara uyanlar gerekli diğer kriterleri de(kpss, mülakat vb) karşılamaları durumunda kamuda çalışabilmektedirler. Yeni konulan bir kural olmadığından aday olacakların bunu bilmemesi mümkün değildir. Esasen çalışmamaları din algılarından kaynaklanmaktadır. Kamunun almam gerekçeleri ortada. Eğer bunlar çalışacak olsalar kamu dışında çalışırlar ama çalışmıyorlar. Demek ki çalışmama gerekçeleri kamunun kuralları değil din kuralları.

    c. Yargının yükü ortada iken, mahalle baskısı çok açık iken, "bana başını ört" dedi diye dava açılmasını sadece saf biri düşünebilir. Ya da zaten açılmayacağını bilen bir şark kurnazı bu bahaneyi kullanabilir. Tarafların ikisininde birbirine dayattığı hükmünden hareketle erki elinde tutan aptal mı ki diğerine fırsat versin. Üstelik o diğerine dayatmıyorken ve diğerinin ona kesin dayatacağı ortada iken. Bu intihar olur.




  • KOnuya müdahil olmak istedim.Bencede türban serbest bırakılmalı normal bi ülkede yaşasak.Ancak normal bi ülkede yaşamıyoruz.İstismar edilmeye çok açık bi konu türban.
    1-Mahalle baskısı.Diyelimki türban serbest oldu, türban takmayan kızlar pek çok üniversitede neden türban takmıyosun gibisinden baskılara maruz kalıcak.Nerden biliyosun derseniz ramazanda oruç tutmayanlara yapılan baskılardan biliyorum.Ben bizzat yaşadım bu baskıları.Gazi üniversitesinde okuyorum, ramazanda oruçlu gibi davranmam gerekebiliyo.Bi defasında yemekhaneye gitmek gibi hata yapmıştım, kendilerine "reis" diyen tayfa tarafından sorguya çekildim.Bu tip durumları yaşıyan başka üniverstelerde arkadaşlarımda var.
    2-Laiklik ülkemizde tehdit altında.Türbanda laikliği esnetmek için kullanılacak adımların ilki.Bunu nerden biliyosun derseniz iktidar partimizin yöneticilerinin geçmiş açıklamalarından biliyorum.




  • Marasta Fransiz askerleri gezeiyor.
    bas örtülü kadinlari görünce;
    Durun bakalim burasi fransiz topragidir burda böyle gezemezsiniz. Derler.
    durumu gören ASIL TÜRK EVLADI SÜTÇÜ IMAM çeker silahini bir fransizi öldürür.
    Fakat Oda Hansan Tahsin gibi Sehit düser!
    Bu gün Kamusal alndir diye kapiya konulan bekçiler ne der?
    -DUR BAKALIM BURASI KAMUSA ALANDIR BURAYA BAS ÖRTÜLÜ GIREMEZSIN!!
    farkimi var iskalci fransizdan...
    Birde gelmisler Baskalarini Usaklikla suçluyorlar!!
  • Yunandan ne farkiniz var?
    Izmirde yunan askerleri gezerken, basi örtülü Türk kadinlarini durdururlar!
    Burasi yunan topragidir böyle gezemezsiniz!
    ve arkasindan baslarlar sarkintiliga!
    durumu gören ASIL TÜRK EVLADI HASAN TAHSIN,
    Silahini çeker ilk kursunu atar..
    ve Sehid Düser orada!!
    Bu gün sizler, Ün. kapilarinda;
    bas örtülülere,
    - DUR BAKALIM BURASI ATATÜRK CUMHURIYETIDIR, BURAYA BÖYLE GIREMEZSIN!! demiyormsunuz?
    iskalci yunanla sizin yaptiginiz ayni kapiya çikmazmi?
  • @ oreilly ;

    Beklediğin günler gelmeyecek Beklemeye devam
  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35

    Hiç bir şekilde kaçma sözkonusu değil. Sizin algınızda problem var. Bir daha deneyelim.

    a. Hiç bir şey amaca aykırı olamaz. Bu temel kuraldır. Ayrıca konumuz üniversiteye kabul şartları değil türbanlı kızların yüksek öğrenim görmesi. Yüksek öğrenimin amacı üretimse üretmeyecek olanların burada olması kaynak israfıdır.

    b. Burada sözkonusu olan kamuda çalışmadır ki kamu zaten artık neredeyse alım yapmamaktadır. Zaten tüm bölümler öğrencilerini dışarıda iş bulmaya yönlendirmektedirler. Hatta hükümet bile. Kamunun koşulları ortadadır. Bunlara uyanlar gerekli diğer kriterleri de(kpss, mülakat vb) karşılamaları durumunda kamuda çalışabilmektedirler. Yeni konulan bir kural olmadığından aday olacakların bunu bilmemesi mümkün değildir. Esasen çalışmamaları din algılarından kaynaklanmaktadır. Kamunun almam gerekçeleri ortada. Eğer bunlar çalışacak olsalar kamu dışında çalışırlar ama çalışmıyorlar. Demek ki çalışmama gerekçeleri kamunun kuralları değil din kuralları.

    c. Yargının yükü ortada iken, mahalle baskısı çok açık iken, "bana başını ört" dedi diye dava açılmasını sadece saf biri düşünebilir. Ya da zaten açılmayacağını bilen bir şark kurnazı bu bahaneyi kullanabilir. Tarafların ikisininde birbirine dayattığı hükmünden hareketle erki elinde tutan aptal mı ki diğerine fırsat versin. Üstelik o diğerine dayatmıyorken ve diğerinin ona kesin dayatacağı ortada iken. Bu intihar olur.


    Özür dilerim.

    a. Biraz önce yasakları "türbanlıların gelecekte çalışmayacakları için üniversiteye alınmamaları gerektiğine" dayandırdınız. Ben de diyorum ki üniversiteye alınmada böyle bir koşul var da biz mi bilmiyoruz? Türkiye'de nerede var? Dünyanın neresinde var? Eğer bu iddianızdan vazgeçip başka bir dala atlayacaksanız yanıt vermek zorunda değilsiniz.

    Yüksek öğretimin amacı çok geneldir. Okuyanların kendi mesleklerini yapmamaları da genel bir konu. Böyle bir yasak yapacaksanız tüm insanları kapsamalıdır.

    Buna örneği verdim: Babasının fabrikası varsa onun grafik tasarımı okuması kaynak israfıdır diyebilirim. Ya da çok yakşıklıysa manken olur bu boşuna okutmayalım. Veya çok iyi gitar çalıyorsa müzikten kafasını kaldıramaz fizik okumasına engel olalım...Veya kendi mesleğini yapmayanların diplomasını geri alalım. Veya onlara harcanan kaynakları geri isteyelim.Kıyafete bakarak böyle bir çifte standart yapılmasını haklı kılamaz.

    b. Ayrıca bir insana "sen ileride çalışmayacaksın" demeniz için bunu ispatlamanız gerekir. Bunu ispatlayabiliyor musunuz diye sordum. İspatlayamayız diye cevap verdiniz. Bu cevap yeterlidir. Belki üniversiteye girebilseler yeni birçok buluşa imza atacaklar, bilemeyiz.

    Türban ile lokanta, otel, okul sahibi olanlar var. Memur olamıyorlar, öğretmen olamıyorlar, doktor olamıyorlar. Bir çok özel sektörde de çaycı, temizlikçi vs... dışında çalışamıyorlar. Ayrıca üniversite okuyamıyorlar. Bunların etkisi yok diyemezsiniz. Artık muhafazakar insanlar da kadının çalışmasını normal görmeye başladılar. Bu insanlara ekstradan engel koymak ülkemizdeki beyin gücünün israfıdır.Ülke kaynaklarından yerler fakat çalışamadıkları için katkı sağlamazlar. Aynı üniversite eğitimini zeki ve bilgili bir insan yerine, daha kabiliyetsiz insanlara vermek ekonomik olarak da israftır.

    c. Bahsettiğiniz hukuksal bir sorundur. Eğer hukuk bunu önemsiz görüyorsa demek ki ülkede daha önemli problemler var demektir. Ayrıca dediğiniz gibi sadece bir risktir. Dayatma konusunda bu kadar hassas iseniz neden devletin kendi insanına başını açmayı dayattığını da açıklar mısınız? Bu risk değil artık varolan bir gerçek. Bir haksızlık yapıldığını kabul edin, söylediğiniz her şeyi kabul edeceğim.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: metete

    @ oreilly ;

    Beklediğin günler gelmeyecek Beklemeye devam


    Sizin hayir dediklerinize evet diyeni sizler hep gericilikle asagiladiniz

    Simdi o gericilerin dediklerini bugun AB soyluyor bakalim onlara hangi kulp u takacaksiniz
  • quote:

    Orjinalden alıntı: oreilly


    quote:

    Orjinalden alıntı: metete

    @ oreilly ;

    Beklediğin günler gelmeyecek Beklemeye devam


    Sizin hayir dediklerinize evet diyeni sizler hep gericilikle asagiladiniz

    Simdi o gericilerin dediklerini bugun AB soyluyor bakalim onlara hangi kulp u takacaksiniz




    AB bizi alacak kadar düşükse oraya girmemizin bir kıymeti yok...

    Bu gençler olduğu sürece vazifemiz yerine getirelecektir kusursuz. Muhtaç olduğum kudret, damarlarımda dolaşıyor

    Dediğim gibi beklemeye devam...




  • Çıkışı atlayıp şu olabilir bu olabilir diyemezsiniz. Dersiniz de bu mantıklı olmaz. Benzin yoksa motor çalışmaz. Din yasaklıyor. Bunu çalışmamalarından görüyoruz. Madem kamu çalıştırmıyor diyorsunuz öyleyse niye özel sektörde çalışmıyorlar? Demek ki çalışmayacaklar. Daha bunun etrafında dolaşmak konuyu eğip bükmek değilse nedir?

    Din kadınların çalışmalarına cevaz vermiyor. Evlerinde otursunlar, çocuklarına baksınlar diyor. Bunu eleştirmek daha mantıklı. Çünkü düğüm burada. Dindar elitlerin yurtdışında eğitim alanlarının hangisinin kızı nerede çalışıyor? Örneğin başbakanın kızı ne iş yapıyor? Cumhurbaşkanının kızı ne iş yapıyor? Eğitim almak için eğitim alınmaz. Bir şey üretmek/olmak için eğitim alınır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest -- 17 Temmuz 2009; 19:41:18 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: metete


    quote:

    Orjinalden alıntı: oreilly


    quote:

    Orjinalden alıntı: metete

    @ oreilly ;

    Beklediğin günler gelmeyecek Beklemeye devam


    Sizin hayir dediklerinize evet diyeni sizler hep gericilikle asagiladiniz

    Simdi o gericilerin dediklerini bugun AB soyluyor bakalim onlara hangi kulp u takacaksiniz




    AB bizi alacak kadar düşükse oraya girmemizin bir kıymeti yok...

    Bu gençler olduğu sürece vazifemiz yerine getirelecektir kusursuz. Muhtaç olduğum kudret, damarlarımda dolaşıyor

    Dediğim gibi beklemeye devam...


    Sen sen ol AB ye hep karsi cik oldumu orda birileri tek basina karar veremiyecek

    Damarlarimizda ki muhtac oldugumuz kudreti kullansakta bir zahmet memleketi kurtarsak




  • Emine Şenlikoğlu eğmeden bükmeden dinin kadınların eğitimine bakışını anlatmış. Bizim forumdaşlar ne kadar aksini iddia etselerde dinin kadının eğitimine öngörüsü budur.

    quote:

    ALLAH'IN KOYDUĞU KANUNLARI, KULLAR KALDIRAMAZ
    SORU: Bir kız başını açıp okuyabilir mi?

    CEVAP: Peygamberimiz (s.a.v), "Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz. İlim Çin'de de olsa arayınız". (Yani çok uzaklarda da olsa ilmi arayınız. Çin o zaman çok uzak olduğu için böyle buyurmuştur.) "İlim her kadın ve erkeğe farzdır" buyurmuştur.
    Bizim şimdiki şuursuz müslümanlar işin detayına inmeden, İslâm'ın diğer emirlerine bakmadan hemen fetvayı veriyorlar.

    "Kardeşim ilim sadece erkeğe mi farz, kadına da farzdır diye buyrulmuştur.
    Öyle ise kadınların da okuması lazımdır" diyorlar.

    Heyy... Şuursuz Müslüman, ALLAH'ın emirlerinden bihaber!

    Evet, ilim kadın ve erkeğe farzdır ama hangi ilim? Dinî ilim, her kadın ve erkeğe farz-ı ayndır. Yani, dinini her kadın ve erkeğin öğrenmesi şarttır. Diğer astronomi, tıp, fizik, kimya matematik vesaire gibi ilimler ise farz-ı kifayedir.

    Yani bazılarının bunları okumasıyla, diğer Müslümanların üzerinden sakıt olur (düşer). Eğer hiç bir Müslüman bu ilimleri okuyup öğrenmezse, bütün müslümanlar günaha girer.

    Şimdi şöyle bir düşünecek olursak, Türkiye'deki okullar İslama uygun bile olsa, yani kız-erkek okulları ayrı olsa, kızlara kadın hocalar gelse bile, bir kız kendine farz olan dinî ilimleri öğrenmeden diğer ilimleri öğrenmek için bu okullara gidemez!...

    Önce, bir kız kendisine farz olan ilimleri öğrendikten sonra bu okullara gidebilir, tabi ki okullar İslâm'a uygunsa. Yoksa, daha

    dininin "d" harfini bilmeyen bir genç kızın bu okullara gitmesi caiz değildir. " Dinî ilimleri
    öğrendikten sonra İslâm'a uygun okullarda okuyabilir mi?" diye bir soru gelirse, cevap şu
    olabilir: Okuması da lazımdır. İster üniversiteyi bitirsin, isterse profesör olsun. Zaten
    kadın elemanlara da ihtiyaç vardır. Bilhassa kadın doktora çok ihtiyaç vardır. Fakat
    şimdiki İslâm'a aykırı olan okullarda, ilim kadına farzdır zannı ile, "Kadın doktora da
    ihtiyaç var. İslâm'a hizmet etmek için okuyorum" gibi vicdanî telkinler katiyyen doğru
    değildir. Çünkü İslâm'a hizmet, ALLAH'ın emirlerini çiğneyerek olmaz. Nasıl olur da ALLAH'ın
    (c.c) kesin emri olan kapanmayı bırakıp, başını, bacaklarını açıp erkeklerin içinde
    okuyarak", İslâm'a hizmet edeceğim" denilir? Böyle konuşan insanlardan İslâm'a ziyan
    olmasın da, İslâm başka bir şey istemez ondan.

    Bir defa şunu iyi bilmek lâzım. Allahu Teala,"İstersem dinimi kafirede yaydırırım"
    buyurmaktadır. Öyle ise ALLAH bizden ne istemektedir. Bizden İslâm'a uygun şekilde
    hareket etmemizi, ibadet etmemizi istemektedir? ALLAH'ın dininin yayılması için insanlara
    ihtiyacı yoktur. İsterse bir anda herkesin kalbine bir ilham verip, herkesi Müslüman yapar.
    Fakat İslâm'ın yayılmasını insanlara vermiştir. Bu da büyük bir imtihandır. Bu imtihan da
    İslâm'dan taviz vererek olmaz. Hele hele farzlardan fire vererek hiç olmaz. Hizmet, ilim,
    amel, ihlasla olur. İlim deyince, elbette düzenin okullarında okunan safsatalar değildir.
    (Tabi ki bazıları müstesna.)

    Kadınların erkeklere muayene olması uygun değildir. Onun için Müslüman kadın
    doktorlara ihtiyaç vardır. Bunun için de kadınların okuması lazımdır, diyenlerin
    söyledikleri doğru değildir. Çünkü İslâm âlimleri her kadının mazeret halinde erkek
    doktora muayene olabileceği hakkında fetva vermişlerdir. Fakat bir kız başını açıp
    okuyabilir veya bir iş yerinde çalışabilir fetvasını vermemişlerdir. Öğrencileri sırf kız olan
    okulda okuyamaz mı denilirse, okuyamaz. Çünkü, erkek öğretmenler vardır. Erkek
    öğretmenlerin okutması caiz değildir. Ben bu fetvayı kendi aklımdan vermiyorum.
    Sonuç olarak şunu diyebiliriz ki, ALLAH'ın emri çiğnenerek, ALLAH'ın dinine hizmet edilmez.
    Başını açarak bir kız okuyamaz. Burada bizim gibi uyuşuk müslümanlara çok işler düşüyor.Niçin kadınlara ve erkeklere özel okullar açmıyoruz? Para mı yok, hayır. Peki niçin
    açılmıyor? Niçin olacak, müslümanlar arasında birlik, beraberlik yok, cihad aşkı yok da
    onun için. Evet, tez elden müslümanlar bir araya gelip, özel ilkokullar, ortaokullar, liseler açmaları lâzım. Hatta dini devlete karışmaz, devleti dine karışır olan laik devlet izin verirse üniversite de açılmalıdır. Şunu da söyleyeyim: "Nasıl olur da bir Müslüman, kızını,erkeklerin içine kıskanmadan gönderebilir? Zerre kadar kıskançlık duygusu yok mudur?
    Kızların erkeklerin içinde okuması caiz değil de, acaba erkeklerin kızlar içerisinde okuması
    caiz midir? Hiç düşündünüz mü? Kız-erkek karışık olan okullarda yapılan ahlâksızlıkları
    bizden daha iyi biliyorsunuzdur. Ben şu nakıs aklımla, kızını erkeklerin içinde okutan
    Müslümana hayret ediyorum. Çünkü biliyorum ki, o baba sınıfta kızına hoş
    bakılmayacağını bilmektedir. Gel gör ki bilmek başka, idrak daha başkadır. ALLAH
    yardımcımız olsun (amin).

    gençliğin imanını sorularla çaldılar

    Emine Şenlikoglu.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35

    Çıkışı atlayıp şu olabilir bu olabilir diyemezsiniz. Dersiniz de bu mantıklı olmaz. Benzin yoksa motor çalışmaz. Din yasaklıyor. Bunu çalışmamalarından görüyoruz. Madem kamu çalıştırmıyor diyorsunuz öyleyse niye özel sektörde çalışmıyorlar? Demek ki çalışmayacaklar. Daha bunun etrafında dolaşmak konuyu eğip bükmek değilse nedir?

    Din kadınların çalışmalarına cevaz vermiyor. Evlerinde otursunlar, çocuklarına baksınlar diyor. Bunu eleştirmek daha mantıklı. Çünkü düğüm burada. Dindar elitlerin yurtdışında eğitim alanlarının hangisinin kızı nerede çalışıyor? Örneğin başbakanın kızı ne iş yapıyor? Eğitim almak için eğitim alınmaz. Bir şey üretmek/olmak için eğitim alınır.


    Diyorsunuz ki:

    Din kadında çalışmayı yasaklıyor dolayısıyla Türkiye'de dindar insanların çalışması yasak.
    Din kadına okumayı yasaklıyor dolayısıyla Türkiye'de dindar kadınların okuması yasak.

    Şeriat mı getirmeye çalışıyorsunuz bu ülkeye?

    Şu söylediklerinizi Avrupa'da, Amerika'da söyleyince deli diye bakıyorlar. İnsan hakları gibi kutsal sayılan bir hakkı böyle bahanelerle engellemek cidden bu ülkenin en büyük utancıdır herhalde. Cidden şu insanlıkdışı yasakları savunmak için kurduğunuz bir mantığa daha gülüp geçiyorum.

    Devlet dinlerin ne söylediğiyle ilgilenmez arkadaşım. İlgilenirse zaten laiklikten bahsedilemez. Dini istediğiniz kadar tartışın, demokrasi, insan hakları ve hukuğun üstün olduğu gerçeğini değiştiremezsiniz. Başbakanın kızından bana ne? İsteyen üniversite okuduktan sonra profösör olur isteyen yan gelip yatar. Bu eğitim alma HAKKIdır.

    Madem bu kadar despotuz, önyargılara göre değil realitelere göre aynı kanun uygulansın, her mezun olan kendi işini yaptığına dair belge göstersin devlete. Yoksa ona harcanan para geri alınsın. Ya da direk devlet kimin nerede çalışacağına karar versin. Çağdaş uygarlık seviyesine zıplayalım

    Çok samimi söylüyorum siz demokrasiden ve insan haklarını tam anlayamamışsınız. Hukuk konusunda da çok çarpık mantık hatalarınz var. Ve en önemlisi dünyada varolmayan bir laiklik anlayışınız var. Maalesef Atatürkçü olduğunuzu iddia ettiğiniz halde Atatürk'ü bile anlayamamışsınız. Umarım bir gün çocuklarımız bu tartışmaları gördüklerinde bizlere sadece gülerler...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: neverlate

    Din kadında çalışmayı yasaklıyor dolayısıyla Türkiye'de dindar insanların çalışması yasak.
    Din kadına okumayı yasaklıyor dolayısıyla Türkiye'de dindar kadınların okuması yasak.



    Ben demiyorum, dinciler öyle diyor. Dinin başınızı örtün erkeklerin kulu kölesi olun demesi mümkün değil ama mevcut dar algıda yazık ki gerçek bu. Bana göre (aynı zamanda laik devlete de göre!) açsınlar başlarını, kurtarsınlar beyinlerini erkeklerin köleliğinden okusunlar, aydınlansınlar, üretsinler. Ülkeyi ileri götürsünler.

    Dindarlaşma sanılan yobazlaşma öyle menem bir maraz ki ürpermemek, içi parçalanmamak mümkün değil. Yıllar öncesinden Sındırgı'dan öğrencim olan bir kızla karşılaştım geçenlerde. Hocam sesine dönüp baktığımda hatırladım. Gayri ihtiyari uzattığı elini hızla geri çekti. Başını öne eğdi. Hanımla konuşmaya başladı. Davetimiz üzerine daha sonra evimize de geldi. Konuşmalarından edindiğim izlenimlere göre, o güzelim cıvıl cıvıl hayat dolu bir kız Soma'da kaldığı bir yurtta hilkat garibesine dönüştürülmüş. Tam bir tetikçi. Ne yaşam sevinci kalmış, ne hayat beklentisi. Bir misyonere dönüşmüş, güya İslam ülkesinde İslamı yayacak. Şimdi bu güya Müslüman. Oysa bunların eline düşmediği halde de Müslümandı. Tıpkı annesi ve ninelerinin de Müslüman olduğu gibi. Hatta onlar gerçek Müslüman, çocuk neredeyse her şeye düşman bir terörist olmuş. Barış dininin nasıl insanlar yetiştirir hale geldiği ortada.

    Bunlar bu eleştirilen sistemden dolayı bu hale geldiler. Öyleyse bu gevşekliğe derhal son verilmeli ve radikal önlemler alınmalıdır.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35
    Konuşmalarından edindiğim izlenimlere göre, o güzelim cıvıl cıvıl hayat dolu bir kız Soma'da kaldığı bir yurtta hilkat garibesine dönüştürülmüş. Tam bir tetikçi. Ne yaşam sevinci kalmış, ne hayat beklentisi. Bir misyonere dönüşmüş, güya İslam ülkesinde İslamı yayacak. Şimdi bu güya Müslüman. Oysa bunların eline düşmediği halde de Müslümandı. Tıpkı annesi ve ninelerinin de Müslüman olduğu gibi. Hatta onlar gerçek Müslüman, çocuk neredeyse her şeye düşman bir terörist olmuş.


    Hocam kusura bakmayın da şuraya yazdıklarınızdan ben sizi de çok farklı göremiyorum maalesef. Her sözünüz düşmanlık, her cümleniz ideoloji kokuyor. Düne kadar ettiğiniz hakaretlerden adam akıllı tartışma bile yapamıyorduk. Bence bir ara dönüp aynaya baksanız, eleştirdiğiniz insanlardan ne kadar farklı olduğunuzu sorgulasanız iyi edersiniz. Sizi ülkemizdeki bu gibi insanlara sadece bir örnek olarak veriyorum.

    Din kadında çalışmayı yasaklıyor dolayısıyla Türkiye'de dindar insanların çalışması yasak.
    Din kadına okumayı yasaklıyor dolayısıyla Türkiye'de dindar kadınların okuması yasak.


    "Ben demiyorum, dinciler öyle diyor" demişsiniz. Dinciler diyor mu bilmiyorum ama sizin dediğinizin yukarıda kanıtı var. Laiklik adı altında çok eleştirdiğiniz bir şeriat uygulamasını destekliyorsunuz. Evet pratikte şeriat ile aynı uygulama. İçinizde bir damla demokratlık olsaydı bu konuda eminim bir uzlaşmaya varabilirdik...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: neverlate

    quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35
    Konuşmalarından edindiğim izlenimlere göre, o güzelim cıvıl cıvıl hayat dolu bir kız Soma'da kaldığı bir yurtta hilkat garibesine dönüştürülmüş. Tam bir tetikçi. Ne yaşam sevinci kalmış, ne hayat beklentisi. Bir misyonere dönüşmüş, güya İslam ülkesinde İslamı yayacak. Şimdi bu güya Müslüman. Oysa bunların eline düşmediği halde de Müslümandı. Tıpkı annesi ve ninelerinin de Müslüman olduğu gibi. Hatta onlar gerçek Müslüman, çocuk neredeyse her şeye düşman bir terörist olmuş.


    Hocam kusura bakmayın da şuraya yazdıklarınızdan ben sizi de çok farklı göremiyorum maalesef. Her sözünüz düşmanlık, her cümleniz ideoloji kokuyor. Düne kadar ettiğiniz hakaretlerden adam akıllı tartışma bile yapamıyorduk. Bence bir ara dönüp aynaya baksanız, eleştirdiğiniz insanlardan ne kadar farklı olduğunuzu sorgulasanız iyi edersiniz. Sizi ülkemizdeki bu gibi insanlara sadece bir örnek olarak veriyorum.

    Din kadında çalışmayı yasaklıyor dolayısıyla Türkiye'de dindar insanların çalışması yasak.
    Din kadına okumayı yasaklıyor dolayısıyla Türkiye'de dindar kadınların okuması yasak.


    "Ben demiyorum, dinciler öyle diyor" demişsiniz. Dinciler diyor mu bilmiyorum ama sizin dediğinizin yukarıda kanıtı var. Laiklik adı altında çok eleştirdiğiniz bir şeriat uygulamasını destekliyorsunuz. Evet pratikte şeriat ile aynı uygulama. İçinizde bir damla demokratlık olsaydı bu konuda eminim bir uzlaşmaya varabilirdik...


    Yani siz kızdaki olumsuzluğu görüyor ve onaylamıyorsunuz öyle mi? Yoksa, bu sizin için istendik bir şey mi? Kız doğru mu yapıyor?

    Ne garip pkk da aynı yöntemi kullanıyor. Terör yarattılar şimdi yarattıkları terörden devleti sorumlu tutuyorlar.
    Dincilerde bu hilkat garibelerini yetiştirdiler şimdi suç devletin öyle mi?

    Bunlara uygulanacak olan yöntem belli. İlaç acıdır ama hastalık başka türlü geçmez. Çin doğrusunu yapıyor. Bizde öyle yapmalıyız.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35

    Bunlara uygulanacak olan yöntem belli. İlaç acıdır ama hastalık başka türlü geçmez. Çin doğrusunu yapıyor. Bizde öyle yapmalıyız.



    diyorsunuz yani durum çook ciddileşti bak şimdi !! olumsuz bir örnek üzerinden (ne derece doğru oda ayrı konu ya neyse doğru kabul edip devam edelim) sizin gibi inanmayan yaşamayan herkesi katledeceksiniz demek !!

    olumsuzluğu gayet açık şekilde görüyoruz aslında !!

    bakın bizim buralarda da fanatik bir kemalist var dı

    ilkin son derece masumane dahil olmuştu bu ideolojiye dair kabullere sonra gittikçe artan bir fanatizm ile kemalist olmayan eleştiri getiren hatta yan gözle bakanları bile katletmenin bizzat ilkeler ile desteklendiği kanaati gelişti sonrası malum ne anasını dinledi ne babasını hatta yakın akrabalarından samimi kemalistleri bile dönek olmakla ilke ve inkılapları gereği gibi anlamamakla suçladı

    ona göre kendisi gibi düşünmeyen kemalizmde fevkaladenin fevkine çıkamayan herkes ya hain ya dönekti ve derhal toplumdan tecrid edilip kökleri kurutulup temizlenmeliydi..

    gibi mesela !!

    nasıl size sizin mantığınız ile cevap verdim uydumu oldu mu !

    yahu siz uçmuşsunuz cidden ve evet hastalık var sizin zihninizde ciddi bir hastalık ve rahatsızlık var !!

    ayrıca ne garip değil mi islamda ki kısas hükmünden (cana karşı can göze göz dişe diş) ciddi manada rahatsız olan ve mesnedsiz eleştiriler getiren zihniyet ideolojilerini tehdid eden unsurlara insanlara karşı katliamı salık veren görüşleri forumda rahatlıkla nasılda kolay şekilde diile getiriyor ..ve bu durum tabii doğal olarak aydın münevver muasır medeniyet emeli ve çağdaş yaşamı destekleme gayreti adına gerçekleşiyor !!

    ha bu arada apoyu (anakara siyasaldan )alıp eğiten yetiştiren sonra ülkeye bela eden omzu kalabalıkların kimler olduğunu da bu halk gayet iyi biliyor ..ve yine hadepi (hep) yani pkk yı sırf oy !!! uğruna meclise sokan zihniyette belli 91 seçimleri shp !! chp nin devamı !! (yeri gelmişken hatırlatayım dedim)


    önceden sizi ciddiye alıp cevap yazardım artık bu yaklaşımı terk ediyorum fanatik suudlardan aşırı selefilerden ve ergenekonculardan hiçbir farkınız yok !! (eminim bu örnekler arasında sizi en çok rahatsız eden suudlar olacaktır ama güdülen amaç ve mantık birebir uyuşuyor !!

    ne diyordu marşta no passaran !!

    quote:

    Emine Şenlikoğlu eğmeden bükmeden dinin kadınların eğitimine bakışını anlatmış. Bizim forumdaşlar ne kadar aksini iddia etselerde dinin kadının eğitimine öngörüsü budur.
    .


    emine şenlikoğlundan alıntı bakınız hele ne o işinize gelen ve savınızı desteklediğini sandığınız bu alıntı dinin bakış açısı mı yoksa emine şenlikoğlunun kişisel görüşleri mi !!

    yahu bilsem dini duygularınız kabardıda takva üzre yaşama merak saldınız ve laik olmayan kızlarımızı günaha sevkten men etmek için girişimlerde bulundunuz ne gam ama !! ayet yada hadis bulamayınca emine şenlikoğlu gibi birinin görüşleri üstelik eğip bükmeden konuşmuş muş öylemi !!

    yahu size sual etsem istibra usulü nedir diye (en basit ve temel konudur) google bakmadan cevap vermezsiniz ama dini konularda uzmanmış gibi karar veriyorsunuz

    siz gidin ilk önce bunun talimini (tahsilini) yapın ondan sonra burada din bunu dedi yok şunu dedi türü söylemlerde bulunun

    olur mu ?

    not:davetim hakkındaki yazdıklarınızı neden sildiniz merak içindeyim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sinuhe.s -- 17 Temmuz 2009; 22:50:53 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: neverlate

    Zaten paranoyalar komlo teorileri üzerine kuruludur. Teori olması paranoya olmasına engel değil.

    Şeriat getirmek isteyen bir hükümet öncelikle liberal ekonomi düzenini baz almaz. Özelleştirmeleri desteklemez. Batı dünyası ile her türlü ekonomik ilişkiyi durdurmaya çalışır. Çünkü şeriat düzenine göre faiz haramdır. Şeriat ülkesi bankasıyla borasıyla dışarıya kapalı olmalıdır. İkinci olarak Avrupa Birliği'ne girmeyi savunmaz. Eğer bizi birliğe alsalardı veya yarın alacağız deseler, artık islam hukukunu geçtim kendi hukukunuzu bile uygulama ihtimaliniz kalmıyor. Avrupa'nın insan hakları konusunda, ekonomi konusunda kısaca her konuda standartları var. Bakın bu da bir teori.

    "Örneğin milletvekili dokunulmazlığını kaldırsınlar. Seçimlerde ülke barajını kaldırsınlar. Tübitak'a özerklik versinler. YÖK'ü kaldırsınlar. Kimliklerden "din" hanesini kaldırsınlar." Bunların hepsine gönülden katılıyorum. Ama eğer bunlara dayanarak şeriatın geldiğini düşünüyorsanız onyıllardır şeriat gelmekte. Zira bahsettiğiniz değişiklikleri yıllardır hiçbir parti yapmadı. İşte bu yüzden paranoya diyorum. Umarım anlatabildim.





    Özelleştirme denildiğinde her nedense bu hükümet "yandaşlara" ya da "araplara" satma, dan başka bir şey bilmiyor. Yalan mı?
    Teoriye göre bu işler nasıl olur? Önce hiç birşey belli etmeden her devlet kurumunun "yandaşların" eline geçmesini beklersiniz. Bunun aksine bir davranış görebiliyor musunuz? Bütün ihaleleri kimler alıyor? Kamu kuruluşları kimlere satılıyor oturun bir liste yapın. Tüm yetkilerin hükümet ya da yandaşlar haricinde toplanmasının aksine bir davranış görebiliyor musunuz? Her şeyin hükümet, yandaşlar ve tarikatlar ekseninde döndüğü kapalı ve totaliter bir yapı hızla oluşturuluyor bunu görmüyor musunuz?

    İkinci konu da şu: Süpap gibi sadece işine gelen yasaklamaları ve kısıtlamaları alan bu hükmetin yıllardır hiç bir partinin yapmadığı yenilikleri yapması beklenebilir miydi? Eğer yaparsa benim teorim çürür ve ben bir daha konuşmam. Bu hükümet geldi geleli süpap hep tek taraflı çalışıyor. Süpap tek taraflı çalıştığı için eninde sonunda sistem "kendi istedikleri" gibi şişcek. hadi bakalım "türbanlıya, dinciye özgürlük" haricinde başka bir özgürlük telafuz etsinler. Ya da üniversitelerde "kayıtsız şartsız" kılık kıyafet özgürlüğünü telafuz edebilsinler. "Birileri de bikiniyle gelebilir dendiği zaman bir tarafları tutuşmasın.

    Yaptıkları ya da tasarladıkları her türlü değişiklik ya da kanun teklifi daima supapın istedikleri yönde çalışmasını destekler nitelikte. Söz konusu olan Kadınlara özgürlük ya da bireysel özgürlükler ise "tık yok". Yapmaya çalıştıkları yeniliklerden bir örnek verin de beni mahcup edin.

    Türban ile üniversiteye girme konusuna gelince, çevremde duyduğum insan hakları cazgırlıklarına bakılınca sanki birileri "sokaklaki insanların" baş örtülerine karışıyor gibi yaygara koparılıyor. İnsan hakları demek öncelikle günlük yaşantısı dahilinde kişilerin hak ve özgürlükleridir. Üniversite eğitimi ise kabul edeceğiniz gibi ap ayrı bir olay. İnsan yaşantısının bazı dönemlerinde bazı kurallar her zaman vardır. Bu insan hakları ihlali değildir. Bunun bilincinde olan "Avrupa İnsan hakları mahkemeleri" dahi bunu insan hakları ihlali olarak görmemektedir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika


    quote:

    Orjinalden alıntı: neverlate

    Zaten paranoyalar komlo teorileri üzerine kuruludur. Teori olması paranoya olmasına engel değil.

    Şeriat getirmek isteyen bir hükümet öncelikle liberal ekonomi düzenini baz almaz. Özelleştirmeleri desteklemez. Batı dünyası ile her türlü ekonomik ilişkiyi durdurmaya çalışır. Çünkü şeriat düzenine göre faiz haramdır. Şeriat ülkesi bankasıyla borasıyla dışarıya kapalı olmalıdır. İkinci olarak Avrupa Birliği'ne girmeyi savunmaz. Eğer bizi birliğe alsalardı veya yarın alacağız deseler, artık islam hukukunu geçtim kendi hukukunuzu bile uygulama ihtimaliniz kalmıyor. Avrupa'nın insan hakları konusunda, ekonomi konusunda kısaca her konuda standartları var. Bakın bu da bir teori.

    "Örneğin milletvekili dokunulmazlığını kaldırsınlar. Seçimlerde ülke barajını kaldırsınlar. Tübitak'a özerklik versinler. YÖK'ü kaldırsınlar. Kimliklerden "din" hanesini kaldırsınlar." Bunların hepsine gönülden katılıyorum. Ama eğer bunlara dayanarak şeriatın geldiğini düşünüyorsanız onyıllardır şeriat gelmekte. Zira bahsettiğiniz değişiklikleri yıllardır hiçbir parti yapmadı. İşte bu yüzden paranoya diyorum. Umarım anlatabildim.





    Özelleştirme denildiğinde her nedense bu hükümet "yandaşlara" ya da "araplara" satma, dan başka bir şey bilmiyor. Yalan mı?
    Teoriye göre bu işler nasıl olur? Önce hiç birşey belli etmeden her devlet kurumunun "yandaşların" eline geçmesini beklersiniz. Bunun aksine bir davranış görebiliyor musunuz? Bütün ihaleleri kimler alıyor? Kamu kuruluşları kimlere satılıyor oturun bir liste yapın. Tüm yetkilerin hükümet ya da yandaşlar haricinde toplanmasının aksine bir davranış görebiliyor musunuz? Her şeyin hükümet, yandaşlar ve tarikatlar ekseninde döndüğü kapalı ve totaliter bir yapı hızla oluşturuluyor bunu görmüyor musunuz?

    İkinci konu da şu: Süpap gibi sadece işine gelen yasaklamaları ve kısıtlamaları alan bu hükmetin yıllardır hiç bir partinin yapmadığı yenilikleri yapması beklenebilir miydi? Eğer yaparsa benim teorim çürür ve ben bir daha konuşmam. Bu hükümet geldi geleli süpap hep tek taraflı çalışıyor. Süpap tek taraflı çalıştığı için eninde sonunda sistem "kendi istedikleri" gibi şişcek. hadi bakalım "türbanlıya, dinciye özgürlük" haricinde başka bir özgürlük telafuz etsinler. Ya da üniversitelerde "kayıtsız şartsız" kılık kıyafet özgürlüğünü telafuz edebilsinler. "Birileri de bikiniyle gelebilir dendiği zaman bir tarafları tutuşmasın.

    Yaptıkları ya da tasarladıkları her türlü değişiklik ya da kanun teklifi daima supapın istedikleri yönde çalışmasını destekler nitelikte. Söz konusu olan Kadınlara özgürlük ya da bireysel özgürlükler ise "tık yok". Yapmaya çalıştıkları yeniliklerden bir örnek verin de beni mahcup edin.

    Türban ile üniversiteye girme konusuna gelince, çevremde duyduğum insan hakları cazgırlıklarına bakılınca sanki birileri "sokaklaki insanların" baş örtülerine karışıyor gibi yaygara koparılıyor. İnsan hakları demek öncelikle günlük yaşantısı dahilinde kişilerin hak ve özgürlükleridir. Üniversite eğitimi ise kabul edeceğiniz gibi ap ayrı bir olay. İnsan yaşantısının bazı dönemlerinde bazı kurallar her zaman vardır. Bu insan hakları ihlali değildir. Bunun bilincinde olan "Avrupa İnsan hakları mahkemeleri" dahi bunu insan hakları ihlali olarak görmemektedir.


    Tamamen katılıyorum




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.