En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız (72. sayfa)

Beni hem eğlenceli hem aksiyonu bol olmasından ötürü ilk bölümden yakaladı ama bölümler ilerledikçe altmetni anlamaya başlayınca hayranlığım arttı. Gurren Lagan'a başladım şimdi kill la kill ile benzer olduğu söyleniyor bakalım bu aralar full Trigger animelerinden gidiyorum.

Re:Zero 3. sezonu bende bekliyorum umarım çıkar

No Game No Life tek sezonluk anime zannediyordum ama ucu açık bitti 3-4 sezonluk hikayesi mevcut keşke devam etse o da

Official duyuru yok ama çok yakın. En büyük Anime etkinliği olan Anime Japan 2023'de Red Stage'de sahnesi olacak. 3. Sezon Trailer olma ihtimali aşırı yüksek.

Daha önce Re:Zero sezonu da burada duyuruldu ve geçen sene katılmadılar.

ストライド・ヴォラキア | Stride Vollachiatwitter

“LEAK: Re: Zero's stage at Anime Japan will be held on the 25th of March, at around 1:55-2:30 PM under the "Red Stage" and will feature Subaru, Emilia and Beatrice's voice actors! These details should be officially released on the 30th of January. #rezero #リゼロ #anime”

https://twitter.com/LoremIpsumVerb/status/1618133395124649986

Bu haber iyi oldu. Yapan stüdyo kim olacak orası önemli. Yine White Fox'mu yapacak 30 ocakta öğreniriz.

Monogatari Serisi

1 haftalık yoğun uğraşlar sonucu seriyi tamamen bitirmeyi başardım. (Bu sözümden fazla akıcı bir seri olmadığı sonucunu çıkartabilirsiniz.)

Elimizde farklı adlarla çıkmış pekçok sezon var. Dolayısıyla dışardan bakınca hep biraz gözümü korkutmuştur bu seri. Üstelik animenin yayınlanma sırası ile serinin kronolojik sırası veya uyarlandığı lıght novelların çıkış sırasıda biririnden farklı. Nette bu konuda tablolar var merak edenler bakabilir. Ben böyle durumlarda her zaman yayın sırasını takip ederim.

Bu seriyi incelerken doğrudan bir değer yargısında bulunmak yerine tüm animenin ortak yanlarını bir paragrafta değer yargılarımı ise her arc için ayrı ayrı yazmaya karar verdim çünkü elimizde çok iniş çıkışları olan bir seri var. İstikrarlı bir şekilde ilerlemiyor.

-  İlk olarak bu +18 bir anime . Ahlaken sınırları zorlayan bir anime. Ecchi olmanın hakkını veriyor fakat aynı zamanda tam bir lolicon animesi. Yani bir seride bu tarz şeyler görmek istemiyorsanız kesinlikle atlayın. Bu açıdan BD versiyonu yerine normal versiyonu izlemeyi tercih edebilirsiniz.

- İkinci olarak anime çok fazla diyalog içeriyor. Seriyi diyaloglar sürüklüyor, görsel tarzı, animasyonları (kamera açıları özellikle), çevre, karakterler kısacası herşey diyalogları daha etkili kılmak için hazırlanmış. Sahnede, diyalogların ifade ediliş şeklinde parazit yapacak hiçbirşeye yer verilmiyor.

 Bu açıdan sanki klasik bir animeden ziyade biraz yer yer tiyatro izliyormuş havası veriyor. Ancak edebiyat, tiyatro ve sinemanın güzel bir harmanı gibi olmuş.

- Bu animenin psikolojik bir alt metni var. Bilinçaltımızda düşündüğümüz şeyleri açığa çıkartıyor. Derin sularda geziniyor. Yalnızlık, kıskançlık, adalet, varoluş vb vb konulara değiniyor.

- Animenin genelinde aksiyon fazla yok (Filmler dışında). Olduğunda ise şiddet kullanımı oldukça grotesk. Kan gövdeyi götürüyor.

Sonuç olarak zekice yazılmış diyalogları stilize bir şekilde sunan cinsellik ve şiddet konusunda biraz uçlarda takılan yetişkinler için hazırlanmış bir anime. Fakat burada anahtar kelime zekice hazırlanmış diyaloglar ve öykü. Anime bu noktada tökezlediği anda kurduğu kağıttan kule bir anda yıkılıyor ve oldukça bayağı bir animeye dönüşebiliyor.Bu açıdan sınırlarda geziniyor bazen başarılı bazense batırdığı anlar var.

 Herkesin seveceğini veya onaylayacağını düşünmüyorum ancak bence bu kaliteli bir anime olmuş.

------------------

Genel olarak seriden bahsettiğime göre artık Arkları tek tek değerlendirebilirim :

Bakemonogatari - Canavar Hikayesi (Bake - canavar)

 İlginç karakterler, ilgi çekici diyaloglar yukarıda anlattığım farklı havası ile oldukça güzel bir sezon. Biraz herşeye ortasından girdiğimizi hissettirse de pekçok yeni karakter ile ilk burada karşılaştığımız için çok problem olmadı.

 Not: Bu sezonda en sevdiğim karakter Senjougahara. Gördüğüm en iyi Tsundere karakter olmuş : )

10/8

Nisemonogatari - Sahtekar hikayesi (Nise - sahtekar)

 İzlediğim açık ara en kötü sezon bu. Karakterler bir önceki sezonda gördüğümüz gibi değiller. Hepsi sulandırılmış, animenin yazım kalitesi ciddi oranda düşmüş, hikaye deseniz hayal kırıklığı. Birde bunun üstüne aşırı ve bayağı cinsellik kullanımını eklediğinizde bence çok kötü bir sezondu.

 Sezonun adına gerçektende uyuyor. Sezonun adı sahtekarın öyküsü gibi birşey bu sezonda gerçekten bu animenin kötü bir taklidi gibi duruyor.

 10/5

Nekomonogatari Black ve White - Kedi Hikayesi (Neko - kedi)

 Konuları benzer. Ancak aynı konunun iki yüzü değil, benzer konuyu farklı zamanlarda işliyorlar. İkiside kaliteli. Ben White'ı daha çok sevdim fakat Black'de güzel özellikle son bölüm baya çarpıcıydı.

 10/8

 Not: Bu bölümlerde kalitenin tekrar yükselmesi güzel oldu, Nisemonogatari sadece bir yol kazası olarak kalıyor böylece.

Kabukimonogatari - Kabuki = Japon Halk Tiyatrosu

 Kelebek etkisi diyorum ve susuyorum.

 10/8

Hanamonogatari - Çiçek Hikayesi

 Ağır ilerliyor, çok fazla diyalog var, bir yan öykü anlatıyor. Fazla ciddi ve sıradan hissettiriyor. Öykü çok çarpıcı değil.

 10/6

Otorimonogatari - Yem hikayesi

Sona doğru biraz böyle olmuştum.  

  Spoiler'ın spoilerı

10/7

Onimonogatari - Şeytan Hikayesi

Gizem olsun, köken hikayesi olsun, dram olsun düzgün bir arktı.. Külliyata önemli eklentiler yapıyor. (Tabi ecchi tarafı sorun olarak kalmaya devam ediyor...)

Ayrıca geçmişi anlatırken kullandıkları sanatsal görseller çok hoşuma gitti.

10/8

Not: Bu arcın açılış jeneriğine(Opening) bayılıyorum.

Koimonogatari - Aşk Hikayesi

Bu sezona kadar seride en sevmediğim karakter açık ara Kaiki Deisuu'ydu. Ancak burada karakterlerin daha insani taraflarını görüyoruz. Bu sayede Kaiki gibi anlamsız görünen birinin olayının ne olduğunu az çok görmüş olduk. Düşüncelerim olumlu yönde bir miktar değişti.

Fakat şahsen Senjougahara'nın insani yönü yerine her zaman stilize edilmiş halini görmeyi yeğlerim. Ben bu animedeki abartılmış ve rafine edilmiş karakterleri daha çok seviyorum.

Her neyse genel olarak durağan ve ortalama bir ark diyebilirim.

not:

Bu sahne biraz komikti  

10/6.5

Tsukimonogatari

Ononoki Yotsugi o oldumu + 1 puan veriyorum direkt. Onun dışında birkaç tane önemli ayrıntı ve yine sıkıntılı ecchi bölümler içeren bir ark (Ana hikayemizde ilerliyor). Mesela Kageuni neden sürekli birşeylerin üzerinde duruyor , absürt biçimde hareket ediyor ? Bunun bir yanıtı olmasını beklemiyordum , animenin kendine has bir garipliği sanıyordum ancak anlamı varmış...

10/7.5

Not: En sevdiğim karakter Ononoki .

Koyominogatari

Kısa filler bölümler gibi. Ancak filler değiller. Özellikle son bölüm ciddi bir noktada bitiyor. Dayanamazsanız son iki bölüme bakın sadece.

10/5

Kizumonogatari - Yara Öyküsü (3 film )

Filmler benim beklentilerimin oldukça altında kaldı. Kurgusu kusurlu filmler biraz boş hissettiriyor doğal geçişler yerine sahne atlıyoruz gibi. Özellikle Hanekawa karakterini katletmişler o kadar söyleyebilirim , ecchi tarafı bayağı biçimde işlenmiş.

Onun dışında filmlerde animasyon kalitesi daha yüksek ancak stüdyo değiştiğinden daha farklı bir çizim tarzı var. Biraz daha karanlık bir atmosfer var.

Animelerde de aksiyon tarafı oldukça grotesk ve kanlı işleniyordu ancak bu sekanslar son derece kısaydı filmler ise tam tersine aynı kanlı şeklini korurken çok daha fazla yer kaplamış. Bu açıdan tatmin edici olduğunu söyleyebilirim. Özellikle 3. film şiddet konusunda uçlarda geziniyor.

Biraz dikkat edilse, özenilse bu öyküden çok başarılı bir üçleme çıkabilirmiş bence ıskalamışlar.

İlk film - 10/7

İkinci film 10/5

Üçüncü Film 10/7.5

Owarimonogatari - Bitiş Öyküsü (1 ve 2. sezon)

Hani bir araç tam hızda gidiyordur ancak motor hafiften teklemeye başlar ya Owarimonogatari'de biraz böyle. Ancak adına yakaşır biçimde serinin sonunu iyi bir şekilde kotarıyor.

İlk sezonun başındaki kısım animenin orjinal kurgusunda olmayan bir öykünün zorla eklendiği izlenimi yaratıyor hikayeyi sündürebilmek için. Biraz zorlama. Keza ikinci sezondaki Senjougahara ve Araragi'nin olduğu kısımlardaki romantizmde ilk sezondaki(Bakemonigatari) romantizmden çok daha zayıf kalıyor.

Ancak bunları bir kenara koyarsak ana hikaye oldukça sağlam ve güzel bir son ile anime bitiyor.

10/8

Zoku Owarimonogatari - 2. Bitiş Öyküsü !!?

(Derin bir iç çekerek ) Yani ana öykümüz sona erdi. Dolayısıyla burada bir yan öykü anlatılıyor. Animede sürekli adı geçen kilit karakterlerden birini ilk kez burada görüyoruz. İlk yarısı fena değil aslında sıkmadan izletiyor ancak daha sonra anime Evangelion'a (abartı felsefe) doğru bağlıyor herşeyi.

10/7

Büyük ihtimalle White Fox çünkü;

- Geçtiğimiz aylarda çok fazla işe alım gerçekleştirdi.

- Goblin Slayer ve diğer tüm anime projelerini bıraktılar ve başka stüdyolara devrettiler.

Zaten ortalama bir anime çıkartabilecek bir stüdyonun bir anda elinde olan tüm projeleri bırakıp üstüne çok fazla işe alım gerçekleştirmesinin tek sebebi Re:Zero 3. Sezon başka bir şey olamaz.

Ben yine de White Fox diğer stüdyolarla ortak çalışacağını da düşünüyorum, ilk sezonu Studio Nexus ile birlikte ortak yapmışlardı. Studio Nexus mesela Balina gibi sahneleri yapmışlardı hiç CG olmadan.

Aksiyon konusunda ortak çalışabilecekleri en iyi stüdyo zaten Ufotable. Ufotable 2. sezonda bir kaç sahnede yardımı var yani bu işbirliği büyütülebilir. Re:Zero para konusunda hiçbir sıkıntısı olmayan bir seri 500+ figürü olan bir seri, izleyicilerinin çoğu para harcayabilen yetişkin insanlar. (Figür alma, novel alma, bluray alma, gacha oyunlarında para hacama vs.) Sadece isminden para kazanıyorsun ama tabi yeni anime sezonu çıkarmadığın her yıl hype ve satışlar düşer. Keşke 4 yıl şeklinde abuselamayı bırakıp 2 yılda bir çıkartsalar, novelde 5. sezon bitmek üzere çünkü daha anime 3. sezonu gelecek yıl çıkartacak.

Bakemonogatari, nekomonogatari ve nisemonogatari izlemiştim ama sonra devam etmedim kaldı gitti öyle. Belki bir gün devam ederim.

Ek olarak nisekoimonogatari diye bir seri var ama bu seriyle bağımsız. Çünkü nisekoi adlı animedeki karakterler var. Olayını tam bilmiyorum :)) aynı stüdyo olduğu için iki animeyi karıştırıp mix yapmak istemiş olabilir :))

Şu iki videoyu artık izleyebilirsin senpai :)) animeyi izlemeyenler de bakabilir spoiler değil zaten.

カズヒラyoutube

Clips from the monogatari series specifically: Bakemonogatari Nisemonogatari Kabukimonogatari Koyomimonogatari Owarimonogatari S2 Purposefully left out the one in Shinobu Time ep 4 cause she didn’t mess his name up she just said the gag 物語シリーズ 阿良々木暦 八九寺真宵

https://www.youtube.com/watch?v=5zjtfKBX3O0&feature=youtu.be

edimynonayoutube

Author: Wise-ONE http://www.nicovideo.jp/watch/sm17008276

https://www.youtube.com/watch?v=VUqBM-Y4r9Q&feature=youtu.be

Konuyu geriye doğru okurken gördüğüm en faydalı inceleme bu oldu benim için.   İki senedir Osamu Dazai, Notsume Soseki, Kenzaburo Oe ve Yukio Mişima gibi modern Japon edebiyatçılarının eserlerini okuyorum ve şimdi de karşıma anime uyarlamaları çıkıyor. Benim Japon edebiyatçılardan favorilerim Yukio Mişima ve Osamu Dazai. Dazai, kısa ömründe çok güzel eserler çıkarmış ortaya, kesinlikle okuyun.   (Japon edebiyatını İthaki, Japon Klasikleri adı altında çeviriyor.)

Kami no Tou - Tower of God

Şimdi öncelikle bu serinin çok fazla hayranı ve öveni var ve toz kondurmuyorlar. Tabi bu yorumları yapan insanlar mangada bayağı ilerlemiş , animede yaşanan olayların muhtemelen onlarca katını görmüş insanlar , ben burada sadece 13 bölümlük anime serisini yorumluyorum bunları önden söylüyorum çünkü bu tekkon kinkreetten sonra hayatımda izlediğim en sinir bozucu ve saçma animelerden birisi. Şimdi Yoru diye bir veled var bunun kız arkadaşı Rachel kuleye tırmanacağım diyip çocuğu yüzüstü bırakıp gidiyor bu eleman da onun peşinden gidiyor. kule dedikleri yerin de kulayle alakası yok her kat bildiğin ayrı bir dünya gibi. her katı geçmek için oynadıkları oyunlar veya alt edilmesi gereken yaratıklar falan var. Kulenin tepesine tırmananın da istediği her şeye sahip olacağı söyleniyor. Tabi kuleyi çıkmaya çalışan yüzlerce yarışmacı var.

bundan sonrası bol bol spoiler

şimdi bu kuleye normalde yarışmacılar çağırılıyor bu yoru ise çağırılmayıp direkt kendisi giriyor. bu şekilde kuleye giren tiplere kaidesizler deniyor ve bunların kulede ciddi değişimlere sebep olacağı söyleniyor. Şimdi seçilmiş kişi muhabbeti çoğu animede var doğal olarak ve bir miktar sinir bozucu olabilse de sonuçta gerekli olan bir şey ama bu animede bildiğin m0ku çıkarılmış vaziyette. Normalde bizim Yoru'nun pek bir yeteneği yok başlarda, baya da saf ve güçsüz bir şey ama bakıyorsun herkes çocuğa iltimas geçiyor. Geçmesi gereken ilk sınavda zahard prensesi çocuğa kılıcını veriyor , normalde koskoca prensese cevap vermeyen kılıç çocuğa cevap verip güçlerini veriyor?? Gariban Rachel geliyor ilk sınavda bana bir silah verin diyor kimse yüzüne bakmıyor lol. Herkesin dilinde bu arkadaş var. Ölmesi gereken yerde powerup alıyor ölmüyor. Milletle iki gün takılıyor direkt en değer verilen koruyup kollanan eleman oluyor. Önceki bölüm takım arkadaşlarını acımadan sırtından vuran kahpe sonraki bölüm gelmiş Yoru'ya yardım etmeliyiz o bizim arkadaşımız  ??muhabbetlerine giriyor falan. Kardeşim ne ayaksınız siz ya böyle saçmalık mı olur?

Kulelerin de tasarımları pek iyi sayılmaz. Kulelerdeki oyunların anlaşılma mantığı biraz zor. Bizim elemanların kurdukları planların çoğu da allaha emanet geçiyor. Mesela mavi tosbağa bir plan yapıyor. Sonra oyun esnasında sınav yöneticisi kendi insiyatifi ile bir şey yapıyor ama o adam o an o şeyi yapmasa o plan asla işe yaramayacak. Böyle böyle saçma sapan şekillerde sınavları geçiyor elemanlar.

Yarışmacı popülasyonu da pek iç açıcı değil şöyle ki grupta hiçbir yeteneği olmayan dümdüz insanlar da var , elinde ortalığı dağıtan uçuk kaçık silahları olan zahard prensesleri de var insan ne alaka niye bu kadar adaletsiz demekten kendi alamıyor.

Bir de serinin ünlü eyşanı Rachel var ki hırsı , bencilliği insanüstü seviyede. Serinin sonlarına kadar herhalde bir bildiği var diyerek gelinen kızın içinden bir anda bildiğin şeytan çıkıyor. Bu haliyle bana biraz zorlama geldi bu karakter. İşin garibi mangayı okuyanlar ilerde daha da kötü oluyor diyorlar. Bunun daha kötüsü nasıl olabilir merak ediyorum

Bu kadar gömdüm biraz da iyi yanlarından bahsedeyim Bu serinin yaptığı en iyi şey kesinlikle gizem. Gizem unsurunu animeye çok güzel yedirmişler , izlerken hep aklımdan ulan şunu kim yaptı ya da bu kimin başının altından çıktı diye düşündüm ki animelerde en sevdiğim şeylerden biridir. Bir de serinin ucu çok açık zaten açıklanması gereken bir dünya konu var , bunun ekmeğini daha çok yerler.

Kısacası Tower of God ilerisi için umut veriyor ama sadece bu 13 bölümlük anime serisi için konuşacak olursak benim için hayal kırıklığı oldu. Öncelikle keşke bu kadar kısa olmasaydı çünkü bildiğin prolog gibi bir şey izliyoruz serinin biraz daha açıldığını görsek ne bileyim konu biraz daha derinleşse eminim düşüncelerim de çok farklı olabilirdi. Neyse ki serinin animesi ikinci sezon onayını almış. İlk sezonun 2020'de çıktığı düşünülürse çok fazla beklemeyeceğiz gibi duruyor.

6/10

Psycho Pass

Toplumda teknolojinin gelişimi ile beraber herşeyin izlendiği, kayıt altına alındığı hepimizin yaşamlarının zaman içerisinde bir sistemin dişlisi olmaktan öteye gitmediği bir geleceğe doğru yaşamlarımızın evrimleştiği bir gerçek. İşte yakın gelecekte geçen

Psycho Pass dünyasında bu dünyanın son yapıtaşı olan verileri işleyerek bizim adımıza en doğru kararı veren sisteminde (Sybil) devreye sokulmasıyla insanlık (en azından Japonya) büyük bir huzur ve refah dönemine erişmiştir. Ancak bu dünyada bir suç işlesenizde işlemesenizde ne iş yapacağınıza, kiminle evlenmeniz gerektiğine, tecrit edilmenize veya serbestçe dolaşmanıza ve hatta yaşayıp ölmenize bile karar veren bir yapay zekanın!!? olması bazılarının hoşuna gitmiyor ve felsefi ağırlıklı soyut dertleri olan grift suçluların yarattığı dertlerle boğuşuyopruz.

Anime güzel düşünülmüş iyi bir gelecek tasviri sunuyor. Geliştirilen teknolojiler ve insan yaşamına etkileri dünyaya güzel yedirilmiş.

Karakterler biraz klişe tipler olsa da davranışlarında (ana karakter hariç) zorlama bir ahlakilik yok. Yani sistem birinin ölmesini söylüyorsa veya durum bunu gerektiriyorsa işlerini yapıyorlar keza karakterler 9 canlı değil .

Yalnız bu animede şiddet kullanımı beni biraz rahatsız etti açıkçası. Bunu + veya - olarak değerlendirmiyorum kişiye göre değişir muhtemelen ama dediğim gibi biraz rahatsız oldum izlerken.

Her ne kadar dünyası, karakterleri iyi olsa da bu animenin en büyük sıkıntısı bence kurgusu. İkinci sezonun en büyük eksisi çok abartıya kaçılması iken ilk sezonun eksisi ise kurgunun basit olması. Ana hikaye genel olarak güzel, sorduğu felsefi sorularda güzel ancak hikayeyi ilerletirken olayların çözüm şekilleri biraz basit geldi bana.

İlk iki sezonun haricinde birde Psycho Pass'ın oldukça güzel bir aksiyon filmi var. Çatışma sahneleri , sağlam kötü karakterler (Japonların başarısız ingilizce dublajını hariç tutarsak , karakterleri katlediyorlar o ruhsuz dublaj ile...) bizi ters köşe yapan senaryosu ile eli yüzü düzgün kaliteli bir film kesinlikle bakmanızı öneririm.

Sonuç olarak esas Psycho Pass diyebileceğimiz anime 1. sezonda son buluyor. 2. sezon ise ilk sezonun abartılmış ve sulandırılmış zayıf bir kopyası , film ise Pyscho Pass dünyasında geçen kaliteli bir anime filmi.

Seriye genel puanım 8

1. Sezon 8
2. Sezon 6.5

Film 8

Yazmak boşuna animeyi izlerlerse yazarların orjinalliğini ve kaliteyi hissedeceklerdir bir nebze. Siz izlediniz mi bu arada animeyi ? Başarılı buldunuz mu ? Kitaplar iyi yansıtılmış mı ?

Tomo-chan wa Onnanoko!

Psycho Pass gibi ağır bir animenin ardından böyle çıtır çerez seriler kafa dağıtmak için iyi oluyor. Tomo chan atletik, kaba konuşan, küçüklüğünden beri erkeklerle oyun oynamayı seven kara fatma bir kız fakat yaşı ilerledikçe çocukluk arkadaşı Jun'dan hoşlanmaya başladığını farkeder ve onun kendisinden bir kız olarak hoşlanmasını arzular. Fakat Jun Tomo'yu bir kız olarak bile görmemektedir !

Güzel eğlenceli bir anime olmuş. İlk başlarda daha çok anlık olaylar etrafında ilerlerken ilerde diğer karakterlerinde iç dünyasına yönelerek geçmişte yaşanan olayları birde onların bakış açısından anlatması sonlara doğru animeyi daha keyifli yapıyor.

Animedeki karakterlerde biraz köşeli ve karikatürize yani biri çok depresif, diğeri sevgi yumağı bence bu tarz karakterler seriye uymuş. Komedi kısmıda zaten biraz buradan geliyor.

13 bölümde animeyi sulandırmadan hikayesini baştan sona kadar düzgün bir şekilde işleyip bitirmiş. Romantik komedi animelerinden hoşlanıyorsanız bence bir şans verin.

10/7.5

Senpai Psycho Pass izlemişsin sonunda   Senin incelemeleri seviyorum. Güzel tespitlerin oluyor. Ama bu sefer birkaç ekleme yapmak istiyorum.

Dediğin gibi ikinci sezon birinci sezonun tekrarı olduğu için sevilmedi ve tutulmadı. Bunun birçok sebebi var. Bence en büyük sebebi, ilk sezonun tutmasından gelen özgüvenle acele edilip yeni sezon yapılması ve yeni sezonda farklı bir senarist kullanılması. İlk sezonu Gen Urobuchi yazmıştı. Şu adama bi izin verseler de devam etseydi keşke...

Karakterler hakkında da biraz daha yazmanı isterdim. Bir animede villain karakter ne kadar kaliteli olursa iyi karakterler de onunla canla başla mücadele eder ve bu da animenin kalitesini artırır. Makishima Shogo karakteri ile Psycho Pass bu kaliteyi yakalamıştır.

Spoiler,

mesajı görmek için tıklayın.

En azından ilk sezonda. Onun gibisi başka animede var mı? Kougami'nin kanun yolunda gitmesi fakat bu yeterli olmayınca kanunun dışına çıkıp Makishima'nın peşine düşmesi de güzel. Bu durum klasik anti kahraman karakteri. Ama anti kahraman veya anti hero dediğimiz şeyler bilinen bir şey olsa da animelerde her zaman denk geldiğimiz şeyler değil. Son olarak Kougami'nin Makishima'nın peşine düşmeden önce akıl hocasının yanına gitmesi, onunla beyin fırtınası yapması, beraber yemek yiyip bulaşıkları yıkaması da çok samimi çok güzel bir bölümdü. Aklımdan çıkmıyor hiç. Daha animede geçen kitaplara gelmedik. Neyse ondan daha önce bahsetmiştim  

Gen Urobuchi kesinlikle ciddi kültürel birikimi olan, bunun yanında da salt bilgi ile yetinmeyip insan ilişkilerine ciddi kafa yormuş bir insan yarattığı klişe tiplerde bile bir derinlik bulabiliyorsun. Manga yazarlarında sık rastlanan nitelikler değil.

Ben bu animeyi izlerken karakterlerden daha çok felsefi yaklaşımın ilgimi çektiğini söyleyebilirim. Hatta neden ilk sezonun tuttuğunu neden ilk sezondaki karakterlerin daha başarılı olduğunuda bu perspektiften açıklayabileceğime inanıyorum.

Sen daha çok yazarın küçük ayrıntılara verdiği özeni gördüğünde etkileniyorsun tabiki bunları yakaladığın zaman kesinlikle hikayenin içine daha çok çekiliyorsun ki Psycho Pass'da da Urobuchi bunlara çok özen göstermiş beni yakalayan kısımlar ise felsefi sorular oldu daha çok.

Paripi Koumei

Bu animeyi izlemekte çok gecikmişim. Dün aklıma geldi bi açayım nasıl bakayım dedim. Bi baktım bitmiş.  

Animenin konusunda da geçen bi Çinli komutan var. Onu görünce aha isekai animesi bu deyip biraz soğumuştum aslında. Ama buna tersine isekai diyorlarmış. Çünkü geçmişten günümüze geldi adam.   Onu geçersek başrolde gifte gördünüğünüz Eiko Tsukimi isimli şarkıcı var. Bu bir müzik animesi! Eiko kendini geliştirmek ve şarkılarını herkese duyurmak için elinden geleni yapıyor. Bu uğurda yeni kişilerle tanışması, müzik dünyasının iç dünyasını görmesi, rekabet, arkadaşlık derken güzel bir senaryo çıkmış ortaya. Ara sıra tadımlık tarih dersleri ve Sun Tzu alıntıları da çok güzeldi.

Şunu kesinlikle diyebilirim ki bu anime K-On'dan sonra en sevdiğim müzik animesi oldu. Komedisiyle, karakter gelişimiyle ve Eiko'nun mükemmel sesiyle beni içine çekti. İlk sezon çok güzel bir final ile bitti. Ama gönül ister ki 2. sezonu görürüz.

9/10

Tensei shitara Slime Datta Ken

Klasik bir isekai (başka dünyaya gitme - başka dünyada yeniden doğma) animesi. Diğerlerinden farkı ise ana karakterin öbür tarafta bir insan değilde bir balçık olarak yeniden doğması.

Genel olarak değerlendirmem gerekirse oldukça yüzeysel bir anime. Yani ana karakter öbür tarafa biraz overpowered (aşırı güçlü) geçtiği için herşey kolaylıkla ve hızlı biçimde gelişiyor. Bir mücadele hissiyatı vermiyor anime. Karakterler arasında da çok bi derinlik gösterenler var diyemem. Çok girift kişilikler beklemeyin.

İlk sezonu götüren daha çok keşif hissiyatı oluyor animenin geri kalanı fazla umut vadetmeyince. Dünyayı tanımak amaçlı izliyorsunuz ancak ilk sezonun sonlarına doğru iyice bayıyor ve bırakacak noktaya geliyorsunuz ancak bırakmayın çünkü ikinci sezonu çok daha iyi ilkine göre. Diplomasi, komplolar, biraz daha ciddileşen hikaye derken ikinci sezon kendisini izlettiriyor. Tabi bunları yazarken ikinci sezonun bir başyapıt olduğunu iddia etmiyorum sadece ekran başında kalıyorsunuz, vakit geçirmenizi sağlıyor o kadar.

Sonuç olarak boş vakitlerinizde izleyebileceğiniz ortalama bir İsekai animesi. Çok daha iyi seriler olduğu kesin (Re Zero ,Mushoku Tensei) fakat her yıl şahaserler çıkmıyor veya hergün evde kendinize ziyafet çekmiyorsunuz değil mi ? Bu animelerin yeni sezonları gelene kadar vakit öldürmek için birebir.

10/7

Not : Sezon 2 Part 2 Açılış Parçası Çok İyi

oldskullnime*youtube

Anime Tittle: Tensei shitara Slime Datta Ken 2nd Season Part 2 / That Time I Got Reincarnated as a Slime Season 2 Part 2 (転生したらスライムだった件) a.k.a Tensura 2 / Slime Isekai Producers: Kodansha, BS11, Bandai Namco Arts, Micro Magazine Publishing, Bandai Spirits, Sony Music Solutions, ADK Marketing Solutions Studio: 8bit Original Artist: MindaRyn Song Tittle: Like Flames Scenes from Tensei shitara Slime Datta Ken 2nd Season Part 2. *I do not own the anime, music, artwork or the lyrics. *All rights reserved to their respective owners.

https://www.youtube.com/watch?v=EoBHRvbKrCQ

Durarara!!

"Kaldırıma endişeyle karışık birşey tükürdüm." Durarara'nın 2. açılış şarkısından... Ergen şarkılarının sözlerine bayılıyorum.  

Durarara çok geniş karakter kadrosuna sahip bir anime zaten seriyi sırtlayanlarda büyük oranda yan karakterler. Bu açıdan Barakamon'a benziyor .

Ikebukuro denen bir şehre ana karakterimiz ilk defa taşınıyor ve bu şehirde bir sürü absürt ve ilginç karakterin olduğunu görüyoruz. Karakterler ilk bakışta biraz garip gelsede kısa sürede çoğuna ısınıyoruz ve hepsi animeye ayrı bir tat katıyor. Bu açıdan ilk sezonun ilk yarısını çok sevdim. Yan karakterlerin hepside oldukça ilginç ve özgün biçimde tasarlanmışlar hikayeleri bir noktada kesişmesine karşın o ana kadar animenin sıradanlaşmasını önlemişler.

Fakat sezonun ikinci yarısı için aynı şeyi söylemeyeceğim. İlk yarıdaki absürt ancak doğal işleyiş yerini aşırı derecede saçma ve zorlama bir senaryoya bırakıyor. Bu bölümde üzerlerine odaklanılan 3 karakterinde orjinallikten uzak olması (sıkıcı karakterler olması) üzerlerine giydirilmeye çalışılan hikayenin sırıtmasına yol açmış. Aşırı zorlama ve abartı tesadüflere dayandığı için beni baydığını söylemeliyim.

Açılış parçaları çok güzel seçilmiş özellikle 2. açılış şarkısına bayıldım. Açılış parçalarının aralarına önceki bölümlerden alıntılar yerleştirilmesi de hoş olmuş.

Sonuç olarak bu kadar fazla karakterler ilk yarıya kadar oldukça güzel giden fakat ikinci yarısında aynı kimyayı tutturamamış Durarara! yinede bakmanızı öneririm.

10/7

İlk yarı 10/8

İkinci yarı 10/5.5

Not: Aslında 4 sezonluk bir anime ancak devam sezonlarını izlemeyeceğimden sadece ilk sezonun incelemesini yazdım.

Not 2: Animede en sevdiğim karakter Shizuo Heiwajima.

Buralar yine sessiz. Birkaç güzel anime izleyip geldim yine  

Bokutachi no Remake

Bu anime hakkında söylenecek çok şey var. Bu animeyi izlerken sürekli çelişkili durumlara düştüm. Hani çok sevdiğim şeyler de oldu, animelerde sevmediğim klişeler de oldu. O yüzden duygularım biraz karışık. Neyse konusundan başlayalım. Başrolümüz 28 yaşında bir oyun geliştirici. Fakat anime gereği 10 sene geriye gidiyorlar ve hoop bu bir üniversite animesine dönüşüyor 😂

Erased ve Relife animelerini izleyenler için bazı sahneler tanıdık gelebilir. Ama bu anime onlar kadar kaliteli değil. Gereksiz fanservice ve bazı klişeler olmasaydı daha iyi olabilirdi bence. Yine de geçmişe gidip pişmanlıklarını düşünmesi, alınan kararların geleceği nasıl yönlendireceğinin bilinmezliği ve ne kadar plan yaparsan yap hayatın kolay olmadığını güzel göstermiş. Akıcı bir animeydi tavsiye ederim.

7/10

Major

Major S1, major serisinin ilk sezonunu izledim sadece. Bu anime bir beyzbol animesi. Myanimelist'te türünde sadece spor yazıyor. Ama yalan sakın inanmayın. 😄 Gerçek hayat ile beyzbol öyle bir harmanlanmış ki hayran kaldım valla. O yüzden slice of life ve dram türlerini neden yazmamışlar anlam veremedim. Goro'yu, babasını ve etrafında gelişen onca olayı izlerken Clannad izliyorum sandım bir an. Daha ne diyebilirim bilmiyorum...

@defaulticus Bu animeyi kesin sever. Onun yorumunu da görmek isterim :)

8/10

Aggretsuko 5. Sezon

Ya var ya her bölümden sonra "bu anime süper" tepkisini verir mi insan ya? 5. sezona gelmesine rağmen anime çok iyi gidiyor. Gerçi sezonlar 10 bölüm ama olsun. Daha gider bu anime. Sonuçta malzeme çok. Malzemeleri gerçek hayattan alıyor. Bu sezon bayağı gerçekçi olmuş. Hani kazandığın para, kira parası, yemek parası, masraflar vs ve üstüne kalan para hesabı bile yapılıyor. Yetmedi politikaya giriyor. Tam da birinci tur ile ikinci tur arasındayken bu anime çok iyi geldi valla. 😄😄

Puanım 10/10. Diğer sezonlara 10 vermemiştim bu arada 😄

Not : gifler nedense hareket etmiyor. Üstüne tıklayınca gelir ama.

Kaguya-sama wa Kokurasetai: First Kiss wa Owaranai

Kaguya-sama'nın 3. sezonundan sonra çıkan devam filmi. Vay be bu anime de bitti. Crunchyroll filmi 4 bölümlük anime şeklinde yayınlamış ben de öyle izledim. Çok güzel bir 4 bölümdü. 😭😭 Hayır bittiği için ağlamıyorum gözüme toz kaçtı... İzleyenler bilir 3. sezonun sonunda

Velhasıl Kaguya-sama'yı takip etmek çok iyiydi. Animesi çok hoşuma gittiği için mangasına bakamadım. Fakat yeni bir sezon gelmeyeceğine göre sanırım mangasına bakma zamanı geldi artık.

9/10

Filmi 1080p olarak indirmek isteyen olursa veya sadece altyazısını isteyen olursa şurayı şiddetle tavsiye ederim.

Edit: Tekrar baktım da 4. sezon gelecekmiş ama tarih belli değil. Nasıl sevindim anlatamam :D