Şimdi Ara

Adeviye Meydanı ve Kararlar (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
286
Cevap
2
Favori
6.685
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Komediye bakın! Siz dünyayı müslüman mı sanıyorsunuz?
    Dininize göre mi insanı insan sanıyorsunuz?
    Hemen bir üstteki mesajıma bakarsanız orada anlattığım olayda yalnızca 1 tane insan çıkmış müslümanların arasından.
    Herkesi dininizden görmeyi bırakın lütfen, çok tuhaf bir anlayış bozukluğu.
    Beni müslüman sayıyorsunuz ( bana sorma zahmetinde bile bulunmadan ). Ve birde Hadis koyuyorsunuz, her ikisi de yanlış.
    Forumda bir arkadaş sorarsa bende dini inancımın ne olduğunu söylerim açıkça.
    Ama kalkıp bana hiç sormadan bana " müslüman " muamelesi yapan sorulara cevap verme alışkanlığım yoktur.
    Diğer arkadaşınıza yazdığım cevapta var zaten olay hakkındaki görüşlerim, oraya bakın baştan itibaren ne görüşte olduğumu anlarsınız.

    Yo yanılıyorsunuz, tekrar okuyunuz. Ben size müslüman muamelesi yapmadım.
    Sadece bir şey sordum ve eğer müslüman olsaydınız sizi bağlayıcı bir emirden bahsettim.
    Müslüman olmadığınız için o emre itaat etmek zorunda değilsiniz.
    Meselemizi anlayamamanız da çok normal. Sıkıntı yok yani.




  • Ben Mursininde Darbeci Sisi ninde samimi olduğuna inanmıyorum.
    Mursi yüzde 50 nin dışındakiler beni ilgilendirmez ben şeriatı(baskı şeriatı) ülkeye getiririm diyor.E tabi halkta seni istemez darbe yapar.
    Sisi ise katliam yapmaktan çekinmeyen diktatörün biri
  • Kemalist indirgemeci mantık Dış politikada Türkiye’nin dışında gelişen yüzlerce farklı dinamiğin ortaya çıkardığı sonuçlarla ilgilenmeyip, her konuda olduğu gibi çocuksu bir yakınma ile meselelere yaklaşıyor..

    Ortadoğu’ya dair tahayyülü “biz bulaşmayalım” şeklindeki müthiş strateji ile bitmektedir. Mezkur “bataklık” kodlaması, “girmeyelim” yaklaşımı ile baştan Türkiye’nin “edilgen” bir rol üslenmesini vaaz etmektedir.

    Türkiye jeopolitik anlamda üç eko-sistemin ortasında ya da etkisinde olan bir ülke. Her üç sistemin ortaya çıkardığı negatif veya pozitif akım doğrudan Türkiye’yi etkiliyor. Türkiye, Soğuk Savaş sonrası hala ekonomi-politik normalleşmesini yaşamaya çalışan Kafkasya, krizlerini hitama erdirip ayakları üstüne kalkmaya çalışan Balkanlar, ekonomik krizi derinleşen Avrupa ve son olarak da son yirmi yılına işgaller ve krizlerin damga vurduğu Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın ortasında bulunmaktadır. Türkiye’nin ilişkilerinde iniş çıkışlar ve sorunlar yaşadığı ülkelerde neler olup bittiğine bakmaksızın, salt ‘ilişkinin kendisini veya an itibariyle statüsünü’ konuşup duran liberal yaklaşımın, anlamlı ve ciddi bir analiz yaptığı söylemek gerçekten mümkün değildir. Bu ciddiyetsizliği kamufle etmek için dillendirilen ‘ülkelerin iç ilişkilerine bulaşmadan ilişkimizi sürdürmemiz lazım’ tezi ise sadece apolitik ve anlamsız bir yaklaşım değil aynı zamanda Türkiye’yi Lüksemburg’un komşusu zanneden veya olabileceğini düşünen bir bakış açısını temsil ediyor.

    Türkiye’nin bütün sınırlarından yüzlerce km yol almanıza rağmen hala benzer bir siyasal coğrafyada bulunuyorsanız, ders kitaplarındaki ‘başka ülkelerin işlerine bulaşmama’ işinin zannedildiği kadar kolay hayata geçirilmeyeceğini en azından bilmeniz gerekir. Hele bunu son yirmi yılını dünyada her şeyin küreselleştiği, sermaye ve beraberinde taşıdığı siyasi-kültürel kodların karşısında hiç bir duvarın ve sınırın dayanamadığını anlatanların herkesten daha iyi bilmesi beklenir.

    Başarılı dış politika nedir? Bu sualin herkesin üzerinde ittifak ettiği bir cevabı olmadığı muhakkak. Aynı şekilde diğer ülkelerle sadece konuşuyor olmanın da tek başına başarılı bir dış politika anlamına gelmeyeceği de muhakkak.

    Seçimleri kazanmadığı halde iktidara oturan ve 2011’den beri katliam üzerine katliam yapan Maliki ile; yüzbinin üzerinde vatandaşını katleden Esed ile; seçilmiş ilk sivil cumhurbaşkanını deviren Mısır rejimi ile; darbeye farklı şekillerde destek veren Suud ve AB ile Türkiye’nin ilişkilerinde gerilim veya iniş-çıkış olmasından daha doğal ne olabilir?




  • Eğer Mısır halkı direnmeye devam edip Sisi yi indirirse bir daha kimse kolay kolay darbe yapamaz.
    Bu sebeple Sisi nin mutlaka indirilmesi gerekir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ahze23



    Çaresizlerin çaresi oldu ölüm, Adeviye Meydanında toplanan insanlar için. Zalimden bir kurtuluş. ölüm. Her an bir başka sokak başında tüfek ve satırla gösteriyor yüzünü. Meydana ismini veren Rabiatül Adeviye annemiz şöyle demişti bir gece, seccadesini gözyaşlarıyla ıslatırken; “Ya rabbi (c.c) şu vakitte bir çok kimse uyudu,bir çoğu sevdiğine gitti,ben de sana geldim,çünkü benim sevdiğim sensin”

    Meydanı dolduran binler, sevgililerine koşar gibi koşuyorlar. Rabia annemizin sözlerini vasiyet gibi algılamış ve hakkını veriyorlar, yüzlerce, binlerce “Rabiatül Adeviye” Rablerine kavuşuyor. Zalim zalimliğiyle hem hal. Bir tarafta kendi öz vatandaşına ateş açmaya memur hisseden, hükumet bile diyemeyeceğimiz “darbe şaşkınları” varken diğer tarafta “batı” denilen mimsiz medeniyet kendi yavuklularının kuş tüyünden koynunda, kendi rüyalarında boğulmuş uyuyor.

    İslam dünyası kendi öz sözüne henüz sahip olamamış, yeni doğmuş bir sabi halde. Ne diyeceğini ve nasıl davranacağını büyükleri talim ediyor. Hücreleri isyan etse de beden emirber. Bedende isyanda bir kısım hücreler, kansere dönüşmüş. Hücre içindeki hücreyiz vicdanlı hepimiz.

    Müslümanın vefa kalmamış çehresine, bir umut, ağlamaklı bakıyor bir diğer müslüman. “Kardeş” diyor, “yardım et” diyor. Yere uzanmış, kızıl entari içindeki yavrusunu gösteriyor.

    Ramazanın bereketinden, soframızı paylaşmaktan ve yaz sıcağında, ter içinde oruç tutmanın zorluğundan dem vururken, mükellef iftar sofrasındaki çoğu çöpe gidecek yiyeceklere kayıyor gözlerimiz, utanmaksızın.

    Tencereler ve tepsilerle dolu sofra seni beklerken birkaç saati beklemenin telaşı nedir ki, iftarda ve sahurda yemek yiyemeden oruç tutanların yanında.

    Ey Allah’ım! Ebu Cehillerin ağızlarında cehalet sloganlarıyla cirit attığı bu ortamda Ebu Bekirler, yüreklerindeki hakikatlerle sığınacak bir “Erkam Evi” bile bulamıyorlar. Ümitsizlik tek hissiyatımız olmuşken sen bize merhamet et!

    Sığınabilecek tek kapı, senin kapında bendelerin pas pas üstünde günahlarını silkelerken affet bizleri. Sahip çıkamadığımız emanetine ehil ve onda emin eyle yine bizi. Eyle ki, artık dizlerde mecal, gözlerde yaş ve yüreklerimizde zulme karşı buğz edecek bir vicdan kalmadi.

    Www.edebliyat.blogspot.com sitesinden alintidir.



    Ahmet Alp Altay

    Mükemmel bir yazı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: antonidas

    Neden gezi de ölenlere ses çıkaramadınız.
    O kadar insanın gözü çıktı, hiç sesiniz çıktı mı?
    Kendi işinize gelince her türlü zalimliği savunursunuz.
    Adamlar şeriat getirmeye çalışıyor haberiniz var mı?
    Böyle rejimlerde kadınlar tek başlarına sokağa çıkamıyor, araba kullanamıyor, boşanamıyor bir çok insani haktan mahrum kalıyor.
    Sizin kız kardeşinizin kocası, sizin kız kardeşinizin üstüne 3 tane daha kız getirse bunu hoş mu karşılayacaksınız.
    Sizin kız kardeşinizi kocası sürekli dövse, kız kardeşiniz boşanma hakkı olmadan buna katlansa hoşunuza gidecek mi bu durum.
    Müslüman ülkeler şeriat ile yönetilmek zorunda değildir.
    Ama sizin gibi adamların ciğerini bilirim.
    İçki içmezler, domuz eti yemezler ama iş kul hakkına gelince öyle bir yerler ki şaşırısınız.
    Kağıt üstünde dindarlardır ama bütün işleri para üstünedir.
    Masonlara kızarlar ama aynı şekikde yapılanırlar, tarikat kurarlar ve aynı ticari örgütlenme sisteminş uygularlar.
    Masonlar ile aynı şekilde örgütlenirler ama masonlara kızlarlar. Tabi deli deliyi görünce sopasını saklarmış.
    İşte bu sözde dindarların aslında din ile ilgisi falan yoktur. Dini ve kültürel eğitimsizlikle beslenirler.
    Dinin Türkçe olmasını istemezler. Çünkü dini bilmeyen cahil toplulukları kolayca kandırmak isterler.
    Vatan tehlikeye girdiğinde ise Hristiyanlarla ve Yahudilerle el ele vermekten çekinmezler. Bunların dedeleri işgal kuvvetlerinin safında yer almıştır.
    Bir kısmıda vatanı değil kendi iktidarını düşünen padişah tarafında yer almıştır. Bunların vatan sevgileri veya millet sevgileri olmaz.
    İnönü'ye laf ederler ama açın tarihe bakın 1. ve 2. İnönü zaferleri tarihe altın harflerle kazınmıştır. Hangi şıh bu millet için böyle savaş kazanmıştır.
    Hiç birisi kazanmamıştır. Onlar düşman kuvvetleri ile ele ele verip maddi çıkar elde etmeye çalışmışlardır.
    O yüzden bunların derdi insan hakları, özgürlük falan değil.
    Bunların tek isteği kendi düşüncelerini zorla uygulamak, herkese kabul ettirmek, kendisi gibi düşünmeyeni de dinden atmaya çalışmaktır.
    Bu uğurda da yapmayacakları şey yoktur. Bugün onu savunurlar yarın işlerine başkası gelir onu savunurlar. Esas dertleri ise paradır.

    Bu adamların getirmek istediği şey şeriat falan değil. Kuran şeriatı şu an İslam ülkelerinde uygulanan şey ile uzaktan yakından alakası yoktur, onu karıştırmayalım rica ediyorum.
    Onun dışında her kelimesine katılıyorum ve altına imzamı atarım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: veleciraptor

    Mursi gibi demokrasiyi araç olarak kullanıp asıl hedefi şeriatı getirmek olan ikiyüzlü sahtekarlarının da canı cehenneme, Sisi gibi tavuk kesiyormuşcasına kendi halkını hiç çekinmeden katledenin de canı cehenneme. Mısır halkını denize düşen yılana sarılır durumuna getiren Müslüman Kardeşlerinin de...

    Sürrealist düşüncelerinle bir sonuca varamazsın güzel kardeşim. Kimin ne olduğunu söyleme bunu herkes biliyor, bize çözüm sun saygı duyalım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DeadPoets

    quote:

    Orijinalden alıntı: ahze23



    Çaresizlerin çaresi oldu ölüm, Adeviye Meydanında toplanan insanlar için. Zalimden bir kurtuluş. ölüm. Her an bir başka sokak başında tüfek ve satırla gösteriyor yüzünü. Meydana ismini veren Rabiatül Adeviye annemiz şöyle demişti bir gece, seccadesini gözyaşlarıyla ıslatırken; “Ya rabbi (c.c) şu vakitte bir çok kimse uyudu,bir çoğu sevdiğine gitti,ben de sana geldim,çünkü benim sevdiğim sensin”

    Meydanı dolduran binler, sevgililerine koşar gibi koşuyorlar. Rabia annemizin sözlerini vasiyet gibi algılamış ve hakkını veriyorlar, yüzlerce, binlerce “Rabiatül Adeviye” Rablerine kavuşuyor. Zalim zalimliğiyle hem hal. Bir tarafta kendi öz vatandaşına ateş açmaya memur hisseden, hükumet bile diyemeyeceğimiz “darbe şaşkınları” varken diğer tarafta “batı” denilen mimsiz medeniyet kendi yavuklularının kuş tüyünden koynunda, kendi rüyalarında boğulmuş uyuyor.

    İslam dünyası kendi öz sözüne henüz sahip olamamış, yeni doğmuş bir sabi halde. Ne diyeceğini ve nasıl davranacağını büyükleri talim ediyor. Hücreleri isyan etse de beden emirber. Bedende isyanda bir kısım hücreler, kansere dönüşmüş. Hücre içindeki hücreyiz vicdanlı hepimiz.

    Müslümanın vefa kalmamış çehresine, bir umut, ağlamaklı bakıyor bir diğer müslüman. “Kardeş” diyor, “yardım et” diyor. Yere uzanmış, kızıl entari içindeki yavrusunu gösteriyor.

    Ramazanın bereketinden, soframızı paylaşmaktan ve yaz sıcağında, ter içinde oruç tutmanın zorluğundan dem vururken, mükellef iftar sofrasındaki çoğu çöpe gidecek yiyeceklere kayıyor gözlerimiz, utanmaksızın.

    Tencereler ve tepsilerle dolu sofra seni beklerken birkaç saati beklemenin telaşı nedir ki, iftarda ve sahurda yemek yiyemeden oruç tutanların yanında.

    Ey Allah’ım! Ebu Cehillerin ağızlarında cehalet sloganlarıyla cirit attığı bu ortamda Ebu Bekirler, yüreklerindeki hakikatlerle sığınacak bir “Erkam Evi” bile bulamıyorlar. Ümitsizlik tek hissiyatımız olmuşken sen bize merhamet et!

    Sığınabilecek tek kapı, senin kapında bendelerin pas pas üstünde günahlarını silkelerken affet bizleri. Sahip çıkamadığımız emanetine ehil ve onda emin eyle yine bizi. Eyle ki, artık dizlerde mecal, gözlerde yaş ve yüreklerimizde zulme karşı buğz edecek bir vicdan kalmadi.

    Www.edebliyat.blogspot.com sitesinden alintidir.



    Ahmet Alp Altay

    Mükemmel bir yazı.

    Yazanın diline ve kalemine sağlık. :) Bir de Adeviyye Meydanı ındakilerin.. Allah Yardımcıları olsun.




  • Her şeyi karşılaştırmasanız olmaz. Birileri Taksim'i savunuyor, diğeri Mısır'ı. Arkadaş neden illaki birini savunmak zorundasın ? Taksim'de evet zor kullanıldı, çok hata yapıldı. Ben de gösterilere katıldım, ama bu Mısır'da öldürülen insanları görmezden gelmeye değermi ya. 120 tane insanı bile bile katlediyorlar. Kendi ülkenden olsa dillerden düşürülmeyecek olan olaydan bahsetmemek ne kadar saçmadır. Yeri geldiğinde hep diyoruz Din, Dil, Irk, Renk farketmez. İnsan ya onlar. Sırf onlar Müslüman diye Mısır'da ölenlere banane diyenler var. Nasıl insan bunlar anlamıyorum gerçekten.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kırarım Boynuzunu İblis

    Her şeyi karşılaştırmasanız olmaz. Birileri Taksim'i savunuyor, diğeri Mısır'ı. Arkadaş neden illaki birini savunmak zorundasın ? Taksim'de evet zor kullanıldı, çok hata yapıldı. Ben de gösterilere katıldım, ama bu Mısır'da öldürülen insanları görmezden gelmeye değermi ya. 120 tane insanı bile bile katlediyorlar. Kendi ülkenden olsa dillerden düşürülmeyecek olan olaydan bahsetmemek ne kadar saçmadır. Yeri geldiğinde hep diyoruz Din, Dil, Irk, Renk farketmez. İnsan ya onlar. Sırf onlar Müslüman diye Mısır'da ölenlere banane diyenler var. Nasıl insan bunlar anlamıyorum gerçekten.

    Iste gercekten takdir edilesi bir yorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kırarım Boynuzunu İblis

    Her şeyi karşılaştırmasanız olmaz. Birileri Taksim'i savunuyor, diğeri Mısır'ı. Arkadaş neden illaki birini savunmak zorundasın ? Taksim'de evet zor kullanıldı, çok hata yapıldı. Ben de gösterilere katıldım, ama bu Mısır'da öldürülen insanları görmezden gelmeye değermi ya. 120 tane insanı bile bile katlediyorlar. Kendi ülkenden olsa dillerden düşürülmeyecek olan olaydan bahsetmemek ne kadar saçmadır. Yeri geldiğinde hep diyoruz Din, Dil, Irk, Renk farketmez. İnsan ya onlar. Sırf onlar Müslüman diye Mısır'da ölenlere banane diyenler var. Nasıl insan bunlar anlamıyorum gerçekten.

    biz iki tarafta da insan öldürülmesini yanlış buluyoruz.
    Mısır da olanları görmezden geldiğimiz falan da yok.
    Ama bunlar işlerine nasıl gelirse öyle davranıyorlar, tepkimiz buna.
    Gezi de ölenleri umursamıyorlar, hatta aşırı şiddet kullanımını savunuyorlar ancak Mısır da ölenleri umursuyorlar.
    Mısır da ölenleri umursamalarının sebebi ise insan hakları falan değil. Mısır da 200 asker yanlısı ölse yine umursamazlar.
    Mısır da ölenleri umursamalarının tek nedeni onların kendi destekledikleri adamlar olmasıdır.
    Bu iki yüzlülüğe biz kızıyoruz.
    O yüzden böyle bir konu açınca kardeşim sen önce git kendi ülkende yapılanlara bak diyoruz.
    Ama bunların hepsi böyle.
    Neymiş Suriye'de demokrasi yokmuş. Oradaki eli silahlı gruplara destek verince Suriye'ye demokrasi mi gelecek, oraya şeriat gelecek.
    Fas'a gittiler değil mi, Fas'ta kral var. Sanki orada demokrasi mi var, hadi oraya da demokrasi götür.
    O bayıldıkları Suudi Arabistan'da demokrasi mi var sanki. Hadi oraya da götür.
    Bunların düşünce sistemi böyle.
    Kendi işine gelirse özgürlük,demokrasi,insan hakları kendi işine gelmezse bunlar batı icadı tukaka şeyler.
    Başı kapalı kadına saldırı olduğunda hepsi galeyana gelir. Başı açık kadına saldırı olursa hepsi saklanır, sesleri çıkmaz.
    Sadece biz iki şiddet olayının da yanlış olduğunu söyleriz.
    Ama bunlar söylemez.
    Bunar için doğru veya yanlış yoktur. İşine gelen şeyler doğrudur, işine gelmeyen şeyler yanlıştır.
    İnsan hakları,özgürlük, demokrasi, barış bunlar işine gelirse iyi,işine gelmiyorsa bunlar da neymiş kardeşim, sizden mi öğreneceğiz vs vs vs

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: blackshine

    Numan ibni Beşir radıyallahu anhüma' dan rivayet edildiğine göre, Rasülullah saîlallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

    "Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar."

  • quote:

    Orijinalden alıntı: antonidas


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kırarım Boynuzunu İblis

    Her şeyi karşılaştırmasanız olmaz. Birileri Taksim'i savunuyor, diğeri Mısır'ı. Arkadaş neden illaki birini savunmak zorundasın ? Taksim'de evet zor kullanıldı, çok hata yapıldı. Ben de gösterilere katıldım, ama bu Mısır'da öldürülen insanları görmezden gelmeye değermi ya. 120 tane insanı bile bile katlediyorlar. Kendi ülkenden olsa dillerden düşürülmeyecek olan olaydan bahsetmemek ne kadar saçmadır. Yeri geldiğinde hep diyoruz Din, Dil, Irk, Renk farketmez. İnsan ya onlar. Sırf onlar Müslüman diye Mısır'da ölenlere banane diyenler var. Nasıl insan bunlar anlamıyorum gerçekten.

    biz iki tarafta da insan öldürülmesini yanlış buluyoruz.
    Mısır da olanları görmezden geldiğimiz falan da yok.
    Ama bunlar işlerine nasıl gelirse öyle davranıyorlar, tepkimiz buna.
    Gezi de ölenleri umursamıyorlar, hatta aşırı şiddet kullanımını savunuyorlar ancak Mısır da ölenleri umursuyorlar.
    Mısır da ölenleri umursamalarının sebebi ise insan hakları falan değil. Mısır da 200 asker yanlısı ölse yine umursamazlar.
    Mısır da ölenleri umursamalarının tek nedeni onların kendi destekledikleri adamlar olmasıdır.
    Bu iki yüzlülüğe biz kızıyoruz.
    O yüzden böyle bir konu açınca kardeşim sen önce git kendi ülkende yapılanlara bak diyoruz.
    Ama bunların hepsi böyle.
    Neymiş Suriye'de demokrasi yokmuş. Oradaki eli silahlı gruplara destek verince Suriye'ye demokrasi mi gelecek, oraya şeriat gelecek.
    Fas'a gittiler değil mi, Fas'ta kral var. Sanki orada demokrasi mi var, hadi oraya da demokrasi götür.
    O bayıldıkları Suudi Arabistan'da demokrasi mi var sanki. Hadi oraya da götür.
    Bunların düşünce sistemi böyle.
    Kendi işine gelirse özgürlük,demokrasi,insan hakları kendi işine gelmezse bunlar batı icadı tukaka şeyler.
    Başı kapalı kadına saldırı olduğunda hepsi galeyana gelir. Başı açık kadına saldırı olursa hepsi saklanır, sesleri çıkmaz.
    Sadece biz iki şiddet olayının da yanlış olduğunu söyleriz.
    Ama bunlar söylemez.
    Bunar için doğru veya yanlış yoktur. İşine gelen şeyler doğrudur, işine gelmeyen şeyler yanlıştır.
    İnsan hakları,özgürlük, demokrasi, barış bunlar işine gelirse iyi,işine gelmiyorsa bunlar da neymiş kardeşim, sizden mi öğreneceğiz vs vs vs

    Şimdi ilk mesajda yazmayı unuttum. Onun için pardon. Dediklerim bu konuda yazanlar için geçerli değil. Zaten konunun başından beri hiç bir mesajı okumadım.
    Dediklerin doğru ancak dediğim gibi direk size böyle düşünüyorsunuz demedim. Ben lafım siyasi bir olayı dine çekenlere. Bu genelde Ekşi Sözlük gibi ortamlarda oluyor. Yani ölen Müslülam'sa 'he koy .öte' tarzı davranışlar. He Müslümanlar'da aynı şeyi yapmıyor mu ? Yapıyor tabi. Bu gibi durumlarda Din,Irk hatta parti gibi konuları bir kenara bırakıp tartışmak gerekir. Yani sırf oy verdiğim parti haksız çıkmasın diye haksızı savunmaz gericiliktir. Örnek vermek gerekirse partiler mecliste öneri sunar, A partisi kabul eder, B ve C partisi, A partisi kabul etti diye kabul etmez. Taksim'de de ölen insan, Mısır'da da ölen insan. Ölen kişilerin birbirine hiç bir üstünlüğü yok.
    Yani karşı taraftaki Taksim'de ölen kişileri umursamadan Mısır'dakileri savunuyorsa, sizde Taksim'de ölen insanları umursayıp, diğerlerini umursamamazlık yapmayın. Bırakın bu karşıda kinin hatası olsun.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: antonidas


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kırarım Boynuzunu İblis

    Her şeyi karşılaştırmasanız olmaz. Birileri Taksim'i savunuyor, diğeri Mısır'ı. Arkadaş neden illaki birini savunmak zorundasın ? Taksim'de evet zor kullanıldı, çok hata yapıldı. Ben de gösterilere katıldım, ama bu Mısır'da öldürülen insanları görmezden gelmeye değermi ya. 120 tane insanı bile bile katlediyorlar. Kendi ülkenden olsa dillerden düşürülmeyecek olan olaydan bahsetmemek ne kadar saçmadır. Yeri geldiğinde hep diyoruz Din, Dil, Irk, Renk farketmez. İnsan ya onlar. Sırf onlar Müslüman diye Mısır'da ölenlere banane diyenler var. Nasıl insan bunlar anlamıyorum gerçekten.

    biz iki tarafta da insan öldürülmesini yanlış buluyoruz.
    Mısır da olanları görmezden geldiğimiz falan da yok.
    Ama bunlar işlerine nasıl gelirse öyle davranıyorlar, tepkimiz buna.
    Gezi de ölenleri umursamıyorlar, hatta aşırı şiddet kullanımını savunuyorlar ancak Mısır da ölenleri umursuyorlar.
    Mısır da ölenleri umursamalarının sebebi ise insan hakları falan değil. Mısır da 200 asker yanlısı ölse yine umursamazlar.
    Mısır da ölenleri umursamalarının tek nedeni onların kendi destekledikleri adamlar olmasıdır.
    Bu iki yüzlülüğe biz kızıyoruz.
    O yüzden böyle bir konu açınca kardeşim sen önce git kendi ülkende yapılanlara bak diyoruz.
    Ama bunların hepsi böyle.
    Neymiş Suriye'de demokrasi yokmuş. Oradaki eli silahlı gruplara destek verince Suriye'ye demokrasi mi gelecek, oraya şeriat gelecek.
    Fas'a gittiler değil mi, Fas'ta kral var. Sanki orada demokrasi mi var, hadi oraya da demokrasi götür.
    O bayıldıkları Suudi Arabistan'da demokrasi mi var sanki. Hadi oraya da götür.
    Bunların düşünce sistemi böyle.
    Kendi işine gelirse özgürlük,demokrasi,insan hakları kendi işine gelmezse bunlar batı icadı tukaka şeyler.
    Başı kapalı kadına saldırı olduğunda hepsi galeyana gelir. Başı açık kadına saldırı olursa hepsi saklanır, sesleri çıkmaz.
    Sadece biz iki şiddet olayının da yanlış olduğunu söyleriz.
    Ama bunlar söylemez.
    Bunar için doğru veya yanlış yoktur. İşine gelen şeyler doğrudur, işine gelmeyen şeyler yanlıştır.
    İnsan hakları,özgürlük, demokrasi, barış bunlar işine gelirse iyi,işine gelmiyorsa bunlar da neymiş kardeşim, sizden mi öğreneceğiz vs vs vs

    İmzami atarim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: blackshine

    Numan ibni Beşir radıyallahu anhüma' dan rivayet edildiğine göre, Rasülullah saîlallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

    "Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar."

    Yukarıdaki cümleleri kendi dilinizde kurmak çok mu zor?
  • Kimsede çıkıp bu kadar ilkel ve bayağı duygu sömürüsü sırıtan bir yazı niçin KB'de bu kadar fazla ilgi toplayabiliyor diye sormamış? KB açısından iyi puan değil doğrusu!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    quote:

    Orijinalden alıntı: blackshine

    Numan ibni Beşir radıyallahu anhüma' dan rivayet edildiğine göre, Rasülullah saîlallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

    "Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar."

    Yukarıdaki cümleleri kendi dilinizde kurmak çok mu zor?



    Nerelerdesin kaçak




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    quote:

    Orijinalden alıntı: blackshine

    Numan ibni Beşir radıyallahu anhüma' dan rivayet edildiğine göre, Rasülullah saîlallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

    "Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar."

    Yukarıdaki cümleleri kendi dilinizde kurmak çok mu zor?



    Nerelerdesin kaçak

    Biriktirdim senin hayırsızlıklarını.

    Bir ara görüşelim de anlatayım. Birsürü konu var elimde.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    quote:

    Orijinalden alıntı: blackshine

    Numan ibni Beşir radıyallahu anhüma' dan rivayet edildiğine göre, Rasülullah saîlallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

    "Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar."

    Yukarıdaki cümleleri kendi dilinizde kurmak çok mu zor?



    Nerelerdesin kaçak

    Biriktirdim senin hayırsızlıklarını.

    Bir ara görüşelim de anlatayım. Birsürü konu var elimde.

    Sanırım bayramda İstanbuldayım her zaman beklerim.
    Bayram tatili için geç kaldım şimdide hiçbir yerde yer bulamıyorum oteller ful dolu




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    quote:

    Orijinalden alıntı: KayhanKaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    quote:

    Orijinalden alıntı: blackshine

    Numan ibni Beşir radıyallahu anhüma' dan rivayet edildiğine göre, Rasülullah saîlallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

    "Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar."

    Yukarıdaki cümleleri kendi dilinizde kurmak çok mu zor?



    Nerelerdesin kaçak

    Biriktirdim senin hayırsızlıklarını.

    Bir ara görüşelim de anlatayım. Birsürü konu var elimde.

    Sanırım bayramda İstanbuldayım her zaman beklerim.
    Bayram tatili için geç kaldım şimdide hiçbir yerde yer bulamıyorum oteller ful dolu

    Abi ben de bayramda buradayım. Görüşelim mutlaka. (Mutlaka diyorum bak, konu uzamasın)




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.