Elektrikli otomobillere geçiş yüz binlerce kişiyi işsiz bırakabilir (3. sayfa)

Hocam, bu elektriği biz nasıl yakalayıp toplayabiliriz?

Bu arada rüzgâr türbini görsellerini kaldırabilirsiniz. Onlar aşağı doğru sarkmış, yani kapalı rüzgâr türbinleri. Çalışmıyorlar.

Bir halt olacağı yok hocam. Rüzgâr türbinlerinin içinde öyle bir mekanizma yok. İçlerindeki jeneratörlerle çevirmeye çalışsalar sargıları yanar muhtemelen. Görseldeki kapalı konumda ve sarkmış zaten kanatlar, dönmüyor hani, ondan dedim.

Gökten enerji toplayırıcıların mantığını merak ediyorum. Diyor enerji jeneratörde üretilmiyor, şalt sahasında gökten yakalanıyor. Bilimsel mantığını açıkla, biz de yapalım diyoruz, yok. :D

Dünya Mersin'e giderken tersine gidemeyiz ama dönüşümüz geç olur orası ayrı. Doğrudur alt yapı hazır değil, araçlar pahalı alım gücü yok, ikinci elde bir dünya araba var ama yeni, sıfır bir araç almak isteyen bir yerden sonra fosil yakıtlı bulamayacak, en iyi ihtimalle hibrit alacak. E bunları da birileri alacak ve böylece yavaş yavaş geçiş başlayacak. Bu yaz Macaristan'da kısa bir süreliğine bulundum ve orda bile bir sürü elektrikli araç gördüm, bireysel kullanıcı dışında, taksiler felan kullanıyor. Bizde geçiş uzun sürer ve yavaş olur, hepsi bu.

Kanat direkle paralel olduğu için değil hocam. Dönen kanatlarda belirgin bir sarkma merkezkaç kuvvetinden dolayı pek olmuyor. Ancak türbinler durduğunda yatay ve yukarı bakan kanatların uçlarında aşağı doğru bir meyil oluyor. Görselde de bu meğil var belirgin şekilde.

Şalt sahası kısmı şöyle. Üye olduğum anti 5G grupları var. Oralarda teknolojiye karşı bir şey yayıldığında hemen başlıyorlar paylaşmaya. En son tartışma enerjinin şalt sahalarında toplandığı idi. Oradan karışmış.

Hatlar atmosferden zaten enerji alıyor ama günlük hayatta kullanılabilir düzeyde değil. Bizim kullanabilmemiz için 50 Hz olması lazım, bunun için de iyi yönetebilmemiz lazım.

Hakkari'de idim bir dönem. Benim bulunduğum yer 830 metre yükseklikteydi ama bölgeyi besleyen hatlar 2700'e kadar rakımlı yerlerden geçiyordu. Fırtınada ya da arızada elektrik kesiliyordu. Yüksekte kalan hatlar bulut içinde kaldıklarında bu hatlarda elektrik birikiyordu. Bakıma tamire çıkanları çarpabiliyordu bu hatlarda birikmiş akım. Bu yüzden bu hatlara çalışmaya çıkanlar hattı bir kontrol ederler, topraklarlar gerekirse. Tabi biriken akım adamı çarptıktan sonra ortadan kalkıyor tabi. Tekrar bulutlardan elektrik yüklenmesi vs. zaman alabiliyor. Alçak gerilim hatlarda ise farklı bir sıkıntı vardı. Elektrik kesilince kullanıcılar jeneratörlerini çalıştırıp şebeke bağlantısını kesmiyorlardı, o yüzden direğe çıkınca çarpılanlar vardı. :D

Bu gibi durumlar için yüksek gerilim şalt sahalarında elektrik kesildiğinde kesilen hat topraklanıyor ki hatta düşecek bir yıldırım ya da oluşabilecek bir statik elektriklenme çalışan birilerine zarar vermesin.

Şey yapılabilir hocam. Beleş elektrik için. Bir trafo nüvesi, etrafına bakır bir sargı. Direkteki trafoya yanaştırdığında mutlaka bir miktar enerji üretecektir mutlaka. Bu denenebilir. Ha aktif hatlarda bunu yapanlar var, ama bizde o hatlar ya direkler arasında ya da toprak altında, pek yaklaşamıyoruz. Bu adamlar bunu yapabiliyor mesela. :D

Kreosan Englishyoutube

Links: ► Support us - https://www.youtube.com/channel/UClUZos7yKYtrmr0-azaD8pw/join ► Support us - https://www.patreon.com/kreosan ► VK group - http://vk.com/kreosann ► FACEBOOK - https://www.facebook.com/kreosann/ ► INSTAGRAMM - https://www.instagram.com/kreosan ► Me - http://vk.com/kreosan ► Advs here - https://vk.com/id63520946

https://www.youtube.com/watch?v=dPcAXLWvYyM

Şu kadar kişi işsiz kalacak diye hiç merak etmeyin, üzülmeyin.Bir sektör ölürken başka bi yeni sektör doğuyor. Eskiden nalbantlıkla, kalaycılıkla, at arabacılığı ile, demircilikle uğraşan binlerce insan/esnaf vardı.O meslekler öldü yerine başka yeni işler ortaya çıktı. GSM operatörlerinin, cep telefonu tamir/parça/aksesuar/satış mağazalarının mazisi nedir mesela?

gibi gibi düşünün...

Hem elektrik depolama (akü) maliyetleri düşmediği sürece ve daha uzun menzil yapan daha rantabl teknoloji gelene kadar yaygınlaşmaz.

o dönüşümler öyle kolay olmuyor. ama bu haberler de bu süreçlere insanları hazırlıyor bence.

uçan arabaları ve dahası ışınlanmayı bekleyenlerdenim :)

bizde 30 mılyon gss kayıtlısı işsiz var zaten bıze dokunmaz teget gecer etkılemez

Hocam, her tarafımız rüzgâr türbini. Dönen türbinlerin neye benzediği belli oluyor. :) Pervaneler tamamen kapalı konumda olsa bile rüzgârdan ve pervanelerin ağırlık dengesinden belli bir hareket oluyor ama ciddi bir dönme değil bu. Zaten bu da vites ayarlarından hiç jeneratöre bile iletilmeyebiliyor.

50 ya da 60 Hz bizim belirlediğimiz bir rakam zaten. Bunun dışındaki akımın buna dönüştürülmesi lazım ki bizim işimize yarasın. Japonya gibi 50 ile 60 Hz şebekelerin de olduğu yerlerde bu dönüştürme yapılıyor. Şuan çoğu cihaz 50 ya da 60 Hz çalışabilecek şekilde üretiliyor. Zaten iletim olarak en verimli hali dağıtım şebekelerinde 240 volt 60 Hz diye söyleniyordu. Hani ne bizim 240 volt 50 Hz'imiz ne de Amerikanın 120 volt 60 Hz'i verimli değil deniyordu.

Eskiden ise cihazlar frekansa çok daha duyarlı idi. Çünkü her şeyin zamanlaması vs. bu frekansa göre yapılırdı. Şimdi her şeyde elektronik bir şeyler olduğu için, içinde zamanlamayı sağlayacak quartz kristalleri var, zamanlamayı kristalden alabiliyor. Eskiden ise teypler mesela, frekansta değişiklik olduğunda frekansın artıp azalmasına göre kasetin dönüş hızını değiştirir, ona göre müzik yavaş ya da hızlı çalınırdı. Tabi bu çok az bir sapma ile değil. Belki 49,5 Hz'e kadar bir düşüş bile hissedilmiyordu çoğu şeyde. Bazı şey için de çok önemli tabi.

Şimşeğin, yıldırımın büyük bir gücü var da bunu yakalayıp depolayabilecek teknolojiler yetersiz şu anda. Bundan dolayı şimdilik bunun topraklanması tercih ediliyor. Ancak ileride yakalama ve yüksek kapasiteli DC dönüştürme ve depolama süreçleri ile bu mutlaka değerlendirilip depolanmaya başlanacaktır.

"2 yüksek pilon, yanyana... artan elektrik ihtiyacını için neden mevcut pilon hattı üzerinden ek kablo döşemezler de onca imalat ve inşa maliyetine girerek yanına aynı pilondan bir daha yaparlar?"

Hocam, çok ekonomik bir soru. Yüksek gerilimde kullanılan hatlar ortalarında taşıyıcı bir çelik halat etrafında sarılı alüminyum kablolardan oluşur. Alüminyumdan da olsalar o uzak mesafelerdeki açıklıktan dolayı oldukça ağırdırlar. Bu yüzden bunları taşıyacak sağlam kulelere ihtiyaç vardır. Ayrıca doğa şartları gereği rüzgâra dayanmaları, kışın üzerlerinde normal yükün kat kat fazlası oluşabilecek buz yüküne dayanmaları gereklidir. Hatlar ve direkler ilk anda taşıyacakları güce ve ağırlığa göre hesaplanırlar. Bu da hattın maliyetini ekonomik tutmak içindir. Sonrasında kolay kolay buna eklenme yapılması mümkün değildir. Bu yüzden yeni hat çekimi yoluna gidilir.

Ha bazı yerlerde hattın ileride daha fazla güç taşıması gerekeceği öngörülebilir kolayca. Böyle yerlerde de tek hat taşıyacak bir delta dizaynı yapmak yerine ilk andan varil tipi çift devre hat direği dikilir ama tek fazın iletkeni çekilir. Zamanla da diğer fazın iletkeni çekilir duruma göre, bu da ihtiyaca göre.

Bir de yeni hatlar yanyana çekilse de tüm hat boyunca yan yana gitmezler genelde. Bir noktadan sonra ayrılıp farklı yönlerdeki trafo merkezlerine dağılırlar.

Hatlar inşa edilirken direğin dikildiği yer kamulaştırılır. Çok sayıda hat gerekiyorsa orası güç koridoru gibi bir kullanıma ayrılır. Sonradan gelecek diğer hatlar da o koridora dikilir. Burada da şöyle bir uygulama oldu mesela. Çorlu Trafo Merkezi'nden İstanbul'a giden 154 kV hat, sonrasında daha yüksek kapasiteli 380 kV hat ile değiştirildi. Bu esnada eski 154 kV hat direklerini yıktılar. Aynı yere 380 kV taşıyacak çift devre yüksek kuleler diktiler. Bu şekilde tarla sahibinden eskiden alınmış aynı yer tekrardan kullanılarak kamulaştırmadır, satın almadır süreçler ile fazla uğraşmadan işi yapabiliyorlar.

Bu biraz garip değil mi ? o araçlar o kadar gidebilirken şimdiki araçlar neden 200-300 KM gidiyor. hatta 500 km gidebilene "ooo iyi gidiyormuş" diyebiliyoruz.

pilli araba mı olur araba dediğin benzinli mazotlu olur sarj edeceksin sarj olmasını bekleyeceksin 300 km gideceksin oldu ben almayayım

Avrupa kışın ne yakacağını düşünüyor gelmiş millet şu kadar kişi işsiz kalacak, bu kadar elektrikli araç olacak, içten yanmalı araçlar bitecek masallarını dinliyor bizim insanımız hala. Biz seneye ekmeği kaç liraya alacağız onu düşünelim bırakın Avrupalının zaten olmayacakta olabilir sorunlarını dertlenmeyi.

-Alman VW markası Norveç ülkesi için 2023 yılında "sadece elektirikli araç modellerini" satılacağını duyurdu ve fosil yakıtlı yeni araçların ihraç edilmeyeceğini açıkladı.Norveç bu anlamda VW için ilk pilot ülke olarak değerlendirilecek ve sonraki yıllarda ülke sayısı kademeli olarak artırılacak.

Bir sürü konu hakkında yazıyor ama bir türlü mesnetli bir cevap göremiyorum sizden. Hep varsayımsal.

1900'lerin başında yıldırımı depolamanın yolları aranırken, bir deney yapıldı. Futbol sahası büyüklüğünde bir sistem kurularak, sistemin enerjiyi depolaması düşünülmüş. Deneyin adını bilmiyorum, belgeselde gördüm. Sistem şimşeğin gelmesiyle beraber patlamıştı. Yani yıldırımın enerjisi depolanabilir durumda değil. Bu sadece senin benim aklıma gelen bir konu değil. Evde nükleer reaktör yapmaya kalkacak kadar kafayı yemiş insanların olabildiği dünyada elbetteki bu konuda da insanlar bir şeyler denedi. Nikola Tesla belki de başarmıştı biz bilmiyoruz. Kaldı ki kendisi kablosuz elektrik iletimi konusunda kendi çağını aşan deneye de sahipti.

Yazdığı ilk 3 madde için 5 sene beklemesi yeterli. 5 sene sonraki şarj dolum teknolojisi ile 0 dan 100 e batarya 2-3 dakikada dolacak. Böylelikle ilk 3 madde komple çözülmüş olacak.