Şimdi Ara

Doğum kanalının şekli ve evrim (8. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
187
Cevap
0
Favori
5.406
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Siz değil misiniz kullanılmayan uzuv körelir diyen? Ne o, evrim duruldu mu birden?
    Dediği laf da sanki bilmece! Yere göğe koyamadığınız yaşamı olasılıklara indirme basitliğini bozuk plak gibi her yerde tekrarlıyorsunuz zaten, hani yeni birşey olsa...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mete Can Karahasan

    Siz değil misiniz kullanılmayan uzuv körelir diyen? Ne o, evrim duruldu mu birden?
    Dediği laf da sanki bilmece! Yere göğe koyamadığınız yaşamı olasılıklara indirme basitliğini bozuk plak gibi her yerde tekrarlıyorsunuz zaten, hani yeni birşey olsa...
    Yoo, biz değiliz. Onu diyen Lamarck'tı ve haksız olduğu anlaşıldı. Yüzyıllar oluyor.
  • Bence buradaki asıl problem, evrim teorisini kabul etmeyen arkadaşların, "maymundan insan evrim olmaz" tezindeki hata. İnsan maymundan evrilmedi. İnsan ve genel olarak diğer maymun türleri ortak bir primat atadan evrilerek günümüzdeki türleri oluşturdu. Yani şempanzeler farklı bir evrimsel süreç izledi, goriller farklı, makaklar da farklı bir yol izledi. Yani maymundan insan evrilmez. Evrime en güzel örnekler ise penguenlerdir. Penguen bir kuş türü olmasına rağmen bırak uçmayı yürümeyi bile beceremez. Ama suda inanılmaz hızlara ulaşabilir. Bazı arkadaşlar "bak işte bu evrim değil adaptasyon" diyecekler. Fakat unutulmamalıdır ki evrim bu adaptasyon ve mutasyonların sonucu meydana gelen sürece denir.

    Ayrıca bu konuyu tartışan bir çoğumuz ne bir biyolog ne de bir antropolog. O yüzden ben dahil hiç birimiz konunun %1'ini dahi bilmiyorken birbirimize karşı bu kadar sert ve acımasız olmayalım. Bazı arkadaşların önerdiği araştırmalar ve makaleler ise konu üzerine onlarca sene çalışmış bilim adamlarının eserleridir. Güvenebileceğimiz tek veri bu kaynaklardır.

    Bilimden korkmayın, her zaman sorgulayın.
    Sevgiler.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-60C9D430E

    Evrim safsatasına inanmayın. Allah 'a şirk koşmaya girer neredeyse.
    Bir de 8 oy almış .
    Edit:Nolur ironi yaptım de



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-1308D36D8 -- 13 Kasım 2018; 17:51:44 >
  • Blitz B kullanıcısına yanıt
    Evrimcilerin yaşam hukukuna saygıları yok. İşlerine geldiği gibi konuşuyorlar. Tekrarladıkları retorik, farklılıkların izafi olduğundan herşeyi birbirine evriltebilecekleri varsayımı: penguen de diğer bir kuş, insan da diğer bir primat. Kendilerini avutuyorlar sadece, kendi tasavvurlarındaki ucu açıklığın tutarsızlıklarına karşı.
    Ayrıca, canlı yaşamı sürecinde meydana gelen değişiklikler kalıcı değildir. Bu manyakların melezleme ile icat ettiklerini zannettikleri, örneğin kısa buğday, hormonlu çilek, alt tarafı gen setini katlayarak sentez promotörlerini birkaç kat daha fazla taşıyan türlerdir. Yani fazla kromozomları, aynı gen setlerinden bir veya ikişer deste daha fazla taşımaktan başka bir işlevi yoktur. Olgunlaşmayı çabuklaştırır. Bu göya, kalıcıymış... Kalıcı bir fark yok. Yeni gen yok.
    Şimdi canlıları patentlemeye de başladılar. Bunların söz sahibi olması DEAŞ'tan farksız, çünkü hepsi köktendinci gibi özlük haklarını yok sayıyor. Tek uçlu yanıtla herşeyin üstünü örtmeyi amaçlıyorlar: evrim. Sabit fikirli gibi insanlık gittikten birkaç milyon yıl bekleyelim evrilsinler geri yerine, nasıl olsa evrim var, bu devran böyle döner diyorlar kısaca. Olayları genel bir kanıksayışları var ki, soğukkanlı katillerdeki canavarlıkları deney adı altında sahiplenir.
  • Siz kimmişsiniz, çok merak ettim İngiliz Ekolü'nü kimler temsil ediyormuş tarihten bugüne(!).
    Bu evrim masalı da çok iyiymiş. Evrilirken doğal seçilim oluyorlar, bu sayede türler ayrışıyor. Başka da birşey gerekmiyor. Ama biz evrimi göremiyoruz(!). Sihirbazlık da bir meslek, tabii...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mete Can Karahasan

    Siz kimmişsiniz, çok merak ettim İngiliz Ekolü'nü kimler temsil ediyormuş tarihten bugüne(!).
    Bu evrim masalı da çok iyiymiş. Evrilirken doğal seçilim oluyorlar, bu sayede türler ayrışıyor. Başka da birşey gerekmiyor. Ama biz evrimi göremiyoruz(!). Sihirbazlık da bir meslek, tabii...
    Biz modern sentezcileriz.

    Göremiyorsanız göz doktoruna gidin, onun ilacı bizde değil.
  • Şimdi sen bana, evrim denen şey epigenetiktir ve bu bir kapalı settir diye daha 2. sayfada bunu dememin akabininde mi bunu söylüyorsun?

    Evrimcilere sav dayanmıyor, şimdi peşlerine Mendel'i takacaklar. Allah aşkına, Darwin... Lamarck... 'rasgele oluşum'... bunları hep sümen altı edicez ama sizi kusursuz e sorgusuz sualsiz kanıksanmış sayıcaz he mi? Hem de, daha önce aynı tür baskısını başkalarına anlatmışken...

    Yahu, hızlı üreyen, kanser hücresi gibi, basitleşir. Bu evrim de-ğil-dir, ilkelleşmedir. Bunu anlamak çok mu zor? Evrimi işe Darwin gerizekalısını katarak baştan hatalısınız da kafanız basmıyor diyorum inandırmak zorundaymışım gibi daha hala inatlaşıyorsunuz. Bilimsel kanıtlarda kafalara, sizin yaptığınız gibi, vura vura benimsetmek olmaz. Siz bir soğuk su için bu kıssanın üzerine.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mete Can Karahasan

    Evrimcilerin yaşam hukukuna saygıları yok. İşlerine geldiği gibi konuşuyorlar. Tekrarladıkları retorik, farklılıkların izafi olduğundan herşeyi birbirine evriltebilecekleri varsayımı: penguen de diğer bir kuş, insan da diğer bir primat. Kendilerini avutuyorlar sadece, kendi tasavvurlarındaki ucu açıklığın tutarsızlıklarına karşı.
    Ayrıca, canlı yaşamı sürecinde meydana gelen değişiklikler kalıcı değildir. Bu manyakların melezleme ile icat ettiklerini zannettikleri, örneğin kısa buğday, hormonlu çilek, alt tarafı gen setini katlayarak sentez promotörlerini birkaç kat daha fazla taşıyan türlerdir. Yani fazla kromozomları, aynı gen setlerinden bir veya ikişer deste daha fazla taşımaktan başka bir işlevi yoktur. Olgunlaşmayı çabuklaştırır. Bu göya, kalıcıymış... Kalıcı bir fark yok. Yeni gen yok.
    Şimdi canlıları patentlemeye de başladılar. Bunların söz sahibi olması DEAŞ'tan farksız, çünkü hepsi köktendinci gibi özlük haklarını yok sayıyor. Tek uçlu yanıtla herşeyin üstünü örtmeyi amaçlıyorlar: evrim. Sabit fikirli gibi insanlık gittikten birkaç milyon yıl bekleyelim evrilsinler geri yerine, nasıl olsa evrim var, bu devran böyle döner diyorlar kısaca. Olayları genel bir kanıksayışları var ki, soğukkanlı katillerdeki canavarlıkları deney adı altında sahiplenir.
    Yav maymundan insan olmaz, tüm maymunumsular ortak bir maymundan geliyor işte bu kadar basit bırak inansınlar ve kanıtlandı saysınlar. :D
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mete Can Karahasan

    Şimdi sen bana, evrim denen şey epigenetiktir ve bu bir kapalı settir diye daha 2. sayfada bunu dememin akabininde mi bunu söylüyorsun?

    Evrimcilere sav dayanmıyor, şimdi peşlerine Mendel'i takacaklar. Allah aşkına, Darwin... Lamarck... 'rasgele oluşum'... bunları hep sümen altı edicez ama sizi kusursuz e sorgusuz sualsiz kanıksanmış sayıcaz he mi? Hem de, daha önce aynı tür baskısını başkalarına anlatmışken...

    Yahu, hızlı üreyen, kanser hücresi gibi, basitleşir. Bu evrim de-ğil-dir, ilkelleşmedir. Bunu anlamak çok mu zor? Evrimi işe Darwin gerizekalısını katarak baştan hatalısınız da kafanız basmıyor diyorum inandırmak zorundaymışım gibi daha hala inatlaşıyorsunuz. Bilimsel kanıtlarda kafalara, sizin yaptığınız gibi, vura vura benimsetmek olmaz. Siz bir soğuk su için bu kıssanın üzerine.
    Komiklik mi yapmaya çalışıyorsunuz anlamadım. Bilmediğiniz kavramları cümle içinde kullanarak havalı gözükmeye falan mı çalışıyorsunuz?

    Konumuzun epigenetikle ne alakası var? Epigenetik Lamarck'ın haklı olmaya en yaklaştığı, bireysel bir mekanizma. Eğer ki popülasyonu etkilerse o da evrimin bir mekanizmasına dönüşür. Modern sentez ise Darwin'in doğal seçilimi, Mendel'in kalıtımı ve De Vries'in mutasyonu üzerine kurulmuş bilimsel bir kuramdır. Geçerliliğinin de zibilyon tane kanıtı vardır.

    Laf salatasıyla "hızlı üreyen canlıların gen sayısı düşüktür"den "hızlı üreyen basitleşir"e geldiniz bakıyorum. Saçma sapan laflar. Bilimden, biyolojiden zerre anlamayan kişilerin edeceği laflar.

    Darwin'e inanın diye baskı yapan da yok. Darwin'in Wallace'la eş zamanlı olarak ortaya koyduğu doğal seçilim mekanizması çalışıyor. Siz inansanız da inanmasanız da. Cahillik de tercih bir noktada. Saçma sapan "yaratıcı" fikirlerini bilime sokuşturacağım diye bilimin içine etmeye kalkışırsanız cevabınızı da alırsınız.
  • Ben cevap değil, karşılık bile alamadım şu konuda.
    Siz gidin rekabetçi baskıyı öğrenin bence. Cahillik seçim olmamalı, dinimizin gereği ama İngiliz Ekolcü'lerine bunu söyletemezsiniz. Aynı burnunun dikine gideceklerdir nihilist nihilist.
  • Efendi efendi yazıyorsun, sonra yok saygısız oluyorsun, yok tutarsız oluyorsun falan filan. Sanırsın konunun uzmanı, yıllarca üzerinde yıllarca araştırma yapmış, dirsek çürütmüş. Ben de değilim ama bilimsel bir dayanağı olmadan, farklı görüşlere saygısızlık ederek söylemiyorum düşüncelerimi. Dünyadaki bütün yaşam tek bir ortak atadan türemişmtir. Böyle olmasaydı bir insan ve muz’un, evet marketten satın aldığınız muz’un genlerinin %60’ı ortak olmazdı.



    Bu yazdıklarımdan sonra fikrinin değişmeyeceğini de biliyorum, lütfen değişmesinde. Başkalarının söylediklerinin peşinden koşmayın. Kendiniz araştırın, gerçekten bilimsel ve objektif olun.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mete Can Karahasan

    Ben cevap değil, karşılık bile alamadım şu konuda.
    Siz gidin rekabetçi baskıyı öğrenin bence. Cahillik seçim olmamalı, dinimizin gereği ama İngiliz Ekolcü'lerine bunu söyletemezsiniz. Aynı burnunun dikine gideceklerdir nihilist nihilist.
    Yazdıkları bilimle alakalı olmayan, külliyen yanlış olan biri doğal olarak beklediği karşılığı alamaz.

    "Rekabetçi baskı" nedir bilmiyorum, herhalde seçilim baskısından bahsediliyor. O da doğal seçilimin konusudur zaten. Sizin iddialarınızla bir alakası yok.
  • Size karşı çıkanı zaten kazığa bağlayıp ateşe verirsiniz de bilmediğin şeyi nereden uydurmak aklınıza geldi(competitive inhibition)? Darwin de çok uydururdu, yaşlı ya...
    Sıkıntı körü körüne bağlanan insanlar için bunun gibi yanlışlığı ispatlanmış yanılgıların tutunulacak bir süreklilik taşıması. Kendinizden çok ödün veriyorsunuz, sonra gerçek çıkmıyor! Aman ne büyük dert... Yine denersiniz kendinizi en üst noktadan çizmeye başladığınız evrim şecerenizi. Nasıl olsa kalem kağıt sizde.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mete Can Karahasan

    Size karşı çıkanı zaten kazığa bağlayıp ateşe verirsiniz de bilmediğin şeyi nereden uydurmak aklınıza geldi(competitive inhibition)? Darwin de çok uydururdu, yaşlı ya...
    Sıkıntı körü körüne bağlanan insanlar için bunun gibi yanlışlığı ispatlanmış yanılgıların tutunulacak bir süreklilik taşıması. Kendinizden çok ödün veriyorsunuz, sonra gerçek çıkmıyor! Aman ne büyük dert... Yine denersiniz kendinizi en üst noktadan çizmeye başladığınız evrim şecerenizi. Nasıl olsa kalem kağıt sizde.
    İnhibisyon bloke etmek anlamına gelir baskı değil. Sizin uydurma çeviriniz yanlışsa ben ne yapayım.

    Ben bilimin diliyle konuşuyorum, sizinse ne dediğiniz belli bile değil. Uydurma kavramlar atıp bilgili görünmeye çalışan bilgisiz birisiniz işte.
  • Uydurma olan evrim. Sağkalımda canlıların, hele de insanların gen değiştirmesi söz konusu değil. Bir kere organizmalardaki hücrelerde iş bölümü oluyor. Sen tutmuş evrim olur diyorsun. Evrim tek hücrelide olur, onların DNA'ları bizimki gibi istifli değil. DNA türün selameti için şart, sen zar atalım ya tutarsa diyorsun. Allah akıl fikir versin diyorum ben de.
  • Bir çoğunuz biliyordur. 17.yy'da İngiltere'de büyük bir veba salgını oldu ve bir çok insan veba yüzünden yaşamını yitirdi. Derbyshire Kenti'nin Eyam Köyü'nde ise köyün 3'te 2'si hayatını kaybetti. Ancak 3'te 1'i hayatta kaldı. Hayatta kalanların torunları üzerinde yapılan testlerde bu kişilerin Delta 32 gen'inde mutasyon tespit edildi ve bu mutasyon bu kişilerin HIV virüsüne de dirençli olmasını sağlıyor. Hani yeni gen yok, değişen birşey yok deniyor ya, belki konuyu araştırmak istersiniz.
  • Blitz B kullanıcısına yanıt
    Orak hücre de sıtmadan koruyor ama bu bir gen gelişimi değil, gen kaybı. Sizin evrimciler olarak yeni bir gen oluşumunun ne kadar olasılıklar dışında olduğunu anlamanız gerekiyor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gen kaybı, gen değişimi ne dersen de, hepsi aynı yola çıkıyor.


    Anne karnında insan embriyosunda da atalarımızdan miras kuyruk oluşumu gözlemlenir. Hatta embriyo yaklaşık bir aylıken en büyük uzunluğa ulaşır. Ancak evrimsel olarak geldiğimiz noktada kuyruğa ihtiyacımız olmadığı için bir aydan itibaren kuyruk apoptosisi (programlı hücre ölümü) genleri sayesinde kuyruğun büyümesi durur ve gerileyerek kaybolur. Ancak bazı durumlarda bu gen düzgün çalışmazsa ender de olsa kuyruklu doğumlarda gerçekleşebilir.

    Bunun gibi bir çok bilimsel örneği paylaşabilirim.
  • İşte, verdiğin örnekte de görebileceğin gibi kuyruklar evrim değil, gelişim sürecinde bir genin doğru bir şekilde kapanmamasındanmış. Siz kendinizi kanıtlara kapatıp, herşeyi evrime yorabileceğinizi sanıyorsunuz.
  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.