Şimdi Ara

21 Aralık 2012 Cuma [DÜNYANIN SONU-KIYAMET GÜNÜ] (21. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
492
Cevap
1
Favori
84.716
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1920212223
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kıyamet alametlerinin çoğu gerçekleşmedi daha,son 2-3 yıl içinde de gerçekleşebileceğini sanmıyorum,bence önümüz uzun,müslüman sayısı da bir hayli çok.Bu haberin doğru olma olasılığı bence çok az
  • evet bunu kimse bilemez ama inşallah 2012 de gideriz
  • Hadi iyi güzel konu da anlamadığım şey neden Mayalara, bilmem nelere inanıp kıyametin 2012'de kopacağını savunuyorsunuz. Hadi haklısınız diyelim. Ne olacak? Öldükten osnra ben demiştim mi diyeceksiniz?
  • Kıyamet gelsede kopsak
  • düşünsenize gerçekten kuranda şu tarihte şu saatte kopçak dense,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
  • Mayalar o kadar iyi bilselerdi herşeyi kendi soylarının ne zaman tükeniceğini de bilir önlem alırlardı bence.12 aralık 2012 ye kadar takvim hesabı yaptıktan sonra bu kadar yeter demişlerdir bence.kaç yüzyıl yaptık sonlara yaklaşırsak torunlar yeni tarihleri dizer die düşünmüşlerdir
  • evet bununla ilgili çok şey duymuştum. İşte size bi alıntı:

    YÜKSEK ENERJİLİ FOTONLARDAN OLUŞAN BÜYÜK BİR KUŞAK. 2012 YILINDA GÜNEŞ SİSTEMİMİZ TÜM GEZEGENLERİ İLE BİRLİKTE BU KUŞAĞA GİRDİĞİNDE DÜNYAMIZIN OZON DELİĞİ ONARILACAK VE TÜM YAŞAM 3. BOYUTTAN 5. BOYUTA GEÇECEK. İNSANLARIN 2 SARMALLI DNA"LARI İKİŞERLİ OLARAK BİRARAYA GELİP 12 SARMALLI BİR DNA"YA SAHİP OLACAKLAR. BU OLAY SIRASINDA TÜM İNSANLARIN CHAKRA"LARI AÇILACAK VE DUYULARI VE ALGILAMALARI ARTACAK. HERKES BİRBİRİNİN DÜŞÜNCESİNİ OKUYABİLECEK. BU İLK ÖNCE KISA SÜREN BİR KAOSA NEDEN OLACAK FAKAT DAHA SONRA HERKES BİR DÜŞÜNCE BİRLİĞİ HALİNDE BİR ARAYA GELEREK, ÖNYARGININ, YALANIN VE KÖTÜ DÜŞÜNCELERİN OLMADIĞI BİR ORTAMA GEÇİLECEK. İNSANLAR BİRBİRİNİN AURALARINI GÖREBİLECEKLER.

    12 sarmallı DNA"ya geçiş sonrası insanlarda hiçbir hastalık kalmayacak, hasta olanlar kendilerini ve birbirlerini iyileştirebilecekler. İnsanlar ölümsüz olacaklar. Ölüm olayı ise fiziksel dünya"da kalmaktan vazgeçip başka bir boyuta geçmeye karar verme şeklinde olacak. Yani, dünya"da geri kalanlar (kalmayı seçenler) ölmeye (başka boyut gitmeye) karar verenlerin ortadan bir anda kaybolduğunu görecekler. Fiziksel dünyamızda kalmayı seçen insanların ışık bedenleri olacak ve bu cennete benzeyen ışıklı dünyada çok güzel vakit geçirecekler. Fiziksel olarak 2000 yıl sürecek olan bu olay sonrasında foton kuşağı güneş sistemimizi terkedecek.

    Foton kuşağı ilk kez ingiliz astronom Edmund Halley (1656-1742) yılında Pleiades takımyıldızlarını kuşatan gazımsı bir kuşak olarak gözlendi (Halley kuyruklu yıldızını da keşfeden astronom). Fredrick Wilhelm Bessel ise foton kuşağının dönüş hızını keşfetti (herbir yüzyılda 5.5 derece saniye). Jose Comas Sol Pleiades takımyıldızındaki güneş sistemlerini keşfetti. Paul Otto Hesse foton kuşağının kalınlığını saptadı (2000 ışık yılı). Güneş sistemimiz her 25.860 yılda bir Pleiades çevresinde bir tur dönmektedir. Yani, yaklaşık olarak her 12.500 yılda bir güneş sistemimiz bu foton kuşağının içine girer. Güneş sistemimizin foton kuşağının içindeki yolculuğu 2000 sene kadar sürer. Yani, foton kuşağından çıktıktan sonra tekrar foton kuşağına girmek için 10.500 yıl geçmektedir. Bu devrelerin alt devreleri de vardır ama üst devre 206 milyon yıl sürer.

    Foton kuşağının kendisinin de aurası var ve ilk aura katmanına (enerji seviyesine) 1962 yılında dünyamız (ve tüm güneş sistemimiz) girmiş durumda. Yani şu anda foton kuşağının düşük enerjili ilk kısmının içinde bulunuyoruz. Dünya"mız ikinci enerji seviyesine ise 1987 yılında girdi. 2012 yılında üçüncü enerji seviyesine girmesi sırasında 110-144 saat (5-6 gün) boyunca karanlıkta kalacağız. Üçüncü enerji seviyesine (foton kuşağının kendisinin bulunduğu esas enerjili kısım) girildiğinde ise karanlık sona erecek ve artık hiç gece olmayacak yeryüzünde. Sırasıyla yazarsak:

    1. gün: 21 Aralık 2012"de kör bölgeye giriş, tüm canlıların beden tipinin değişmesi, hiçbir elektrik aygıtının çalışmaması, tam karanlık
    2. gün: Atmosfer basıncının düşmesi, herkesin kendisini şişmiş hissetmesi, Güneş"in yeterli ısıtamaması, dünya ikliminin soğuması (buzul çağı soğuğu)
    3.-4. gün: Atmosferin şafak vakti gibi sönük bir ışıkla aydınlanması, foton etkisinin başlaması, foton enerjili aygıtların çalışabilir hale geçmesi, yıldızların yeniden gökyüzünde belirmeleri.
    5.-6. gün: 24 saatlik gündüz devresine giriş, kör bölgeden çıkıp ana foton kuşağına giriş, tüm canlıların güçlenip zindeleşmeleri, dünya ikliminin ısınması, foton ışınıyla çalışan gemilerin uzayda yolculuk yapmaya başlaması, telepati, telekinezi gibi psişik yeteneklerin ortaya çıkışı (uyanış, süperbilinç).

    Kısaca, foton kuşağı dünya"daki tüm yaşam için çok büyük bir faydası olan, yüksek enerjili fotonlardan oluşan devasa bir kemer. Güneş sistemimiz bu kuşağa girdiği zaman tekrar çıkması 2000 sene sürecek. Foton Kuşağı (Manaşik Halka) kendi etrafındaki dönüşünü 25.860 yılda bir tamamlamakta ve güneş sistemimiz her bir 10.500 yılda bir foton kuşağına girmekte. Foton kuşağı torus şeklinde (araba lastiği biçiminde) bir kemer ve bunun kalınlığı (çapı değil, kemerin kalınlığı) 2000 ışık yılı. Önemli bir husus elektrikli hiçbir aygıtın ise foton kuşağına girildikten sonra hiçbir şekilde çalışmaması. 2000 yıl boyunca sürecek olan safhada elektrik enerjisi ile çalışacak araca ihtiyaçta olmayacak zaten. Çünkü süperbilinç halinde olma hali ve foton enerjisi kullanabilecek teknoloji ile elektrik enerjisini kullanmaya ihtiyacımız olmayacak.
    Foton kuşağı (Photon Belt) konusunda daha detaylı bilgi için Virginia Essene"nin "Galaktik İnsan" kitabını tavsiye edebiliriz."""
    Metin Alıntıdır

    O günün özelliği nedir?
    Maya takviminin 21 Aralık 2012'de bitmesinde ne var diye soruyor olabilirsiniz. Aslında bu tarih tespit edildikten sonra araştırmacılarında kafasına takılan soru buydu. Ve ilk akla gelende, astronomide bu kadar ileri bir toplumun bu tarihide bir astronomik oluşumla ilişkilendirmiş olma olasılığıydı. Bu yönde yapılan araştırmalar bu fikrin doğru olduğunu ortaya koydu.

    Bilindiği gibi 21 Aralık tarihi yılın en kısa günüdür. John Major Jenkins, 21 Aralık 2012’de gökyüzünde oluşan astronomik konumların, oldukça sıradışı birleşmelere işaret ediyor. Bunların en önemlisi, gezegenlerin ve Ay’ın üzerinde hareket ettiği, “Ekliptik” olarak adlandırdığımız “tutulum çemberi”nin, tam 21 Aralık günü Samanyolu’nun dünyadan görülen ekvatoral çizgisiyle kesişmesi. Bu kesişmenin, modern astronomik ölçümlere göre "galaksimizin merkezi” olduğu belirlenen noktada (süper karadeliklerden biri olduğu düşünülüyor.) gerçekleşmesi, bu tarihi daha da ilginç kılıyor. Ama daha ilginci, 21 Aralık günü Güneş’in de tam “gündönümü” sırasında bu noktayla aynı hizaya gelmesi. Astronomik deyişle “Gündönümü Güneşi”, Ekliptik ile Samanyolu kuşağının “galaksi merkezi” olduğu belirlenen noktayla aynı hizada kesiştiği koordinata yerleşiyor.Bu birleşim, Mayalara göre, “Güneşler” olarak adlandırdıkları devrelerin beşincisinin noktalandığı anı belirlemekte.Maya kozmogonisine göre, dünyanın geçmişi, 13 Baktun’luk (aşağı yukarı 5125 yıl) devrelerden oluşur ve bunların her birinin bitimi, dünya için radikal değişimler ve büyük yenilikler içerir.

    İçinde bulunduğumuz devre, Mayalara göre beşinci ve son devredir ve 13.0.0.0.0 tarihinde son bulacaktır. Bizim takvimimize göre sözü edilen bu tarih, 21 Aralık 2012’ye denk gelmektedir.

    Mayaların bugüne ilişkin öngörüleri,efsaneleri veya kehanetleri ise gerçekten çarpıcı. Buna geçmeden önce bir bilgiyi daha vermek gerekli. İçinde bulunduğumuz galaksi milyonlarca yıldıza sahip olmasına rağmen, galaksimizin merkezi olarak gösterilen nokta yıldız miktarının gayet seyrek olduğu bir nokta. Yaklaşık 25,800 yılda toplam 4 kere (dünyanın presession süresi) galaksi merkezimizle,

    1- " A door into the heart of space and time will open" , Zamanın ve uzayın kalbindeki kapı açılacak

    2- " The cosmos will be reborn or recreated " , Evren yeniden doğacak, yeniden yaratılacak

    3- " We will reach the Zero Point of the process - a moment of collective spiritual birth " , Döngünün sıfır noktasına erişeceğiz, toplu ruhsal doğuş anı

    4- “…our basic orientations will be inverted. On the level of human civilization, our basic assumptions and foundation values will be exposed, and we will have the opportunity to embrace values long since driven under the surface of our collective consciousness”
    Bizim basit doğamız ters yüz olacak.

    Aslında tek önemli tarih 21 Aralık değil 2012 yılı için. Mayaların astronomi birikimlerinde , Boğa takımyıldızındaki Pleiades grubunun ayrı bir önemi var.

    G Bu yıldız grubunun gökyüzünün tepe noktasından (“Zenith” noktası) geçişi, Mayalar için önemli bir olaydı ve genellikle Tzolkin ile Haab’ın son günlerinin çakıştığı 52 yıllık dönemin sonunda yaşandığı için de fazlasıyla önemsenirdi. Monte Alban’dan İzapa’ya dek birçok kentte, gökyüzünün tepe noktasını gözlemlemek için hizalanmış şaftlara sahip yapılar bulunmuştur.

    Bu gözlem noktalarında başını yukarı kaldırıp belli bir anda daracık şafttan gökyüzüne bakan gözlemci, yalnızca Zenith noktasını görürdü. Meksika’nın güneyinde, İzapa’nın bulunduğu paralel üzerinde Güneş – Pleiades buluşması, presesyon etkisinden bağımsız olarak her yıl, ilkbahar ekinoksundan 61 gün sonra gerçekleşir.

    Günümüzde bu tarih, Güneş’in Boğa Burcu’na girdiği 20 Mayıs tarihine denk gelmektedir. Bu buluşma Zenith’te gerçekleşirse? Mayıs 2000'deki gezegen dizilimini hatırlayacaksınız. Ama ondan çok daha önemli birşeyi çoğunluğumuz bilmiyoruz Mayalarca önemli olduğu yeterince vurgulanan gün, Güneş – Pleiades – Zenith buluşmasıdır ve bu astronomik olayın gerçekleşme tarihi de 20 Mayıs 2000’dir. Mayalar, 13 Baktun’un hemen öncesine denk gelen bu astronomik buluşmayı, bir sürecin başlangıcını işaretlemek için kullanmışlardı

    Ünlü Kukulkan piramidinin tepesinde, doğrudan Zenith’e yöneltilmiş, çıngıraklı yılan kuyruğu biçiminde bir sütun yer alır. Çıngıraklı yılanın kuyruğundaki “çıngırak” işaretleri, Maya kültüründe Pleiades’in simgesidir.

    Çıngırağın biraz aşağısında, “Ahau yüzü” olarak adlandırılan bir kabartma vardır ve bu da, Güneş’i simgelemektedir. Bir bütün olarak Kukulkan piramidinin tepesindeki şekil, Güneş – Pleiades – Zenith buluşmasına işaret etmektedir yani.



    YHIZLANIŞI HİSSEDİYOR MUSUNUZ?

    Çağların değişimi başladı...

    Kadim kehanetler bunu daha önceden bildirmişti. Yerli gelenekler onurlandırdılar. Dünya içinde gerçekleşen değişimler, uyuma düzenlerinizi, ilişkilerinizi, bağışıklık sisteminizi düzenleme yetinizi ve zamanı algılayışınızı etkilemekte. 2000 sene önce belirtilmiş, bizi bedenimizde olağanüstü değişimleri kabullenmeye hazırlayan bir inisiyasyon yaşıyoruz. Bu değişim şu anda gerçekleşmekte.

    Dünyanın rezonansı (Schumann Resonance) binlerce yıldır 7.4 Hz.’di. 1980li yıllardan beri 12Hz’e ulaştı. Bu, bugün yaşadığımız 24 saatin eski zamanda 16 saate eşit olduğunu göstermektedir. Zaman hızlanıyor.

    Kutup Değişimi

    Bir grup astrofizik ve jeofizik uzmanının, bilgisayar uzmanlarıyla
    beraber yürüttükleri araştırma sonucu sıradışı bir olayın 2012'de
    başımıza gelme olasılığı olduğunu ortaya koymuş.

    Bahsi geçen konu hakkında bilgisi olmayanlar için izah edersem...

    Bildiğiniz gibi Güneş'in ortalama 11 yıllık periyodlarda (ve son
    zamanlarda yapılan araştırmalarda 180 yıl civarında ikinci bir döngü
    daha var) aktivitesi zirveye çıkıyor. Kuvvetli patlamalar ve güneş
    lekeleri bu dönemde en yoğun zamanında oluyor. Son zirve dönemi 2000-
    2001 yıllarındaydı. Ancak bu dönemden bu yana düşüşe geçmesi gereken
    aktivite tam aksine az miktarda bir düşüşten sonra yatay bir düzey
    tutturmuş durumda. Yani bir sonraki zirve döneminin çok daha şiddetli
    olabileceğine dair bir işaret olabilir.

    Bir sonraki zirve noktası ise 2012 yılına denk düşüyor. Yukarıda
    bahsettiğim araştırmanın da kilit noktası burası. Eğer bilgisayar
    ortamında yapılan teorik modellerin sonuçları doğruysa 2012 yılı
    civarında bizi bir Manyetik Kutup kayması bekliyor.

    Bu olay ortalama 200,000 yılda bir gerçekleşen, ancak bir önceki
    kaymanın 780,000 yıl önce olduğu bilinen bir olay. Mıknatıslardaki
    güney ile kuzey'in yer değişmesi olayı kısaca. Ancak bu bir anda
    başlasa da, bir günde biten bir olay değil. Manyetik yapının tekrar
    dengeye gelmesi ortalama 3000 yıl kadar sürüyor(muş).

    Bu olayın nasıl olacağına dair bulgularda, + ve - kutbun, bu olay
    başlamadan önce diğer yarı kürede adacıklar mantığıyla bölgeler
    oluşturması ve genel manyetik güç kaybı oluşturması, olduğu tespit
    edilmiş durumda. Dünya'da ise son 300 yılda genel manyetik kutup %20
    oranında zayıflamış durumda. Bu Antartika ve Güney Amerika’da, yani
    ozon tabakasının delik olduğu yerde %40 lara kadar çıkıyor. (yani
    ozon tabakasının asıl delinme nedeni olabilir)

    Fazla uzatmadan sonuçlandırırsam, bahsi geçen araştırma bu olayın
    2012 yılında gerçekleşeceğini ortaya koyuyor.

    Yani güneş'in aktivitesinin en güçlü olacağı zamanda bir kutup
    kayması. Aynı araştırma sonucuna göre bu olay milyonlarca yıl önce
    olduğu ortaya çıkıyor.

    Güneş aktivitesi zirvesinde ve Manyetik kutup yer değiştirirse ne
    olur?

    Manyetik kayma demek, dünyanın manyetosferinin, yani manyetik
    kalkanının bir süreliğine kapalı olması demek. Güneş'ten veya uzaydan
    gelecek her türlü etkiye açık olacağız demek.

    Güneş'ten gelen zararlı ışınlar ve kozmik ışınlar direkt dünya
    yüzeyine ulaşacak. En basit sonucu milyonlarda kanser vakası.

    Diğer olası sonuçlarından biri, dünyanın manyetik alanı etkin
    olmayacağından meteor gibi cisimlerinde yönlerinin dünya tarafından
    değiştirilemeyeceği, zam tersi çekileceği olasılığı...

    Dünyanın yer çekimine etkisi tahmin edilememekle beraber, volkanlar,
    depremler vs.. gibi olayların zirve yapacağı tahminlerden biri.

    EĞER GERÇEKLEŞİRSE, küresel bir felaket bizi bekliyor demektir... En
    kötü senaryoda Tek kurtuluş olasılığı, yüzeyin altında yaşamak veya
    başka gezegene gitmek var. 3000 yıl süreyle...

    DÜNYANIN DEĞİŞİMİ

    Dünyanın kalp atışı kabul edilen bir elektromanyetik rezonans vardır. 1954 ten beri bilinip, ölçülen bu değer, bulucusu Alman fizikçi Schumannın adıyla anılan, Schumann Rezonansı olarak, SR simgesiyle anılır ve Dünya yüzeyi ile 55km. lik atmosfer sonrasındaki iyonosfer arasındaki bölgede ölçülmektedir.
    Dünyanın bu kalp atışı, Güneşin düzenli 11 yıllık aktivasyon periyotlarına göre periyodik değişimler göstermesine rağmen, zannedilen o ki güneşin düzen dışı büyük patlamalarından doğan bir değişim geçirmektedir (Mayaların dediği gibi 2012 de kıyamet Güneşten gelecek). Bilim tarafından farkedildi ki bu rezonans, bu kalp atışı dramatik bir biçimde artmakta. Yıllar yılı 7.8 değerini koruyan ve yıllar içerisinde yükselen bu değer, bugün 12 devir/sn ye ulaşmıştır. 13 devir/sn lik değer zero point olarak anılır ve Dünyanın dönmesi bu değere ulaştığında duracak ve Dünya tersine dönmeye başlayacak. Ayrıca Dünyanın manyetik alanı da buna ters orantılı olarak azalmakta ! Son 4000 yıldaki değerler neredeyse son 4 yılda yarıya inmiş durumda !...
    Ve bir magnetik tersliğin gelmekte olduğu bildiriliyor. Hatta seller, fırtınalar ve acayip hava şartları bu sebebe bağlanıyor. Ayrıca bu artıştaki hızlanma bizde, 24 saatlik bir günü, 16 saat olarak yaşanıyormuş gibi bir hissediş yaratıyor. Manyetik rezonansın 13 devir/sn. değerine varmasıyla, dönüş yönünü değiştirecek olan Dünyanın, çok uzun yıllar önce de dönüş yönünü değiştirip bugünkü yönünde dönmeye başladığı bildiriliyor. Bu değişim ile Dünyatersine dönmeye başlayıp, Güneşin batıdan doğacağı söyleniyor.
    Burada bir saplama yapalım 1959 yılına dönelim ve Bedri Ruhselmana gösterilen vizyonda da söylendiği gibiDünya ekseninin yönünün değişmesi Ayrıca,
    Büyük Mutasavvıf Muhiddin-i Arabî ile İnsan-ıKamîl kitabının yazarı Abdülkerim Ceylî kıyamet anlatımlarında benzer ifadelerle; Kıyametin bir başka alâmeti dahi; Güneşin battığı yerden doğmasıdır Bundan sonra tövbe kapısı kapanır ! Daha önce iman etmemişse, artık bundan sonraki imanı nefse fayda vermez!.. demişlerdir.
    Ve bir başka spiritüel mesajda şu ifadeler bulunmaktadır;

    Yaşanması mutlak olan bu devreye ermenize az bir zaman kaldığı ve ufkun batıdan gelişini mutlulukla karşılamaya hazırlandığınız bu günlerde; yani yakın olan bu ışık günlerinin arifesinde, insan milletinin hazır olmaya ihtiyacı vardır.

    Aslında herşey bir vibrasyon yayma olayı olduğundan, en ince ve yüksek frekanslara doğru gelişen yeniçağ yapısı, kaba, düşük frekanslardan rahatsız eden etkiler almaktadır artık. Ancak, yüksek anlamlı değerlere, frekanslara daha fazla açılındığı için, çevreden gelen ses, renk, koku, manyetik alan frekanslarını daha fark edici, gönül frekanslarına, insan duygularına daha duyarlı, daha yüksek tatminleri arzulayan ve eski kaba tatminlerden artık zevk almayan yeni şuur insanı ortaya çıkmaktadır.
    İnsanın titreşimsel olarak farklılaşırken, devamlı bir etkileşim içinde olduğu yeryüzü de titreşimsel olarak değişmekte ve manyetik alanı yeni insana, yeni yüksek frekans yaşamına uyumlanmaktadır. Ve yüksek insanın yeni dünyası ortaya çıkmaktadır. Yeni dünyada artık yer almayacak olan ve bunun insandaki karşılığı endişe, korku olan düşük, alçak frekans tır. İşte bu oluş döneminde üzerinde en çok çalışılması gereken de, korku ve endişeye odaklı yaşanmamasıdır
    konuyla ilgili çalışan
    Yıllardır bu konuyla ilgili çalışan
    MOTHER SHIPTON (15. YY.DA YAŞAMIŞ ÜNLÜ İNGİLİZ KADIN KAHİN)


    Mother Shipton (Şipton Ana)diyorki:

    "Uçaklardan, denizaltılardan, uydu haberleşmesinden, AIDS ten ve 20. Yüzyıldaki kadın-erkek davranışlarına kadar herşeyden bahsettikten sonra,
    ..Ve insanlığa düşünme zamanı verilecek (20. yüzyıla kadar)

    *Sonraki yüzyıl (21.yy.) yaklaşmadan işaretler görülmeyecek;(2007-2010 arası dönem yaklaşmadan alametler görülmeyecek deniliyor 2007-2010 arası volkanik patlamalar ve Büyük depremler) dünyanın alt üst olduğu zamanın geleceği hakkında
    (ABD_İNGİLTERE_İSRAİL'in depremle yere batacakları hususu ) İnsan korkuyla titreyecek, o yüzyılda (21.yy.) yaşadığı için.

    Yedi gün, yedi gece için, insan korkunç bir görüntü seyrediyor!

    İnişler, çıkışlar aklın ötesinde, dağlar kükremeye başlayacak, depremler kentleri yutuyor, karalarda tufan, sel suları karalara saldırıyor. İnsanoğlu, çamur ve batağa gömülüyor. Okyanuslar, kıyıdan yükselecek, eski kıtalar gidecek, yenileri dirilecek, (Atlantis ve Mu kıtaları Atlas okyanusunda ve Büyük okyanusda 2011 den itibaren yer yüzüne çıkacak Avrupa,Afrika ve Asya kıyıları tsunamı dalgaları ile yok olacak.)kızgın canavar göklerden geçecek
    Ve uzak bir yerde;
    Bazı insanlar, Oh ne kadar az bir grup Dünyada, çok az sayıda insan kurtuluyor. İnsan ırkı yeniden başlıyor. Ve dünyada kısa bir süre geçiyor. İnsan unutuyor ve gülüyor, kendisine dönüyor. İnsan hak ettiği kaderi elde ediyor.

    * 22 Aralık 2012 tarihi konusunda hiç şüphe yok mu? Mayalar'ın yakın geleceğimize ilişkin kehanetleri tüm ezoterik bilgilerle örtüşmektedir. Bu nedenleFİLM GERÇEK Mİ OLACAK? Felaketi anlatan The Day After Tomorrow (Yarından Sonra) filmi gösterime girdiği günden beri çok konuşuluyor. Son zamanlardaki belirtiler de 'acaba mı' dedirtiyor.verilen tarihin önemi çok büyüktür. Ancak bu tarihlemede iki yıllık bir hata payı bulunabileceği de gözardı edilmemelidir. Bunun sebebi Maya Takvimi'nin bizim kullandığımız Gregoryen Takvimi'ne çevrilişinde MÖ 1'den MS 1'e geçilmiş olmasıdır. Aradaki 0 atlanmıştır. Yaptığı araştırmada Astrofizikçi Cotterel de bu konuya dikkatleri çekmiştir.

    Tamamı

    2012 son mu başlangıç mı?

    Mayalar 2012 için 'zamanların sonu' diyor. Ancak bu yok oluş anlamında değil fiziksel bir değişim. İnsanoğlu dört kez geriledi ve artık değişim zamanı. Mayalar'a göre; 2012 yılı insanlığın yükselişinin başlangıcı olacak.

    Maya Kehanetleri'ne göre 22 Aralık 2012 tarihi dünya için çok önemli. Çünkü bu dönemde içinde yaşadığımız çağ sona ererek yeni bir çağ başlayacak. Büyük bir tufanla gelecek olan bu yeni çağın ipuçlarını ise bilim adamlarına göre iklimsel değişimler sayesinde şimdiden gözlemleyebiliyoruz. "Beşinci kutupsal kayma" olarak adlandırılan bu değişimde daha önceki değişimlerde olduğu gibi yine kutupların manyetik alanının değişmesiyle meydana geleceğini söyleyen Sınır Ötesi Yayınları'nın Genel Yayın Yönetmeni Ergun Candan, dünyadaki iklimlerin değişimini de buna bağlıyor. Candan, "Kutuplar yer veya açı değiştirdiğinde kutuplarda buzlar eriyor. Kaldı ki, küresel ısınma sonucu şu anda Kuzey Kutbu'ndaki buzullar zaten erimeye başlamış durumda. Mayalar'a göre de daha önce yaşanan dört çağda tıpkı bu şekilde sona erdi" diyor.

    * Peki tüm bu bilgiler bilimsel olarak ortaya konup kanıtlandı mı? Dünyanın en az dört kez kutupsal kayma (kuzey ve güney kutbu) yaşadığı bilimsel verilerle kanıtlandı. En son Discovery kanalında dünyanın manyetik alanının belirli periyotlarla nasıl değiştiğini bilimsel çevreler açıkladı. Hatta bilgisayar ekranındaki üç boyutlu animasyonlarla gösterimi yapıldı. Şu anda dünyanın manyetik alanında muazzam bir değişim var. Bunun da en büyük nedeni güneşte meydana gelen değişimler. İlginç olan Mayalar bunu biliyordu. Konunun bir diğer yanı da Mayalar'ın bununla da yetinmeyip, gelecekte tüm insanlığı etkileyecek trajediyi bizlere şifreli bir şekilde duyurmuş olmalarıdır. Bu şifreye göre dünya için 2012 yılı çok önemli.

    NİRVANA'YA DOĞRU

    * Yani bu görüşe göre 2012 yılındadünya yok mu olacak? Mayalar 2012 için 'zamanların sonu' diyor. Fakat bu dünyanın top yekun yok oluşu değil, bir fiziksel değişim. Daha önce yaşanan sanki tufan gibi düşünebiliriz. Bu fiziksel değişimlerle birlikte ruhsal değişimler de birbirleriyle orantılı devam ediyor. Her bir büyük fiziksel değişimlerle birlikte insanlık ruhsal değişimde yaşıyor. Şu ana kadar insanlar aşağıya inişi yaşadı. Birincisinde biraz daha kabalaştı, ikincisinde biraz daha, üçüncüsünde biraz daha... Dördüncünün sonunda tam anlamıyla bir dip yaptı. Bu yüzden 2012'yi Mayalar insanlığın yeniden yukarı çıkışın yaşanacağı bir çağ olarak tanımlıyor. Hatta çeşitli dinler bundan Altın Çağ, vaat edilen cennet veya Nirvana gibi bahseder. 2012'nin önemi burada. Aşağıya inen insanlık tekrar yukarı çıkacaktır. Bunun da ilk basamağı 2012'dir diyor Mayalar.

    * 2012 yılında başlayacak olan bu yukarıya doğru çıkış ne kadar zamanda tamamlanacak? Bildiğimiz kadarıyla bu yukarı çıkış süreci başladı. Belki 2012 bir final olabilir. Bu bir süreç. Ancak tufanla kıyameti birbirine karıştırmamak lazım. Kıyamet ruhsal bir değişim, tufan ise fiziksel bir değişim demektir. Kıyamet hem tasavvufi hem de ezoterik (gizli öğreticilik) anlamda ayağa kalmak ve uyanmak demektir. Bu uyanıştan kastedilen ruhsal aydınlanmadır. Böylelikle dinsel metinlerin içindeki sembollerin anlamları da çözülebilecek ve dinsel metinlerde gizlenen gerçeklerle herkes yüz yüze gelebilecektir.

    İKİ YILLIK HATA PAYI...

    * 22 Aralık 2012 tarihi konusunda hiç şüphe yok mu? Mayalar'ın yakın geleceğimize ilişkin kehanetleri tüm ezoterik bilgilerle örtüşmektedir. Bu nedenleFİLM GERÇEK Mİ OLACAK? Felaketi anlatan The Day After Tomorrow (Yarından Sonra) filmi gösterime girdiği günden beri çok konuşuluyor. Son zamanlardaki belirtiler de 'acaba mı' dedirtiyor.verilen tarihin önemi çok büyüktür. Ancak bu tarihlemede iki yıllık bir hata payı bulunabileceği de gözardı edilmemelidir. Bunun sebebi Maya Takvimi'nin bizim kullandığımız Gregoryen Takvimi'ne çevrilişinde MÖ 1'den MS 1'e geçilmiş olmasıdır. Aradaki 0 atlanmıştır. Yaptığı araştırmada Astrofizikçi Cotterel de bu konuya dikkatleri çekmiştir.

    * Bugüne kadar Mayalar'ın hangi kehanetleri yerini buldu? Şu anda bilimsel olarak ispat edilen dünyanın dört kez kutup değişimi geçirdiği. Bugün bu durum ispatlanmış durumda. Günümüz insanları bunu yeni keşfetse de, Mayalar bunun farkındaydılar. Bu bile başlı başına önemli bir şey.

    * Mayalar'la ilgili tüm bu bilgilere nasıl ulaşıldı? Bütün bunlar dünyaca ünlü astro fizikçi Coterelli'nin bilgilerini bir BBC muhabiri Adrian Gilbert'in derlemesi sonucunda dünya kamuoyuna duyurdu. En önemli buluş da eski Maya kenti Palanque'deki Yazıt Tapınağı'nda buldukları mezar taşının kapağındaki şifreyi çözmeleriyle oldu.

    * Şifre nasıl çözüldü? Simetriyle ilgili bilgileri çözerek çok önemli sonuçlara ulaştılar. Kapağın üzerindeki şerit motiflerini simetrik bir şekilde yan yana getirdiklerinde ortaya Jaguar ve bunun üzerinde de bir Yarasa sembolünün ortaya çıktığını gördüler. Mayalar'ın sakladıkları bu sembollerin bir anda belirmesi Cotterel'i şaşkına çevirmişti. Çünkü Mayalar'ın mitolojik yazıtlarında Jaguar beşinci yani bizim çağımızı, yarasa ise ölümü sembolize etmekteydi!... Kapağın üzerinde açık bir şekilde görülen "Güneş Haçı"nın üzerindeki ilikler ise Güneş'in manyetik iliklerini temsil etmekteydi. Bu da Mayalar'ın gizli mesajıydı. Yaşanacak trajedinin sebebi Güneş'te meydana gelecek olan manyetik değişimlerdir!..

    http://arsiv.sabah.com.tr/2005/05/07/gun101.html

    Foton değil ama fotonun karanlık/aydınlık etkisine çok benzer bir durum bilimsel olarak yaklaşıyor sanırım:

    Bilim adamları 153 yıl önce hayatı felç eden güneş fırtınasının bir benzerinin Kuzey Amerika ve Avrupa'yı 2012 Eylül'ünde vuracağını tespit etti.

    1859 yılının 1 Eylül'ünde güneşten gelen anormal manyetik enerji nedeniyle telgraf sistemleri tamamen çökmüştü. Ancak bu kez etki çok daha vahim olacak.

    Uzmanlara göre benzer bir enerjinin dünyayı vurması durumunda TV, radyo yayınları tamamen kesilecek, elektrik sistemi tamamen devre dışı kalacak, cep telefon şebekeleri çökecek, sular kesilecek, GPS sistemi çalışmayacak...

    Tüm bunların onarılması 20 yıl kadar sürecek bir yeniden inşa sürecini doğuracak. Bu süreçte 100 bin Avrupalı ve Amerikalı hayatını kaybedecek.

    Uzmanlara göre güneşten gelecek anormal enerji 1859 yılında gecenin saat 02:00'sinde gündüz gibi dünyanın aydınlanmasına sebep olmuştu. Hatta o dönemde yaşayan kişiler bu durumu, "O kadar aydınlıktı ki gece sokağa çıkıp gazete okumak bile mümkündü" diye tanımlıyor. Şimdi aynı şokun yaşanması durumunda elektrik şebekelerine milyonlarca watt'lık yüklenme olacak. Bu da birçok ülkede şebekenin tamamen erimesi anlamına geliyor. Yani bazı ülkelerde elektrik hatlarını tamamen yenilemek gerekecek. Elektrik olmayınca kanalizasyon ve su sistemleri de çökecek. Birkaç gün içinde musluklardan su akmamaya başlayacak. Üretim duracak. Süpermarket rafları tamamen boşalacak. Tam bir kaos yaşanmaya başlanacak. Telefon, GPS sistemleri çalışmayacak. Uzmanlara göre bu fenomenin 2012 yılının eylül ayında yaşanmaması durumunda aynı risk 2023 için de mevcut..

    http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDak ... bus&ver=93

    Bunu da araştırınca buldum, sallamasyon değil bu olay. 1859 de olmuş en son.

    http://solar-cell-energy.blogspot.com/2 ... ellie.html


    Alıntıdır




  • son demeyelim de gidişatta yaşanan bir değişim diyelim.
  • iyi hazırlıklara başlıyalım ozaman

    bu arada ne götürmek gerekiyor o tarafa ilk defa gideceğimden pek bilmiyorum :S
  • doğru sülüyor kuranı kerimin şifrelerini çözen kişide bundan yıllar önce 2002 de 2012 de gök taşı düşecek demişti hatırlıyorum
  • 2012 ye kadar

    ünv diplomasını alamıyorum
    iş aramak zorunda kalmaycağım
    2bucuk yıldan az fazla hayatım kaldı demek
    sorun değil ki ;
    zaten her gün napsamda Diğer tarafa bussines biletle gitsem diorum...
  • Konu başlığındaki "Dünyanın sonu-Kıyamet günü" şeklindeki yazıyı, "Karanlık Çağın sonu, Altın Çağın başlangıcı" şeklinde değiştirirsek iyi olur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mrtlln

    2012 ye kadar

    ünv diplomasını alamıyorum
    iş aramak zorunda kalmaycağım
    2bucuk yıldan az fazla hayatım kaldı demek
    sorun değil ki ;
    zaten her gün napsamda Diğer tarafa bussines biletle gitsem diorum...




  • Maddenin yapısı ve kimyası ile ilgili değişimler zuhur edeceği ve elektriğin tesir kabiliyetinin ve oluşumunun mümkünsüz olacağı söyleniyor. Kuvvetli ihtimal olduğu düşünülürse,biz bilgisayarsız ne yapacağız ? tüm bu bilgisayar teknolojisi boşa mı gidecek yoksa elektriksiz bir çalıştırma prensibinin o gunün maddesel şartlarıyla icadını mı bekleyeceğiz ??
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WizzY_WizarD

    Neden anlamak istemiyorsunuz hala? 2012 olayları ile kıyamet arasında hiçbir ilgi yoktur. Konuyu açan kişi yanlış bilgi vermiş.


    2012 kıyamet değil, yükseliştir. Büyük değişimdir. Ve bunun olup olmayacağını hiçbir insan bilemez. Olabilir de olmayabilir de.

    Aynen. Mısırlılarında kehanetleri bunu söyler. 2012 de kıyamet ve son değil, insanlığın çöküşünün sonu geldiğini söyler. O tarihten sonra insanlık yükselişe geçer, der. Düşününce mantıksız da değil. Din, teknoloji,para vs vs vs ile kendini maddeye mahkum eden insan fizikötesi yanlarını köreltiyor. Enerjisini söndürüyor vs vs vs vs diye gider. ama son değil bu. Değişim. Gelişim. kimseninde farkedebileceği bir değişim değil, max:100 yıllık hayatımızla, bu değişimin farkına varmak çok zor. binlerce yıl bu lan.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: remus


    Görüşmek üzere
  • iphone'a flash desteği gelmeden kıyamet kopmasın
  • VALLA NE YALAN SÖYLİİİM EN GÜZEL YORUM BU OLMUŞ ARI MAYA :) MUHAHAHA
  • kıyamet günü gelmeden, bi kız var babası ile babam kavga etti ancak bunu bilerek kıza açılsam mı ki
  • 
Sayfa: önceki 1920212223
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.